05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Hayvanları Koruma Kanunu teklifi TBMM’den geçti

Ev hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma, sahiplenme şartları, hayvan bakımı, korunması konularında verilecek eğitimle ilgili usul ve esaslar, sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Hayvan sahiplerinin sorumlulukları genişletilecek Ev hayvanı satış yerlerinde (petshop) ortamın hayvan sağlığı ve etolojisi bakımından uygun olmaması sebebiyle kedi ve köpek bulundurulması yasaklanacak. Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpeklere ilişkin katalog ve benzeri görsel bilgiler bulunacak; ilgililerin bunlardan seçtikleri kedi ve köpekler, Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilen üretim yerlerinden teslim alınabilecek. Bu düzenleme, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 1 yıl sonra uygulanacak. Anne ve yavruların korunmasına yönelik öngörülen tedbirler, tüm hayvanları kapsayacak şekilde genişletilecek. Tedavi amaçlı hayvanlara müdahalelere izin verilecek Yasayla, tedavi amaçlı hayvanlara müdahalelere izin verilecek; veteriner hekimlik uygulamalarına engel olunmaması amaçlanıyor. Tehlike arz eden hayvanları belirleme yetkisi, Tarım ve Orman Bakanlığına verilecek. Bu hayvanları üretmek, sahiplenmek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkeye girişini, satışını ve reklamını yapmak şeklindeki yasaklar korunacak. Bu yasaklara sahiplenmek, barındırmak ve beslemek de ilave edilecek. Mevcut halde kabahat niteliğinde olan hayvanlara işkence yapmak, acımasız ve zalimce muamelede bulunmak, hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak ve tecavüz etmek fiilleri, suç kapsamına alınacak. Hayvan sahiplerinin sorumlulukları genişletilerek her türlü terk fiili yasak kapsamına alınacak. Kanuna göre, her ilde bulunan İl Hayvanları Koruma Kurulunun kaynak ve kapsamı genişletilecek. Kurul en geç üç ayda bir başkanın çağrısı üzerine toplanacak, gerektiğinde olağanüstü toplantılar yapılabilecek. İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, ilde kurulacak hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerinin denetlenmesi ile kanunda belirtilen faaliyet ve görevlerin yerel yönetimler ve tarım ve orman il müdürlükleriyle eş güdüm sağlanarak yaptırılması da eklenecek. Hayvanların korunması için bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere, diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik sağlanacak veya Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülen miktarlarda mali destek verilecek. Bu faaliyetlerde kullanılmak üzere, gerçek ve tüzel kişilerce ayni veya nakdi bağış, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yerel yönetimlere yapılabilecek. Düzenlemeyle, hayvanların korunması ve refahı için yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi amaçlanıyor. Buna göre, medya hizmet sağlayıcıları zorunlu yayınlarında bu konuya da yer verecek. Gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkan sağlayan doğal yaşam parkları kurabilecek. Hayvanat bahçeleri ile doğal yaşam parklarının kuruluşu ile çalışma usul ve esasları, Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. İdari para cezaları Kanunla, hayvanların daha iyi korunmasını temin etmek, hayvanlara karşı yapılan ihlallerle daha etkin mücadele etmek ve caydırıcılığı sağlamak amacıyla idari para cezaları artırılacak. Buna göre, kedi ve köpek sahiplerinin dijital kimliklendirme yöntemiyle hayvanlarını kayıt altına almaması halinde hayvan başına 1200 lira para cezası verilecek. Hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere uymayan ve alınması gereken önlemleri almayanlara hayvan başına kesilen para cezası tutarı 60 liradan 1000 liraya çıkarılacak. Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpek bulundurulmasına ilişkin hükme aykırı hareket edenlere, hayvan başına 500 lira idari para cezası kesilecek. Yasayla, bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına 10 bin lira olan idari para cezası tutarı 35 bin liraya yükseltilirken, tıbbi amaçlar dışında organ veya dokularının tümü ya da bir bölümü çıkarılıp alınması veya tahrip edilmesi; hayvanının dış görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve tırnak ile dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi müdahaleler; hayvana tıbbi amaçlar dışında, türüne ve etolojik özelliklerine aykırı hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve ilaç vermek, çeşitli maddelerle doping yapmak ile hayvanların türlerine has davranış ve fiziki özelliklerini yapay yöntemlerle değiştirmek fiilleri için idari para cezası tutarı 1200 liradan 4 bin 500 liraya çıkarılacak. Hayvan deneyleri konusunda kurallara uymayanlara hayvan başına 1200 lira, yetkisi olmadığı halde hayvan deneyi yapanlara ise hayvan başına 4 bin 500 lira idari para cezası öngörülüyor. Hayvan satışı sırasında hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunluluğunu ihlal edenlere hayvan başına 500, hayvanların ticari amaçla film çekimi ve reklam için kullanılmasıyla ilgili hususları ihlal edenlere ise 5 bin lira para cezası verilecek. Hayvanları, doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde veya yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine, kötü alışkanlıklara özendirilmesine neden olacak yöntemlerle eğitenlere 5 bin 500 lira ceza kesilecek. Kurban kesimi Hayvanların kesimi sırasında, uyulması gereken dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara uyularak ve usulüne uygun olarak bir anda yapılması zorunluluğunu ihlal edenlere hayvan başına 2 bin 100 lira, kurban kesimi sırasında uyulması gereken hususlara aykırı davrananlara hayvan başına 5 bin 250 lira idari para cezası uygulanacak. "Kanuni istisnalar ile tıbbi ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez" hükmüne aykırı davrananlara hayvan başına 2 bin 200 lira, aykırı davranışların işletmelerce gösterilmesi halinde ise hayvan başına 5 bin 500 lira para cezası kesilecek. Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranan, acımasız ve zalimce işlem yapan, döven, aç ve susuz bırakan, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakan, bakımlarını ihmal eden, fiziksel ve psikolojik acı çektiren, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayan, kesin olarak öldüğü anlaşılmadan vücutlarına müdahalelerde bulunan, kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtan, tıbbi gerekçeler hariç hayvanlara veya onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek suni müdahaleler yapan, yabancı maddeler veren, hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3'ünü tamamlamış gebe ve yeni anneyken çalıştıran, uygun olmayan koşullarda barındıran, sağlık nedenleriyle gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yediren, acı, ıstırap veya zarar veren yiyeceklerle alkollü içki, sigara, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler verenlere 5 bin 500 lira para cezası uygulanacak. Kesim hayvanları, avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları et ihtiyacı amacıyla kesip veya öldürüp piyasaya sürenlere ise 11 bin lira, ev hayvanını terk edene ise hayvan başına 2 bin lira idari para cezası verilecek. RTÜK takibi sonucunda hayvanların korunması ve refahı amacıyla yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesine ilişkin esası ihlal eden ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına ise maddenin ihlal edildiği her ay için 20 bin lira idari para cezası uygulanacak. Hayvanat bahçelerine ilişkin yükümlülüklere aykırı davrananlara hayvan başına 2 bin 500 lira idari para cezası kesilecek. Kabahatlerin veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak veya onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanacak. Kabahatlere konu olan ve el konulan kedi ve köpeklerle Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Kanun ile yeni suç ve cezalar belirlenecek. Buna göre, nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis, bir hayvan neslini yok eden kişi ise 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi, 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası alacak. Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan ve tecavüz eden kişiye, 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası uygulanacak. Bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası alacak. Hayvanları dövüştürene 2 yıla kadar hapis Hayvanları dövüştüren kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası alacak; bu suç birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenirse verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Bu suç veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak ya da onları korumakla görevlendirilen kişilerce işlenirse ceza yarı oranında artırılacak. Sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere, bu suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlanacak. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğinde olacak. Suçüstü halinde ise soruşturma genel hükümlere göre yapılacak. Belirtilen suçların başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılacak. El konulan kedi ve köpekler ile Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Rehabilite edilen hayvanlar, veri tabanına kaydedilecek Yasayla belediyelere hayvanların korunması ve bakımında yeni sorumluluklar verilecek. Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması için hayvan bakımevleri kuracak. Bu hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek. Rehabilite edilen hayvanlar, Tarım ve Orman Bakanlığınca oluşturulan veri tabanına kaydedilecek. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esas olacak. Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilecek. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınacak. Tarım ve Orman Bakanlığı da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunacak. Kara ve su sirkleri ile yunus parkları yasaklanacak Kanunla hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaklanacak. Mevcut işletmeler ise herhangi bir nedenle eksilen hayvan sayısını tamamlama ya da artırma, yeni şube açma gibi yollarla kapasite artırımına gidemeyecek, üretim yapamayacak, Tarım ve Orman Bakanlığının izni olmadan işletme hakkını devredemeyecek. Mevcut işletmelere tasfiye için 10 yıl süre tanınacak. Bu işletmelerin hayvanların etolojisine uygun olarak faaliyet göstermesini sağlayacak kriterler, kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Burada belirtilen yasaklara aykırı davrananlara hayvan başına 25 bin lira idari para cezası verilecek. Pitbull Terrier, Japanese Tosa türlerinin satışını yapanlara 11 bin lira ceza Tehlike arz eden hayvanların belirlenmesine ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılacak düzenleme yürürlüğe koyuluncaya kadar; Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların Türkiye'ye girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına 11 bin lira idari para cezası verilecek. Ayrıca bu hayvanlara el konulacak ve bu hayvanlar belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Belirtilen hayvanları sahiplenmiş olanlardan, bu madde hükmü yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle Tarım ve Orman Bakanlığına başvurarak veri tabanına kayıt ettirenler hakkında idari yaptırım uygulanmayacak. Kısırlaştırma işlemi için daha önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenecek. Bu hayvanların ölümü halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca bilgi verilecek ve kayıttan düşürülecek. Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamayacak, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamayacak. Aykırı hareket edenlere, 11 bin lira idari para cezası verilecek. Yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idari para cezası ile birlikte hayvanlara el konulacak ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilecek. Bu hayvanların sokağa terki halinde 30 bin lira idari para cezası kesilecek. Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, teslim edilen bu hayvanları kabul etmek zorunda olacak. Hayvan bakımevlerinin en geç kurulma tarihleri Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyeler ise 31 Aralık 2024'e kadar hayvan bakımevlerini kuracak. Belediyeler, 3 yıl süreyle hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayıracak. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanacak. Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2022'ye kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. Hayvanların korunması ve refahı için yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi amaçlanıyor. Buna göre medya hizmet sağlayıcıları zorunlu yayınlarında bu konuya da yer verecek. TBMM Başkanvekili Haydar Akar, müzakerelerin tamamlanmasının ardından 13 Temmuz Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.

