07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Rusya'dan geçici ateşkes kararı

Ukrayna ile Rusya arasında 2014 yılında başlayan gerginlik, bugün itibariyle işgale dönüşmüş durumda. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 20 Şubat'ta yaptığı açıklamada, ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk bölgelerini tanıma kararı almıştı. Modern Ukrayna'nın Rusya'nın desteğiyle kurulduğunu iddia eden Putin, Ukrayna'nın doğusundaki Donbass bölgesinin Rus toprakları olduğunu öne sürmüştü. Putin'in talimatıyla başlatılan işgal, 12'inci gününe girdi. Kiev başta olmak üzere, ülkenin pek çok noktasındaki çatışma ve bombardımanlar yaşandı. Rus kuvvetleri sahada istediği hızda ilerleyemezken, Batı dünyasından Moskova'yı hedef alan yaptırımlar her geçen gün daha da ağırlaşıyor. GEÇİCİ ATEŞKES KARARI, TÜRKİYE'DEN DESTEK Rusya'nın karası sonrası Twitter'dan açıklama yapan İbrahim Kalın, "Ukrayna'da sivillerin tahliyesi için ilan edilen ateşkes kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve barış müzakerelerinin sonuç vermesi için Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde girişimlerimizi sürdüreceğiz" dedi. Rusya, sivillerin tahliyesi için 4 kentte (Kiev, Mariupol, Sumi ve Harkov) geçici ateşkes ilan etti. İnsani koridorlar TSİ 10.00'da açılacak.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: İnsani ateşkesin sahada işlemesi gerekiyor

İşte Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları: "Bugünkü toplantılarımıza katıldığınız için teşekkür ediyorum. Yıkımın bir an önce durdurulması için çaba gösteriyoruz. Bu savaşın devam etmesi halinde kaybedenin ilk masum siviller olacağını vurguluyoruz. Bu savaştan bölge sakinleri de dahil herkes zarar gördü ve görmeye devam edecek. "Her iki tarafla yoğun görüşmelerimiz oldu. Cumhurbaşkanımız her iki tarafın liderleri ile görüştü. Ben mevkidaşlarımla defalarca kez görüştüm. Tarafları ülkemizde bir araya getirdik. Bu toplantının özellikle 'Antalya Diplomasi Forumu' şeklinde düzenlenmesi ayrıca anlamlı. Biz bugün bu görüşmede Türkiye'nin ulusal pozisyonunu saklı tutmakla beraber kolaylaştırıcı bir rol oynadık. İnsani boyutun önceliğine dikkat çektik. Her gün akan kan ve gözyaşı artıyor. Savaşın ortasında kalan sivillerin kurtarılması gerektiğiniz belirttik." "İNSANİ KORİDOR AÇIK TUTULMALI" "İnsani koridorların hiçbir engelle karşılaşmadan açık tutulması gerektiğini bugün bir kez daha vurguladık çünkü sahadaki durumu vatandaşlarımızı tahliye ederken bizzat gördük. Mariupol için bir ateşkes önerdik. Taraflar bunu görüşecek. Rusya şuan bölgelere girmiş durumda, Ukrayna birlikleri de orada. Burada bir eşgüdüm olmazsa sivillerin can sağlığı tehlikeye girebilir." "MUCİZE BEKLENMEMELİ" "Bir görüşmede mucize beklenmemeli ancak bakanlar seviyesindeki  bu toplantı önemli bir başlangıç. Bunun liderler zirvesinde gerçekleştirilmesi gündeme geldi. Zelenski'nin böyle bir görüşmeye hazır olduğu, Putin'in ise prensip olarak böyle bir görüşmeye karşı olmadığı belirtildi. Putin bu fikrini Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede de belirtmişti. Ukrayna bu görüşmelerin Türkiye, Rusya ise Belarus'ta olmasını istiyor. Biz severek ev sahipliği yaparız ancak önemli olan yer değil, görüşmelerin bir an önce başlaması. Biz bu süreci desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye'de olursa ev sahipliğini tekrar yaparız. Başka bir yer seçilirse buna da memnun oluruz. Türkiye olarak diplomasiyi öncelik alan çabalarımızı sürdüreceğiz. Davetimizi kabul eden taraflara bize duydukları güven için huzurlarınızda teşekkür ediyorum." "SON DERECE MEDENİ BİR TOPLANTI GERÇEKLEŞTİ" "Bu görüşme kolay bir ortamda gerçekleşmedi. Bir yandan savaş devam ediyor. Tüm zorluklara rağmen son derece medeni bir toplantı olduğunu söyleyebilirim. İki tarafta görüşlerini söyledi ancak kimse sesini yükselmedi, bir gerginlik yaşanmadı. İki heyette de Belarus'taki müzakerelerde yer alan arkadaşlar vardı. Bakanlar düzeyindeki ilk toplantıda bütün kararlar alınamaz, bunu ben de beklemiyordum. Bunun liderler seviyesinde yapılması gerekir. İki taraf da kabul ederse biz yine ev sahipliği yaparız. İki tarafında bize güveninin devam ettiğini görüyoruz." KRİZİN İÇİNDEN ÇIKILMASI DAHA KOLAY BİR HALE GELDİ Mİ? "Bugünkü zirvenin siyasi düzeyde ilk toplantı olması en önemli konu. Bu toplantıdan tüm sorunların çözülmesini kimse beklemiyordu ancak bir başlangıç yapılması gerekiyor. Görüşmeler devam ederse, güven verici adımlarla bir neticeye varılacağını düşünüyorum. Tarafların siyasi olarak bir araya gelmesi ve liderler zirvesine tarafların yeşil ışık yakması hatta Ukrayna'nın direkt hazır olması bizim umutlarımız artırdı." GARANTÖRLÜK TEKLİFİ GELDİ Mİ? "Rusya ile Ukrayna arasında tarafsızlık dahil bir çok müzakere edilen unsur var. Kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanması masada. Ukrayna'nın bu durumda bazı ülkelerin garantör olması istediğini biliyorsunuz. Bunlardan biri de Türkiye'dir. Kuleba bugünkü görüşmelerde bunu tekrar dile getirmiştir."

