06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Irak ve Suriye tezkeresi TBMM'den geçti

Irak ve Suriye'ye asker göndermeyi içeren tezkerenin süresi, CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Parti'nin "evet" oylarıyla 2 yıl daha uzatıldı.

2 yıl önce

CHP'nin tezkereye 'hayır' oyu vermesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onurlu bir parti HDP'ye tepki gösterirdi

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bütçe hazırlıkları Haziran'da başlayan ve Aralık sonuna kadar devam eden zahmet gerektiren bir çalışmadır. Bakanlıklarımızın, STK'ların içinde yer aldığı uzun bir maratonun ardından hazırlanan bütçe teklifi ülkemizin yol haritasıdır. BÜTÇEDE EN BÜYÜK PAY EĞİTİME Merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 751 milyon lira, bütçe açığı 278 milyar lira olarak ön görülmektedir. Yıl sonu gerçekleşmelerinin çok daha iyi olacağına inanıyoruz. Bütçede en büyük payı yine eğitim almaktadır. Sağlığa ayrılan paydada ciddi artış yaptık. Sosyal harcamalar için tahsis edilen kaynağı da bütçenin yüzde 6'sı seviyesine yükselttik. Savunma sanayimizi güçlendirecek kaynağı da ihmal etmedik.  Amacımız Koronavirüs salgını olarak başlayıp ekonomik sisteme sirayet eden küresel krizi ülkemiz için fırsata dönüştürmektir. Bu yılın ilk iki çeyreğinde de oldukça önemli bir büyüme performansı sergiledik. İhracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. İnşa ettiğimiz eğitim kurumlarının, hastanelerin, barajların önemi bu süreçte çok daha iyi anlaşılmıştır. Önümüzdeki yılın bütçesini de krizlerin etkisine rağmen kalkınma hedefimizin çıtasını yükseltmek olarak şekillendirdik.  Milli tekonoloji hamlesi, orta-yüksek teknoloji gerektiren alanlarda önemli bir yere taşıdı. Ülkemize, Yeşil İklim Fonu'ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak sağlanmasıyla ilgili mutabakat zaptının imzalandığının müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu mutabakatın imzalanmasıyla kamu ve özel sektörün iklim değişikliği ile ilgili projelerine finans desteği sağlanabilecektir.  KURAKLIK TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ Bir yandan yangınlarla, sellerle boğuştuğumuz bir yılın ardından şimdi de kuraklık tehdidi ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz yıl da kuraklık pek çok yerde rekoltenin düşmesine yol açmıştı. Kendi çiftçimizi en güçlü şekilde destekliyoruz. Tarımsal destek rakamı 396 milyar lirayı bulmuştur. Gübre desteğinde yüzde 100 artış yaparken mazot maliyetinin yüzde 50'sini karşılamayı sürdürdük. Yağı tohumlu bitkilerin üretimi ve hayvancılık gibi alanlara özel önem veriyoruz. TMO'yu hem ürünlerin hak ettikleri fiyattan alımı, uygun fiyatlı hububat satışı konusunda etkin biçimde kullanıyoruz. Çiftçimizi kuraklık karşısındaki sigortalarda devlet desteğini primde yüzde 70'e yükselttik. Son dönemde çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Üreticilerden ricam tek karış boş arazi bırakmadan tarlalarını ve seralarını ekmeleri ve ahırlarını dolu tutmalarıdır. Dünyadaki dalgalanmanın bir süre daha süreceği anlaşılıyor. Açıkladığımız alım fiyatlarını bu anlayışla en yğksek seviyede belirliyoruz.  TARIM SEKTÖRÜ EN AZ SAVUNMA SANAYİ KADAR ÖNEMLİ Bizim için tarım sektörü en az savunma sanayi kadar önemlidir. Çiftçilerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Meclisimizin de bu konuda üzerine düşeni yapacağından şüphe duymuyorum. AK PARTİ'NİN İKTİDARINI DA HALA KABULLENEMEYENLER VAR Bu gazi mekanın çatısı altında hayata geçirilen her bir faaliyet demokrasimizin güçlenmesine vesile oluyor. Yasama zorunluluklarınız yanında milletvekillerinin üzerlerindeki ağır yükün farkındayız. Her bir parlamenter için milleti temsil etme şerefinden daha değerli bir paye olamaz. Her bir milletvekili kendi karnesini kendi eliyle doldurmaktadır. Doğrudan halk tarafından belirlenmeye başlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleyen hep biz olduk. Bu başarı zinciri kendi kendine ortaya çıkmamıştır. AK Parti'nin iktidarını da hala kabullenemeyenler var. Bizim tüm başarılarımızın tek formülü milletimize güvenmektir. Karşımıza çıkan her engeli, arkamızdan yazılan her senaryoyu aşarak yolumuza devam ettik. Sürekli rejim tartışmaları yürütüldü. Aradan 20 yıl geçti, hala aynı tartışmanın ekmeğini yemeye çalışanlar olduğunu görüyoruz.  