06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Washington Post: "Zelenski ABD Başkanı Biden’dan Rusya’yı 'Teröre Destek Veren Ülkeler' listesine almasını talep etti."

ABD'nin listesinde şu anda Küba, İran, Suriye ve Kuzey Kore olmak üzere 4 ülke bulunuyor. WP'ye göre Zelenski'nin talebi, iki lider arasında gerçekleşen son telefon görüşmesinde gündeme geldi. Biden ise bu konuda kesin bir taahhütte bulunmaktan kaçındı. Zelenski'nin Biden'dan talep ettiği adım, ABD'nin elindeki ‘en güçlü yaptırım silahı' olarak biliniyor. Listedeki ülkelerle ticaret yapan ülkeler de sert yaptırımlarla karşılaşabiliyorlar.

2 yıl önce

Belediye kasasından CHP Genel Merkezi’ne lüks hediye skandalı! Sekreterlerin Anadolu’daki belediyelerden özel talepleri…

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın ünlü bir mağazadan aldığı ve faturasını belediye adına kestirdiği 45 bin 500 TL değerindeki elbiseler iddiaya CHP genel merkezinde kayboldu. Ayrıca, yine iddiaya göre Ankara Yanimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, İzmir Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Antalya Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen ile İzmir Çiğli Belediye Başkanı Selim Utku Gümrükçü'nün gönderdiği çeşitli hediyelerde genel merkezde sırra kadem bastı. HEDİYELERE "BÖCEK" KAMUFLAJI İddiaya göre özel kalem müdürü D.G. ile koruma müdürleri H. ve C., hediyeleri, "İçinde böcek olabilir" gerekçesiyle, güvenlik önlemi adı altında 12. katında görevli odacı M. aracılığıyla depoya indirtti. Sabah gazetesinden Murat Karaman'ın haberine göre,  değerli hediyeler bu üç isim tarafından önce kendi aralarında pay edildi. Maddi değeri ve ürün kalitesi bulunmayan hediyeler ise diğer sekreter ve danışmalara verildi. Paylaşım işlemi bittikten sonra geriye kalan hediyeler ise Kılıçdaroğlu'nun evine gönderildi. HEDİYE PAYLAŞIMDAN SİLSİLE ŞÖYLE Kendisini genel başkan yardımcısının üzerinde görüp, belediye başkanlarına talimat bile veren özel kalem müdürü D.G., hediye paylaşımında ilk sırada yer aldı. D.G.'yi korumalar H. ile C., genel başkan yardımcısı Seyit Torun'un sekreteri D. ile yine genel başkan yardımcısı Oğuz Kağan Salıcı'nın sekreteri Ü. ile Kılıçdaroğlu'nun şoförü C. takip etti. Ayrıca genel başkan yardımcılarının iki sekreterinin de Anadolu'daki belediyeleri arayarak özel hediyeler istediği, bu durumun genel merkezdeki personel tarafından rahatsızlık yarattığı öne sürüldü.

1 yıl önce

Konut fiyatlarındaki fahiş artış… Devlet Bahçeli: Vahim artışları sınırlandırmak, taleplere kulak vermek mecburiyetindeyiz