2 yıl önce

İsrail'den 'Türkiye yardım teklifini reddetti' iddiasına yalanlama

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin pek çok ilinde çıkan yangınlarda hayatını kaybedenler için taziye mesajı yayımladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'deki orman yangınlarının neden olduğu felaketin ardından İsrail halkı yaralıların bir an önce iyileşmesi için dua ediyor ve hayatını kaybedenlerin ailelerine taziyelerini gönderiyor." ifadesine yer verildi. "İddialar doğru değil" Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Hait, sosyal medyada yer alan "İsrail'in yangına karşı Türkiye'ye yardım teklifinde bulunduğu ancak Ankara'nın bunu geri çevirdiği" yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi. Yangınların başlamasının ardından Türk yetkilerle konuştuklarını belirten Hait, zaruri olması halinde İsrail'in yardım teklifinde bulunabileceğini sözlerine ekledi. Sosyal medyada yalan rüzgarı Anadolu Ajansı Ortadoğu ve Kuzey Afrika Editörü Turgut Alp Boyraz, sosyal medyada yayılan iddiaları İsrail Dışişleri Bakanlığı'na sordu. Boyraz, aldığı cevabı sosyal medya hesabından paylaştı.

2 yıl önce

Yunanistan yardım teklifini geri çekti

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Antalya Manavgat Ulualan Orman Genel Müdürlüğü Yangın Yönetim Merkezinde basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle: "Elbette tüm çalışanlarımız, orman çalışanlarımız ve diğer kurumlarımız, belediyelerimiz hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar kendilerine destek veriyoruz. Bugün Tarım ve Orman Bakanımız Isparta Sütçüler’e gitti. O yangının da durdurulması için çalışıyoruz. Hem Isparta hem de Antalya Serik bölgesi için tehdit olabilecek bir yangın, dün başladı. Oraya da müdahaleler sürüyor. "Ciddi bir dezenformasyon var" Bugün ve yarın kritik. Rüzgar bakımından da yangının durdurulması bakımından da kritik günler. O nedenle herkes elinden geldiği kadar, bugün özellikle şu rüzgarla yangının daha fazla dağılmaması için ve kontrol altına alınması için çaba sarf ediyor. Biz de elimizden geldiği kadar arkadaşlarımıza her türlü desteği veriyoruz. Ciddi bir dezenformasyon var. Bir afet olduğu zaman biz Türkiye olarak başka ülkelere yardım ettiğimiz gibi başka ülkelerin de bize yardım etmesini elbette kabul ederiz. Ufak tefek, küçük olan şeylerde kendi imkanlarımızla üstesinden gelebileceğimiz durumlarda teşekkür ediyoruz kendilerine, ihtiyacımız olduğunda arayacağız diyoruz. Ama bu büyük bir yangın. Yangının başlamasıyla beraber birçok ülke, komşu ülkeler, dost ve kardeş ülkeler veya Avrupa’dan ülkeler aradılar. Herhangi bir ihtiyacınız var mı, biz nasıl yardımcı olabiliriz? Biz de kendilerine sorduk, 'ne yapabilirsiniz?' Bizim en çok ihtiyacımız olan uçak ve tonajlı su taşıyabilecek helikopter. Yani havadan müdahale. Azerbaycan sağ olsun hem eleman gönderdi hem de bazı araç gereç de gönderdi. Bir tane de helikopter gönderdi. "Hangi ülkelerden ne gelebilir diye sorduk" Biz bu teklifler geldiği zaman 'ne gönderebileceksiniz?' Eğer ellerinde bu tür uçak ve helikopter varsa o bilgileri alıyoruz, Tarım ve Orman Bakanlığımıza iletiyoruz, arkadaşlarımız incelemesini yapıyor. Helikopterlerin kullandığı kovalara ilave belki ihtiyaç olur diye onlara da bakıyoruz. Şimdi bu süreçte Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias da beni