27 Nisan Cumartesi 2024
4 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den Karadeniz'deki örtü ve orman yangınlarına ilişkin açıklama

karadeniz bölgesi, yangın, açıklama, tarım ve orman bakanı, bekir pakdemirli

3 yıl önce

Fatih Portakal FOX'tan istifa etti! 'Emekli olan' Fatih Portakal tarım yapacak

fox tv, fatih portakal, istifa, organik tarım, doğan şentürk

3 yıl önce

Tarım işçilerine saldırı iddiasına valilikten açıklama

sakarya, mardin, tarım işçileri, kadın, sakarya valiliği

3 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ali Babacan’a işlerin pratikte nasıl yürüdüğünü öğretti

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise, Babacan’ın bu sözlerine karşılık, katıldığı CNN Türk yayınında şunları söyledi: “Bir defa Türkiye’nin güçlü bir altyapısı var. Türkiye 83 milyon vatandaşını, 5 milyon mülteciyi ve 51 milyon turisti besleyen bir ülke. Yani 135 milyondan fazla bir ekosistemi besliyor. Kendi kendine yeterli olan bir ülkeden bahsediyoruz. 48 milyar dolar gayrisafi tarımsal milli hasılasıyla, 18 milyar dolar ihracatıyla Avrupa’nın en güçlü üreticisinden bahsediyoruz

3 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanlığı: Mobil büfelerde ekmek satışını yasaklayan bir genelge söz konusu değildir

"Sosyal medya mecralarında ve kimi basın yayın organlarında ’Tarım ve Orman Bakanlığı Mobil araçlarda ve İBB’nin ekmek büfelerinde ekmek satışını yasakladı’ iddiası adı altında yapılan haberler ve paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. Bu iddialar kamuoyunu yanlış bilgilendirmekle birlikte Bakanlığımızı karalama maksadı taşımaktadır. Nitekim, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından 04.01.2012 tarihinde yayımlanan ’Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’ ile tüketime sunulan ekmek, ekmek çeşitleri ve ekşi hamur ekmeklerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, muhafaza, taşıma ve pazarlanmasına yönelik özellikler belirlenmiştir." Bakanlık, söz konusu talimatın 21.01.2021 tarihinde ’Konutta Ekmek Üretimi Talimatı’ başlığı ile yayımlandığını belirterek, Bakanlığa ait İBB’nin mobil büfeler ile ekmek satışını yasaklayan bir talimatının söz konusu olmadığını vurguladı.

2 yıl önce

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'at' açıklamalarını yalanladı!

İddiaların gerçek dışı olduğu savunun İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü “İBB’nin atları sahiplendirme aşamasında Bakanlığımız ya da İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’müzün tek görevi; Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereği, Adalar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce gerekli sağlık kontrolleri yapılarak, ‘Yurt İçi Veteriner Sağlık Raporu' düzenlemektir. Bunun dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır” denildi. “SORUMLULUK HAYVAN SAHİPLERİ VE İBB'DE” Açıklamada, il müdürlüğünün üzerine düşen bu görevi yerine getirdiği kaydedilerek “Bundan sonraki sorumluluk tamamen hayvan sahiplerinin yani İBB ve atları sahiplenen kurum, kuruluş ve kişilerin uhdesindedir” denildi. “DENETİM VE KONTROL BİZDE DEĞİL” 861 atın, İBB yetkililerinin belirlediği kriterlere göre kurum, kuruluş ve kişilere gönderildiği anlatılarak şunlar kaydedildi: •Sahiplendirilmiş atların ‘denetim ve kontrolü' Sayın İmamoğlu’nun iddia ettiği gibi İl / İlçe Tarım Orman Müdürlükleri yetkisinde değildir. •Bahse konu atlar İBB tarafından alınmış ve İBB uhdesine geçmiş atlardır. Adalar’daki atların sahiplendirilmesinde İBB ve sahiplenenler arasında ‘At sahiplendirme taahhütnamesi’ imzalanarak,  iki taraf arasındaki sorumluluk ve taahhütler kayıt altına alınmıştır. “ÇİPLER İLE TAKİP MÜMKÜN DEĞİL” Açıklama atlara takılan çiplerle ilgili de bilgi verildi. Adalar'da bulunan tüm atlara; 2011 yılından itibaren çip takıldığı ifade edildi. Takılan çiplerin, atların “tanımlama numarasından” ibaret olduğu,  “uzaktan veya uydudan izlenmesi” gibi bir durum söz konusu olmadığı kaydedilerek “Çip okuyucular, atların boynuna yaklaştırıldığında okunmaktadır. Dolayısıyla Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlükleri’nin atların yerini bilmelerine imkân yoktur” denildi. İMAMOĞLU NE DEMİŞTİ? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV'de konuyla ilgili yaptığı açıklamada “860 atı sahiplendirdik. Beraberce yaptık. Kurumların başvurularını aldık. Bize başvuran belediyelere, kurum ve kuruluşlara, STK’lara sahiplendirdik. Tarım Bakanlığı ile iş birliği yaptık. Çip takıldı. Tarım Bakanlığı taktı. Nakliyesini biz üstlendik. Çip, Tarım Bakanlığı tarafından takip ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanı soruyor; ‘Nerede o atlar?' Tarım Bakanı; çıkıp açıklama yapsana. Her anına şahitler. Kayıp atlar varsa, bulacak Tarım Bakanlığı” demişti.

