Son Dakika:
Dışişleri Bakanlığı Danimarka Büyükelçisi'nin çağrıldığını ve ülkede Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırının kınandığını duyurdu.
Saadet Partisi'nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ittifakına ve kendi logosundan vazgeçip CHP amblemi altında seçime girmesine, Milli Görüş'ten gelen tepkiler büyüyor. 12 Eylül'de Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan'ın cezaevi arkadaşı olan Milli Selamet Partisi (MSP) Konya Milletvekili Şener Battal, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu "3-5 milletvekili vaadi için Milli Görüş'ü paralı asker haline getirdiniz" diyerek suçladı. UMUT OLAMADINIZ Karamollaoğlu'na bir mektup gönderen Battal şu ifadeleri kullandı: "Benim kafamdaki Saadet Partisi (Milli Görüş) topluma İslam idealizmini anlatan herkesin 'Doğrucu Davut' olarak gördüğü, taraf olmak yerine bütün partilerin ve herkesin saygı duyduğu partiler üstü konumda Türkiye'nin umudu olmalıydı. Bunu başaramadınız." YIKIM EKİBİ HEZİMETE UĞRAYACAK "Zatıaliniz Tayyip düşmanlığında birleşerek yıkım ekibi oluşturdunuz. Ve siz bizzat kazmacı başı oldunuz. Sonuç olarak inşallah yıkım ekibi hezimete uğrayacak, Biden ve hıyanet taifesi ebedi hüsrana uğrayacaktır. O zaman sizin kimselere görünmeden siyasi hayattan çekildiğinizde Türkiye'nin ve Milli Görüş'ün ufku aydınlanacaktır." SAFSATAYA SARILDI "Siz 'Seccadeye ayak bastım, hata yaptım' diyen Kılçdaroğlu'nu mazur göstermek için 'Suudi Arabistan'da bile mescide ayakkabı ile giriliyor' safsatasını da seslendirdiniz." YOKLUĞA MAHKUM ETTİNİZ "Milli Görüş'ün hızlı tren, nükleer santral, savunma sanayi, Taksim Camii ile Ayasofya'nın açılması, başörtülü kızlara özgürlük, asker, medya ve yargı vesayetine son verilmesi projelerine de sahip çıkmayıp, karşı görüş bile bildirdiniz. Hele Çamlıca Camii'ne itirazınız ve benzer tutumlarınız yüzünden 'Temel'i temelli olarak yokluğa mahkûm ettiniz." TÖVBE EDİNİZ "Şimdiden başarısızlığınızın (kesin) olduğuna inanıp tövbe ediniz. Yanlıştan vazgeçmeniz, size yapabileceğim son dostluk tavsiyesidir. Selam, hak üzere olan ve dalalet içinde olmayanların üzerine olsun." HAPİSTEKİ EN GENÇ MSP'Lİ Milli Görüş'ün önemli isimlerinden Şener Battal, MSP'nin girdiği ilk seçimde Konya'dan aday gösterildi ve 33 yaşında milletvekili seçildi. Battal, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra hapse giren MSP'liler arasındaydı. Kirazlıdere Hapishanesi'nde 8,5 ay tutuklu kaldı. Battal'ın hapishane arkadaşları arasında Necmettin Erbakan, Recai Kutan, Lütfi Doğan ile Temel Karamollaoğlu da vardı. Battal, Karamollaoğlu ile birlikte cezaevindeki en genç partiliydi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Attığımız her adımda olduğu gibi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da önüne türlü türlü engeller çıkarmak için çalışıyorlar. Ne yaptı bu muhalefet? 7'li bir masa kurdular, kumar masası, yetmedi PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütleriyle anlaştılar" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun sadece lafla olmadığını ispatladık. Togg'u, TCG Anadolu'yu gördünüz değil mi? İHA, SİHA, AKINCI, Kızıl Elma'yı beğendiniz mi? Daha da güzellerini yapacağız" dedi.
Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin koalisyona katılmasına sessiz kalan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'Demirtaş'la kahvaltı' savunması pes dedirtti. Demirtaş'a eşiyle birlikte kahvaltı sözü veren Akşener, 'Benle kahvaltı etmeden önce şehit ailelerinden özür dilesin diyemedim' ifadelerini kullandı. Demirtaş'ın Kürtleri temsil ettiğini ima eden Akşener, 'Kürtler üzerine alınır diye kıyamadım.' diye konuştu. Akşener'e sosyal medyadan tepki yağdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik Buluşmaları Eskişehir İftarı Programı’na katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yatıyorlar kalkıyorlar Selçuk aşağı Selçuk yukarı. Neymiş? Damatmış. Bunların babası bankalardan kuruş kredi alamdan çalıştı. Çocukları da böyle devam ediyor. İhracata yönelik ihtiyacı karşılayamıyorlar. O kadar çok talep var. Bunların babası devletin kendisine verdiği yeri bile almadı. Ne kadar imansız kitapsız komünist var televizyonda konuşturuyorlar" dedi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da hainlere direnirken şehit olan Samet Uslu'nun Trabzon'da yaşayan anne ve babası, 6'lı Masa'nın HDP ile yaptığı işbirliğine ve 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu Selahattin Demiraş ile hapisteki FETÖ'cülerin serbest bırakılacağı yönündeki açıklamalara tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı adayı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu gösteren ittifakın terör örgütlerine karşı bir duruş ortaya koymadığını söyleyen şehit babası Hüseyin Uslu, "CHP'nin cumhurbaşkanı adayı için 5 sağ parti bir araya gelip 6'lı koalisyon çetesi kurdu. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Amerika'ya neden gittiği de belli oldu. Çünkü emirleri de Pensilvanya'dan alıyorlar. Şimdi de açık açık HDP ile ittifak kurup, Kandil'den talimat almaya başladılar. HDP de aba altından sopa gösteriyor. Kandil'deki hainler de 'Seçimlerde CHP'yi destekliyoruz ama seçim sonrası Abdullah Öcalan'ı, Selahattin Demirtaş'ı ve KHK'lıları serbest bırakacaksınız' talimatı verdi. Benim askerime, polisime kurşun sıkanlarla nasıl el altından ittifak yaparlar. Yüreğimiz yandı. Şehit oğlumun kemikleri sızladı" ifadelerini kullandı. AMAÇLARI TÜRKİYE'Yİ PARÇALAMAK Sabah'ın haberine göre, Baba Uslu, "15 Temmuz'da FETÖ'cüler, Amerika'nın talimatıyla insanımıza, yavrularımıza, askerimize, polisimize kurşun sıktılar, bomba attılar. 250'yi aşkın kişi şehit oldu. Onlardan birisi de oğlum Samet'ti. Darbe girişimini başarsaydılar, Pensilvanya'daki o baş hain buraya gelip, ülkenin başına geçecekti. Ama Türk halkı buna izin vermedi. Başaramadılar, ülkemizi yıkamadılar. Vatanını savunurken şehit olan Samet Uslu'nun babası olarak diyorum ki; amaçları Erdoğan'ı devirmek ve Türkiye'yi parçalamak. Cumhurbaşkanımız, FETÖ'cülere ve PKK'lılara göz açtırmadı, mücadeleye devam ediyor. Türk halkı ve şehit aileleri olarak biz bunlara cevabı sandıkta vereceğiz" diye konuştu. 'CEVABI SANDIKTA VERECEĞİZ' Şehit annesi Gönül Uslu ise, "Onların amacı FETÖ, Amerika ve dış güçlerin emrinde, ülkeyi bölüp parçalamak. Erdoğan'ı gönderelim ülkeyi bölelim mantığı güdüyorlar. Daha seçim olmadan CHP ve 6'lı koalisyon çetesine HDP/PKK'dan talimatlar gelmeye başladı. Bebek katili Apo'yu, Demirtaş'ı ve oğlumu şehit eden FETÖ'cü hainleri serbest bırakacaklarmış. Hainlere arka çıkıyorlar. Oğlum o hainlere karşı çıkarken şehit düştü. FETÖ'cüleri serbest bırakmak, teröre destektir. Hakkımı onlara helal etmiyorum. Yazıklar olsun. Her zaman diyorum, Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. Her zaman devletimizin yanındayım. Onlara en güzel cevabı sandıkta vereceğiz ve susturacağız. Rabbim bunlara fırsat vermesin, bayrağımızı ve devletimizi korusun" dedi.
