05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

ABD güçleri, Haseke'de 3 bin varil kapasiteli rafineri kuruyor… YPG/PKK'lı teröristlerce işletilecek

ABD güçleri, Suriye'de kendi ordusunun ve terör örgütü YPG/PKK'nın akaryakıt ihtiyacını karşılayabilmek için Haseke'nin kuzeydoğusunda yer alan Rumeylan sahasındaki Mabadah bölgesinde petrol rafinerisi inşa etmeye başladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (İKBY) bölgesinden temin edilen rafinerinin parçaları, Suriye ile Irak arasındaki el-Velit sınır kapsından sokuldu. Günlük 3 bin varil petrolün üretileceği tesis, para karşılığında YPG/PKK'lı teröristlerce işletilecek. İlerdeki süreçte teröristlerin işgalindeki diğer sahalarda da benzer rafinerilerin kurulması bekleniyor. ENERJİ KAYNAKLARININ BÜYÜK KISMI YPG/PKK İŞGALİNDE Deyrizor ve Haseke illerinde terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgeler, petrol ve doğal gaz açısından Suriye'nin en zengin enerji kaynaklarına sahip bulunuyor. Irak sınırına hakim Deyrizor, ülkenin en büyük enerji kaynaklarına ev sahipliği yapıyor. Kenti ikiye bölen Fırat Nehri'nin doğusu Suriye'nin en büyük petrol sahalarını oluşturan 11 yatağı barındırıyor. YPG/PKK, ABD desteğiyle Suriye'deki petrol kaynaklarının yüzde 70'inden fazlasını işgal etmeye devam ediyor. Terör örgütü, Deyrizor'un kuzeydoğu kırsalındaki en büyük gaz tesisi Koniko'yu 23 Eylül 2017'de, Suriye'nin en büyük petrol sahası el-Ömer'i 22 Ekim 2017'de işgal etmişti.

2 yıl önce

Teröristlerle fotoğrafları ortaya çıkmıştı: HDP'li Güzel için hazırlanan fezleke Meclis'te

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında merkeze bağlı Akçalı köyü kırsalında 29 Nisan 2017'de etkisiz hale getirilen 4 teröristten Volkan Bora'nın cep telefonunda yapılan incelemede çeşitli fotoğraflara ulaşmış, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile terör kampında çekilmiş çeşitli kareler ortaya çıkmıştı. Prosedür tamamlandı Adalet Bakanlığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkındaki fezlekeyle ilgili prosedürü tamamladı. Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle düzenlenen fezleke, TBMM’ye iletilmek üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildi. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı fezlekesi Meclis'e ulaştı. Güzel hakkındaki dokunulmazlık dosyası Adalet Anayasa Karma Komisyonu'na havale edildi.

2 yıl önce

Teröristlere ilaç götüren hemşire ile HDP'li Semra Güzel akraba çıktı

HDP'li Milletvekili Semra Güzel ile PKK'lı terörist Volkan Bora'nın Kuzey Irak'ta ki terör kamplarında çekilmiş fotoğrafları siyasetteki gündemini korurken, yeni kişiler ve yeni bağlantılar ortaya çıktı. Semra Güzel ile fotoğrafı bulunan Volkan Bora'ya ilaç temin ettiği iddia edilen hemşire Süreyya R.Ç.'nin Üniversiteden arkadaş oldukları ve Semra Güzel'in akrabası olduğu ortaya çıktı. 29 Nisan 2017 yılında Adıyaman'ın Akçalı kısalında 4 teröristin ölü olarak ele geçirildiği hava destekli operasyon sonrasında bölgede yapılan çalışmada terör örgütü mensuplarına ait sığınak bulundu. Bu sığınakta ele geçirilen bidonlarda içerisinde silah, dizüstü bilgisayar, çok sayıda yaşam malzemesi ve ilaç bulundu. NOT DEFTERİNDEN ÇIKTI İlaçların kimin tarafından temin edildiği yönünde yapılan araştırmada "Melati Zülfikar" kod adlı terörist Volkan Bora'nın not defterinde, Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesinde Aile Sağlığı Merkezinde çalışan Süreyya R. Ç.'nin cep telefonu numarasının yazılı olduğu not, ayrıca terörist Volkan Bora ile Hemşire Süreyya R.Ç.'nin birlikte çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı. Araştırmada HDP Milletvekili Semra Güzel, Terörist Volkan Bora ve Hemşire Süreyya R.Ç.'nin Harran Üniversitesi'nden arkadaş oldukları belirlendi. PKK/KCK terör örgütü ile bağlantılı derneklere üye olmak suçundan 2016 yılında KHK ile meslekten ihraç edilen Süreyya R.Ç. hakkında, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Terörizmin Finansmanı' kapsamında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Süreyya R.Ç., ifadesinde öldürülen terörist Volkan Bora'yı 10 yıldan beri tanıdığını ve fotoğrafların Mardin'de çekildiğini söyledi. Süreyya R.Ç., terörist Volkan Bora'ya ilaç götürmediğini, ele geçirilen ilaçlardan haberdar olmadığını belirterek, "Bu ilaç çalışmış olduğu ASM'den reçete edilip ne şekilde Volkan Bora'ya ulaştırılmış herhangi bir bilgim yoktur" şeklinde suçlamayı reddetti. Semra Güzel ile akraba olduğunu ve PKK'nın terör örgütü olup olmadığı yönünde fikri olmadığını söyleyen Süreyya R.Ç., "Semra Güzel hem uzaktan akrabam hem de hemşerimdir" dedi. Cumhuriyet Başsavcılığı, Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesine dava dosyasını sundu. Mahkeme, yetkisizlik vererek dosyayı Şanlıurfa'ya gönderdi. Dava dosyası Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