2 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanlığı, Batuhan Onur Maz hakkında suç duyurusu

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; "Batuhan Onur Maz adlı Instagram kullanıcısı, paylaştığı bir videoda, çıkan yangına müdahale etmek istediklerini, yetkililerin kendilerini olay yerinden uzaklaştırdığını, helikopterlerin ve uçakların 6 saattir yangına müdahale etmediğini, yetkililerin kendisine ‘Bu ormanın yanmasını bekliyoruz’ şeklinde ifadede bulunduğunu belirterek; Bakanlığımız, orman ve itfaiye teşkilatını zan altında bırakmıştır. Videolarda yer alan hususların Bakanlığımızca kabulü mümkün değildir. Orman Kanunun 69’uncu maddesi ile orman yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmetin yapılması ve yaptırılması görevi ve yetkisi orman idaresine verilmiştir. Aynı madde ile orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden de faydalanılabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda çıkarılan yönetmelik ile orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde görevli memurlarla mükelleflerin görecekleri görev ve hizmetler belirlenmiştir. İlgili mevzuata göre, yangın çıktığında kimlerin yangın söndürmeye iştirak edeceği, yangının genişleme ihtimalleri ve diğer tüm teknik hususlar, orman teşkilatınca alanında uzman ekiplerle belirlenir ve çalışmalar koordine edilir. Yangına müdahale edilirken, kişilerin can ve mal güvenliğine zarar gelmeyecek önlemler alınır. Bu önlemler alınırken orman teşkilatının ve itfaiyenin görevini yapmadığı, ihmal ettiği, böylece ormanın yanmasının beklendiği ithamlarında bulunmak, kamunun yanlış bilgilendirilmesine ve yönlendirilmesine sebebiyet vermekte, personelin moral ve motivasyonunu düşürmekte, kamuoyu nezdinde ilgili personel ve kurumlarımıza duyulan güveni sarsmaktadır."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yanan ormanlarımız, Anayasamızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka amaç için kullanılmayacaktır."

