02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

ABD Başkanı Joe Biden’dan Taliban’a mesaj: Saldırı olursa hızlı ve kuvvetli bir cevap görürler

İşte Biden'ın açıklamalarından satır başları: Dünyanın bu kadar uzak bir noktasında bu kadar net bir şekilde yalnızca ABD böylesine başarılı bir operasyon gerçekleştirebilir. Yaklaşık 8 bin kişiyi tahliye ettik şu ana dek. ABD sözlerinin arkasında duruyor. Kadın liderler ve gazetecilere de yardımcı olacağız. Şu anda kaç Amerikalı'nın ülkede olduğunu bilmiyoruz. Sağlıklı bir sayıya ulaşmak için çalışıyoruz. Daha dün tahliye edilen Amerikalılar arasında havalimanına askeri imkanlarla getirdiğimiz siviller de oldu. 'OPERASYONLAR ÇEKİLMEYİ TAMAMLAYANA KADAR SÜRECEK' NATO'yla bu konuda yakın işbirliği içindeyiz. Bu operasyonlar önümüzdeki günlerde de sürecek, ta ki çekilmeyi tamamlayana dek. Eve gelmek isteyen tüm Amerikalıları eve getireceğiz. Bu tahliye operasyonu tehlikeli bir operasyon, riskler var. Zor şartlar altında sürdürüyoruz bu operasyonu. Can kaybı riski de var. Taliban'la sürekli iletişim halindeyiz. Sivillerin güvenli geçişini sağladıklarından emin oluyoruz. Taliban'a şunu çok net söyledik: Bizim askerlerimize herhangi bir saldırı, operasyonlarımıza bir müdahale olursa çok hızlı ve kuvvetli bir cevap görürler. G-7'DEN ACİL TOPLANTI KARARI Bu bölgede istikrarı getirmek isteyen herkesle birlikte çalışacağız. Boris Johnson, Şansölye Merkel, Emmanuel Macron ile görüştüm son birkaç günde. Hepimiz G-7'nin önümüzdeki hafta acilen toparlanmasına karar verdik. Ortak bir yaklaşım belirleyeceğiz Afganistan konusunda. Uluslararası kamuoyuyla çalışmak için nasıl bir yol izleyebileceğimizi de konuştuk. Taliban üzerinde uluslararası baskıyı nasıl kurarız, bunu da konuştuk. Geçtiğimiz hafta içimizi acıtan görüntülere şahit olduk. Burada korkmaları çok normal, üzgünler, gelecekle ilgili fikirleri yok. Askerimizin yürüttüğü çok zor ve tehlikeli bir operasyon. Diğer Amerikalıları, Afgan müttefiklerimizi, ortak müttefiklerimizi kurtarmak için çabalıyorlar. 'VATANDAŞLARIMIZI VE MÜTTEFİKLERİMİZİ KURTARMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ' Eleştiri yapmak için bu operasyondan sonra çok vaktimiz olacak. Ama şu anda tek odağım bu işi bitirmek. Amerikan vatandaşlarını ve Afgan müttefiklerimizi kurtarmak için her şeyi yapacağız, buna konsantre olmuş durumdayız. Bu iş bittiği zaman Afganistan'daki 20 yıllık askeri varlığımız sona ermiş olacak. Kimse bizim kredibilitemizi