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Milletimizin refahından rahatsızlık duyan Türkiye düşmanları dört bir koldan harekete geçmektedir. Ekonomik geleceğimiz maalesef yaylım ateşine tutulmuştur. Hükümet tedbir üstüne tedbir almaktadır. Konu, ekonomik beka konusudur. MHP, hükümetimizin alacağı her kararın destekçisidir. Bir elin nesi varsa Cumhur İttifakı'nın iradesi vardır, şer odaklarının alayını birden karşılamaya kudretimiz yetecektir. Türkiye sevdamızdan ödün vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan, mutfağına dinamit koyan, şikayetlerinin yaygınlaşmasına neden olan fiyat artışlarının önünü-arkasını incelemek zorundayız. Türkiye'yi ekonomik olarak zora sokan, alım gücünü zayıflatan planın geri planında mihraklar vardır ve açıkça meydandadır. FETÖ, bu kumpasın tam ortasında bulunan bir maşadır. FETÖ'cüler, sıcak para çeteleri, bunların yerli uzantıları, küresel tefeciler, ekonomik tetikçiler, Türkiye'nin ekonomik olarak köşeye sıkışması amacıyla faaliyet içindedir. Kiralardaki haksız, hukuksuz artışların sorarım sizlere gerçek sebebi nedir? Asıl gayesi nedir? Vatandaşlarımızı mağdur haline getiren, zincir marketlerde peynirden yumurtaya, etten süte kadar fiyat etiketlerinin kabarmasına yol açan kimler varsa suçludur, sahnelenen kirli oyunun parçasıdır. Kiralardaki yükselişe sessiz kalamayız, konut fiyatlarındaki yükselişleri atıl vaziyette seyredemeyiz. Vahim artışları sınırlandırmak, taleplerine kulak vermek mecburiyetindeyiz. Haksız kazanç peşine düşen fırsatçıların elbette yakasından tutmalıyız, bedelini de ödetmeliyiz. Denetimleri sıklaştırarak utanmazları hem deşifre hem de rezil etmeliyiz. Buna tamam demeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Türk milleti sahte demokratlara aldanmayacak, aldırmayacaktır. Mazisinde karneyle ekmek verilen hüzün dolu yılların olduğu CHP'nin ve başındaki zatın konuşmaya yüzü bile yoktur. Milletimizin ve devletimizin yanında sapasağlam yerimizi alacağız. Tasarlanmış kahramanlıklara karnımız toktur. Gaz yağı yokken haşhaş yağı kullanılan yıllar aklımızdan çıkmamıştır. Biz tarihten dersimizi aldık. Sabırla, sebatla, metanetle, dayanışmayla, bir ve beraberce zorlukları aşacağız. Kavga ve kutuplaşmadan beslenen firavunları Allah'ın izniyle mahcup edeceğiz. 2023 aynı zamanda istikbal hedeflerimizin ileriye taşınmasını sağlayacak tarihi bir eşiktir. 1877 ve 1878 Osmanlı-Rus savaşında Yeşilköy'e kadar gelen güçlerin komutanı şu telgrafı göndermişti: "Bizi durduracak hiçbir kuvvet yok, İstanbul'a girmek için izninizi bekliyorum" Her gün bir yerinden yara alan Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim kademesinde sorumsuz, işbirlikçilik anaforuna kapılmış yöneticiler de vardı ve biliniyordu. Devşirilmiş bir kısım devlet ricali makus çöküşe hizmet etmişlerdi. Şu mutlak gerçeğin altı da çizilmelidir ki hiçbir padişah asla ve katta kendi çıkarını devletinin ve milletinin çıkarı üstüne görmemiştir. Oğuz soyundan kesinlikle hain çıkmamıştır. Abdülhamid'i kimler sevmiyorsa, kuyruk acısını kimler çekiyorsa onlara dikkat edeceğiz. Çünkü onlar batının içimize yuvalanmış etki ajanlarıdır. Abdülhamit Han'ın seveni kadar sevmeyeni de vardır. Abdülhamit'i Ermeni çeteciler sevmez, sömürgeciler sevmez, casuslar sevmez, Türk ve İslam düşmanları hiç sevmez. Madem tarihi bilmezler o halde ne diye gerçeğe kara çalmaya kalkarlar. Gafiller ne istiyorlar tarihimizden. Bilmedikleri, bilemeyecekleri büyüklerimizi hangi bilgi ya da belgelerle itham ederler. Merhum hünkarımız Abdülhamit Han şöyle demişti: "Mutlaka kendi fikrimin de kabul olunmasını istemedim. Benim fikrim bu meselede şu merkezdedir, siz de müzakere edin, kabul ederseniz icra edersiniz" Her zaman mert oldu, namerdin oyununu bozdu. 