05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Yunus Emre Yılı ödül töreni... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türkçenin önemine vurgu: 'Milli mücadeledir'

Türkçe'nin önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde; Bugün bizi bir araya getiren, ömrü boyunca yüreğinden süzülüp gelen sözlerinden başka silahı olmayan Yunus Emre'nin asırları aşıp gelen kahramanlığıdır. Üstat Necip Fazıl "Bir milletin edebiyatı yoksa o millet de yok demektir." Meşhur bir Fransız ise milleti şöyle tanılıyor: Edebiyatı olan toplumdur. Terör sadece insanların canına, malına, özgürlüğüne kastetmekle olmaz, milletlerin varlığının ve devamının teminatı olan dilini, edebiyatını, kültürünü bozmak da bir çeşit terördür. Türkiye maalesef her iki teröre birden maruz kalmıştır. Dilini yaşatamayan bir milletin önünde sonunda benliğini oluşturan değerleri birer birer kaybetmesi kaçınılmazdır. Türkçemizi yaşatmadan milletimizin geleceğine güvenle bakamayız. Medya dilimizin korunmasının ve doğru şekilde yeni nesillere aktarılmasının da ana mecrasıdır. Medyada doğru Türkçe kullanımıyla ilgili hassasiyeti çok yerinde görüyorum. Hz. Adem ile Hz. Havva validemizden beri insanoğlu yeryüzüne dağılmış, zamanla farklı kavimler, farklı diller, farklı kültürler ortaya çıkmıştır. Bugün dünyada konuşulan 3 binden fazla dil olduğu biliniyor. Bize düşen görev bunların tamamını bir ağacın yaprağı olarak görüp insanlığın ortak hazinesi telakki etmektir. "TÜRKÇENİN HER BİR KELİMESİ BİZİM İÇİN PAHA BİÇİLMEZ BİR MÜCEVHERDİR" Elbette her lisan kendi içinde estetikle örülmüş bir şiirdir adeta. Hiç şüphesiz kendi dilimiz, Türkçemiz başka güzeldir. Türkçenin her bir kelimesi bizim için paha biçilmez bir mücevherdir. Medarıiftiharımız Türkçemizle insanlığa armağan ettiğimiz her bir eser mukaddes sayarız. Bugün Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan geniş bir coğrafyada en çok kullanılan dil Türkçedir. Anadolu'da yeniden inşa edilen Türkçe, Yunus'un şiirleriyle hayat bulmuş, kökleşmiş, aşk ve mana dili olarak yeni bir kimlik kazanmıştır. Yunus'un aşk odunda pişirdiği her bir şiir çağları ve kıtaları aşarak bütün insanlığa mâl olan mısralara dönüşmüştür.  Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu'yu fikren ve fiziken bayındır hale getirmek, temelinde adalet olan bir nizama kavuşturmak için çok çetin mücadeleler verdik. Fethettiğimiz bu topraklar kısa zamanda bambaşka bir çehreye büründü. Anadolu'ya taşınan medeniyetimiz Osmanlı ile olgunluk çağına erişti. Milletimiz Kur'an'ın temel kavramlarını, fiillerini, tabirlerini hayranlık uyandıracak bir marifetle Türkçeye taşıdı. Türkçe bu sayede kazandığı ifade kudretiyle tarihinin en parlak çağlarını yaşadı. Maalesef Arapça ve Farsça tamlamaların bolca kullanılmasıyla yazı dilimiz ile konuşma dilimiz arasında fark oluştu. Geçtiğimiz asrın başına geldiğimizde yazı diliyle konuşma arasındaki fark büyük ölçüde kapatılmıştı. Türkiye 1930'lu yıllara geldiğinde bu defa sözde dilde sadeleştirme faaliyetleri tefrit derecesinde neticelerin doğmasına neden oldu. "VERİLEN EMEKLER YOK EDİLMEK İSTENDİ" Asırlar boyunca dilimizin musiki kudreti kazanması kelimelerimizin birer nağme alması için verilen emekler yok edilmek istendi. Hayali kurulan şey aslında ecdadın bütün izlerini silmekti. Aleni, bariz, aşikar, ayan, sarih, üryan, berrak kelimeleri yerine günümüzde sadece "açık" kelimesini kullanmaya