05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

HDP eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli terör örgütünün ödül gecesinde teröristlerle boy gösterdi

Terör örgütü PKK’nın sosyal medya hesapları arasında yer alan “ANHA Kurdi” isimli facebook hesabında paylaşılan haber, büyük bir skandalı ortaya çıkardı. 13 Mayıs 2022 tarihinde “Li Silemaniye xelaten İbrahim Ehmed hatin belavkirin” başlıklı haberde; Irak’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen İbrahim Ahmed Ödüllerinin detaylarına ve görüntülerine yer verildi. Kürt yazar ve siyasetçi İbrahim Ahmed' adına düzenlenen törende ödül alanlar arasında YPJ komutanı ve örgütün elebaşlarından Nesrin Abdullah ve eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş da vardı. Kürdistan Ulusal Birliği (KYB) Politbüro Başkanı Azanaz Ehmedbrahim Ehmed’ın konuşmasıyla başlayan törende terörist Nesrin Abdullah’a 2022 yılı ‘Yılın Kahramanlık Ödülü verildi. Ödülü veren isim ise Sözde Güney Kürdistan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi temsilcisi Evin Siwed ‘di. Selahettin Demirtaş’a verilen ödülü ise HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca teslim aldı. TEMELLİ VE UCA ARANAN TERÖRİSTLE AYNI KAREDE Haberde yer alan video görüntülerinde HDP Eski Eş Genel Başkanı Sezai TEMELLİ ve HDP Milletvekili Feleknas UCA ile yapılan röportalara da yer verildi. HDP Eski Eş Genel Başkanı Sezai TEMELLİ ve HDP Milletvekili Feleknas UCA ile yapılan ropörtaj görüntüsünde PKK’lı terörist TAHİR ZERDEŞT kod adlı Mehmet Tahir ÇELİK’in de yer alması dikkat çekti. TEMELLİ, ÖCALAN VE TUTUKLU PKK’LILARA ÖZGÜRLÜK İSTEDİ Sezai Temelli, röportajda skandal ifadeler kullandı. Demirtaş’ın bir tutsak olduğunu iddia eden Temelli, başta Öcalan olmak üzere cezaevlerinde tutuklu PKK’lı teröristlerin özgülüklerine kavuşmasını diledi. KİM BU TAHİR ZERDEŞT? Superhaber’in güvenlik birimlerinden elde ettiği bilgilere göre TAHİR ZERDEŞT kod adını kullanan Mehmet Tahir ÇELİK  2012 yılında Antalya’da PKK/KCK terör örgütüne katıldı. PKK/KCK terör örgütünün Kuzey Irak’ta, özellikle Süleymaniye bölgesinde sözde özel kuvvetler yapılanması içerisinde yer aldı.Örgütün kuryeliğini yaptı, işbirlikçilik faaliyetleriyle teröristlerin Kuzey Irak’a giriş çıkışlarını sağladı. Terörist Çelik’in “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan arananlar listesinde olduğu öğrenildi. ÖCALAN’A DA ÖDÜL VERMİŞLER Aynı organizasyonun 2014 yılında düzenlediği törendede “İbrahim Ahmed Barış Ödülü”nün teröristbaşı A. ÖCALAN’a verildiği öğrenildi. HDP ile terör örgütü PKK arasındaki ilişkiyi en net ortaya koyan skandal ise 6 ay önce HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in dağda terörist sevgilisi ile çekilmiş fotoğraflarının Superhaber tarafından gündeme taşınmasıyla ortaya çıkmış, o fotoğraflar, HDP’nin kapatılması davasına ek delil olarak sunulmuştu. Dokunulmazlığı kaldırılıp Milletvekilliği düşürülen Semra Güzel ise hakkında çıkarılan yakalama kararından önce kayıplara karışmıştı.

1 yıl önce

Bitlis’te teröristlere ait patlayıcı ve mühimmat ele geçirildi

Bitlis İl Jandarma Komutanlığınca, nokta istihbaratına dayalı olarak, Bitlis-Merkez ilçe Yukarı Ölek Köyü Azdinan Sırtı kırsalında 21 Mayıs 2022 tarihinde icra edilen operasyonda; toprağa gömülü vaziyette 11 adet 30 litrelik bidonlar halinde EYP düzeneklerinde kullanılmak üzere hazırlanmış, mazot ile güçlendirilmiş toplam 430 kg. amonyum nitrat ele geçirilmiş ve emniyetli bir şekilde imha edilmiştir. Terörle Mücadele Operasyonlarına bölge halkımızın da desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde devam edilmektedir.

