05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

Prof. Dr. Ortaylı "Soykırım" diyen tarihçilere dikkat çekti: "Bir broşürlük bilgileri yok"

Ünlü tarihçi, Prof. Dr. İlber Ortaylı 1981’de Reagan’dan sonra 40 yıldır hiçbir ABD Başkanının, Türkiye’ye yönelik böylesi ağır bir suçlama getirmemesini, ‘soykırım’ ifadesini kullanmamasını Türkiye’nin ABD ve Türkiye’deki güçlü dostlarına bağlayarak “Kimdi bunlar? Hem ABD hem de Türkiye’deki güçlü Yahudi lobisinden bahsediyorum. Bugün artık bu güçlü dostlarımız yok. Türkiye’de gelişen lüzumsuz bir antisemitizm Türkiye’yi sarmakta ve neticelerinden biri de işte bu." ifadelerini kullandı. TELAFFUZ EDİLMESİ KOLAY DEĞİLDİR Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberine göre, Prof. Dr. Ortaylı yapılmış en büyük soykırımın Yahudi soykırımı olduğunu belirterek, "Gelelim bugün olduğumuz noktaya; dünya arenasındaki siyasetçilerin- parlamenterlerin ve halkların ağzında ‘1915 olayları, Türklerin Hıristiyanlara yönelik haçlı seferidir, soykırımdır’ gibi laflar var. Oysa soykırım ağır bir suçtur ve telaffuz edilmesi de öyle kolay değildir. Dünyada en büyük soykırım Yahudi soykırımdır, sonrasında çingenelere uygulanan soykırım gelir. Naziler Yahudilerle birlikte çingeneleri de toplayıp, günahsız insanları, konsantrasyon kamplarında sistematik şekilde yok etti. Buna soykırım denir. Şimdi dünya soykırım kavramını genişletme derdinde. Yaşanan her karşılıklı katliam ‘soykırım’ değildir. Bir imparatorluğun yıkılışında yaşanan, bu gibi çatışmaların hepsini ‘soykırım’ çatısı altında toplamaya çalışmak bu işi yapanların suçlarını örtbas etmek ve bu yolla suçlarını hafifletmek istemekten kaynaklıdır." şeklinde konuştu. ‘SOYKIRIM’ DİYEN TÜRK TARİHÇİLER BİLGİSİZ 1915 olaylarına "soykırım" diyen tarihçilerin bilgisiz olduğunun altını çizen Ortaylı sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’deki tarihçilerin de neye soykırım denilip denilmeyeceğini iyi bilmesi, olayları iyi araştırması gerekmektedir. Bugün Türkiye’de de 1915 olaylarını ‘soykırımdır’ diye tabir eden tarihçiler var ve inanın bir broşürlük kadar bile bilgileri yok. Bir şey bilmiyor, konuşuyorlar. İlgili literatürler Türkçe’ye çevrilmemiş. Nereden anladın da okudun? ‘Bu Osmanlı’nın işidir biz Türkiye Cumhuriyetiyiz’ diyenler var. Buna dünyada kimse inanmaz." BİR KISIM BUNU İLERİCİLİK ZANNEDİYOR "Böyle bir argümanla Türkiye’yi savunmazsınız. Uygulanacak yaptırım ve belaları da savuramazsın. Böyle ucuzlukların lüzumu yok. Bir kısım bunu Cumhuriyetçilik, ilericilik zannediyor. Bir kısım da ‘Bu ittihatçıların işidir, Müslümanların böyle bir durumla işi olmaz’ havasında. Bunlar Türkiye’nin hataları. Düşman sayısını arttırmakta üstümüze yok.” TRUMP’TAN TEK FARKI AŞI BÜTÇESİYDİ ABD Başkanı Biden'ın Trump'tan tek farkının aşı bütçesi olduğunu vurgulayan Ortaylı “Biden şu an vaat ettiklerinin hiçbirini yapacak durumda değil. Geldi geleli Trump’tan farklı olarak tek yaptığı aşı konusunda bütçe vermekti. Şimdi aldığı ikinci sayı da bu oldu. Adama puanı biz kazandırdık.” dedi. TÜRKİYE ACİLEN BİR ARAŞTIRMA GRUBU KURMALI Prof. Dr. İlber Ortaylı sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili Türkiye'nin acilen bir çalışma grubu kurması gerektiğinin altını çizerek, “Her 24 Nisan’da, aynı meselenin önümüze ısıtılıp ısıtılıp gelmemesi için, Türkiye’nin aciliyetli olarak enternasyonal nitelikli bir araştırma grubu, ki buna Ermeni alimleri de dahil, kurması ve çalışmaya başlaması şarttır” diyor: “Bu konuyla ilgilenen Türklerin yapacağı ilk iş Ermeni lisanını öğrenmek, edebiyatını, tarihini tetkik etmektir. Müspet yolla o kültürün içine girerseniz söyleyeceğiniz sözün dinlenmesi daha büyük olasılıktır. Tüm dünya ile çatışamayacağımıza göre söyleyecek sözümüzün olması şarttır. Zira, yarın öbür gün davalar başlayacak. Bizi kaç avukat savunabilecek? O nedenle meselenin derinine inmemiz gerek.” şeklinde konuştu.