sorgulamadı. NATO müttefiklerimizden böyle bir şey duymadım. Hatta herkesten tam tersini duyuyorum. Herkes bizim çok hızlı ve sözümüzü tutacak biçimde hareket ettiğimizi düşünüyor. Biz Afganistan'a El-Kaide'den kurtulmak ve Bin Ladin'i yakalamak için gittik, bunları başardık. Bu savaşı bitirmenin vakti geldi çattı. Son 20 yılda bize bedeli 1 trilyon dolardan başlıyor. Terörizm tehdidi artık değişti. Şu anda DAEŞ daha büyük bir tehdit. El-Kaide ve diğer terör örgütlerinden de tehditler var, Afganistan dışındaki ülkelerde de. 'BÖYLE BİR ÇÖKÜŞÜN OLACAĞINA İHTİMAL VERİLMEDİ' Bakan Blinken ve müttefiklerimizle de çalışacağız ki Taliban üzerinde uluslararası baskı kurabilelim. Burada bir meşruiyet kazanma çabası var. Çok sert önkoşullar dayatacağız. Kadınlara, vatandaşlara nasıl davranacakları belirleyici olacak. 11 günde böyle bir çöküşün olacağı hiç ihtimal verilmeyen bir olanaktı. Orta Doğu'da, Afrika'da ve diğer bölgelerde terör örgütlerinin yükselişi söz konusu. Terör örgütleriyle dünyanın diğer bölgelerinde de mücadele ediyoruz. Bize her türlü nota, tavsiye geliyor. Bu grup '11 günde düşer' demedi. Ben bir karar verdim. Dedim ki fikir birliğine uyayım. Fikir birliği de şuydu: Bu olay yılın sonuna doğru olur dendi. Taliban'la bir anlaşmamız var. Şimdilik havalimanına girmelerine izin veriyorlar Amerikan vatandaşlarının. 'VATANDAŞLARIMIZ İÇİN HER TÜRLÜ OPERASYONU YAPABİLİRİZ' Şu anda her seçenek masada. Amerikalıları havalimanına getirmek için ülke genelinde her türlü operasyonu yapabiliriz. Taliban'ın lider kadrosuyla hep iletişim halindeyiz. Yaptığımız işleri onlarla koordine ediyoruz. Bu sayede büyükelçilik çalışanlarımızı dışarı çıkarabildik. İnsanlar diyor ki 'Neden ayrıldık Amerikalılara saldırılmamasına rağmen?' Daha önce de söylediğimiz gibi saldırı olmamasının sebebi bir anlaşma olmasıydı. Trump, 'Kimse bize saldırmazsa 1 Mayıs'ta çıkacağız' dedi. Ayrıca Taliban ülkenin her yerinde kırsal bölgeleri ele geçiriyordu. Eğer ben 2-3 Mayıs'ta 'Gitmiyoruz, kalıyoruz' deseydim o zaman daha fazla Amerikan askeri gitmek zorunda kalmaz mıydı? Ne için öleceklerdi? Afganistan'dan tamamen çekilip şu anda gördüğünüz şeylerin yaşanmaması mümkün değil. ABD'ye gelmek isteyen çok fazla Afgan var. Bir anlaşmamız var Taliban'la. Taliban kontrol noktalarından Amerikan pasaportu olanların geçmesine müsaade ediyor. Bu süreçte Taliban'la irtibat halinde olmamıza rağmen ülkenin güvenlik güçlerinin tamamen çökmesini beklemiyorduk.