aradı. Ben de kendisine teşekkür ettim ve döneceğimizi söyledim. Arkasından Borrell beni aradı Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi biliyorsunuz. Kendisi de aynı şekilde sordu. Daha sonra kendilerinin bu konuyla ilgili bir birimi var. AB Sivil Koruma Mekanizması diye. Sivil koruma ve afetlerden sorumlu komisyonda da bir komiser var. Yani AB’nin bakanı gibi. O arkadaşlarımız da bizimle temasa geçtiler. Joseph’in yardımcısı ile benim yardımcım Faruk Kaymakçı temasta kaldılar. Kendilerine sorduk hangi ülkelerden ne gelebilir diye. Bazı ülkelerden ön bilgi gelmişti. Hırvatistan ve İspanya uçak verebileceğini söyledi. "Bu duyurudan sonra 4 ülke geri döndü" AFAD üzerinden buraya başvuru yapıldı. AB bu duyuruyu tüm ülkelere iletti. AB bu duyuruyu yaptıktan sonra 4 ülkeden dönüş oldu. Hırvatistan, Romanya, Fransa ve İspanya. Onların ne verebileceğine baktık. Özellikle uçak gönderebilecek, burada uygun şekilde kullanabileceğimiz ülkeler ise Hırvatistan, Fransa ve İspanya'ydı. "Romanya'nın uçakları bizim yangına uygun değildi" Romanya’nın da bir uçağı vardı. Arkadaşlar incelediler. Kendilerine teşekkür ettik. Arkadaşların incelemesine göre bizim yangına pek uygun değil. Başka ülkelerden de teklifler geldi. Yine uygun olanlarla temasa geçtik. Bu duyurudan sonra 4 ülke geri döndü. Fransa 'İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek' teklifini geri çekti Fransa gönderemeyeceğini, İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek Macron’un danışmanı büyükelçimizi arayarak Türkiye’ye bir uçak gönderemeyeceklerini söylediler. Yani tekliflerini geri çekmiş oldular. "Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir" Daha önce bir isteğiniz var mı diye soran Yunanistan'a da teşekkür ediyoruz ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri, bizim Atina Büyükelçimizi arayarak, 'size böyle bir öneride bulunduk fakat bizde de yangınlar olduğu için maalesef size herhangi bir uçak gönderemeyeceğiz' dediler. Kendilerine teşekkür ederiz. Hem teklif ettikleri için hem de AB’ye bu şekilde dönmedikleri halde bize dönüp de neden gönderemeyeceklerini izah etmeleri de elbette teşekküre şayan. Biz bu konularda, yardım konularında nasıl başkalarına yardım elini uzatırken böbürlenmiyorsak, bunu severek yapıyorsak, bir dayanışma anlayışıyla yapıyorsak, başka ülkelerin ya da kurumların bize bu konuda yardım etmesinden de incinmeyiz. Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir. Bu bir afettir. Afet durumlarında veya zor şartlarda dayanışma önemlidir. "Halkımız iddialara inanmasınlar" Halkımız bu sosyal medyada veya bazı siyasilerin manipülasyonuyla ortaya çıkan iddialara inanmasınlar. Bu işlerin hepsini arkadaşlarımızla beraber, ilgili bakan ve kurumlarımızla beraber tek tek inceliyoruz, koordine ediyoruz. Almanya’dan da bir ön bilgi geldi. İki tane helikopteri gönderebileceklerine dair bir bilgi geldi. Biz Almanya’ya başvuruyu yaptık. Sonra bugün gelen bilgiye göre, Almanya da kendi helikopterlerini sel bölgelerinde kullanacağından Türkiye’ye helikopter gönderemeyeceğini söyledi. "İnşallah hep birlikte üstesinden geleceğiz" Zorlu şartlarda tüm arkadaşlarımız mücadele ediyor, kolay değil. Bugüne kadar görmediğimiz bir afetle karşı karşıyayız. Bu mücadeleyi de hep beraber verip inşallah hep birlikte üstesinden geleceğiz, gayretlerimizi sürdüreceğiz.