Her alanda ülkenin çehresini biz değiştirdik. Kendisi siyasi ve şahsi ikbalini çalışmak yerine ülkenin felaketine bağlayanların çırpınışları hiç durmamıştır. Türkiye'ye husumet besleyenler terör örgütleri ile birlikte çalışmaktan çekinmeyecek kadar gözü dönen bir ekiple karşı karşıyayız. Sürekli olarak 'ülke çöktü' edebiyatı yapmaktadır. Kalbinin pusulası kendi ülkesini değil de başka yerleri gösterenler ile bu ülkenin asil evlatları arasındaki mücadele hiç bitmedi, bitmeyecek. Düşmanı fiziki olarak bu topraklardan attık, geride bıraktığı zihniyet kirinden hala kurtulamadık. Bitirilemez sanılan sıkıntıları bitirdiğimiz gibi bu kirli, karanlık zihniyetin köklerini Allah'ın izniyle kurutacağız. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım gerçekleştiriyoruz. CHP'YE TEPKİ: ONURLU BİR LİDERİN ÇIKIP HDP'LİLERE AĞIZLARININ PAYINI VERMESİ BEKLENİR Dün Meclis'te bir tezkere oylandı. Esasen bu tezkere ülkemize yönelik terör tehditlerine karşı uzun yıllardır devam eden rutin bir uygulamadır. Son 71 yılda 76 ayrı tezkere görüşülüp kabul edilmiştir. Tehdit PKK/YPG yanında DEAŞ gibi terör tehditlerinden de kaynaklanmaktadır. HDP yöneticileri, CHP'ye çağrı yaptı. Siyasi ittifakın devamı CHP'nin tezkereye destek olmaması şartına bağlanıyordu, CHP açıkça tehdit ediliyordu. Onurlu bir liderin çıkıp 'Siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz' deyip HDP'lilere ağızlarının payını vermesi beklenir. Ama karşımızda böyle bir CHP mevcut değildir. CHP oylamaya saatler kala tezkereye hayır diyeceklerini ilan etti.  Biz kimin kılıcını çaldığınızı biliyoruz da siz kendinizi bu kadar belli etmeyin. Burada asıl önemli olan, ülkemizin en büyük 2. partisi durumundaki CHP'nin terör örgütünün oyuncağı HDP'ye teslim olması, biat etmesi, boyun eğmesidir. Yazık. Ne kadar hazin bir tablo. Biz bu güne kadar nasıl CHP'ye ve iplerini ellerine verdiği efendilerine rağmen ülkemizin güvenliğini sağlayacak adımları atmışsak bundan sonra da atmayı sürdüreceğiz. CHP Genel Başkanı'nın askerliği çocuk oyuncağı sanan cehaletini de milletin takdirine bırakıyorum. TSK'nın sınır ötesi harekatlarının sokaktan toplanan rastgele kişilerle yapıldığını sanacak kadar cahil bir tiple karşı karşıyayız. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı olduğumuz doğrudur. Asıl sorulması gereken, Kılıçdaroğlu'nun nasıl olup da HDP'nin emir eri konumuna geldiğidir. Kendilerine Mustafa Kemal'in askerleri diyenlerin, 'Mustafa Kemal'in itleri' diyerek hakaret edenlerin dümen suyuna girdiğini görmek bizim bile ağırımıza gidiyor. CHP - HDP ortaklığı bu tezkere oylaması ile resmiyet kazanmıştır. İYİ Parti'nin bu tezkereyi desteklemesini memnuniyetle karşıladık. BÜYÜKELÇİLERİN ÖZÜR AÇIKLAMASI KARŞISINDA HAYAL KIRIKLIĞINA KAPILANLARIN BU TOPRAKLA GÖNÜL BAĞI YOKTUR  Büyükelçilere karşı sergilediğimiz onurlu duruş da Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etmiş.  Büyükelçilerin ağır gördüğümüz açıklamasının ardından kimin nerede durduğunu hep birlikte takip ettik. Ülkemize, yargımıza bühtan edilen ilk açıklamayı sevinçle karşılayıp özür açıklaması karşısında hayal kırıklığına kapılanların bu topraklarla gönül bağı, kök bağı yoktur. Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik sözlü saldırılarını son dönemde epey arttırdığını görüyoruz.  Bu ülkenin her memuru, bireyi devletinin koruması ve güvencesi altındadır. Kılıçdaroğlu'nun hezeyanları kendisini rezil etmenin ötesinde bir anlama sahip değildir. Bu zavallının tababet ilminin görev alanına girdiğini daha önce söylemiştim. Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. Adama bak ya, Osmanlı'ya hakaret ediyor. Sen kimsin ya? Sen Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin ya... 600 yıl dünyaya nam salmış Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin. Bu ne saygısızlıktır. Buna bizim kitabımızda cibilliyet itibari ile bozuk derler. Böyle bir ecdada hakaret edeceksin. Bunu yedirmeyiz, buna fırsat vermeyiz. Sen kimlerle nerede, nasıl geçineeksen geçin. Bu kadar merak ettiğin Suriye... O topraklarda bile ecdadın ayak izleri var. Misak-ı Milli denilen anlaşmanın yerinde yine Osmanlı'nın mirası var. İnşallah 2023 Bay Kemal'in yeni bir ders aldığı yıl olacaktır. Fakat çok çalışacağız. Bu hafta Eskişehir'de hayet güzel açılışlarımız oldu. Bu açılışlarla birlikte toplu açılışlarda 52 adet fabrika açılışı, 106 adet ayrıca fabrika açılışları yaptık. Diyor ya, ne yapıyor? Daha yeni, Eskişehir'de olanları söylüyorum. Biz buyuz. Dün Azerbaycan'daydık. Yeni havalimanının açılışını yaptık. İnşallah Fuzuli'den İstanbul'a bir hareket olacak. Bu yolların yapımına yönelik çalışmalar devam ediyor. Demiryolu çalışmaları, otobanlar... Türk müteahhit firmaları yoğun bir çalışmanın içindeler. İnşallah Azerbaycan çok kısa süre içinde parmakla gösterilecek ülkeler arasında yerini alacaktır. Ermenilerin döşediği mayınlar temizleniyor. O alanlar tarım alanı haline getiriliyor. 

