05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Sağlık çalışanlarıyla iftar... Erdoğan tarih verdi: Sağlıkta şiddet yasası bayram sonrası kanunlaşacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Bugünkü Iftar soframızı sağlık teşkilatımız farklı kademlerinde görev yapan siz kardeşlerimizle paylaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Sağlıkçılarımız son iki yılımıza damgasını vuran Koronavirüs sürecinde gerçekten meşakkatli, son derece sancılı günler geçirdiler. Haftalarca evlerine gidemeyin, çocuklarının yüzlerini göremeyen kardeşlerimiz oldu. Yine bu dönemde Murat Dilmener, Cemil Taşçıoğlu gibi pek çok bilim insanımızı kaybettik. Vazife esnasında kaybettiğimiz tüm kardeşlerime rahmet diliyorum. Milletimiz bu fedakarlıkları asla unutmayacaktır. Daima şükranla yadedecektir. Salgın Kanuni Sultan Süleyman'ın, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat" sözündeki o derin hikmeti, dünyada sağlıktan daha büyük bir mutluluk olamayacağını gerçeğini bir kez daha göstermişti. Toplam 25 bin 298 yataklı 19 şehir hastanemiz insan hayatının söz konusu olduğu bu dönemde çok önemli roller üstlendi. Muhalefetin engellemek için uğraştığı bu modern tesisler dünyada örnek alınan kurumlar haline dönüşmüştür. Salgın döneminde 16 bin 159 yataklı sağlık tesisin inşaatını tamamlayarak büyük bir başarıya imza attık. İsraf denerek eleştirilen sağlık projelerimiz on binlerce vatandaşımızın hayatını kurtarmayı sağladı. 
TURKOVAC VURGUSU Kendi aşımızı süratle geliştirerek dünyadaki konumumuzu perçinledik. Aşımız dünyanın farklı köşelerindeki milyonlarca insana şifa oluyor. Tüm dünyayı sarsan salgına karşı son iki yıldır başarıyla yürrütüğümüz mücadeleyi inşallah zaferle taçlandırmakta kararlıyız. Bunun için sağlık personelimizin vazifelerini herhangi bir endişe taşımadan yerine getirebilmelerine büyük önem veriyoruz. 14 Mart Tıp Bayramı'ndan sizlerle paylaştığımız sağlıkta şiddetin engellenmesi ve mali iyileştirmeler başta olmak üzere tüm müjdelerimizle ilgili çalışmalar devam ediyor. 14 Mart'ta sizlere verdiğimiz 5 müjde süreç içinde yerine getirilecek. SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI BAYRAM SONRASI KANUNLAŞACAK Komisyon aşaması biten sağlıkta şiddet teklifi bayramdan sonra Genel Kurul'a gelerek kanunlaşacaktır. Sağlık çalışanlarının mali haklarıyla ilgili iyileştirmelerin neticesini en kısa sürede paylaşacağız. ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRME YAPILACAK Üçüncü müjdemiz sağlık çalışanlarının mali haklarıyla ilgili iyileştirmelerdi. En kısa sürede neticesini sizlerle paylaşacağız. Beşinci müjdemiz aile hekimlerimizin ücretlerinde artış yapılmasıydı. Bu hususta da çalışmalar yakında bitiyor. Böylece sağlık çalışanlarımız bu yaz aylarından itibaren her bakımdan daha rahat şekilde hayatlarını sürdürebilecekler. Günü kurtarmaktan ziyade 85 milyonun tamamının istikbalini garanti altına almayı hedefledik. Küresel ekonominin de durumunu göz önüne alarak hep birlikte Türkiye'yi bu fırtınalı denizden selamete çıkarmanın mücadelesini veriyoruz. Sağlık alanında başarılı olmadan diğer hiçbir alanda kat ettiğimiz mesafenin hiçbir önemi olmadığına inanıyorum.