2 yıl önce

İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu'nda yüzde 15.62 zam teklifi oy birliği ile kabul edildi

Yenikapı'daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen kurulda, su zammı görüşülüp karara bağlandı. İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu'nda suya yüzde 15.62 zam teklifi oy birliği ile kabul edildi.

2 yıl önce

Pfizer'den Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci hakkında itiraf geldi! Meğer ilk aşı teklifini reddetmişler

Koronavirüs tüm dünyada maddi ve manevi kayıplara yol açmaya devam ederken,  mRNA teknolojisi ile Pfizer-BioNTech ortaklığında üretilen aşı milyonlara umut oldu. Dünya genelinde bugüne kadar uygulanan aşı sayısı 5 milyarı geçerken, aşı şirketleri zaman zaman yaşadıkları süreçleri paylaşıyor. PFİZER'DEN AŞI İTİRAFI Son olarak ilaç devi Pfizer'den aylar sonra şaşırtan bir itiraf geldi. Pfizer yetkililerinin, koronavirüs pandemisinin kısa sürede sona ereceğini düşündükleri için aşı üretmeyi ilk etapta reddettikleri öğrenildi. "BU İŞ YÜRÜMEYECEK" Pfizer’in Baş Aşı ve Bilim Sorumlusu Dr Phil Dormitzer BioNTech’in kurucuları Dr Uğur Şahin ve eşi Dr Özlem Türeci ile aralarında geçen görüşmeyi anlattı. Pfizer yöneticileri virüsün hızla kontrol altına alınacağını düşündüğü için başta aşı geliştirme fikrini reddetti. Ancak Dr Uğur Şahin ve eşi Dr Özlem Türeci, zamanla birlikte bu ön görünün beklendiği gibi gelişmediğini fark edip, aşı geliştirme fikrini ortaya attı. Ancak firma görevlileri bile ikilinin bu çabasına ‘Arkadaşlar bu iş yürümeyecek’ yanıtını verdi. PES ETMEDİLER Şahin ve Türeci'nin önerdiği mRNA teknolojisi, Pfizer’in başkan yardımcısı ve baş bilim sorumlusu olan Dr. Phil Dormitzer tarafından ''fazla deneysel'' bulundu. Ancak Türeci ve Şahin ilk denemelerinin olumsuz yanıt almasına rağmen bu projeyi savundu. Pfizer yetkililerinin fikrini değiştirmek için zamanla yarışan Türeci ve Şahin, bir ay sonra şirketi ikna ederek anlaşmayı imzaladı. Türeci ve Şahin’in yaklaşık 720 milyar TL değerindeki şirketi BioNTech’in Pfizer işbirliğiyle geliştirdikleri 1.4 milyar doz koronavirüs aşısı 120’den fazla ülkeye gönderildi. ISRARLARI MİLYONLARI KURTARDI Uğur Şahin ve Özlem Türeci'nin ısrarları sonucu bugün Pfizer-BioNTech aşısı milyonlarca insanın hayatını kurtarıyor. Açıklanan rakamlara göre, koronavirüs aşısı olmayanların hastalığa yakalanma riskinin 4,5 kat fazla olduğu belirtilirken, ölüm riskinin ise 11 kat fazla biliniyor.

