18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

Memur ve emekli maaş artışlarını içeren kanun teklifi, TBMM'de kabul edildi

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. En düşük emekli maaşı 5 bin 500 lira Yasaya göre, yaşlılık, malullük, ölüm aylığı alan emekliler ve hak sahiplerine dosya bazında 3 bin 500 lira olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı 5 bin 500 liraya çıkarılacak. Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar; köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar; gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları; sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları; diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları; tarımsal faaliyette bulunanlara ödenen gelir ve aylıklar, Ocak 2023'ten geçerli olmak üzere yüzde 30 oranında artırılacak. İşverenlere asgari ücret desteği 100 TL'den 400 TL'ye çıkarıldı Kanuna göre, asgari ücret desteği ocak-haziran 2023'te de devam edecek. Bu kapsamda haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce, 2022'nin aynı ayına ilişkin SGK'ye verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı 250 lira ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2023'te cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının; 2023 yılı içinde ilk kez bu kapsama alınan iş yerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının; ocak-haziran 2023 dönemi için günlük 13,33 lira ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin SGK'ye ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilecek ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Özel sektör için 500 liralık destek Prime esas günlük kazanç tutarı, toplu iş sözleşmesine tabi özel sektör işverenlerine ait iş yerleri için 500 lira olarak esas alınacak. Kovid-19 salgını nedeniyle yapılan kısa çalışma ödemelerinde hatalı işlemlerden dolayı hizmetleri SGK'ye eksik bildirilen sigortalıların hizmetleri fiili duruma getirilecek. Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 1 Ocak-30 Haziran 2023 tarihleri arasındaki dönem için enflasyon farkı dahil uygulanması öngörülen yüzde 16,48 artış oranı, yüzde 13,52 puan eklenerek yüzde 30 olarak uygulanacak. Bu kapsamdaki yüzde 13,52 puanlık ilave oran, aynı döneme ilişkin enflasyon farkı hesaplamasında dikkate alınmayacak.

1 yıl önce

Sözleşmeliye kadro teklifi Meclis'te

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş sözleşmelilere kadro düzenlemesi hakkında açıklamalarda bulundu. Elitaş yaptığı açıklamada, "28 Kasım 2022'den önce işe başlayanlar kadroya geçecek" dedi. Elitaş'ın açıklamalarından satır başlıkları: Belediyelerde çalışan sözleşmelilerde 3 yıl şartı aramadan kadroya geçecek. Toplam 458 bin 615 çalışanı kapsıyor. Sözleşmeli personelin kadroya alınmasına ilişkin yasa teklifini Cumhur İttifakı ortağımız MHP ve Mustafa Destici'nin de imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sunduk. Önümüzdeki hafta teklifi yasalaştırmayı planlıyoruz. EYT'DE SON DURUM NE? EYT bize geldikten sonra Meclis'te 10 günlük bir çalışma süresi gerekir. Kimse endişe etmesin, yetiştireceğiz. Bakanlık henüz çalışmayı göndermedi. MEMUR MAAŞLARI GECİKECEK Mİ? 15 Ocak'ta (pazar) yetişme ihtimali yok gibi. Çünkü sisteme geçirmeleri zaman alacak. Birkaç gün gecikme olur. En geç cuma gününe yetişir.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan Ekrem İmamoğlu’nun fonlandığı Oda Tv’ye sert tepki: Bu ahlaksız teklif doğru mu?

https://twitter.com/genelgundem/status/1614559056743763971?s=46&t=DQ0Dmbj25WEYYsvftetWYQ Bakan Soylu sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bu ahlaksız teklif doğru mu? İBB kaynaklarıyla televizyon/gazeteler, int. siteleri, gazeteciler, köşeyazıları/manşetler satın alanlar herkesi satın alabileceklerini düşünüyorlar Bedeli ne olursa olsun sizinle sonuna kadar mücadele edecek, bu Millete gerçek yüzünüzü göstereceğiz“ dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1614568085326905345?s=46&t=vzFlBPD8sOI7XA8QRDcPgQ