3 yıl önce

Tam kapanma döneminde elektrik ve doğal gaz faturaları son ödeme tarihi erteleniyor

Türkiye bu akşamdan itibaren 18 gün sürecek tam kapanmaya giriyor. Koronavirüs pandemisinin artış göstermesiyle birlikte önlem olarak alınan tam kapanma kararı ile birlikte bazı durumda değişiklikler planlandı. Elektrik ve doğal gaz faturalarının son ödeme tarihleri Ramazan Bayramı sonrası yani tam kapanmanın bitmesiyle birlikte başlayacak. Konuyla ilgili olarak enerji yönetimi dağıtım ve tedarikçilere gerekli bilgileri iletti. BORÇ NEDENİYLE KAPAMA OLMAYACAK Konut ve ticarethanelerin aylık 2 bin lirayı aşan ve ödenmeyen faturaları nedeniyle tam kapanma sürecinde kesinti olmayacak. Tam kapanma süresince ödeme olanağı bulamayan müşteriler ve genelge kapsamında kapalı olan iş yerleri için borçtan dolayı kesme işlemi yapılmayacak. Habertürk'ün haberine göre elektrik ve gazda, tam kapanma dönemi önlemleri şöyle; - Elektrik ve gazda, sayaç okuma faaliyetleri, sağlık tedbirlerine uyularak devam edecek. - Faturaların (gazda ve elektrikte) son ödeme tarihi, Ramazan Bayramı sonrası (tam kapanma dönemi sonu) başlayacak biçimde belirlenecek. Bu tarihler, yoğunluk oluşturmayacak şekilde düzenlenecek. - Müşteri hizmetleri merkezleri, gerekli tedbirler alınarak tam kapanma süresince sokağa çıkma muafiyeti olan müşterilerin ihtiyacını karşılayacak kadar dönüşümlü çalıştırılacak, - Konutlar ve aylık fatura tutarı 2 bin TL ve altı ticarethane aboneleri ile sınırlı olmak üzere genelge kapsamında tam kapanma süresince ödeme olanağı bulamayan müşteriler ve genelge kapsamında kapalı olan iş yerleri için borçtan dolayı kesme işlemi yapılmayacak, - Elektrikte, zorunlu olmadıkça planlı kesinti yapılmayacak, - Kaçak elektrikle mücadeleye sağlık tedbirlerine uyularak devam edilecek. - Doğal gazda acil ihbar ve arızalara en hızlı biçimde müdahale edilerek kesintiye neden olmayacak çerçevede ekipler koordine edilecek.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Türkiye tarihinin ilk uyuşturucu suç gelirleri operasyonunu yaptık, böyle bir operasyon yoktu”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede dünyaya ders verildiğini, tüm terör örgütlerinin sahada baskılandığını belirterek, "Özellikle son zamanlarda, çok üst düzey yöneticileri almaya başladık. Çünkü çember giderek daralmaktadır." dedi. Soylu, Eğitim Dairesi Başkanlığında 109. dönem kaymakam adaylarına yönelik düzenlenen uyum kursundaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtar buluşmalarının, şehit ailelerine, gazilere ve esnafa yaptığı ziyaretlerin, Türkiye'ye değişimi yaşatan liderlik modelinin temeli olduğunu söyledi. Güvenliğin, Türkiye'nin en önemli alt yapı yatırımlarından birisi olduğunu dile getiren Soylu, altyapı yatırımlarının standarda ulaşması için mücadele ortaya konduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığının sunduğu hizmetleri anlatan Soylu, valilik ve kaymakamlıklar bünyesinde kurulan "Açık Kapı" biriminin vatandaşlara rehberlik ettiğini belirtti. Soylu, emniyet ve jandarmada oluşturulan "Güven Masası"nın da vatandaşla devletin merhametli, şefkatli yüzünü buluşturduğunu kaydetti. Bürokrasiden arındırma projelerini hayata geçirdiklerini aktaran Soylu, sunulan hizmetlerden memnuniyetin de belirli dönemlerde ölçüldüğünü dile getirdi. "ALARM HALİNDE BEKLİYORUZ" Süleyman Soylu, "Vatandaşımız bilsin ki biz onun, hayatının olağan akışında da zor zamanında da alarm halinde bekliyoruz, ona hazırlık yapıyoruz ve zor zamanda onu yalnız bırakmıyoruz. Hayatın olağan akışında da standartları yükseltmek için elimizden gelen gayret ve çabayı ortaya koyuyoruz." diye konuştu. Terör, uyuşturucu ve organize suçlar başta olmak üzere birçok alanda mücadeleler verildiğini vurgulayan Soylu, 2015'ten bugüne kadar trafikteki can kayıplarında, yüzde 35,4 oranında iyileşme elde edildiğini anlattı. Bakan Soylu, trafikte son 10 yılda 100 bin kişi başına düşen can kaybının 13,4'ten 5,8'e gerilediğini, Birleşmiş Milletlerin "trafikteki can kayıplarını yüzde 50 azaltma" hedefini tutturan iki ülkeden birisinin Türkiye olduğuna işaret etti. "CİDDİ BİR SIÇRAMA YAKALADIK" Uyuşturucuyla mücadeleye de değinen Soylu, "Narkotik alanında birileri birtakım yorumlar yapıyor, organize suç çetelerinin ağzıyla konuşuyorlar. Özellikle 15 Temmuz sonrasında büyük mücadele ortaya koyduk, ciddi sıçrama yakaladık. 