19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

AK Parti sözcüsü Ömer Çelik'ten 'kimyasal silah iddialarına tepki: Aşağılık iftira

Ömer Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: İçeride sürekli milletin iradesini aşağı çeken bütün olayların çerçevesi ulusal düzeyde olan vesayetti. Egemenlik kayıtsız şartsız ilkesine tenzilat yapmaya kalkanlar oldu, netice itibariyle millet sandığa verdiği oyla bu tehditleri bertaraf etti. Terörün etrafta oluşturmaya çalıştığı şey fiziki terörden ibaret değildir. Bu fiziki terörün ardında ülkemizi hedef alan projelerdir. Ülkemizi ve bölgemizi siyasi mengeneye sıkıştırmaya çalışan bu terör olgusu gündemimize bölgesel vesayet olarak geldi. Bu mücadele verilmeseydi şimdi sınırımız etrafında terör devletçikleri olacaktı. Hem bölge barışını bozmak, hem de Türkiye'nin burnu dibinde kaos yapıları olacaktı. Bir de bütün insanlığın başında olan küresel vesayet var. Buna karşı da daha adil bir dünya küresel bir eşitlik çağrısı anlamında dünya 5'ten büyüktür anlayışıyla karşı çıkıyoruz. Dikkat edildiği gibi TC bütün uluslararası ve bölgesel olayların merkezinde kilit ülke olarak yer almaktadır. Birkaç tane üzücü olay oldu. Somali'de meydana gelen terör saldırısı nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Yine Güney Kore'de festivalle hayatını kaybedenler oldu. Ve yine Hindistan'da köprü çökmesi sonucu insanlar hayatını kaybetti. "MEVLÜDE HANIM ÖRNEK BİR İSİM OLARAK YAŞADI" Mevlüde genç bir anne olarak barış içinde yaşayalım diye, kendi çocuklarına kötülük aktarmamak için acısını kendi içine gömdüğünü ifade etti. Bu çok abidevi bir davranış. Hele bir annenin acısını içine gömmek zorunda kalması. Bu her zaman her yerde bütün insanlığa örnek olacak bir sembol isim olarak yaşadı. Alman şansölyesinin yayınladığı mesaj da çok önemli. Türkçe başınız sağ olsun diyerek Mevlüde hanımın son yolcuğunda onu selamladı. Bugün Almanya'daki siyasetçilerin sadece Mevlüde Genç'e Bu Türk ve İslam düşmanlığına karşı güçlü bir tavır almaları gerekiyor. Aksi takdirde faşist katillerin yaptığı bu eylemler sadece basit kınamalarla geçiştirilen sıradan vakalar olarak ele alınır ki bu son derece yanlış olur. "60 YILLIK HAYALİ OLAN PROJENİN HAYATA GEÇMESİ SEVİNDİRİCİ" TOGG otomobilinin üretime geçmesiyle devrim otomobilinin nasıl engellendiği, Türkiye'nin geçmişte oyun değiştirici olarak içinde bulunduğu sektörlerin nasıl yok edildiği, Türkiye'nin 60 yıldır hayali olan projelerden birinin hayata geçmesi sevindirici bir gelişme oldu. Dünyada yankılanması da Türkiye içerisinde milletimizin bir özleminin yerine gelmesi bakımından Türkiye Yüzyılı'nın somutlaşan adımlarından bir olarak gündeme geldi. 'KİMYASAL SİLAH' İDDİASINA TEPKİ Terörle mücadelemiz dünyanın en meşru mücadelelerinden bir tanesidir. Bu terör örgütlerinin ideolojilerine takılıp kalırsak, bu tek başına meseleyi çözmüyor. Bunların arkasında siyasi projeler var. Buna hiçbir şart altında müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Burada mücadeleyi hem siyasi, hem diplomatik, hem de fiziki olarak veriyoruz. Terör örgütünün bir takım çevrelerden aldığı akıllarla Türkiye içerisinde karşılık bulması son derece vahimdir. Bunlardan bir tanesi TSK'nın kimyasal silah kullanıyor ifadesidir. TSK'nın kimyasal silah kullandı diye bir aşağılık iftiranın dillendiriyor olması bu nefret suçu mu, ifade özgürlüğü müdür? Dünyanın