Toplantıda Fahrettin Koca, artan yeni vaka, can kaybı ve aşılama süreci hakkında sunum yaparken toplantıya ilk kez katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise yüz yüze eğitimde alınacak tedbirler hakkında bilgi verdi. Öte yandan Afganistan'daki sıcak gelişmeler takip edilirken Türkiye'nin Taliban'a karşı nasıl adımlar atacağı da toplantının önemli konularından biriydi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Bir ayı aşkın bir sürenin ardından bugün yaptığımız Kabine toplantısında sağlıktan tabii afetlere, ekonomiden eğitime ve dış gelişmelere kadar ülkemizin gündemindeki birçok meseleyi görüştük. Bir süredir maruz kaldığımız kuraklık, yangın ve sel felaketleri nedeniyle üzüntülü günler geçiriyoruz. ORMAN YANGINLARI Neredeyse 4 haftadır gündemimizde olan büyük çaplı orman yangınları da küresel bir sorun haline dönüşmüştür. 2021'de 54 farklı ilimizde çıkan yangınlar yaklaşık 150 bin hektarlık alanı etkilemiştir. Tarihimizin en büyük yangınlarında zarar gören alanların 82 bin hektarı Antalya'da, 62 bin hektarı Muğla'dadır. Rusya'da 3 milyon, Amerika'da 3 milyonu aşkın, Kanada'da 3 milyona yakın, Meksika'da 600 bin hektarlık alan yanmıştır. Ülkemizdeki yangınların en azından bir kısmında terör örgütlerinde sabotaj şüphesi olmakla birlikte genel bir afet haliyle karşı karşıya kaldığımız açıktır. Manavgat'ta başlayan ve giderek yayılan yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla mücadelesini vermiştir. Böylesine bir felaketid ahi istismar edenlere rağmen bu büyük afetin üstesinden gelmeyi başardık. Yangınlara 18 uçak, 68 helikopter, 9 İHA, binin üzerinde arazöz, 680 iş makinesi, 6 binden fazla personel ve binlerce gönüllüyle müdahale edilmiştir. Köyceğiz'le birlikte büyük yangınların tamamı kontrol altına alınmıştır, soğutma çalışmaları sürdürmektedir. Sadece 28 Temmuz'dan sonra başlayan yangınlarda ormanların yanı sıra 72 bin dekar ekili ve dikili alan, 2 bin 580 ton depolu ürün zarar görmüştür. Bunun yanında yangınlarda 395 büyükbaş hayvan, 4 bin 505 küçükbaş hayvan, 29 bin 600 kanatlı hayvan itlaf olmuştur. Yangınlarda maddi zarar gören vatandaşlarımızın kayıplarının telafisi için gereken her türlü çalışma yürütülmektedir. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak sadece Antalya ve Muğla'da 2 bin 486 bağımsız bölüm belirlenmiştir. Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç 1 yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir. Tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. İhtiyaç duyulan fide, tohum, fidan gibi ürünler bedelsiz olarak verilecektir. Yanan ormanlarımız Anayasa'mızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka bir amaç için kullanılmayacaktır. İlk etapta 84 milyon vatandaşımızın her biri için 3 adet hesabıyla 252 milyon fidan yıl bitmeden toprakla buluşturulacaktır. Bugüne kadar 5.5 milyar fidanı, ağacı toprakla buluşturmuş, ülkesinin orman alanını 2 milyon hektar artırmış bir hükümetiz. Yangınların ilk başladığı andan itibaren bakanlarımız sürekli bölgede bulunmuşlardır. Diğer bakanlarımız da zaman zaman bölgeye giderek kendi alanlarıyla ilgili çalışmalara katılmışlardır. Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarımız buralarda sürekli görev icra etmişlerdir. Silahlı kuvvetlerimiz, kara kuvvetlerimiz, jandarma bütün imkanlarıyla seferber olmuştur. Afet bölgesi ilan ettiğimiz yerlerdeki vatandaşlarımıza pek çok destek ve erteleme imkanı sağladık. Orman yangınlarıyla mücadele konusundaki planlar ve uygulamaları gözden geçirerek böylesine büyük afetlere karşı daha hazırlık olunmasını sağlayacağız. Bu çerçevede, sorumlu kurumların kapasitelerinin genişletilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapılacak. Afetlerde daha güçlü, etkin ve kapsayıcı bir koordinasyon için de gereken adımlar atılacak. SEL