05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’nun vergi sözlerine tepki: Ne yaptığının farkında değil istikametini şaşırmış

Partisinin Grup Toplantısı'nda CHP'yi sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin azıcık ar duygusu varsa taciz, tecavüz, hırsızlık iddialarından temizlenmeden milletin karşısına çıkmaması lazım." ifadelerini kullandı. "Gün geçmiyor ki bir taciz olayı, tecavüz olayı, hırsızlık olayı duymayalım." diyen Erdoğan, "Şu anda adliye adliye dolaşıyorlar. Bunun neresi temiz? Çık, açık net kendini bir check et. Ciddi manada bir check-up'tan geçmesi gerekiyor. Hem ruhsal hem fiziki olarak." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversite öğrencilerine müjde vermek istiyorum" diyerek 2021 yılında lisans öğrencilerine 650 TL, Yüksek Lisans öğrencilerine 1300 TL ve Doktora öğrencilerine ise 1950 TL burs ve kredi ödeneceğini duyurdu. Erdoğan son olarak, AİHM'nin Demirtaş kararını sert sözlerle eleştirdi ve 'Karar tamamen siyasidir. Bu karar çifte standarttır, ikiyüzlülüktür." dedi

3 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'dan HDP açıklaması: Anayasal koşullar oluşursa kapatma kararı verilir

HaberTürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un konuğu olan Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, HDP'nin kapatılması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Uçum son kararı Anayasa Mahkemesi'nin vereceğini söyledi. Uçum, gazeteci Veyis Ateş'in "HDP sizce kapatılmalı mı?" sorusuna "Anayasal koşullar oluşursa kapatma kararı verilir. Anayasa Mahkemesi kararı verecek. Tutum dikte edemem. Emin olun o karar herkesin kabul etmesi gereken bir karar olacaktır" diye yanıt verdi.  Uçum'un açıklamaları şöyle:  "Burada mesele bir siyasi aktörün ne dediği değil; siyasi aktörlerin tutumu sonuçlar üzerinden konuşma tutumudur. Burada mesele toplumsal birikim açısından siyasi birikim açısından gelinen nokta meselesidir. O dönemde eğer değişiklik geçseydi başka önlemler olacaktı. Belki biz parti kapatmayı değil o önlemleri konuşacaktık. O değişiklik yapılmadı parti kapatma bir önlem olarak ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu konuşuluyor. Bugün kapatma meselesinin tartışılması bir demokratik siyasi partinin anti demokratik olur tartışması değildir. Bir partinin demokratik siyaset içerisinde kalması gerektiği halde o zorunluluk altında olduğu halde bir türlü terör vesayeti ile alakalı tutumunu net ortaya koyamaması tartışmasıdır. Böyle olduğu zamanda bu kapatma meselesi demokrasi alanının konusu olmaktan çıkar. Bu tamamen bir hukuk meselesine dönüşür. Türkiye terör vesayeti altında siyaset yapılmasına hele meclis çatısı altında yapılmasına artık daha fazla katlanamaz Bunun çözümü illa bir kapatma davası mıdır değil midir o ayrı bir konu. Terör vesayetinin sona erdirilmesi noktasında yüksek seviyeli bir mutabakat var. Bu mutabakatın hayata geçmesi noktasında çok farklı değerlendirmeler yapılabilir HDP radikal bir tutum değişikliğine giderse hakikaten terörle kendi arasına bir mesafe koyarsa kimse ona niye mesafe koydun diyebilir mi?" Gazeteci Veyis Ateş'in "HDP sizce kapatılmalı mı kapatılmamalı mı" sorusuna ise Uçum şöyle yanıt verdi:  "Anayasal koşullar oluşursa kapatma kararı verilir. Anayasa Mahkemesi kararı verecek. Tutum dikte edemem. Emin olun o karar herkesin kabul etmesi gereken bir karar olacaktır."

