03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan Taksim'de infial yaratacak tarzda video paylaşan şüpheliler hakkında açıklama

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; Emniyet Teşkilatımızla koordineli bir şekilde yapılan araştırma neticesinde; ülkemizi ziyaret amacıyla bulunan 3 turist tarafından İstiklal Caddesi’nde, sosyal medyada beğeni alma amacıyla çekildiği değerlendirilen mizahi videonun çekim tarihinin bombalı terör saldırısından önce olduğu tespit edilmiştir. Ancak videonun saldırıdan birkaç gün sonra paylaşılmış olması hem sorumsuzca hem de provokasyona açık bir paylaşım olarak değerlendirilmektedir.  Paylaşımın dil ve anlam bütünlüğünü göz ardı ederek “bombalı paket şakası” olarak kamuoyuna yansıtanların, özünde bir “kapkaç şakası” olduğu anlaşılan görüntülerin terör saldırısından sonraki bir tarihte sorumsuzca paylaşılmasının ve ülkemizdeki sosyal medya provokatörleri tarafından da dolaşıma sokulmasının da kabul edilebilir herhangi bir tarafı bulunmamaktadır.  Böylesi kötü niyetli girişimlerin ülkemizdeki huzur ortamını baltalama, yabancı, turist ve göçmenler ile vatandaşlarımızın karşı karşıya getirilmesi niyetini taşıdığı da değerlendirilmektedir.  Dünyadaki birçok devletin taziye mesajıyla ülkemizin acısını paylaştığı böyle bir ortamda, mevzubahis sosyal medya paylaşımını Türkiye’nin hassasiyetini gözetmeden yaparak hem provokasyona neden olan hem de toplumsal vicdanı inciten bu sorumsuzluğa ilişkin idari işlemler başlatılmıştır.  Yapılan incelemelerde, görüntülerdeki 3 kişiden F.R.’nin 08.11.2022 tarihinde, A.O.’nun 10.11.2022 tarihinde ülkemizden çıkış yaptığı anlaşılmış olup hala ülkemizde bulunan diğer yabancının ülkemizden çıkışı için gerekli idari süreç yürütülmektedir.  Ülkemizdeki tüm yabancılarla ilişkilendirilmesi mümkün olmayan bu tip münferit olayların tespit edilmesi durumunda gerekli takipler yapılarak adli veya idari süreçler titizlikle sürdürülmektedir. 

1 yıl önce

Taksim’de polis provokasyona izin vermedi

Akşam saatlerinde Taksim’de İstanbul Valiliği’nin, İstiklal Caddesi’nde yaşanan terör saldırısının ardından ‘kamu düzeni ve güvenliği’nin sağlanması için yayımladığı ‘Genel Emir’e rağmen bölgede toplanan kalabalık provokasyon çabasına girişti. Beyoğlu'nda izinsiz gösteri yapmak isteyen ve uyarılara rağmen dağılmayan gruba polis müdahale etti. İstiklal Caddesi'nin ara sokaklarında bir araya gelen kadın örgütleri üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptıktan sonra Taksim Meydanı'na yürümek istedi. Caddede önlem alan polis ekipleri, uyarılara rağmen dağılmayan gruba müdahale etti. Polislerle gruptakiler arasında kısa süreli arbede yaşandı. İstanbul Valiliği’nin konuya ilişkin günün erken saatlerinde ‘Genel Emir’ yayınlamasına rağmen toplanan güruh provokasyon çabasına girişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri konuya ilişkin kesin karara rağmen yürümek isteyen göstericilere izin vermeyince karşılıklı arbedeler yaşandı. Durumu provoke eden ve polise saldıran göstericiler ise gözaltına alındı. PROVOKASYONA GEÇİT YOK Yaşanan arbedede kayda alınan görüntülerde bazı kişilerin zorla yasaklı alana girmek istediği polisin ise buna izin vermediği görüldü. Alana girmek için ısrar eden kişinin bu durumu provoke ettiği dikkati çekti. Polisin sakin tavrı ise takdir topladı. Kameraya yansıyan görüntülerde polisin olay yerine girmek isteyen kişiyi, “Çık geri. Geride kal.” diyerek bölgeden uzaklaştırmaya çalıştığı görülüyor. Israrını sürdüren kişinin ise zorla olay yerine girerek tansiyonu yükseltmeye çalıştığı görüldü.  İSTANBUL VALİLİĞİ YASAĞI DUYURMUŞTU Taksim Beyoğlu’da planlanan gösteri öncesinde İstanbul Valiliği gösterilerin yasaklandığına dair ‘Genel Emir’ yayınlamış ve tarafları uyarmıştı. https://twitter.com/tc_istanbul/status/1596018762045657088?s=46&t=jhF5KlGSYoI7Qgrj9XLylw

