03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz.”

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Kritik bir dönemde icra edilen bu önemli zirveyi az önce tamamladık. Her açıdan yoğun içerikli ve verimli toplantıların olduğu bir gün geçirdik. Genel oturumların yanı sıra liderlerle barış, güvenlik, enerji, iklim ve yuvarlak masa toplantılarında Avrupa'yı da etkileyen küresel konuları ele aldık. Türkiye'nin bu meselelere yaklaşımını ve birliğe katılım sürecini muhataplarımıza anlattık. Zirve marjında Çekya Başbakanı ve Leyen ile üçlü bir görüşme gerçekleştirdik. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Bulgaristan Başkanı ve İspanya Başbakanı ile bir araya geldik. Görüşmelerde ikili meselelerle birlikte, Avrupa'nın geleceği, güvenliği ve refahı dahil olmak üzere küresel konuları masaya yatırdık. PAŞİNYA İLE GÖRÜŞME
ERDOĞAN: BÖLGEDE TAM NORMALLEŞMEYE İNANIYORUM

Ermenistan Başbakanı Paşinyan'la da bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefine ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum. Avrupa Siyasi topluluğunun kıtamızdaki sorunları ele alınması ve ortak sorunları çözümü için tam zamanı olduğu kanaatindeyim. Bununla birlikte bu platformu AB genişleme politikasına bir alternatif olmadığını belirtmek istiyorum. Bu platformumuzun üyelik sürecimize halel getirmemesini vurguladık. Bu görüşlerimi zirvede ve ikili görüşmede ifade ettim. Zirvede genel kanaattin de bu yönde olduğunu müşahade ettim. Ülkemiz güvenlik, savunma, göç, terör, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. AB'nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde Türkiye'nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye'nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığını, dahası bunun Avrupa Birliği'nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim. "TAHIL KORİDORU VE ESİR TAKASI ÖNEMLİ BİR DİPLOMATİK BAŞARI"

Bu konuda artık daha vizyonel ve stratejik kararların alınması gerektiğine inanıyoruz. AB'nin bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye'nin katılım perspektifi yönünde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin anahtar bir gerçek olduğunu gözler önüne seriyor. Zirvede bu husus muhataplarımız tarafınca da teslim edilmiştir. Özellikle ülkemizin Rusya- Ukrayna savaşındaki arabulucu rolü takdirle karşılanıyor. Savaşın ilk gününde itibaren akan kanı durdurmak, ölümlerin ve yıkımların önüne geçmek için çok çaba sarf ettik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarımızın dikkatine getirdik. Tüm zorluklarına rağmen tahıl koridorunun açılması ve eseri takasının sağlanmasını önemli bir diplomatik başarı olarak nitelendiriyoruz. Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatı gerçekleşti. Bu arada Rusya'nın gübresini de yine alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere gönderme gayreti içinde olacağız. Türkiye'nin her iki tarafla da konuşabilen iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda olabilmesi giderek daha iyi anlaşılıyor. Bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye'nin hamlelerinden bahsetti. Sahada yaşanan kabul edilemez gelişmeler, işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olduğu inancıyla gayretlerimizi sürdürüyoruz.

"TÜRKİYE'NİN HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAĞINDA GÖZÜ YOKTUR"

Hal böyleyken bazı birlik üyesi ülkelerin Türkiye ile işbirliği ile iyi komşuluk yerine gerginlikleri tırmandırdığını görüyoruz. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim; Türkiye'nin hiçbir ülkenin egemenliğinde, toprağında, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz sadece ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz. Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediğimizi defaatle dile getirdik. AB'nin bu konuda birlik dayanışması altında, haksız ve hukuksuz gerilimlere destek olmak yerine muhatablarımızı ikili temelle diyaloğa davet etmesini bekliyorum. Kalıcı bir çözüm için Kıbrıs adasındaki gerçeklerin kabulü gerekiyor. Biz bu hakikatler ışığında adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Toplantılarımızı hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türkiye olarak Avrupa ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirmek ve üyelik sürecimizi ilerletmek için diyaloğa hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.

"PAŞİNYAN İLE SAMİMİ BİR GÖRÜŞME YAPTIK"

Bildiğiniz gibi zaten özel temsilcilerimiz vasıtasıyla görüşmeler karşılıklı devam ediyor. Biz de kendisiyle görüşmemizi samimi bir havada gerçekleştirdik. Bu görüşmede bazı talepler söz konusu oldu. Bu talepleri özel temsilcilerimize ve bakanlarımıza ilettik. Görüşmeler gerçekleştikten sonra biz de gereken adımları atacağız.