2017'de 941'le rekor seviyeye çıkan madde bağlantılı ölümler, ciddi bir saha baskısıyla şu anda 278'e çekildi." bilgisini paylaştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki dönemlerde camilerin, okulların etrafında uyuşturucu satıldığını, bunlara müdahale edildiğini, şu anda haftada ortalama yaklaşık 4 bin 500 gözaltı yapıldığını bildirdi. Gençleri uyuşturucuyla buluşturmak isteyenlere fırsat tanımayacaklarını vurgulayan Soylu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin yakaladığı eroinin 2017'de üç katını, 2018'de iki katını yakaladıklarını kaydetti. PKK'nın, Avrupa uyuşturucu ticaretini elinde tuttuğuna da değinen Soylu, Avrupa ülkelerinin, uyuşturucu yakalamasında Türkiye kadar performans gösteremediğini söyledi. "TÜRKİYE TARİHİNİN İLK UYUŞTURUCU SUÇ GELİRLERİ OPERASYONUNU YAPTIK" İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye tarihinin ilk uyuşturucu suç gelirleri operasyonunu yaptık, böyle bir operasyon yoktu. Şu an ulaştığımız büyüklük, 2 milyar lira civarındadır. Operasyon sürdüğü için sayı bunun daha üstüne çıkacaktır, artmaya devam edecektir. Bir yandan terörle mücadelede dünyaya ders veriyoruz. Tüm terör örgütlerini sahada baskıladık. PKK'nın içeride aktif silahlı eleman sayısı 260'tı, dün gelen haberlerle 256 oldu. Özellikle son zamanlarda çok üst düzey yöneticileri almaya başladık. Çünkü çember giderek daralmaktadır." Asayiş olaylarına ilişkin istatistikleri de paylaşan Bakan Soylu, Türkiye'de günlük evden hırsızlık ortalamasının 278'den, bugün itibarıyla 134'e düştüğünü bildirdi. Çok sayıda yenilikçi adımlar atıldığını anlatan Soylu, Kovid-19 salgını sürecinde de önemli hizmetlerin sunulduğunu dile getirdi. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminden sonra 400 kaymakam alındığını anımsatan Süleyman Soylu, mülki idare teşkilatının yaklaşık üçte birinin yenilendiğini bildirdi. İçişleri Bakanı Soylu, 109. dönem kaymakam adayları arasında 14 kadının bulunduğunu, bunun da mülki idare tarihinde bir ilk olduğunu sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kanal İstanbul için tarih verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Bugün burada İstanbul'umuza yeni bir güzellik katacağına inandığım şehrimizin önemli bir sembolü olan ve temelinin atıldığı günden bu yana büyük bir heyecanla izlediğimiz Çamlıca Verici Tesisimizi resmen hizmete açmak üzere bir aradayız. Hizmet sağlayacak Çamlıca Kulemizin ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum. Görüntü kirliliği vardı, biz bu kirliliği ne zaman ortadan kaldıracağız diye gayreti içinde olduk. Adalar'a mı kaldırsak, farklı bir uygulama mı yapsak hep düşündük, sonunda dedik ki, biz yapacağımız kulemizi inşallah bunları yerleştirebilir miyiz, yerleştiririz. 100 kadar olur mu olur. Binali Bey'le bunun üzerine çalıştık. Proje şöyle mi böyle mi olsun diye. Bunun üzerinde de ciddi manada durduk. Sonunda hakikaten sadece ülkemizde değil örnek teşkil edecek projeyi hayata geçirmiş olduk. RADYOCULARA KUTLAMA 100 kadar radyonun buradan ortak yayın yapıyor olması ayrı bir başarımız oldu. Tüm radyo vericilerine hayırlı olsun diyor, onları da kutluyoruz. Bu kule sayesinde Çamlıca görüntü kirliliğine son verdik. Aynı modeli şartların müsait olduğu yerlerden başlayarak ülke genelinde yaygınlaştırmayı planlıyoruz. LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMÜYOR Kim çevreci işte bu ortada. AK Parti çevreciliğin ispatını bugüne kadar yaptığı yatırımlarla ortaya koymuştur. Çevrecilik lafla olmuyor. İspatı vücutla oluyor. Bu iş aklidir. Milyonlarca ağacı biz ülkemizin dört bir yanına diktik. Teröristler geldiler yaktılar yıktılar, biz ise yakılan yerlere anında ağaçları diktik. AK Parti budur. Lafla peynir gemisi yürümüyor. SEMBOL PROJE Çamlıca'da faaliyete geçen projemizi sembol eserlerden biri olarak görüyorum. Ayrıca mutluyum. Fransız düşünür Lamartin'in "Dünyaya son bir kez bakacaksın deseler o bakışı Çamlıca tepelerinden atmayı arzulardım" ifadelerini kullanarak hayranlığını dile getirdiği şu mekanın şanına uygun esere kavuşmasından memnuniyet duyuruyorum. Deniz seviyesinden 587 metre uzunluğuna sahip bu kule İstanbul'un en yüksek yapısı unvanına sahiptir. 