herhangi bir ordusuna kimyasal silah kullanıyorsunuz dediğinizde bu en ağır suçlamadır. Asıl burada nefret siyasetini, terörü meşrulaştırmak, devreye sokmak için olduğunu görüyorsunuz. Pek çok doktor arkadaşımız bu yapılan açıklamaları reddetti. Bu alanın çoğulcu bir şekilde düzenlenmesi. Bu düzenlemeleri oraların demokratikleşmesi ve çoğullaşması için göstereceğiz. Geçmişte terör yolu olarak nitelendirilen bugün Kültür Yolu olarak nitelendirilmesi nereden nereye gelindiği bakımından önemlidir. MİT'in yaptığı operasyonlar burada ne kadar büyük sonuçlar aldığını göstermektedir. YUNANİSTAN'IN GERİ İTMELERİ Yunanistan'ın Ege'de işlediği insanlık suçları bitmek bilmiyor. Son rakamlara baktığımız da 2020, 2021, 2022'de Yunanistan'ın 1671 vakada 46 bin kişiyi geri ittiği görülmüştür. Bütün bunlar Avrupa'nın bilgisi dahilinde gerçekleşiyor. Bu gerçekten utanç vericidir. TAHIL ANLAŞMASI İPTALİ Rusya bu anlaşmayı durdurduğunu ifade ediyor. Bu konuda büyük üzüntü duyduk. Bu hem bölgenin hem de insanlık için kıymetli bir çabadır. Bu anlaşmanın tekrar işlev kazanmasını bekliyoruz. Sistematik bir şekilde şehitliklerimize köpek maması atılarak, köpeklerin oraya yoğunlaşması ve bu şekilde şehitliklerimizin zarar görmesi bakımında sinsi planlar uyguluyorlar. Orta Doğu'da DEAŞ'ın yaptığından Yunanistan'ın ne farkı var. Avrupa'nın ortasında tarih eser yok etmek gibisinden bir barbarlık kabul edilemez. Mahkeme basmanın Meclis'i basmaktan farkı yok. Bu milletvekilleri empati yapsınlar, kendileri Meclis kürsüsünde konuşurken birileri tarafından kürsünün basıldığını düşünsünler. Ama böyle hakimlere dönük hakaret ederek bir tavır ortaya koyulması son derece adapsız, barbar bir davranış olmuştur. Bu konuyu Meclis'in de değerlendirmesi gerekir. "KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI İLAN ETSİN" Zaten biz bekliyoruz. Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etsin cumhurbaşkanımızın karşısına çıksın. Bir kere cumhurbaşkanımızın böyle bir şey için harcayacak vakti yok. Bugün sosyal medyada bir video var. TOGG fabrikası bile yok ilan ediyorlar diye. Açıldı fabrika. Sayın Kılıçdaroğlu İngiltere'ye gidiyormuş. Seçimler Türkiye'de yapılacak. Londra'da, Washington'da yapılmayacak. Bu "Karşıma çıksınlar" cümleleri için de aynısı kendisine söylenebilir. FRANSIZ ŞİRKETİN DEAŞ'A DESTEĞİ Fransa'daki davada şu olmuştu bunu mahkemeye götüren sivil toplum örgütleri bunun Fransız istihbaratın bilgisi dahilinde olduğu söylemişti. Fransa'da dava seyri şöyle devam etti. Destekle ilgili dava devam ederken insanlığa karşı bir suç olduğu mahkemede düşürüldü. Aynı anda ABD'de görülen davada Lafarge, DEAŞ'a destek verdiklerini açıkladır. Böylesine utanç verici bir mesele olabilir mi? Her zaman söyledik bu terör meselesi başka meseledir. Bir terör örgütünü başka örgüt için kullanırsanız başka durumlarla karşı karşıya kalırsınız. Fransız hükümetinin Türkiye'nin terör örgütlerine karşı mücadelesini eleştirmek yerine kendi organlarının bilgisi dahilinde bu firmalar hakkında açıklama yapması gerekir. İSVEÇ NATO ÜYELİK SÜRECİ İsveç'le ilgili açıklamaları somutlaşana kadar duymuyoruz. Açıklama iyi ama hayata geçene kadar yeterli değil. Teröre destek veren ya da Hazine yardımını yasalar dışında kullanan bir durum olursa buna karar verecek mahkemelerdir. Bütün bunlar kendi içerisinde mantıklı tutarlı bir şekilde düzenlenmiştir.