2 yıl önce

Mustafa Destici: 'Sınır namustur' pankartı asan CHP HDP’nin korkusuyla ‘tezkereye evet’ diyemedi

Destici, 'Sormak istiyorum ana muhalefet partisi CHP'ye; bütün binalarına asmışlardı 'hudut namustur' diye. Dün tezkerede ne kadar samimi olduklarını gördük. 'Hudut namustur' diyenler hemen yanlarındaki PKK grubu HDP'nin korkusuyla 'evet' diyemediler; 'hayır' dediler. Çünkü ittifak ortaklıkları devam ediyor' şeklinde konuştu.

2 yıl önce

Bahçeli'den tezkereye hayır oyu veren CHP'ye sert tepki: Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadalar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet'in 98'inci yıldönümü dolayısıyla sosyal medya hesabında mesaj yayınladı. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başlıkları; Büyük düşünürümüze vefatının 97'inci yıl dönümünde Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, bizlere emanet ettiği fikir meşalesini gururla taşıyacağımızı bilvesile ifade ediyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun diyorum. Cumhuriyet, 98 yıl önce kutlu ve yüksek bir mücadelenin hak edilmiş mükâfatı olarak ilan edilmiş, böylelikle 19 Mayıs 1919'da Samsun'da atılan ilk adım 29 Ekim 1923'de milletimizin emsalsiz ahlakıyla taçlanmıştır. Türk milleti parlak geleceğini kendi iradesiyle inşa etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, sömürgeci güçlere karşı muazzam bir dirilişin, muhteşem bir dirayetin eseri olarak tarihteki yerini almıştır. Tam bağımsızlık onuru kurtuluşumuzun inanç kaynağı, kuruluşumuzun itibar sancağı olarak tıpkı bir bayrak gibi milli gönüllerde dalgalanmıştır. Milli Mücadele haklı ve haysiyetli bir duruşun adıdır. Cumhuriyet ise bu şanlı mücadelenin ruhundan doğan, geçmişi gelecek özlemleriyle birleştiren fazilet timsali, milli egemenliğin tesis ve tecessüm zirvesidir. Teslimiyetçilerin bu zirveyi idrak etmesi beyhude bir çabadır. Dün müstevlilerin oyunlarını kahramanlıklarla bozan aziz millet kudreti, bugün onların uzantılarını, işbirlikçilerini, husumet cephesinden toplanan hıyanet temsilcilerini tekraren bozguna uğratma amacına kilitlenmiş, bundan da zerre taviz vermeme iradesiyle kenetlenmiştir. Vatanımızın işgalini reddederek Cumhuriyet'e giden yolları açan büyük Türk milleti, şimdilerde aynı inanç ve azimle terörün kökünü kazıma hedefine odaklanmıştır. Mandacıların ve esarete hayranlık duyanların izinden yürüyenler terörle mücadeleye karşı gelen kimliksizlerdir. Türkiye'nin haklı davasını karalamayı siyaset zannedenler Anadolu'ya kapanıp, zillet ve hıyanete sessiz kalınmasını, bölücülere tepkisiz durulmasını dayatan, bunu da demokrasi maskesiyle servis eden millet ve vatan muhalifleridir. Bunlar aynı zamanda Türkiye karşıtlarıdır. Terörle mücadeleye itiraz edip milli bekayı tartışmaya açmak isteyen çarpık siyasetçiler Cumhuriyet'in anti tezi, istiklal sevdasının ardışık tehdidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını yağmalayanlar maalesef Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadadır. Geçmişte düşmana ganimet olmayan Türk milleti, terör ve bölücülükle önünü kesmeyi planlayan siyasi zillet lobisine de müstahak oldukları demokratik dersi mutlaka verecek, menfur emeller bir kez daha kursaklarda kalmaya mahkum olacaktır. Değerli vatandaşlarımızın, Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Milli Mücadele kahramanlarına, muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, Cumhuriyet'in ilelebet var olacağını kararlılıkla vurguluyorum.

2 yıl önce

HDP'den CHP'ye tezkere teşekkürü: Çok kıymetli buluyoruz

Türk askerinin gerektiği takdirde Irak ve Suriye'ye gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Partinin "evet" oylarıyla kabul edildi. HDP, 'hayır' oyu vermeleri yönünde çağrıda bulunduğu CHP'ye bu kararından dolayı teşekkür etti. EBRU GÜNAY: BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ Günay, yaptığı basın toplantısında "CHP grubunun kendi öncelikleri ve hassasiyetleri çerçevesinde bu tezkereye hayır oyu kullanmalarını önemli, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından çok kıymetli buluyoruz." dedi.

2 yıl önce

AK Partili Çelik'ten CHP'ye tezkere tepkisi: Bu ibretlik bir durumdur, savrulma yaşadılar