2 yıl önce

Scholz görüşmesi sonrası kritik mesajlar! Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Rusya-Ukrayna savaşı) Kalıcı ateşkesin tesisi konusundaki çabalarımızı yılmadan sürdürmeye devam edeceğiz."

Almanya ile yakın işbirliği ve diyaloğun sürdürülmesinde kararlı olunduğunu vurgulayan Erdoğan, Scholz ile gerçekleştirdiği görüşmede sadece bölgesel konuları değil dünya gündemini işgal eden Rusya-Ukrayna konusunun da ağırlıklı olarak değerlendirildiğini kaydetti. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Dost ve müttefik Almanya'nın Şansölyesi ülkemize ilk ziyaretini gerçekleştiriyor. Son derece dinamik ve güçlü olan Türk Alman ilişkilerinin boyutları ve yoğunluğu emsalsizdir. İkili görüşmemizin gerek, siyasi, ticari kültürel her yönde ele alma fırsatı bulduk. Bunun yanında da şu anda sadece bölgesel değil, dünya gündemini teşkil eden, Rusya-Ukrayna konusunu da ağırlıklı olarak değerlendirme fırsatı bulduk. Gelişmeler tabi ki dikkat çekici. NATO müttefiki 2 ülke olarak endişelere sahip olduğumuzu teyit ettik. "KALICI ATEŞKES İÇİN ÇABALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ" Gayretlerimiz sonucu, Rus ve Ukrayna Dışişleri Bakanları, Dışişleri Bakanımla Antalya'da bir araya geldiler. Savaşın ortasında bu toplantı, diplomasi zaferi olarak görülebilir. Antalya zirvesi önemli bir başarı. Kalıcı ateşkesin tesisi konusunda çabalarımızı yılmadan sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün yaptığımız görüşmelerde ikili ve diğer birçok meseleyi de değerlendirdik. Almanya ile Yüksek düzeyle istişare mekanizmamızın canlandırılması gerektiğine inanıyorum. Dışişleri Bakanlarımız birbirleriyle görüşerek, Yüksek Düzey Toplantımızı Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Almanya Türkiye'nin ihracatta ilk, ithalatta ikinci sıradaki ortağıdır. Ticaret hacmimiz 2021 yılında 41 milyar doları aşmış vaziyette, bu rakamı inşallah 50 milyar dolara taşımakta kararlıyız. TİCARETTE HEDEF 50 MİLYAR DOLAR Almanya ile Yüksek düzeyle istişare mekanizmamızın canlandırılması gerektiğine inanıyorum. Dışişleri Bakanlarımız birbirleriyle görüşerek, Yüksek Düzey Toplantımızı Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Almanya Türkiye'nin ihracatta ilk, ithalatta ikinci sıradaki ortağıdır. Ticaret hacmimiz 2021 yılında 41 milyar doları aşmış vaziyette, bu rakamı inşallah 50 milyar dolara taşımakta kararlıyız. "AVRUPALI TÜRKLERİ TEŞVİK ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ" İlişkilerimizin önemli bir reçetesini de insani boyut teşkil ediyor. Bizim turizmdeki etkin iki ülkemiz birincisi Rusya, ikincisi Almanya ikinciydi. Almanya'daki bu ilişkimizi yine devam ettireceğimize inanıyorum. Geçen sene Ekim ayında Türkiye-Almanya işgücünün 60. yılını yad ettik. Salgınla mücadelede Özlem Türeci ve Uğur Şahin, hem Almanya'nın hem de Türkiye'nin gururu oldular. Bundan sonra da Avrupalı Türkleri her alanda teşvik etmeyi sürdüreceğiz.  