1 yıl önce

SİYAD'dan Boğaziçi Film Festivali'ne tepki

Terör örgütü PKK'ya yakınlığı ile bilinen Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türkiye'de gündem oluşturdu.. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 'kimyasal silah' kullanmakla suçlayan Fincancı, tepkilerin ardından gözaltına alınmış, çıkarıldığı Ankara Adliyesi 3. Sulh Ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Ödülünü TBB Başkanı'na ithaf etmişti Gündemdeki yerini koruyan tutuklama sonrası Boğaziçi Film Festivali'nde ödül alan yönetmen Özcan Alper konuşmasında, TTB Başkanı Fincancı'yı savunarak "Şebnem Korur Fincancı, sadece barış dediği için maalesef linç kampanyasına maruz kaldı, umarım son olur, umarım cezaevinden çıkar, bu ödülü ona itfah ediyorum." dedi. Ödül töreninde yaşanılanlardan sonra sinema sektöründen tepkiler gelmeye devam ediyor.. SİYAD: Festivale jüri görevlendirmeyeceğiz Boğaziçi Film Festivali'ni kınayan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), jüri görevlendirmeyeceğini duyurdu. Sosyal medyadan yapılan açıklamada "Boğaziçi Film Festivali'ne önümüzdeki yıllarda SİYAD jürisi görevlendirmeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz." denildi. Onat Kutlar PKK'nın saldırısında hayatını kaybetmişti Öte yandan İstanbul Film Festivali kurucu üyelerinden olan şair, yazar, sinema eleştirmeni Onat Kutlar, 1994 yılında PKK terör örgütünün Taksim'de bir kafeye düzenlediği bombalı saldırıda hayatını kaybetmişti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Kemal Kılıçdaroğlu'nun iftiralarına sert tepki: EGM ve Jandarma'dan suç duyurusu!

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1587173841171775490?s=46&t=vKGqAG9XIBIl8sWyUnEVmA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yeni bir video yayınladı. Kılıçdaroğlu video paylaşımında akılalmaz iftiralarda bulundu. EGM VE JANDARMADAN KILIÇDAROĞLU'NA SUÇ DUYURUSU CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun video paylaşımı sonrası Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı, Kılıçdaroğlu'nun asılsız iddialarıyla ilgili harekete geçti. Emniyet Genel Müdürlüğü, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 177 yıllık Emniyet Teşkilatımızı "Cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapmak"la suçlamaktadır." açıklamasında bulundu. EGM, "Bu iftira sahibi hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı. Jandarma Teşkilatı da, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 183 yıllık Jandarma Teşkilatımızı "Cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapmak"la suçlamaktadır. Bu iftira sahibi hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz." dedi. BAKAN SOYLU'DAN SERT TEPKİ: YALANLARINI YANINA BIRAKMAYACAĞIZ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu'nun iftiralarına sert tepki göstererek, "Kılıçdaroğlu'nun Amerika'da hamburgercide aldığı siparişler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Yakanı bırakmayacağız! Yalanlarını yanına bırakmayacağız! İftiralarını yanına bırakmayacağız!" açıklamasında bulundu. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1587194920347045889?s=46&t=vKGqAG9XIBIl8sWyUnEVmA Bakan Soylu video paylaşımında şu ifadeleri kullandı: Kılıçdaroğlu'nun Amerika'da hamburgercide aldığı siparişler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Aslı Baykal'ın istifasını hazmedemediği açık. Eşkiya takımının Yalova Mahkemesi baskınını, ortalığa dökülen MLKP/PKK/FETÖ/DHKP-C ittifakının kayıp 8 saatini, belediyelerinin yolsuzluklarını bunları örtmek için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, polisine, jandarmasına, askerine uyuşturucu parası ile cari açığı kapatıyorlar iftirasını atması elbetteki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir vatandaşına yakışmıyor, bırakın genel başkan olmasını. 'GÜNDEMİ DEĞİŞTİRECEĞİNİ ZANNEDİYOR, YAKANI BIRAKMAYACAĞIZ' Hakkında suç duyurunda bulunuyoruz. Tazminat davası açıyoruz. Hem şahsımız hem de kurumlarız... Attığın bu iftiraların bir kuruşunu ispat etmezsen namertsin diyoruz. Tabi namertliğin, kendisi açısından bir değeri varsa. Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu Türkiye Yüzyılını, Türkiye'nin arabası TOGG'u, Türkiye'nin başarılarını... Yıllardır uluslararası istihbarat örgütlerinin hemen hemen her dönem attığı iftiraları, tekrar Türkiye'ye atarak gündemi değiştireceğini zannediyor. Ama yakanı bırakmayacağız, yalanlarını yanına bırakmayacağız, iftiralarını yanına bırakmayacağız.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu iddiası... Bakan Soylu’dan tepki: Uluslararası bir istihbarat oyununa düşmektedir

Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun video paylaşımındaki sözleri hakkında suç duyurusunda bulunulacaklarını açıkladı. Bakan Soylu da Kılıçdaroğlu'nun iddiaları ile ilgili olarak, 'Uluslararası bir istihbarat oyununa düşmektedir.' şeklinde tepki gösterdi. Bakan Soylu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Anayasal bir kurum olan ana muhalefet partisi genel başkanı her gün Türkiye'yi yalanlarla karartmaya çalışmaktadır. Meclis'te çıktı, bu Meclis'te yüzü aşkın ByLock'çu milletvekilleri vardır dedi. Çıktı; Külliye'ye giden bir CHP'liden bahsetti yalandı, ismini de telaffuz edemedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili bir liste yayınladı, aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı. Mersin'deki yaşanan olay söz konusu, bir tek cümle söylemedi. Bu ülkede darbe oldu, Menderes idam edildi. Ailelerinden kaç kişi mahkeme bastı? Bu ülkede Erdoğan'a siyasi yasak kondu, mahkeme bastı. Özal'a yapılmadık kalmadı. Hatta Demirel, Özal anayasa mahkemelerinden hep şikayet etti. Bunlar Yalova'da mahkeme bastılar, hakimi tehdit ettiler. Mersin'de, İstanbul'da, belediye terörist. Birçok yerde belediyelere terörist yerleştirdiler, acaba kendi kitlemi bu yalanlarla başka bir noktaya çekebilir miyim endişesi içide. Bu ayıptır, bu yakışmaz. Neymiş, Türkiye cari açığını uyuşturucu ticaretiyle kapatmaya çalışıyor. Türkiye haritasıyla şırınganın yan yana olduğu dergiler dünyada yayınlandı. 'ANA MUHAKEFET PARTİSİ LİDERİ BU İSTİHBARAT OYUNUNA DÜŞMEKTEDİR' Türkiye'de bundan nasibini almayan kalmadı. Ana muhakefet partisi lideri bu istihbarat oyununa düşmektedir ve bunu bilerek yapmaktadır. Problemi olumlu giden gündemi nasıl akamete uğratırım? 1 lirasını ifade et ya Allah rızası için. Türkiye'nin uyuşturucusunu dörtte üçü sınırlarından girdiği Ağrı, Van ve Hakkari'de yakalıyor. 2016 tarihinde Türkiye'de uyuşturucu satıcılığından içeride yatan kişi sayısı 35-36 bindi, bu sayı bugün 110 bin. Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik. Sadece bu kadar mı? Başka bir şey daha yapıyoruz. 3 yıl önce başladığımız; her ilçeyi 32 kriterle derecelendiriyoruz. Bunu tamamen 32 kriterin sonuçlarıyla devam ettirmeye çalışıyoruz. Sadece bu değil. Bütün bunlarla birlikte bizden en çok meselelerden biri zorunlu tedaviydi. Türkiye'de bu konuda hem arzla mücadelede hem aynı zamanda taleple mücadelede hem rehabilitasyonda Türkiye tarihinin en önemli dönemini yaşamaktadır. Bak bakalım okulların önünde uyuşturucu satan var mı? Biz tüm satanlar ve içenlerle anket yaparız yakaladığımızda. Bütün bunlarla ilgili değerlendiririz ve buna göre politikalar ortaya koyarız. Bugün en iyi narkotik polisi anne diye bir projemiz var. Bu annelere ulaşmamız çocukların uyuşturucuya başladığını nasıl anlarlar, onları daha fazla bilgilendirmek için sağlıyoruz. Büyükelçiler konusunda bir şey söyleyebilirler mi? Yarın öbür gün bunun ses kaydı çıkarsa, bir vatansever bunun ses kaydını mahkemeye gönderirse ne olur? Kılıçdaroğlu bir yalan ve suç makinesidir. Uyuşturucu ticareti suçu karşılıksız kalmayacaktır. Kendi başarısızlığını gölgelemek için yine, yeni, yeniden bir yalana ve iftiraya başvurdu. Peşini bırakmayacağız Bakan Soylu ayrıca, Kılıçdaroğlu'na tepki gösterirken, 'Uluslararası bir istihbarat oyununa düşmektedir. Türkiye'yi yalanlarla karartmaya çalışmaktadır.' ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu iddiasına sert tepki: Emniyet Teşkilatı'na böyle bir iftira ve hakarette bulunamazsın

