07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Aksakallılar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım: Rusya ve Çin Türk Devletleri Teşkilatı'nın doğal üyesidir

AK Parti Genel Başkanvekili, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Ulusal Üniversitesinin ortak olarak kurduğu Türkoloji Enstitüsü'nün açılışını yaptı. Tören öncesinde konuşan Yıldırım, “Türkiye, Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları” başlıklı konferansta konuştu. Konferansta Türk Devletleri Teşkilatı’na ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, “Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir.” dedi. Balkan devletlerinin de bu teşkilatın doğal üyesi olduğunu ekleyen Yıldırım, şöyle konuştu: “Nahcivan anlaşmasıyla 2009’de Türk Keneşi, Türk Konseyi Teşkil edildi ve bugün 7 üyeye sahip. Macaristan ve Türkmenistan gözlemci üye, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan Özbekistan, Kırgızistan asıl üye olarak yoluna devam ediyor. Tabi bu sayı gelecek yıllarda artacak, nasıl artacak? Akraba devletler yani aynı kökten gelen dilleri konuşan veya bünyelerinde Türklerin yaşadığı devletler de bu topluluğun doğal üyesidir. Moğolistan bunlardan biridir. Ayrıca balkan coğrafyasında Macaristan başta olmak üzere Bulgaristan, Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk ve Makedonya, bütün balkan devletleri bu teşkilatın doğal üyesidir ve ileride topluluğa dahil olacaktır. Ayrıca Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir. Bu geniş coğrafyada üzerimize düşen büyük görev ve sorumluluk var. Bunun farkında ve bilincindeyiz.” Binali Yıldırım’ın konuşmasından öne çıkanlar özetle şu şekilde: 'Bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir' “Bazılarının aklına ‘Türkler eski rüyalarını mı görüyorlar’ gibi birtakım sözler geliyor. Esas itibariyle olay şudur; Bir BM var, ana şemsiye örgütü. Onun altında da daha küçük topluluklar, bölgesel işbirlikleri var. Arap Birliği, Afrika Birliği, Karayip ülkelerinin, Güney Amerika ülkelerinin oluşturduğu birlik, Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Şanghay İşbirliği Örgütü var. İşte bunlara benzer bir örgüt de Türk Devletleri Teşkilatı’dır. Amacı nedir? Bölgesel işbirliğini geliştirmek, bölgede yaşayan insanların refahını yükseltmek, güvenliğini kalıcı hale getirmek, kalkınmada, ulaşımda, iletişimde, ekonomide, ithalat ve ihracatta, kültürdeki farklıların giderilerek bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir.” 'Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım' “Azerbaycan 44 gün savaşıyla 30 yılda halledemediği meselesini halletti. Bağımsız devletler oluşurken, Sovyetler dağılırken, bu fırsatı ganimet bilen Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 25’ini işgal etti. 1 milyon kişi memleketlerini terk etmek zorunda kaldı. Azerilerin tabiriyle ‘kaçkın, göçkün’ durumuna düştüler. 30 yıl boyunca BM, AGİD, MİS Grubu gibi organizasyonlarla bu sorun çözülmeye çalışıldı. Fakat havanda su dövüldü, hiçbir sonuç alınamadı. Neticede haklısınız fakat alacağınız yok dendi, ertelendi. İşin sonunda, iş başa düştü. Azerbaycan, kendi topraklarındaki işgalcileri 44 günde attı ve bu süreçte Türkiye’de her türlü desteği verdi. “Burada Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım. Hatırlarsınız o dönemde Ermenistan diasporası ile baskı kurduğu zaman Sayın Putin, ‘Niye telaş içerisindesiniz, bir savaş yok, Azerbaycan kendi topraklarındaki işgali sonlandırıyor.’ diyerek meseleyi çok açık şekilde ortaya koymuştur. Bu da bölgenin huzur ve selameti için bir devlet adamından beklenecek çok önemli bir tavırdır.” “Amacımız refahın ortak paylaşımını sağlamak, bölgesel sorunları ve huzursuzlukları ortadan kaldırmak, insanlarımızın geleceğini tehdit eden terör belasında ortak ve bir duruşu sağlamak ve özellikle Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar uzanan topraklardaki her türlü yardımlaşmayı, işbirliğini geliştirmek. Temel hedefimiz ‘dostları arttırmak, düşmanları azaltmak’tır. Türk Devletleri Teşkilatının da amacı budur.”

