05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

CHP Genel Başkan Yardımcıları Karaca ve Taşkın, genel merkezde FETÖ’den tutuklu askeri öğrencilerin aileleriyle görüştü

15 Temmuz sonrasında KHK ile ihraç edilenleri yeniden kamuya alma sözü veren CHP bir adım daha attı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca ve Yüksel Taşkın, tutuklu askeri öğrencilerin ailelerini CHP Genel Merkezi'nde ağırladı. Basın kapalı yapılan toplantıyı Karaca sosyal medyadan duyurdu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'cüleri devletten temizlemek için çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) "sivil darbe" olarak niteleyen CHP, kamudan ihraç edilenlerle toplantılar düzenleyip yeniden yargılama sözü veriyor. CHP Genel Başkan Yardımcıları son olarak geçtiğimiz hafta Konya'da KHK'lılarla buluştu. KHK'lılarla yaptıkları toplantıları raporlaştıran CHP'den yeni bir hamle daha geldi. Yeni Şafak'ın haberine göre, CHP, şimdi de tutuklu askeri öğrencilerin aileleriyle buluştu. Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve KHK ile ihraç edilen Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, genel merkezde tutuklu askeri öğrencilerin aileleriyle bir araya geldi. Basına kapalı yapılan toplantıyı Karaca sosyal medya hesabından, "Genel Başkan Yardımcımız Yüksel Taşkın'la birlikte, tutuklu kursiyer ve askeri öğrenci ailelerinin adil yargılanma hakkı, adalet taleplerini dinledik" mesajıyla duyurdu.

2 yıl önce

Gezi Parkı Davası'nda gelişme! Savcı, 'Kavala'nın tutukluluk hali devam etsin' dedi

Geçtiğimiz temmuz ayında birleştirilen Gezi Parkı ile Çarşı Grubu davasının duruşması başladı. Aralarında Osman Kavala ve Henri Barkey'in de bulunduğu 52 kişi 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsle' suçlanıyor. Dört yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve önceki duruşmaya SEGBİS üzerinden bağlanarak "Duruşmalara katılmam ve savunma yapmam anlamsız" diyen Osman Kavala, bu duruşmaya katılmadı. DAVALAR 30 TEMMUZ'DA BİRLEŞTİRİLDİ Yargıtay, bozma ilamında 'Gezi Parkı ile Çarşı davalarının arasında hukuki bağlantı olduğu' gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini kaydetmişti. 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı göndererek, davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar, 30 Temmuz 2021 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019 tarihinde Kavala'nın tutukluluğun hak ihlali olduğuna hükmetmiş, 'derhal serbest bırakılması'nı istemişti. AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kavala'nın 30 Kasım'a kadar serbest bırakılması için süre vermişti. Aksi halde Avrupa Konseyi üyesi Türkiye hakkında taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) uymadığı gerekçesiyle ihlal prosedürü başlatacağına dikkat çekilmişti. OSMAN KAVALA DURUŞMAYA KATILMADI Duruşma daha geniş salonu olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yoklamayla başladı. Kavala'nın SEGBİS ile duruşmaya katılmadığı görüldü.