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"TEŞKİLATI FETÖ GÖLGESİNDEN ARINDIRDIK"

Yeni bir mezuniyet töreni heyecanı yaşadığınız bu özel günde sizlerle olmaktan gurur duyuyorum. Eğitimini tamamlayan 681 komiser yardımcımızı tebrik ediyorum. Sizleri vatana gururla sadakatle hizmet edecek kıymetli evlatlar olarak yetiştiren ailenize şükranlar sunuyorum. Değerli misafirler, FETÖ ihanet çetesinin en çok zarar verdiği Emniyet Teşkilatı'dır. FETÖ'sünden PKK'sına kadar emniyet teşkilatımızın sistemini devlete ve millete hizmet edecek bir yapıya kavuşturduk. 38 bin emniyet mensubunu ihraç ederek, teşkilatı FETÖ gölgesinden tamamen arındırdık. Geçmişte kasıtlı olarak faaliyetleri kısıtlanan eğitim sistemini, yeniden inşa ettikten sonra kat ettiğimiz mesafe doğru yolda gittiğimizin ispatıdır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun öncelikli hedeflerinden biri huzurun kökleştirilmesidir. Türkiye Yüzyılı, şefkat ve merhamet yüzyılı olacaktır. Bunun teminatı sizlersiniz.
 KILIÇDAROĞLU'NA UYUŞTURUCU TEPKİSİ