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: Cumhuriyeti kuran ruh bugün aynı irade ve kararlılıkla yaşıyor. Gazi Mustafa Atatürk'ün 'Efendiler yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz' iradesi, hepimiz için yol göstericidir. Bu uğurda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz. Polatlı'da top sesleri duyulurken milletvekilleri Meclis'i terk etmediyse, 15 Temmuz'da da aynısı yaşanmıştır. Yüce Meclisimiz 2 kere gazi olmuştur. Şebnem Şirin hunharca katledildi. Kadın cinayetleri bizi kahretmeye devam ediyor. Bu canilerin içinde bulundukları kültürel ortam, onları teşvik eden çeşitli kodlar, birçok alanca güçlü bir mücadele verilmesi gerektiğini gösteriyor. Kadına dönük şiddetin, insanlığa dönük şiddet olduğunun anlatılması çok boyutlu bir çalışmayı gerektiriyor. Son olarak Irak ve Suriye'deki askeri varlığımız için bir tezkere yüce Meclis'e getirildi. Burada 'hayır' oyu veren partilerin dayanaksızlığı ile karşı karşıya kaldık. DEAŞ ve PKK ile mücadele edildi. Geçmişte YPG PKK Türkiye'ye niye saldırsınlar diyenler bugün tezkereye hayır oyu vermişlerdir. Silahlı kuvvetlerin orada olmaya devam etmesi elzemdir. Türkiye'nin sınır güvenliği açısından ne kadar hayati olduğu bu süre içinde bir kere daha görülmüştür. Tezkere milli güvenliğimize gösterdiğimiz hassasiyettir. Bu tezkere ile yapılan operasyonlar söz konusu olmasaydı Suriye ve Irak'ta terör devletçikleri dediğimiz fiili oluşumlar olacaktı. TSK oraya girip darmadağın etmiştir. Sınırlarımızın yakınlarında terör oluşumuna müsaade etmeyeceğimiz en kararlı bir şekilde gösterilmiştir. PKK, DEAŞ gibi örgütlerle yoğun bir mücadele verilmiştir. DEAŞ'la karadan mücadele eden, en çok zayiatı vermiş ülkeyiz. Silahlı kuvvetlerin orada var olmaya devam etmesi elzemdir. Türkiye'nin sınır güvenliği açısından sınırda oluşturulan derinliğin ne kadar hayati olduğu bir kez daha görülmüştür. Burada ortaya koyulan iradeye, Türkiye'nin milli güvenliği konusunda hassasiyeti olan herkesin destek vermesi gerekirdi. Türkiye'nin terörle mücadelesini savaş olarak niteleyip, Türkiye ile terör örgütlerini eşit tutan zihniyet ile CHP aynı hizaya gelmiştir. Geçmiş zamanlarda CHP ile birçok konuda anlaşmazlığımız olsa bile, milli güvenlik konusunda yüksek hassassiyet gösterirdi. Yüksek sesle hayır oyu vereceklerini söylediler, ve verdiler de. Milletimiz bunu değerlendirecektir. Bu ibretlik bir durumdur, savrulma yaşadılar. Türk yargısına müdahale olarak biz açıklamamızı yaptık. Türkiye egemen bir devlettir. Hiçbir şekilde böyle uslubu kabul etmeyeceğimizi ortaya koymuştuk. Gösterdiğimiz irade açık ve nettir. Pek çok büyükelçi ile çalıştık, birçoğı ile emekli olduklarında bile temasımız sürüyor. Ülkeler arasında birbirini eleştiren dönemler yoğunlaşabiliyor. Bu dönemlerde bile, bir büyükelçi diplamatik başarısını ortaya koyararak, hep görevini doğru yapmış oluyor, hem ülkesinin temsilini doğru yapmış oluyor. Ama bu son olayda yapılan iş, diplomatların saygınlığına uygun bir iş değildir. 