2 yıl önce

AB: Taliban'ı tanımıyoruz

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, "Taliban ile siyasi temasımız yok, Taliban'ı tanımıyoruz. Sadece insan hayatını kurtarmak için onlarla operatif temasımız var." dedi. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB ile koordineli olarak Afganistan'dan tahliye edilen ve çoğunluğunu AB ile iş birliğinde bulunanların oluşturduğu Afganların bekletildiği Madrid'deki Torrejon de Ardoz askeri üssünü ziyaret etti. Bazı Afgan mültecilerle görüşüp yetkililerden verilen hizmetlerle ilgili bilgi alan Sanchez, Michel ve Von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenledi. "TALİBAN'I TANIMIYORUZ" "Afganistan'a insani yardım devam etmeli." diyen Von der Leyen, Afgan mültecileri kabul eden ülkelere gerekli yardımı yapmaya hazır olduklarını söyledi. Von der Leyen, "Taliban ile siyasi temasımız yok, Taliban'ı tanımıyoruz. Sadece insan hayatını kurtarmak için operatif temasımız var. Kabil'deki insanların havalimanına getirilmesini sağlamak istiyoruz. Taliban'ı dinleyebiliriz ama onları sözlerine göre değerlendireceğiz. Çocukların ve kadınların haklarını inkar eden bir rejime bir avro bile verilmeyecek." diye konuştu. "AFGANİSTAN'DA İSTEDİĞİMİZ İNSAN HAKLARINI SAVUNMAK" AB Konseyi Başkanı Michel de "Uluslararası toplum, temel ilkelerini Afganistan'da savunmaya çalışmaya devam etmelidir. Şimdiye kadar yapılanların yitirilmemesi için çalışacağız. Güvenlik garantisi ve Avrupa projesinin onuru arasında bir denge olmasını temenni ediyoruz. Afganistan'da istediğimiz daha fazla istikrar, insan haklarını, değerlerimizi ve çıkarlarımızı savunmak." açıklamasında bulundu. Michel, Afganistan'daki durumun "dramatik ve öncesi görülmeyen bir şekilde olmaya devam ettiğini" vurguladı. "AFGANİSTAN'DAKİ BU SON 20 YIL BOŞA GEÇMEDİ" "Afganistan'daki bu son 20 yıl boşa geçmedi. İspanya, her zaman insan haklarını, demokrasiyi ve özgürlüğü savunmaya hazır olacaktır." diyen Sanchez de "AB'nin birlik ve dayanışmasını göstererek Afganistan'dan tahliyelerle bu ülkedeki dramatik duruma karşılık verdiğini" savundu. Diğer yandan 800 kişilik kapasiteye sahip geçici barınma merkezinin kurulduğu Torrejon de Ardoz askeri üssünde mevcut durumda 200 kadar mültecinin bulunduğu belirtildi. Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı sağlık kontrolünden geçirilen Afgan mültecilerin en fazla 72 saat Madrid'deki askeri üste tutulacağı, daha sonra geçici dolaşım izinleri verilerek kendilerini alma taahhüdünde bulunan AB ülkelerine gönderilecekleri açıklandı. MUHALEFETTEN SANCHEZ'E SERT ELEŞTİRİ İspanya'daki sağ görüşlü muhalefet partileri, Afganistan'daki gelişmelerin başlamasından bu yana tatilini yarıda kesmediği, sadece Twitter'dan açıklama yaptığı ve Meclis Genel Kurulu'nda bilgilendirme konuşması yapmadığı gerekçesiyle Başbakan Sanchez'i sert dille eleştirdi. Muhalefet liderleri, Sanchez'i "AB liderlerini, İspanya iç politikasına alet etmek ve birlikte fotoğraf vermek için Madrid'e çağırmakla" suçladı.

