06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

İBB spor yapan vatandaştan 30 TL istiyor! Vatandaşlardan Belgrad Ormanı'na araçla giriş ücretlerine tepki: 'Mantığı yok'

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) ait Belgrad Ormanı'na binek araçla giriş ücretlerinin yükseltilmesi vatandaşların tepkisine neden oldu. Hafta sonunu fırsat bilen ve yağmura rağmen araçlarıyla ormana gelen vatandaşlar giriş ücretlerinin arttırıldığını gördü. Araçlarını park ettikten sonra yürüyüş yapan vatandaşlar, alınan hizmet karşılığında ödenen ücretin yüksek olduğunu dile getirdi. "MANTIĞI YOK" Spor yapmak için Belgrad Ormanı'na gelen Özgür Yıldırım, giriş ücretlerinin 30 lira olmasının mantığının bulunmadığını söyledi. Yıldırım, giriş ücretinin karşılığını alamadığını belirterek, "Buraya her sınıftan insan geliyor. Belli zümreye hitap eden bir yer değil, o yüzden giriş ücret konusunda bir şey yapılmalı." dedi. Belgrad Ormanı'na giriş ücretlerinin arttığını spor yapmaya geldiğinde öğrendiğini belirten Yıldırım, "Geçen ay sanırım 20 liraydı, 36 oldu, şu an 30 lira. Düzenleme yapılması lazım. Ücretlerin makul rakama indirilmesini istiyorum. Buraya her zümreden insan geliyor. Bu zammın açıklaması, mantığı yok." diye konuştu. "ÖNCEKİ FİYATLAR MAKÜLDÜ" Haftada bir arkadaşlarıyla antrenman için ormana gelen Yusuf Ünver, giriş ücretinin şu an 30 lira olduğunu dile getirdi. Ünver, geçmişte giriş için 17 lira verdikleri zamanlar olduğunu, bu nedenle fiyatların artmasını çok gereksiz bulduğunu anlattı. Hizmetin bedelinin bu kadar yüksek olmaması gerektiğine dikkati çeken Ünver, "15-17 liralar ideal ama 30 lira pahalı. İki hafta önce artışı öğrendik. Önceki fiyatlar makuldü. Herkesin bütçesine uygun, ortalama 20-25 liralar olursa iyi olur." şeklinde konuştu. Bu ocakta 17 liraya yükseltilen otomobiller için giriş ücreti, önce yaklaşık yüzde 112 zam yapılarak 36 liraya çıkarıldı. İBB, daha sonra gelen tepkiler üzerine giriş ücretini 30 liraya düşürme kararı aldı.

2 yıl önce

İstanbul'un gözbebeği Rumeli Feneri'nde büyük tehlike! Vatandaşlar İBB'ye tepkili…