mahkûm olmamız başka nasıl izah edilebilir? Hele sosyal medya mecralarında kullanılan dil Türkçemiz için tam bir felaket habercisidir. Bugün milletimizin henüz bir asır önce yazılan Mehmet Akif şiirlerini, Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'sini anlayamaması dilimize yapılan suikastın büyüklüğünü gözler önüne sermektedir. Lisanımızı tehdit eden bir diğer unsur ise tabelalarda, yazışmalarda yabancı kelime kullanma hastalığıdır. Türkçe'mizi korumak, geliştirmek ve zenginleştirmek için verdiğimiz mücadele, esasında bir milli mücadeledir, bir beka meselesidir. Türkçemizi kısırlaştırma çabaları aynı zamanda onu Avrupai dillerin istilasına da müsait hale getirmiştir. Çağdaşlıklarını ve ilericiliklerini ortaya koydukları fikirlerle, eserlerle, ürünlerle değil de kullandıkları yabancı kavramlarla göstermeye çalışanları acı bir gülümsemeyle takip ediyoruz. İnşallah diğer mücadelelerimiz gibi dilimizi koruma gayretini de başarıyla neticelendireceğiz. Bu konuda takip edeceğimiz yol Yunus Emre'nin yoludur.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Gülhane Camisi'nin açılış töreninde konuştu: Muhteşem bir mescid

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Camii açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten muhteşem bir mescidin açılışını yapıyoruz. Burada emeği geçenleri şahsım ve milletim adına özellikle tebrik ediyorum. Buranın yapımında Ziraat Katılım’ın ciddi bir yatırımı oldu. Bundan dolayı da Ziraat Katılım’a çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten burada Gülhane Hastanesinin içinde böyle bir mabedin olması ve Sağlık Bilimleri Üniversitemizin tamamıyla manevi boyutunu inşallah güçlendiren bir eser olması bakımından çok önemli. Rabbimiz ne buyuruyor? ‘Kim beni için dünyada bir mescit inşa ederse, ben de onlar için cennette bir ev, saray inşa ederim’ diyor. İnşallah bu mescidin yapımında emeği olanları tekrar şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Burada yapılacak ibadetlerin ve öğrencilerimizin gerek kız gerek erkek, onlar için de hazırlanmış olan çalışma mekanlarının gayet güzel olduğunu gördüm. Bundan dolayı da işin mimari boyutuna özen gösterdiklerinden dolayı mimarından mühendisine, işçisine ve yüklenici firmaya da teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar var olsunlar. Tekrardan Gülhane Askeri Tıp Akademisi içerisindeki bu eserin Ankaralılara hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum” ifadelerini kullandı. 2 binin üzerinde kişi aynı anda ibadet edebilecek Temeli 2018 yılının Aralık ayında atılan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Camii, 4 bin metrekare üzerinde bin metrekare olarak tasarlandı. Selçuklu mimarisinin ön plana çıktığı cami, kubbesiz, düz çatı, tek minareli ve tek şerefeli olarak tasarlandı. Cami bünyesinde, aynı anda 100 kişinin kullanabileceği bir kütüphane, 120 kişilik etüt salonu, kapalı otopark, gasilhane ve imam odası bulunuyor. Kapalı alanında aynı anda 2 bin 100 kişinin ibadet edeceği caminin iç ve dış doğramaları ahşap ve vitray cam şeklinde tasarlandı. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Giresun’da toplu açılış töreninde konuştu! Balıkçıya gitmedik… Sel olduğunda Dereli’deydik…