2 yıl önce

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuşan Çavuşoğlu: Bugün, her zamankinden daha entegreyiz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Asya'nın sadece bir üretim merkezi olarak değil, en büyük tüketici pazarı olarak da yükseldiğini belirterek, "İslamabad-Tahran-İstanbul Koridorunu memnuniyetle karşılıyoruz. Başta Zengezur Koridoru olmak üzere, Güney Kafkasya'da kara ve demir yolu bağlantılarının kurulma kararından memnuniyet duyuyoruz." dedi. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuşan Çavuşoğlu, Aşkabat Zirvesi'nin çok önemli bir zamanda yapıldığını kaydetti. Çavuşoğlu, yaklaşık 2 yıldır yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele edildiğini ve küresel zorluklara karşı her zaman etkin çok taraflılık gösterdiklerini belirterek, buna rağmen bunu gerçeğe dönüştürmekte yetersiz kalındığını dile getirdi. Salgın ve gerekli ekonomik toparlanma gibi zorluklara entegre bir bölgesel yanıta sahip olmak için EİT'den yararlanmaları gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, 14. EİT Zirvesi'nde "Kovid-19 sonrası ekonomik iş birliğine" odaklanma kararı aldıklarını söyledi. Çavuşoğlu, odaklandıkları bir diğer önemli alanın da bölgesel ticaret ve bağlantılar olduğuna dikkati çekti. Küresel tedarik zincirlerinde tarihi değişimler yaşandığını kaydeden Çavuşoğlu, "Asya, sadece bir üretim merkezi olarak değil, aynı zamanda en büyük tüketici pazarı olarak da yükseliyor. Bu hepimiz için önemli fırsatlar sunuyor. EİT, Asya ve Avrupa arasında bir ticaret ve ekonomik iş birliği köprüsü olarak hareket etmelidir." dedi. Çavuşoğlu, bu nedenle "ulaşım ve lojistik koridorlarına" odaklanmaları gerektiğine işaret ederek, "Küresel ticaretten ancak bölgesel ticareti ve bağlanabilirliği iyileştirebilirsek daha fazla faydalanabiliriz." diye konuştu. İslamabad-Tahran-İstanbul Koridorunu memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, başta Zengezur Koridoru olmak üzere, Güney Kafkasya'da kara ve demir yolu bağlantılarının kurulması kararından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Çavuşoğlu, iş birliğini geliştirmeleri gereken bir diğer alanın da turizm olduğuna dikkati çekerek, EİT bölgesinin doğal ve tarihi güzellikleri ile önemli bir turizm destinasyonu olma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'de başlatılan "güvenli turizm" girişiminin oldukça başarılı olduğunun altını çizdi. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütünün 2023'teki Genel Kurul toplantısının yapılacağı yer olarak Semerkant'ın adaylığını da desteklediklerini belirten Çavuşoğlu, misyonlara Semerkant'ı desteklemeleri konusunda talimat verdiğini ve Semerkant'ın seçilmesinin bölge için önemli bir başarı olacağını söyledi. "EİT'Yİ SONUÇ ODAKLI BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR" Çavuşoğlu, Türkiye'nin başkanlığı süresince EİT'yi daha etkin bir organizasyona dönüştürmek için çalıştıklarını, bütçe sorunlarını çözmeye ve personel yapısını daha dengeli hale getirmeye odaklandıklarını kaydetti. Çavuşoğlu, "EİT'yi sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek için daha çok çalışmamız gerekiyor. EİT Vizyon 2025'in uygulanması bunun için hayati önem taşımaktadır." dedi. EİT Vizyon 2025 Ara Dönem Değerlendirmesindeki bulgulara katıldıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Türkiye, başından beri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması (ECOTA) kapsamındaki taahhütlerini yerine getiriyor." ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, anlaşmanın 100 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmalarına vesile olduğunu belirterek, herkese buna destek olma çağrısında bulundu. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret ve Kalkınma Bankasının (ECOBANK) desteğe ihtiyaç duyan bir diğer önemli kurum olduğunu aktaran Çavuşoğlu, bankanın kurumsal ve finansman kapasitesini artırmaları gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, tüm üyeleri bankaya katılmaya davet etti. Çavuşoğlu, öte yandan BM Sınai Kalkınma Örgütünün (UNIDO) Küresel Sürdürülebilir Enerji Merkezleri Ağı'nın bir parçası olarak Azerbaycan'da EİT Temiz Enerji Merkezi'nin kurulması konusunda varılan anlaşmayı da memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi. "BUGÜN, HER ZAMANKİNDEN DAHA ENTEGREYİZ" Aşkabat Zirvesi'nin 28 Kasım'da yapılacağını kaydeden Çavuşoğlu, "29 yıl önce o gün 7 yeni üyeyi ağırladık. Bugün, her zamankinden daha entegreyiz. Kabul edeceğimiz belgelerin entegrasyonumuzu pekiştireceğine inanıyorum." dedi. Çavuşoğlu, "Tarihi ticaret yollarının ve kültür merkezlerinin kalbinde yer alan EİT'nin daha aktif ve sesli olması gerektiğine inanıyorum. Bunu başarmak için daha çok çalışmalıyız." ifadesini kullandı.