ERDOĞAN: MİÇOTAKİS YEMEKTEKİ KONUŞMAMDAN RAHATSIZ OLMUŞ

Bu akşam yemekte benim konuşmam vardı. Konuşmamı yaptım. Beyefendi konuşmamdan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de kimden izin aldı bilmiyorum herhalde başkandan almış izni. Orada çıkıp bir konuşma yaptı. Kendisine bizim ağır gelecek ifadeler kullandığımızı söyledi. Aslında ağır bir şey yoktu. Ve olması gereken yerde değiller. Hala bunların bütün politikaları yalan üzerine kurulu. Hep yalan, dürüstlük yok. 'Hadi bir araya gelelim' dediğimizde kıyıdaş ülkelerle birlikte. Buna yanaşmıyorlar. Ve araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Birçok ülke de bizden adım atmamızı beklediler. Sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor. 'Yok' dedi, 'Ben izin almam' dedi. 'Benim zaten 2 ayım kaldı, görüşelim bitirelim bu işi' dedi. Sizin muhataplarınız belli. Bizim de Yunanistan'la görüşeceğimiz bir şey yok, zaman içinde temenni ederim ki bir görüşme fırsatı yakalarız.

"AVRUPA SİYASİ TOPLULUĞU AYRI BİR OLUŞUM"

Avrupa Siyasi Topluluğu, AB'nin bir alternatifi değil. Ayrı bir oluşum olarak ortaya çıktı. Şu anda Çekya'nın ilk toplantısını yapmış olduğu bir adım oldu. Konuyla ilgili olarak bu toplantılardan sonra Avrupa Siyasi Topluluğu'nun sonuç bildirgesini yayınlayacaklardır. Neler konuşulduğu bildiride ifade edilecektir.

ERDOĞAN'DAN 'ESAD İLE GÖRÜŞÜR MÜSÜNÜZ?' SORUSUNA YANIT

Şu an itibarıyla böyle bir şey söz konusu değil. 'Mümkün değildir' gibi bir ifadeyi kullanan bir siyasetçi değilim. Vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin başkanıyla da görüşmeye gideriz. Alt kademe de zaten görüşmeler sürüyor. Bizim bütün arzumuz Suriye'deki terör gruplarının buradan arındırılması, bununla birlikte burada briket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz. Geri dönüşümle ilgili de 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü. Rusya-Ukrayna savaşı bölgede atılacak adımları etkiledi. Rusya'nın İran'ın bölgede etkinliği var. Diğer yandan koalisyon güçlerinin etkinliği var. Başta ABD olmak üzere terör örgütüne silah, teçhizat yardımları yapılıyor. Vakti zamanı geldiğinde Amerikalı yetkililerle bunları görüşerek Suriye'nin kuzeyini bunlardan arındırmak istiyoruz.

YUNAN GAZETECİYE "BİR GECE ANSIZIN GELEBİRİZ" MESAJI

Konuyu anlamışsın aslında. Bu sadece Yunanistan için geçerli değil. Bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun, onlara cevabımız 'bir gece ansızın geliriz' Bunu böyle bilmeleri anlamaları lazım. Şu an itibariyle siz anladığınıza göre onlar da anlamıştır.

1 yıl önce

Oda Tv İstanbul’daki Suriyeli sayısını çarpıttı! Bakan Soylu’ya iftira attı…

Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada İstanbul'daki Suriyeli sayısının 551 bin 829 olduğunu ifade etti. Soylu konuşmasında ayrıca, "Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Bahçelievler, Sultangazi, Esenler, Zeytinburnu'nda ikamet izinleri kapandı. Bu ilçelerde yeni yabancı kaydı yapılmayacak" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/odatv/status/1578475065569693700?s=46&t=zWAybGXgYeGDVO4bhfoKhQ ODA TV ÇARPITTI ODA TV adlı operasyon sitesi ise; Bakan Soylu’nun açıkladığı İstanbul’da yaşan toplam yabancı sayısını Suriyeli sayısı olarak çarpıtarak bir skandala imza attı. İşte Bakan Soylu’nun açıkladığı gerçek rakamlar: ▪️İstanbul’daki toplam Suriyeli sayısı: 551 bin 829 ▪️ İstanbul’daki toplam yabancı sayısı: 1 milyon 271 bin 279 İşte; Bakan Soylu’nun açıklamaların detayı: https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1578348820592672768?s=46&t=zWAybGXgYeGDVO4bhfoKhQ