Cumhurbaşkanı Erdoğan Dereli'nin ardından Çotanak Spor Kompleksi, Aksu Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Doğalgaz Dağıtım Hattı Altyapı Projesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni (Giresun Belediyesi Önü) kapsamında açıklamalarda bulundu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın törende yaptığı açıklamaları şöyle: 3 yıldır gelemediğimiz Giresun'u özlemişiz. Giresun da bizi özlemiş. Karadeniz'in her köşesi gibi Giresun'a olan sevdamız baki kalacaktır. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi eksiltmesin. 3 yıl önce geldiğimde verdiğim sözü tutarak AK Parti'yi birinci çıkarmak suretiyle belediyedeki hizmet bayrağını tekrar bize verdiğiniz için şükranlarımı sunmak istiyorum.  Giresun'un tamamında tüm imkanlarımızla çalışıyoruz. Az önce Dereli'deydim... 7 ilçemizde  can ve mal kayıpları yaşamıştık. En çok hasar Dereli'de olmuştu. Dereli'de konut-işyeri ve altyapısıyla yeni baştan inşa ettik. Bu ilçemizi 1 yılda tekrar ayağa kaldırdık. Biz söz verirsek yaparız. Laf değil iş üretiriz iş...  "BALIKÇIYA GİTMEDİK, VATANDAŞLARIMIZIN YANINA GİTTİK" Bugün de konut hastane altyapı projelerinin açılışını yapmak için Dereli'den başladık. Dereli'li kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Doğankent'te de selin yıktığı konut ve işyerlerini yeniden inşa ettik. Dereli'de yapılan işler devletin ve hükümetin vatandaşına sahip çıkma gücünü imkanlarını kararlılığını göstermesi bakımından önemli bir örnektir.  Sel felaketi oldu bakan arkadaşlarım ben hep beraber Doğankent'te Dereli'deydik. Balıkçıya gitmedik, vatandaşlarımızın yanına gittik. Onlarla beraber olduk. Onların dertleriyle dertlendik.  Ama birileri de bir yerlerde kafayı bulmaya gidiyor. Öbür tarafta kar bora fırtına esiyor. Hiç umurlarında değil. Bu belediye başkanlığını ben de yaptım. Hem de İstanbul'da. Kar bora fırtına olacak deprem olacak sel olacak yok Bodrum'a git yok şuraya buraya git, bizim kitabımızda o yok... Bizim kitabımızda halkınla beraber olacaksın.  "20 YILA BAKTIĞIMIZDA NİCE BÜYÜK SINAVLARI AŞTIĞIMIZI GÖRÜYORUZ" Yangın afetlerinde bakan arkadaşlarım neredeydiler Antalya'da Kastamonu Bozkurt'ta... Ben de oradaydım. Ne eksiği var gönderdik. Aynen Dereli'de olduğu gibi. Niye sen devletsin devlet... Onların yanında yerini alacaksın, eksikleri gidereceksin... Sel afeti mi oldu bunu gidereceksin görevin bunu gerektiriyor.  Giresun bizden aldığı enerjiyle bakıyorum aynı sinerji burada da var. Demek ki birbirimize aşığız. Biz sizi seviyoruz. 76 üniversite ile başladık, 206 üniversitemiz var. Biz bu millete aşığız aşık. Bu soğukta sizlerin sıcaklığı ısıtıyor. Yarın da Trabzon'dayız.  Tarımda taşkın koruma, istihdama yönelik projeleri de gerçekleştiriyoruz. Belediyemiz yeni binasıyla daha güzel hizmet verecektir. Böylelikle bugün burada 1 milyar 398 milyon TL'lik, 78 kalem eserin açılışını yapmış oluyoruz. Ülkemizi hakkettiği demokrasi seviyesinin gerisinde bırakmak için milletçe başımıza gelmeyen şey kalmadı. Osmanlı'yı bu sebeple yıktılar. Tek parti faşizminden, darbelere kadar kullanmadık araç bırakmadılar.  Milletimiz bu tuzakları gördü. Bozmayı bildi. Nice siyaset ve devlet adamına verilen büyük desteğin arkasında bu vardır. Bu 20 yıla baktığımızda nice büyük sınavları aştığımızı görüyoruz. Darbe girişiminden ekonomik tetikçiliklere kadar atlatmadığımız badire kalmadı. Pek çok devlet paramparça oldu. Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz.  "CHP'NİN BAŞINI ÇEKTİĞİ KESİMLER MİLLETİN FELAKETİ ÜZERİNDEN ÇIKARLARINI İNŞA ETME PEŞİNDE KOŞTULAR" Bölgesinde ve dünyada güçlenen devletimiz, giderek büyüyen bir ekonomimiz var. Geleceğe güvenle bakmak için gereken her türlü imkana sahibiz. Güven ve istikrar bizi dünyada güçlü ülkeler arasına yerleştirdi. Son yıllarda tüm güçleriyle ekonomimize yükleniyorlar. Hatırlayın güya dünyanın en büyük ülkesinin başındaki kişi Türkiye ekonomisini maffetme tehditleri savurdu.  Şimdi soruyorum Gabar'da Cudi'de nerede o teröristler hepsini mağaralara gömeceğiz dedik, gömdük mü gömeceğiz dedik mi... Benim vatandaşım sokaklara çıkamıyordu. Çıkıyor mu... Biz bunların inlerine ineceğiz dediğimizde dalga geçiyorlardı. Ülkemizdeki kimi çevreler bu gavurların değirmenlerine su taşımak için birbirileriyle yarıştı. Hamdolsun başaramadılar, başaramayacaklar... Cumhur ittifakı olarak bunların üzerine gidiyoruz... Gitmeye devam edeceğiz. Yalanla milleti kandıracaklarını düşünüyorlar.  Bunlar daha kendi partilerini yönetmekten acizler, belediyelerinde şehirlere hizmet etmekten acizler...  "ENFLASYON DAHA DA DÜŞECEK" Geçtiğimiz aralık ayının 20'sine kadar suni dalgalanmanın önünü nasıl kestiğimizi biliyorsunuz. Piyasanın kendi dinamikleri içinde bu dalgalanmanın durulmasını bekledik, hemen tedbirlerimizi aldık, mekanizmamızı kurduk... Enflasyonun farkındayız, biliyoruz, görüyoruz. Faizle mücadelemi biliyorsunuz. Faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek daha da düşecek. Asgari ücrette verdiğimiz sözü tuttuk mu... Tuttuk 4.250 TL'ye asgari ücreti çıkardık... Memur ve emekli maaşlarında yüksek oranlı artışlarla insanımızı enflasyona ezdirmedik.  Döviz Kuru istikrara kavuşur, enflasyon düşer pahalılık ortadan kalkar. Bunların hepsi gelip geçici. Milletimizin bizimle beraber yürümesini istiyoruz. Onlar laf üretir biz iş üretiriz. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapmadan yediğimiz her lokma bize zehirdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dereli ilçesindeki törende yaptığı açıklamaları şöyle: Bir afetin felaketin ardından sizlere verdiğimiz sözü tutmanın bahtiyarlığı içindeyiz. 1 yıl içinde inşallah alt-üst yapısıyla tüm binaları yapacağız dedik, bitirdik. Dereli sakinlerine huzurlu ve mutlu gelecek diliyorum.  Alt yapısıyla üst yapısıyla güzel bir çalışma yapıldı. Bu güzellikler hepsi Dereli sakinleri kardeşlerim için. O günü unutmamız mümkün değil. Anında buradaydık. 15 kardeşimiz rahmetli oldu. Allah'tan rahmet diliyoruz. O bir başka felaketti. Ardından Rize, Artvin, Kastamonu, Bartın tüm bu bölgelerde Bozkurt'ta çok değişik felaketleri yaşadık. Muğla'da Antalya'da yaşadık. Bu yıl felaket yılı oldu. Yılmadık. Kurumlarımız bakanlıklarımızla gece gündüz demeden çalıştık. Hepsini yeniden ayağa kaldırdık. Hala da devam ediyoruz. Bu güzellikleri görünce ben de mutlu oluyorum. Halkımıza verdiğimiz sözü tutmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Köylerde 15-20 kadarını bitirdik, diğerlerini de süratle bitiriyoruz.  Biz inşa ve ihya için varız. Laf ola beri gele yok. İcraat icraat icraat... Öyle bir ana muhalefet var ki yalandan geçilmiyor. Geçen akşam Ulaştırma Bakanım gayet güzel biçimde ağzının payını verdi. Adam öyle bir taktik yapıyor ki saat 22.00'de ben TV'ye çıkacağım, onun da bir Youtube'u var 22.00'de oraya çıkıyor, sözde Cumhurbaşkanını susturacak.  (Kılıçdaroğlu'na) Seviyesi yok ki seviyesine ineyim. Benim için seviye millettir millet. Milletin de seviyesine inilmez, çıkılır. Çünkü biz cumhurla yolumuza devam ediyoruz. Cumhur ittifakı yoluna emin adımlarla ilerliyor. 