10 büyükelçi olayında, yapılan iş ne diplomatların saygınlığına ne de diplomatik misyona uygun bir iştir. Büyükelçilerin müdahalesine bile ses çıkarmayanların, iç siyasette hükümetimize dönük eleştirilerine karşı bu durumu not ettiğimizi söylemek istiyorum." Maalesef bazı devletler ve o devletlerin yayın organları, yoğun bir biçimde "Türkiye'nin Afrika'da ne işi var?" diye sordular. Bu sorunun sorulması bunların Afrika'yı kendilerine ait bir mülk gibi gördüklerini ifade ediyor. Türkiye Afrika'daki varlığını ve faaliyetlerini herhangi bir ülkeye karşı olmak, herhangi bir ülkeyle çatışmak için değil, Afrikalı kardeşlerimizin yanında olmak için gerçekleştiriyor. Şimdiye kadar yürüttüğümüz bütün faaliyetler orayı sömürmek için gidenlere karşı eşit ortaklık temelinde ortaya çıkmıştır. Afrika'da sömürgeci olarak bulunanların, bir sömürge tarihine imza atmış olanların bugün oraya eşit ortaklık çerçevesinde giden Türkiye'yi sorgulamaları da ibretlik bir durumdur. Bizim açımızdan AB gündemini yakından takip her zaman değişmez maddelerimizden bir tanesidir. İlerleme raporlarını ve diğer açıklamaları bu bağlamda yakından takip ediyoruz. Tabii en çok konuşulan konulardan bir tanesi yargı ve temel haklar konusudur. Türkiye bir aday ülkedir AB'nin de eleştirileri var. AB bir yandan eleştiri getiriyor, bir yandan da 23. ve 24. fasılları açmıyor. Fasıl açmak için ön şart olmaz. Bir meseleyi müzakere ederseniz, konuşursunuz ilerleyebiliyorsanız faslı kapatırsınız. Siz fasıl bile açmıyorsunuz. Yaptığınız şey bir değerlendirme, analiz olmuyor. Bu konuları Türkiye'ye karşı negatif koz olarak kullanmış oluyorsunuz. Masaya bile oturmaya yanaşmıyorsunuz, söylediğiniz şeyin ciddiye alınmasını bekliyorsunuz. Bu konuda ciddilerse yapacakları şey 23. ve 24. fasılları hemen açıp masaya oturmaktır. Soru-cevap bölümü (Kadın cinayetleriyle ilgili) Bazı meseleler var bu meselelerde ortak duyarlılık oluşturmak çok önemli. Bu insanlıkla ilgili bir sorundur. Bu acı haber duyulur duyulmaz birilerinin bunu politik tartışmaya çevirmesi doğru değil. Bunun kesinlikle politik tartışma alanı olmaması lazım. Biz her görüşten her kesimden bileşenlerle bundan sonrasında da çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Bir takım yeni çalışmalar yapacağımızı ifade ederim. (CHP'nin tezkereye hayır oyu vermesiyle ilgili) Tezkereye hayır diyerek oy bekliyorlarsa Türkiye Cumhuriyetinin bütün vatandaşları hassastır. CHP tabanının da olumlu yaklaşacağını düşünmüyorum. CHP tabanındaki kardeşlerimizde bu konularda hassastır. Bu CHP'nin yaptığı bir yanlış, savrulmadır. (Türkiye'de yabancı askerlerin bulunmasıyla ilgili) Daha önce evet dedikleri tezkerelere bakın, o tezkerelerde de bu madde var. CHP'nin daha önce evet dediği tezkerelerde de o madde vardı. Ya CHP okumadı böyle bir tavır sergiliyorlar. CHP içinde bu maddenin ne anlama geldiğini bilen kimseler de var. Bunu iki cümlede ifade edebilirler. Başka ilişkiler içinde hayır demeye karar vermişler, tutuyorlar bu maddeye sığınıyorlar. Bu olmaması gereken bir durum.