Almanya ile bölgesel konularda yakın ilişkilerde çalışmayı önemsiyoruz. Almanya'nın AB içinde lider konumdaki ülkelerden biri olduğu tartışılmasızdır. Türkiye-AB ilişkilerinin ilerletilmesinde Alman temsilcilerinin tutumunun devam edeceğine inanıyorum. İstanbul'daki Türk-Alman üniversitesi bizim için ciddi sıçrama tahtasıdır. Bunu da Şansölye ile görüştük. Bir an önce Almanya ayağında da Türk-Alman üniversitesini kurmamız, özellikle ilahiyat açığı konusunda da önemli bir fayda sağlayacaktır. Özel temsilcilerimiz İbrahim Kalın Bey ile Çağatay Bey bu çalışmayı yürütecekler. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un açıklamalarından satır başları: "ATEŞKES KONUSUNDA HEMFİKİRİZ" Şansölye olarak Türkiye'de ilk defa bulunmaktan mutluyum. Çok uzun süre bir aradaydık ve konuştuk. Bu iyi bir ilişkimizin olduğunun göstergesi. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı devam ediyor. Yaşanan büyük acıların haberlerini alıyoruz. İki ülkenin de vatandaşları TV önünde haberleri izliyoruz, orada hayatlarını kaybeden insanları ve yıkılan şehirleri görünce endişeleniyoruz. En kısa zamanda ateşkese ulaşılması konusunda da hemfikiriz. Siviller için güvenli koridorun sağlanması gerekir. Şunu da her gün her füzeyle Rusya'nın dünya toplumunun birliğinden ayrıldığını göz önünde bulundurmalıyız. Rus liderine çağrıda bulunuyoruz; artık durun. MONTRÖ TEŞEKKÜRÜ İki ülkenin Cumhurbaşkanlarıyla yaptığımız görüşmelerle ilgili fikir alışverişinde bulunduk. Artık sonuçların elde edilmesi ve silahların susması önemli. Türk müttefikimizin de diplomatik çabasını olumlu karşılıyoruz. Ve Rusya-Ukrayna Dışişleri Bakanları'nın Türkiye'de görüşmesini önemli buluyoruz. Biz bunun dışında Ukrayna'nın kendisini savunmasını sağlamasını istiyoruz. Silah, insani yardımla yapıyoruz hem Türkiye, hem Almanya olarak. Montrö'ye göre Boğaz'ın savaş gemilerine kapatılmasını önemli buluyoruz ve teşekkür ediyoruz. "TÜRKİYE VE AB ARASINDAKİ ENERJİ İŞBİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ" Bizim NATO nezdinde işbirliği içinde olmamız son derece önemli. Güvenlik durumu ile karşı karşıyayız. NATO'nun Doğu sınırı ülkelerinde güçlerinin yoğunlaştırılacağı bilgisini verdik. Burada anlamamız gereken şu; hukukun ihlal edilmesi, bizim de güçlü olmamız gerektiğini gözler önüne serdi. Bu nedenle federal ordumuz için 100 milyar euroluk fon ilave verdik. Aynı zaman da ekonomik işbirliği anlamında görüştük. Somut olarak bazı Görüşme formatları konusunda vardık. Aynı zamanda AB ile Türkiye arasındaki enerji işbirliği çok önemli. Biz artık elektriğimizi yenilenebilir enerjiden sağlamak istiyoruz. Bu konuda da diğer ülkelerle uzun süreli işbirliği istiyoruz. Gelecekte bazı ülkelerden ithalatımız olacak. Aynı enerjinin farklı kaynaklardan sağlanması, çeşitli olması ve farklı ülkelerden sağlamamız gerekli ki Rusya'ya bağımlı olmayalım. MİÇOTAKİS VE HERZOG GÖRÜŞMELERİ Burada Afrika kıtası veya Avrupa kıtası arasında enerji terminallerini kurmalıyız. Bu konuda hızlı hareket etmeliyiz, kaynaklarımızı çeşitlendirmek için. Kuzey Amerika'nın ve Batı ülkeleri, burada çok yakın işbirliği içindedir ve güvenliğimizi savunmak zorundayız. Bölgesel konularda da işbirliğimizi geliştirmeliyiz, sizin İsrail Cumhurbaşkanıyla görüşmeniz ve Miçotakis görüşmeleriniz önemliydi. Göç ve mülteciler