2023 Türkiye'de bir dönüm noktasıdır. Dönüm noktasında hep beraber ana kademe, gençlik kolları, kadın kolları birlikte çalışmaya var mıyız... Siz varız dedikten sonra mesele bitmiştir. Emin adımlarla bu yola devam ederiz. Çünkü ülkemizde yapacağımız çok iş var. Samsun'dan Sarp'a kadar bu sahili inşa ettik mi ettik... Giresunumuzda üniversitemizden tüm kurumlarımızı inşa ettik mi ettik. Fındıkta kimsenin erişemediği noktaya biz verdiğimiz fiyatlarla eriştik.  Doğal gaz da geldi mi, şu anda doğal gazı aldık mı... Ana muhalefet ne yapıyor, doğal gazın bir haftalık ömrü var diyor... Ya siz ne zaman doğru konuşacaksınız? Bizim doğal gazımız var. Stoklarımız var, tedbirlerimizi alıyoruz. Biz AK Parti'yiz... EV VE İŞ YERLERİ TESLİM EDİLDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ev ve iş yerlerinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti. DERELİ-DOĞANKENT AFET KONUTLARI VE İŞ YERLERİ Giresun'da 22 Ağustos 2020’de etkili olan sağanak nedeniyle sel ve heyelanlar meydana geldi. Özellikle Dereli ve Doğankent ilçelerinde; dereler taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü, park halindeki araçlar sele kapılarak sürüklendi. 5'i asker, 11 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin kaybolduğu selde, 19 bina da yıkıldı, 361 yapı hasar gördü, alt ve üstyapı ile elektrik, su ve telefon hatları da hasar gördü. Afetzedeler için ilçede yıkılan ve riskli yapıların yerine TOKİ tarafından 213 konut ve 82 iş yeri inşa edildi. Projede; şehir siluetiyle uyumlu, modern mimarinin yöresel mimariyle buluştuğu yeni konut ve iş yerlerinin yanı sıra, kamu binaları, park ve gezinti alanları da yer alıyor. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I DUYGULANDIRAN SÜRPRİZ Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’un Dereli ilçesinde düzenlenen Dereli-Doğankent Afet Konutları, İşyerleri ve Altyapı Yatırımları Açılış Töreni’nde 21 yıl önce Dereli’ye yaptığı ziyarette çekilen fotoğrafların kendisine gösterilmesi ile duygulandı. Giresun’da 22 Ağustos 2020’de yaşanan sel afetinde Dereli ilçesinde yaşayan Muhammet Sarıyıldız’a (53) iş yerinin selde yıkılması nedeniyle törende Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iş yerinin anahtarı kendisine teslim edildi. Bu sırada Sarıyıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 21 yıl önce cezaevinden çıktıktan sonra Giresun’a yaptığı ziyarette Dereli ilçesine de uğradığını belirterek o gün çekilen fotoğrafları kendisine göstererek sürpriz yaptı. Bunun üzerine Erdoğan, “Ben cezaevinden çıktıktan sonra Dereli’ye uğramışım. Burada konuşma yapmışız. O günlerde çekilen fotoğraflar hala duruyormuş. 21 yıl önce, nereden nereye” diyerek mutluluğunu dile getirirken, Muhammet Sarıyıldız da ilçe halkı adına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Sarıyıldız “İlçe halkı adına size saygılarımızı sevgilerimizi sunuyoruz. Sizi yürekten seviyoruz. Vatanımızı milletimiz yaptığınız her şey için sizi yürekten kutluyoruz” diyerek düşüncelerini dile getirdi.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’nun piar çalışması elinde patladı! “Siz hiç "Elinde ekmek ile" temel atma törenine katılan vatandaş gördünüz mü?”