2 yıl önce

Ülkü Ocakları'na 'terör örgütü' soruşturmasının altından FETÖ çıktı: Teklifi sunan vekil Enes Kanter ile görüşmüş

ABD Temsilciler Meclisi, Nevada vekili Dina Titus'un Ülkü Ocakları'nın "yabancı bir terör örgütü olup olmadığının araştırılmasını" teklifini onayladı. Tasarının yasalaşmasından sonra altı ay içinde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın araştırmaya ilişkin raporunu ABD Kongresine sunması isteniyor. Söz konusu maddenin bağlayıcı olabilmesi için savunma bütçe yasa tasarısının Senato'da da aynı şekilde kabul edilmesi ve ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanarak yasalaşması gerekiyor. TEKLİFİ SUNAN VEKİLİN FETÖ'CÜLERLE TOPLANTI YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI Öte yandan skandal kararın ardından bir kez daha FETÖ çıktı. Araştırma önergesini meclise sunan Titus'un, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in manevi oğlu olduğunu açıklayan Enes Kanter’le toplantı yaptığı görüntüler ortaya çıktı.

2 yıl önce

Türkiye'den Mısır'a sürpriz Doğu Akdeniz teklifi

Dış politikada son dönemde hareketli günler yaşanıyor. Özellikle ilişkilerin bir süredir olumsuz seyrettiği Körfez Bölgesi ülkeleri ile normalleşme süreci olumlu seyrediyor. Türkiye ile Birleşik Arap Emîrlikleri (BAE) arasındaki buzlar erirken, Ankara ve Kahire arasında da sıcak rüzgârlar esiyor. Türkiye'ye sıcak mesajlar gönderen Suudi Arabistan'la da benzer bir süreç yaşanıyor. İsrail de Türkiye ile normalleşmenin yollarını arıyor. SİNYAL ERDOĞAN'DAN GELDİ Ankara-Kahire hattında bir süredir istihbarat yetkilileri düzeyinde devam eden görüşmeler, yerini diplomatların siyasi istişarelerine bırakırken, iki ülke arasındaki diplomatik ilişki seviyesinin yükseltileceği sinyalini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Türkmenistan seyahati dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kararımızı verdiğimiz zaman tabii ki büyükelçileri belli bir takvim içinde atama durumunda olacağız" ifadelerini kullandı. DİYALOG MEKANİZMASI KURULUYOR Erdoğan'ın açıklamasının ardından Dışişleri Bakanlığı da Mısır'la normalleşmenin yol haritası üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Türk Dışişleri Heyetinin mart ayında Kahire'yi ziyaret etmesi ile başlayan, Mısır heyetinin ise eylül ayında Ankara'yı ziyaret etmesi ile ivme kazanan iki ülke arasındaki siyasi istişarelerin devam etmesi bekleniyor. Bu kapsamda, Ankara ve Kahire öncelikli olarak ikili siyasi ilişkiler meselesini ele alacak. 2013 yılından bu yana başkentlerde karşılıklı büyükelçiler bulunmazken, ilişkilerin maslahatgüzar seviyesinden yeniden büyükelçilik seviyesine çıkarılması için çalışılacak. İki ülke arasında diyalog mekanizmasını kurulması ve Dışişleri Bakanları seviyesinde görüşmelerin yapılmasının yolları aranacak. Öncelik, anlaşmazlık konularına değil, iki ülke ve bölgeye fayda sağlayacak Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ve ticaret gibi iş birliği konularına verilecek. KAHİRE'YE DOĞU AKDENİZ TEKLİFİ Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Bir taraftan diplomatik olarak normalleşme sürecini yürütmek isteyen Ankara, diğer taraftan Kahire'ye Doğu Akdeniz'de kazan-kazan modelini sunacak. Mısır'a, Türkiye ve Libya'nın mutabık kalarak iki ülkeye de fayda sağlayan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması anlaşması hatırlatılacak. Ayrıca, Türkiye ve Mısır, 2013 yılından bu yana süresi dolan ikili ticaret anlaşmalarını henüz yenilenmezken, ilişkilerin normalleşmesi ile beraber iki ülkenin ekonomisi de katkı sağlayacak ticaret anlaşmalarının güncellenmesi bekleniyor. RİYAD'LA ESKİYE DÖNÜŞ YAŞANIYOR Suud gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından ilişkilerin gerilediği Riyad'la da son aylarda buzlar erirken, iki ülke arasındaki ilişkilerde eskiye dönüş yaşanıyor. Türkiye'ye yönelik agresif bir siyaset yürüten Riyad yönetimi, Ankara ile yakınlaşma politikası izleyeceğinin sinyallerini veriyor. Suudi Arabistan ile Türkiye arasında doğrudan görüşmeler sürerken, önümüzdeki günlerde karşılıklı resmî ziyaretlerin olabileceğine belirtiliyor. NORMALLEŞME İSRAİL'E BAĞLI BAE, Suudi Arabistan ve Mısır'ın yanı sıra İsrail'le de normalleşme süreci devam ediyor. İsrail tarafından ilişkilerin normalleşmesi için son dönemde güçlü sinyaller gelirken, Ankara'ya göre, normalleşme İsrail'e bağlı. Tel Aviv, Filistinlilere karşı illegal ve saldırgan tutumundan vazgeçerse ilişkilerin normalleşmesine sıcak bakılıyor. İsrail ile şu anda diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde devam ederken, diplomatik ilişki düzeyinin yeniden büyükelçi seviyesine çıkarılması iki ülkenin gündeminde yer alıyor. FİDAN VE ÇAVUŞOĞLU ABU DABİ YOLCUSU BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed en-Nahyan'ın Türkiye'yi ziyareti ile normalleşme sürecine giren ilişkiler, önümüzdeki süreçte de daha ileri bir boyuta taşınacak. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan, şubat ayında Abu Dabi'ye iadeiziyaret gerçekleştirecek. Erdoğan'ın gerçekleştireceği iadeiziyaretten önce ise bu ay, Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu ile MİT Başkanı Hakan Fidan BAE'ye gidecek. Erdoğan'ın seyahati öncesinde BAE'de ön hazırlık toplantısı yapacak olan Çavuşoğlu ve Fidan, karşılıklı atılması planlanan adımlar ele alınacak. Ayrıca görüşmede bölgesel ve ikili siyasi ilişkiler masaya yatırılacak.

2 yıl önce

Stokçulara uygulanacak cezayı artırmayı öngören yasa teklifi TBMM'ye sunuldu

Stokçulukla mücadele kapsamında uygulanan cezaların artırılmasını da içeren Kanun Teklifi Meclis Başkanlığına sunuldu. 500 BİN TL'DEN İKİ MİLYON TL'YE ÇIKARILACAK Alınan kararlar doğrultusunda mal ve hizmetin fiyatında fahiş artış yapanlara 100 bin TL'ye, stokçuluk yapanlara ise 500 bin TL'ye kadar ceza kesilebiliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı üzerine gündeme gelen yeni düzenlemeyle, 500 bin TL'lik üst limit iki milyon TL'ye kadar çıkarılacak.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14