2 yıl önce

CHP'li Tanrıkulu terör suçundan tutuklu Demirtaş ve Kavala'yı ziyaret etti

HDP ile yakın ilişki içinde olan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Edirne'de tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etti. Tanrıkulu, Demirtaş'ın cezaevinden gönderdiği mesajı sosyal medya hesabında paylaşarak, "Morali gayet yerindeydi. Koğuş arkadaşı Abdullah Zeydan artık yanında değil, duruşması için Elazığ'a gönderilmiş o yüzden tek kalıyor kendi koğuşunda, kendi odasında. Morali gayet iyiydi, eskilerden sohbet ettik ve şu mesajı paylaştı: Herkese özgür, huzurlu, barış dolu bir yıl diliyor Selahattin Demirtaş. Mutlaka adaletin, özgürlüğün ve demokrasinin gerçekleşeceği bir yıl olacak. Bu umutla hepinizi selamladığını iletmemi istedi. Ben de bu borcumu yerine getiriyorum" dedi. SONRAKİ DURAK KAVALA VE KOZAĞAÇLI CHP'li Tanrıkulu, daha sonra Silivri'ye giderek Osman Kavala'yı ve Selçuk Kozağaçlı'yı ziyaret etti. Tanrıkulu, ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Değerli dostlarım yılın ilk gününde ikinci ziyaretimi Silivri Cezaevine yaptım. Biraz önce Selçuk Kozağaçlı ve Osman Kavala ile görüştüm. Her ikisinin de soran bütün dostlarına, arkadaşlarına, yurttaşlarımıza selam ve sevgilerini iletiyorum." DEMİRTAŞ, KAVALA VE KOZAĞAÇLI NEDEN TUTUKLU? HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş terör örgütü PKK ile olan bağlantıları ve Kobani olayları bahanesiyle ülkenin yangın yerine çevrilmek istendiği 6-8 Ekim olaylarının azmettiricileri arasında gösterilerek tutuklu yargılanıyor. Osman Kavala ise Fetullahçı Terör Örgütü'nün ülkeyi işgale kalkıştığı, "15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı Olayları"ndaki derin bağlantısı ve ilişkisi sebebiyle yargılanıyor ve Silivri Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ise terör örgütü DHKP-C'ye yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı.

2 yıl önce

CHP'den Türk ordusuna hakaret edip polise taş atan HDP'li Aysel Tuğluk için özgürlük çağrısı! "Tutuklu olması vicdansızlık"

Cumhuriyet Halk Partisi, Türk ordusunu hedef alan, PKK elebaşına "sayın" diye hitap eden ve teröristlerle bağlantısı çıkan HDP'li Aysel Tuğluk'a kol kanat gerdi. 'SERBEST BIRAKILSIN' ÇAĞRISI YAPTILAR 2014'te Kobani bahanesiyle düzenlenen 6-7 Ekim olaylarına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan HDP'li Aysel Tuğluk için özgürlük isteyen CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, şunları söyledi: Sizin değer yargılarınızla düşünmek ve hissetmek zorunda değiliz... Zamanın ruhuna veya gücüne teslim olmak zorunda da değiliz... Vicdanımızı baskılara teslim etmeyeceğiz... TUĞLUK'UN RESMİNİ PAYLAŞTILAR Erdoğdu gibi Tuğluk'un serbest bırakılması için çağrıda bulunan bir başka isim de CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen oldu. Sosyal medya hesabından "Aysel Tuğluk'a Özgürlük" etiketini kullanarak paylaşım yaptı. CHP'Lİ ÖZKAN: VİCDANSIZLIK CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise HDP'li Tuğluk'un tutuklu olmasının "vicdansızlık ve zulüm" olduğunu savunarak "Aysel Tuğluk ağır hastalığına rağmen hala tutuklu. Bu vicdansızlık ve zulüm derhal bitmelidir" dedi. POLİSE TAŞ ATMIŞTI Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde çıkan olaylarda, HDP'nin eski vekili Aysel Tuğluk, polise taş atarken görüntülenmişti. Taş attığını doğrulayan Tuğluk, "Kendimi savunmak için yerde bulduğum taşla karşılık verdim" sözleriyle kendisini savunmuştu. TERÖRİSTİ HASTANEDEN KAÇIRDI 2014’te örgüte katıldıktan sonra teslim olan “Bahoz Bismil” kod adlı M.D.’nin ifadesi, HDP’li Aysel Tuğluk’un terör bağlantısını deşifre etmişti. M.D, Tuğluk'un "Geçmiş olsun. Seni Nusaybin’e götüreceğiz" diyerek 200 dolar verdiğini ve şoförüyle kendisini kaçırdığını itiraf etmişti. ÖCALAN'A "SAYIN" DEDİ Tuğluk, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a "sayın" diyerek hitap etmişti. Yaptığı bir konuşmada, "Birileri 'Sayın Öcalan'ı sevmeyebilir, beğenmeyebilir. Hatta kendince küçümseyebilir ama sayın Öcalan bir önderdir." ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