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi hariç her işi yapan, icraatlarından çok skandallarıyla gündeme gelen, her fırsatı reklam olarak kullanan Ekrem İmamoğlu’nun, Avcılar Yeşilkent Mahallesi'nde temel atma töreninde ayakta kalan bir vatandaşı kendi koltuğuna davet etmesi yeni bir piar çalışması olarak yorumlandı. PİAR ÇALIŞMASI İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar Yeşilkent Mahallesi'nde atık su, yağmur suyu kanalı ve dere ıslahı inşaatı temel atma töreninde konuştu. İmamoğlu, temel atma töreni sırasında konuşurken, ayakta kaldığını fark ettiği bir vatandaşı kendi koltuğuna davet etmesi piar çalışmalarına özen gösteren İmamoğlu’nun reklam çalışması olarak yorumlamlandı. https://twitter.com/ibbhaberleri/status/1493871913550110723?s=21 Görüntüleri kendi hesabında paylaşan bir sosyal medya kullancısı, “Siz hiç "Elinde ekmek ile" temel atma törenine katılan vatandaş gördünüz mü?” diye sordu. https://twitter.com/envercelaleddin/status/1493910480360022020?s=21

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kongo'ya indi: Resmi törenle karşılandı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere TSİ 18.25’de Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi tarafından resmi törenle karşılandı. İki ülke marşlarının okunduğu törende, Erdoğan askeri kıtayı selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyareti kapsamında, Tshisekedi ile ikili ve heyetler arası görüşme gerçekleştirecek. İki ülke arasında imzalanacak anlaşmaların imza törenine de katılacak olan Erdoğan, iki liderin ortak bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor. 

2 yıl önce

Bu kaçıncı tiyatro! CHP'nin törenindeki 'üyelik şovu' yalan çıktı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, İstanbul Sultanbeyli'de bulunan bir kültür merkezinde, üye katılım programı düzenlemiş, buradaki törende ismi Ayşe Arayan olarak geçen ve sözde AK Parti üyesi olduğu ifade edilen vatandaşın üye kartını kürsüye vurma şovuyla CHP’ye katıldığı görüntüler komuoyuna servis edilmişti ROZETİ KILIÇDAROĞLU TAKTI Oysa işin aslı kısa zamanda ortaya çıktı. Rozeti bizzat Kılıçdaroğlu tarafından takılan vatandaşın gerçek isminin Anşa Arayan olduğu öğrenildi. HİÇ ÜYE OLMAMIŞ Yapılan araştırmada Anşa Arayan isimli kadının AK Parti’ye hiçbir zaman üye olmadığı ve AKBİS sisteminde de ismine rastlanmadığı görüldü. https://twitter.com/genelgundem/status/1515634163663183874?s=21&t=4y-C0PIGy9rym0pJQp2ykQ Bu da akıllara yeniden CHP'nin daha önce oynadığı üye kayıt tiyatro oyunlarını getirdi. Ayrıca kocasının ve ailesinin sosyal medya hesaplarından yıllardır CHP paylaşımları yaptığı da belirlendi.

2 yıl önce

İBB'nin geçen hafta törenle hizmete aldığı metrobüs bugün yolda kaldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz hafta filosuna 30 metrobüs daha kattı. Arızalan toplu taşıma araçlarıyla vatandaşın tepkisini çeken İBB, yeni metrobüsleri törenle hizmete aldı. İBB Başkanı Ekrem İmmaoğlu'nun da sosyal medya hesabından reklamını yaptığı A-5004 kodlu yeni metrobüslerden biri bugün Cevizlibağ istikametindeyken arızalandı. Yolcular dumanların yükseldiği metrobüsten apar topar indirildi. YOLCULAR BİR SÜRE METROBÜS YOLUNDA YÜRÜDÜ Mağdur olan vatandaşlar bir süre metrobüs yolunda yürüdükten sonra, arkadan gelen başka bir metrobüse binerek yollarına devam etti. Arızalanan metrobüs ise servise çekildi. "YENİ ALDIKLARI METROBÜS, YAZIK" Yaşanan anlar, bir yolcu tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntüleri çeken vatandaşın, "Yeni aldıkları metrobüs, yazık.” diyerek tepkisini dile getirdiği duyuldu.

