26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Türkiye ve Libya arasındaki deniz sınırı anlaşması BM tarafından tescil edildi

Türkiye, libya, bm, deniz sınırı anlaşması, tescil edildi

3 yıl önce

CHP’lilerin, İBB’nin T3 Vakfı’na 41,1 milyon lira para aktardığı iddiasının asılsız olduğu mahkeme kararıyla tescillendi. İddianın ilk sahibi Orhan Uğuroğlu, T3 Vakfı’na 15 bin lira tazminat ödeyecek

TEK KURUŞ VERİLMEDİ SİHA’ları üreten Baykar Makina’nın teknik müdürü Selçuk Bayraktar, “T3 Vakfı’na İBB’den tek kuruş dahi para aktarıldığı iddiası iftiradır” diyerek bu haberlere tepki göstermiş ve yargıya başvuracaklarını söylemişti. CHP’li Veli Ağbaba yalanlamalara rağmen asılsız iddiaları günlerce gündemde tuttu. Bunun üzerine Bayraktar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çağrı yaparak Ağbaba’yı tekzip etmesini istedi. İmamoğlu sonunda “İBB para aktardı mı, aktarmadı mı? Bu işin içinde T3 yok, doğru. Zaten mahkeme bunu sordu. Para aktarıldı mı? Hayır dedik” diyerek para aktarılmadığını ifade etti. MANEVİ TAZMİNAT Dava süreci geçtiğimiz günlerde İstanbul Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde sonuçlandı. Asılsız iddiaların sahibi olan Yeniçağ gazetesi köşe yazarı Orhan Uğuroğlu’nun T3 Vakfı’na 15 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verildi.

2 yıl önce

2020-21 sezonu tescil edildi

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun bugünkü toplantısının ardından Türkiye'de 2020-2021 sezonunda Süper Lig, TFF 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve Ziraat Türkiye Kupası müsabaka sonuçları tescil edildi. Ayrıca gelecek sezonda Süper Lig'in 20, Birinci Lig'in 19, İkinci Lig'in 39, Üçüncü Lig'in ise 55 takımla oynanacağı belirtildi. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "2020 - 2021 sezonunda Süper Lig, TFF 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve Ziraat Türkiye Kupası Müsabaka sonuçlarının, hakem raporlarındaki sonuçlara ve bu sonuçlar esas alınarak düzenlenen puan cetvellerine göre, Futbol Müsabaka Talimatı'nın 26. Maddesi hükmü gereğince tesciline, Buna göre; 2020 - 2021 Sezonu Süper Lig, TFF 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig puan cetvellerinin ekteki şekli ile tesciline, Süper Ligi 1. olarak tamamlayan Beşiktaş A.Ş.'nin Süper Lig Şampiyonu ve Ziraat Türkiye Kupasını kazanan Beşiktaş A.Ş.'nin Ziraat Türkiye Kupası Şampiyonu olarak tesciline, Süper Lig'de 18, 19, 20 ve 21. sıraları alan Büyükşehir Belediye Erzurumspor, MKE Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Yukatel Denizlispor takımlarının TFF 1. Lig'e düşürülmelerine, TFF 1. Lig müsabakaları sonucunda 1. ve 2. sıraları alan Adana Demirspor A.Ş. ile GZT Giresunspor ve Play - Off müsabakaları sonucunda başarılı olan Altay takımlarının Süper Lig'e yükseltilmelerine, TFF 1. Lig müsabakaları sonucunda 16, 17 ve 18. sıraları alan Akhisarspor, Ankaraspor ve Eskişehirspor takımlarının 2. Lig'e düşürülmelerine, 2. Lig müsabakaları sonucunda Beyaz Grubu 1. olarak tamamlayan Manisa Futbol Kulübü ve Kırmızı Grubu 1. olarak tamamlayan Eyüpspor ile Play - Off müsabakaları sonucunda başarılı olan Kocaelispor takımlarının TFF 1. Lig'e yükseltilmelerine, 2. Lig müsabakaları sonucunda, Beyaz Grup'ta 17, 18 ve 19. sıraları alan, Gümüşhanespor, Sancaktepe Futbol Kulübü A.Ş. ve Hacettepe Spor takımları ile Kırmızı Grup'ta 18, 19 ve 20. sıraları alan Tetiş Yapı Elazığspor, Mamak FK ve Kardemir Karabükspor takımlarının 3. Lig'e düşürülmelerine, 3. Lig müsabakaları sonucunda 1. Grubu 1. olarak tamamlayan Diyarbekir Spor A.Ş., 2. Grubu 1. olarak tamamlayan Nazilli Belediyespor, 3. Grubu 1. olarak tamamlayan Somaspor, 4. Grubu 1. olarak tamamlayan Dila Gıda Adıyaman 1954 Spor ile gruplar arası Play - Off müsabakaları sonucunda başarılı olan Bucaspor 1928 ve Isparta 32 Spor takımlarının 2. Lig'e yükseltilmelerine, 3. Lig müsabakaları sonucunda 1. Grupta 13, 14, 15 ve 16. sıraları alan 1877 Alemdağspor, Antalya Kemerspor, Payasspor ve Manisaspor, 2. Grupta 14, 15, 16 ve 17. sıraları alan Atlas Maden Çengelköyspor, Tekirdağspor, Tokatspor A.Ş. ve Yozgatspor 1959 FK, 3. Grupta 14, 15, 16 ve 17. sıraları alan Cizre Spor, Gölcükspor, Arhavi Spor ve Yalovaspor, 4. Grupta 14, 15, 16 ve 17. sıraları alan Kozan Spor FK, Sultanbeyli Belediye Spor, Silivrispor ve Muğlaspor takımlarının Bölgesel Amatör Lig'e düşürülmelerine, 2020 - 2021 Sezonu Bölgesel Amatör Lig müsabakaları sonucunda 3. Lig'e yükselecek takımların daha sonra ilan edilmesine, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun 29.05.2021 tarih ve 85 Sayılı toplantısında karar verilmiştir. Buna istinaden; 2021 - 2022 Sezonunda Süper Lig 20 takımın, TFF 1. Lig 19 takımın, TFF 2. Lig 39 takımın, TFF 3. Lig 55 takımın katılımı ile oynanacaktır."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tescilli Türkiye düşmanlarının peşine düşerek ülkenin geleceğine talip olmaya kalkanların sonu hüsrandır."