Sarıyer Rumeli Feneri Mahallesi sakinleri, mahallelerinden denize dökülen Kolağası Deresi'ndeki kirlilik ve kötü koku sorununun çözülmesini bekliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) sorumluluk alanı içerisinde yer alan Rumeli Feneri Mahallesi'nin içinden geçerek Karadeniz'e dökülen Kolağası Deresi'ndeki kirlilik ve kötü koku, çevre halkını ve esnafı rahatsız ediyor. Bölgedeki evlerin lağım sularının aktığı ve çöplerin bulunduğu derede, suyun renginin de griye döndüğü görülüyor. Kirlilikten ve kötü kokudan dolayı sivrisineklerin oluşmasına ve hastalıklara sebep olan dere, mahalle sakinlerinin şikayetine neden oluyor. MAHALLE SAKİNLERİ VE ESNAF TEPKİ GÖSTERDİ Rumeli Feneri Mahallesi Muhtarı Serkan Gerçek, yaptığı açıklamada, mahalledeki derede lağım suyu, kötü koku ve sivrisinek gibi sağlığı etkileyen sorunların olduğunu söyledi. Derenin yanına yapılan foseptik çukurunun da çok dolduğunu ve her an patlayabileceğini anlatan Gerçek, dere ile foseptik çukuru konusunda yetkililere sürekli şikayetleri ilettiğini ama çözüm bulunamadığını belirtti. Muhtar olduğu 3 yıldan beri sürekli bildirmesine rağmen Kolağası Deresi'nin ıslahı için kimsenin gelmediğini dile getiren Gerçek, şöyle konuştu: "İBB'ye bağlı İSKİ'nin bu foseptiğin içini boşaltacak araçları yok. Çünkü araçlar içerideki katılaşmış maddeyi çekemiyor. Buraya arıtma tesisi yapılacağı, ellerinde projelerinin olduğu söylendi. Projeleri gösterdiler. Atık su daire başkanlıklarına gittik. 'Tamam, çözüyoruz oldu bitti' denildi. Hiçbir şey olmadı." Deredeki kötü kokuya işaret eden Gerçek, "Buradaki kokuyu siz lodos estiği zaman bir gelin de içinize çekin çekebiliyorsanız. Şimdi bu sorunu İBB'ye bağlı İSKİ'nin gelip çözmesi lazım. Biz defaatle üstümüze düşeni yaptık. Bir sonuç alamayınca son çare sesimizi basın aracılığıyla duyurmak kaldı." diye konuştu. Rumeli Feneri'nin turistik bir yer olduğunu vurgulayan Gerçek, Rumeli Feneri Kalesi'nin hemen yanında böyle bir derenin bulunmasının turistik bir bölgeye yakışmadığını anlattı. Mahalle sakini Sinan Kaplan, dereye evlerin lağım suyunun aktığını ve bu yüzden derenin kötü koktuğunu, yetkililere bu durumu söylediklerini ama bir türlü çözüm bulunmadığını belirtti. Derenin kenarında evi olan Şefik Yalçın, derenin yanında foseptik çukuru da yapıldığını ve bu yüzden kötü koku olduğunu ifade ederek kendisine ziyarete gelen misafirlerin, "Bu lağımın içerisinde nasıl oturuyorsunuz?" diye sorduklarını söyledi. Şefik Yalçın'ın eşi Mürvet Yalçın, her tarafın pislik içinde olduğunu belirterek "Yazın durulmuyor burada. Sinek, her şey... Kapılarda oturulmuyor bunun pisliklerinden. Bir çare bulunmasını istiyoruz. Sarıyer Belediyesine 50 kere gittik ama bir çözüm bulamadık." dedi. "İNSANLAR YAZIN HEMEN DERENİN AKTIĞI YERDE DENİZE GİRİYORLAR" Evlerin lağım suyunun direkt dereye aktığını söyleyen Mehmet Kobaner, bölgeye bir rögar konulmasını ve kirli suyun denizin belli bir mesafesine kadar götürülmesi gerektiğini vurguladı. Derenin kötü koku ve sivrisinekler nedeniyle mikrop kaynağı olduğunu dile getiren Kobaner, belediyenin sadece derede suyun akışının hızlanması için göllenme oluşturan ot ve çalıları geçen aylarda temizlediğini söyledi. Kobaner, deredeki kirliliğin bir yerde toplanıp bir arıtmayla veya başka bir şekilde temizlenmesi gerektiğini anlatarak "Çünkü burası bir enfeksiyon kaynağı, bulaşıcı hastalık kaynağı, parazit kaynağı. İnsanlar yazın hemen derenin aktığı yerde denize giriyorlar. Bir tarafta lağım var bir tarafta insanlar denize giriyor. " diye konuştu. Esnaf Ahmet Öztürk, derenin yanında restoranda çalıştığını ve rüzgar olmadığında derenin kokusundan durulmadığını söyledi. Müşterilerin tepki gösterdiğini anlatan Öztürk, "En az 8-10 masamızdaki müşterilerimizin koku yüzünden masadan kalkıp gittiğini biliyorum. Öyle bir sorunumuz var." dedi. Sevtap Arslan, deredeki kötü koku yüzünden balkonda ve bahçede oturamadıklarını belirtti. Koku ve sivrisinekler nedeniyle evinin pencerelerini bile açamadığını anlatan Arslan, yetkililerden derenin üstünü kapatmasını istediklerini, bu konuda mahalle sakinleri olarak imza topladıklarını ama çözüm olmadığına dikkat çekti. Üç yaşındayken denize soktuğu oğlunun mikrop kaparak hastalandığını ifade eden Arslan, sorunun bir an önce çözülmesini istedi.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan Batı’nın İslamofobik saldırılarına tepki: İfade özgürlüğüyle alakası yok