Asıl üzerinden yoğunlaştığımız alanlardan biri gençlerimizi uyuşturucu ve terörden korunmasıdır. Bizim ne terör örgütlerine ne uyuşturucu baronlarına ne sapkın ideolojik akımlara kaptıracağımız tek bir evladımız yoktur. Siyasetin içinde olup da hükümetimizi cari açığını uyuşturucu kaynaklarından temin ettiğini söyleyen zavallılara bir sözüm var. Onu yarın söyleyeceğim. Haram size kalsın ey siyasiler. CHP Genel Başkanının güvenlik güçlerimize attığı bu iftirayı cevaplandırmayı cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği, böyle gördüğüm için değinmek mecburiyetinde kalıyorum. Türkiye geçmişte en iğrenç en alçak iftiralarla ülkenin seçilmiş başbakanını darağacına gönderecek kadar pespayeleşen tek parti devri zihniyetinin hezeyanlarına maruz kalmıştı. Şuan siz kalkıp güneydoğuda, doğunun değişik yerlerinde uyuşturucu köklerini toplamak suretiyle bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette bulunamazsınız, bu tür bir iftirada bulunamazsınız. Böyle bir teşkilatı siz nasıl olurda Türkiye cari açığını uyuşturucu satmak suretiyle kapatıyor dersiniz? Bu ne insafsızlıktır. Bu ne vicdansızlıktır. Yarın bu konuşmamı çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda yapacağım. Bu hazmedilir değil. Şimdi bizden polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle; emniyet güçlerimizin canları pahasına yürüttüğü uyuşturucuyla mücadeleyi hiçe sayarak yalanlarla ve iftiralar üzerinden benzer bir oyunun peşindedir. Halbuki biz batı ülkelerinin baş edemedikleri için resmen serbest bıraktıkları uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarıya sahibiz. Uyuşturucu satıcılarına öylesine göz açtırmıyoruz ki, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasını oluşturan 117 bini bu suçtan demir parmaklıklar arkasındadır Sokaklardaki satıcılara karşı müsammamız olmadığını İçişleri Bakanımız defalarca söylemiştir. Yakalanan uyuşturucu miktarı ile rekor başarıya sahibiz. Bu hakikatlere rağmen kendine siyaset alanı açtığını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir. "DİJİTAL TERÖR DEVLETİMİZİN GÜVENLİĞİNİ HEDEF ALIYOR" Genel başkanı böyle yapan partinin vekilleri boş durur mu? Hakimlere hakaret ederek, hırsızların safhında olduğunu göstermiştir. Bu tür iftiralara aldanmadan gençlerimizi korumak için elimizden gelen imkanları kullanmaya devam edeceğim. Bu tür saldırılar karşısında susmak, dilsiz şeytan olmayı gerektirir. Biz olmayacağız. Türkiye'de bir diğer önceliğimiz dijital zorbalıklara karşı güvenlik altına almaktır. Siber suçlara ve suçlu tiplere yol veriyor. Dijital terör, insanımızın huzuru ve devletimizin güvenliğini hedef alıyor. Binlerce kişi hedef gösteriliyor. Koruduğumuz insanımızı dijital dünyanın dehlizlerinde yalnız bırakamayız. Türkiye düşmanı pek çok karanlık odak, bu mecraları ülkemizi karıştırmak için istismar etmektedir. Kızılay'da bomba patlatmakla yalanı kullanmak arasında hiçbir fark yoktur. Yasal düzenlemenin mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına eminim. Devletimizin güvenliği konusunda gereken her adımı atmakta tereddüt etmeyeceğiz. Türkiye afet ve göç yönetiminde etkili yöntemlerle dünyaya örnek hale gelmiş bir ülkedir. Polisimizle jandarmamızla sahil güvenliğimizle insanlarının huzurla yaşadığı ülke vasfımızı güçlendiriyoruz, güçlendireceğiz. GAMER'i yapay zeka destekli sistemlerle güçlendiriyoruz. 'Türkiye'nin verisi, Türkiye'de kalmalı' anlayışıyla yerli ve milli çözümler üretiyoruz.  "YERLİ VE MİLLİ OLARAK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ" Attığımız her adımda kaliteyi sürekli yükseltiyoruz. Polis Akademimizin bünyesinde yürütülen çalışmaları çok önemli görüyorum. Gabar'ı güvenlik güçlerimiz çökertti. Hiç girilmeyen illere tüm güvenlik güçlerimiz girdiler mi, girdiler. Bundan sonra da girmeye devam edecek. Uluslararası alanda sergilenen sinsi emellerle Türkiye'ye diz çöktürme amaçlarını hatırlayın. Bedelini ödemediğimiz hiçbir ileri adım göremezsiniz. Bugün Türkiye Yüzyılı vizyonunu konuşabiliyoruz. Togg'u Cumhuriyetimizin yeni asrının yeni kıvılcımı olarak değerlendiriyoruz. Yerli ve milli olarak yolumuza devam edeceğiz. Siz burada önemli görevi üstleniyorsunuz. Türkiye nasıl koalisyonlar devrini geride bıraktıysa, altyapı eksikliklerini tamamladıysa, Türkiye Yüzyılı da adım adım gerçeğe dönüşecektir.

1 yıl önce

Fatih Altaylı'dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu ile ilgili sözlerine tepki: Kendi iddiasının altında kalıyor