100 radyonun frekansları birbirine karışmadan yayın yapan kulemiz, sayısal ve karasal yayın hizmetlerini verecektir. Türk turizmine önemli katkılar sağlayacağı açıktır. Çamlıca Kulesi'nin inşasından emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Medya kuruluşlarımıza, haberleşme şirketlerimize başarılar diliyorum. HAZİRAN SONUNDA KANAL İSTANBUL'UN TEMELİ ATILACAK İstanbul bugün de dikkatleri üzerinde toplamaktadır. İstanbul bu güzel coğrafyanın kalbi durumundadır. Anadolu ve Trakya'daki tüm yerleşim yerlerimiz, oradaki tüm vatandaşlarımız İstanbul ile mutlaka irtibattadır. İstanbul 81 vilayetin adeta bayrağının dalgalandığı bir şehirdir. Nüfusumuzun ve iş gücümüzün neredeyse 5'te 1'ini barındıran İstanbul, vergi gelirlerimizin yarıya yakınını üretmektedir. Dünyada böylesine eski yerleşime sahip başka bir şehir göremezsiniz. Deniziyle, boğazıyla adalarıyla, ormanlarıyla, tepeleriyle, hisarlarıyla, köprüleriyle, boğazın altından geçen tünelleriyle, camileriyle İstanbul her geçen yıl daha da güzelleşmektedir. Ayasofya'ya bir yıl önce açtık, Taksim Cami'nin açılışını dün yaptık. Bugün de Çamlıca Kulesi'nin açılışını yapıyoruz. Bitmedi. Şimdi inşallah Haziran ayının sonunda Kanal İstanbul'u şehrimize kazandırmak üzere temeli atıyoruz. Rahatsız olanlar var, olacaklar. Varsın olsunlar. İstanbul'umuza kazandırdıkça onların onuru bunlardan şevk alacağı bir İstanbul. Her yönüyle Kanal İstanbul'u şehrimize kazandırdığımızda coğrafi güzelliği bir kat daha artacaktır. Kanal İstanbul'un üzerinden 6 köprü geçecek. 6 köprü Kanal İstanbul'un sağında solunda iki şehir inşa edeceğiz.  Biz tarihe not düşüyoruz. İÇİMİZ BURKULDU İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimizde karşımızda öyle bir manzara bulduk ki içimiz burkuldu, parçalandı. İstanbul'un üzerine çöken karabulutları birer birer dağıttık. Ümraniye çöplüğünün patlamasıyla 39 vatandaşını kaybeden bir siyasi irade değildik. CHP Ümraniye çöplüğünün patlamasına seyirci kaldı. Orada spor tesisi var.  TÜM ÖMRÜMÜZÜ İSTANBUL'A HADİM OLMAK İÇİN HARCADIK İstanbul'a yapılan her hizmetin Türkiye'nin tamamına yapıldığı bilinciyle hareket ettik. Bazılarına bu gerçekleri anlatmak ah kardeşlerim çok zor. Anlamıyorlar. Mesela dünyanın en büyüklerinden biri olan İstanbul Havalimanı sadece İstanbul'a mı hizmet veriyor. Sonradan ilave edilen kısım hariç Kuzey Marmara Otoyolu sadece İstanbul'un ulaşımını mı kolaylaştırıyor? Elbette bu şehre kazandırılan her eserin etkisi dalga dalga tüm ülkeye yayılıyor. İstanbul'u hak etmek için kalpten gelen aşkla bağlı olmak gerekiyor. İstanbul'u kuş bakışı seyrettiğinizde yüreğiniz kıpır kıpır etmiyorsa demek ki bu şehri hak etmiyorsunuz demektir. Ezanlar sizi alıp başka alemlere götürmüyorsa bu şehri hak etmiyorsunuz demektir. Meşhur Süleymaniye'de bayram sabahlarına muhtaç değil miyiz. Sokaklarındaki tüm lezzetleriyle yaşamıyorsanız bu şehri hak etmiyorsunuz demektir. İlk belediye başkanı olduğumda çay, simidi ilk kez İstanbulluya Çamlıca Tepesi'nde ikram ettik. Piyasadan çok daha ucuza satıyorduk. Tüm ömrümüzü İstanbul'a hakim değil hadim olmak için harcadık ve zerre kadar da pişmanlık duymadık duymuyoruz. Bundan sonra da rabbimin verdiği her nefesi şehrimiz için kullanmak en büyük duamızdır.  Malum Büyük Çamlıca Cami'mizi bitirdik. Bu arada yine Çamlıca'ya dev bir Türk bayrağı kulesini diktik. 111 metre uzunluğunda bir direk. Bayrağımızın yüz ölçümü 1000 metrekare. Bayrakların ölçüsünün gereği olduğu için bu şekilde yapıldı. Gerekirse daha büyüğünü yapabiliriz. İstanbulumuza ülkemize bu yakışır. Kulemizle beraber ayrı bir güzelliği buraya üçlüyü, Çamlıca'nın tepesine nakşettik. ÇAMLICA KULESİ Toplam yüksekliği 365 metre olan kulenin 220 metrelik bölümü 53 katlı betonarme yapıdan oluşuyor 145 metresi ise anten bölümü olarak kullanılıyor. Çamlıca Kulesi'nin ışıklandırmalarında 16.7 milyon renk kullanılıyor. 33 büyük anten sökülerek antenler tek kulede toplandı. 30 bin 150 metrekarelik sosyal alanlara 2 bin 750 ağaç dikimi yapıldı.