konusundaki işbirliğimiz çok önemli. Ukrayna konusunda da görüyoruz. Şiddet yaşandığı sürece maalesef insanlar göç edecek ve güvenli yer arayacak. Bunu korumamız bizim sorumluluğumuz. Almanya'da çok sayıda Türk kökenli hemşerimiz var. Artık onlar bizim toplumumuzun canlı birer unsurudur. Federal hükümet ve Meclis'te de çok sayıda milletvekili bakanlarımız var. Onların etkin bir şekilde Almanya'ya katkılarından çok memnunum. İlişkilerimizdeki büyük potansiyeli daha çok değerlendirmek istiyoruz. Tekrar sayın Cumhurbaşkanı beni kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. SORU-CEVAP RUSYA'YA UYGULANAN YAPTIRIMLARA KATILACAK MISINIZ? Cumhurbaşkanı Erdoğan: Askeri derken NATO'daki işbirliği ne demektir. NATO'daki işbirliği askeri dayanışmanın teşekkül ettiği bir kurumdur. Burada ağır silahlardan tutunuz da diğer silahlara varana kadar NATO'da bunları kullanırsınız. Almanya ile biz iki ortağız ve dostuz. İki NATO ülkesi olarak birlikte neler yapabiliriz, ne gibi eksikleri gideririz bunun değerlendirmesini yaptık. Rusya'dan aldığımız silahlar noktasında bunun cevabını merak ettiğinizi görüyorum. Şu andaki şartlar içerisinde gelecek ne gösterir onu şu an konuşmak erken olur. Şartlar ne getirir ne götürür bunu görmek lazım. Biz sayın Zelenski'yle de Putin ile de dostluğumuzu korumak durumundayız. Yaptırımlara gelirsek; BM içerisinde ne gerekiyorsa biz onu yaptık. NATO ülkelerinin yapmadıklarını biz Rusya'ya rağmen yaptık, Ukrayna'ya desteklerimizi sürdürdük. Biz şu anda 50 TIR'ı Ukrayna'ya gönderdik, göndermeye de devam ediyoruz. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz: Almanya'nın ABD'nin çok keskin yaptırımlara karar verdiği hususudur. Durumun aslında beklendiğinden çok daha dramatik sonuçlar getirdi bu yaptırımlar ve Rusya'nın her yanında gösteriyor. Bir anlaşma Ukrayna'nın kabul edeceği bir anlaşma olmalı. Biz Putin'le konuşurken, Ukrayna'ya yardım için konuşuyoruz. Ukrayna kendi adına doğru olana karar vermeli. Biz bunu yapamayız. Artık şöyle bir söylenti kalkmalı. Ukrayna bir millet, hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar vatanlarını savunuyorlar. ASKERİ ÜRÜNLER KONUSUNDA TÜRKİYE'YE UYGULADIĞINIZ AMBARGO KALDIRACAK MISINIZ? Almanya Şansölyesi Olaf Scholz: Biz NATO'da çok yakın bir işbirliği halindeyiz. Bu işbirliği gittikçe önem kazanıyor. Örneğin ileri güç konusunda NATO'nun batı cephesindeki güçlerini geliştirmek istiyoruz. Burada bir federal ordu için ve NATO bütçesine 50 milyar euroluk katkı sağlıyoruz. Ek bir fon da ayırdık bütçemizden. Almanya'da keskin bir savunma ihracatı politikamız var. Yasayla tespit edilen bir çerçeve içinde hareket etmek zorundayız. ALMANYA'NIN UKRAYNA'YA SİLAH YARDIMI YAPMADIĞI VE ENGELLEDİĞİ İDDİASI Almanya Şansölyesi Olaf Scholz: Müttefiklerimiz ve Almanya, Ukrayna'ya yardımda bulundu. Ukrayna'ya 2014 yılından beri savunma konusunda mali yardım yaptık. Bunu gelecekteki sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Örneğin savunma silahları gibi silahlarda destekte bulunduk.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Türk Polis Teşkilatı tarihinin en güçlü döneminde