2 yıl önce

İslam İşbirliği Teşkilatı buluşması... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemiz yeni bir göç akınını karşılayamaz

 İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Sizleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Konferansın ana temasının 'Paylaşım, vicdan ve İslam, Filistin, göç ve Afganistan' olarak belirlenmesini isabetli buluyorum. İnsanlık olarak son 2 yıldır şimdiye kadar 5 milyona yakın kişinin hayatına mal olan büyük bir salgınla mücadele ediyoruz. Aralarında sevdiklerimizin de olduğu pek çok vatandaşımızı kaybettik. Mevladan bizi bu virüs musibetinden bir an önce kurtarmasını niyaz ediyorum. Salgın dönemde insanı merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. Her fırsatta insanlığa demokrasi, hak ve hukuk dersi verenler kendi sınırları dışındaki dramlara kulaklarını tıkarken elimizdeki tüm imkanları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya hassasiyet gösterdik. 160 ülkeye yardım ulaştırdık. 11 ülkeye aşı tedarikinde bulunduk. Yerli aşımız Turkovac için acil kullanım onayına kısa süre önce başvurduk. Bir an önce neticelendirmeyi arzu ediyoruz. İŞGAL, ŞİDDET POLİTİKALARINDA ISRAR ETMENİN ARTIK KİMSEYE BİR FAYDASI YOKTUR Filistin meselesi hepimizi bir araya getiren yapı taşlarından birisidir. Kudüs davası yalnızca Filistin'deki bir avuç cesur Müslümanın davası değildir, İslam aleminin ortak davasıdır. Filistin davası gündemimizin en üst sıralarında yer almayı sürdürüyor. Batı Şeria'da tek taraflı uygulamalar günden güne artıyor. Filistinli kardeşlerimizin sokak ortasında infaz edildiğini görüyoruz. Gazze'ye yönelik haksız abluka da devam ediyor. Filistin'i nefessiz bırakan bu politikalar Filsitinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sayesinde şimdiye kadar hedefine ulaşamamıştır. Bir avuç fanatik dışında ne İsrail'e ne de bölge halkına faydası olmamıştır. İşgal, şiddet politikalarında ısrar etmenin artık kimseye bir faydası yoktur.  Biz asla acılar ve ölümler arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Ne suretle olursa olsun bir halkın ötekileştirilmesini asla kabul etmiyoruz. Zulüm kimden gelirse gelsin karşı durmak bizim inancımızın bir gereğidir. Kudüs'ü 400 yıl boyunca adaletle yöneten ecdadın torunları olarak Filistin'de zulüm görmek istemiyoruz. Doğu Kudüs'ün statüsüne yönelik hassasiyetimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.  Önümüzdeki dönemde bölgemizde barış ikliminin güçlenmesini bizim atacağımız adımlar belirleyecektir. Uluslararası sistemdeki engellere rağmen Filistin davasının dünya gündeminde hakettiği yere getirilmesi için gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Filistinlilerin de kendi aralarındaki tefrikayı sonlandırmaları yürütülen çalışmaların başarıya ulaşması için son derece önemlidir. Beklentimiz Filistinli kardeşlerimizin birliğini güçlendirerek bu sürece destek vermeleridir. ÜLKEMİZ YENİ BİR GÖÇ YÜKÜNÜ KALDIRAMAZ Afganistan'ın kalıcı barışa kavuşması temennimizdir. Şu anki zor kış şartlarında Afgan kardeşlerimize yönelik insani yardımların sürdürülmesi öncelik taşıyor. Devam eden siyasi süreçte içimize sinmeyen özellikle kapsayıcılık noktasında eksik bulduğumuz hususlar vardır. Tavsiyelerimizi net biçimde muhattaplarımıza iletiyoruz. Afganistan'ın tekrar çatışmaya sürüklenmemesi için gayretlerimizi devam ettiriyoruz. Afganistan'daki gelişmelerin göç akını riskini arttırdığı malumunuzdur. 3.6 milyonu Suriye'den gelenler olmak üzere yaklaşık 5 milyona yakın yabancıya ev sahipliği yapan ülkemiz yeni bir göç yükünü kaldıramaz. Göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan Batılı ülkelerden ziyade bizim gibi ülkeler çekiyor.  Batı dünyası hep üç maymunu oynadı. Aylan bebeğin hepimizin yüreğini dağlayan dramları karşısında yine bir şey yapmayan bunlardır. DEAŞ'la mücadele kılıfı altında PKK, YPG gibi terör örgütlerini desteklemekten çekinmediler. Yardım sözlerinin önemli kısmını yerine getirmediler. Suriye'de bir milyona yakın kişi hayatını kaybetmişse bunda rejim ve terör örgütlerinin saldırıları kadar batı dünyasının riyakarlığının da payı vardır. Hem Batılı ülkelerin vicdansızlığının faturasını masum Suriyeli kardeşlerimiz ödemiştir. İSLAM DÜŞMANLIĞI İLE MÜCADELE Müslümanlar olarak sadece koronavirüsle değil giderek yükselen İslam düşmanlığı ile de mücadele ediyoruz. Müslümanlar özellikle Müslüman kadınlar başta olmak üzere ırkçı politikaların mağduru oluyor. Batı ülkelerinde nefret söylemleri günlük hayatı da esir alıyor. Sokakta, iş yerinde, pazarda, markette ırkçıların saldırısına uğrayan bir vatandaşımızın haberini alıyoruz. Farklılıklarımız, görüş ayrılıklarımız olabilir. Bize düşen safları büyütmektir. Ümmetin yarınlarının bugünlerinden çok daha iyi olacağına inanıyorum. 