2. Abdülhamid'i ilk savunan değerli şahsiyet merhum Hüseyin Nihal Atsız'dır. Merhum Atsız açık açık diyordu ki "Abdulhamid biçareliğin tersi neyse odur" Biz ecdadımıza dil uzattırmayız, tarihimize laf ettirmeyiz, devşirmelere akıllarını başlarına devşirmelerini tavsiye ederiz. Sudan sebeplerle karşı karşıya getiren kanı bozukları asla affetmeyiz. Osmanlı İmparatorluğu bizimdir, Türkiye Cumhuriyeti bizimdir, Atatürk bizimdir, Abdülhamid Han da bizimdir. Atatürk, Ankara ise Abdülhamid Han İstanbul'dur. İkisini birbirinden ayırmak ne mümkün. Dedelerimize hakaret edenler zillettedir. Atatürk'ü seven Abdülhamid'i de sever. Birisini diğerinden üstün tutan bataktadır. Geçmişte yaşamış her kim varsa duygularımızla değil, bugünün ölçüleriyle değil kendi zamanlarının şartlarıyla değerlendirmeliyiz. Muhterem büyüklerimizi, büyük ceddimizi anıyorum, Rabbim her birisinden razı olsun diyorum. İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA NATO VETOSU ABD Başkanı Biden bu iki ülkeyle sıcak ilişki halindedir ve tam destek açıklaması yapmıştır. Çünkü ABD ve İsveç arasında savunma, istihbarat ve askeri alanlarla köklü işbirliği süreci uzun bir süredir devrededir. Laf kalabalığı vardır ama sonuç yoktur. Asıl gündem Türkiye'nin endişesini görüşmek değil kalıcı olarak gidermektir. İsveç, PKK'nın önde gelen silah tedarikçileri arasındadır. Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya'nın parmak izini nasıl yok sayacağız? Hala sokaklarında teröristleri gezdiren bu devletlere nasıl anlayış göstereceğiz? İsveç bölücü terörün Kuzey Avrupa'daki kumanda odasıdır. İkinci Kandil Dağı, İsveç'tedir. Uzaktan bakılınca eline vurup ekmeğinin alınacağı bir ülke olduğumuzu mu zannetmektedirler. Türkiye'ye silah ambargosu uygulayan sabıkalı ülkelerle bir ve beraber olmamız akıl harcı mıdır? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine engel çıkınca Türkiye'nin risk birimi 14 yılın üzerine çıkmıştır. Türkiye'nin sessiz kalması mı amaçlanmaktadır? Bu edepsizliği, bu tavrı görmezden mi gelelim? Buyurun emiriniz neyse onu yapalım mı diyelim? Türkiye, sömürgeleşmiş bir ülke olamayacaktır. Hiç kimse Türkiye'yi tehdit etmeye yeltenmesin. İsveç hükümeti terörizme mali imkan sağladı, yaralı hainleri tedavi ettirdi, Başbakan'ın bile göreve gelmesinde terör uzantılarının dahli görüldü. Türk milleti bu zillete nasıl tamam diyecek? Türk milletinin terazisi bu melanet ağırlığı nasıl çekecek?    "NATO'DAN AYRILMAK BİLE GÜNDEME ALINMALIDIR" Onlar bizi yok saysa da biz daha çok var olacağız. Onlar karşımızda toplansalar da hepsinin bileğini Cumhur İttifakı olarak bükeceğiz. NATO içinde PKK/YPG terör örgütünün arkasında duran ülkelerin varlığı hepimizin malumudur. Türkiye seçeneksiz değildir, NATO'dan ayrılmak bile gündeme alınmalıdır. NATO'yla var olmadık, NATO'suz da yok olmayız. Türkiye, NATO'nun doğudaki karakol ülkesi olarak muamele görmüştür. Alsınlar İsveç'i alsınlar Finlandiya'yı tepe tepe kullansınlar. Gelişmeler başka bir seçenek bırakmazsa yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür, belki de en doğrusu budur.  MİÇOTAKİS'İN ABD'DEKİ KONUŞMASI Ayrıntılar birazdan…