İsrail "idari tutukluluk" adı altında 7 yılda Filistinlilere 8700 gözaltı kararı çıkardı

İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerle ilgili çalışmalarıyla bilinen sivil toplum kuruluşu Filistin Esirler Kulübü tarafından hazırlanan raporda, İsrail'in "idari tutukluluk" uygulamasıyla Filistinlilere yönelik gözaltı kararlarına dikkat çekildi. Raporda, idari tutukluluk kapsamında 2015 yılından bu yana Filistinlilere yönelik 8 bin 700 gözaltı kararı çıkardığı ifade edildi. Bahsi geçen gözaltı kararlarının kadın ve çocuklar da dahil, Filistin toplumunun tüm kesimlerini kapsadığına işaret edilen raporda, "Bu suç İsrail mahkemelerinin katkılarıyla işlendi." denildi. Halihazırda İsrail hapishanelerinde 500'e yakın Filistinli idari tutuklu olduğu aktarılan raporda, Filistinli tutukluların yıllardır İsrail'in idari tutukluluk uygulamasına karşı verdiği mücadelesini sürdürdüğüne işaret edildi. İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin "idari tutukluluk" uygulamasına karşı 2011-2021 yıllarında 400'den fazla bireysel açlık grevinin yanı sıra 2014 yılında 62 gün süren bir toplu greve gidildiği hatırlatıldı. Raporda, Filistinli tutukluların İsrail idari tutukluluk uygulamasına tepki olarak 64 günden mahkemeyi boykot boykotunun sürdüğü ifade edildi. İSRAİL HAPİSHANELERİNDEKİ FİLİSTİNLİ TUTUKLULAR Filistin kaynaklarına göre İsrail hapishanelerinde yaklaşık 4 bin 500 Filistinli bulunuyor. İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.

2 yıl önce

Savcı, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamını istedi

Gezi olaylarına ilişkin 17 sanıklı ana dava ile olaylara karışan 35 sanıklı Çarşı grubu davaları 21 Şubat'ta ayrılmıştı. Ana davayla ilgili mütalaasını 4 Mart'ta mahkemeye sunan Cumhuriyet savcısı, Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti. Savcının mütalaasında diğer sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise "bu suça yardım etme' suçundan 15 yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Firari sanıklar Henry Jack Barkey, Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarının ayrılması ve yakalanmalarının beklenmesi gerektiği kaydedilmişti.

2 yıl önce

Hanefi Avcı, HDP'nin tutuklu eski Eş Başkanı Demirtaş'ın tutukluluğuna itiraz etti