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine geri sayım sürerken, 6'lı Masa'nın 30 Ocak'ta yayınladığı 244 sayfalık manifestoda Kıbrıs meselesine bakışı, tartışma konusu oldu. 6'lı Masa'nın ortak mutabakat metninde, Kıbrıs için "Milli davamız olan Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla KKTC'nin ve Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlama hedeflerini gözeteceğiz. Kıbrıs milli davamızdır" deniliyordu. KIBRIS'IN TANINMASI YOK KKTC'nin merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın eski danışmanı Gazeteci-Yazar Sabahattin İsmail, 6'lı Masa'nın Kıbrıs meselesini yanlışlarla dolu biçimde ele aldığını, 6'lı Masa'nın Kıbrıs'a dair tutumunun endişe verici olduğunu kaydetti. Kıbrıs Gazetesi'nde her iki ittifakın meseleye bakışını analiz eden İsmail, 6'lı Masa'nın KKTC'nin tanınmasına yönelik bir politika ve hedefi olmadığını vurguladı. İsmail, 6'lı Masa'nın programında AK Parti bildirgesinde olduğu gibi KKTC'nin tanınması için çaba gösterileceğine yönelik bir ifade yer almadığı gibi, KKTC'nin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Türk Devletleri Topluluğu'ndaki gözlemci üyeliklerinin tam üyelikle taçlandırılması için çalışılacağına dair bir hedefin de bulunmadığını belirtti. "MAVİ VATAN"DAN UZAK Mavi Vatan politikasının da programıda yer almadığına dikkat çeken İsmail, yazısında "Bir diğer eksiklik ise KKTC'nin gasp edilmek istenen deniz yetki alanlarına sahip çıkılacağına, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklarda KKTC'nin meşru hak ve çıkarlarının korunacağına ve Mavi Vatan sınırlarının savunulacağına dair bir taahhüdün bulunmamasıdır. Bu Rumlarla, onların destekçisi emperyalist ülkeleri cesaretlendirecek bir durumdur" ifadelerini kullandı. UYDURMA BİR SÖYLEM 6'lı Masa programında kullanılan en yanlış ifadenin, "egemen siyasi eşitliği sağlama hedefi" olduğunu belirten İsmail şunları kaydetti: "Bu ifade, tam bir kafa karışıklığı örneğidir. Doğru terminoloji, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün BM Güvenlik Konseyi tarafından tescilidir. Bilindiği gibi 28 Nisan 2021'de Cenevre'de BM ve Rum tarafına verilen 6 maddelik çözüm planımızda bu husus vurgulanmıştır. Bundan milim geri gidilemez. Siyasi eşitlik, eski federasyon dönemi söylemidir ve iki toplumun federasyon içinde eşit olmasını ifade eder. Egemen eşitlik ise iki devletli anlaşma döneminin söylemidir. İki bağımsız egemen devletin anlaşarak birbirlerini tanımasını ve yan yana, işbirliği içinde, iyi komşular olarak yaşamasını ifade eder. 6'lı Masa'nın hedef olarak ortaya koyduğu 'egemen siyasi eşitlik' ifadesi, bugüne dek dünyada hiç kimsenin kullanmadığı, yanlış ve iki ayrı tezi birbirine karıştıran uydurma bir ifadedir." RUM AĞZIYLA KONUŞTULAR Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin programında Kıbrıs bölümünün terminoloji hataları ile dolu olduğunu ifade eden İsmail, bildiride "Kıbrıs Türk halkı" yerine "toplum" denildiğini, bu ifadenin Rumlar, BM ve AB/ABD emperyalizmi tarafından çok sevildiğini, eski federasyon günlerinde kalan bir tanımlama olduğunu kaydetti. İsmail, "Bu ifade, Kıbrıs Türklerinin ayrı egemen bir halk değil, Rum ağırlıklı federal birleşik Kıbrıs içindeki azınlık Türk cemaati olduğunu ifade etmektedir ve asla kullanılmamalıdır" şeklinde konuştu. MASA FEDERASYONU SAVUNUYOR Tüm bu yanlışlardan, uyduruk ifadelerden, terminoloji