1 yıl önce

Bakan Soylu duyurdu: Taksim saldırısı sonrası kaçan Bilal Hassan'ın kardeşi yakalandı

İçişleri Bakanı Soylu, Twitter'de katıldığı sohbet odasında İstiklal Caddesi'ndeki hain terör saldırısına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "2020-2022 yılları arasında Türkiye'de yapılmak üzere Suriye'de planlanan 81 terör saldırısı girişimi engellendi." dedi. "YPG ÜNİFORMALI FOTOĞRAFLARI ELE GEÇİRİLDİ" Bakan Soylu, Beyoğlu'ndaki hain saldırının firarisi Bilal Hassan'ın kardeşinin yakalandığını söyledi. Soylu, "Taksim saldırısı sonrası kaçan Bilal Hassan'ın kardeşi yakalandı. Taksim saldırganı teröristin sözde eşi olan Bilal'in YPG üniformalı fotoğrafları da ele geçirildi." ifadelerini kullandı. "KİMSE TÜRKİYE'DEN BÖYLE BİR ŞEY BEKLEMİYORDU" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin bugün istihbaratı, ordusu, jandarması, polisi ve savunma sanayii aktörleriyle bir arada hareket ettiğini belirterek, "Biz ilk kez bir fırsat ele geçirdik. Büyük devlet aklı. Biz önümüzü göremezken yıllar önce 2023 hedefi ortaya koyduk. 2053 hedefi... 2071 hedefi... Şimdi yetmedi Türkiye Yüzyılı hedefi ortaya koyuyoruz. Yani Türkiye'den kimse böyle bir şey beklemiyordu." sözlerini kullandı. ENGELLENEN TERÖR SALDIRILARI Sözlerini sürdüren Bakan Soylu, Bayrampaşa'daki bir terör saldırısının engellendiğini aksi durumda tarihin en büyük patlamalarından birisinin İstanbul'daki bir AVM'de gerçekleşmiş olabileceğini kaydetti. "5 KG PATLAYICI ELE GEÇİRİLDİ" Harem'de düzenlenmesi planlanan bir terör saldırısının da engellendiğini vurgulayan Bakan Soylu, "PKK terör örgütünün koordine ettiği İbrahim Zala, Ramazan Aslan ve Yaşar Samur isimli 3 örgüt mensubu 29 Nisan 2021 tarihinde İstanbul'da yakalanarak gözaltına alındı. Sigara paketlerine gizlenmiş, 5 kg ağırlığında telefon düzenekli patlayıcı ele geçirildi. Ve bunu Harem'de patlatacaklardı." şeklinde konuştu. Bakan Soylu, Anıtkabir'de keşif yapan bir teröristin yakalandığını da sözlerine ekledi. "BURADA OYUNU KURMAK İSTEYENLER BÖYLE İSTİYORLAR" HDP'li belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili konuşan Bakan Soylu, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bunu defalarca dile getirdi. Bir çember sürekli olarak şunu ortaya koydu: Dediler ki; Bu antidemokratik... İspanya yapınca, Fransa görevden alınca, İtalya, Yunanistan yapıp kayyum atayınca... Diğer ülkeler bunları yapabilecekler. Ama Türkiye; Teröre bulaşmış, diğer faaliyetlere bulaşmış bölücülüğe bulaşmışlara karşı adım atınca bunu gerçekleştiremeyecek. Var mı böyle bir şey? Neden? Çünkü burada oyunu kurmak isteyenler böyle istiyorlar da onun için." dedi.