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başlıkları: İstanbul'daki görüşmeden sonra umutlarımız artmıştı. Ancak Buça'dan gelen görüntüler sonrası umudumuz azalmıştı. Ancak ne olursa olsun savaşı durdurmamız lazım. Batı'nın İslamofobik saldırıları Ramazan ayında artışın tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Biz Müslümanlar olarak ırkçı saldırıların insanlık suçu olduğuna inanıyoruz. Her türlü saldırının karşısında olmalıyız. Her türlü ırkçılığa karşı mücadeleyi de sürdürmemiz gerekiyor. Düşünce ya da ifade özgürlüğü olarak görülüyor. Kutsala ya da camiye saldırmak ifade özgürlüğü değildir. Bu neo Nazi'nin bir göstergesi. PKK sahip çıkarken de böyle söylüyorlar. DAEŞ'e fırsat vermiyorlar ama. Biz bakanlık olarak tepkimizi ortaya koyuyoruz.

2 yıl önce

İBB’nin ‘kaçak İstanbulKart’ reklamına tepki yağdı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan İstanbulkart temalı reklam filminde orta yaşlarda erkek bir vatandaşın anne kart kullandığı için 'Ayşe Abla' olarak gösterilmesi ve film, küçük düşürücü olması sebebiyle tepkilere neden oldu. CHP’Lİ İBB’YE ‘’KAÇAK İSTANBULKART’’ TEPKİSİ! İBB’nin yüzde 40’lık İETT zammı, vatandaşın belini büktü. İBB’nin kaçak İstanbulKart reklamını gören kullanıcılar, ‘’Utanmadan bir de para harcamışlar şu reklama. Millet işe giderken maaşının yarısını yola harcıyor. Ekrem beyimiz de reklamcılara para kazandırıyor.’’ şeklinde yorumda bulundu. İşte o tepki çeken reklam: https://twitter.com/istanbulbld/status/1516423513908908050?s=21&t=RZoH62FXdKlBxo7qe0lWXw

2 yıl önce

Sözcü'nün TÜGVA haberine sosyal medyada tepki: Kimi aklamak için bu haber dilini kullanıyorsunuz?

Türkiye Gençlik Vakfı Gaziosmanpaşa temsilciliğine sabah saatlerinde bombalı saldırı düzenlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Polis, binanın önüne gelerek el yapımı patlayıcı bıraktığını tespit ettiği kadının peşine düştü. TÜGVA BAŞKANI: HEDEF GÖSTERİLDİK Olayın ardından açıklamalarda bulunan Türkiye Gençlik Vakfı Başkanı Enes Eminoğlu, "Vakfımızın hedef gösterilmesi sonucunda bu saldırıyla karşı karşıya kaldık. Bombalı saldırıyı lanetliyoruz. Emniyet güçlerimiz soruşturmalarına devam ediyorlar, biz de konuyu takip ediyoruz. Ayrıca şunu belirtmek isterim bu saldırı sadece vakfımıza karşı değil isminde tabelasında Türkiye yazan tüm kurum ve kuruluşlara gençlik yapılarına yapılmış bir eylemdir." dedi. https://twitter.com/eminogluenes/status/1517054218020003842?s=21&t=80BQY10jc_5ZP42C7gki7Q CHP'NİN TÜGVA KARŞITI AÇIKLAMALARI Enes Eminoğlu'nun açıklamalarının ardından akıllara CHP'nin son günlerde yaptığı TÜGVA karşıtı çıkışlar geldi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Bu Meclis'te rüşvet alanın, iş takipçiliği yapanın, TÜGVA'nın hizmetkarlığını yapanlara yer yok." demişti. Öte yandan CHP'li Meclis Üyesi Gülsüm Polat da "TÜGVA, AKP Genel Merkezi'nin arka bahçesidir" açıklamasında bulunmuştu. SÖZCÜ'NÜN HABERİNE SOSYAL MEDYADA TEPKİ Türkiye Gençlik Vakfı'nın Gaziosmanpaşa temsilciliğine yapılan saldırıyı TÜGVA'ya değil de TÜGVA'nın bulunduğu binaya yapılmışcasına haberleştiren Sözcü gazetesi ise tepkilere neden oldu. Sosyal medyada Sözcü'ye "Acaba kimi aklamak için bu haber dilini kullanıyorsunuz?" şeklinde tepkiler verildi. Sözcü'ye verilen tepkilerden bazıları şu şekilde:

2 yıl önce

AK Parti'den HDP'li Paylan'a '1915 olayları' tepkisi: Bu ahlaksız bir tekliftir!

HDP, sözde Ermeni soykırımı ile ilgili propagandaya başladı. HDP, her yıl olduğu gibi sözde 1915 olaylarına destek vererek 'soykırımın' tanınması için TBMM'ye kanun teklifi verdi. HDP’li Garo Paylan imzasını taşıyan "Ermeni Soykırımı’nın Tanınması, Soykırım Faillerinin İsimlerinin Kamusal Alandan Kaldırılması" isimli kanun teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. "BU AHLAKSIZ BİR TEKLİFTİR" Skandal teklife AK Parti'den tepki geldi. Konuyla ilgili Twitter hesabından paylaşımda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "TBMM çatısı altında görev yapan ve milletvekili sıfatı taşıyan bir kimsenin, 1915 yılında Osmanlı Devleti'nde yaşanan olaylar hakkında tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun ve asılsız iddiaları esas alan teklifini reddediyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Bu, ahlaksız bir tekliftir." dedi. "SOYKIRIM YALANINI MAHKUM ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ" Çelik, "Hiç kimse milletimize soykırım iftirası atamaz. Yüce Meclis’in çatısı altında birinin bunu yapması ise siyasi ahlaksızlıktır. Bu ahlaksızlığın ve iftiranın kimlerin güdümünde gerçekleştiğini biliyoruz. Türkiye düşmanlarının soykırım yalanını mahkum etmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. "NORMALLEŞME SÜRECİNE SABOTAJ GİRİŞİMİDİR" "Cumhurbaşkanımız bu konuda arşivlerin açılmasını ve kararı tarihçilerin vermesi gerektiğini söyleyen büyük bir özgüven politikasına imza atmıştır. Soykırım iftirasını sektör haline getirenler ise bu yüzleşmeden kaçmıştır." açıklamasında bulunan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu teklif, Azerbaycan’nın desteklediği Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan normalleşme sürecine dönük de bir sabotaj girişimidir. Sabotaj şebekesi ve sözde soykırım lobisi aynı çatı altında barınmaktadır. İlgili şahıs derhal Yüce Türk Milletinden özür dilemelidir. Bu konuda gereken hukuki takibatı yapacağız… Sözde soykırım lobisini ve arkasındaki sabotaj şebekesini lanetliyoruz. Milletimize iftira atan bu ahlaksız teklif yok hükmündedir." https://twitter.com/omerrcelik/status/1517892303016407042?s=21&t=Iab24r05vOApSSFJPPrnDw