1 yıl önce

Milletin parası teröristlere gitti: CHP'li belediyelerin DHKP-C aşkı

İtirafçı olan DHKP-C’li teröristler CHP’li belediyelerin örgüte verdiği desteği ifşa ediyor. CHP’li Sarıyer, Bakırköy, Kartal, Maltepe ve Ataşehir Belediyelerinin DHKP-C’ye verdiği desteğin ortaya çıkmasının ardından, şimdi de Şişli Belediyesi’nin örgüte maddi yardım yaptığı tespit edildi. Örgütün kasası olan itirafçı C.B., 2014’te Şişli Belediye Başkan Yardımcıları M.S. ve E.Y. ile yaptıkları görüşmede 80 bin TL aldıklarını, her ayın 15’inde de Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Muhtarı M.G. aracılığıyla zarf içinde 15 bin lira gönderileceği sözü verildiğini itiraf etti. ŞİŞLİ’DEN 400 BİN LİRA Yaptıkları toplantılarda örgüt için gerekli paranın belediyelerden toplanmasına karar verildiğini anlatan C.B., 2014 Aralık ayında V.Ş. ve D.K. ile birlikte Şişli Belediyesi’nde E.S. ve dönemin Belediye Başkanı Hayri İnönü ile görüştüklerini söyledi. Örgütün organları için para talebinde bulunduklarını, Hayri İnönü’nün bunu kabul ettiğini belirten C.B., Şişli Belediyesi’nden toplam 400 bin TL para aldıklarını kaydetti. SPONSOR MALTEPE Grup Yorum’un yaptığı konserin giderlerini karşılamak için gereken parayı Maltepe Belediyesi’nde müdür olarak görev yapan S.K.’den temin ettiklerini anlatan C.B., “Müdür S.K.’den 300 bin TL teslim alındı” dedi. CHP’li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’la görüştüklerini de belirten C.B., Kılıç’ın kendilerini dönemin başkan yardımcılarından S.Ç.’ye yönlendirdiğini, onun da 250 bin lirayı S.K.’ye teslim ettiğini, ardından da paranın DHKP-C’ye verildiğini söyledi. C.B., sadece Maltepe Belediyesi’nden aldıkları paranın 650 bin lirayı bulduğunu öne sürdü. KONSER BAHANE C.B., dönemin Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı İ.E.’den de konser bileti adı altında para aldıkları bilgisini verdi. DHKP-C’li C.B., Sarıyer Belediyesi’nden aldıkları yüzbinlerce liranın bir kısmını, başkanın özel kalemi Ş.B.’den, bir kısmını da Armutlu Mahallesi Muhtarı A.H.A.’dan aldıklarını itiraf etti. DHKP-C itirafçısı C.B., Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun da Grup Yorum üyelerine her türlü desteği verdiğini anlattı. Müteahhitlerden 1 milyon İtirafçı C.B., Kağıthane Nurtepe’de müteahhitlerden daire başına 2 bin lira aldıklarını söyledi. Toplanan 1 milyon TL örgüte aktarıldı. C.B., Grup Yorum ve örgütün organlarından sanat cephesinin çektiği “Mahalle” isimli sinema filmi için harcanan 80 bin liranın yarısını da Şişli ve Ataşehir Belediyelerinden karşıladıklarını kaydetti. C.B., Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı K.Ö.’den de konser ve piknik bileti kılıfıyla 30 bin lira aldıklarını anlattı.

1 yıl önce

Tunceli'de teröristlerin inleri imha edildi

Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, "Eren Abluka-7 Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu Operasyonu" kapsamında ilçe kırsalında operasyon düzenledi. Arazide arama yapan güvenlik güçleri, ormanlık alanda teröristlerce kullanıldığı belirlenen 10 sığınağı tespit etti. Sığınaklarda yapılan aramalarda, 25 kilogram amonyum nitrat, 50 el yapımı patlayıcı düzeneği için kumanda, 50 el yapımı patlayıcı düzenek kablosu, 8 pil bloğu, 3 ampermetre, cep telefonu, akü, 2 hızar, 15 çift spor ayakkabı, sırt çantası, 2 yağmurluk, 7 uyku tulumu, şemsiye, 30 palaska, 18 sivil elbise, battaniye, 200 metre sera naylonu ve çok miktarda yaşam malzemesi ele geçirildi. Jandarma ekipleri, sığınakları kullanılamaz hale getirdi.

1 yıl önce

Muş'ta çocukları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler HDP önündeki eylemlerini sürdürdü

Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi sürdürdü. HDP il binası önünde bir araya gelen aileler, "Halk Düşmanı Parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir", "Halkı Dolandıran Parti" "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen anne ve babalar, slogan atarak HDP'ye tepki gösterdi. Aileler, çocuklarına da teslim olmaları çağrısında bulundu. Anne Ayten Koçhan, gazetecilere, bir yıla aşkındır HDP önünde evlat nöbetinde olduğunu söyledi. Tek bir çocuk dağda kalmayana kadar bu eyleme devam edeceklerini ifade eden Koçhan, "Biz evlatlarımızı istiyoruz. 8 yıldır oğlumdan bir haber alamadım. Biz HDP ve PKK'dan çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızı getirsinler. Yeter anneler ağladı, biz eyleme devam edeceğiz." dedi. "OĞLUM 15 YAŞINDAYDI, ZORLA GÖTÜRDÜLER" Anne Naciye Sönmez Yıldız ise 58 haftadır eylemde olduklarını belirtti. Çocuklarını HDP'den isteyen Yıldız, "Herkes bize yardım etsin. Oğlum 15 yaşındaydı, zorla götürdüler. Ben oğlumu istiyorum. Burada oğlum için mücadele ediyorum." ifadelerini kullandı. "ÇOCUKLARIMIZI HDP GÖTÜRDÜ PKK'YA VERDİ" Şemsettin Özcan da çocuğu gelene kadar eylemi sürdüreceğini söyleyerek, şunları kaydetti: "Kim sesimizi duyuyorsa çıksın gelsin. Bu Kürt davası değil. Çocuklarımızı HDP götürdü PKK'ya verdi. PKK çocuklarımızı verene kadar biz bu eyleme devam edeceğiz. Bütün çocuklara sesleniyorum; 'Gelin teslim olun. Gelin sıcak yuvamıza. Orası pis yuva, orayı tek edin.'"

