Son Dakika:
Haq, günlük basın brifinginde, Rusya-Ukrayna krizinin barışçıl yollarla çözülmesini istediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna krizine ara buluculuk teklifine ilişkin değerlendirmede bulunan Haq, "Türkiye dahil farklı ülkeleri sorunları çözmeye yönelik yardım etmeye teşvik ediyoruz." ifadesini kullandı. Haq, BM'nin krizin çözümünde Rusya ve ABD dahil kilit aktörlerin diyaloğa devam etmesini istediğini sözlerine ekledi.
Çataklı, İçişleri Bakanlığındaki konferans salonunda düzenlediği "Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı"nda Cizre'de terör örgütü PKK'nın saldırısı sonucu şehit olan Tarık Tarcan'a rahmet, ailesi ve Türk milletine başsağlığı diledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından önceki gün paylaşılan, Yunanistan tarafından geri itilen ve donarak hayatını kaybeden 19 göçmenin cansız bedenlerine ulaşıldığını anımsatan Çataklı, "Elbette ki bu hadise, göç meselesi ile ilgili dünyanın takındığı tavrın sonucudur." dedi. Türkiye'nin özellikle 2011'den bu yana bu krizi nasıl yönettiğinin, dünyaya hangi uyarıları yaptığının bilinen bir gerçek olduğunu kaydeden Çataklı, şöyle devam etti: "Göçü üreten biz değiliz. Göçe sebep olan istikrarsızlıkları, çatışmaları üreten de biz değiliz. Ancak bu konuda yalnız kaldığımızı, sadece işin maddi yönünden değil, manevi yönünden, insanlık değerleri açısından da hayal kırıklığına uğradığımızı üzülerek ifade etmek durumundayız. Akdeniz'de limanlara yanaştırılmayan gemilerden tutun, kurşunlanıp batırılan botlara kadar göçmenlere yapılan her türlü insanlık dışı muameleye maalesef bütün dünya şahit oldu. Her biri için uyarılar yaptık, çağrılar yaptık, uluslararası kuruluşlara çağrılar yaptık, heyetler kabul ettik, yurt dışına gittik, izah ettik ama geldiğimiz nokta, maalesef bu gayretlerin sonucunda geldiğimiz nokta ortada." Göçmenler konusunda Yunanistan'ın insanlık dışı ve uluslararası hukuku açıkça ihlal eden davranışının ilk olmadığına dikkati çeken Çataklı, "Yunanistan ve suç ortağı Frontex'in işlediği bu insanlık suçuna Avrupa Birliği de tüm uyarılarımıza rağmen sessiz kalmak ve müdahale etmemek suretiyle ortak olmuştur. Hiçbir Avrupa kurumunun, hiçbir uluslararası kurumun, kişinin, otoritenin bu olaylardan haberdar olmaması mümkün değildir." diye konuştu. Çataklı, göz göre göre insanlık suçu işlendiğini ifade ederek, "Bizce donan sadece cansız bedenler değil, Avrupa'nın insani değerlerdir, insanlıktır. Akif'in deyimiyle 'Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.' Bizim ülkemizdeki bir terör suçlusu tutukluyla olağanüstü ilgilenen Avrupa'nın kurumları veya büyükelçileri, bir devlet eliyle ve bir Avrupa organının da iştirakiyle işlenmiş olan bu sivil katliamına nasıl bir tepki verecek bizler de merak ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. TERÖRLE MÜCADELE Çataklı, terörle mücadelede hem Türkiye hem de dünya için en samimi, en fedakar ve en gerçek çabayı ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi. Diyarbakır'da başlatılan "Eren Kış-19 (Diyarbakır-Kendal) Jandarma Astsubay Üstçavuş Selçuk Acar Operasyonu"nun detaylarını paylaşan Çataklı, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca jandarma komando, jandarma özel harekat ve güvenlik