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: İstanbul'da geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 551.829

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “İstanbul'da geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 551.829, Çalışma izni, öğrenci izni, kısa süreli turizm gibi ikametli sayısı 715.651, Uluslararası koruma kapsamındaki mülteci 3.799, İstanbul’daki toplam yabancı sayısı 1.271.279’dur” denildi. https://twitter.com/tc_icisleri/status/1578650032676298752?s=46&t=tACl0ppKd4EpvoyCLNMd8w

1 yıl önce

Tekrar tekrar aynı yalanı konuşuyor! Ümit Özdağ’dan yine ‘Suriyelilere ücretsiz tüp bebek’ yalanı

Geçtiğimiz yıllarda da gündeme getirilen ve yalanlanan, ‘’Suriyelilere ücretsiz tüp bebek’’ yalanı Ümit Özdağ tarafından yeniden ısıtılıp ortaya atıldı. Sığınmacılar üzerinden yalan siyasetine devam eden Özdağ, Suriyelilerin tüp bebek tedavisi için para ödemediğini söyledi. Ümit Özdağ, ‘’Neden Suriyelilerin tüp bebek masrafı ödeniyor, Türklerin ödenmiyor? Neden Suriyelilerin 3 çocuk sahibi olunca çocuk yardımı alıyor? Neden sağlık hizmetleri Suriyelilere bedava, Türklere para İle? Neden Türkler ilaç parası öderken, Suriyeliler ödemiyor? Türkler 2. Sınıf insan mı?’’ ifadelerini kullandı. https://twitter.com/umitozdag/status/1583718167095832576?s=46&t=Rdi6oSUsfO8NiNL6XMdXJw SURİYELİLERİN TÜP BEBEK MASRAFLARININ KARŞILANDIĞI İDDİASI YALAN Özdağ’ın gündeme getirdiği Suriyelilerin tüp bebek masraflarının karşılandığı iddiasının daha önce yalanlandığı ortaya çıktı. Göç İdaresi Başkanlığı da yayınladığı video ile Suriyelilere ücretsiz tüp bebek tedavisinin görmediğini vurguladı. https://twitter.com/gocidaresi/status/1187761344017321985?s=46&t=n5T33JGiNkoJMtIWlu20uw 2017 yılında da FOX TV ekranlarında Fatih Portakal Suriyeli sığınmacıların tüp bebek tedavi masraflarının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödendiği iddia edilmişti. SGK yetkilileri iddianın gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, SGK’nın Suriyeli sığınmacıların hiçbir sağlık giderini karşılamadığını, Suriyelilerin sağlık giderlerinin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından karşılandığını söylemişti. AFAD da o dönem şunları paylaşmıştı: “AFAD olarak yalnızca Sağlık Uygulama Tebliği kapsamındaki sağlık giderlerini karşılıyoruz. Bunun dışında kalan tüp bebek giderlerini, Hepatit C, protez gibi sağlık giderlerini karşılamıyoruz.” Sağlık Uygulama Tebliği, (SUT) devletin sağlık ile ilgili sosyal politikalarının uygulamasına imkan veren, fiyatlandıran, düzenleyen ve diğer tüm uygulama detaylarını içeren mevzuat tebliği. Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 27. maddesinde belirtildiği gibi, Suriyelilerin aldığı sağlık hizmetinin bedeli, SGK’nın SUT’ta genel sağlık sigortalıları için belirlediği ücreti geçmeyecek şekilde AFAD tarafından ödeniyor. Suriyelilerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için ise Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında kayıt altında olmaları gerekiyor.