2 yıl önce

Taliban hükümet kurma çalışmalarına başladı

Afganistan'da 20 yıl sonra yönetimi tekrar ele alan Taliban örgütüne şimdiye kadar en sıcak kucağı açan Çin yönetimi önceki gün, Afganistan'da yeni ve meşru bir hükümet kurulana kadar Taliban'ı meşru bir otorite olarak görmeyeceğini ama örgütle çalışmaya hazır olduğunu da duyurdu. Bunun üzerine Çin Merkezi Televizyonu'na konuşan Taliban sözcülerinden Suheyl Şahin, Afganistan'ın yeniden imarının önemine vurgu yaparak, "Çin, dev ekonomisi ve kapasitesiyle büyük bir ülke. Afganistan'ın yeniden inşasında büyük rol oynayabilir" dedi. ÇÖZÜM İÇİN ÇALIŞABİLİRİZ AB ülkelerinden de benzer açıklamalar geldi. Rusya lideri Putin'le yaptığı görüşmenin ardından basın açıklaması düzenleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Taliban'ın ülkeyi kontrol altına alması üzücüdür. Ancak bu bir gerçek. Talibanla müzakere etmeye çalışmalıyız" dedi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson da Afganistan için "bir çözüm bulmak" adına Taliban'la birlikte çalışabileceğini söyledi. HÜKÜMET KURMA ÇALIŞMASI BAŞLADI Taliban hükümet kurma çalışmalarına başladı. 2001 yılından beri sürgünde olan Taliban'ın kurucularından ve Siyasi Ofis Şefi Molla Abdulgani Birader, Afgan hükümetinin kurulması görüşmelerine katılmak için dün sabah Kabil'e geldi. Taliban'ın lider kadrosundan Hakkani grubu üyesi Halil Hakkani de Kabil'de halkı selamladı. ABD, El Kaide bağlantıları olan Taliban lideri Hakkani'nin başına 5 milyon dolar ödül koyduğunu açıklamıştı. AB: Resmi olarak tanımak yok İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Afganistan'dan tahliye edilen ve çoğunluğunu AB ile iş birliğinde bulunanların oluşturduğu Afganların bekletildiği Madrid'deki Torrejon de Ardoz askeri üssünü ziyaret etti. Von der Leyen, yaptığı açıklamada "Taliban ile siyasi temasımız yok, Taliban'ı tanımıyoruz. Onlarla operatif temasımız var." dedi. Michel de "Afganistan'da istediğimiz insan haklarını savunmak" dedi.

2 yıl önce

Taliban, ele geçirdiği ABD silahlarıyla gövde gösterisi yaptı

Dünya, günlerdir Afganistan'dan gelen gelişmeleri konuşuyor. Zira Taliban 10 gün içinde ülkenin başkenti Kabil'e girdi ve ülkenin büyük bir bölümünde kontrolü sağladı. Kabil'deki tahliye faaliyetleri sürerken, ABD'nin eğittiği ve teçhizat sağladığı Afgan güvenlik güçlerinin çekilmesiyle Taliban'ın milyarlarca dolar değerindeki Amerikan askeri teçhizatını ele geçirdiği tahmin ediliyordu. TALİBAN, ELE GEÇİRDİĞİ ABD SİLAHLARIYLA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI Günlerdir ABD medyasının gündeminde olan bu şüphe gerçek oldu. Afganistan'dan gelen son görüntülerde Taliban militanlarının ABD yapımı silahlar ile gövde gösterisi yaptığı görülüyor. Söz konusu videonun propaganda amacı ile Taliban tarafından çekilip yayınlandığı belirtiliyor. TALİBAN'IN ELİNDE SAVAŞ UÇAĞI VE HELİKOPTER BULUNUYOR ABD basınında yer alan haberlere göre, 4 yıl önce ABD, Afgan kuvvetlerine 208 uçak ve 4,700 Humvee de dahil olmak üzere 75.000 araç verdi, bunların çoğu şu anda Taliban'ın elinde. Taliban'ın eline geçen teçhizat arasında Black Hawk helikopterleri ve A-29 Super Tucano saldırı uçağı bulunuyor. TALİBAN, HAVA ARAÇLARINI EĞİTİM OLMADAN KULLANAMAZ Uzmanlar, gelişmiş hava araçlarının eğitim olmadan kullanılmasının mümkün olmadığını belirtirken, Taliban'ın Amerikan teçhizatını ele geçirmesinin önemli bir propaganda aracı olduğuna dikkati çekiyor. Öte yandan Taliban'ın eline geçen küçük silahlar daha büyük endişe doğuruyor. ABD, geçen 20 yıl içinde Afgan güvenlik güçlerinin eğitim ve teçhizatına 83 milyar dolar harcadı. Afgan güçlerinin geçen hafta sonu Kabil'den kaçmak için kullandığı en az 46 hava aracının Özbekistan'da olduğu bildirildi.