korucu timlerinden oluşan 310 personel ve 20 operasyonel timin görev aldığını anlattı. Çataklı, iç güvenlik operasyonlarına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Kırsal alanda 5'i büyük, 14'ü orta çaplı olmak üzere 7 bin 795 kırsal operasyon ve terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik 1315 operasyon yapılmıştır. Bu operasyonlarda 34'ü sağ, 13'ü teslim olmak üzere toplam 47 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristlerden 38'i PKK/KCK, 8'i DEAŞ, biri ise sol terör örgütü mensubudur. Ayrıca terör örgütlerine yardım/yataklık yaptığı ve örgütlerle irtibatlı olduğu değerlendirilen 2 bin 229 şüpheli gözaltına alınmış, 295'i bunlardan tutuklanmıştır." Ocak ayındaki iç güvenlik operasyonlarında 5 terör eyleminin engellendiği bilgini veren Çataklı, şöyle devam etti: "Yapılan tüm terör operasyonları neticesinde 2022'nin ocak ayında 21 sığınak, barınak, mağara kullanılamaz hale getirilmiştir. 32 silah, 7 mayın/EYP, 5 el bombası, 52 kilogram patlayıcı madde, 2 bin 541 muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir." UYUŞTURUCU VE KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE Türkiye'nin, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle uyuşturucunun hem hedefi hem de geçiş ülkesi olduğunu belirten Çataklı, uyuşturucu ile mücadelenin terörle mücadele kadar önemli olduğunu söyledi. Ocak ayında gerçekleştirilen 18 bin 518 operasyonda 24 bin 202 kişinin gözaltına alındığını, 1627'sinin tutuklandığını kaydeden Çataklı, operasyonlarda 2 ton 228 kilo esrar, 83 kilo skunk, 793 kilo eroin, 6 kilo kokain, 71 kilo sentetik kannabinoid, 208 kilo metamfetamin, 33 bin 781 adet ecstasy, geçen aya göre yüzde 1553 artışla 252 bin 236 captagon, ayrıca 197 bin 532 sentetik ecza ve 4 bin 618 kök kenevirin ele geçirildiğini dile getirdi. Uyuşturucu ile mücadeledeki en önemli argümanlardan birinin "UYUMA" uygulaması olduğunu ifade eden Çataklı, uygulamanın indirilme sayısının 489 bin 251, gelen ihbar sayısının ise 40 bin 21 olduğunu açıkladı. Çataklı, 2017'de doğrudan uyuşturucu maddeye bağlı ölüm sayısının 941 olduğunu, 2020'de ise bu sayının yüzde 66 azalışla 314'e düştüğünü bildirdi. Kaçakçılıkla mücadeleye ilişkin de konuşan Çataklı, "Ocak ayında gerçekleştirilen 2 bin 173 operasyonda 3 bin 268 kişi gözaltına alınmış, 53 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır. Operasyonlarda geçen aya göre yüzde 80'lik artışla 664 bin 225 paket kaçak sigara, yüzde 53'lük artışla 313 bin 256 litre kaçak akaryakıt ve 63 bin 894 litre kaçak alkollü içki ele geçirilmiştir." diye konuştu. KADES'TE HEDEF 5 MİLYON KİŞİ Kadına yönelik şiddete de değinen Çataklı, bu konuda yoğun mesai harcamaya devam ettiklerini, sivil toplum kuruluşları ve diğer bakanlıklarla mücadele ortaya koyduklarını kaydetti. 