1 yıl önce

TSK'dan Suriye ve Irak'ın kuzeyine Pençe-Kılıç Hava Harekatı

Milli Savunma Bakanlığı, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından üs olarak kullanılan bölgelere "Pençe-Kılıç Hava Harekatı" yapıldığını bildirdi. https://twitter.com/tcsavunma/status/1594121676551344129?s=46&t=CoT_ObSE6lNpjUne5oCt_w Bakanlıktan, gece saatlerinde gerçekleştirilen hava harekatına ilişkin yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "PKK/KCK/YPG ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek; Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak, terörü kaynağında yok etmek maksadıyla; Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından ülkemize saldırılarda üs olarak kullanılan bölgelere Pençe-Kılıç Hava Harekatı icra edilmiştir." PKK'NIN ZAİYATI BÜYÜK! Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ansızın başlattığı hava harekatı sonucunda PKK/YPG/PYD terör örgütü çok sayıda ölü ve yaralı teröristlerin olduğunu açıkladı. İHA/SİHA'LAR GÖREV BAŞINDA Çok sayıda hedefin ateş altına alındığı geniş kapsamlı hava harekatına İHA ve SİHA'ların da destek verdiği bildirildi. https://twitter.com/tcsavunma/status/1594091275841523712?t=9zMV3cW_cb0805BF66FotA&s=19 MSB: HESAP ZAMANI Milli Savunma Bakanlığı (MSB) operasyon başladıktan bir süre sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda harekat için havalanan savaş uçağının görüntüsüne yer vererek, "Hesap zaman. Alçaklardan hain saldırıların hesaı soruluyor!" notu düşüldü. ÇOK SAYIDA HEDEF ATEŞ ALTINDA Başlatılan operasyon kapsamında vurulan hedefler arasında yer alan bölgeler şöyle: "Ayn Dagne, Tel Rıfat, Minnig Havalimanı, Maranez, Derbesiye, Malikiye, Kobani, Karaçok Dağı, Süleymaniye, Kandil, Ayn İsa, Senkeser (Erbil) Sincar" ERDOĞAN: NE GEREKİYORSA ONU YAPMAKTA KARARLIYIZ  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya'daki G20 Liderler Zirvesi'nin son gününde düzenlediği basın toplantısında İstanbul'daki terör saldırısının ardından sınır ötesi bir operasyonun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili soruya şöyle cevap vermişti: "Şu anda sorgulamalar, soruşturmalar devam ediyor. Bu sorgulamalar neticesinde nereye uzanıyor, bunların araştırılması yapılıyor. Bu araştırma neticesinde de ne gerekiyorsa onu yapmakta kararlı olduğumuzu tüm dünyanın bilmesi lazım." ABD VATANDAŞLARINI UYARMIŞTI Öte yandan ABD'nin Irak Erbil'deki konsolosluğunun Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yaşayan vatandaşlarını olası bir TSK operasyonuna karşı uyarmıştı. Ayrıca geçtğimiz günlerde Reuters’a konuşan üst düzey Türk yetkili, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde yürüttüğü operasyonları sonlandırmasının ardından hedefinde Suriye olacağını söylemişti. OPERASYON 'GELİYORUM' DEDİ Geçtiğimiz günlerde Taksim'de düzenlenen 6 vatandaşımızın vefatı ve 81 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan terör saldırısının ardından çok sayıda uzman isim Türkiye'nin kısa süre içerisinde PKK/YPG/PYD terör örgütüne yönelik Suriye'de operasyon düzenleyebileceğine dikkati çekmişti.

1 yıl önce

Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de sivilleri öldüren ABD'nin Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone Türkiye'yi suçladı: Operasyonda hastane ve siviller hedef alınıyor

Ortadoğu'da bir çok bölgede terör örgütlerine mühimmat ve eğitim desteği veren ABD, Türkiye'yi sivilleri öldürmekle itham ediyor. ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone, Taksim'de PKK terör örgütünün gerçekleştirdiği hain bombalı saldırının ardından Türkiye'nin ekonomisini hedef alan The New York Times'ın haberini alıntılayarak Twitter'dan sivillerin öldürüldüğünü öne sürdü. Pallone aynı zamanda Türkiye'ye F-16 satışını engellemeye devam edeceğini belirtti. 'HASTANE BOMBALIYORLAR' ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Erdoğan, bir hastane de dahil olmak üzere sivil altyapıyı bombaladı. Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını engellemek için çalışmamın bir başka nedeni de bu. Erdoğan'ın saldırganlık modeli, ABD askeri teçhizatı konusunda ona güvenemeyeceğimizi gösteriyor" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