3 yıl önce

Moody's: Türkiye'de devam eden politika değişikliği net bir pozitif kredi unsuru

Moody’s’in açıklamasında, “Para biriminin güçlenmesine, sermaye girişlerinin yenilenmesine, döviz rezervlerindeki azalışın durdurulmasına yol açan ve kasım ayından bu yana devam eden politika değişikliği, net bir pozitif kredi unsurudur." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, “Daha tutarlı politika çerçevesinin korunduğunu görmemiz gerekiyor. Ayrıca, devam eden yüksek dolarizasyon seviyesinden görülebileceği gibi, yurt içi güvenin henüz geri kazanılmamış olduğunu dikkate alıyoruz” ifadesi yer aldı.

2 yıl önce

Çavuşoğlu: İsrail'in yanlış politikalardan vazgeçmesi lazım!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Togo Dışişleri Bakanı Robert Dusseyi ile görüşmesi sonrasında açıklamalarda bulundu. İsrail'in yanlış politikalardan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, "İsrail'in bizimle sağlıklı bir ilişki sürdürebilmesi için yanlış politikalardan vazgeçmesi lazım. Filistin saldırılarını durdurması gerekiyor. Kudüs'ün statüsünü aşındıracak adımlardan vazgeçmesi gerekiyor. Filistinlerin haklarına saygı duyarsa sadece bizimle değil herkes ilişkileri normalleşir. İki devletli çözümü aşındıracak adımlardan vazgeçmesi gerekiyor. Barış sürecine tekrar dönmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı. İsrail'de devam eden hükümet kurma çalışmalarına değinen Çavuşoğlu, "Hükümet kurma işi İsrail'in iç işidir. Önemli olan hükümeti kimlerin kuracağı değil İsrail'in uygulayacağı politikalardır." Ayrıca Çavuşoğlu, Türkiye'nin girişimleri sonucu Batı Afrika ülkesi Togo'da FETÖ'ye ait bir okulun kapatıldığını duyurdu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı, hizmet ve politikalarından duyulan memnuniyeti anketle ölçtü

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; “İçişleri Bakanlığınca yapılan ankette, vatandaşların yüzde 82’si Bakanlık hizmetlerinden memnun oldu. Uygulanan politikalar arasında en yüksek memnuniyet ise yüzde 85,89 ile terör örgütleriyle mücadeleden duyuldu. İçişleri Bakanlığı, bağlı birimlerinde verilen hizmetlerin vatandaş memnuniyetini ölçmek için her ay düzenli olarak IVR (Interactive Voice Response) (Etkileşimli Sesli Yanıt) Robot teknolojisi yardımıyla anket düzenliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bağlı kuruluşları ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ve valiliklerce verilen hizmetlerin vatandaş memnuniyetini ölçmek amacıyla yapılan bu anketler, “hizmet” ve “politika” başlıklarında uygulanıyor. ‘Hizmetler anketi’ başlığında; alınan hizmetten genel memnuniyet, personel ilgisi, personel bilgi düzeyi, işlemin tamamlanma süresi ve birimin fiziki ortamı sorgulanıyor. Hizmet anketi başlığında, geçen mayıs ayında 205 bin 330 kişiye düzenlenen ankette, genel memnuniyet oranı yüzde 82 olarak ölçüldü. Terörle mücadele takdir topladı  ‘Politikalar anketi’ başlığında ise; terör örgütleriyle mücadele, trafik güvenliği uygulamaları, uyuşturucu ile mücadele, hırsızlık dolandırıcılık gibi asayiş olaylarıyla mücadele, kaçak göçle mücadele, afetlere hazırlık, kimlik kartı sürücü belgesi ve pasaport belgesi dâhil nüfus işlemlerindeki memnuniyet derecesine ilişkin belirlemeler yapılıyor. Mayıs ayında bu başlık altında 100 bin 291 kişiye düzenlenen ankette; politikalardan genel memnuniyet yüzde 75,08 olarak ölçüldü. Bakanlığın uyguladığı politikalar içinde en yüksek memnuniyet, yüzde 85,89 ile terör örgütleriyle mücadeleden duyuldu. Bunu yüzde 84,08 ile kimlik kartı, sürücü ve pasaport belgesi dahil nüfus işlemleri, yüzde 77,79 ile uyuşturucuyla mücadele politikaları izledi. Kişisel veriler korunuyor  Vatandaş Memnuniyet Anket Uygulaması, 2020 yılı Mayıs ayı itibarıyla IVR (Interactive Voice Response) (Etkileşimli Sesli Yanıt) Robot teknolojisi kullanılarak gerçekleştiriliyor. Bu teknoloji ile sesler yazıya, yazılar sese dönüştürülmesi temelli yapay zekâ sayesinde günlük 8 bin arama kapasitesiyle daha doğru sonuçlara varılabiliyor.  2020 yılı itibarıyla İçişleri Bakanlığı anketleri çeşitli dillerde yapılarak ana dilleri farklı olan kişilerin görüşleri de anket sonucuna dâhil ediliyor. Ayrıca, anket kapsamındaki verilen cevaplar anonimleştirildiğinden kişisel veriler de ihlal edilmiyor.”