2022'ye ilişkin yol haritası belirlendiğine işaret eden Çataklı, "2022 ocak ayı verilerimize göre kadına karşı şiddet olaylarında ocak ayında ne yazık ki 19 kadın yaşamını yitirmiştir. Elbette ki buradaki yegane amacımız bu sayıyı sıfırlamaktır. Bu amaç doğrultusunda hayata geçirilen ve sadece kadınların kullanabildiği KADES uygulamasında 3 milyon 197 bin 216 indirilme sayısına eriştik. Bu yılki hedef sayımız 5 milyon indirmeye ulaşmaktır." bilgisini paylaştı. Uygulama ile bugüne kadar 303 bin 10 ihbar alındığını aktaran Çataklı, elektronik izleme merkezi tarafından da 1186 vakanın takibinin yapıldığını, halen 506 vakanın takibinin devam ettiğini belirtti. Çataklı, "Bugüne kadar elektronik kelepçe tedbir kararı verilerek takibi yapılan vakalarda kadın cinayeti meydana gelmedi." dedi. 14 BİN 657 SOSYAL MEDYA HESABI İNCELENDİ İçişleri Bakanlığı olarak asayiş konusundaki temel hedefin "Şehirlerimizi, dünyanın en güvenli şehirleri haline getirmektir." diyen Çataklı, buna yönelik pek çok adım atıldığını ve olumlu neticeler alındığını bildirdi. Asayiş konusunda 2021 ile 2022 ocak aylarının değerlendirmesini paylaşan Çataklı, ülke genelinde mal varlığına karşı işlenen yankesicilik olaylarının 633'ten yüzde 17 azalışla 523'e, motosiklet hırsızlığının 1849'dan yüzde 2 azalışla 1815'e, evden hırsızlığın 4 bin 751'den yüzde 3 azalışla 4 bin 604'e gerilediğini aktardı. Çataklı, 2022 yılı ocakta ülke geneli günlük ortalama evden hırsızlık sayısının 149 olduğunu belirterek, sayının İstanbul'da 27, İzmir'de 7, Ankara'da 3 olarak gerçekleştiğini dile getirdi. Çataklı, siber suçlarla mücadele konusunda da bu yıl ocakta terör suçları kapsamında 14 bin 657 sosyal medya hesabıyla ilgili çalışma yapıldığı, tespit edilen 5 bin 802 kişi hakkında yasal işlem gerçekleştirildiği, 96 şüphelinin yakalandığı bilgisini paylaştı. Düzensiz göçle mücadelenin sürdürüldüğünü vurgulayan Çataklı, "2022 yılı ocak ayında 1928'i denizlerde olmak üzere toplam 14 bin 29 düzensiz göçmen ve 612 organizatör yakalanmıştır. Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı 484 bin 400 bugün itibarıyla. Ülkemizde de 3 milyon 739 bin 859 kayıtlı Suriyeli bulunmaktadır." dedi. TRAFİKTE HEDEF "SIFIR CAN KAYBI" Trafik güvenliği konusunda Bakanlık tarafından yürütülen faaliyetlere değinen Çataklı, hedefin "sıfır can kaybı" olduğunu söyledi. Çataklı, 2022 ocak ve 2021 yılı aralık ayları değerlendirmesinde ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının 14 bin 943'ten yüzde 18 azalışla 12 bin 299'a, kaza yerinde hayatını kaybedenlerin sayısının 180'den yüzde 18 azalışla 148'e, yaralı sayısının 21 bin 228'den yüzde 15 azalışla 18 bin 142'ye, olay yeri yaya can kayıplarının ise 36'dan yüzde 28 düşüşle 26'ya gerilediği bilgisini paylaştı. İsmail Çataklı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yayımlanan görüntülerinin "MOBESE" kayıtlarından alındığı iddialarına ilişkin soru üzerine, belediyeler dahil özel işletmelerin de görüntü kayıt sistemlerini kullandığını ifade etti. İmamoğlu'nun bu konuda suç duyurusunda bulunduğunu açıkladığını belirten Çataklı, "Kimse kendi beceriksizliklerini, liyakatsizliklerini deyim yerindeyse 'Cambaza bak' diyerek 48 saat boyunca uyumadan vatandaşın yanında olmuş, çalışmış polisimize, jandarmamıza iftira atmaya kalkmasın. Bunlar ucuz işler. Herkes kendi işini yapsın, kara propagandayla, iftirayla kapatılacak şeyler değil bunlar." dedi. Çataklı, Samsun'da Atatürk Anıtı'na yapılan saldırıya ilişkin iki kişinin yakalandığını anımsatarak, bu kişilerin çok fazla suç kaydının bulunduğunu, birinin alkol aldığını söylediğini belirterek, konuyu takip ettiklerini bildirdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sözcü Çelik şunları söyledi; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına yapılan saygısızlıkları ve provokasyonları kınıyoruz. Geçmişten beri bu saygısızlıkların ve provokasyonların temel amacı vatandaşlarımızda infial oluşturmak ve Türkiye’ye zarar vermektir. Atatürk, İstiklal Savaşı’mızın başkomutanı, Yüce Meclis’imizin ilk başkanı ve ilk Cumhurbaşkanımız olarak milletimizin müstesna değeridir. Aziz hatırasına dönük her türlü saygısızlığa ve provokasyona geçit vermeyiz.