2 yıl önce

ABD Başkanı Biden ve Rusya lideri Putin arasındaki tarihi zirve sona erdi! İlk açıklama geldi…

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki zirve İsviçre'nin Cenevre kentinde başladı. İki lider, Biden'ın ilk yurt dışı ziyaretinde üçüncü durağı olan Viyana'da bir araya geldi. Biden, Putin görüşmesine 'yüz yüze görüşmek her zaman daha iyidir' diyerek başladı. Putin ise, ABD Başkanı Joe Biden’a şahsen görüşme girişimi için teşekkür ederek “Uzun bir yolculuk yaptınız, çok çalıştınız. Ancak Rus-Amerikan ilişkilerinde en yüksek seviyede ele alınması gereken birçok sorun birikti. Görüşmemizin yapıcı geçeceğini umuyorum' dedi.  Bu açıklamaların ardından gazeteciler salondan çıkarıldı ve zirve basına kapalı olarak gerçekleşti. Yaklaşık 4 saat süren görüşme sona erdi. TOPLANTININ ARDINDAN İLK AÇIKLAMA Toplantı sonrası ilk açıklamalar Rusya lideri Putin'den geldi. Basın toplantısı düzenleyen Putin, Biden ile görüşmesinin yapıcı geçtiğini ifade etti. Rus ve Amerikan diplomatların dönüşü için mutabakat sağladıklarını anlatan Putin, dışişleri bakanlıklarının diplomatik yolla ilgili görüşmelere başlayacağını duyurdu. Görüşmede düşmanca bir tutum olmadığını söyleyen Rus lider, Biden'la Ukrayna konusunu da ele aldıklarını ve Ukrayna'nın NATO'ya muhtemel üyeliğine ilişkin tartışılacak bir şey olmadığını ifade etti. Vladimir Putin, "Biden, Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması'nın (START-3) uzatılması konusunda sorumlu ve zamanında bir karar aldı. Rusya ve ABD'nin stratejik istikrarın sağlanmasında sorumlulukları var. İki ülke, uzatılan START-3 anlaşmasında yapılacak olası değişiklikleri görüşmeye başlayacak" dedi. Siber saldırılar konusunda da konuşan Putin, dünyada bu tür saldırıların büyük oranda ABD'den geldiğini söyleyerek, Moskova Yönetimi'nin Washington'a siber saldırılar konusunda teferruatlı bilgi sağladığını ifade etti. Putin, Siber güvenlik konusunda ABD lideri Biden'la anlaşmaya vardığını açıkladı. ABD ve Avrupa ile Rusya'nın arasında büyük anlaşmazlığa yol açan muhalif siyasetçi Aleksey Navalnıy mevzuuna da değinen Putin, "Navalnıy Rus yasalarını ihlal ettiğini biliyordu, tutuklanacağı biliyordu, fakat yine de Rusya'ya geldi" ifadelerini kullandı.  Putin, ABD'li mevkidaşı Biden'ın nisan ayında bir konuşmada kendisine yönelik "katil" ifadesini kullanmasıyla ilgili olarak, "Biden'ın açıklamasının kendisini tatmin ettiğini" de sözlerine ekledi. ZİRVEYE DAMGA VURAN AN Öte yandan CNN International'da yer alan bilgiye göre iki lider ve dışişleri bakanları bir arada basına poz verirken Rus güvenlik görevlileri ve basın mensupları arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Dünyayla paylaşılan fotoğraflarda güvenliklerin müdahalesi ve daha fazla görüntü alınmasına engel olmaya çalıştıkları açıkça belli oluyor. Güvenlik görevlilerinin 'Git buradan' diye bağırdıkları duyulurken kameraya yakalanan anlarda Putin'in durumu sinirli bir şekilde gülümseyerek seyrettiği Biden'ın ise gergin bir bekleyiş içinde olduğu görüldü. CNN'in kıdemli Beyaz Saray muhabiri Kaitlan Collins ise tarihi buluşmayla ilgili tüm detayları resmi Twitter hesabından duyurmaya devam ediyor. Collins, görüşmenin yapıldığı odadaki gergin anları 'ABD'li gazeteciler basının görüşmeden görüntü alabildiği o tek anda odadan itilip kakılarak çıkarıldı. Gazeteciler içeride kalmaya çalıştıkça kıyafetlerinden çekiştirilerek Rus güvenlikler tarafından dışarı çıkarılmaya çalışıldık dediler. Ve o anlarda ABD Başkanı Biden'ın söylediği hiçbir şeyi duyamadıklarından şikayet ettiler.' sözleriyle aktardı. ABD - RUSYA İLİŞKİLERİ Ukrayna'nın Kırım yarımadasını 2014'te Rusya'nın ilhak etmesi, ikili ilişkilerde kırılma noktalarından biri oldu. 2015'te Rusya'nın ABD'nin desteklediği muhaliflere karşı Şam yönetimine destek olmak için Suriye'ye müdahalesi ve 2016'da Donald Trump'ın seçildiği Amerikan seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiğine dair -Rusya'nın yalanladığı- iddialar, gerilimin büyümesine yol açtı. Mart ayında Biden'ın yaptığı bir konuşmada Putin'e "katil" demesi üzerine Rusya, Washington'daki büyükelçisini geri çağırmıştı. ABD de Moskova büyükelçisini Nisan ayında ülkeye geri çağırdı. Şu an iki ülkenin büyükelçisi de yok. Nisan ayındaki olayın sebebi ise Washington'ın, Amerikan Başkanlık seçimlerine müdahale, siber saldırılar ve Ukrayna ile yaşanan gerilimin bir sonucu olarak Rusya'ya yönelik yeni yaptırım kararı aldığını açıklamasıydı. Yaptırımlar hem Rus hükümetinin ABD bankalarıyla yaptığı işlemleri içeriyor hem de başkanlık seçimlerine müdahale ettikleri suçlamasıyla 32 kişiyi hedef alıyor. Bunun üzerine Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu yaptırımlara karşılık verme kararı aldıklarını açıklamıştı. Buna göre hem ABD'li 10 diplomat sınır dışı edildi hem de ülkedeki ABD'li diplomatların bildirim yaparak görev yerlerinden 16 kilometreden uzağa seyahat etmelerine izin veren anlaşma iptal edildi. Amerikan Büyükelçi de Moskova'dan Washington'a döndü. NATO zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında "katil" ifadeleri hatırlatılan Biden, önce soruyu geçiştirmeye çalışsa da sonra Putin'i "Zeki, zor ve değerini hak eden bir hasım" olarak niteledi. "Katil" ifadesinin "Yapmak üzere olduğumuz toplantı açısından çok da önemli olduğunu düşünmüyorum" dedi. Uzun sürmesi beklenen görüşmede liderlerin birlikte yemek yemesi planlanmıyor. ABD'li yetkili, bu durumu "ekmeği bölüşmek yok" sözleriyle değerlendirdi. Görüşme sonrası iki lider ayrı ayrı basın toplantısı düzenleyecek. NİSAN AYINDA UKRAYNA SINIRINDA GERİLİM ARTMIŞTI Rusya, Mart ortasından başlayarak Kırım'a ve Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesine askeri sevkiyat yaptı. Ukrayna ve Batılı ülkeler, Rusya'nın sevkiyatına dair uyarılarda bulunmuş ve Amerikan askeri gemilerinin Karadeniz'e yöneldiği haberleri gelmişti. Gerilimin tırmandığı dönemde ABD Başkanı Biden, Rus mevkidaşı Putin'e telefon etti. Bu, Biden'ın göreve geldikten sonra Putin'le ikinci telefon konuşması oldu. Biden, gerilimi azaltmak üzere ikili zirve teklifinde bulunmuş ancak Rus tarafı, teklifi düşüneceklerini açıklamıştı. Nisan sonunda, iki lider için henüz bir ikili görüşme tarihi belirlenmemişken Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, haftalardır bölgede gerilimin yükselmesine neden olan Ukrayna sınırına yapılan askeri yığınağın geri çekileceğini açıkladı. Hafta başında yapılan NATO zirvesinde ise Ukrayna'nın da ittifakın parçası olabileceğine dair açıklamalar geldi. Eski Sovyet ülkesi olan Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi, Moskova'da tepkiyle karşılanıyor. Bu konunun da Biden-Putin görüşmesinde gündeme gelmesi bekleniyor.