2 yıl önce

PKK'dan kaçmıştı! Dağdaki teröristlere böyle seslendi: Fırsatını bulan kaçsın

Şırnak'ta e 15 yaşındayken PKK'lı teröristler tarafından kandırılıp dağa götürülen, 2 yıl önce de güvenlik güçlerine teslim olan M.Ü. (24), "Fırsatını bulan kaçsın. Ben burada yokken annem perişan olmuş. Herkesin annesi öyle. Oradaki herkesin ailesi öyledir. Hepsi de şu an perişanlar. Sıcak yuvanıza dönün, evinize ailenize, annenizi sevindirin. Artık orda kalmayın, inanmayın onlara" dedi. Şırnak'ta 15 yaşındayken PKK'lı teröristler tarafından kandırılıp dağa götürülen M.Ü., 28 Ağustos 2021 tarihinde örgütten kaçıp Habur Gümrük Kapısı'na gelerek güvenlik güçlerine teslim oldu. Gittiği ilk günden beri pişman olduğunu söyleyen M.Ü., fırsat bulduğu ilk anda kaçarak güvenlik güçlerine teslim olduğunu belirtti. Teröristler tarafından kent merkezinden alınıp Bestler- Dereler bölgesinde PKK kampına teslim edildiğini ifade eden M.Ü., burada bir ay kaldıktan sonra 15-16 gün boyunca yürüyerek Haftanin üzerinden Irak'ın kuzeyine geçtiklerini söyledi. Kendisine sürekli mağara ve sığınak kazdırıldığını kaydeden M.Ü., "Demokrasiden bahsediyorlar. Demokrasi diye bir şey yok orda. Burada başka söylüyorlar, orada başka söylüyorlar" dedi. 'ÖRGÜT İÇİNDE KAÇMAK İSTEYEN ÇOK KİŞİ VAR' Örgüt içerisinde birçok teröristin kaçıp kurtulmak istediğini söyleyen M.Ü., "Ben birçok kişiye de tanık oldum. 20'den fazla kişi kaçtı. Hepsi de yakalandı. Bazıları da öldüler. Teslim ol diyorlar. Teslim olmayanı, kaçmaya devam edeni öldürüyorlar. Çünkü kaçıyorlar. Evine gitmek istiyor. İzin vermiyorlar. Ya öldürüyorlar ya da hapishaneye atıyorlar. Eve gideceğini söyleyenler sürekli hapishanede kalıyor. Ta ki artık ben kaçmayacağım diyene kadar. Öyle bırakıyorlar hapishaneden. Yoksa bırakmıyorlar" diye konuştu. 'EVLAT NÖBETİNDEKİ AİLELERİN ÇOCUKLARINDAN ZORLA RÖPORTAJ ALIYORLAR' Diyarbakır'da HDP il binası önünde eylem yapan ailelerin çocuklarına zorla röportaj verdirildiğini ve annelerini oradan çektirmeleri için baskı uygulandığını belirten M.Ü, "Diyarbakır annelerini görüyorlar. Birinin annesini görürlerse diyorlar ki; git röportaj ver. Anneni oradan çek. De ki AKP siyasetine inanmayın. Annesine sesleniyor; diyor ki eve gidin. Orda kalmayın. Diyarbakır'daki HDP önündeki annelerin eylemine kimin annesi çıkarsa onlara söylüyorlardı. Zorluyorlardı" dedi. Gittiği ilk günden beri pişman olduğunu, kaçmak istediğini, fakat bazı bölgelerin kaçmaya uygun olmaması nedeniyle uzun süre PKK içerisinde kaldığını belirtti. 'FIRSAT BULAN KAÇSIN' Dağdaki teröristlere seslenen M.Ü. şöyle konuştu: "Oradakilere de sesleniyorum. Kim fırsat bulduysa kaçsın. Orda kalmasın. Gelsinler annesi, hepsi burada üzülüyor. Onu sayıklıyor. Gelsinler demokrasi diye bir şey yok orda. Söyledikleri gibi askerler bize kötü muamelede bulunmadı. Kaçmak isteyenlere söylüyorlar. Diyorlar ki siz gitseniz de askerler ya sizi öldürür ya JİTEM yapar. İşi bittiğinde seni öldürecek. Seni ajanlaştıracaklar. İşi seninle bittiği an seni öldürecek ya da kızlara tecavüz edecekler. Öyle söylüyorlar. Çoğu kızlar da korkuyorlar kaçmaya. Ama ben kaçtım, geldim evime. Dedikleri gibi hiçbir şey yok. İyi davrandılar. Kötü bir muamelede bulunmadılar. Geldiğim gibi anneme teslim ettiler. Aileme teslim ettiler. Onun için de onlara sesleniyorum. Fırsatı bulduğunuz an kaçınız. Gelin evinize dönün. Anneniz burada. Ailenize dönün. Ben burada yokken annem perişan olmuş. Herkesin annesi öyle. Oradaki herkesin ailesi öyle."