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nu terletti, Odatv'den kirli teklif geldi! Gündemdeki muhabir konuştu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu terleten sorularıyla dikkat çeken Ulusal Kanal muhabiri Ülkühan Doğanbey’e, İmamoğlu’na yakın Odatv’nin kirli teklifi gündeme bomba gibi düştü. CHP'li İmamoğlu’nu köşeye sıkıştıran sorularının ardından muhabir Doğanbey’e Ulusal Kanal’dan ayrılması için “yüksek ücretli” ve “bütün imkanların sağlanacağı” yönünde teklifler sunulduğu ortaya çıktı. Gazeteci Doğanbey’in Odatv’yi reddetmesi üzerine “başka yerde iş bulma vaadi”nin devreye sokulması, kirli önerinin sıradan bir iş teklifi olmadığını gözler önüne serdi. Ülkühan Doğanbey, İmamoğlu’na soru yöneltmesinin 1 gün sonrasında Odatv’nin kendisini aradığını, ilk teklifin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Can Özçelik’ten geldiğini, daha sonra İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın’ın devreye girdiğini aktardı. Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel, kirli teklifi “Arkadaşımızı susturma girişimi” olarak yorumladı. Odatv ise vahim iddiaları doğrulayarak “profesyonel iş teklifi” argümanının arkasına sığındı. İMAMOĞLU’NU TERLETEN SORULARDAN 1 GÜN SONRA… Süreci bütün ayrıntılarıyla anlatan gazeteci Ülkühan Doğanbey, “Sayın İmamoğlu’nun 28 Aralık’taki basın toplantısında 2 soru sordum. 4 Ocak’taki basın toplantısında da kendisine 2 soru yönelttim. 28 Aralık’ta sorduğum 2 soru vardı, bir tanesini cevaplamadı. O da ulaşım zamlarıyla ilgili olan soruydu. Hemen ardından şunu sordum; ‘HDP ile bir ortaklık mümkün mü? Terörle iltisaklı İBB çalışanlar arasında HDP’liler var mı? İşe alımda bir ortaklık söz konusu mu?’. İmamoğlu, mümkün olmadığını söyledi.” dedi. Doğanbey, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonraki hafta 4 Ocak tarihinde HDP’li Pervin Buldan hemen bir gün öncesinde şöyle bir açıklama yapmıştı; ‘İstanbul’u nasıl kazandıysak İstanbul Sözleşmesi’ni de öyle kazanacağız’ dedi. Bu sözlerin ertesi günü İmamoğlu bir basın açıklaması yaptı. Pervin Buldan’ın beyanatı, ortaklık ve iltisak olduğu yönündeydi. Biz de şunu sorduk; ‘Siz geçen hafta mümkün değil dediniz ama HDP ile bir ortaklık var mı? Kamuoyuna yansıyan ve HDP’den yapılan açıklama bu şekilde değil’ dedik. O da, “Pek çok partiden destek aldık” dedi. Ben de dedim ki, “Seçmen kitlesini bahsetmiyorum. Doğrudan partiyi kastediyorum.” dedim. O da, ‘HDP’ye destekleri için teşekkür ederim’ dedi. Yine bir itfaiye eri sorusu vardı. Süreci şu şekilde savundu İmamoğlu, ‘Bazı yasalardan ötürü arşiv soruşturması yapamadık. O yüzden işe aldığımız kişilerden biz sorumlu değiliz.’ şeklinde bir açıklama yaptı. Ben de ‘Tamam, siz sorumlu olmadığınızı söylüyorsunuz ama şu an ortaya çıkan ve kırsal alanda sorumluluk yapmış terörle doğrudan bağlantılı olan bir itfaiye eri var. Bu kişinin ortaya çıkmasının ardından neden hala göreve devam edeceğini söylüyorsunuz?’ dedim. O da ‘Söylediğim gibi, görevinden almayacağız. Bu isim görevine devam edecek. Gerekli soruları siz Soylu’ya sorun’ dedi. Bu şekilde arka arkaya gelen sorulardı.” ÖNCE ÖZÇELİK, SONRA YALÇIN Ülkühan Doğanbey, Odatv’nin teklifinin, İmamoğlu’na yönelttiği sorulardan bir gün sonra geldiğini belirtti.. Doğanbey, “5 Ocak’ta Odatv’nin Yazı İşleri Müdürü Can Özçelik, görüşmek istediğini dile getirdi. O hafta müsait değildim. Bir sonraki haftanın Pazartesi günü yani 9 Ocak’ta görüştük. Birkaç gün sonra da Soner Yalçın tekrar aradı. Bu şekilde ilerledi süreç.” diye konuştu. Doğanbey, kendisine yapılan teklifin “profesyonel iş teklifi” olmadığını, şu sözlerle ifade etti: “Bu, sıradan bir görüşmesi olmuş olsaydı, süreci bu şekilde ilerletmezdik. Kesinlikle sıradan bir iş görüşmesi değildi. Çünkü hiçbir zaman muhabirin önüne açık çek konulmaz. ‘Ne istersen söyle sonra gel hemen başla’ cümlesiyle karşılaşmaz. O nedenle bu sıradan bir iş görüşmesi değildi. Buradaki maksat tamamen beni ikna etmek ve buradan koparmaktı. ‘İBB’ye veya İmamoğlu’na karşı bu şekilde süreç daha fazla ilerlemesin. Sen oradan çık.’ manası vardı.” ISRARIN SEBEBİ ‘SORU SORMA TARZI’YMIŞ! Doğanbey, “Çok fazla seçenek sunuldu, çok fazla şeyler söylendi. ‘Neden bu kadar ısrarcısınız’ diye sordum. ‘Soru sorma tarzını beğendik’ denildi. Bir muhabirin soru sorma tarzı beğenildiği için kimseye böyle yüksek miktarlarda iş teklif edilmez.” dedi. Ülkühan Doğanbey, “Tabi ki bir yerlerden iş teklifi gelebilir, bunlar olağandır. Ama Can Özçelik ile konuşmamdan sonra Soner Yalçın’ın ısrarla araması ve tekrardan reddetmeme bu kadar şaşırması normal değildi. Takdir edersiniz ki, iş görüşmeleri bu kadar yüksek makamlardan da olmaz zaten.” ifadelerini kullandı. “NEREDE ÇALIŞMAK İSTERSEN SÖYLE!” Odatv’yi reddeden gazeteci Doğanbey, kariyer ve ekonomi yoluyla ikna edilmeye çalışıldığını ifade ettiği konuşmasında, tekliflerini reddetmesine de çok şaşırdıklarını vurguladı. Doğanbey, teklif aşamasını şu sözlerle aktardı: “Yüksek meblağı teklif eden Can Özçelik oldu. Soner Yalçın ise kariyer odaklı ve Ulusal Kanal’da devam etmemem yönünde bir teklif yaptı. Neden reddettiğimi sordu. Ben de ‘Ulusal Kanal’da çalışıyor olmamızın amacı para değil. Can Özçelik bana buradan bir teklif yaptı. Bizim için para önemli değil. İnandığımız şey için mücadele ediyoruz. Bu yüzden gazeteciyim’ dedim. O da ‘Ben sana oradan söylemiyorum. Ben sana başka bir şey söylüyorum. Bak çık oradan, ufkun genişlesin. Özgür bir gazetecilik var. Başka nerede çalışmak istersen söyle, orada çalış.’ dedi. Bu tür şeyleri Soner Yalçın söyledi.” ODATV ‘İMAMOĞLUTV’ OLUNCA… Konuyu “İmamoğlu’nu terleten muhabiri satın almak istediler” şeklindeki manşetiyle kamuoyuna duyuran Aydınlık gazetesi olmuştu. Haber7, Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel’le de görüştü. Okurlarımıza özel açıklamalarda bulunan Mustafa İlker Yücel, teklif sürecini “Odatv’nin arkadaşımızı susturma girişimi” sözleriyle özetledi. Odatv’nin “İmamoğlutv” gibi hareket ettiğini vurgulayan Gazeteci Yücel, “Odatv, ‘İmamoğlutv’ olunca biz buraya büyüteç tuttuk. Tahmin ettiğimiz gibi arkadaşımızı susturma girişimi Odatv üzerinden geldi. Biz Aydınlık’ta İmamoğlu’nun İngiltere’de Chatham House’da toplantı yaptığını yazdık. İmamoğlu cephesi bize cevabı Odatv üzerinden vermişti. Yani aslında Odatv ve Soner Yalçın, uzun süredir İmamoğlu’nun üzerine gelen okları engelleyen kalkan rolüne bürünmüştü. Mesela Selahattin Demirtaş’ın eşi ve diğer HDP’lilerle İmamoğlu’nun ağaç dikme etkinliğini, PKK’yı meşrulaştıran hamlesini sert bir şekilde eleştirmiştik. Soner Yalçın, o zaman da bize Aydınlık’ı doğrudan hedef alarak yanıt verdi.” dedi. PROFESYONEL TEKLİF BÖYLE Mİ OLUR? Odatv’nin “profesyonel iş teklifiydi” şeklindeki savunmasını da yorumlayan Yücel, şunları kaydetti: “Odatv bir açıklama yaptı. ‘Profesyonel iş teklifini çarpıttılar’ denildi. Önemli olan nokta şu; Ülkühan, arka arka sorularla İmamoğlu’nu terletmeseydi, arkadaşımıza böyle bir teklif gelmezdi. Bu, Soner Yalçın’ın İmamoğlu hassasiyetiyle doğrudan bağlantılı. Çünkü kamuoyunun da yakından bildiği gibi Soner Yalçın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyor. Yazdı da birkaç kez. İmamoğlu ile de çeşitli reklam ilişkilerini artırdı. Sitelerinden de anlaşılıyor bu. Yüzlerce haberi inceledik, İmamoğlu’nun aleyhine yer vermiyor.” Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir diğer önemli husus ise arkadaşımıza sunulan teklifin şekli. Hem Odatv’nin yazı işleri müdürü söylüyor hem de Soner Yalçın söylüyor. Diyor ki, ‘Başka bir kurum da olabilir, illa Odatv’yi düşünme.’ BUNUN ADI SUSTURMA GİRİŞİMİ Şimdi profesyonel bir iş teklifiyse, bu nasıl bir şey? Başka bir kurum da olabilir”, mesela neresi olabilir? Aslında nereyi kastediyor? Madem profesyonel bir iş teklifi, Ülkühan’ın önüne ne koyuyorsunuz siz? Yani, “Odatv’ye gelmek istemezsen, sana da güzel yüksek maaşlı, başka bir yerde iş ayarlayabiliriz” diyorlar. Şimdi bu susturma girişimi değil de nedir? Burada Odatv doğru söylemiyor. Madem profesyonel bir iş teklifi sunuyorsa, başka kurumlar adına niye konuşuyor? Başka kurumlar adına konuşuyorsa bu susturma girişimidir. SOYLU: İBB KAYNAKLARIYLA HERKESİ SATIN ALABİLECEKLERİNİ DÜŞÜNÜYORLAR! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuya ilişkin olarak sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yaptı. Twitter'dan Aydınlık Gazetesi'nin bugünkü manşetini yayınlayan Bakan Soylu, “Bu ahlaksız teklif doğru mu? İBB kaynaklarıyla televizyon / gazeteler, internet siteleri, gazeteciler, köşe yazıları / manşetler satın alanlar herkesi satın alabileceklerini düşünüyorlar. Bedeli ne olursa olsun sizinle sonuna kadar mücadele edecek, bu Millete gerçek yüzünüzü göstereceğiz” dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa değişikliği teklifi reform sürecinin adeta zafer tacı olacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Programı'nda konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:  Bugünden itibaren hizmet binamızın da kullanılmasıyla, vakfımızın yelpazesinin genişleyeceğini düşünüyorum. İstanbul'umuzun manevi muhafızı Eyüp Sultan Hz. komşu vakfımız, tüm vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Vakıf binamızın açılmasına vesile olan Şule ablamızın manevi mirasına sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. Öyle insanlar vardır ki hayatlarıyla bize fener olurlar, rehberlik ederler. Kulluğumuzu hatırlatırlar, onların aydınlık yüzlerine bakınca insanı insan yapan yüce değerleri de görürüz. Ömürlerine sayısız eseri ve mücadeleyi sığdıran böylesi insanlar geride hep şükranla dua ile anılacak bir miras bırakmışlardır. Şule Yüksel Şenler hanımefendi işte böyle seçkin bir insandı. Şule ablamız mücadelesiyle sonucu ne olursa olsun, hakkın hatırını daima en üstte tutmuştur. Huzur Sokağı romanıyla yürekli bir dava kadınıydı. Kaleme aldığı kadın sayfaları, köşe yazıları ve kitaplarıyla milyonların gönüllerinde taht kurmuştu.  "ŞULE YÜKSEL ŞENLER DİRENİŞİN SEMBOLÜYDÜ" Güçlü kalemin yanında emsalsiz bir hatip olan Şule Yüksel Şenler, gittiği yerlerde meydanlar onu dinlemek için gelenlerle dolup taşmıştı. Türkiye'yi karış karış gezmesi, İslami tecrübelerini anlatması gençlerimizi derinden etkilemiştir. Şule hanım öyle günler yaşadı ki gazete manşetlerinde hedef gösterildi, dönemin Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi. İsmi marjinal örgütlerin listelerinde yer aldı. Evi kundaklanmaya, ateşe verilmeye, canına kast edilmeye çalışıldı. Ama bunların hiçbiri inandığı değerleri savunmaktan bir an bile alıkoymadı.  "VESAYET ZİNCİRLERİNİ TEK TEK PARÇALADIK" Tüm baskılara rağmen Şule Yüksel hanım direnişin sembolü haline geldi.  Şule Hanım'ı itibarsızlaştırmaya çalışanların en büyük hazımsızlığı, Anadolu insanına verdiği cesaret duygusudur. Türkiye'de kadınların elde ettiği başarılarda Şule Yüksel Şenler'in büyük payı vardır. Milletin iradesine vurulan vesayet zincirlerini tek tek parçaladık. Üniversite kapılarında gözyaşı döken genç kızlarımızın acılarını dindirdik. Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın baskı altında kalmadan çalışabilmesinin önünü açtık. Artık başörtülü valimiz, hakimlerimiz, savcılarımız var. İmam hatip okullarına yönelik katsayı zulmü gibi uygulamaları kaldırdık. Kur-an Kurslarımızı hedef alan darbe düzenlemelerini tarihe gömdük. Darbelerin mağdur ettiği toplum kesimlerinin haklarını iade ettik. Bugün kadınlarımız kılık kıyafetleri sebebiyle haksızlığa uğramadan toplumda yer alıyor. BAŞÖRTÜSÜNDE ANAYASAL DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ Başörtüsünde anayasal değişikliği teklifi yasalaşınca reform sürecimizin adeta tacı olacaktır, kimse eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecek.  Kadınlarımız aile yapımız ve geleceğimiz adına hayati önemdeki anayasal değişikliğe hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum. Son günlerde yaşanan kimi tartışmalar daha düne kadar sosyal medyada ahkam kesenler yan çizdiğini gösteriyor. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin hiçbir bahanesi olamaz. Beklentimiz gerçekleşmezse bu durumda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz? O zaman millete gideceğiz. Biz tüm kadınlarımızın haklarını korumakta kararlıyız. 