2 yıl önce

Kabil Havalimanı'na dair Almanya'dan açıklama: ABD, Türkiye ve Taliban'la görüşüyoruz

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın açıklamaları şöyle; * Kabil havalimanındaki durum daha da kaotik bir hal alıyor. * ABD, Türkiye ve Taliban ile Kabil havalimanını nasıl çalışır durumda tutacağımızı görüşüyoruz. * Kabil havalimanı sadece güvenliğin sağlanması durumunda 31 Ağustos sonrası açık kalacak. * Kabil havalimanından tahliyelerin G7 tarafından koordine edilmesi önemli. * G7 ülkelerinin Afganistan'dan gelen göçmenler konusunun nasıl çözümleneceğini konuşması lazım.

2 yıl önce

Washington Post: CIA Direktörü, Kabil'de Taliban'ın siyasi lideriyle gizlice görüştü

CIA Direktörü William J. Burns'ün pazartesi günü Kabil'de Taliban'ın fiili lideri Abdülgani Birader'le gizlice görüştüğünü duyuran The Washington Post gazetesi, bunun, İslamcı örgütün Afgan başkentini 15 Ağustos'ta silah zoruyla ele geçirmesinden beri Joe Biden yönetimiyle arasındaki en üst düzey yüz yüze görüşme olduğunu belirtti. Görüşme, Afganistan'dan tahliyelerin 31 Ağustos mühletine dek tamamlanması operasyonunun fiyaskoya dönüşmesinin gölgesinde gerçekleşti. Meseleye hakim ABD'li yetkililere dayandırılan haberde, CIA'in konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındığı, ancak görüşmenin muhtemelen ABD ordusunun Amerikan vatandaşlarını ve ABD öncülüğündeki NATO güçleriyle birlikte çalışan Afganları tahliye etmesi için yaklaşan mühlete odaklandığı aktarıldı. Dün Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin, Sky News'e verdiği mülakatta, tahliyelerin 31 Ağustos sonrasına uzatılmasını ve bunun için bir miktar ABD askerinin Afganistan'da kalmaya devam etmesini reddetmişti. Şahin, tamamen çekilme için 31 Ağustos mühletinin ihlalinin sonuçları olacağı uyarısını yapmıştı. G7 (ABD, Britanya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya) liderlerinin Afganistan krizini ele almak için bugün sanal toplantı düzenlemesi öncesi, Britanya Başbakanı Boris Johnson'ın ABD Başkanı Joe Biden'dan mühleti uzatmasını isteyeceği basına yansımıştı. Son 10 günde 58 bin 700 kişiyi Afganistan'dan çıkaran ABD ile müttefikleri, kendi yurttaşları ve kendileriyle işbirliği yapmış Afganları Kabil Havaalanı'ndan tahliye için zamana karşı yarış içinde. Ancak Kabil Havaalanı'nda Afgan erkeklerin uçak iniş takımlarına tutunarak kaçmaya çalışırken can verdiği, annelerin bebeklerini dikenler teller üzerinden askerlere attığı, izdihamda ve geri püskürtmek için açılan ateşte çocuklarla kadınların öldüğü sahneler yaşanıyor. Hal böyleyken, Biden, Taliban'dan kaçmaya çalışanların havadan tahliyesine daha fazla zaman kazanmaya yönelik müzakereler yürütmesi için artan baskıyla karşı karşıya. Birader kimdir? Geçen günlerde Katar'ın başkenti Doha'dan Kabil'e giderek hükümet kurma çalışmalarına başlayan Taliban'ın 2 numarası ve fiili lideri Abdülgani Birader, 2013'te ölen Taliban lideri Molla Ömer'in kız kardeşiyle evli olması ve kendisine 'kardeş' anlamına gelen 'Birader' unvanını vermesi bakımından en çok güvendiği kişilerden biriydi. Taliban'ın 4 kurucusundan biri ve 25 Mayıs 2016'da Taliban liderliğine gelen Molla Hibetullah Ahundzade'den sonra 2 numarası konumundaki Birader, 2010'da Pakistan'ın güneyindeki Karaçi kentinde güvenlik güçlerince yakalandı, ancak 2018'de eski ABD Başkanı Donald Trump'ın talebi doğrultusunda Washington ile barış görüşmelerinde yer alması için serbest bırakıldı. Ocak 2019'da Taliban'ın Doha'daki siyasi ofisinin başkanlığını üstlenen Birader, pek çok yabancı devlet yetkilisiyle görüşmeler yürüttü, Şubat 2020'de Trump yönetimi ile imzalanan barış anlaşmasına Taliban adına imza attı, anlaşma kapsamında Mart 2020'de Trump ile telefonda görüşerek, bir ABD başkanıyla görüşen ilk Taliban yöneticisi oldu.

2 yıl önce

G7, Taliban ile kurulacak ilişkilerin yol haritasında uzlaşı sağlandı

Avrupa Birliği, zirvede ABD’ye hayatı tehlikede olan Afganlıların tahliye operasyonlarını tamamlamak için Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin “gerekli olduğu sürece” güvence altına alınması çağrısında bulundu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise G7 liderlerin Taliban ile kurulacak ilişki konusunda bir yol haritası üzerinde uzlaştığını duyurdu. İngiltere Başbakanı, Afganistan'ın yurt dışındaki fonlarının Taliban için koz olarak kullanılacağı mesajını verdi. Buna göre planın en önemli maddesi ABD’nin çekilme tarihi ilan ettiği 31 Ağustos’tan sonra da Taliban militanlarının ülkeyi terk etmek isteyenlerin güvenli geçişine izin vermesi için baskı yapmak olacak. Johnson, Biz sadece tahliye operasyonlarına nasıl yaklaşacağımız konusunu değil ayrıca Taliban ile nasıl bir ilişki kuracağımıza dair bir yol haritası konusunda da uzlaştık.” dedi. Afganistan'ın yurt dışındaki fonları Taliban için koz olarak kullanılacak Taliban’a sunulacak koşullardan bahseden Johnson, “Belirlediğimiz bir numaralı koşul, 31 Ağustos ve sonrasında da yurt dışına çıkmak isteyenler için güvenli geçişi garanti etmeleri gerektiği. Bazıları bunu kabul etmediklerini söyleyebilir, bazıları da umarım bunun anlamını gayet iyi anlayacak. Çünkü G7'nin çok önemli bir ekonomik, diplomatik ve siyasi ağırlığı var.” dedi. Johnson, Taliban ülkede kontrolü ele geçirmesinden sonra G7 ülkelerini Afganistan’ın yurt dışındaki fonlarını askıya aldığını hatırlattı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD’den Afganlıların tahliye operasyonlarını tamamlamak için Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin “gerekli olduğu sürece” güvence altına alınması çağrısında bulunduklarını söyledi. G7 zirvesi bildirisinden G7 ülkelerinin liderleri, önceliklerinin Afganistan'dan tahliyelerin güvenli şekilde sağlanması olduğunu belirterek, Taliban'ı sözlerine göre değil, eylemlerine göre değerlendireceklerini ve kurulacak hükümetin meşruiyetinin, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmedeki yaklaşıma bağlı olduğunu duyurdu. Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO genel sekreterlerinin de katıldığı zirve sonrasında yayımlanan bildiride, Afganistan'daki durumla ilgili "ciddi şekilde endişeli" olunduğu belirtildi. Savunmasız Afganistan ve diğer ülkelerin vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması ve insani bir krizin önlenmesi için itidal çağrısında bulunulan bildiride, kadınların, kız çocuklarının ve azınlık gruplarının haklarının korunmasına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi istendi. "Afganistan'ın bir daha asla terör için güvenli bir bölge veya başkalarına yönelik terör saldırılarının kaynağı olmaması" gerektiği kaydedilen metinde, NATO müttefikleri başta olmak üzere ortaklarla beraber nerede olursa olsun terörizmle kararlılık ve dayanışma içinde mücadele edileceği mesajı verildi. Beklentiler Bildiride, gelecekte kurulacak bir Afgan hükümetinin, ülkenin uluslararası yükümlülüklerine uyması, terörizme karşı koruma sağlaması, başta kadınlar, çocuklar, etnik ve dini azınlıklar olmak üzere tüm Afganların insan haklarını güvence altına alması, hukukun üstünlüğünü koruması, engelsiz ve koşulsuz insani erişime izin vermesi, insan ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı etkili şekilde karşı koyması gerektiği belirtildi. Afganistan'daki tüm tarafların, kadınların ve azınlık gruplarının önemli derece katılımıyla kapsayıcı bir hükümet kurmak için iyi niyetle çalışmaya davet edildiği aktarılan bildiride, insani yardım ve mültecilerin desteklenmesi sözü verildi. Tahliyeler "Acil önceliğimiz, vatandaşlarımızın ve son 20 yılda bizimle çalışan ve çabalarımıza yardım eden Afganların güvenli bir şekilde tahliyesini ve Afganistan'dan sürekli güvenli çıkışı sağlamaktır." ifadesine yer verilen bildiride, G7 ülkelerinin bu konuda yakın iş birliğine devam edeceği vurgulandı. Tüm tarafların bunu kolaylaştırmaya devam etmesi, insani ve sağlık personelleri dahil uluslararası hizmet sağlayıcıların güvenliğinin temin edilmesinin beklendiğinin altı çizilen bildiride, mültecilere ev sahipliği yapan bölgedeki komşu ülkeler ve diğer ülkelerle birlikte iş birliği yapılacağı da duyuruldu. "Sözleriyle değil, eylemleriyle değerlendireceğiz" Afganistan'ın karşı karşıya olduğu kritik sorunları ele almak için BM, G20 ve diğer müttefikler ve bölge ülkeleriyle birlikte çalışılacağı belirtilen metinde, "Bunu yaparken Afgan partilerini sözleriyle değil, eylemleriyle değerlendireceğiz. Özellikle, Taliban'ın terörü önleme, kadın hakları, kız çocukları ve azınlıkların insan hakları ve Afganistan'da kapsayıcı bir siyasi çözüm arayışı konusundaki eylemlerinden sorumlu tutulacağını bir kez daha teyit ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. Bildiride, gelecekteki bir Afgan hükümetin meşruiyetinin de uluslararası yükümlülüklerini ve taahhütlerini yerine getirmedeki yaklaşıma bağlı olduğu vurgulandı.