İçişleri Bakanı Soylu, Polis Akademisi Başkanlığı'nda düzenlenen 'Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Girerken İç Güvenlik Eğitimi' programı ve '20’nci Dönem Savaş Muhabirliği Eğitimi Sertifika Töreni'ne katıldı. Bakan Soylu, "Türkiye batılı kulüplerin, küresel güçlerin egemenliğindeki dünyaya tabi olmuş olsaydı bugün Ukrayna'nın yaşadığı sürecin aynısıyla karşılaşmış olabilirdi. Bizim ruhumuzda, karakterimizde devlet var. Birçok devletimizi yıktılar; ama bu millet gerekeni yaptı. Yıllarca devletlerimizi yıkanlar yeniden kurduğumuzu görünce yeni bir hamleyi ortaya koydular. Türkiye 21’inci asırda bambaşka bir politikaya başladı. İkili ülke temaslarımızı, bölgesel ilişkilerimizi, siyasi ve sosyal ilişkilerimizi tarihin bize bıraktığı bütün ilişkilerimizi 21’inci asrın başından itibaren ilmek ilmek ördük. Bugün 'Ukrayna-Rusya savaşına dengeli bakan Türkiye' kavramını reddediyorum. Denge niteliksiz bir kavramdır. Biz ilkeli bakıyoruz. Tam da Anadolu gibi bakıyoruz, devlet kabiliyetimize, millet refleksimize göre, tam da bize göre bakıyoruz" dedi. 'BİZ BUNLARIN HİÇBİRİNE GELMEDİK' Bakan Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Gine Bissau Cumhurbaşkanı'nın muhafızlarını eğittiğini ve bu muhafızların 2 ay önce ülkede gerçekleştirilmek istenen darbeyi engellediğini söyledi. Soylu, Türkiye’nin 21’inci asrın başından itibaren profesyonel askerliğe geçtiğini anımsatarak, "Biz Zeytin Dalı Harekatı için Afrin’e girdik. Bu batı bizim terör örgütleriyle mücadelemizi yok görerek bizim üzerimize ambargo koyarak mühimmatlarımızı kesti. Biz orada bir kahramanlık hikayesiyle mağdur insanlara sahip çıktık. Eğer biz 21’inci asrın başından itibaren yerli ve milli savunma üretimimizi yüzde 80’lere dayandırmasaydık, bugün terör vesayetini demokrasi kılıcı gibi kafamızda sallıyor olacaktık. Bizim en temel güvenlik alanımızı zedelemeye çalıştılar. FETÖ ile beraber zedelemeye çalıştılar. Eğer biz küresel güçlere uymuş olsaydık şu anda Kuzey Irak’tan Afrin’e kadar terör koridoruna ait bir ülke kurulmuş ve bu konuda sadece bize ait bir bölünmenin başlangıcı değil aynı zamanda tarihi coğrafyamızın bizden sınırlarla ayrıldığı, artık onlardan izin alarak tarihi coğrafyamıza ulaşabileceğimiz bir sınırlamayla karşı karşıya kalmış olacaktık. Biz bunların hiçbirine gelmedik" diye konuştu. 'POLİS TEŞKİLATI EN DONANIMLI DÖNEMİNDE' Bakan Soylu, Türkiye’nin bir taraftan terör vesayetini ortadan kaldırdığını bir taraftan da kendi bölgeleri arasındaki gelişmişlik farklarını ortadan kaldırdığını belirterek, "Türkiye altyapısını hazırladı. Bugün Türkiye, kendi sınırlarımızın dışında ülkemizi tehdit eden yerlerdedir. Bugün attığımız adımlar, 21’inci yüzyılda Türkiye’nin dirilişidir. Bizden sonraki nesiller daha çok göreceklerdir. O yüzden sorumluluğumuz başkadır. Biz teslimiyet içerisinde bir ülke idame etmiyoruz. Bizim hedeflerimiz var. Biz hedeflerimizi büyüttükçe tehditler büyüyecek. Ben içişleri bakanıyım; 24 saatin eğer 18 saati çalışmıyorsam ben kendimi bu ülkeye yanlış yapmış görüyorum. Biz dünyadaki ülkelerden SİBER'imiz ile alakalı eğitim taleplerini yetiştiremiyoruz. FETÖ’nün Siber Başkanlığı’nı nasıl hançerlediğini biliriz. Türk Polis Teşkilatı tarihinin en güçlü ve en donanımlı dönemindedir" dedi. 'BENİM POLİSİM EĞİTİMDEN VAZGEÇMEMELİDİR' Salondaki polislere seslenen Bakan Soylu, "Hukuk rehberinizdir, demokrasi sadakatinizdir. Bunu sağlamalısınız. Evden çıkarken hiçbir zaman Ayet-El Kürsi okumadan çıkmamalısınız. Hiçbir zaman yalnız değilsiniz, yanınızda şehitlerimiz var. Biz şu anda cumhuriyetin 2’nci asrına doğru yürüyoruz. Hepimizin bir ödevi var. 2023 yılında cumhuriyetin 2’nci asrına geçerken karnemizi en iyi derece tutmaktır. Sokaklarda uyuşturucu satıcısı bırakmamaktır. Dağlarda terörist bırakmamaktır. Büyüdükçe küçülen bir anlayışı ortaya koymalıyız. Siz dünyanın en kahraman teşkilatı olacaksınız. Sizin hedefiniz sadece Türkiye’de huzuru sağlamak değil, sizin büyük hedefiniz var. Siz dünyaya polisliğin ruhunu anlatacaksınız. Bizim görevimiz budur. Türk Polis Teşkilatı'nı sadece kıskanmayacaklar, gelip öğrenecekler. Macaristan, Romanya, Sırbistan sınırlarında ve Somali’de benim arkadaşlarım kahramanca görev yapıyorlar. 2010 ile 2015 yılları arasında hizmet içi eğitim toplam 3,5 milyondu. 2016 ile 2021 yılları arasında bunu 13,5 milyona çıkardık. Benim polisim eğitimden vazgeçmemelidir. Elimizdeki bütün imkanları bu sebeple ortaya koyuyoruz" diye konuştu. Bakan Soylu ve beraberindeki protokol üyeleri, konuşmaların ardından savaş muhabirliği eğitimini başarıyla tamamlayan muhabirlere sertifikalarını verdi. 