1 yıl önce

Taksim bombacısının kardeşi açıkladı: Ağabeyim PKK/YPG'li

Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener bugünkü köşesine Taksim bombacılarından Bilal Elhac Maoas’ın kardeşi Ahmed Elhac Maoas’ın ifadesini taşıdı. Ahmed Elhac Maoas ifadesinde ağabeyinin PKK/YPG’li olduğunu ifade ediyordu. Nedim Şener’in yazısı şöyle: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü “Kobani bitti” sözü, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG terör örgütü hedeflerine yönelik kara operasyonunun başlamasının yakın olduğunu gösteriyor. Bu aşamaya, PKK/YPG’nin Münbiç’ten verdiği talimatla, 13 Kasım’da İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırı ile geldik. Tüm deliller, ifadeler PKK/YPG terör örgütünü gösterirken, bazı eski generaller, gazeteciler, HDP’liler başta olmak üzere bazı siyasetçi “etki ajanları” ahlaksızca, utanmazca terör örgütünü aklama yarışına girdiler. Bir benzerini, yine Münbiç’ten verilen talimatla PKK/YPG’nin 26 Eylül’de Mersin Mezitli’de bir polisin şehit edildiği saldırıda yaşadık. O zaman da PKK/YPG’yi aklamaya çalışanlar çıkmıştı. BOMBACI PKK/YPG İSTİHBARAT ELEMANI Hatırlayacaksınız, İstiklal Caddesi’nde bomba dolu çantayı cadde üzerindeki bir banka bırakan ve kısa sürede yakalanan Ahlam Albashir’in sorgusunda, “PKK/PYD/YPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini” söylemesi üzerine “Suriyeli Arap PKK/YPG’li olur mu?” diyen de çıktı, “PKK/PYD üstlenmedi, yaptığı eylemi neden üstlenmesin?” ya da “DEAŞ’lılar, cihatçılar yaptı” diye PKK/PYD’yi aklamaya girişen de... Bombalı saldırı emrinin verildiği Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG hedeflerine yönelik Türkiye’nin gerçekleştirdiği Perçe-Kılıç Hava Harekâtı’ndan sonra planlanan kara operasyonunu engellemek isteyen HDP’liler, siyasetçi ve gazeteciler, bombalı çantayı koyan Albashir’in itiraflarına ve ortaya çıkan bağlantılarına rağmen “Seçim çalışmaları başladı” diye ahlaksızca konuşup yazdılar. ‘MÜNBİÇ’TE YAŞIYORDUK’ Soruşturma devam ederken, bombayı temin eden ve çantayı İstiklal Caddesi’nde banka koyması için Albashir’e veren ve yurtdışına kaçan Bilal Hassan isimli kişinin önce kimliği sonra PKK/YPG üniformasıyla fotoğrafı ortaya çıktı. Bilal Hassan kod