FELAKETLERİ Rize ve Artvin'de, Bartın, Sinop ve Kastamonu'da kısa sürede yağan büyük yağışların yol açtığı sel afetleri yaşanmıştır. Böylesine büyük bir yağışa hiçbir altyapının dayanması mümkün değildir. Ülkemizin hemen her şehrinde olduğu gibi buralarda da imar ve yapıdan kaynaklanan sorunlar vardır. Ama karşımızda tarihte ender rastlanan bir afet olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Halihazırda bölgede 10 bin 245 arama, tarama ve kurtarma personeli, 1208 araç, 1 sahil güvenlik korveti, 4 sahil güvenlik botu, 48 bot, 22 helikopter, 2 İHA, 83 ambulans, 54 UMKE aracı, 18 itfaiye aracı, mobil enerji ve haberleşme araçları görev yapmaktadır. Evleri, işyerleri, araçları su ve moloz yığınları altında kalan vatandaşlarımız için gereken tedbirler alınmıştır. 3 ilde toplam 970 konut ve 100 köy evinin yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu belirlendi. Hasar gören 4 ayrı sanayi sitesi de tekrar inşa edilecek. Yeniden yapılacak evlerin projeleri hazır, inşasına yakında başlıyoruz. Afet bölgesi ilan ettiğimiz ve mücbir sebep uygulamasını devreye aldığımız yerlerde vergi ertelemelerinden kredi desteğine kadar pek çok imkanı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Acil ihtiyaçlar için 3 ilimize 73 milyon TL ödenek gönderdik. Kabinemizdeki bakanlarımız ve diğer çalışma arkadaşlarımızla 7 milyon 430 bin bir katkıyla bu kampanyaya bizler de Kabine üyeleri olarak iştirak etme kararı aldık. Şu ana kadar sele kapılan 78 vatandaşımızın cenazesine ulaşılmıştır. VATANDAŞLARA TEDBİR ÇAĞRISI Yağışların Karadeniz'in farklı bölgelerinde devam edeceği görülüyor. Vatandaşlarımızı sele karşı tedbirli olmaya davet ediyorum. Esasen ülkemizin deprem, sel, heyelan, yangın, kuraklık dahil her türlü tabii afete karşı müdahale konusunda iyi bir birikimi vardır. Yaşadığımız hadiseler bu konudaki kapasitemizi daha da geliştirmemiz gerektiğine işaret ediyor. Deprem hazırlıkları konusunda kapsamlı bir çalışma zaten yürütüyoruz. İlaveten orman yangınları, sel baskınları ve heyelan afetleriyle kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip yenileyeceğiz. Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz. Ayrıca TSK, jandarma, emniyet gibi altyapısı güçlü birimlerimizin mevcut imkanlarını daha etkin değerlendirecek bir sistem kuracağız. Milletimizi nasıl istiklalimize ve istikbalimize göz diken alçakların tasarrufuna bırakmadıysak tabii afetler konusunda da yalnız bırakmayacağız. Türkiye'yi 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her türlü tedbiri alıyoruz. SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ Siyasetçisinden gazetecisine ve sosyal medya 'trol'üne kadar ülkesine husumet dolu nice figürün yalan, çarpıtma, tahrikle milletimizin acısını nasıl istismara yeltendiğini unutmayacağız. Meclisin açılmasıyla Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız. KORONAVİRÜSLE MÜCADELE Türkiye salgının ilk gününden itibaren halkına sunduğu sağlık hizmetleri ve destek programlarıyla farkını ortaya koymuştur. Pek çok ülkenin aksine maskeden teste kadar hiçbir konuda eksiklik çekmedik. Üretimin kesintisiz sürmesini temin ederek istihdamda dramatik bir düşüşle karşılaşmadık, tam tersine son dönemde ciddi bir sıçrama yaşadık. Salgına karşı en güçlü mücadele aracı olan aşılamada dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Aşı tedariki konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Birden fazla kanaldan temin ettiğimiz aşıları hızla vatandaşlarımızın istifadesine sunuyoruz. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da inşallah yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz. İlk dozda 46, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz. Bu sayıyla birinci doz aşıda nüfusumuzun yüzde 73'üne yaklaşırken ikinci doz aşıda ise yüzde 55'ine ulaştık.

1 2 3