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, TVNET'te yayınlanan Sert Sorular programında, Taha Hüseyin Karagöz'ün sorularını yanıtladı. 6-8 Ekim 2014’teki Kobani Olayları'nda yandaşlarını sokağa dökerek Yasin Börü’nün aralarında olduğu 53 kişinin katlinden sorumlu olan HDP'nin tutuklu eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'a özgürlük istedi. "PARLAMENTODA HER TÜRLÜ DÜŞÜNCE SAVUNULABİLİR" Demokratik parlamentoya inanan bir insan olduğunu söyleyen Avcı, "Parlamentoda her türlü düşünceyi savunabilir. Bir örgütle organik bağı olmadığı sürece, konuşmalarından sorumlu tutulamaz. Vekiller her türlü siyasi dokunulmazlıklara sahiptirler, fiili olarak örgütler bağlantıları olmadığı sürece tutuklanmaları hukuka aykırıdır. Evrensel hukuka aykırıdır. Fikirlerden dolayı kimse sorumlu olmamalı. Türkiye bunlara fatura kesiyor." dedi. "KONUŞMA FİİLE DÖKÜLMEDİ" Demirtaş'ın fikir özgürlüğü nedeniyle içeride olduğunu öne süren Avcı, 6-8 Ekim Olayları öncesi yapılan çağrı ile ilgili, "O bir konuşma, fiilen bir şey değil. Ceza kanununda da vardır bu. Her alanda konuşabilirler görevleri bu. Tüm insanların fikirleri nedeniyle suçlu olmaması lazım." ifadelerini kullandı. "GÜLEN DE Mİ MASUM?" Demirtaş'ın eline silah almadığını savunan Avcı, "Gülen de eline silah almadı o da mı masum" sorusuna şöyle yanıt verdi: "FETÖ darbenin şefidir. daha büyük bir suçu yok ama. eldeki belgeler fiilen gösteriyor. Demirtaş ile o çok farklı şeyler. O ayrı bir şey bu örgüt daha önce kumpaslar yaptı. Onun yaptığı bütün kumpasları örgüt yönlendirdi." "'PKK SİZİ TÜKÜRÜĞÜYLE BOĞAR' DİYEN DE YARGILANMAMALI" HDP'li Abdullah Zeydan'ın 'PKK sizi tükürüğüyle boğar' cümlesi sorulan Avcı, "Ne konuştu bilmiyorum ne olursa olsun vekil hakkında dava açılmaması gerekir." diye konuştu. "PKK'LI TERÖRİSTLERİN DAVALARINDA SAMİMİ" "PKK'lı teröristlerin psikolojisi çok normal değil, saygı duyuyorum" sözlerine de açıklık getiren Avcı, şunları söyledi: "O örgüt mensubu insanlar kendi davalarına samimiyet gösteriyorlar. Aynı şeyi devletteki mensupların da devlet memurları nasıl yetiştiriliyor diye kıyasladım. Cemaat çevreleri her şey hakkında dava açtılar. Bu olayla ilgili dediler ki örgütü övüyor. Ben örgütü övmedim eğitim faaliyetlerini kıyasladım. Böyle davasına inanmalı samimiyetle inanmalı dedim. Hatta kitabın manası şu benim büyük temam şunu söyler; Bir Simon'un bir Haliç'in hikayesi var. Kendilerine öğretilen doğruyu savunuyorlar."

1 yıl önce

BM: Suriye'de tutuklu olmak kayıplara karışmakla eşdeğer

Brüksel'de düzenlenen "Gerçekler ve adalete doğru: Suriye'de kayıplara karışan tutuklular krizi" konulu konferansta konuşan Pinheiro, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin tutukladığı ve yaklaşık 10 yıldır cezaevinde bulunan çok sayıda kişin akıbetini değerlendirdi. Pinheiro, birçoğu 10 yıldır Esed rejimine ait merkezlerde tutuklu bulunan on binlerce sivilin akıbetinin bilinmediğini kaydederek, "Tutukluların bir çoğunun infaz edilerek toplu mezarlara gömüldüğü tahmin ediliyor. Diğer tutuklular da gayriinsani koşullarda işkence görerek kötü muameleye maruz kaldı." dedi. "Bugün Suriye'de tutuklu olmak, kayıplara karışmakla eşdeğer." değerlendirmesinde bulunan Pinheiro, kayıplara karışan sivillerin durumunun araştırılması için uluslararası yetkiye sahip bağımsız mekanizmanın kurulması gerektiğini vurguladı. Pinheiro, "Bu mekanizmanın kuruluşu ne kadar beklerse kayıplara karışanların akıbetinin netleştirilmesi o kadar zorlaşır." uyarısında bulundu. Esed rejiminin, tutuklu sivillerin güncel durumu hakkında ailelerine bilgi vermeyerek yüz binlerce kişiyi kasten mağdur etmeyi sürdürdüğünü belirten Pinheiro, "Bağımsız insan hakları kuruluşlarının, tutukluların bulunduğu merkezlerin hepsine serbest erişimi sağlanmalıdır." çağrısı yaptı. En az 132 bin sivil zindanlarda tutuluyor Suriye'de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) verilerine göre, en az 132 bin sivil halen rejim zindanlarında tutulurken, muhalifler ise söz konusu rakamın yüz binler olduğunu savunuyor. Rejimin 30 Nisan'da açıkladığı af kararının yürürlüğe girmesinin ardından ne kadar sivilin salıverileceği merak konusu olurken, SNHR verilerine göre şu ana kadar sadece 193 kişi serbest kaldı.

1 2 3 4 5