Gazeteci Fatih Altaylı Habertürk'te kaleme aldığı köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu ile alakalı sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun sözlerini eleştiren Altaylı, "Kılıçdaroğlu kendi iddiasının altında kalıyor" ifadesini kullandı. 'PEKERVARİ İDDİALAR' Fatih Altaylı, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine ilişkin, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendini Sedat Peker zannetmeye başladı. Peker’in sosyal medya popülaritesini görünce, Peker’in suskunluğunu da fırsat bilip onun yoluna girdi. Pekervari iddialarla kendini ortaya attı. Ancak arada bir fark var. Peker, iddiaları yalanlanınca hemen belgesini ya da tanığını ortaya koyuyor. Kılıçdaroğlu ise kendi iddiasının altında kalıyor. Üstelik de bu bir değil, iki değil, üç değil. Kemal Bey bu kez de daha önce Peker tarafından ortaya atılmış bir suçlamayı, iddialı bir şekilde gündeme getirdi. Karşılığında çok sert bir tepki aldı. Şimdi yapması gereken bu iddiayı kanıtlamak. Kanıtlayamaz ise bu sözlerinden fayda sağlayan taraf suçladığı kişiler olacak. Bir anda aklanmış ve gri alandan beyaz alana geçmiş olacaklar. Kılıçdaroğlu’nu kanıtlayamayacağı bu iddiaları gündeme getirtenler kimler ise büyük ihtimalle CHP’ye değil, AK Parti’ye çalışıyorlar. Yok eğer öyle değil ise Kılıçdaroğlu seçimleri kazanmak değil kaybetmek istiyor" dedi. 'BİR AYMAZLIK' Kılıçdaroğlu'nun sözlerini bir aymazlık olarak nitelendiren Altaylı, "Böylesi bir aymazlık ancak ve ancak seçimi kaybetmek isteyen biri tarafından yapılır. Eğer öyle değilse durum yine vahimdir. Sonuçları tahmin edilemeden, hesaplanmadan yapıldıysa o daha felakettir" ifadesini kullandı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu canlı yayında açıkladı! Kemal Kılıçdaroğlu tepkisi: FETÖroman