1 yıl önce

Stoltenberg'den İsveç ve Finlandiya'ya: Türkiye'nin taleplerine cevap vermezseniz adaylık zor

NATO'nun haziran sonunda Madrid'de yapacağı zirve öncesinde temaslarda bulunmak üzere 30 Mayıs'ta bu ülkeyi ziyarete hazırlanan Stoltenberg, İspanyol basınına konuştu. "Hiç kimse Türkiye kadar terör saldırılarından acı çekmemiştir" Stoltenberg, "Türkiye önemli bir müttefiktir ve bir müttefikin endişeleri olduğunda bunun ele alınması, sorunun çözülmesi gerekir. Bu, her zaman böyle oldu. İsim sorunundan dolayı Yunanistan'ın vetosuyla Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nin NATO üyesi olması da 10 yıldan fazla sürdü ama çözüldü." şeklinde konuştu. İspanyol gazetecilerin, Kürtler ile terör örgütü PKK'yı özdeşleştirme çabalarına karşı çıkan NATO Genel Sekreteri, "Kürtlerden bahsediyorsunuz ama kabul etmeliyiz ki birkaç Kürt grup var ve PKK Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesindedir. İsveç ya da Finlandiya'da olmaları fark etmez." dedi. İsveç ve Finlandiya'nın Madrid'de yapılacak NATO Zirvesi'ne davetli ülkeler olarak katılabilecekleri ancak 28 Haziran'dan önce Türkiye'nin taleplerine cevap vermezlerse aday ülke olma özlemlerini gidermelerinin zor olacağını dile getiren Stoltenberg, "Benim hedefim hızlı bir sürecin olması ve bunun için halen zamanımız var." ifadesini kullandı.

1 yıl önce

İsveç'in PKK'lı vekilinden yeni tehdit: Türkiye'nin taleplerini karşılamayın

İsveç resmi haber ajansı TT'ye açıklama yapan Kakabaveh, talepleri karşılanmadığı sürece hükûmetin ek bütçe görüşmelerine destek vermeyeceğini söyledi. NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili İsveç'in Türkiye ile yürüttüğü müzakerelere atıfta bulunan Kakabaveh, hükûmetin kendisine Türkiye'ye silah ihracatı yapmayacağı sözünü vermesini isteyerek yeni bir tehditte bulundu. Meclisi işlemez hale getirdi Kakabaveh bugün de hükûmet ve muhalefet partilerin ayrı ayrı önerdiği ek bütçe tasarılarına destek vermeyerek meclisi işlemez hale getirdi. Her iki tasarının da kabul edilmemesi üzerine İsveç hükûmetinin hazırlayacağı yeni tasarı için cuma günü tekrar mecliste oylama yapılacak. Bütçenin onay alması için 175 oya ihtiyaç var. Hükûmet ve bütçeyi destekleyen partilerin toplam oyu 174'de kalıyor. Kakabaveh'in oyu bu noktada kritik önem kazanırken bağımsız milletvekili bu durumu hükûmete şantaj yapmak için kullanıyor. Johansson hakkındaki gensoru İsveç meclisinde sağ partiler, çetelerin son yıllarda artan silahlı çatışmalarının önlenememesi nedeniyle 2 Haziran'da Adalet ve İçişleri Bakanı Morgan Johansson hakkında gensoru önergesi vermişti. Johansson, 7 Haziran'da yapılan oturumda son dakika Kakabaveh'in oyuyla görevinde kalmayı başarabilmişti. Kakabaveh, oylamadan önce 5 günlük sürede 3 kez fikir değiştirmiş, en son hükûmete destek vermeyeceğini açıklamıştı. İsveç basını da Kakabaveh'in YPG/PKK'nın "SDG" adını kullanan elebaşlarından İlham Ahmed'in son dakika emriyle kararını değiştirerek Johansson'un yanında yer aldığını iddia etti. Johansson'un görevde kalmasının ardından Kakabaveh, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Sosyal Demokrat Partisi'nden, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu olarak bilinen YPG-YPJ'ye destek ve yardım gönderilmesi konusunda bazı garantiler aldığını" söylemişti.