2 yıl önce

Pendik - Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı son aşamada: Bakan Karaismailoğlu tarih verdi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Sabiha Gökçen Havalimanı metro şantiyesi çalışanları ile iftarda bir araya geldi. Programda konuşan Bakan Karaismailoğlu, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, özellikle büyük şehirlerdeki vatandaşlarımızın hayatının kolaylaştırılması, trafik sıkışıklığının ortadan kalkması için çok önemli kent içi raylı sistem projelerini hayata geçirdik.Yenilerini de yapmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar ülkemiz genelinde işletme altındaki 812 kilometre şehir içi raylı sistem hattının 312 kilometresi Bakanlığımız tarafından inşa edilmiştir. Bu hatlarla yılda 2 milyar 393 milyon yolcu taşınmıştır." dedi. "AĞUSTOS AYINDA İSTANBULLULARIN HİZMETİNDE OLACAK" Bakanlık tarafından yapımı devam eden 14 projede toplam 185 kilometre uzunluğunda raylı sistem hattı inşaatı bulunduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, " Bunların 7'si İstanbul'da hızla ilerliyor. İstanbullular için şehrin trafik sorununu azaltacak, toplu ulaşım ile daha hızlı, konforlu seyahat etmelerini sağlayacak projeleri planlıyor ve uyguluyoruz. İstanbulluların ihtiyaç duyduğu zamanda onlara çözümlerle geliyoruz. Projelerimiz bittiğinde 366 kilometrenin üzerine çıkacak. Yani, 183 kilometreyi aşkın uzunluğuyla, İstanbul raylı sistem ağının yüzde 50'si Bakanlığımız tarafından inşa edilecek ve İstanbulluların hizmetine sunulacak. Toplam 4 istasyonun bulunduğu Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattımız yaklaşık 7,5 kilometredir. Kadıköy-Kartal-Tavşantepe metrosunun Pendik'teki Tavşantepe istasyonundan başlayan hattımız, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanına ulaşacaktır. İstasyonlarımız ise, Fevzi Çakmak-Hastane, Yayalar-Şeyhli, Kurtköy ve Sabiha Gökçen Havalimanı istasyonları şeklindedir. Şu an projemizi yüzde 98 ilerleme seviyesine getirdik. Bugün itibarıyla 14 bin 536 metre ray montajı ve ray kaynaklarını tamamladık. Proje kapsamında toplam 15 bin 970 metre tünel kazarak tünel yapım işlerini tamamladık. 4 istasyonda yapım işlerini ve ince işleri bitirdik. Elektromekanik imalatları yüzde 95 seviyelerine getirdik. Metro deneme sürüşleri ve elektromekanik sistemlerde test ve devreye alma işlemlerine başladık. Hattımızı İstanbulluların hizmetine sunmak için gün sayıyoruz. Biz susuyoruz, icraatlarımız konuşuyor. Tüm imalatları tamamlayıp hattımızı açacağımız güne kadar 7 gün 24 saat aynı heyecanla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ve inşallah sinyalizasyon ve sistem emniyet testlerinin tamamlanmasıyla en geç ağustos ayında bu projemizi İstanbulluların hizmetine sunmanın gayreti içindeyiz." ifadelerini kullandı. "TOPLAM 1 MİLYON 710 BİN EURO EKONOMİK KAZANÇ ELDE EDİLECEK" Bakan Karaismailoğlu, "Metro hattının tamamlanmasıyla 2023-2045 yılları arasındaki ekonomik kazanca ilişkin de bilgi verdi. Zaman tasarrufundan 148 milyon avro, Karayolu Bakım ve İşletme Maliyetlerinde azalma ile 31 milyon euro, kaza maliyetlerinde azalma ile 302 bin euro, hava kirliliği, su kirliliği, karbon emisyon salınımında azalmaya katkılarından toplam 1 milyon 710 bin euro ekonomik kazanç elde edileceğini dile getiren Karaismailoğlu, sadece bu tablonun dahi gerçek anlamda İstanbul için kimin çalıştığının en güzel göstergesi." dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, terörün 'adının unutulacağı' tarihi açıkladı!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Cumhuriyetimizin 100. yılı 29 Ekim 2023 tarihinde, bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşı olarak söylüyorum, bu ülkede terör örgütünün, etrafımızdaki coğrafyada terör örgütünün adını andırmayacak, içerde de dışarda da onu tamamen silecek bir anlayışı başlatıyoruz” dedi. Ayrıntılar geliyor…

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü: Biden'ın açıklaması tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun!