Spor Toto Süper Lig ekibi Atakaş Hatayspor'un iç saha maçlarını oynayacağı 25 bin seyirci kapasiteli yeni stadyumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun katıldığı törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'da toplu açılış töreninde açıklama yaptı. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI ŞU ŞEKİLDE: Sizlerle uzun bir aradan sonra buluştuğumuz bu anlamlı günde en kalbi duygularımla selamlıyorum. Akdeniz'in incisi, tarihin, kültürün şehri Hatay'ın her bir ilçesindeki, mahallesindeki kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Kardeşlerim, bugün gördüğünüz gibi birçok açılışları yapacağız. Başta Hatay Şehir Stadı'mız olmak üzere barajlarla, birçok spor tesisleriyle inşallah Hatayımızı çok farklı bir hale getirmenin adımlarını atıyoruz. Ben bu arada Türkmeni, Kürdü, Arabıyla Hatayımızın hoşgörü atmosferi içerisinde bulunduğu için sizleri bu anlamda da selamlıyorum. Hep şunu söyledik. Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız, dedik. Bu kardeşliğimiz hamdolsun bizi bugünlere getirdi. Önümüzde daha iyi günler var. Bunu sizlerle gerçekleştireceğiz. Ben sizlere inanıyorum. 2023'e hazır mıyız? 2023 inşallah Hatay'da bir değişim, bir dönüşüm yılı olacak mı? Sizin bu haykırışlarınız bunu gösteriyor. Gelirken yine gördüm, çakılı bir çivi yok. Bıraktığımız gibi kalmış Hatay. İşte arkamda 26 bin 600 kişi kapasiteli Hatay Şehir Stadı. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Onlar ise laf ederler. Unutmayın, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Burada da Hatay Kapalı Spor Salonu var. Kısa zamanda inşallah onu da bitireceğiz. Hatay'ın gençliğine ne layıksa onu yapacağız. Bir şey sorayım; şu havalimanını kim yaptı? Havalimanından buraya kadar bütün yolları kim yaptı? Diğerlerinin burada yaptığı yolları var mı? Bizim işimiz gücümüz bu. Amik Ovası sürekli taşkınlar altındaydı. Elhamdulillah bunu da kurtardık. İnşallah yeni barajlarla, kapalı su dağıtım sistemleriyle beraber su sıkıntısını da tamamıyla çözme noktasına geliyoruz. Unutmayın! Bu ülkede Hatay nasıl ki işgalin acısını, özgürlüğün tadını, vatan hasretinin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Biz de bunu çok iyi bilen Hatay'a hizmet etmenin ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Yapacağımız çok şey var. Her bir yatırımın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Belediyelerimizi, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. Değerli kardeşlerim, ülkemizi eser ve hizmet siyasetiyle cumhuriyet döneminde yapılanların tamamını 5'e 10'a katlayacak yatırımlara biz kavuşturduk. Her alanda en gelişmiş alt yapıyla en ileri hizmetlerle biz donattık. 19 yılda Hatay'a toplam 35 milyar lira yatırım yaptık. Eğitimde 8 bin 836 adet yeni derslik kazandırdık. Hatay'a ikinci devlet üniversitesini biz kurduk. Antakya, Kırıkhan ve İskenderun'da 2350 kişili yeni yurt binaları daha açacağız. Hatay'a dünyanın en büyük mozaik müzesini biz kazandırdık. Şehrimize 44 adet spor tesisi ve gençlik merkezleriyle birlikte Hatay Stadyumu'nu da biz kazandırdık.  Hatay'a aktarılan sosyal yardım miktarını yıllık 1.3 milyar liraya ulaştırdık. Sağlıkta 14'ü hastane olmak üzere 45 adet sağlık tesisi inşa ettik. 23 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor. 660 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi'nin projesi devam ediyor. 