adını kullanan PKK/YPG’linin gerçek adının Bilal Hassan Elhac Maoas olduğu kardeşi Ahmed Elhac Maoas’ın da istanbul’da konfeksiyon atölyesinde çalıştığı ortaya çıktı. Gözaltına alınan Ahmed Elhac Maoas, ağabeyi Bilal Elhac Maoas’ın PKK/YPG’li olduğunu anlatırken, PKK/YPG üniformalı fotoğraftaki kişinin ağabeyi olduğunu doğruladı. Ahmet Elhac Maoas’ın ifadesindeki ilgili bölümler şöyle: “Öz abim Bilal Elhac Maoas, 2016-2017 yıllarından beri YPG içerisinde faaliyet gösterir. Bunun dışında başka bir yakınım herhangi bir örgüt içerisinde değildir. Bilal Elhac Maoas isimli şahıs benim öz abimdir. 2014 yılından 2020 yılına kadar abim Bilal Elhac Maoas ile beraber Suriye Münbiç’te bulunan ailemizle birlikte aynı evde yaşadık. 2020 yılında Türkiye’ye illegal yollardan giriş yaptım, ailem ve Bilal Elhac Maoas Münbiç’te bulunan evimizde kalıyordu. ‘EVE YPG KIYAFETİYLE GELİYORDU’ Yaşadığımız bölge önce DEAŞ’ın kontrolündeydi, 2016 yılında YPG’nin kontrolüne girdi. Abim Bilal Elhac Maoas 2016 veya 2017 yıllarında YPG’ye katıldı. Abim YPG’ye katıldıktan sonra eve YPG kıyafetleriyle gelip gidiyordu. Bu geliş gidişlerini pikap tarzı araçlarla gerçekleştiriyordu. İlk zamanlarda bana ve diğer kardeşim Muhammed’e de YPG’ye katılmamız yönünde baskılar yapıyordu. Ancak bizim ve ailemizin istememesi sebebiyle YPG’ye katılmadık. Abim YPG’ye katıldığı ilk zamanlar askeri kıyafet giyer ve uzun namlulu silah taşırdı. Son zamanlarda sivil olarak giyinmeye başladı ve uzun namlulu silah yerine tabanca taşımaya başladı. Abim Bilal YPG’de Haseke bölgesinde görev yapıyordu ancak tam olarak konumunu ve görevini bilmiyorum. Abim Bilal ayda bir ya da en geç iki ayda bir Münbiç’te bulunan evimize geliyordu. Abim Bilal YPG içerisinde faaliyet yürütürken hatırladığım kadarıyla 2017 yılında DEAŞ ile girdiği çatışmada omzundan ve ayak tarafından yaralanmıştı. Bundan dolayı Kobane’ye giderek hastanede tedavi görmüştü. ‘GÖREV YERİ HASEKE’YDİ’ Her görüşmemizde Bilal bana YPG’ye katılmam gerektiği yönünde telkinlerde bulunuyordu ancak ben bunu kabul etmiyordum. Abim Münbiç’ten sürekli görev yeri Haseke’ye gidip geliyordu.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu duyurdu! Taksim'deki alçak saldırıda kritik isim yakalandı