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: "Türk Polis Teşkilatı dünyada birçok ülkeye ders veriyor"

Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde, personelle iftar yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyaya umut olduğunu söyledi. Soylu, Türkiye'nin iyi eğitimli ve devletine bağlı güçlü bir polis teşkilatı olduğunu dile getirerek, "Polis teşkilatımız çok sınav verdi ama hamdolsun hiçbirinde sınıfta kalmadı" dedi. "104 bin kişi uyuşturucudan cezaevinde" Uyuşturucuya karşı güçlü mücadele verildiğine dikkati çeken Soylu, "15 Temmuz tarihinde cezaevinde uyuşturucudan 35 bin kişi vardı, bugün 104 bin kişi var. Yani çocuklarımızı bu beladan, bu musibetten korumak için büyük mücadele ortaya koyan güvenlik güçlerimiz var" diye konuştu. Türk Polis Teşkilatının, suç ve suçlulara karşı dünyaya örnek olabilecek bir mücadele verdiğini belirten Soylu, "Ankara'da 15 Temmuz'dan önce günlük yaklaşık 30-35 evden hırsızlık vardı, bugün bu sayı 2'ye, 3'e kadar düştü. Trafikteki arkadaşlarımız, ortaya koydukları politikalar ve projelerle birlikte 100 binde 13'lerde olan trafikteki ölümü, 100 binde 6'lara kadar düşürdüler" bilgisini paylaştı. Soylu, aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele programını başlattıklarını hatırlatarak, "Türkiye'nin her tarafından binin üzerinde arkadaşımız bu konuda sıkıntıyla karşı karşıya kalan ne kadar kadın varsa, onları kendi ailesi olarak görüp tek tek takip eden bir sorumluluğu gerçekleştiriyorlar. Kadına karşı cinayetlerde de önemli derecede düşüş var ama bu bize yetmiyor. Bir tanesi bile bizim hem vicdanımızı hem sorumluluğumuzu hem de görev anlayışımızı etkiliyor" sözlerini sarf etti. "Türk Polis Teşkilatı dünyada birçok ülkeye ders veriyor" Organize suç şebekelerine ve bilişim suçlarına karşı da başarılı bir mücadele verildiğini söyleyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siber suçlarla mücadelede, Türk Polis Teşkilatı dünyada birçok ülkeye ders veriyor. Bir taraftan kendi haberleşme programını kullanan, bir taraftan kendi yüz tanıma programını yapabilecek kabiliyete erişen ve çok başarılı şekilde bunu sağlayan, kendi 'drone'unu, mini İHA'sını imal edebilecek kabiliyeti ortaya koyan, en iyi yazılımları gerçekleştirebilme kabiliyetine sahip bir Türk Polis Teşkilatı var. Ülkemizin, milletimizin yüz akısınız, 177 yıllık Türk Polis Teşkilatının da yüz akısınız. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, her birinizi kutluyorum." Bakan Soylu, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yaptığı araştırmalarda halkın en çok memnun olduğu hizmetler arasında asayişin ilk sırada olduğuna işaret ederek, "Bu bizim için milletimizin ödülüdür. Bu seviyeyi hiç düşürmememiz lazım. Suçluya karşı kanunların verdiği imkanlar çerçevesinde mücadelemizi en güçlü şekilde yapacağız, acımayacağız ancak vatandaşımıza karşı da yarı belimize kadar eğileceğiz, hürmetkar ve müşfik olacağız" değerlendirmesinde bulundu. İftara, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz da katıldı.