8 bin konut projesini hayata geçirdik. 6 millet bahçesi projesini başlattık. Hatay'a 7 baraj ve 3 gölet inşa ettik. Bu baraj aynı zamanda Hatay şehrimizi ve Amik Ovası'nı taşkın afetine karşı da koruyacaktır. Karasu Kanalı'nın da bir an önce tamamlanmasını sağlayacağız. Hatay'ın yarım asırlık hayali olan Tahtaköprü'yü yükselteceğiz. Hataylı çiftçilerimize bugüne kadar 3 milyar liralık tarımsal destek verdik. PKK tarafından yakılan ormanlarımızı çok daha fazlasıyla yeniden yeşillendirmek için kolları sıvadık. 4 yeni Organize Sanayi Merkezi, 2 Teknopark kurduk.  Sadece özetinin özeti şeklinde anlatsak bile hizmetler saymakla bitmiyor. Biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Biz boş teneke gibi gürültü çıkarmıyor, eser inşa ediyoruz. Biz demokratlık görüntüsü altında faşistlik yapmıyor, herkesin özgürlüğünü teminat altına alıyoruz. Çünkü biz bu ülkeyi aşkla seviyoruz. Bu mücadelemizde yanımızda olan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Dünya ile birlikte ülkemiz de 1,5 yıldır koronavirüs salgınının etkisi altındadır. Her alanda ülkemiz bu sıkıntılı süreci başarıyla yürütmüştür. Biz meselelerimizi çözerek yolumuza devam ettik. Şehir hastanelerini yaparken birileri çıkıp bu kadar hastaneye ne ihtiyaç var dediler ama biz yolumuza devam ettik. Eğer böylesine hastanelerimiz olmasaydı salgının zirve yaptığı dönemleri nasıl atlatacaktık? Her projeyi engellemenin, çamur atmanın peşinde olmuştur. Bunların ülke için yapılan hiçbir hizmete destek olduğunu görmedik. Türkiye'yi küresel sistemin en üst seviyelerine çıkarmak için girdiğimiz her mücadelede bunlar bizim karşımızda yer aldı. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Hatay bunun en yakın ve acı şahididir. "YENİ ADIMLARIN HAZIRLIĞI İÇİNDEYİZ" Sınırlarımızı güvenlik altına alarak tuzağı yerle yeksan ettik. Senaryoları hamdolsun boşa çıkardık. Aynı çarpık durumu Libya'dan Karabağ'a her konuda yaşadık. İşte geçtiğimiz günlerde Şuşa'ya giderek kardeşlerimizin kurtuluş sevincine ortak olduk. Başka yerlerde yeni adımların hazırlığı içindeyiz. "SONU HÜSRANDIR" Bu basit gerçeği göremeyenlerin bir de büyük büyük laflarla milletimizden ülkeyi yönetmek için yetki istediğinde kendimizi acı acı gülmekten alamıyoruz. Karşımızdakilerin gerçek niyetlerini gördük, ona göre kendi yolumuzu çizdik. Tescilli Türkiye düşmanlarının peşine düşerek ülkenin geleceğine talip olmaya kalkanların sonu hüsrandır. Milletin gönlüne girmeye çalışmak yerine gözünü dışarıya diken bu zihniyete rağmen ülkemizi güçlendirmeye biz devam edeceğiz. Bu mücadelede bize sizlerden daha güçlü destek istiyoruz. Ülkemizin tüm şehirleri gibi Hatay'ı da daha büyük hizmetlerle tanıştırmakta kararlıyız. Yeter ki birliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. STADYUMUN KAPASİTESİ KAÇ KİŞİ? Atakaş Hatayspor'un iç saha maçlarına ev sahipliği yapacak 25 bin kapasiteye sahip. 24 adet loca da bulunuyor. Zemini doğal çim olacak yeni stat bin 500 araçlık otopark alanına da sahip olacak. STADYUMUN MALİYETİ NE KADAR? 25 bin kişilik stadyum, 142 milyon 900 bin liraya mal oldu. Sadece futbol değil basketbol, voleybol ve tenis başta olmak üzere her branşa hizmet etmesi planlanıyor.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir

MHP Lideri Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde: 31 Ağustos 2021 tarihi itibariyle ABD’nin Afganistan’da konuşlandırdığı askeri unsurlarını çekme ve işbirlikçilerini tahliye işlemi büyük oranda tamamlanmış, geride birbirine girmiş, duygusal, fikri ve siyasi temelde bölünmüş bir ülke tablosu bırakılmıştır. ABD Başkanı Biden’in “olağanüstü başarılı” sözleriyle tevile çalıştığı, gerçekte son derece ilkel, oldukça kaotik, bir o kadar da acıklı tahliye manzaraları insanlığın hafızasına mıh gibi çakılmıştır. Başarı diye takdim ve teşhir edilen siyasi ve askeri faaliyetler aslında yıkımın perdelenmesinden, 20 yıl süren ağır bir işgali makyajlama pişkinliğinden başka bir manaya gelmemiş ve de gelmeyecektir. Zira Afganistan emperyalizmin açtığı şiddet kulvarına hızla yuvarlanmış, adım adım genişleyen kavga ve iç karışıklıklar ortamına vahim derecede yuvalanmıştır. 21’inci yüzyıl dünyasında Afganistan’da yaşanan trajediler, ülkelerinden korkuyla kaçan insanların mahvı perişan halleri küresel vicdanı sızlatmakla kalmamış, insanlığın bugüne kadar ki evrensel değer ve kazanımlarını tehlikeli şekilde boşluğa düşürmüştür. Uçak tekerlerine sarılıp gelecek arayanların, sonra da tutunamayıp metrelerce yükseklikten aşağıya düşenlerin feci akıbetleri, yalnızca Afganistan’ın değil, bir bakıma bulanık ve çalkantılı dünya düzeninin de dehşet simgesi haline gelmiştir. ABD Başkanı’nın strateji değişikliği olarak açıkladığı askeri çekilmenin, gerçek mi yoksa göz boyama mı olduğu elbette yakında daha da netlik kazanmış olacaktır. Çünkü ABD politikalarının bir görünen ve gösterilen yüzü varken; bir de arka planda, sahne ve sütre gerisinde asıl maksat ve emelleri muhtevasına alan zalimane uygulamaları, sinsi ve gizli projeleri hâkim ve havidir. Bunu görmek için dış politika duayeni olmaya gerek yoktur. Sadece geçmişi, bölgesel ve küresel gelişmelerin istikamet boyutunun incelemesi bile pek çok şeyi çarpıcı şekilde gözler önüne serecektir. Biden’in dünkü açıklamasında, “terör neredeyse orada peşine düşeceğiz” sözleri dayanaksız, temelsiz, tutarsız ve gerçeklerle terstir. Aynı ABD’nin sınırlarımızın hemen yanı başında, terör örgütü PKK/PYD/YPG’den sözde sınır tugayı kurma girişimi ne hukuk açısından, ne insanlığın müktesebatı bakımından, ne de dostluk ve müttefiklik zaviyesinden kabul edilemez bir çirkeflik, izahı yapılamayacak bir çirkinliktir. Irak ve Suriye’nin yanında, Afganistan’ın da toplumsal ve siyasi bölünme tüneline hapsolmasının yegâne müsebbibi emperyalizmin kanlı komplolarıdır. Türkiye’nin inanç, kültür ve tarih bağlarıyla ilişki kurduğu kardeş ülkelere karşı ihmal ve inkâr edilemez sorumlulukları olduğuna herkes itiraz etse bile Milliyetçi Hareket Partisi ısrarla söyleme devam edecektir. Karşılıklı sınırları paylaştığımız ülkelere ilave olarak, tarihin derinliklerinden gelen yakınlığımız ve yapıcı diyaloglarımız olan Afganistan gibi ülkelerin de istikrarı, güvenliği, iç barış ve huzur ortamı her zaman müdafaa edilmelidir. İstismarcı ve iradesi meflüç CHP yönetimiyle, aklı ve siyasi anlayışı esir düşmüş İP yönetiminin, aynı şekilde terörizmin siyaset devşirmesi olan HDP’nin neyi iddia ettiğinin, ne söylediğinin