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Afgan mülteci politikasına tepki gösterdi

Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2 Ağustos'ta yaptığı Afgan göçmenlerle ilgili açıklamaya tepki gösterdi. "Ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez" Açıklamada, şöyle denildi: "ABD devleti, ABD merkezli STK'lar ve basın kuruluşları için çalışan Afganlar ve ailelerine yönelik göçmen kabul programı ile Afganların ABD'ye göç başvurularının bağlı oldukları kuruluşlar aracılığıyla üçüncü ülkelerden alınacağı belirtilerek, başvurular için ülkemize de işaret edilmektedir." ABD'nin açıklamasının Türkiye'de büyük bir göç krizine sebep olacağının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Öncelikle ABD'nin açıklaması bölgemizde büyük bir göç krizine neden olacak ve göç yollarında Afganların acılarını artıracaktır. Soruna bölge ülkeleri arasında çözüm bulmak yerine ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez." "ABD, bu kişileri almak istiyorsa uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür" Açıklamada, Türkiye'nin yeni bir göç krizini üstlenecek kapasitesinin bulunmadığının altı çizildi: "Son 7 yıldır dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkemizin yeni bir göç krizini üçüncü bir ülke adına üstlenecek kapasitesi bulunmamaktadır. Türkiye olarak, ABD'nin sorumsuz ve ülkemize danışmadan aldığı kararı kabul etmiyoruz. ABD, eğer bu kişileri ülkesine almak istiyor ise doğrudan uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür. Ülkemiz, hiçbir durumda üçüncü ülkelerin uluslararası sorumluluklarını devralmayacak, kanunlarımızın üçüncü ülkeler tarafından kendi amaçları için kötüye kullanılmasına izin vermeyecektir. Bölgemizde üçüncü ülkelerin kararları neticesinde yaşanan göç krizlerinin yükünün Türk milleti tarafından üstlenilmesini kimse beklememelidir."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin göç politikası eleştirilerine tepki: Allah ıslah etsin

Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle; “1- Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın; yeni belirlediği siyasi ikbal uğruna,   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Sayın Cumhurbaşkanımıza, göç meselesi ile ilgili olarak sahada çalışan idari, sivil ve kolluk olmak üzere tüm personelimize iftira atan bu yaklaşımını kınıyor ve acilen hidayet diliyorum.   2- İç savaşların ve yoksullukların oluşturduğu Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göçü yönetmede tüm dünyanın kabul ettiği bir başarıya sahip olan Türkiye, Düzensiz Göçle (kaçak) mücadele konusunda da pek çok bölgede olduğu gibi Afganistan'da da çekilme kararı sonrası olası senaryolar için, uzun zamandan beri ciddi bir hazırlık içindedir.   3- Fiziki hazırlık kapsamında; İran sınır hattımızın göç, kaçakçılık ve terörist girişleri açısından en kritik olduğu 152 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örülmüş, 85 kilometrelik duvar çalışması son hızla devam etmektedir. Ayrıca 109 kilometrelik kısmı ise aydınlatma sistemi ile donatılmıştır.   4- Bunlara ek olarak, 79 kilometre boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edilerek düzensiz göç hareketliliklerinin sürekli olarak izlenebilmesi sağlanmıştır.     5- Termal kameralarla gece geçişlerinin önlenmesi sağlanırken aynı zamanda İHA’lar vasıtasıyla düzenli olarak sınırlarımız kontrol altında tutulmaktadır.     6- Doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit bir rolü olan elektro optik kuleler ve haberleşme kulelerinin %90’ı tamamlanmıştır.     7- Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı hudut birliklerinin yanı sıra yukarıda saydığımız teknolojik hamlelerle birlikte sınır bölgelerimizde ve geçen yıl kaçak göç rotası olarak belirlenen lokasyonlarda görevlendirilen ilave, 750 Özel Harekat Polisimiz ve 500 Jandarmamız, 7/24 devriye esasıyla, düzensiz göçle mücadelemize katkı sağlamaktadır.     8- Yine sınırlarımızda görevlendirilmek üzere 500 ek Güvenlik Korucusu kaydırılmıştır.     9- Sınırda yapılan devriye yollarımıza ek olarak termal kamera ile donatılan yüksek teknolojiye sahip 82 zırhlı devriye aracımız ile sınırdaki geçişlere anında müdahale edilmektedir.     10- Kısaca bahsedilen bu önlemler neticesinde 2020 yılında güney ve doğu sınırlarımızda 505.375 kişinin ülkemize yasa dışı yollarla girişi, sınırlarımızda engellenmiştir. 2021 yılında ise bugüne kadar 253.299 kişinin de aynı kapsamda geçişi engellenmiştir.   11- Son 7 yıldır dünyaya örnek bir göç yönetimi sergileyen ülkemizin söz konusu başarısı sadece uluslararası koruma, geçici koruma ya da düzenli göç alanından değil düzensiz (kaçak) göçle mücadele alanından da kaynaklanmaktadır.     12- Türkiye uzun yıllardır göçte hem hedef hem de geçiş (transit) ülkedir ve ciddi bir düzensiz (kaçak) göç baskısı ile karşı karşıyadır. Bu bağlamda, denizde ve karada, verilerini sık sık kamuoyu ile paylaştığımız düzensiz (kaçak) göçmen yakalamaları ve buna bağlı geri gönderme operasyonları gerçekleştirmektedir.   13- 2018 yılında 268 bin,  2019 yılında 454 bin, 2020 yılında 122.302 ve 2021 yılında ise 72.879 düzensiz (kaçak) göçmen sınırlarımız içerisinde yakalanmıştır.     14- Sınır dışı edilmek üzere idari gözetim kararı alınan yabancıların tutulduğu Geri Gönderme Merkezlerinin kapasitesi Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce devralındığında 1.700’lerde iken günümüzde 20 bin seviyesine çıkartılmıştır.     15- Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesinde yaklaşık %45, yakalama/sınır dışı etme oranıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, bu konuda dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıya ulaşmıştır.     16- İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele acil yardım hattı özelliğine sahip olan YİMER 157 aracılığıyla Ege’de, 10 bini aşkın kişinin can kaybı önlenmiş ve bu başarısı neticesinde dünya birinciliğine layık görülmüştür.   17- Halen tüm göç hareketleri, kaynağından itibaren dikkatle takip edilmektedir. Muhatap ülkelerle görüşmeler–anlaşmalar yapılmaktadır. Son gelişmelerden kaynaklı Afganistan da dahil olmak üzere geçen yıllara nazaran kaynak ülkelerden henüz daha yüksek bir göç oluşmamıştır.   18- İdlib’te aldığımız ve bugün bizi eleştiren mahfillerin briket evler dahil o gün de karşı çıktığı tedbirler, yeni dalgalara karşı önceden tedbir alma ve süreci insani şekilde, güvenli alanlar oluşturarak bir strateji dahilinde yönetme anlayışımızın tezahürüdür.     19- Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Barış Pınarı Operasyonları sayesinde sınırımızın hemen altında hayatın normalleşmesine dair atılan adımların da göç yönetiminde ve düzensiz (kaçak) göçün önlenmesinde ciddi katkıları olmuştur.     20- Son olarak, ABD tarafından yapılan açıklama ülkemiz ile istişare edilerek alınan bir karar olmayıp Dışişleri Bakanlığımız tarafından, konuya ilişkin açıklama yapılarak gereken cevap kendilerine verilmiştir.   21- Siyasetin sorumluluğuna yakışmayan, devletin ve kurumların itibarına, çalışanların emek ve motivasyonuna zarar veren mesnetsiz, art niyetli ve her yönüyle hadsizlik olan bu ithamlara alışmayı, ısrarla tekrarlanan bu yalanlara mesai harcamayı, reddediyorum.     Allah ıslah etsin.”