1915 olayları ile ilgili açıklamasında bir daha 'soykırım' ifadesini kullanan ABD Başkanı Joe Biden'a tepkiler çığ gibi büyüyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: ABD Başkanı Biden'ın açıklaması tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksundur. Soykırım iftirasını sektör haline getiren lobileri memnun etmeyi amaçlayan açıklamasının hiçbir temeli olmadığını ifade ediyoruz. "HİÇBİR İYİ NİYET SÖZ KONUSU DEĞİL" Türkiye adil bir yaklaşımın inşasından yanadır. Cumhurbaşkanımız, 1915 olaylarının dar siyasi yaklaşımlara malzeme yapılmadan bilimsel olarak araştırılması için gereken yaklaşımı sergilemiştir. Bu özgüvenli yaklaşımlara karşı, Ermeni lobisinin tezlerini esas alan açıklamada hiçbir iyi niyet söz konusu değildir. Üstelik Başkan Biden’ın açıklaması Ermenistan’la yürümekte olan normalleşme sürecini sabote eder niteliktedir. Dar ve ufuksuz siyasi yaklaşımlar sadece husumet lobisine hizmet eder. Barışa, diyaloğa ve tarihin doğru anlaşılmasına hizmet etmez. Tezine güvenenler tüm arşivlerin tarihçilere açıldığı bir çalışmaya destek verir. Tezine güvenmeyenler ise siyasi lobileri tatmin etmeye çalışır. Cumhurbaşkanımızın mesajları tezine güvenen bir yaklaşımın ürünüdür. https://twitter.com/omerrcelik/status/1518210992450195457?s=21&t=yt2cwGBOXAmVkb-PFmuzlA

2 yıl önce

İstanbul tarihinde bu kadar kaza ve arıza görmedi! Sarıyer'de İETT dehşeti: 15 araca birden çarparak durabildi…

Kaza, saat 19.00 sıralarında Katar Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, hararet yaptığı gerekçesiyle şoförünün sağda durdurup indiği İETT otobüsü, bir anda harekete geçerek yoldaki araçlara çarptı. 15 ARACA ÇARPARAK DURABİLDİ Otobüs yaklaşık 500 metre boyunca 15 araca çarparak ilerledikten sonra durabildi. Kazada 4 kişi yaralandı. Bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar ilk müdahalelerinin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı. "ŞOFÖR EL FRENİNİ ÇEKMEYİ UNUTTU" Şoförün el frenini çekmeyi unuttuğu için otobüsün harekete geçtiği iddia edildi. Kaza nedeniyle yol trafiğe kapandı. Ekiplerin kazaya karışan araçları kaldırma çalışmaları sürüyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı personeliyle iftar yaptı: “Türk Devleti tarihinin en güçlü zamanındadır”

Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı Güvercinlik Kışlası Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) yemekhanesinde düzenlenen iftara katıldı. Jandarma personelinin ramazanını tebrik eden ve tutulan oruçların kabul olmasını dileyen Soylu, jandarmanın görevini içten, samimi, millete sadakat ve vatana sevgiyle yaptığını belirtti. Soylu, Şırnak'taki Eren Abluka-5 Operasyonu kapsamında Bestler Dereler bölgesinde bugün 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini hatırlatarak, vatandaşın dinlenme saati olduğunu ancak güvenlik güçlerinin olmadığını söyledi. Türkiye'nin yaklaşık yarım asırdır terörle mücadele ettiğine, her geçen gün kapasitesini çok üst noktaya getirdiğine işaret eden Soylu, "Bir taraftan teröriste şahin diğer taraftan vatandaşımızın emrine hizmetkar bir yere oturdunuz." diye konuştu. "TEKNOLOJİK DONANIMIMIZLA EN ÜST NOKTADAYIZ" Soylu, kendi nesillerinin terörle büyüdüğünü ve gelecek neslin terörü görmemelerini ve düşünmemelerini arzu ettiklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Terör sadece bu toprakların neşet ettiği bir olay değildir. Bize müttefik oldukları iddia edilenler, terör örgütlerine binlerce tır yardım yaparken, onlara havacılık dersleri verirken, hastaneler kurmaya çalışırken, biz kimin nerede olduğunu, hangi sudan içtiğini, hangi suyla yıkandığını biliyoruz. Bu coğrafyayı hepimiz biliyoruz. Bildiğimiz için hem tedbirliyiz hem de temkinliyiz. Allah'a hamdolsun onlar galip gelemediler, biz galip geliyoruz. Türk jandarması, tarihinin en güçlü, 187 yılının en güçlü en kuvvetli zamanındadır. Eğitimi, araç ve gereci, mühimmatı, profesyonelliği, ATAK helikopterleri, insanlı keşif uçakları, İHA/SİHA, elde ettiğimiz mühimmat, üs bölgeleri, teknolojik donanımımızla en üst en güçlü noktasındayız. Nasıl Türk jandarması en güçlü noktasındaysa Türk Devleti de en güçlü zaman dilimi içerisindedir, tarihinin en güçlü zamanındadır." Havalimanı, hastane, yol, savunma sanayi alanlarında önemli mesafeler alındığını vurgulayan Soylu, jandarma personelinin Ramazan Bayramı'nı tebrik etti. Programa, Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli katıldı. Programda Soylu, İstanbul Gaziosmanpaşa'da yaşayan şehit ve gazi aileleriyle de telefonda konuştu.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten "27 Nisan e-muhtırası" değerlendirmesi: Hükümet, ilk defa Cumhuriyet tarihinde cevap verince bu siyasi hayatımız açısından bir dönüm noktası oldu