2 yıl önce

MHP Lideri Bahçeli'den teşkilatlara, ''temel ihtiyaç ürünlerinde indirim'' kampanyasına destek talimatı

MHP liderinin, halkın tükettiği temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarında indirime gidilmesi için yurt çapında başlattığı teşvik ve katılım kampanyası çerçevesinde verdiği talimat, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın imzasıyla teşkilatlara gönderildi. Vatandaşa hizmet noktasında katkı sunmayı hedefleyen MHP, çalışmaya hız vermek için milletvekilleri, Merkez Disiplin Kurulu ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerini de görevlendirdi. "Her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir" Teşkilatlara gönderilen talimatta, döviz kurundaki suni artış bahane edilerek uzun zamandır ekonomide olumsuz ve karamsar bir hava estirilmek istendiği vurgulandı. Birtakım fırsatçıların spekülatif ortamdan yararlanıp temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında aşırı artışlar yaptıklarına dikkat çekilen talimatta, piyasa spekülatörleri ve kara doymayan bazı simsarların, mal stoklamak ve dövizdeki artışa paralel zamlar yapmak suretiyle fahiş kazançlar elde ettiklerinin altı çizildi. Ölçüsüz fiyat artışı furyası ve gerçek üstü piyasa şartları sebebiyle vatandaşların alım gücünün düşmekle kalmadığı, ekonomik sıkıntılara duçar olan halkın önemli bir kesiminin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaya başladığına işaret edilen talimatta, şunlar kaydedildi: "Ancak kur korumalı TL vadeli mevduat sisteminin hayata geçirilmesi üzerine, döviz kurunda uzun süredir biriken spekülatif köpük temizlenmeye başlamış, dolara koşma yarışı da sonlandırılmıştır. Birkaç gün öncesine kadar hızına yetişilemeyen kur artışları, yeni mevduat sistemiyle dizginlenmiş, piyasalar hızla sakin bir havaya bürünmüştür. Hem kurdaki yükselişi bahane ederek fahiş artışlarla vatandaşı soyma yarışına giren bazı firma ve kuruluşların, hem de siyasi spekülatörlerin kar oyunu bozulmuştur. Piyasalarda beklenen güven, yine hükümetten beklenen adımlarla sağlanmıştır. Ancak kurdaki düşüş hızı, kur bahane edilerek her alanda, her kalemde artırılan fiyatların gerçek ve makul rakamlara indirilmesinde görülmemektedir. Kur reel değerlerine çekilirken, fiyatlardaki abartılı artışların sonlandırılması ve özellikle temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili piyasa rakamlarının da gerçek değerlerine indirilmesi gerekmektedir. Artık herkesin, her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir." "Bire bir temasa geçeceklerdir" Talimatta, MHP'nin bu kapsamda yurt çapında teşvik ve katılım kampanyası başlattığı vurgulanarak, "Bu bağlamda MHP teşkilatları bulundukları il ve ilçelerde esnafla, üretici ve tüccar kesimiyle, süpermarketlerin yöneticileriyle, sanayicilerle bire bir temasa geçeceklerdir. Teşkilat mensuplarımız, milletimiz adına ilgili herkesten indirim kampanyasına katkıda bulunmalarını talep edeceklerdir." ifadesi kullanıldı. "Kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecek" MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, 30 Kasım tarihli TBMM Grup Toplantısında dile getirdiği, "Mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firmalarımızın, şirketlerimizin, kurumlarımızın toplumsal rahatlama adına, temel ihtiyaçların fiyatlarında yüzde 2 ile 5 arasında indirime gitmeleri milli birlik ve dayanışmamızın manevi harcıdır." ifadelerine de yer verilen talimatta, "Bu ifadeler, partimizce başlatılan kampanyanın ilk işaret fişeği olmuştur. Nitekim Sayın Genel Başkanımızın bu çağrısına bazı firma ve kuruluşların olumlu karşılık verdiği, ardından da bir kısım tüketim mallarının fiyatlarında indirime gidildiği memnuniyetle görülmüştür. Söz konusu kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecektir." denildi.