yanlışlar ve eksikliklerden, 6'lı Masa'nın ileride tekrar federasyonu görüşmeyi hedeflediği sonucu çıktığını ifade eden İsmail, masanın "iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu" savunduğunu söyledi. Sabahattin İsmail, bu durumun, eğer milli Kıbrıs davası ile ilgili bir cehaletten kaynaklanmıyorsa büyük bir gaflet ve dalalet örneği olduğunu kaydetti: "Gayriciddidir. Geleceğimiz için endişe nedenidir." BİZİ ORTADAN KALDIRIRLARSA SORUN ÇÖZÜLÜR Yazıda en dikkat çekici bölümlerden biri de 6'lı Masa'nın "Kıbrıs sorununu çözeceğiz" cümlesine verilen yanıt oldu. İşte o bölüm: "Biz, Kıbrıs sorununu 1974'te Barış Harekâtı ile çözdük ve 1983'te KKTC'nin ilanı ile noktaladık. Buradan hareketle KKTC'nin tanınmasını ve iki bağımsız-egemen devletin iyi komşular olarak yan yana yaşayıp, barış içinde işbirliği yapmalarını savunuyoruz. Kıbrıs sorunu ve çözüm, artık sadece Rumlar açısından vardır. Ve onların Kıbrıs sorununu çözmekten anladıkları, KKTC'nin ortadan kaldırılarak Rum ağırlıklı Birleşik Kıbrıs'ın kurulmasıdır, Türklerin azınlık olarak Rum devletine yama olmasıdır, egemenliklerini tüm Ada'ya yaymalarıdır, Türk askerinin Ada'dan çıkarılması ve garantörlüğün iptal edilmesidir, AB içinde ENOSİS'i gerçekleştirerek her alanda Yunanistan ile bütünleşmektir. Onlar açısından Kıbrıs sorunu da çözüm de budur ve bu hedeflere ulaştıkları zaman Kıbrıs sorununu çözülmüş sayacaklardır." TEK HEDEF TANINMA AK Parti'nin seçim beyannamesinde yer alan Kıbrıs programını olumlu ve kapsamlı olarak değerlendiren İsmail, şunları kaydetti: "AK Parti seçim bildirgesinde, hem bugüne dek KKTC için yapılanlara, hem de bundan sonra izlenecek politikaya yer verilmiştir. Bu bağlamda, KKTC ile ilgili olarak geleceğe dair verilen en önemli vaat, tanınma için çalışılacağıdır. İfade aynen, 'KKTC'nin tanınması için çalışmaya devam edeceğiz' şeklindedir."
CHP Genel Başkanı ve Yedili Koalisyon'un cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından 'Alevi' başlığıyla paylaştığı video açıklamalar siyaset arenasının gündeminde. 'Ben Aleviyim samimi bir Müslümanım' "Çok hassas bir konuyu konuşma vakti geldi" diyen CHP liderinin Alevilik konusuna değinerek 14 Mayıs'ta ilk kez oy kullanacak gençlere seslendi. Kılıçdaroğlu, "İlk oyunu verecek olan evlatlarım. Ben Aleviyim. Hak Muhammed Ali inancıyla yetişmiş, samimi bir Müslümanım" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Sevgili genç arkadaşım. Ülke olarak önümüzde bir eşik var. Ve bu eşiği hep birlikte aşabilmek için sana ihtiyacımız var. Unutma, tek bir oyla sen bu ülkeyi can yakan mezhep tartışmalarından çekip çıkaracaksın, ait olduğu yere taşıyacaksın. 'Alevi olmaz' diyen bu sisteme doğru, dürüst, ahlaklı olan diyecek misin? Son bir el verecek misin? Bu ayrıştırıcı sistemi kökünden yıkmaya hazır mısın?" Kılıçdaroğlu'na tepki yağdı Kılıçdaroğlu'nun dini inancını öne sürerek oy istemesi hem siyasi isimlerin hem de seçmenin tepkisini çekti. Sosyal medyada eleştiri paylaşımları peş peşe geldi. 'Karanlık ağzı PKK ağzıdır' Son olarak Kılıçdaoğlu'na ateş püsküren MHP lideri Devlet Bahçeli şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir. Kılıçdaroğlu düştüğü dipsiz bataklıkta her geçen gün batarken ülkemizi de beraberinde çekmenin sinsi telaşına kapılmıştır. Maalesef ve çok açıktır ki, Kılıçdaroğlu’nun karanlık ağzı bölücü terör örgütü PKK’nın ağzıdır."