1 yıl önce

ABD yine teröristlere sahip çıktı! Türkiye'nin muhtemel operasyonu rahatsız etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen ve 3 saat süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası açıklanan bildiride 'yeni harekat' mesajı verildi. Bildiride, "Güney sınırlarımızda icra edilen ve edilecek harekatların komşularımızın toprak bütünlüğünü hedef almadığı, milli güvenlik ihtiyacının gereği olduğu belirtilmiştir" ifadelerine yer verildi. HAREKÂTLAR KOMŞULARIN GÜVENLİĞİNE DE KATKI SAĞLAR Bildiride; "PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler görüşülmüştür." denildi. Ayrıca; Güney sınırlarımızın terör tehdidinden arındırılması için hâlihazırda icra edilen ve edilecek olan harekâtların komşularımızın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hiçbir surette hedef almadığı, millî güvenlik ihtiyaçlarımızın gereği olduğu belirtilmiş; bu harekâtların, komşularımızın da huzur ve güvenliğine ciddi katkı sağlayacağının altı çizilmiştir." ifadeleri yer aldı. ABD TERÖRİSTLERE SAHİP ÇIKTI Tüm dünyanın takip ettiği MGK toplantısı sonrası ABD'den çok konuşulacak açıklamalar geldi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Türkiye'nin muhtemel operasyonu hakkında konuştu. John Kirby, "Çok endişeliyiz. Bu operasyonun birçok konuda olumsuz etkisi olacaktır." ifadelerini kullandı. "TEMAS HALİNDEYİZ" Suriye'de SDG ismini kullanan terör örgütü PKK/YPG'ye desteğini gizlemeyen Kirby, "Suriye'deki partnerimiz SDG ile günlük temas halindeyiz." dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Azerbaycan dönüşü net mesaj: Teröristlerin kökünü kazıyacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde Yeni Şafak Yazı İşleri Müdürü İdris Saruhan'ın da aralarında olduğu gazetecilerin sorularını cevapladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Azerbaycan ziyaretine ilişkin değerlendirmesi şöyle: Aziz kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in davetine icabetle gerçekleştirdiğimiz ziyareti hayırlısıyla tamamladık. Can Azerbaycan’da gerçekten gurur verici bir gün yaşadık. Azerbaycanlı gençlerimizin heyecanı, coşkusu, orada gördüğümüz tablo bizleri gerçekten çok çok mutlu etti. “Tek Millet, İki Devlet” şiarıyla Bakü’de yeni bir “Tek Festival” geleneği başlatmanın heyecanını yaşadık. Bunun şimdi diğer Türk devletlerinden de aynı şekilde bir çağrı alacağını görüyorum. Böylece Azerbaycan’ın 28 Mayıs Bağımsızlık Günü’nü muhteşem bir etkinlikle taçlandırmış olduk. Türkiye dışında ilk kez Can Azerbaycan’da düzenlenen TEKNOFEST’in sunduğu teknoloji şöleninin tüm katılımcıların gönüllerini fethettiğini gördük. Bilhassa istikbalimizin teminatı olan gençlerimizin festivale yönelik yoğun ilgisinden büyük memnuniyet duyduk. Profesör Doktor Aziz Sancar hocamızın da programı teşrif etmesi TEKNOFEST’e ayrı bir boyut kazandırdı. Azerbaycanlı gençlerimizin emek verdikleri bilim ve teknoloji projeleriyle, takım ruhu içinde yarışmalara katılmaları bizleri son derece gururlandırdı. Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, Hürkuş, Akıncı, TB2 gibi göz bebeklerimiz de Bakü semalarında görsel bir şölen sundular. Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımız arasında, dijital dönüşüm ve teknokent alanlarında iş birliğini geliştirecek iki önemli anlaşma imzalandı. Ülkemizden kendi alanlarının öncüsü 50’ye yakın firmamız festivale iştirak etti. Bu savunma sanayii şirketlerimizin sergiledikleri milli ve yerli ürünlerimiz büyük bir ilgiyle karşılandı. "TEKNOFEST'İ DOST ÜLKELERDE DÜZENLEMEYİ HEDEFLİYORUZ" Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerden heyetlerin de bu festivalde yer almasından büyük bir bahtiyarlık duyduk. TEKNOFEST’in tüm Türk dünyasını bilim ve teknolojide buluşturan bir platform olmasını da arzu ediyoruz. Festivalimizi önümüzdeki dönemde diğer dost ve müttefik ülkelerde de düzenlemeyi hedefliyoruz. TEKNOFEST’e projeleriyle katılan gençlerimiz yarının insansız hava araçlarını, yapay zekalarını, dijital teknolojilerini tasarlayan, üreten bilim insanları olacaklar. Savunma sanayiinde de birlikte en ileri milli teknoloji ve yazılım sistemleri üreten ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerini müttefiklik düzeyine çıkaran iki kardeş ülke olarak, inşallah daha nice projelere birlikte imza atacağız. Bu sene ayrıca, Türkiye-Özbekistan ilişkilerini “kapsamlı stratejik ortaklık”, Türkiye-Kazakistan ilişkilerini de “geliştirilmiş stratejik ortaklık” seviyesine yükselttik. Malum, halihazırda Türk Devletleri Teşkilatı’nın Dönem Başkanıyım. Bu çerçevede ekonomik iş birliği, eğitim, çevre ve enerji gibi, bilim ve teknoloji de öncelik verdiğim başlıklardır. Ziyaretimde, Sayın Aliyev’le mükemmel seviyede bulunan ikili ilişkilerimizi ve Karabağ Zaferi sonrasında bölgemizdeki durumu gözden geçirdik. Heyetimde yer alan Bakan arkadaşlarım da muhataplarıyla önümüzdeki döneme dair iş birliğimizi güçlendirecek verimli görüşmeler yaptılar. Karabağ’ın ulaşım bağlantılarının kurulması, şehirleşmesi ve üretim dünyasıyla yeniden bütünleşmesi yolunda desteklerimiz devam edecek. Tarım arazilerinin ihya edilmesi için ilgili kurumlarımız, şirketlerimizle birlikte, Azerbaycanlı muhataplarıyla ortak faaliyetlerini sürdürecekler. Böylelikle Azerbaycanlı kardeşlerimizin yıllarca hasretini çektikleri ata topraklarına bir an evvel kavuşmalarına katkıda bulunacağız. Öte yandan Karabağ Zaferi’yle Kafkasya’da artık yeni bir dönem başlamıştır. Bu destansı zafer, ortak coğrafyamızda kalıcı barış ve kapsamlı normalleşmenin