2 yıl önce

Türk Devletleri Teşkilatı ve Binali Yıldırım'dan Kazakistan açıklaması: Kazakistan Hükümetine ve halkına ihtiyaç duyabilecekleri desteği vermeye hazırız

Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; Kazakistan’da bugünlerde yaşanan olayların ülkenin barış ve istikrarına zarar vermeyecek şekilde sonlanması en önemli beklentimizdir. Türk Devletleri Teşkilatı Aksakalları olarak kardeş Kazakistan ile güçlü dayanışmamızı belirtmek isteriz. Ülkede hayatın normale dönmesi hususunda her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu belirtir, olaylarda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz. Türk Devletleri Teşkilatı’ndan Kazakistan ile ilgili yapılan açıklama ise şöyle: Türk Devletleri Teşkilatı Üye Ülkeleri olarak, Kazakistan’daki son olaylar ışığında; Kazakistan’da barış ve istikrara verdiğimiz önemi vurguluyor ve Üye Ülkemiz Kazakistan’la güçlü dayanışmamızı ifade ediyoruz. Kardeş Kazak halkının sağduyusuna ve normale dönüş konusundaki arzusuna güveniyoruz. Kazak yetkililerin barışçıl bir şekilde gerginliğin giderilmesi, düzen ve sükunetin yeniden tesis edilmesi kapasitesine sahip olduğuna inanıyoruz. Kazakistan Hükümetine ve halkına ihtiyaç duyabilecekleri desteği vermeye hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. Olaylarda hayatını kaybedenler için taziyelerimizi sunuyor ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.

2 yıl önce

Le Monde: “Kazakistan’daki olaylar ‘Türk Devletleri Teşkilatı’na karşı”