2 yıl önce

İstanbul Mushafı Tanıtım Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonunda düzenlenen İstanbul Mushafı’nı Takdim ve Tanıtım Programında katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Türk İslam sanatının en güzide eserlerinden biri olarak tarihteki yerini alacağına inandığım eseri hazırlayan Hüseyin Kutlu hocamızı tebrik ediyorum. İstanbul, ecdadın alimlere ve sanatkarlara gösterdiği ilgi, verdiği destek sayesinde asırlar boyunca doğudan ve batıdan gelen pek çok ilim ve sanat erbabına ev sahipliği yapmıştır.  GELENEĞİ OLAN SANATLARIMIZI YOZLAŞMAYA KARŞI KORUMAK MECBURİYETİNDEYİZ Fatih Sultan Mehmet Han'dan günümüze İslam ve Türk coğrafyalarının kültür sanat merkezi olan İstanbul, bu alanlarda da dünyaya yön vermiştir. Hayatımızın her alanını ama özellikle de geleneği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak mecburiyetindeyiz. Konu Kuran-ı Kerim ise burada asla, riya, kibir sözkonusu olamaz.  Hepimizin bildiği gibi Kuran-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayetidir. Oku ve yaz emri, insana bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın ayaklar altında bulunmasına rıza göstermediğini hatırlıyoruz. Medeniyetimiz, kültürümüz, her türüyle yazıyı işte böyle bir yere koymaktadır.  İÇERİĞİ SİZ ÜRETMİYORSANIZ KISA SÜREDE GÖNÜLLÜ OLARAK SİZİ ESİR ALAN BİR SİLAHA DÖNÜŞÜR Tarih farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne şahitlik etmiştir. Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika merkezli batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu sürecin elbette kölelikten katliamlara, sömürüden istismara kadar uzanan boyutları vardır. Ama batı medeniyeti dünyayı asıl, sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, resmiyle, sporuyla yani modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Tabii burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatının ayrımını iyi yapmak gerekiyor. İnterneti, sosyal medyayı ve benzeri uygulamaları kullanmak herkesin hakkıdır. Herkese kolaylık sağlar. Şayet bu teknolojik imkanın içeriğini siz üretmiyor, dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan bir silaha dönüşür. DÜNYA YENİDEN IRKÇILIĞIN, İSLAM DÜŞMANLIĞININ YÜKSELİŞE GEÇTİĞİ BİR DÖNEME GEÇTİ Benzer örnekleri tüm medya mecraları tüm iletişim araçları için vermek mümkündür. Bu mecraların yeni bir faşizm dalgasının araçları haline dönüşmeye başlaması dünyayı ve insanlığı geçmiştekilerden çok daha güçlü bir tehdidin kucağına doğru hızla itmektedir.  Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki, dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaşmaları üzüntü ve kaygı verici. HAYSİYETİMİZE SALDIRANA EYVALLAH EDECEK DEĞİLİZ Müslümanlar olarak bu kötü gelişmelere karşı en büyük gücümüz, en büyük imkanımız hiç şüphesiz inancımızdır, imanımızdır. Onunla birlikte birliğimiz ve beraberliğimizdir. Bunun yanında medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçirerek maruz kaldığımız ön yargıların, ithamların, dayatmaların hatta saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek, ekonomimiz geliştirerek, siyasi ve sosyal birliğimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu yaparken asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu ihmal etmeyeceğiz. En az diğer hususlar kadar bu alanlara da ihtimam göstereceğiz. Bu anlayışla biz de ülkenin temel altyapı eksiklerini tamamladıkça, milletin demokrasi ve özgürlük taleplerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu alana daha çok vermeye başladık. Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Birileri rahatsız olabilir. Varsın onlar rahatsız olsun. Ama biz onlar rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziğe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniş bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz uluslararası düzeydeki çalışmaları ve başarılarıyla elhamdülillah takdir topluyor. İstanbul Mushaf'ını da medeniyetimizin bu alandaki inkişafının yeni bir işareti, yeni bir sembolü olarak görüyorum.

1 2 3 4 5 6 7 8 9