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Alevi kardeşlerimiz canlarımızdır. Alevi kardeşlerimize çirkin söz söyleyenler, insanlıktan nasibini almamıştır. Alevi kardeşlerimize söylenen her çirkin söz hepimize söylenmiştir. Çirkinliğe karşı beraber mücadele edeceğiz." https://twitter.com/omerrcelik/status/1491370988784607235?s=21
Çataklı, "Medya Temsilcileri ile Göç Buluşması Toplantısı"nda Türkiye'nin göç politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Göç konusunun bugünün meselesi olmadığını farklı sebeplerden dolayı dünyanın göçle karşı karşıya olduğunu belirten Çataklı, yaklaşık 4 milyon yabancının yaşadığı Türkiye'nin en çok göçmene ev sahipliği yapan ülke konumunda bulunduğunu dile getirdi. Göç sorununun kaynağında çözülmesi gerektiğine işaret eden Çataklı, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarıyla kaynak ülkelerle doğrudan temaslar yürütülmeye çalışıldığını anlattı. İsmail Çataklı, Türkiye'nin insani yardımlar konusunda da öncü olduğunu, Afganistan'a da cuma günü üçüncü yardım treninin gönderileceğini kaydetti. "1316 KİLOMETRELİK SINIRIMIZIN GÜVENLİK DUVARI TAMAMLANMIŞ OLACAK" Sınır güvenliğine de değinen Çataklı, "Bu yıl sonunda ihale aşamasındakiler ve bitenlerle birlikte 1316 kilometrelik sınırımızın güvenlik duvarı tamamlanmış olacak." bilgisini paylaştı. Geri gönderme merkezleriyle ilgili çalışmaları da anlatan Çataklı, kapasite artırımları yapıldığını, Avrupa'nın tamamındaki geri gönderme kapasitesi kadar fiziki alana ulaşıldığını söyledi. Çataklı, İran'da, sınıra yakın bölgelerde ciddi bir Afgan nüfusunun bulunduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin, Suriye'de operasyon yaparak güvenliği sağlanan bölgelerdeki nüfusun katlanarak çoğaldığını ifade eden Çataklı, "Suriye'ye 486 bin kişi döndü. Bunlar, büyük çoğunluğu Türkiye'nin operasyon yaparak güvenliğini sağladığı, normalleştirdiği bölgelere olan dönüşler." dedi. Göçmenlerin uyumuna yönelik yapılan çalışmalara da değinen Çataklı, Türkçe eğitimleri de verildiğini dile getirdi. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, şöyle devam etti: "Yeni bir planlamaya gittik. Bir mahallenin nüfusunun yüzden 25'inden fazla yabancı varsa orayı yabancıların ikametine kapatıyoruz. O mahalleye ikamet için yeni kayıt almayacağız. Bunu mahalle mahalle yaptık. Toplam nüfusun yüzde 25'ini geçtiği için Türkiye'de 781 mahalleyi kayıtlara kapatmış oluyoruz. Yabancıların yoğunlaştığı yerlerde metruk binalarda, sağlıksız koşullarda, bazen konut bile olmayan iş yeri gibi yerlerde ikamet ettiklerini görüyoruz. Önceliğimiz, ikamete kapattığımız yerlerde metruk binaların ortadan kaldırılması, konut olmayan ama konut gibi kullanılan yerlerin boşaltılmasını sağlamak. Yapılan çalışmayla yoğunluğun düşürüleceğine değinen