Bakan Soylu, İstiklal Caddesi saldırısını planlayan Bilal Hassan'ın kaçışına yardım eden kişinin yakalandığını açıkladı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu: Afet bölgesindeki TOKİ taksit ödemelerini 3 ay erteledik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulunuyor: Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 hafta geçti. Ülkemizin 11 ilinde yıkıma ve büyük can kaybına yol açan bu afet Türkiye'nin depremi ile yangını ile seli ile ve diğer tüm tehditleri ile zorlu bir coğrafyada olduğu gerçeğini hepimize bir kez daha hatırlattı. Vatanımızı derin bir aşkla sevdiğimiz için onun güzellikleriyle birlikte zorluklarını da kabulleniyoruz. İnsanlığın kadim çağlarından beri medeniyetlerin, kültürlerin, devletlerin ve toplumların en önemli mücadele alanı olan buu coğrafyanın emanetinin son bin yıldır sahibi olmakla gurur duyuyoruz. Bu aşkla kimi zaman dışarıdan gelen istilacılara, kimi zaman içeriden zuhur eden bozgunculara, kimi zaman insan iradesini aşan tabiat felaketlerine karşı vatanımıza hep sahip çıktık, çıkıyoruz.  Haçlı seferlerine, Moğol akınlarına asırlar boyunca yaşadığımız nice siyasi ve sosyal çalkantılara son iki asrımızda da dört bir yanımızdan gelen saldırılara inançla, cesaretle, sabırla hep karşı koyduk. Millet olarak kendimizle birlikte coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin de hakkını, hukukunu, onurunu, geleceğini korumak için canımız dahil hiç bir fedakarlıktan kaçınmadık. Hiç uzağa gitmeye gerek yok bu yıl ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımızı Cumhuriyetimizi kurarak taçlandırdığmız milli mücadelemizle vatanımıza ebediyen sahip çıkma irademizi tüm dünyaya tekrar gösterdik. Cumhuriyet tarihimiz boyunca da demokrasi ve kalkınma mücadelemiz kesintisiz sürdü. Bin yıldır bu vatan topraklarında ne yaşarsak yaşayalım asla teslim olmadık, asla vazgeçmedik, asla umutsuzluğa kapılmadık. İki hafta önce bugün yaşadığımız depremleri işte bu uzun ve meşakatli yürüyüşün acı bir sayfası olarak kalplerimize ve milli hafızamıza nakşettik. Şu anda aramızda ailesinden bakıyorsunuz eşini, çocuğunu, akrabasını kaybeden nice kardeşlerim var. Hepsine başsağlığı diliyorum. Başınız sağoğlsun.  Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli olarak 9 saat arayla yaşadığımız 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler etki alanı ve yıkım gücü ile dünyada eşi benzeri olmayan hadiseler olarak tarif ediliyor. Depremde kırılan 5 ayrı fay hattının yüzlerce kilometrelik bir alanda üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Sarsıntının sebep olduğu yıkıma, çetin kış şartlarının çıkardığı sıkıntılar da eklenince depremden sonraki ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz. Deprem bölgesindeki kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması güçlükleri daha da artırdı. Deprem haberini aldığımız andan itibaren tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı harekete geçirdik. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye ulaşmak, arama kurtarma çalışmalarını başlatmak, yardımları organize etmek için seferber ettik. Türkiye'nin 81 ilinden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek enkaz kaldırma, yardım, güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlilerini tüm sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Konteyner ev sayısını ihtiyaç dahilinde 200 bine çıkaracağız. Milletimiz 7'den 70'e fertlerinin tamamıyla bu seferberliğe gönülü olaak zaten katıldı. Uluslararası yardım çağrısı yaparak diğer ülkelerden arama kurtarma ve yardım ekiplerini de ülkemize davet ettik. Olağanüstü hal, afet bölgesi, mücbir sebep ilanları ile süreci yürütmek için gereken hukuki alt yapıyı oluşturduk. Öncelikle depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak, bununla birlikte felaketten kurtulan insanlarımızı yeniden hayata bağlamak için gece gündüz çalıştık. Halen devam eden ve büyüklükleri 1'i 6'nın, 37'i 5'in, 351'i 4'ün üzeri olan 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikelere rağmen ekiplerimiz kahramanca çalışmalarını yürüttü. Tamamen yıkılmış 21 bine yakın binadaki 71 binin üzerinde bağımsız birimin enkazı kaldırıldı. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Ayrıca orta hasarlı 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezlerine veya güvenli yerlere nakli sağlandı. Buna karşılık deprem bölgesinde 8-9 bin binadaki 3 milyon 108 bin bağımsız bölümün az hasarlı veya hasarsız olduğu belirlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 7 bin 328 personeli ile gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzeredir. Vatandaşlarımız elektronik devlet sistemi üzerinden evlerinin hasar durumunu ile ilgili raporlara ulaşabiliyor. Deprem anından itibaren yürütülen çalışmalarda 35 binden fazlası arama kurtarma personeli olmak üzere 271 bin destek, yardım, güvenlik personeli görev aldı. Ülkemizin çeşitli yerlerinden 12 binin üzerinde ağır iş makinası bölgedeki enkaz kaldırma ve alt yapı faaliyetlerine katıldı. Milli Savunma Bakanlığımız ile Emniyet ve Jandarma teşkilatlarımız başta olmak üzere kamu kurumlarımıza ait 77 uçak, 120 helikopter, 38 gemi, 45 insansız hava aracı kurtarma, yardım ve tahliye çalışmalarına iştirak etti. Savunma Sanayii Başkanlığımızın enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetlerinde aktif olarak kullanıldı. 