2 yıl önce

Tarihi hata olur: ABD, PKK gibi bir terör örgütünü tercih etmemeli

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Erdoğan, NATO Zirvesi’nden ikili görüşmelere, Afganistan’da atılacak adımlardan Yunanistan’la ilişkilere kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Maalesef ABD örneğin hala Afrin’deki hastanenin bombalanması konusunda, orada bu terör örgütünün YPG olduğunu söyleyemedi. Biz, gerek PKK, YPG ile gerek FETÖ ile gerekse de DEAŞ’la ilgili mücadelemizi belgeler eşliğinde bir kez daha en üst düzeyde muhatabımıza ilettik. Biz her ne olursa olsun, terörle mücadeleye devam edeceğiz. Bunu ülkemiz için, bölgemiz için, küresel barış ve adalet için yapıyoruz. Terör evrensel bir sorundur. Bizim mücadelemiz sadece ülkemiz için değil, insanlık için bir mücadeledir. GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESERİZ (Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin tavrı nasıl olacak?) Biz her zaman “iyi terörist, kötü terörist” şeklindeki ikircikli tavırla, terörün yok edilemeyeceğini vurguladık. Terörün hedefi olan bir müttefikin yanında durmak yerine, o müttefikin mücadele ettiği terör örgütlerini tercih etmek tarihi bir hatadır. Terör örgütlerini destekleyenler, onlara cesaret verenler, ne büyük bir yanlış yaptıkları er ya da geç anlayacaklar. Ben şuna inanıyorum; biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bu işin başka yolu yok. Biz güvenlik güçlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Bunu Libya’da ispat ettik, Suriye’de ispat ettik, burada ispat ettik. Bundan sonra da ispat etmeye devam edeceğiz. Çok ciddi manada oralarda bize gönül veren insanlar bu konuda bizim ne konumda olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Bunları da sayın Biden’la çok açık, net konuştum. HAKLARIMIZIN TAKİPÇİSİYİZ (F-35 ve S-400) Türkiye olarak gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin dedim. Çünkü biz F-35’te üzerimize düşeni yaptık ve parasal olarak vermemiz gerekenleri verdik. S-400 ile ilgili olarak da biz sizden Patriot istedik, siz vermediniz; tam aksine üslerimizde bulunanları da aldınız. Dolayısıyla biz ne yapacaktık? Başımızın çaresine bakacaktık. Yakın markajda işleri takip etmemiz lazım. Biz bütün haklarımızın takipçisi olacağız. Savunma sanayisi ile ilgili tüm konuları, müşterek atabileceğimiz adımları görüşmeye devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Savunma Sanayii Başkanımız muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu süreci yürütecekler. (Biden’ın Türkiye ziyareti) Takvim belirmedi ama takvimin sinyalleri ortaya çıktı. (Biden) dedi ki “Şu an aşırı yoğun programlarıma rağmen, bunları yoluna koyduktan sonra özellikle bir Türkiye seyahati yapmak istiyorum.” Sayın Biden ile ilişkilerimizi müttefikliğe ve stratejik ortaklığa yakışır şekilde sürdürmek arzusundayız. ABD ile Suriye’den Libya’ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyeline sahibiz. Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirmeyi hedefliyoruz. AFGANİSTAN’DA HUZUR İÇİN KATKIYA HAZIRIZ (Afganistan’da atılacak adımlar) Türkiye, Afganistan’da istikrar ve barış için en fazla çaba gösteren ülkelerin başında geliyor. NATO misyonuyla bulunduğumuz Afganistan’da sürdürülebilir bir huzur ortamının tesisi için her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı sonrasında, Türkiye burada çok daha fazla sorumluluk alabilir. Afganistan’daki bütün tarafların ve bölge ülkelerinin yapıcı katkılarıyla barış sürecini kalıcı hale getireceğimize inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de barış çabalarımızı ve Afganlı kardeşlerimize desteğimizi güçlü şekilde sürdüreceğiz. İnşallah biz Afganistan’daki