maşeri vicdan nezdinde herhangi bir karşılığı, en küçük meşruiyeti bulunmamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak 16 Ağustos 2021 tarihinde yaptığımız, beş maddelik teklifimizi de içeren “Afganistan’daki Gelişmeler ve Düzensiz Göç” başlıklı yazılı basın açıklamasının sonuna kadar arkasında olduğumuz meşrebi lekeli siyasi muhataplar ve sicili karanlık yazar-çizer ve çeyrek porsiyon aydınlar tarafından özellikle bilinmelidir. Bizim açıklama ve düşüncelerimizin hükümetin siyasi tasarrufuyla çeliştiğini, bu vesileyle Cumhur İttifakı’nda anlaşmazlık çıktığını iddia eden güdük ve sefil akıl sahipleri, değişen ve gittikçe ağırlaşan şartları dikkate almayan bir dış politika uygulamasının maceracı ve marazi sonuçlara kapı aralayacağını öngöremeyecek kadar gerçeklerden kopmuşlardır. CHP Genel Başkanı’nın bugün sabah bir televizyon kanalında 16 Ağustos 2021 tarihli yazılı basın açıklamamızdan bazı bölümleri aynısıyla okuması kendisi adına bir gelişme, ancak hatalı yorumu ve kasti çarpıtma hevesi de cehaletinin bir oyunudur. Hiç kuşkusuz Türkiye Afganistan’da bulunmalıdır. En azından düzensiz göç hareketliliği kaynağında engellenmelidir. Bunun yanında Afganistan’ın birliğine, dirliğine ve toplumsal dengesine azami ölçülerde destek vermelidir. Bunun ön şartının ise cari şekilde egemen olan yüksek risk ve tehditlerin yatışmasına ve yumuşamasına bağlı olduğu tartışmasızdır. Laçkalaşmış CHP sözcüsünün, “Afganistan’da şu anda en bol olan terör ve uyuşturucudur. Türkiye’yi böyle bir coğrafyaya sokmak için bu ısrar neden?” sorusu kendi içinde tuhaflıklarla, tezatlarla ve tamiri imkansız yoz bakışlarla doludur. Bu sözcü müsveddesinin Afganistan’a bakınca uyuşturucu ve terör görmesi talihsiz ve telifi mümkün olmayan bir savrulma halidir. Bizim baktığımız yerde soydaşlarımız vardır, din kardeşlerimiz vardır, Milli Mücadele yıllarından bu yana kurulan dostluk ve kardeşlik köprüleri alenen görülmektedir. Bu zavallının zırvalarını amiri ve emri altında olduğu Kemal Derviş bile düzeltemeyecek, o bile düştüğü dipsiz uçurumdan kurtaramayacaktır. Türkiye ekonomisinin 2021 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyümesi CHP yönetimini kuvvetle muhtemel yasa büründürecek, yeni iftiraların, yeni yalanların, yeni karalama kampanyaların peşine düşmelerini tahrik ve teşvik edecektir. Zillet ittifakı Türkiye’ye kurulmuş tuzaktır. İradeleri yabancı başkentlerin kontrolündedir. Diğer yandan seçim barajının yüzde 5 mi, yüzde 7 mi olsun tartışmaları lüzumsuz emek ziyanıdır. Cumhur İttifakı’nın iki ana partisi kurulan bir komisyon marifetiyle, seçim sistemi ve barajın oranı hususunda samimi ve iyi niyetli şekilde görüşmeler yapmışlardır. Televizyon ekranlarında bilirkişilik taslayan kerameti kendinden menkul şahıslarla, gazete köşelerinde ahkâmlar kesen bazı kalem sahiplerinin seçim barajı etrafında anlamsız tartışmaları körüklemek istedikleri anlaşılmaktadır. Bu yolla da Cumhur İttifakı sanki bir görüş ayrılığı varmış gibi ima, ihsas ve hatta iddia içine gömülmüşlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız Bosna-Hersek ve Karadağ ziyaretinin ardından uçakta bulunan basın mensuplarına barajın yüzde 7 olacağını