Çelik, 27 Nisan e-muhtırasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Muhtıra, geleneğinin son halkası olarak tarihteki yerini aldı." ifadesini kullandı. 27 Nisan'daki muhtıra girişiminin tam anlamıyla muhtıra olamadığını belirten Çelik, "İlk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir hükümet, ona cevap verdiği için muhtıra olması için yapılan bu girişim bir kağıt parçasına döndü. Bu çok önemli bir şey bizim siyasi tarihimizde." diye konuştu. Türkiye'nin siyasi tarihinde genelde muhtıra verildikten sonra hükümetlerin bunu kabullendiğini ve siyasetin ayarının o muhtıranın kodları üzerinden belirlendiğini anlatan Çelik, sonrasındaki her siyasi gelişmenin de muhtıra kodları üzerinden değerlendirildiğini dile getirdi. Çelik, "Bir bakıma kerteriz noktasıydı muhtıralar sivil siyaset için. Sivil siyasetin bir bakıma DNA'sını, psikolojisini belirliyordu. İlk defa, Cumhuriyet tarihinde bir hükümet, o zaman Cumhurbaşkanı'mız Başbakan olarak bunu hükümetimiz geri çevirdi ve muhtıra olarak tarihe geçecek şey bir kağıt parçasına döndü." dedi. Sistemin eski dönemlerden beri, özellikle asker kökenli cumhurbaşkanlarını hükümetin üzerinde bir vesayet aracı olarak kullandığını, sonrasında da bunun başka ek mekanizmalarla desteklendiğini söyleyen Çelik, "Anayasanın üzerinde Milli Güvenlik Kurulu oluyordu, bunun yanı sıra yargının vesayeti, askerlerin gazetecilere verdiği brifing. O zamanlar o dönemdeki siyasi hayat şekillenirken neredeyse sivil siyaset diye bir şey kalmamıştı. Siyaset bu muhtıra siyasetinin sınırları içerisinde yaşayabilen, nefes alabilen bir varlık haline dönüşmüştü." değerlendirmesinde bulundu. AK Parti döneminde en çok vurgu yapılan kavramlardan birinin "sivil siyaset" olduğuna dikkati çeken Çelik, "Sivil siyasetin özerkliği, sivil siyasetin güçlendirilmesi, sivil siyasetin gücünün pekiştirilmesidir. Bu şu demekti, yani herhangi bir şekilde askeri bürokrasinin muhtıralar yoluyla siyaseti belirlemesi, ülkeyi yönlendirmesi gibi bir şey söz konusu olmasın diye. Bunlar tabii Türkiye'ye çok acılar ödetmiş, bedeller ödetmiş süreçlerdir." diye konuştu. 27 Nisan'daki teşebbüsün bir bakıma cumhurbaşkanlığı seçiminin kodlarını belirlemek üzere yapıldığını söyleyen Çelik, aynı günün gecesi buna bir cevap hazırlığının hemen başladığını anımsattı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın o gece telefonlara çıkmadığını ve bu durumun ertesi sabaha kadar çeşitli bahanelerle böyle devam ettiğini anlatan Çelik, ertesi gün, hükümet adına bir açıklama yapılacağı basına duyurulduktan sonra dönüş yapıldığını belirtti. "İLK DEFA CUMHURİYET TARİHİNDE BİR MUHTIRA AKAMETE UĞRAMIŞ OLDU" Muhtırayı yayınlayanların hükümetin buna cevap vereceğini hesap edemediklerini vurgulayan Çelik, "Neticede ilk defa Cumhuriyet tarihinde bir muhtıra akamete uğramış oldu. Dolayısıyla bir bakıma muhtıralar döneminin işte son halkası, kapanması gibisinden bir durum. Eğer hükümet