kardeşlerimizin sıkıntılara düçar olmasına fırsat vermeyiz. AVRUPA KAPISI SİHA’YA AÇILDI (NATO ülkelerine SİHA satışı) Bu konuya ilgiyi özellikle NATO Zirvesi’nde de gördük. Bu konuda bizim en son Polonya ile bir anlaşmamız oldu. Tabii Polonya’dan sonra bir yerde bu işin kapısı açılmış oldu. Şimdi talepler zaman zaman geliyor, gelecek. Tabii burada bizim açımızdan bir şey çok önemli. Baykar’ın bu alanda attığı adım Avrupa’ya Türk savunma sanayisinin açılması demektir. Gerek İHA’da gerek SİHA’da gerek Akıncı’da ilk defa Avrupa pazarlarına Türk savunma sanayisinin ürünleri girecek. Şimdi bazı yeni ürünler de var. Onların mühimmatı var. O mühimmatlar da çok önemli. Onlar da bu pazarlara girecek. Bunların girmesiyle beraber NATO’da, NATO ülkelerinde bu silah, araç, gereç, mühimmat bunların bulunması çok çok önemli. Polonya bu noktada önemli. Diğerleri hakeza öyle. Temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçte bu adımları güç birliği yaparak devam ettiririz. Cumhur İttifakı’nın adayı zaten belli Erdoğan, Millet İttifakı’nın seçimde çıkaracağı adaya ilişkin bir soruya, “Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Dolayısıyla bizim karşımıza kimin çıkacağı bizi pek de ilgilendirmiyor. Biz şimdi Cumhur İttifakı’nın adayı olarak, Allah ömür verirse, yapmamız gereken, hazırlıklarımızı en güçlü şekilde, en güzel şekilde yapmak; 19 yıl içinde ülkemizi nereden nereye getirdik, bundan sonraki süreçte her alanda nereden nereye götüreceğiz, bunun çalışmasını yapmak… Bunun için de ciddi bir ekip, ciddi bir kadro kurarak bu adımları atmamız gerekiyor. Bu iş tabi kuru sıkı atmakla olmuyor. Bunun için ciddi bir ekip ve kadro çalışması bizim için önem arz ediyor” cevabını verdi. Amaç en kısa sürede maskeden kurtulmak Aşılamada büyük bir ivme yakalandığını vurgulayan Erdoğan, “Şu an itibarıyla sıkıntımız yok. Çin de Almanya da verdikleri sözü yerine getiriyorlar. Aşıları peyderpey gönderiyorlar. Bu arada da bizim yerli aşımızla ilgili çalışmalar da yoğun bir şekilde devam ediyor. Temenni ederim ki eylül, ekim gibi biz de kendi aşımızı üretmiş oluruz. Sağlık Bakanlığı herkesi hızla aşılama noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda vefat sayısı ciddi manada azaldı. Temennimiz vaka sayısını daha da aşağı düşürmek. Umuyoruz ki maskelerin takılmaya gerek görülmeyeceği bir döneme girelim. ‘Maskeleri ne zaman çıkaracağız?’ sorusunun cevabını Sağlık Bakanımız en yetkili olarak en kısa zamanda inşallah verir. Bizim de arzumuz en kısa zamanda maskeden de kurtulalım. Halkımız da bu konuda bir rahatlama sürecine girmiş olsun” dedi. Azerbaycan’la Libya’da petrol ortaklığı Erdoğan, doğal gaz ve petrol çıkarılması konusunda Azerbaycan ile bir ortaklık olup olmayacağına ilişkin soruya şu karşılığı verdi: Şu anda özellikle bu konuda Azerbaycan’la bizim TANAP ve TAP’dan gelen bir dayanışmamız söz konusu. Bunun dışında, biz belki yeni bir sürece de adım atabiliriz. Bu ne olabilir? Örneğin şu anda bizim Türk Petrolleri ile alakalı bir yapımız var. Bu yapıyla birlikte, nasıl şu anda TAP’da, TANAP’da birlikteliğimiz varsa, biz değerli dostum İlham Aliyev kardeşimizle böyle bir adımı Libya’da da atabiliriz. Onların bu konularda belli bir birikimi var, deneyimi var. Aynı birikim ve deneyim bizde de olduğuna göre, hatta rafinaj olayında da bazı adımlar atmak mümkün. Bu tür adımları da atabiliriz. Ben kendisine de bu teklifi yaptım. O da böyle bir şeyden memnun olacağını, böyle bir adıma kendilerinin de girebileceğini söyledi. Temennim odur ki bu adımları beraber atmak suretiyle sadece Avrupa’ya açılmak değil hem kendi ülkemizde hem çok daha farklı ülkelere inşallah yayılma fırsatını da buluruz.