2 yıl önce

Millet İttifakı'nda 'tezkere' krizi! İYİ Partili Dervişoğlu: CHP'nin durumu tartışılır

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, katıldığı canlı yayında CHP'nin Suriye ve Irak tezkeresine "hayır" demesine ilişkin konuştu. CHP'nin 2019'da evet dediği tezkereye şimdi hayır demesini eleştiren Dervişoğlu, "CHP'nin durumu tartışılır." ifadesini kullandı. Mehmetçik'in gerektiğinde Irak ve Suriye'ye gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Partinin "evet" oylarıyla kabul edildi. CHP'nin tezkereye "hayır" demesi gizli ittifak ortağı HDP tarafından olumlu karşılansa da diğer ortağı İYİ Parti'nin tepkisini çekti. CNN Türk ekranlarında CHP'ye tepkisini dile getiren İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, "4 Ekim 2019 tarihli tezkere ile hükümetin TBMM'nin gündemine getirdiği ve oylattığı diğer tezkere arasında herhangi bir fark olmadığını göreceksiniz. En önemli ve en belirgin fark bu tezkerenin iki yıllık olmasıdır." dedi. "CHP'NİN DURUMU TARTIŞILIR" Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşi siyasallaştırmadan anlatmaya çalışayım; bu iki tezkere arasında üzerinde tartışılacak bir şey yok ise ilk tezkereye evet deyip bugün hayır diyenin durumu tartışılır. CHP'nin durumu tartışılır"

2 yıl önce

Terör Örgütü PKK elebaşlarından Mustafa Karasu'dan CHP'ye 'tezkere' övgüsü: Hayırlı bir iş yaptılar

Güvenlik güçlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere Irak ve Suriye'ye gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Partinin "evet" oylarıyla kabul edildi. CHP'nin PKK'nın siyasi kolu HDP ile birlikte hayır demesi tepki çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu skandalı bir adım daha ileri taşıyarak Suriye tezkeresine 'Evet' demenin Cumhuriyet'e ihanet anlamına geleceğini söyledi. PKK'DAN ÖVGÜYÜ KAPTI CHP'nin 'Hayır' oyuna ilişkin konuşan PKK elebaşı Mustafa Karasu CHP'ye övgüler dizdi. "HAYIRLI BİR İŞ YAPMIŞTIR" Karasu şunları söyledi: "Baktı ki eğer savaş tezkeresine oy verirse iktidar olma iddiasını sürdüremez. Biz iyimser yaklaşarak böyle düşünüyor. Böyle düşünüyorsa doğrudur. Hayırlı bir iş yapmıştır." EBRU GÜNAY: BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ HDP Sözcüsü Ebru Günay, yaptığı basın toplantısında ise, "CHP grubunun kendi öncelikleri ve hassasiyetleri çerçevesinde bu tezkereye hayır oyu kullanmalarını önemli, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından çok kıymetli buluyoruz." dedi.

1 2 3 4