2 yıl önce

Dışişleri'nden ABD'ye 1915 olayları tepkisi: Yanlışta ısrar edenleri kınıyoruz

Dışişleri Bakanlığı'ndan 1915 olayları ile ilgili bazzı ülkelern yaptığı açıklamalara tepki geldi. " Türkiye, Ortak Tarih Komisyonu kurulmasını önermiş, arşivlerini açmıştır." ifadeleri kullanılan açıklamada, ABD Başkanı Biden'ın 2021 yılında yaptığı hatanın tekrarı niteliğindeki bugünkü talihsiz beyanına da sert tepki gösterildi, 'Tarihi olgularla bağdaşmayan açıklamanın geçerliliği yoktur' denildi. YANLIŞTA ISRAR EDENLERİ KINIYORUZ Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şu şekilde; 1915 olayları konusunda tarihi olgularla ve uluslararası hukukla bağdaşmayan açıklamaların geçerliliği bulunmamaktadır. Buna ABD Başkanı Biden'ın 2021 yılında yaptığı hatanın tekrarı niteliğindeki bugünkü talihsiz beyanı da dahildir. Siyasi saiklerle tarihi gerçekleri çarpıtan, bu tür açıklamaları ve kararları reddediyor, bu yanlışta ısrar edenleri kınıyoruz. ACILAR SİYASETE MALZEME YAPILMAMALI Tarihten husumet çıkarmaktan başka amaca hizmet etmeyen tek taraflı ve seçici yaklaşımlar ahlaken sorunlu, siyaseten art niyetlidir. İnsani ve vicdani duruş, etnik ve dini ayrım gözetmeksizin o dönemde yaşanan tüm acıların anılmasını gerektirir. Türkiye, Ermeniler dahil tüm Osmanlı nüfusunun yaşadığı acıları saygıyla anmaktadır. Bu acıları siyasete malzeme yapma girişimlerini reddediyoruz. ARŞİVLERİMİZ AÇIK Türkiye, 1915 olayları gibi tarihin tartışmalı dönemlerinin önyargısız biçimde, bilimsel ve hukuki esaslar çerçevesinde araştırılması ve adil bir hafızaya ulaşılması gerektiği görüşündedir. Bu anlayışla Türkiye, Ortak Tarih Komisyonu kurulmasını önermiş, arşivlerini açmıştır. Türkiye, bölgesinde ve dünyada barış ve istikrarın hakim olması, işbirliği ruhunun öne çıkması için çaba göstermektedir. Ermenistan'la başlatılan normalleşme girişimi bu anlayışın bir başka tezahürüdür. https://twitter.com/mevlutcavusoglu/status/1518196916634402817?s=21&t=bf8ZhBVEPPxLZHQijntYHg BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN DA SERT TEPKİ: İKİ YÜZLÜLÜK Bazı batılı liderler son günlerde "soykırımın" ancak mahkeme kararıyla tespit edilebileceğini savunuyor. Doğru! Aynı kişilerin, yetkili bir mahkeme kararı olmadan #1915 olayları için "soykırım" kelimesini siyasi saiklerle kullanmaları ise iki yüzlülüklerinin en bariz örneğidir.

2 yıl önce

HDP’li Garo Paylan’ın ardından bir skandal da CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ndan: 1915 paylaşımı büyük tepki topladı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, HDP Diyarbakır vekili Garo Paylan'ın, sözde Ermeni soykırımının tanınmasını içeren kanun teklifini, içtüzük hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iade etti. HDP'li Paylan'ın 1915'teki sözde soykırım hakkında TBMM'ye kanun teklifi vermesi büyük tepki çekti. Paylan'ın skandal hamlesine devlet büyüklerinden üst üste tepki açıklamaları geldi. İFTİRA LOBİSİNE KATILDI Ancak CHP'li Sezgin Tanrıkulu hadsiz provokasyona destek verdi. Tanrıkulu, sosyal medya hesabından "107 yıl önce 24 Nisan 1915'te yüzlerce Ermeni aydını İstanbul'da gözaltına alınıp, Çankırı, Ayaş, Ankara'ya sürüldü ve zorla kaybedildi. Kötülüğün miladı ile olan bu tarihle yüzleşmeden gerçek adalet sağlanamaz" şeklinde bir paylaşım yaptı. https://twitter.com/mstanrikulu/status/1518146805007069184?s=21&t=GVoQKGtnzw-6tEFUIIqgVg Tanrıkulu'nun skandal paylaşımına tepki üstüne tepki yağdı.

1 2 ... 40 41 42 43 44 45 46 ... 139 140