açıklamıştır. Nitekim baraj konusundaki arayış ve çalışmalar bu açıklamayla noktalanmış ve Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır. Siyasi gündemi meşgul eden sadece seçim sistemi ve barajın ne olacağı değil, zillet ittifakının siyasi düşkünlüğü, bu zihniyetin üslubuna ambargo koyan tehlikeli kirliliktir. İP Başkanı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı rahmetle andığımız kutlu hünkarımız Fatih’e benzetmesi, bu şahsı ikinci Fatih diye tarif etmesi, buna karşılık oy vermeyen milyonlarca vatandaşımızı Bizans ve haçlı diye yaftalaması korkunç ve kahredici bir seviyesizlik, duvarlara zulüm 1453’de başladı yazan soysuzlara ikramdır. Siyasi eğilim ve gönül verdiği partisi ne olursa olsun hiçbir vatandaşımız böylesi bir izansız ve itibarsız dile müstahak olamayacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde rant, ihale ve çıkar ittifakı kuranlar taksit taksit diyet ödeme kuyruğuna girmişlerdir. Bir başka husus da şudur: İmamoğlu’ndan Fatih çıkarmak için kendini paralayan, tellere tutunduğu gibi bu şahsa da tutunan İP Başkanı, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna esasen kimi layık gördüğünü de açık etmiştir. Bundan sonrası kuşkusuz Kılıçdaroğlu’nun meselesidir. Cumhurbaşkanı adaylığı etrafında süren rekabet anlaşılan gittikçe kızışmış; taraflar, talipler öne çıkmak, loş sahne ışıklarının altında tek kalmak için kıyasıya çatışmaya başlamışlardır. Zillet ittifakının ne yapacağı, kimi aday göstereceği ilgi ve merak sahamız dışındadır. Onlar birbirine çelme takmak için uğraşırken, eşanlı olarak Türkiye’yi de çelmelemek, önünü kesmek için mücadele halinde oldukları görülmektedir. Bilinmelidir ki, Türk milleti ucuz işporta siyaset taktiklerine, Türkiye düşmanlarına maşalık ve muhiplik yapan siyasi çürümüşlere müsaade etmeyecektir. Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının kazanmasının 30’uncu yıl dönümünde, uyanan Orta Asya ruhu Türkiye’ye tarihi fırsatlar sunarken, yadsınamayacak sorumluluklar da yüklemektedir. Bu şuurla gelecek hem batının hem de doğunun kucaklanmasıyla çok daha parlak, çok daha güven verici bir seviyeye çıkacaktır. Aynı anda hem Ortadoğu’da, hem de Orta Asya’da Türkiye çekim gücü, ağırlık merkezi, mihenk taşı, istikrar abidesi, gönülleri ve hedefleri kaynaştıran irade burcu halinde yükselirken, kendi iç çekişmelerine kapılan zillet ittifakının milli yürüyüşü gölgelemesi söz konusu olamayacaktır. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’den medet umması, KHK mağdurları üzerine politika inşası, PKK’nın dümen suyuna girmesi, İP’in bir nevi bölücülük açılımı olan vicdan kardeşliği safsatası sonuçsuz kalacak, bu siyaset bezirganlarının ademe mahkumiyetini hızlandıracaktır. Geleceğin rotasını Cumhur İttifakı çizecektir. Geleceğin süper gücü Türkiye olacaktır. Muzaffer geçmişimiz ümitlerle beslediğimiz aydınlık gelecek ülküleriyle eklemlenecek, hatta perçinlenecek; 2023’de bir Türk destanı yazılacak, Türkiye’yi hiç kimse tutamayacaktır. Bu kararlılık, bu duruş, bu inanç büyük Türk milletinin sözüdür, özüdür, özlemidir, yerine getirme görevi de Cumhur İttifakı’nın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin üzerinedir.