Çataklı, "Kimseyi yakasından paçasından tutup, zorla alıp götürdüğümüz yok." değerlendirmesinde bulundu. Bu konuda bilgilendirmeler yapılacağını, süreler verileceğini bildiren Çataklı, ikamete kapatmanın mevzuata ve uluslararası hukuka uygun olduğuna dikkati çekti. YABANCILARA İKAMETE KAPATILAN İLLER Soru üzerine Çataklı, bazı illerin yabancılara ikamete kapatıldığını bildirdi. Çataklı, "Geçici korumaya kapatılan, uluslararası korumaya kapatılan, bir de her ikisine birden kapatılan iller var. Geçici ve uluslararası koruma kaydına kapatılan iller Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ, Yalova." bilgisini paylaştı. Vizeyle Türkiye'ye gelen ve daha sonra pasaportlarını imha ederek dönüş yapmayanların bulunduğunu kaydeden Çataklı, bu durumun da kişilerin tespitini zorlaştırdığını, yakalananların savaşlar nedeniyle ülkelerini terk ettiklerini ileri sürdüğünü anlattı. Bu konuda Dışişleri Bakanlığıyla çalışma yapıldığını, vize verilen noktalara parmak izi cihazlarının gönderildiğini bildiren Çataklı, "Afrika'da vize verilen bütün ülkelerde parmak izi alınmasına başlıyoruz. Sistem kuruldu, testleri yapıldı. Vize başvurusunda parmak izlerini alacağız. Türkiye'ye geldikten sonra kimlik bilgilerini imha etmiş olsalar bile parmak izinden kim olduğunu belirleyeceğiz. Bu anlamada düzenli göçten düzensiz göçe geçiş konusunu büyük oranda halletmiş olacağımızı düşünüyorum." diye konuştu. - "DOĞRUDAN GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ VERMEYECEĞİZ" Son dönemde Suriye'den ekonomik sebeplerle çoğunluğu erkek olan bir nüfus hareketi olduğuna dair tespitlerin yapıldığını aktaran Çataklı, Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmesiyle ilgili başlatılacak yeni uygulamayı da anlattı. Bakan Yardımcısı Çataklı, "Kaydolmamış, yeni gelmiş Suriyelilere doğrudan geçici koruma statüsü vermeyeceğiz. Bundan sonra bunları önce kampa alacağız, kamplarda araştıracağız. Geçici korumaya ihtiyacı var mı, yok mu, hangi sebeplerle geldi, bakacağız. Suriye'den, özellikle Şam ve çevresinden ekonomik anlamdaki göç hareketliliğine müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin neresinde yakalanırsa yakalansın belirlediğimiz kamplar var, o kamplarda ikamete mecbur bırakacağız. Geçici koruma statüsünü orada değerlendireceğiz." şeklinde konuştu. Soru üzerine kısa dönem turizm ikametine de değinen Çataklı, yeni dönemde turistik sebeplerle Türkiye'de ikamet almak isteyenlere ikamet verilmeyeceğini sözlerine ekledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli’de Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması’na katıldı. Rusya'nın Donbas'a yönelik askeri operasyonunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin acilen toplanması gerektiğini dile getirdi. “TBMM’Yİ ACİLEN TOPLAYIN” Kılıçdaroğlu, “Avrupa’nın göbeğinde nükleer güce sahip olan devletin bir başka ülkeye bir şekliyle girmiş olması, dünyanın bunu sadece seyretmiş olması, hepimizin dikkatle izlemesi gereken bir tablodur. Güvenlik zirvesinden sonra TBMM’yi acilen toplayın.” dedi. “TÜRKİYE, MONTRÖ'YE SADIK KALMALIDIR” Türkiye’nin alacağı tavra yönelik de konuşan Kılıçdaroğlu, “Türkiye, güvenliği açısından Montrö'ye sadık kalmalıdır. Atılacak her bir yanlış adımın faturası bize ağır olur.” diye konuştu.