önündeki engelleri kaldırmıştır. Bu tarihi fırsatın heba edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan’ın aralarındaki meseleleri doğrudan çözme yönünde attığı adımlardan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak, tarafların, sınır meselelerini halletme, barış antlaşması yapma, ulaştırma koridorlarını açma çabalarını destekliyoruz. Bu gayretlerin başarıya ulaşması hepimizin, tüm bölgemizin faydasınadır. Sınır komisyonlarının ilk toplantısını 24 Mayıs’ta yapması ve Zengezur Koridoru konusunda ilerleme kaydedilmesi özellikle memnuniyet vericidir. Biz de Ermenistan’la ilişkilerimizi normalleştirme sürecini samimiyetle yürütüyoruz. Azerbaycan’la, bölgenin güvenliği ve refahı için dayanışmamızı artırarak sürdüreceğiz. İlham kardeşimle birlikte iki ülke dostluğunu ve iş birliğini inşallah her alanda zirveye taşıyacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. İlham kardeşimin şahsında, bizi muhabbetle bağrına basan Azerbaycan halkına teşekkür ediyorum. TEKNOFEST Azerbaycan’ın başarıyla icra edilmesine destek veren Azerbaycan makamlarını, Bakanlıklarımızı, firmalarımızı, resmî kurumlarımızı ve T3 Vakfını gönülden tebrik ediyorum. "DÜRÜST VE SAMİMİ DEĞİLLER" SORU: İsveç ve Finlandiya heyeti geçtiğimiz günlerde Türkiye’deydi ve görüşmeler yapıldı. Görüşmelerde Türkiye’nin endişeleri giderilebildi mi? Öte yandan teröristlerin iadesi noktasında bir adım atılması bekleniyor mu karşı taraftan? CEVAP:Finlandiya ve İsveç’le bizim heyetimizin yapmış olduğu görüşmeler maalesef beklenen düzeyde olmadı. Bunların beklentisi var fakat Türkiye’yle ilgili atmaları gereken adımları atmadıkları gibi, bu görüşmeleri yaptığımız süreç içerisinde hala bunlar, özellikle İsveç, Stockholm’ün caddelerinde teröristleri gezdiriyor, kendi polisleriyle onları güvence altına alıyor. Hatta hatta görüşmeyi yaptıkları günün akşamında İsveç devlet televizyonunda Salih Müslim denen teröristi konuşturarak bize her türlü yanlışı yaptıkları gibi, F16 meselesinde vesaire yine olumsuz tavırlarını, yaklaşımlarını sürdürüyorlar. Bunlar dürüst değiller, samimi değiller. Bir güvenlik teşkilatı olan NATO’da bu tür teröristleri bağrına basan, bu tür teröristleri kucağında besleyen ülkelerle ilgili biz geçmişte yapılan yanlışın tekrarını yapamayız. Neydi o? Özellikle Yunanistan geçmişte NATO’dan çıkmıştı, o zamanın Türkiye yönetimi Yunanistan’ın tekrar NATO’ya girmesinin yolunu açtı. Yunanistan da aynı şeyleri söylüyordu, herhangi bir şeyin olmayacağını söylüyordu. Bakın şu anda Yunanistan’ın Avrupa’ya 400 milyar avro borcu var, fazlası var azı yok. 5+4 yani 9 tane şu anda Amerika’nın Yunanistan’da üssü var. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor, bu üsler niye var? Söyledikleri şu; ‘Rusya’ya karşı…” Yalan… Dürüst değiller. Bütün bu olanlar karşısında bunların Türkiye’ye karşı takındıkları tavır ortada. İşte geçen gün Miçotakis’e ne yaptılar? Amerika’da Temsilciler Meclisi ve Senato’nun kapısını açtılar, orada konuşturdular. Bu konuşmasında alkışladılar mı? Alkışladılar. Bütün bu olaylarda tekrar F16’lar gündeme getirildi mi? Getirildi. Biz şuna inanıyoruz; Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bu delikten bizi bir kere soktular, bir daha sokturmayız. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz. "PAZARTESİ GÜNÜ RUSYA VE UKRAYNA İLE GÖRÜŞMELERİM OLACAK" SORU: İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma talebi ve sürecinin Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bitişine veya savaşın bitmesi yönündeki ümidi nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? CEVAP: Tabii her şeyden önce Rusya bu işlere olumlu bakmıyor malum. Özellikle Finlandiya konusu Rusya için rahatsız edici. Niye? Çünkü sınır… Sınır ülke olduğu için de bir defa Finlandiya’nın NATO’ya girmesine hiç sıcak bakmıyor. Aslında İskandinav ülkelerinin hiçbirinin NATO’ya girmesine Rusya sıcak bakmadı. Bizim gönlümüzden geçen o ki şu anda Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaş bir an önce barışla nihayete ersin, fakat görünen o ki her geçen gün bu iş daha da olumsuz bir şekilde devam ediyor. Pazartesi günü gerek Rusya gerekse Ukrayna’yla telefon görüşmelerim olacak. Tarafları diyalog ve diplomasi kanallarını işletmeleri yönünde teşvik etmeyi sürdüreceğiz. ÜNAL ÇEVİKÖZ'ÜN AÇIKLAMALARI SORU: Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda Türkiye’nin aldığı bir pozisyon var. Türkiye’deki muhalefetin de buna bir tavrı var, yani bizim ortaya koyduğumuz çekincelere bir tavrı var. Ünal Çeviköz Finlandiya’da bir gazeteye röportaj verdi ve bunun taktik bir hata olduğunu söyledi. Ona göre, taktik hata bizim güvenlik endişelerimizi dile getirmemizmiş. Buradan hareketle Türkiye’deki muhalefetin genel olarak bu konudaki yaklaşımına dair ne söylemek istersiniz? CEVAP: Tabii Türkiye’deki muhalefetin taktik doğrularının ne olduğunu bugüne kadar öğrenemedik. Onların ‘taktik yanlış’ dediklerinin ne olduğunu anlamak da hiç mümkün değil. Kaldı ki bu açıklamayı yapan zat, Azerbaycan’da geçmişte bir görev yaptığı halde, daha sonra Karabağ patlak verince Azerbaycan’ın aleyhinde açıklamalarda bulundu. Dolayısıyla bunların aklının, fikrinin, düşüncesinin hangi istikamette çalıştığını anlamak mümkün değil. Biz attığımız adımlarda taktiklerimizi, stratejilerimizi gayet iyi düşünüyoruz, istişarelerimizi en geniş manada yapıyoruz ve adımlarımızı da ona göre atıyoruz. İşte Yunanistan’ın geçmişte tekrar NATO’ya girmesini sağlayan kişiler de bunlarla aynı zihniyetteydi. Bu zihniyetin