2 yıl önce

Mahkeme kararı ile yalancılığı tescillendiği iddia edilmişti! İBB Sözcüsü Murat Ongun metro hattına “çukur” dedi

Duran metro inşaatlarını harekete geçirme' sloganıyla propaganda yürüten CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Sancaktepe'de yer alan Sarıgazi metro durağının üzerini toprak ve hafriyatla doldurdu. CNN Türk ekranlarındaki “Sancaktepe - Yenidoğan metro hattı durduruldu mu? İBB metro hattına beton döktü” kj’li ekran görüntüsünü paylaşan İBB Sözcüsü Murat Ongun 2022 yatırım programında mevcut olan metro hattı için “O bir metro hattı değil. Yıllar önce kazılmış 30 metre derinliğinde bir çukur.” dedi. Bölge halkının büyük tepkisini çeken karar sonrası açıklama yapan Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü ise, milletin kamu malına verilen bu zararın hesabını soracağını vurgulayarak, "Sarıgazi durağına atılan bu toprak, sadece metro alanına değil Sancaktepe halkının hayallerine de atılmış bir topraktır'' diye konuşmuştu. Öte yandan, Geçtiğimiz günlerde CNN Türk ekranlarına konuk olan AK Parti’li Tevfik Göksu, İBB sözcüsü Murat Ongun için, “Yalancılığı mahkeme kararıyla tescillenmiş bir arkadaş” demişti. Öte yandan, Sancaktepe - Yenidoğan metro hattı yatırım programında olduğu biliniyor.

2 yıl önce

HDP 'teröristle samimi fotoğrafları' tescilledi: Sevgilisi değil sözlüsü

HDP vekili Meral Danış Beştaş TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuştu. Beştaş, etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora ile samimi fotoğrafları ortaya çıkan HDP Diyarbakır vekili Semra Güzel'in iki gündür saldırıya maruz kaldığını öne sürdü. "YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR" "İki gündür milletvekilimize karşı çok çirkin, çok ileri düzeyde bir saldırı var." diyen Beştaş, "Yargısız bir infaz var. Daha kendisi konuşmadan bunun üzerinden kabul edilemez ölçüde bir saldırı olduğunu ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı. SEVGİLİSİ DEĞİL SÖZLÜSÜYMÜŞ Beştaş, sözlerinin devamında "Milletvekilimizin çektirdiği fotoğraflar kendisinin de ifade ettiği gibi okuldan arkadaşı olan ve aileler arasında sözü kesilen sözlüsüne aittir." diye konuştu.