1 yıl önce

İYİ Parti Edirne'de il ve ilçe başkanları görevden alındı, teşkilat kapatıldı

Edirne'de İYİ Parti Merkez ilçe başkanı Zafer Kaya, davet üzerine görüşmek üzere 11 Mart'ta Sabuni Mahallesi'ndeki partinin il başkanlığına gitti. Kaya burada, İl Başkanı Ekrem Demir ve partinin üst kurul delegeleri Mehmet Akalın ile Tarık Aldeniz'le fiziksel müdahaleyle sonuçlanan kavgaya karıştı. Aldığı darbelerle yaralanan Kaya, çağırılan ambulansla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayla ilgili incelemelerini tamamlayan İYİ Parti Genel Merkezi, İl Başkanı Ekrem Demir, Merkez İlçe Başkanı Zafer Kaya ve 8 ilçe başkanını görevden alarak, teşkilatları kapadı. 'YENİ YAPILANMAYA GİDİLMESİ MUHTEMEL' İl Başkanı Ekrem Demir, olay sonrası kendisinin merkez ilçe hariç tüm ilçe başkanları ile birlikte genel merkeze, istifalarını verebileceklerini aktardığını anlattı. Demir, "Bu noktada 3 ilçe başkanı sözünü tutmadı ve istifa vermeyeceğini söyledi. Biz dilekçelerimizi genel merkeze ilettik. Sanıyorum genel merkez, dilekçelerini vermeyenleri de göz önüne alarak tüm teşkilatı görevden aldı. Biz her zaman için genel başkanımızı desteklemeye, partimizi desteklemeye devam edeceğiz, süreci sükunet içinde takip edeceğiz" dedi. Demir, partinin ilerleyen süreçte Edirne'de yeni yapılanmaya gitmesinin muhtemel olduğunu ifade etti.