1 yıl önce

Sözleşmeli memura kadro teklifi, komisyondan geçti

Kadro bekleyen binlerce memurun heyecanlı bekleyişi sona eriyor.. Binlerce sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi beklenen düzenleme, TBMM'ye sunuldu. Sözleşmelilere kadro düzenlemesinde Meclis, ilk mesaisini tamamladı. Teklif, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. 28 Kasım 2022'den önce işe başlayanlar kadroya geçecek 458 bin kişiye kadronun önünü açan teklif, 28 Kasım 2022'den önce göreve başlayanlara doğrudan kadro hakkı tanıyor. Kadroya geçiş başvurusu için bir ay süre tanınacak. Kadroya geçenler, görevde yükselme ve tayin gibi tüm haklardan yararlanabilecek. Tayin hakkı, 1 yıl sonra verilecek. Belediyeler de düzenlemeye dahil  Belediyelerdeki sözleşmeliler de düzenleme kapsamında yer alıyor. Yasa çıktıktan sonra da mahalli idarelerde çalışmak için KPSS şartı getirilecek. Vekil ebe ve hemşireler ile vekil imam hatip ile müezzin-kayyımlar da kapsamı dahilinde. Yasa yürürlüğe girdikten sonra sözleşmeli göreve başlayanlar ise 3 yıl çalıştıktan sonra kadroya geçebilecek. Kadroya geçmek istemeyen sözleşmeli personelin hakları, görevi sona erene dek şahsa bağlı olarak korunacak. Bu hafta yasalaşması bekleniyor Düzenlemenin bu hafta Genel Kurul'da görüşülerek yasalaşması bekleniyor.

1 yıl önce

Kamuda sözleşmeli personele kadro teklifi yasalaştı

Kamuda çalışan 458 bin 615 sözleşmeliye kadro verilmesini öngören Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

1 yıl önce

Meral Akşener’den Ekrem İmamoğlu'na olay teklif! "Hazırlıklarını yap..."

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “15. Cumhurbaşkanlığı için hazırlıklarını yap” teklifi götürdüğü öne sürüldü.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 13 14