temsilcileri de geçmişte Yunanistan’ın tekrar NATO’ya girmesini salık vermişti. Dolayısıyla asıl taktik yanlış orada yapılmıştı. Onun bedelini şimdi biz ödüyoruz. İnşallah bir daha yeniden bedel ödemeyeceğiz. Tabii şunu da söyleyeyim; olay sadece İsveç, Finlandiya değil. Olaya bu terör örgütlerinin durumundan bakacak olursak, şu anda aynı yanlışı Almanya da yapıyor, aynı yanlışı Hollanda yapıyor, aynı yanlışı Fransa yapıyor. Bunların birbirinden farkı yok. KILIÇCAROĞLU'NUN İDDİALARI SORU: İç siyasete ilişkin bir soru sormak istiyorum. Sizin çok sert tepki göstermenize hatta tazminat davası açmanıza, yardımcılarınızın, İletişim Başkanınızın bu konuda açıklamalar yapmasına rağmen Kılıçdaroğlu ‘kaçacak’ iddiasını sürdürüyor ve her gün buna yeni şeyler ekliyor. Bu konuda ne diyeceksiniz? CEVAP: Bunların söylediği şu sözler var ya, geçmişte aynı şeyleri bunlar rahmetli Menderes için söylediler. Değişen hiçbir şey yok. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda 27 Mayıs darbesinin 62. yıldönümü programında bunları belgelerle açıkladım, belgelerle gösterdim. O zaman ne diyorlardı, ‘uçaklar dolusu altın, uçaklar dolusu elmas kaçırmışlar’. Kim? İşte o şehadete giden Menderes ve arkadaşları. Menderes ve diğer hepsi için aynı yalanları söylüyorlardı. Şimdi aynı yalanları bunlar söylüyor. Bunlar da aynı telden çalıyorlar. Değişen bir şey yok. Açıyorlar o sayfaları, oralara bakarak ağa babalarının yalanlarını tekrar ediyorlar, onlar da aynı şeyi söylüyor, aynı şeyi yapıyorlar. Şimdi, 15 Temmuz gecesi ben eğer 15 dakika geç kalmış olsaydım bugün ne şahsım, ne çocuklarım, eşim, damadım, torunlarım hiçbirimiz belki de hayatta olmayacaktık. Nitekim o gün bulunduğumuz yere baskın yapanlar bizim iki tane korumamızı şehit ettiler, iki tane bayan korumamız ağır yaralandı. Bunları biz yaşadık, gördük. Biz saat 01.15 gibi Atatürk Havalimanı’na indik, 11 gibi Bay Kemal oradaydı ve FETÖ’cüler tankların arasından Bay Kemal’i geçirdiler, Bakırköy Belediye Başkanının evine gönderdiler. Kaçan kim? O tankların arasından giden kim? Bay Kemal. Biz ise milletimizi havalimanına çağırmıştık, biz de oradaydık ve milletim de bizi yalnız bırakmadı. Gece hep birlikte geldiler, alanda toplandılar. Üzerimizden helikopterler, jetler geçiyordu ama onlar orada bizimle beraber buluştular. Kimin kaçtığı, kimin kaçabileceği ortada. Biz yola kefenimizi giydik öyle çıktık. Bugün de aynı şekilde yola devam ediyoruz. İSRAİL İLE İLİŞKİLER SORU: İsrail’le ilişkilere değinmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsrail’e bir ziyarette bulundu. Önümüzdeki günlerde de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u ağırladığınızda alternatif enerji projelerine kapının aralık olduğu izlenimi oluşmuştu. Bu kapsamda İsrail gazının ya da Doğu Akdeniz gazının -ki önümüzdeki günlerde yeni sondaj gemisinin çalışmalarını yapması da bekleniyor- oluşabilecek yeni hidrokarbon kaynaklarının Avrupa’ya doğru gönderilebilmesi için bu projenin Türkiye üzerinden geçmesi noktasında neler yapılabilir? Malum Azerbaycan’dan dönüyoruz TANAP hattıyla bir bağlantı kurulabilir mi? CEVAP: Her şeyden önce tabii bu yeni sondaj gemimizle birlikte burada sismik araştırma yapan gemilerimizin belirlediği yerler var. Bu belirlenen yerlerde sondaj gemilerimiz çalışmalarını yapacaklar. Tabi doğalgaz konusunda İsrail’le böyle bir adımı atma hususunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın muhatabıyla ve İsrailli yetkililerle yapacağı görüşmeler olacak. Bu tür bir adımı atma noktasında şu anda Dışişleri Bakanımızın da bize getirdiği bilgilere bakarsak, hazır olduklarını söylüyorlar ve bu çerçeve içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye-İsrail ilişkilerini daha olumlu bir noktaya getirmenin adımlarını böylece atmış olacağız. Şu anda konuyla ilgili bakışlar olumlu. Temennim odur ki bu olumlu istikametteki gelişmeleri süratle tamama erdiririz. "TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ" SORU: Rusya- Ukrayna savaşı devam ederken yaptığınız “Yeni operasyon olabilir” açıklamasıyla gözler Suriye’ye çevrilmişti. Daha önce 4 başarılı harekât yapıldı bu bölgeye. Tanıdık bir bölge aslında. Harekatın zamanı yakın mı? Harekât bölgesine bakıldığında ciddi terör noktaları var güney sınırımızda. Bu noktalarla ilgili yeni güvenli bölgenin neresi olacağı da merak konusu. Aynı zamanda Suriyeli 1 milyon mültecinin dönüşü için bu operasyonun belirleyici olabileceğini söyleyebilir misiniz? CEVAP: Tabii Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye karşı yapılabilecek en ufak bir saldırıyı bizim cevapsız bırakmamız mümkün değil. Suriye’nin kuzeyinde malum terör örgütlerinin odaklanma noktaları var. Bu odaklanma noktaları, Suriye’nin kuzeydoğusundan kuzeybatısına kadar bütün o bölgelerde mevcut. Başta ABD olmak üzere tüm koalisyon güçleri maalesef bu terör örgütlerine ciddi manada silah, araç, gereç, mühimmat yardımı yapıyorlar ve bunu hala devam ettiriyorlar. ABD buraya binlerce tır bu yardımları yaptı. Kime yapıyor? PKK, YPG, PYD terör örgütlerine. Hepsine bu yardımlar yapıldı, hala da devam ediyor. Hatta bunlara bölgede eğitim de veriyorlar. Şimdi, bu gerçekler ortada dururken biz hala bunları görmezlikten mi geleceğiz? Nasıl ki Kuzey Irak’ta PKK’ya ve PKK’nın adeta yavrucuklarına karşı yaptığımız operasyonlar var, aynı durum Suriye için çok daha geçerli, çok daha önemli. Her zaman söylediğim gibi, bir gece ansızın onların da tepelerine ineriz, inmeye de mecburuz. Biz şehitlerimizin bedelini bunlara ödetmeyecek