1 yıl önce

Yunanistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı adına Türkiye'de casusluk yaptığı belirlenen Yunanistan vatandaşı Mohammed Amar Ampara tutuklandı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Gaziantep Bölge Başkanlığı ile Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Yunanistan vatandaşı olan ve Türkiye'de casusluk faaliyeti yaptığı belirlenen Mohammed Amar Ampara'yı takibe aldı. Ekipler, Ampara'nın Türkiye'nin sınır güvenliğini ilgilendiren bilgileri derleyerek, Yunanistan istihbarat teşkilatına aktardığını belirledi. Bu bilgiler ışığında harekete geçen ekipler, Ampara'yı düzenlediği operasyon ile gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Mohammed Amar Ampara, tutuklanarak cezaevine konuldu.

1 yıl önce

Yasa dışı dinleme skandalı: Yunanistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanı istifa etti

Yunanistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) Başkanı Panagiotis Kontoleon, bir gazeteci ve bir politikacıya yönelik telefon dinleme skandalı sonucu istifa etti. Yunan basınında yer alan haberlere göre, Kontoleon, "bilgi toplama sürecindeki dikkatsizlik" gerekçesiyle Başbakan Kiryakos Miçotakis'e istifasını sundu. EYP'te Ağustos 2019'tan bu yana başkanlık görevini yürüten Kontoleon'un yerine Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Themistoklis Demiris'in getirileceği belirtildi. Demiris'in, yaz tatilinin ardından Yunanistan Parlamentosu Kurumlar ve Şeffaflık Komitesine gelişmeler hakkında bilgi vermesi bekleniyor. Kontoleon'un, parlamentonun ilgili komitesine, teşkilatının gazeteci Thanasis Koukakis'i gözetlediğini söylediği iddia edilmişti. YUNAN AP MİLLETVEKİLİNDEN SUÇ DUYURUSU Muhalefet partilerinden Değişim Hareketinin (KINAL) lideri ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Nikos Andrulakis, telefonunun yasa dışı dinlenmesine ve özel bilgilerine erişilmesine yönelik girişimde bulunulduğu gerekçesiyle Yunanistan Yüksek Mahkemesine (Areios Pagos) suç duyurusunda bulunmuştu. Andrulakis, 28 Haziran'da Avrupa Parlamentosunun özel hizmetinden faydalanarak, telefonunun casus bir yazılımla izlenip izlenmediğini kontrol ettirmişti. Telefonda yapılan ilk incelemede, "Predator" isimli casus yazılımla ilişkili şüpheli bir link tespit edilmişti. Daha sonra yapılan ayrıntılı incelemede ise Andrulakis'in, 21 Eylül 2021'de telefon sahibini casus yazılım programa yönlendiren linkin bulunduğu bir mesaj aldığı ancak Andrulakis'in mesajda belirtilen linke tıklamadığı görülmüştü. GAZETECİNİN TELEFONUNDA DA TESPİT EDİLMİŞTİ Nisanda da Yunan gazeteci Thanasis Koukakis'in cep telefonunda da casus yazılım tespit edilmişti. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Yunan yetkililerden, gazeteci Koukakis'in cep telefonunda tespit edilen casus yazılım programına ilişkin araştırma yapılmasını istemişti. IPI'nın açıklamasında, Koukakis'in cep telefonunun 2021'de 10 hafta boyunca "Predator" isimli casus yazılımla takip edildiği kaydedilmişti.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14