cevap vermeseydi, bazen Amerikan Başkanları için 'topal ördek' ifadesi kullanılıyor ya, aslında bu, hükümetleri sakatlayan, hükümetleri gerçek bir hükümet olmaktan çıkaran birtakım saldırılar olarak bu muhtıralar her zaman gündeme gelmiştir." ifadesini kullandı. Çelik, muhtıranın kabul edilmesi ve cevap verilmemesi halinde cismen var olan hükümetin siyaseten yok hükmünde olacağını belirterek şöyle devam etti: "Zaten bu hale getiriyorlardı, bu şekilde önce bir şekilde bir tavır koyuyorlar, ondan sonrasında Cumhuriyetin tehlikede olduğunu, işlerin çok kötüye gittiğini, büyük bir güvenlik tehdidi olduğunu, olaya el koymak gerektiğini, basının da desteğini yanlarına alarak ifade ediyorlar. Ondan sonra hemen organize bir şekilde birtakım başka kurumlardan açıklama yapılmaya başlanılıyor. Bir bakmışsınız olmayan bir şey yüzünden ülke büyük bir stresin içerisine girmiş ve bütün kurumların okları kendi amirleri durumundaki hükümete çevrilmiş. Böylesine kaotik, böylesine amorf, şekilsiz, ilkesiz bir süreç üretiyorlardı. 27 Nisan'da tekrar bunu yapmaya çalıştılar, 'cumhurbaşkanı şöyle olmalı, birtakım kaygılarımız var bu konularda' dediklerinde hükümet, ilk defa Cumhuriyet tarihinde cevap verince bu siyasi hayatımız açısından bir dönüm noktası oldu. Bence demokrasinin Türkiye'de yerleşikleşmesinin önemli dönüm noktalarından bir tanesidir." AK Parti Sözcüsü Çelik, daha önce katıldıkları bir MKYK toplantısında söz aldığını hatırlatarak şunları kaydetti: "'Bugün çok önemli bir gün' demiştim. Sebebi şu ilk defa dikkatimi çekti, o dönemi kastederek söylüyorum, iktidar partisinin MKYK'sini izleyen gazeteci sayısı Milli Güvenlik Kurulunu izleyen gazeteci sayısından daha fazla. Çünkü o zaman hatırlayın, şimdi bunlar geride kaldığı için iyi hatırlanmıyor, Türkiye nefesini tutuyordu her ay, Milli Güvenlik Kurulundan Milli Güvenlik Kurulu'na yaşıyordu. Milli Güvenlik Kurulundan hükümete nasıl bir talimat çıkacak, nasıl bir posta koyulacak gibisinden, dolayısıyla orada milli güvenlik dışında sadece seçilmiş sivil hükümete karşı kısıtlamaların ve yönlendirmelerin konuşulduğu bir mekanizma söz konusu oluyordu. İşte en son 27 Nisan'da buna teşebbüs edildi orada cevap verince de o bir muhtıra olmak üzere kurgulanmış o teşebbüs kağıt parçasına döndü."

2 yıl önce

Bakan Muş duyurdu: İhracatta Cumhuriyet tarihi rekoru

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ihracattaki yeni başarıyı sosyal medya hesabından açıkladı. Bakan Muş, Türkiye'nin ihracatta artık farklı bir kulvarda olduğunu belirtti. Bakan Muş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "İhracattaki başarımız çıtaları aşa aşa devam ediyor. Türkiye dün, sadece bir günde, 1 milyar 956 milyon $ ihracat yaptı. Bu, Cumhuriyet tarihinde bir günde yapılan en yüksek ihracat." https://twitter.com/mehmedmus/status/1520313671636951040?s=21&t=FVj66ufmoXaZ3tIYaEAIRQ

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 25 26