2 yıl önce

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü PKK'nın kanalına açıklamalarda bulunarak teröristlerin derneği DİAYDER'i ve Öcalan’ın haklarını savundu

HDP'yle yakın ilişkileri ile bilinen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Belçika'dan yayın yapan PKK kanalı Medya Haber'e konuştu. Daha önce CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in de konuk olduğu kanala açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, AK Parti'nin Kürtlere zulüm uyguladığını iddia etti. Özgür Özel de aynı kanala konuk olmuştu PKK DERNEĞİNİ SAVUNDU "İBB Başkanına nefes aldırmıyorlar" diyen Tanrıkulu, PKK/ KCK'nın amaçları doğrultusunda faaliyet yürüten DİAYDER'e arka çıktı. DİAYDER'in PKK'lı teröristlerin ailelerine verdiği yardım çekleriyle ilgili konuşan Tanrıkulu, "Nedir mesele 100 liralık market kartı. Ya 100 lira 100 lira." ifadelerini kullandı. "ÖCALAN'IN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR" Tanrıkulu sözlerinin devamında PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın haklarının ihlal edildiğini öne sürdü. DİYARBAKIR'DAN 'AMED' DİYE BAHSEDİLDİ Öte yandan programda Diyarbakır'dan bahsedilirken sunucunun 'Amed' dediği görüldü.

2 yıl önce

Muş'ta çocukları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler HDP önündeki eylemini sürdürdü

Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi devam ettirdi. HDP il binası önünde bir araya gelen aileler, "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen anne ve babalar, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Aileler, eylemin ardından, slogan atarak partililere tepki gösterdi. Oğlu için eylem yapan baba Zeki Budak, gazetecilere, 8 yıldır çocuğunu aradığını söyledi. Diyarbakır, Muş'ta ve dünyanın neresinde olursa olsun eylemi sürdüreceğini ifade eden Budak, şöyle konuştu: "21 Eylül 2014'ten bu yana oğlumu HDP kaçırıp, PKK'ya teslim etmiş. Yıllardır oğlumu arıyorum bulamadım. Nereye gittiysem kapılar üstüme kapandı. HDP'ye, bu vicdansızlara soruyorum, bu parti başkanlarına soruyorum. Acaba oğlunuz 8 yıl değil de 8 gün yanınızdan ayrılırsa siz ne yapasınız? Ben 8 yıldır uyku uyumuyorum, bayram yapmıyorum. Oğlumu büyütene kadar neler çektim. Oğlum beni duyuyorsan gel ben hayattayken seni göreyim. Ben hayattayken seni evlendireyim, çocuk sahibi yapayım. Eğer imkanın varsa kaç gel. Nerede olursan ol gelemiyorsan bana telefon et gelip seni alayım. Canım pahasına olsun gelip seni alırım." Anne Gülbahar Teker de "Eyleme devam ediyorum. Biz gitmiyoruz, burada kalmakta kararlıyım. Tüm çocuklar dağdan gelinceye kadar eylemi sürdürmeye kararlıyım. 3 senedir Diyarbakır'da, burada eylemimi sürdürüyorum." dedi. Anne Ayten Koçhan da 42 haftadır eylemlerini sürdürdüklerini belirtti. Çocuklarına kavuşmanın hayalini kurduklarını anlatan Koçhan, "Oğlumdan 7 yıldır haber alamıyorum. Oğlum beni duyuyorsan, görüyorsan dön devletine teslim ol. Devlet arkamızda. Bayrak bayrağın üzerine olmaz. Gelin teslim olun, onlar sizi kandırıyorlar. Siz gelene kadar burada eyleme devam edeceğiz. Hiçbir yere gitmiyoruz. Ne soğuk, ne kar, ne kış demeden buradayız." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Son dakika… Muş'ta çocukları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler HDP önündeki eylemini sürdürdü…

Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi devam ettirdi. HDP il binası önünde bir araya gelen aileler, "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinde tutan anne ve babalar, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Aileler, geçen hafta Diyarbakır'da temaslarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yaptıkları HDP İl Başkanlığı önüne gitmediği gerekçesiyle tepki gösterdi. Baba Şemsettin Özcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 48 haftadır Muş'ta HDP önünde eylem yaptıklarını belirterek, "HDP nasıl çocuklarımızı götürüp PKK'ya vermişse öyle de geri getirsin." dedi. Özcan, şunları söyledi: "HDP çocuklarımızı getirene kadar burada kar kış, yağmur çamur demeden eyleme devam edeceğiz. HDP'lilerin çocukları nerede okuyor? Benim çocuğum şimdi nerede? Benim çocuğum var mı, yok mu bilmiyorum. CHP de bizi oyuna getiriyor, 'Ben gittim annelerle görüştüm.' diyor. Sen nerede görüştün? Yalan atıyorsun. Biz (Diyarbakır anneleri) orada çadırdaydık, niye gelmedin yanımıza? HDP'den mi korkuyorsunuz? Şimdi sen de HDP'li mi oldun? Olduysan bir şey diyemiyoruz." "GELİN DEVLETİMİZE SIĞININ" Anne Ayten Koçhan ise evlatlarına kavuşmak için nöbet tuttuklarını dile getirerek, "PKK'dan, HDP'den çocuklarımızı istiyoruz. Onlardan da korkmuyoruz. Bizim üstümüzden de siyaset yapmasınlar. Devletimiz, polisimiz arkamızda. Yavrularım, Ersin oğlum beni duyuyorsanız dönün, yolunuz yol değil. Gelin devletimize sığının." dedi. Anne Gülbahar Teker de çocuğuna kavuşmak istediğini belirterek, "Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a geldi biz (Diyarbakır anneleri) hepimiz orada bekledik niye kendisini sakladı, gelmedi, anneleri görmedi. Niye gitti kameralara yalan söyledi. 'Ben anneleri, babaları gördüm' dedi, yalandır. Korkmasın. Niye korkuyor ki? Gelip, anneleri babaları dinleseydi. Gelmedi. Kaçıp gittiler." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

PKK'lı teröristlerin Suriye'de dini değerlere yönelik saldırıları her geçen gün daha da artıyor... Alçaklar cami basıp Kur'an-ı Kerim yaktı

PKK'lı teröristlerin Suriye'de dini değerlere yönelik saldırıları her geçen gün daha da artıyor. Fırat'ın doğusunda işgal altında tuttukları bölgelerde halka zulmederken düzenli olarak camilere de saldıran PKK, son olarak Deyrizor'un Darnaj kasabasında cami imamının evini ateşe verdi. Yeni Şafak'ın haberine göre, Camiye saldırıp Kur'an-ı Kerim'leri yakan teröristler, imam Usame Halil el-Vatban başta olmak üzere kendilerine karşı çıkan herkesi de tutukladı. Halkı kışkırtmak için Kur'an-ı Kerimleri yere atıp yakan teröristler, karşı çıkan vatandaşların da evlerini ateşe verdi. Aralarında çocukların da bulunuğu onlarca sivil hiçbir gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındı. SİLAH SESLERİ DİNMİYOR Kasaba halkı uzun süredir keyfi tutuklamalar, sivillere yönelik ihlaller ve dini değerlere yönelik saldırılar nedeniyle eylemler düzenliyordu. Sokağa çıkma yasağı getiren teröristler, pazar ve alışveriş noktalarını tamamen kapattı. Bölgeye giriş-çıkışların yasaklanmasıyla gıda girişi ve hastaların tedavisi sekteye uğradı. Fırat kıyısında onlarca hasta, kadın ve çocuğun beklediği belirtiliyor. Öte yandan; bölgede yaşayan Müslüman Suriyeli Kürtler, teröristlerin İslam'a yönelik saldırılarına karşı çıkıyor. Sokağa çıkma yasağının ardından silah seslerinin dinmediği kasabada sivillerin öldürüldüğü iddia ediliyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 20 21