1 yıl önce

AP, AB Komisyonundan Yunanistan'ı yasa dışı geri itmelere karşı uyarmasını talep ediyor

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği (AB) Komisyonuna Yunanistan'ın sığınmacıları Türkiye'ye doğru geri ittiği ve Yunan polislerinin dahliyle "can kaybı, insanlık dışı muamele, iltica prosedürüne erişimin engellenmesi ve geri göndermelerin" son dönemde arttığına ilişkin bir mektup yazarak Komisyonu sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı. Avrupa Parlamentosunun Sivil Özgürlükler Komitesi Başkanı Juan Fernando Lopez Aguilar, AB Komisyonunun göç ve insan haklarından sorumlu Komisyon üyeleri Margaritis Schinas, Vera Jourova ve Ylva Johansson'a hitaben bir mektup yazdı. Mektupta, uluslararası koruma arayan onlarca kişinin Meriç Nehri'nin kara sınırı bölgesinden Türkiye'ye geri itildiğine ilişkin raporlardan söz eden Aguilar, durumun son aylarda tırmanışa geçtiğine işaret etti. Raporların AB'nin dış sınırlarında Yunan polis yetkililerinin dahliyle "can kaybı, insanlık dışı muamele, iltica prosedürüne erişimin engellenmesi ve geri göndermelerin" yaşandığına dair önemli endişeler uyandırdığını ifade eden Aguilar, mektupta AB Komisyonunun "herhangi bir şiddet kullanımını kınama görev ve sorumluluğu" olduğunu anımsattı. Aguilar, Komisyona ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) sığınmacılara insani yardım sağlanması yönündeki tedbir kararlarının uygulanmasını da garanti altına alma sorumluluğu olduğunu hatırlattı. ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR Dosyayla ilgilenen bir AB yetkilisi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in partisi Yeni Demokrasiye ait siyasi grup olan Avrupa Halk Partisinin komite oylamasıyla mektubu engellemeye çalıştığını söyledi. Kaynak, "Girişim başarılı olamadı, mektup en geç yarın AB Komisyonuna gönderilecek." dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, geçen günlerde insan hakları örgütlerinin açtığı davanın ardından, Yunan makamlarına Meriç Nehri yakınında Türkiye-Yunanistan sınırında mahsur kalan sığınmacılara yiyecek, su ve yeterli tıbbi tedavi sağlama talimatı veren 13 geçici tedbir kararı çıkarmıştı. İnsan hakları savunucuları ve önde gelen medya kuruluşları, Yunan makamlarının uluslararası hukuku ihlal eden yasa dışı geri itmelerini sık sık rapor ediyor. Buna rağmen Yunan makamları, raporları inkar etmeye devam ediyor.

1 yıl önce

'Kürtçe repertuvarım nedeniyle engellendim' diyerek Mardin Artuklu Üniversitesi’ni hedef gösteren Pervin Çakar'ın ücretli konseri için ücretsiz salon talep ettiği ortaya çıktı

Sanatçı Pervin Çakar, geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde vermek istediği konserin, repertuvarında Kürtçe şarkılar bulunması sebebiyle üniversite yönetimi tarafından engellendiğini öne sürdü. 3 ay önce gerçekleşen olayı üniversite tercih döneminde duyurmayı tercih eden Pervin Çakar paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Mayıs ayında konser vermek için Mardin Artuklu Üniversitesi konser salonuna dilekçe yazdık. Rektör gayet olumluydu. Daha sonra konser repertuarımı istediler. Repertuarımda Kürtçe eserlerin olması sebebiyle bana konser salonunu vermediler. Şehrimde konser veremememin hüznünü yaşıyorum. Bir sanatçının repertuarında hangi diller var diye sorgulanmaz. Bu insanlık suçudur." ÜCRETSİZ SALONDA BİLETLİ KONSER VERMEK İSTEDİ Pervin Çakar'ın konserine izin verilmemesinin sebebinin Kürtçe repertuvar olmadığı ortaya çıktı. Öğrenilen bilgiye göre, Pervin Çakar'ın konser vermek istediği üniversite içerisinde bulunan salonda ücretli konser verilmiyor. Üniversite yönetimi, Çakar'ın biletli konser istemesi sebebiyle bu talebine olumsuz yanıt veriyor. OSMAN KAVALA PAYLAŞIMLARI ORTAYA ÇIKTI İlk Kürtçe eğitimin verildiği Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Kürtçe şarkıların söylenmesine engel olunduğunu iddia eden Pervin Çakar'ın sosyal medya hesabından Gezi Parkı kalkışmasının planlayıcısı ve finansörü olan tutuklu Osman Kavala'ya destek olduğu paylaşımlar ortaya çıktı. Çakar'ın Kavala için "Ona her zaman minnettarım. En büyük destekçimdi" ifadelerini kullandığı görüldü. BAHAR ŞENLİKLERİNDE KÜRÇE ŞARKILARIN SÖYLENDİĞİ ANLAR ORTAYA ÇIKTI Öte yandan üniversite içerisinde Kürtçe şarkı söyleyemediğinden yakınan Pervin Çakar'ın paylaşımının altına bırakılan bir görüntü dikkat çekti. Üniversitenin öğrencisi olduğunu belirten bir sosyal medya kullanıcısı, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde bahar şenlikleri sırasında Kürtçe şarkıların söylendiği anları paylaştı. https://twitter.com/ferhat47182/status/1553850060043067398?s=21&t=oyOpL8hrguE9lvVDR5E4qA