2 yıl önce

Türkiye normale dönüyor! Erdoğan, Covid-19'la mücadelede yeni kararları açıkladı, tarih verdi…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının gündemine ilişkin konuşurken, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesinde izlenecek yeni yol haritasını açıkladı... İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'SON 1 HAFTADA EN ÇOK AŞI YAPTIRAN ÜLKE OLDUK' Salgında yaşanan gelişmeler ve bu çerçevede ülkemizin izlediği yol haritası, Kabine gündemimizin ilk konusunu oluşturuyordu. Türkiye her alanda salgın döneminin dünyada en parlayan ülkesi olmuştur. Sanayi üretimimiz yükselişini düzenli olarak sürdürüyor. Sanayi sektöründeki kayıtlı istihdam 4 milyon sınırına dayanarak, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek, yem süt fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara da izin vermeyeceğiz, gerekli dersi vereceğiz. Salgın döneminde işlerine ara vermek zorunda kalan esnaflarımızı kısa çalışma ödeneğinden pek çok destekle destekledik. Turizimcilere verdiğimiz KDV desteğini de 1 ay daha uzatıyoruz. Bu konuda oldukça iyi bir yere geldik. Bugün itibariyle yaptığımız aşı sayısı 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son 1 haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yaptıran ülke konumundayız. Hedefimiz birkaç hafta içerisinde 18 yaş nüfusumuzun üstünün tamamına açmaktır. SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI SONA ERDİ 1 Temmuz itibariyle başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili kısıtlamayı da 24:00'e çekiyoruz. Şehirler arası seyahat kısıtlamaları ile şehir içi toplu taşımadaki kısıtlamalar sona eriyor. HES kodu uygulaması yaygınlaştırılarak sürdürülecektir. Konu ile ilgili ayrıntılar, İçişleri Bakanlığımızın genelgesiyle açıklanacaktır. Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir. Bizde aşımızı olarak bilim insanlarımıza olan güvenimizi gösterdik. NATO ZİRVESİ NATO zirvesiyle başlayan, Azerbaycan'daki temaslarımızla devam eden yoğun bir haftayı geride bıraktık. Bugünkü Kabine toplantısında bu yoğun programlar enine boyuna değerlendirdik. Türkiye, 1952 yılında NATO'ya katılmıştır. Ülkemiz tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken ekonomiden ticarete kadar yeni bir tercihte bulunmuştur. Türkiye ittifaka karşı sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiştir. Soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör ve salgın gibi sorunlarla yüzleşirken, NATO'nun önemi bir kez daha görülmüştür. Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Libya'ya kadar can yakıcı durumda NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır. 'SINIRLARIMIZDA BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE İZİN VERMEYECEĞİZ' İttifakın önümüzdeki 10 yılık haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz temaslarda NATO konseptinin askeri ve diğer şartların günümüz durumuna uyması görüşünü paylaştık. NATO'nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini müttefiklerimize tekrar sunduk. Suriye'de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ'a karşı tek mücadeleyi yapan Türkiye'yi herkese hatırlattık. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızdaki başka bir terör örgütü üzerinden tehlikeli yapılaşmaların oluşmasına asla izin vermeyeceğimizi hatırlattık. Bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimiz anlattık. Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun varlığını sürdürmesi güçtür. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO'nun korunması önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla hükümlülüklerimizi yerine getirirken bir kez daha aynı sıkıntıların yaşanmaması için tekliflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve olumlu işbirliği içinde olacağız. NATO ZİRVESİ'NDE GÖRÜŞMELER NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok kapsamlı görüşmeleri ele aldık. Zirve günü olan 14 Haziran'da Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la, İngiltere Başbakanı Johnson, Almanya Şansölyesi Merkel, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Biden ile bir araya geldik. Ayrıca zirve sırasında pek çok ülke temsilcisi ile de görüştük. Sayın Macron, Miçotakis ve Biden ile doğrudan temaslarımızı sıklaştırma konusunda mutabık kaldık. Çözüm yollarını bulma konusunda karşılıklı olarak ifade ettik. Biden ile yapılan görüşme göreve geldikten sonra ilk yüz yüze yapılan görüşme açısından çok önemliydi. Bu görüşmede ülkelerimiz arasında bilinen sorunları karşılıklı ifade ederek tekrar ortaya koyduk. Bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği kapsamında görüş alışverişinde bulunduk. Biden, görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı. Sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz adına maksimum verime dönüştürmekte kararlıyız. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz, beklentilerimiz içerisinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyoruz. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik ilişkileri geliştirmeye hazırız. ABD ile de olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapısını araladığımıza inanıyoruz. 'ŞUŞA'NIN NASIL YIKILDIĞINI, YAKILDIĞINI GÖRDÜK' Azerbaycan'daki programlarımız için Salı günü geç de olsak Bakü'ye ulaştık. Aliyev ile birlikte Şuşa şehrine hareket ettik. Heyet üyelerimizle birlikte Şuşa'ya birlikte giderken savaşın acılarını görme imkanımız oldu. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Bütün bunlarla beraber bunların kalkıp dünyaya, "Gelin Karabağ'ı görün." Minsk 3'lüsünün buraları tekrar tekrar görün. Altyapının hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu tarihi ve kültürel mirasların ağaçların yıkıldığı bu güzel coğrafyanın ayağa kaldırılma anına şahit olduk. 'ŞUŞA BEYANNAMESİ İLE YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATTIK' Zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duyduk. Bu bölgenin en geç 1 yıl içinde tamamen yeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum. Şuşa Karabağ savaşında en son kurtarılan yerlerden biridir. Azerbaycan tarihine damga vurmuş pek çok sanat, bilim erbabı Şuşa'dan çıkmıştır. Yüzlerce tarihi eser bölgeye vurulan Türk mührünü kazımak için vandalca ortadan kaldırılmıştır. Yıllarca vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizin en kısa sürede evlerine dönmeleri için Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Aliyev'le birlikte imzaladığımız Şuşa beyannamesi ile ilişkilerimizde yeni bir dönemi başlattık. Şuşa başkonsolosluğumuzun en kısa sürede açılmasından gündemimizdeki her bir başlığı hızla hayata geçireceğiz. Çarşamba günü de Azerbaycan Milli Meclisi'ne misafir olduk. Azerbaycan'ın hep yanında olduğumuzu tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. Karabağ zaferinin Azerbaycan için ne anlam ifade ettiği önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır.  ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU Perşembe günü Antalya'da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdik. Bu zirve örgütünün 25. yıl kuruluşu olması sebebiyle ayrıca anlamlıydı. Belgrad, Saray Bosna otoyolundan salgın ve göç meselesine kadar bir çok konuyu zirvede ele aldık. Üye ülkeler olarak aramızda bölgesel sahiplenme ilkeleri içerisinde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun üzerinde çalışıyoruz. Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60'a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Uyuşturucu yakalamalarında son yıllarda, tarihi rekorlar kırıyoruz

Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bir haftada Mersin Limanı’nda, 1 ton 763 kg. kokain yakalama başarısını gösteren Gümrük Muhafaza Ekiplerini ve tüm katkı koyan birimleri tebrik ediyorum. Uyuşturucu yakalamalarında son yıllarda, tarihi rekorlar kırıyoruz. Uyuşturucuya ve uyuşturucu tacirlerine geçit yok" ifadesini kullandı. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 25 26