1 yıl önce

Taksim saldırısının planlayıcısı Suriye'de etkisiz hale getirildi

Türkiye yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaralarını sararken bir yandan da terör mücadeleye devam ediyor.  Bir diğer yandan ülkeyi yasa boğan Taksim İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 tarihinde düzenlenen kanlı eylemde 6 kişi şehit olurken 81 kişi de yaralanmıştı. Milli İstihbarat Teşkilatı, kanlı eylem ardından çalışmaları başlattı.  Suriye'de olduğu tespit edildi Taksim saldırısı failleri Ahlam ALBASHIR SALEH ile Bilal HASSAN’ı yönlendiren ve Bilal HASSAN’ın yurtdışına kaçmasını sağlayan Halil MENCİ’nin, PYD/YPG kontrolündeki Suriye Kamışlı’da örgüt tarafından korunduğunu ve üst düzey YPG mensuplarıyla temas halinde olduğunu tespit etti. Özel Ekiple Nokta Operasyonuyla etkisiz hale getirildi Milli İstihbarat Teşkilatı özel operasyon ekibince hassas bir şekilde takip altına alınan Halil MENCİ, 22 Şubat 2023 tarihinde Kamışlı’da gerçekleştirilen başarılı nokta operasyonuyla etkisiz hale getirildi.

1 yıl önce

Kalitesiz malzeme kullanan müteahhitler bilinçli taksirle adam öldürme suçundan yargılanacak

Kahramanmaraş merkezli büyük deprem 11 ilde yıkıma neden oldu. Yerle bir olan bina enkazında ölen vatandaşımızın sayısı ise 45 bine dayandı. Depremde yıkılan binaların müteahhitleri için ise hızla harekete geçildi. Ölüm ya da yaralama sonucunun meydana geldiği binaların inşaatında kusurlu oldukları belirlenen yapı sahibi, yapı müteahhitti, fenni mesul meslek mensupları ve yapı denetim sorumluları hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 85’nci maddesinde düzenlenen 'taksirle öldürme suçu' ve TCK 89’ncu maddesinde düzenlenen 'taksirle yaralama suçu' yönünden cezai soruşturma ve kovuşturma yürütülüyor. 2011'deki Van depremi sonrası açılan bir davanın temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Müteahhide bilinçli taksirle adam öldürme suçundan ceza Kararda; yıkılan binanın inşaatında kalitesiz malzeme kullandığı belirlenen müteahhidin 'Bilinçli taksirle adam öldürme' suçundan ceza alması gerektiği vurgulandı. "Minimum beton sınıfı olan C16'yı dahi sağlayamadığı belirlendi" Kararda "Depremde yıkılan binadan alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, kullanılan betonun Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16'yı dahi sağlayamadığı tespit edilmiştir." ifadeleri kullanıldı. Kararın detaylı hali ise şu şekilde; 3194 Sayılı İmar Kanunu'nda binanın sahibi ve müteahhidinin, binanın yapımına başlandığı andan itibaren, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından, binanın yapımından sorumlu olduğu ve kendi üzerine düşen dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle sanık olarak sorumlu olduğu belirtilmektedir. Depremde yıkılan binadan alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, kullanılan betonun Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16'yı dahi sağlayamadığı tespit edilmiştir. "Yükümlülüklere aykırı davranan faillerin cezai yönden sorumlu oldukları anlaşıldı" Binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, bilirkişi raporu ile proje verilerine göre kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde de farklılıklar olduğu, parça beton numuneler içerisinde çimento hamuru-agrega arasında aderans çözülmesi olduğu belirlenmiştir. Bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu; sanıkların yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve bitimi aşamasında, üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanıklar hakkında bilinçli taksirin şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Yapı sahibi ve müteahhitti ile fenni mesul meslek mensupları ve yapı denetim sorumlularının, binanın yapımı anından itibaren, binanın mevcut yasal ve yönetsel mevzuat hükümleri ile teknik şartlarına uygun şekilde yapımdan sorumlu oldukları ortadadır. Bu sorumluluklarını yerine getirmemeleri nedeniyle binanın yasal, idari ve teknik şartlara uygun inşa edilmemesinin binanın yıkılmasında etkili olduğu, yani binanın yıkılması ile faillerin sorumluluklarını yerine getirmemeleri arasında sebep bağı bulunduğu, öngörülen netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranan faillerin bilinçli taksir derecesinde cezai yönden sorumlu oldukları anlaşılmıştır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10