ABD: Türkiye'nin operasyonları, Suriye'de askerlerimizin güvenliğini tehdit etti

Türkiye'nin meşru haklarını kullanarak, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yuvalanan terör odaklarına yönelik başlattığı Pençe Kılıç operasyonuna ABD'den tepkiler gelmeye devam ediyor. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ryder yazılı açıklama yaparak Türkiye'nin hedef aldığı PKK/YPG terör örgütü unsurlarını "yerel ortak" olarak tanımladı. "Operasyon, ABD personelinin güvenliğini doğrudan tehdit etti" Ryder, açıklamasında, "Savunma Bakanlığı, Suriye'nin kuzeyinde, Irak'ta ve Türkiye'de tırmanan gerilimden derin endişe duyuyor. Bu tırmanış, DEAŞ Karşıtı Küresel Koalisyonun DEAŞ’ı zayıflatmak ve yenilgiye uğratmak için yıllardır sürdürdüğü ilerlemeyi tehdit ediyor. Suriye'deki son hava saldırıları, Suriye’de DEAŞ’ı yenmek ve on binden fazla DEAŞ tutuklusunun gözetimini sağlamak üzere yerel ortaklarla çalışan ABD personelinin güvenliğini doğrudan tehdit etti." ifadesine yer verdi. "Hem Türkiye hem de Suriye'deki sivil can kayıplarını kınıyoruz" AA'nın haberine göre; Ryder şöyle devam etti: "Hem Türkiye'de hem de Suriye'de meydana gelen sivil can kaybını kınıyor ve taziyelerimizi sunuyoruz. Sivillerin kasten hedef alındığı haberlerinden da endişe duyuyoruz. Gerginliğin azaltılması için çağrıda bulunurken, Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını kabul ediyoruz. Ateşkesi sürdürmek için Türkiye ve yerel ortaklarımızla görüşmeye devam edeceğiz." Terör örgütüne Pençe-Kılıçda operasyonu PKK/YPG terör örgütünün, İstanbul İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırısının ardından Türkiye, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Pençe-Kılıç Hava Harekatı başlatmıştı. Terör örgütü, Gaziantep ve Kilis'te de sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirmişti. ABD basınında, Türk savaş uçaklarının salı günü Haseke'nin kuzeyinde vurduğu bir terör örgütü PKK/YPG hedefinin, ABD askerlerinin konuşlu olduğu karargaha yakın bir yer olduğu iddia edilmişti.

1 yıl önce

Kilis’te esnaftan Ümit Özdağ’a tepki: "Suriyeliler olmasa çalışacak işçi yok"

Suriyelilere düşmanlığı ile bilinen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, çeşitli nefret protestolarıyla gündeme geliyor. Provokatif eylemleriyle adından söz ettiren Özdağ, Kilis Küçük Sanayi Sitesi'ne giderek esnafları ziyaret etti. Özdağ'ın burada sarf ettiği "Suriyelileri ülkesine göndereceğiz" ifadeleri, nabızları yükseltti. "Suriyeliler olmasa çalışacak işçi yok" Bu sözler karşısında öfkelenen esnaf, "Çalıştıracak işçi bulamıyoruz. Suriyeliler olmasa çalışacak işçi yok. Suriyelilerin gitmesi Kilis’i çok etkiler." diyerek tepki gösterdi. "Evlerimizi kiraya veriyoruz" Başka bir esnaf ziyaretinde de Özdağ’ın 'Suriyelileri göndereceğiz' demesi üzerine bir esnaf, “Biz Suriyelilerin gitmesini istemiyoruz ki, evlerimizi kiraya veriyoruz. Suriyeliler gidince ne olacak bu evler, ben çiftçilik yapıyorum. Arazimde çalıştıracak Türk vatandaşı bulamıyorum. Suriyeli çalışıyor. Suriyeliler gitse ben çalıştıracak adam bulamam ki?” diye konuştu. "Kalifiyeli işçi bulamıyorum" Özdağ, başka bir esnafı ziyaretinde de yine aynı sözleri söyleyince esnaf, “Suriyeliler giderse biz çok kötü durama düşeriz. İnşaatlarda çalışan bütün personeller Suriyeli, memlekette işsiz yok ki, işçi arıyoruz, işçi yok. 490 kişi çalıştırıyorum. Kaliteli, kalifiyeli işçi bulamıyorum. Sorunumuz çalışacak işçi bulamamaktır” ifadelerini kullandı.

1 2 ... 23 24 25 26 27 28 29 ... 34 35