2 yıl önce

Merkel: Taliban'la görüşülmeli

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Afganistan'daki gelişmeler ile ilgili ezber bozan açıklamalarda bulundu. AFP'de yer alan habere göre, uluslararası topluma çağrıda bulunan Merkel, 'Taliban ile görüşün' mesajı verdi. 'Amacımız, Afganistan'da son 20 yılda meydana gelen değişiklikler açısından elde ettiklerimizi mümkün olduğunca korumak olmalıdır' diyen Merkel, Taliban ile görüşmelere bu nedenle devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Afganistan'ın yeniden terörü besleyen bir yer haline gelme riski bulunduğunu savunan Merkel, Afganistan’daki Taliban gerçeğinin kabul edilmesinin zor olduğunu ancak bu gerçekle çalışmak zorunda olduklarını ifade etti. "Afganistan'da ihtiyacı olan insanları ve komşu ülkelerdeki mültecileri desteklememiz gerekli." ifadelerini kullanan Alman Şansölye, bu konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü belirtti. Afganistan'dan tahliye operasyonlarına, imkan olduğu sürece devam edeceklerini vurgulayan Merkel, mülteciler için 600 milyon avro ayırdıklarını aktardı. BİR DÖNEMİN SONU 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde aday olmayacağını açıklayan Merkel, siyasete veda etmeye hazırlanıyor. Başka bir deyişle yaklaşık 1 ay sonra Almanya’daki 16 yıllık Merkel dönemi sona erecek.

1 2 3 4