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu döneminde İSPARK'ta değnekçi tarifesi: Konser ve maç günleri iki-üç katı fiyat talep ediliyor

İstanbul'un en büyük sorunlarından biri Otopark sıkıntısı. Özellikle Beşiktaş, Şişli ve Kadıköy gibi konser ve maç etkinliklerinin yoğun olduğu ilçelerde araç park etmek için yer bulmak oldukça zor. Otoparklar bunu fırsata çevirmiş durumda. Maç, konser gibi organizasyonlara gelenlerden 'Etkinlik' tarifesi altında yüksek ücretler alındığı ortaya çıktı. Çok sayıda etkinlik alanının bulunduğu Şişli Kadırgalar Caddesi'nde de, özel ve İSPARK'a ait otoparklar, etkinlik günlerinde farklı fiyat politikası uyguluyor. Otoparklarda, konser ya da maç için gelen sürücülerden park süresine bakılmaksızın tam gün ücreti alınıyor. Küçükçiftlik Park'ın girişindeki İSPARK otoparkın tabelasında yazılı olan tarifeye göre ise, 1-2 saatlik park için 23 lira, 2-4 saatlik park için ise 30 lira alınırken, konser veya maç için gelen sürücülerden 'etkinlik' başlığı adı altında tam gün ücreti olan 50 lira talep ediliyor. Civardaki özel otoparklarda da etkinlik günlerinde otopark ücretlerinin üç katına kadar çıktığı öğrenildi. Futbol maçı izlemek için gelen Dündar Kan, özel otoparka için yüksek fiyatlarda ödeme yaptığını belirterek "Beşiktaş maçına geldim. Otopark için 100 lira verdim, 2 saat duracak maç çıkışı alacağım. Yoğunluktan dolayı şu an yer bulunmuyor zaten. Geçen hafta arabasız geldim, çıkışta 5 kilometre yürüdüm taksi bulamadım o yüzden arabayla geldim" dedi. Hüseyin Türkoğlu ise etkinlik günlerinde otopark ücretlerinin çok fazla arttığını ifade ederek, "Aracımı özel otoparka bıraktım, maç günü olduğu için 3 saatliğine 150 lira verdim. Normalde gelsek 20 lira ama maç günü buraların kapanmasından dolayı yüksek veriyoruz" diye konuştu. Maç izlemeye gelen Fatih Düzen, "Aracımı İSPARK'a bıraktım. Fiyatlarına baktım ortalama fiyatları 40-60 lira arası" dedi. İsmini vermek istemeyen başka bir vatandaş ise şunları söyledi: "Konser günleri buraya hiç gelmeyin, otopark fiyatları uçtu artık. Ya yürüyeceksiniz ya da skuter kullanacaksınız başka yolu yok. Maç günü otopark fiyatları 2 katına çıkıyor" Öte yandan İSPARK yetkilileri 'etkinlik' tarifesiyle ilgili açıklama yapmak istemedi.

1 2 3 4 5 6