2 yıl önce

Mahkeme kararıyla yalancılığı tescillenen İBB Sözcüsü Murat Ongun’un yalancılığı noter tarafından da tescillenmiş

AA’nın Anıtkabir ve Kocatepe Camii’ni birlikte gösteren fotoğrafın ''fotomontaj'' olduğu iddia eden dönemin HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Murat Ongun’un itirazı üzerine fotoğrafın çekimi Noter huzurunda yeniden yapılmıştı ve İBB Sözcüsü Murat Ongun’un yalan konuştuğu tasdiklenmişti. Başkent Öğretmenevinin terasında noter huzurunda gerçekleştirilen fotoğraf çekimine, dönemin AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, dönemin Genel Müdür yardımcıları Tahsin Aktı ve Ahmet Tek, Ankara 25. Noter yeminli memuru Mustafa Yurttan, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkan Yardımcısı ve söz konusu fotoğraf için bilirkişi tayin edilen Ümit Bektaş, Anadolu Ajansı foto muhabirleri ve kameramanları, Habertürk ekibi ve diğer bazı basın kuruluşlardan gazeteciler katıldı. Tolga Adanalı iddialara neden olan aynı kareyi, yeniden çekti ve noter, bu çekimi tespit tutanağı ile kayda geçirdi. TUTANAK Tutanakta, ''Anıtkabir ve Kocatepe Camii'ni gören pencereden dijital fotoğraf makinesi balkona konularak saat 14.06'da foto muhabiri Sami Tolga Adanalı tarafından STA 0427 kod numaralı fotoğraf çekildi. Halihazır durumu ile bulunduğu yerden Anıtkabir ve Kocatepe Camii aynı kare içerisinde yer aldı. İş bu fotoğraf, çıktısı alınarak, tutanağa aynen eklendi'' ifadelerine yer verildi. Tespit tutanağı dönemin AA Genel Müdürü Bengi, dönemin Genel Müdür Yardımcısı Aktı ve bilirkişi Ümit Bektaş tarafından imzalandı. Habertürk'ten gelen ekip ise tutanağı imzalamadı. Habertürk muhabiri Gülin Yıldırımkaya, imzalamaya yetkili olmadıklarını söyledi. ONGUN: ''AÇI KONUSUNDA AA GENEL MÜDÜRÜ HİLMİ BENGİ VE FOTOMUHABİRİ TOLGA ADANALI KESİNLİKLE HAKLI'' Murat Ongun da, Anıtkabir ile Kocatepe Camii'ni bir arada gösteren ve AA'nın 2007 takviminde kullanılan fotoğrafla ilgili ''Açı konusunda AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve fotomuhabiri Tolga Adanalı kesinlikle haklı'' demişti. Ongun, Habertürk'ün ana haber bülteninde Ankara'da yıllardır ikamet eden insanların bile böyle bir açıdan haberdar olmadığını, AA fotomuhabiri Tolga Adanalı'nın böyle bir açıyı yakaladığını söyledi. Ongun, AA'nın açı konusunda haklılığını ispatladığını belirterek, şunları kaydetti: ''Açı konusunda AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve fotomuhabiri Tolga Adanalı kesinlikle haklı. Tolga Adanalı tüm Ankaralıları şaşırtan bu açıyı yakaladı. Adanalı'yı bir kere değil, iki kere tebrik ediyorum. Çünkü Adanalı daha 13 ay önce Ankara'ya gelmiş bir fotomuhabiri. Yıllardır Ankara'da olan fotomuhabiri arkadaşlarımız maalesef bugüne kadar bu açıyı yakalayamadılar. Bugün noter, AA ve Habertürk ekipleri saat 14.00'da buluştular ve bu açının olduğunu herkese gösterdiler. Ankaralılar da şaşırdı. Tolga Adanalı'yı da Hilmi Bengi'yi de tebrik ediyorum.''

1 2