https://twitter.com/tv100/status/1588099326256984064?s=46&t=DpEwUoeuf2twMbeW31UKPg İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TV 100'de canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. FETÖ'yle mücadeleye ilişkin elindeki kırmızı dosyayı gösteren Bakan Soylu, "Bu bir FETÖ roman. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi. Bu dosya açılacak." dedi. Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu iddialarına elindeki belgelerle yanıt veren Soylu, "Kılıçdaroğlu bunları nereden başlatıyor? Kılıçdaroğlu'nun bir sahibi var. Türkiye, devlet ve millet hassasiyetlerini kaybetmiş olanların devleti değil." ifadelerini kullandı. Uyuşturucu iddiaları sonrası Kılıçdaroğlu hakkında başlatılan suç duyurusuyla ilgili Soylu, şahsının, Emniyet Genel Müdürlüğünün ve İçişleri Bakanlığı'nın üzerine atılı bir iftira olduğunu kaydederek şunları söyledi: "Bu iftiranın sahipleri bunları ispatlamak zorundadır. Ve bu iftiranın sahipleri bunları o mahkemede anlatacaklar. Türkiye’nin en önemli kurumlarına ne olduğu belli olmayan birisiyle yanında çıkıp, bir değerlendirme yapıp, devletin bütün kurumlarını aşağılamak, iftira etmek ve onları suça bulaşmış olarak itham etmenin hukuki bir karşılığı olacak. ABD’den üflemeyle öyle olmaz…" Uyuşturucu raporlarıyla ilgili Soylu, "1. Yalan… diyor ki elimizde bir Türkiye uyuşturucu raporu var. Bu uyuşturucu raporunu kim hazırladı? Bu uyuşturucu raporu bugün mü hazırlandı? Siyaset yapılır ama erdemli yapılır, ahlaklı yapılır. Daha düne kadar tefeci diyordun Londra’dakilere şimdi gidip orada kimle karşı karşıya kalıyorsun? Aklı melül birisiyle karşı karşıyayız. Değeri olmayan itibarı olmayan birisi ve takımla karşı karşıyayız. CHP tarihinin en kötü takımıyla yönetilmektedir." dedi. Bu raporların her yıl hazırlandığını vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle devam ettirdi: "Bu rapor sadece 2022 raporu mu 2021 de de çıkarmışız… 2019.. 2018.. de de bu raporu çıkarıyoruz. Bu raporda sadece Uyuşturucu ile yakalamalar mı var? Tüm kurumların raporları var. Bu raporda arzla mücadele var. Bir ülkeye arz edilecek uyuşturucuyla mücadelenin nasıl olduğu detayları var. Bu raporda aynı zamanda 1'nci bölümde uyuşturucuyla mücadeledeki politikamız var. Adam Allah'tan korkar ya. Benim hayatımın 24 saatinin en az 4-5 saati uyuşturucuyla mücadeleyle geçiyor ahlaksız adam."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye 'başörtüsü' tepkisi: Hadi bakalım bu seçimde kaç tane başörtülü milletvekili adayı çıkaracaksın?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdikleri imajın tersine, kadına yönelik cinayet, şiddet, ayrımcılık gibi konularda halen ciddi sorunlar yaşadıklarını biliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneğince (KADEM) "Kültürel Kodlar ve Kadın" ana temasıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde katılımcıları selamlarken zirvenin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Önceki toplantının Kovid-19 salgını dolayısıyla dijital ortamda gerçekleştirildiğini hatırlatan Erdoğan, zirvelerin her birinin ufuk açıcı tartışmalarla yürütülmüş olmasından memnuniyet duyduğunu anlattı. Kadının adalet kavramıyla bir araya geldiğinde geçmişten bugüne ve geleceğe konuşulacak çok konu, yapılacak çok tartışma çıktığının bir gerçek olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Kültürel kodların, farklı toplumlarda ve farklı coğrafyalarda, farklı tezahürlerle şekillendirildiği kadın algısı, üzerinde etraflıca durulmayı hak eden bir çeşitlilik gösteriyor. Dünyadaki kadın hareketlerinin dilini ve pratiğini şekillendiren en önemli unsurlardan birinin de bu kültürel kod farklılıkları olduğunu müşahede ediyoruz. İletişim imkanlarının küresel düzeyde yönlendirmeye açık bir şekilde genişlemesiyle ortaya çıkan tekdüzelik, çeşitli kültürlerdeki kadın algısının gerisindeki zenginliği ortadan kaldırmıştır. Batı medeniyetinin baskın karakteri en çok da kadına bakışta ve onun hayattaki konumuyla ilgili kabullerde ortaya çıkmıştır." "Dünyanın her yerinde kadının aynı rolü oynaması isteniyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın her yerindeki toplumlara aynı kadın modeli dayatıldığını, kadından aynı siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik rolü benimsemesi ve oynamasının istendiğini vurguladı. Ülkelerin pek çoğunda nüfusun kırsaldan şehirlere yığılması, kitlelerin aynı iletişim kanallarından beslenerek hayat biçimlerini ve hayallerini şekillendirmesinin de bu dayatmayı beslediğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Öyle ki bunun dışındaki her türlü kültürel davranış, bir anda kendini küresel bir linçe tabi tutulurken burada görebilmektedir. Sosyal medya mecralarının ülkelerin siyasi tercihlerini yönlendirmedeki etkilerinden çok daha fazlası kadın konusu başta olmak üzere sosyal ve kültürel alanlarda yaşanmaktadır. Artık bu mesele sadece bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ilgi alanı olmaktan çıkıp, insanlığın topyekun gündem başlığı haline gelmesi gereken bir seviyeye ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdikleri imajın tersine, kadına yönelik cinayet, şiddet, ayrımcılık gibi konularda halen ciddi sorunlar yaşadıklarını biliyoruz. Biz elbette ülkemizde tek bir kadının bile sırf cinsiyeti yüzünden şiddete uğramasını, hele hele hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde ülkemizi sanki kadına yönelik şiddetin ve cinayetin dört bir yanda kol gezdiği bir yer gibi sunanların aslında kendi içlerindeki çürümeyi gözlerden kaçırmaya çalışmasını da kabul edemeyiz. Kadınların mağduriyetine yol açan çarpık kabuller dünyanın her yerinde olduğu gibi gelişmiş ülkelerde de ne yazık ki sürüyor. Şayet bu sorgulamayı gelişmiş ülkelerde yaşanan sorunlar dahil her türlü bağnazlığın üzerine çıkartarak yapamazsak arzu ettiğimiz vicdani, adil, sürdürülebilir toplumsal iklime ulaşamayız."

1 2 ... 69 70 71 72 73 74 75 ... 139 140