Kazakistan'da akaryakıt fiyatlarına yapılan zam ülkede geniş çaplı protestolara yol açarken, Başbakan Askar Mamin hükümeti istifa etti. Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, şiddet görüntülerine sahne olan protestolarda "yabancı provokatörleri" suçladı. "KAZAKİSTAN, İHA'LAR SATIN ALDI" Fransız basınında Le Monde gazetesi, Kazakistan'daki olayların, bu ülkenin Türkiye ile ilerleme kaydettiği bir dönemde yaşandığına dikkat çekti. İki ülke arasında stratejik yakınlaşmanın olduğu belirtilerek, "Kazakistan, 2021'de bir NATO ülkesi olan Türkiye'den insansız hava araçları ve silah satın aldı." denildi. "TÜRKİYE İLE DİLSEL VE KÜLTÜREL YAKINLIĞA SAHİPLER" Türkiye'nin Türk Devletleri Teşkilatı'nı (OET) geliştirmek için çaba gösterdiği, Orta Asya ve Kafkaslar'da 5 ülkenin yeniden bir araya getirildiğine vurgu yapılarak şunlar aktarıldı: "Bu ülkeler, Türkiye ile büyük bir dilsel ve kültürel yakınlığa sahip ve nüfuslarının büyük çoğunluğu İslam dinini benimsiyor.  Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Mart 2021'de OET Zirvesi'ndeki konuşmasında, 'Hedefimiz, Türk dünyasını 21'inci yüzyılın en önemli ekonomik, kültürel ve insani bölgelerinden biri yapmak' dedi." "TÜRKİYE, KİLİT OYUNCU OLDUĞUNU GÖSTERDİ" Kazak siyaset bilimci Dossym Satpaiev'in, "Türkiye, 2020'de Dağlık Karabağ çatışmasında kilit bir oyuncu olduğunu gösterdi ve OET üyelerinin gözünde güçlü argümanları var. Artık her şey iki unsur etrafında dönüyor: ekonomi ve güvenlik." şeklindeki görüşleri paylaşıldı.

2 yıl önce

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Zincir marketler ekmek ve sigara satamayacak, bu ürünleri sadece bakkallar satacak

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bakkalların sorunlarıyla ilgili çalışma yürüttüklerini ve konu hakkındaki yasa teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olduğunu belirterek, "Zincir marketler ekmek ve sigara satamayacak. Bu ürünleri sadece bakkallar satacak" dedi. Ankara Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası, 27. Olağan Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve mevcut Oda Başkanı Bendevi Palandöken, bakkalların yaşadıkları sorunlar ile ilgili çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Palandöken, bakkalların taleplerini karşılamak ve sorunlarını dile getirmek için çaba sarf ettiklerinin altını çizerek, "Devletin en üst kademesiyle konuşup, bu meselelerin halliyle ilgili de önemli çalışma yaptık. Biliyorsunuz, yasa Meclis'te. Zincir marketler ekmek ve sigara satamayacak. Bu ürünleri sadece bakkallar satacak. Açma kapama saatleri yılladır söylediğimiz şey. Ama maalesef bu pazar günleri AVM'ler ve zincir marketlerin açılmamasıyla ilgili sorunun çözülmemesinin nedeni bu işi yapan insanların tamamının ticaretten menni gibi bir şeydir. Biz sizi o pandemi sürecinde de işyerlerinizi açtırdığımız gibi o dönemde de zincirlerin diğer ürünleri satmamasını temin eden bir arkadaşım" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

AK Parti teşkilatları 81 ilde Sedef Kabaş, Aykut Erdoğdu ve Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunuyor

AK Parti, Başkan Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamına alçak ifadelerle hakaret eden Sedef Kabaş için harekete geçiyor.  Cumhırbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamını alçak sözlerle hedef alan Sedef Kabaş için AK Parti 81 ilde suç duyurusunda bulunacak. Kabaş'ın sözleri üzerine gülerek yorumlarını sürdüren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında da suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi. AK PARTİ'DEN AÇIKLAMA GELDİ AK Parti Grup Başkanvekili ve Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 81 ilde suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Kandemir, "Bir televizyon kanalında Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımıza dönük kabul edilemez, ahlaksız ifadeler sebebiyle AK Parti teşkilatları olarak tüm ülke genelinde Sedef Kabaş, Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu için suç duyurusunda bulunacağız. Kamuoyuna saygıyla duyururuz." dedi. NE OLMUŞTU? Gazeteci Sedef Kabaş, dün akşam CHP yandaşı Tele-1 kanalında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamına çok ağır hakaretlerde bulundu. Gazeteci Uğur Dündar ve CHP'li vekiller Engin Özkoç ile Aykut Erdoğdu, Kabaş'ın hakaretlerine müdahale etmezken program devam etti. Kabaş'ın hakaret içerikli sözlerine tepki yağarken, RTÜK program için inceleme başlattı. Sedef Kabaş'ın Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan küstah sözleri sonrası İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma da başlatıldı. Kabaş, dün gece saatlerinde gözaltına alındı. Kabaş sağlık kontrollerinin ardından Adliyeye sevk edildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14