miyiz? İşte iki günde yaklaşık 30 civarında teröristin işini bitirdik. Kuzey Irak’takilerle beraber şu anda 100’ün üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bu süreç devam edecek, bırakamayız. Terörizmin ve teröristlerin kökünü kazıyacağız. SORU: Bugüne kadar Türkiye terörle mücadele kapsamında Suriye’nin kuzeyine 4 operasyon gerçekleştirdi. O operasyonlar da malum ABD’nin her seferinde karşı çıktığı operasyonlardı. Şimdi de sizin açıklamanızdan anladığımız kadarıyla önümüzde yeni bir operasyon görülüyor. Bununla ilgili ABD ile bir temasımız, diplomasi trafiğiniz var mı? Varsa bu süreç nasıl ilerliyor? CEVAP: Bu konularla ilgili her şeyden önce herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Amerika’nın da üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Amerika eğer üzerine düşen görevi terörle mücadelede yerine getirmiyorsa biz ne yapacağız? Başımızın çaresine bakacağız. Bir yerlerden izin alarak terörle mücadele yapılmaz. YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER SORU: Yunanistan’da iktidarlar değişmesine, Çipras’ın gidip Miçotakis’in gelmesine rağmen Yunanistan’ın Türkiye karşıtlığında en ufak bir değişiklik olmuyor. Yunanistan’ın milli marşında, müfredatında Türk karşıtı ifadeler var. Yunanistan’da yeni nesiller sürekli Türk karşıtlığı ile yetiştiriliyorken Yunanistan’ın normalleşmesi sizce mümkün müdür? Yunanistan’ın Türk karşıtlığından vazgeçmesi gibi bir ihtimali nasıl görüyorsunuz? CEVAP: Yunanistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantılarına son verdik mi? Bunu açıkladık mı? Bu ne demektir? ‘Ey Yunanistan kendine çeki düzen ver’ demektir. Sen kendine çeki düzen vermedin, biz de Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi kaldırdık. Artık şu an itibarıyla Miçotakis muhatabım değildir. Niye? Ben siyaseti şahsiyetli bir şekilde yürüten insanları muhatap alırım. Benimle konuşacaksın, yemek yiyeceğiz, ‘üçüncü ülke veya şahısları aramıza koymayalım’ diyeceğiz, bunun sözünü vereceksin; ondan sonra 15 gün geçecek, ABD’ye gideceksin, Amerikan Kongresinde Türkiye’nin aleyhinde konuşma yapacaksın. Neymiş? Oradan alacağı alkışlar için. Kusura bakma. Bizim bunlarla yapacağımız bir şey yok. Bu denli silahlanma şu, bu, vesaire; bu süreci işletenlerle yapılacak bir şey yok. Yapacağımız tek şey var; bize dost olana dostuz ama bir defa şunu iyi bilsinler ki bize düşman nazarıyla bakanlarla da biz gereğini yaparız. SORU: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın adayı olabilmek için çok eleştirilen, tehdit dili içeren, kamu kurum ve kuruluşlarına baskı da içeren bir politika güdüyor. Ama bazı yorumlara göre aslında aday olmayacak, yani dikkatleri üzerine çekecek seçim yaklaştığı zaman başkasına adaylığı verecek diyorlar. Sizin değerlendirmeniz nedir? CEVAP: Benim gündemimde Bay Kemal’in adaylığı filan, bunlar söz konusu değil. Gündemimde böyle bir şey yok. "ASTIKLARI PANKARTLARLA SOSYAL BELEDİYECİLİK OLMAZ" SORU: Siz belediye başkanlığınızdan itibaren sosyal belediyeciliğe çok önem verdiniz. CHP yönetimi bunu “makarnacı, göbeğini kaşıyan adam’ gibi müstehzi ifadelerle de eleştirirdi. Ama şimdi seçimlere doğru giderken kendi belediyelerinde bu tür sosyal yardımlar yapıyorlar. Seçimleri böyle kazanacaklarını ifade ediyorlar. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? CEVAP: Bu üst geçitlere astıkları pankartlarla sosyal belediyecilik olmaz. Oralarda şunu yaptık, bunu yaptık diye ifade edilenlerin hiçbirine ben inanmıyorum. Böyle bir şey yok. Araştırın; bunların yapılmadığını göreceksiniz. Çünkü bunların işi gücü yalan. Elektrik kesildi diyorlar, bir eve gidiyorlar, öyle bir şey yok. Sayaçlar kontrol ediliyor, böyle bir şey olmuş değil. Bunların hepsi akşam yalan, sabah yalan. Biz ise yalan üzerine bina edilen bir siyaset yapmıyoruz. "MERAL AKŞENER'E ACIYORUZ, GİTTİĞİ YOL YOL DEĞİL" SORU: Gezi Parkı olaylarında da Boğaziçi olaylarında da Türkiye’nin atacağı her adıma karşı çıkan kesimlerden, CHP, İYİ Parti ve PKK ve FETÖ’den aynı sloganı duyuyoruz. Son zamanlarda da Sultan Abdülhamit’i tahttan indirenlerin, darbecilerin sloganını kullanıyorlar. Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı açıkça ‘1909’un intikamını almaya çalışıyor Sayın Erdoğan’ dedi. Sizin şu anda Abdülhamit olduğunuzu söyledi ve ‘biz kazanacağız’ dedi. Şu anda Türkiye düşmanlarının o dönemin darbecilerinin sloganını kullanmasını, hala 113 yıldır Sultan Abdülhamit düşmanlığı yapmasını ve bu noktada sizi de hedef göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? CEVAP: Tabii bu hanım, ne yazık ki tarihçiyim diye geçinirken kendi tarihini inkâr edecek kadar talihsiz bir noktaya geldi. Nasıl Osmanlı’yı 33 yıl yöneten Sultan Abdülhamit’e saygısızlık yapan, hakaret eden, ‘kızıl sultan’ diyen cibilliyetsizler varsa maalesef aynı güzergaha bu hanımefendi de düştü. O da onların izinde, onların yolunda giderek maalesef cennet mekân Sultan Abdülhamit’e bu saygısızlığı yaptı. Biz kendisine acırız. Gittiği yol yol değil. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Meral Hanım kimle yürüyor şu anda? Bay Kemal’le. Bay Kemal’in ne olduğu belli. Dolayısıyla onunla beraber yürüyenlerden, HDP gibi PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantılarıyla beraber olanlardan daha başka ne bekleyebiliriz. Sultan Abdülhamit gibi sırat-ı müstakim üzere olan, bu şekilde yaşamış bir Ulu Hakan’a bu şekilde saldırmanın bu millet tarafından affedilmeyeceğine inanıyorum. Onun ruhaniyeti bunların gömülmesine inşallah yetecektir.