2 yıl önce

BM'den Taliban açıklaması: Eski Afgan güvenlik gücü personeli "intikam" amaçlı öldürdü

BM İnsan Hakları Konseyinin 48'inci oturumu İsviçre'deki BM Cenevre Ofisi'nde ilk gün oturumuyla devam ediyor. Taliban'ın, 15 Ağustos'ta Kabil'de kontrolü ele almasının ardından Yüksek Komiser Bachelet'in Afganistan'daki insani duruma ilişkin uyarıları devam ediyor. Bachelet, 47 üyeli Konseye hitaben yaptığı konuşmada, "Pencşir Vadisi'ndeki çatışmaların sonucu olarak sivil kayıplardan ve insan hakları ihlalleri ile ilgili raporların yanı sıra oradaki korkunç insani durumun neden olduğu artan zorluktan endişe duyuyorum." dedi. Ülkenin insani ve ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bachelet, özellikle kadınlar ile etnik ve dini topluluklar başta olmak üzere ülkedeki insan hakları durumundan derin endişe duyduğunu ve ülkenin "yeni ve tehlikeli" bir aşamaya girdiğini kaydetti. ÜLKEDE GELİŞEN DURUMU İZLEMEK İÇİN MEKANİZMA KURULMASI GEREKİYOR Bachelet, Taliban'ın, bazı eski Afgan güvenlik gücü personelini "intikam" amaçlı öldürdüğüne ve önceki yönetimde çalışan bazı yetkililer ile bunların ailelerinin "keyfi gözaltına" alındığına dair Ofisine "güvenilir iddialar" ulaştığını bildirdi. Keyfi gözaltına alınanların bir kısmının serbest bırakılmakla beraber bazılarının ölü bulunduğuna işaret eden Bachelet ayrıca, Taliban'ın belirli hükümet yetkililerinin ve ABD güvenlik güçleri ve şirketleriyle iş birliği yapan kişilerin evlerinde arama yaptıklarına dair çok sayıda iddia aldıklarını aktardı. Afganistan'daki artan insani krizden derin endişe duyduğunu belirten Bachelet, ülkedeki gelişen durumu izlemek için bir mekanizma kurulması çağrısında bulundu. Bachelet, ayrıca Afganistan’a hakim olan Taliban’ın ilan ettiği "geçici hükümet"te yer alanların tamamına yakınının Peştunlardan oluşmasına tepki gösterdi ve hükümette kadınlara yer verilmemesinden üzüntü duyduğunu sözlerine ekledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10