ABD Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki düzenlediği günlük basın toplantısında, Ukrayna'nın işgali karşısında NATO'nun tepkisi, ABD'nin nükleer alarm seviyesine ilişkin kararını ve casusluk faaliyetleri iddiasıyla 12 Rus yetkilinin sınır dışı edilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Basın açıklamasında, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının NATO'nun ortaklarını ve müttefiklerini daha da birleştirdiğine dikkat çeken Psaki, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eylemleri, modern tarihte NATO'nun en büyük birleştiricilerinden biri oldu" ifadelerini kullandı. Rusya'nın saldırılarının, NATO üyelerinin Ukrayna'yı destekleme yönünde tarihsel adımlar atmasına neden olduğunu belirten Sözcü Psaki, "Almanya tarihsel olarak çatışma bölgelerine silah göndermekten kaçındı, ancak şimdi krizin ciddiyeti nedeniyle bunu Ukrayna için yapıyor. Burada gördüğünüz birleşik bir Avrupa, birleşik bir batı, Başkan Putin'in önderliğindeki saldırganlığa ve işgale karşı duran birleşik bir NATO." dedi. "ABD ALARM SEVİYESİNİ DEĞİŞTİRMİYOR" Beyaz Saray Sözcüsü Psaki yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinin nükleer silahları da içeren caydırıcı güçlerini yüksek alarma geçirmesinin ardından Biden yönetiminin gerilimi azaltmak istediğini belirterek, ABD'nin kendini savunmak için yeterli yetenek ve kapasiteye sahip olduğunu, nükleer alarm seviyelerini değiştirmediğini açıkladı. Psaki, "Kendi değerlendirmemizi değiştirmedik, ancak Rusya'nın tehditlerini kullanma konusunda da çok net olmamız gerekiyor. Şu anda yapmak istediğimiz tek şey gerilimi azaltmak. Başkan Putin'in direktiflerini değerlendiriyoruz. Şu anda veya yakın bir zamanda kendi alarm seviyemizi değiştirmek için bir neden görmüyoruz. Şunu da unutmamak gerekir ki, son birkaç ay ve yıl boyunca, Rusya ile bir dizi konuda önemli anlaşmazlıklar yaşadığımızda bile, Rusya ve ABD uzun zamandır nükleer kullanımın yıkıcı sonuçları olacağı konusunda hemfikirdiler" ifadelerini kullandı. Psaki yaptığı açıklamada, ABD'nin ve NATO'nun Ukrayna'da uçuşa yasak bölge kurmasının Rusya ile çatışmaları tetikleyeceğini de belirterek, "Bu kesinlikle bizi potansiyel olarak Rusya ile askeri bir çatışmaya sokabilir" dedi. "RUS CASUSLAR SINIR DIŞI EDİLECEK" Basın toplantısında, ABD'nin casusluk faaliyetleri iddiasıyla 12 Rus yetkilinin sınır dışı edilmesini planlandığını doğrulayan Sözcü Psaki, "Rus yetkililerinin ulusal güvenliğimize ters düşen casusluk faaliyetlerine katılarak, ABD'deki ikamet ayrıcalıklarını kötüye kullandıkları için sınır dışı etmenin birkaç aydır üzerinde çalışıyoruz" ifadelerini kaydetti. Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi'nden bu karara eleştiri geldiğine dikkat çeken Psaki, "Düşmanca eylemin, kendi topraklarımızda casusluk faaliyetleri yürütmek olduğunu düşünüyorum" dedi.
Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, sağlık ve güvenlik teşkilatının Türkiye'nin göz bebeği olduğunun altını çizdi. Güvenlik teşkilatının Türkiye'yi korumak için büyük fedakarlık ve cesaretle mücadele ettiğini belirten Çelik, şunları kaydetti: "Sağlık çalışanlarımızın içinden geçtiğimiz zorlu salgın koşullarındaki üstün gayretlerine şükran borçluyuz. Sağlık teşkilatımız da güvenlik güçlerimiz de vatansever bir mücadele veriyor. Sağlık teşkilatımızı ve güvenlik güçlerimizi polemik konusu yapanlar yakışıksız bir davranış sergiliyorlar. Münferit hadiseler üzerinden, ülkemizin övünç kaynağı olan güvenlik teşkilatlarımızı, sağlık çalışanlarımızı ve tıp fakültelerimizi yıpratmaya dönük provokatif gündemleri, bu kurumlarımızın kıymetli mensuplarını incitecek nitelikte paylaşımları reddediyoruz. Münferit hadiselerde suç ve cezanın şahsiliği ilkesi esastır."