1 yıl önce

Skandal hareket! HDP Antalya vekili Kemal Bülbül, Almanya'da 'Dersim Festivali' adı altında düzenlenen etkinlikte teröristleri övdü

Almanya'da 'Dersim Festivali' adı altında düzenlenen etkinlikte terör örgütü PKK propagandası yapıldı. Etkinlikte konuşan HDP Antalya vekili Kemal Bülbül, teröristler İbrahim Kaypakkaya, Mazlum Doğan ve Sakine Cansız'dan 'yoldaş' diyerek söz etti. HDP Antalya vekili Kemal Bülbül, Almanya'da 'Dersim Festivali' adı altında düzenlenen etkinlikte konuştu. Konuşmasında teröristlere övgü dolu sözler söyleyen Bülbül, hitap ettiği kitleyi 'mücadeleye' çağırdı. TERÖRİSTLERDEN 'YOLDAŞ' DİYE BAHSETTİ "Bugün Dersim sadece 1938, ya da İbrahim Kaypakkaya, ya da Mazlum Doğan, ya da Sakine Cansız gibi yoldaşların mücadelesinden mi ibaret?" diyen Bülbül, "Yoksa biz de Dersim'e bu hakikati yükleyip, aynı bilinç, aynı direnç, aynı mücadeleyle var mıyız?" ifadelerini kullandı.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 20 21