08 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Miçotakis'e sert tepki! "Yanlış yaparsan çılgın Türkler yürür"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt'ta eğitim kampüsü temel atma töreninde konuştu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:  "Eğitimde kalitenin daha da artması için çalışıyoruz. Evlatlarımızın geleceğine sahip çıkmak için pek çok projeyi hayata geçirdik. Toplam 10 bin 791 metrekarelik büyüklüğe sahip bu eser inşallah Esenyurt'la birlikte İstanbul'umuzun medarı iftiharı olacaktır. Esenyurt'u cazibe merkezi haline getirecek bir eğitim külliyesinin inşasına başlıyoruz. Kampüsü önümüzdeki eğitim öğretim yılına yetiştirmeyi planlıyoruz. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Biz, halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak gören, icraat odaklı çalışan bir hükümetimiz. İnşallah pazar günü ilklerin ve enlerin eseri olacak Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Hattı'nı açıyoruz. İMAMOĞLU'NUN METRO AÇILIŞI: VAH ZAVALLILAR (Kılıçdaroğlu, Akşener ve İmamoğlu'nun metro açılışına katılması) Geçen metroya binmişler. Metroya binmişler de vatman yok. Kendiliğinden gidiyormuş. Konuşuyorlar. 'Bu Paris'te bile yok' diyorlar. Allahualem daha Paris'i görmüş bile değiller. Siz neredesiniz ya? Vah zavallılar ya. Bizim icraatımızın ulaştığı yerlere bunların hayalleri bile ulaşamaz. "SEÇİM İÇİN SAYILI HAFTALAR KALDI" Seçim için artık sayılı haftalar kaldı. İstanbul'daki milletvekillerinin kahir ekseriyetini Cumhur İttifakı olarak almamız lazım. Türkiye'nin müreffeh yarınları için 85 milyon olarak hep birlikte bu imtihanı alnımızın akıyla vermemiz gerekiyor. Türkiye'nin kaderini İngiliz The Economist mi belirleyecek? Benim milletim belirleyecek. Onlar kendi ülkelerinin kaderini belirleyemiyor. Millet sokakta. Aç, açık. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Fransa öyle, İngiltere öyle, Almanya öyle. Ama Türkiye öyle değil. 2023'te hata yapma lüksümüz yok. MİÇOTAKİS'E SERT TEPKİ: ÇILGIN TÜRKLER YÜRÜR Bak Miçotakis şunu iyi bil: Bir yanlış yapmaya kalkarsan, çılgın Türkler yürür bunu bilesin. Ama akıllı uslu durursan, bizim seninle işimiz yok. Biz, nice ihanete rağmen 20 yıldır sabırla bu günlere getirdiğimiz stratejik projelerimizi, hamlelerimizi 3-5 muhterisin keyfine emanet edemeyiz."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Çılgın Türkler yürür' sözleri Yunan medyasına damga vurdu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ege ve Akdeniz’deki provokatif hamlelerde bulunan Yunanista'nı adaları silahlandırılmaması konusunda bir kez daha uyardı. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’e seslenen Erdoğan, "Milletimizin gurur kaynağı olan savunma sanayisi... Göreve geldiğimizde ne kadar yerliydi? Yüzde 20. Şimdi ne kadar? Yüzde 80. Nereden nereye geldik? Bu çalışarak oldu, yatarak olmadı. Şimdi dünyanın değişik yerlerine İHA'larımız gidiyor. SİHA'larımız gidiyor. Akıncılarımız gidiyor. Daha neler neler gidecek. Artık güçlü bir Türkiye var. Yunanistan şöyle demiş, bu böyle demiş. Bak diyorlar ki 'Bu Tayfun diye bir füze Türkiye üretti. Ama işte bu Atina'yı vurursa ne olacak?' Bizim Atina'yı vurmak gibi bir derdimiz yok. "Yeter ki siz akıllı olun. Adaları silahlandırmaya kalkarsanız biz eli kolu bağlı mı duracağız? Bak Miçotakis. Gene sağda solda konuşuyorsun. Şunu iyi bil. Eğer bir yanlış yapmaya kalkarsan çılgın Türkler yürür bu bilesin. Ama akıllı uslu durursan bizim seninle işimiz yok. Ve biz nice ihanete rağmen 20 yıldır sabırla, azimle, fedakarlıkla bugünlere getirdiğimiz stratejik projelerimizi, eserlerimizi, hamlelerimizi, üç beş muhterisin keyfine teslim edemeyiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu uyarısı Yunan medyasında yankılandı. CNN Yunanistan: Yanlış yaparsan çılgın Türkler gelecek CNN Yunanistan, “Erdoğan’dan Miçotakis’e: Yanlış bir şey yaparsan çılgın Türkler gelecek” başlığına yer verdi. Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’a ve ülkenin Başbakanı Miçotakis’e yönelik tehditlerde bulunduğu belirtildi ve Erdoğan’ın ifadeleri aktarıldı: Bak Miçotakis, gene sağda solda konuşuyorsun şunu iyi bil, eğer bir yanlış yapmaya kalkarsan çılgın Türkler yürür bu bilesin. Ama akıllı uslu durursan bizim seninle işimiz yok." Kathimerini: Erdoğan’dan yeni tehditler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan’ı suçladığı, Atina’nın Lozan Antlaşması’na aykırı adımlar attığını söylediği kaydedildi. Kathimerini gazetesinin “Erdoğan’dan yeni tehditler: Adaları askerileştirirseniz, hareketsiz mi kalacağız?” başlıklı haberinde şöyle denildi: Erdoğan, Türk Tayfun füzesine işaret etti ve artık güçlü bir Türkiye olduğunu söyledi. Türkiye, Tayfun dlı füzeyi üretti. Miçotakis’e ‘akıllıca davranırsan, seninle işimiz yok’ dedi.

1 yıl önce

Bakan Soylu bu sözlerle duyurdu: Çılgın Türklerin yürüyüşü daha yeni başlıyor

Soylu, ATO Congresium'da düzenlenen "5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı"nın açılış resepsiyonunda yaptığı konuşmada, geçmiş Türkiye ve bugünkü Türkiye arasında büyük farklar olduğunu ifade etti. Türkiye'nin 21. asrın başından itibaren, dünyanın, gelişmiş ülkelerinin "caka sattığı" bütün teknolojilerine, bütün altyapılarına kavuştuğunu dile getiren Soylu, şöyle konuştu: "Biz biraz öz güven eksikliğiyle yetiştik. 'Yapamazsınız, edemezsiniz, gerçekleştiremezsiniz' diye bir öz güven eksikliğiyle yetiştik. Biz, Türkiye'de insanların kendisini ifade edemediği bir iklimde yetiştik. İnsanların kendi inancını, kendi kimliğini, kendi değerlerini ifade edemediği bir Türkiye'de yetiştik. Biz sürekli Amerika'nın, Avrupa'nın, İngiltere'nin, Almanya'nın her şeyi 10, 20, 50, 100 yıl planlayabildikleri, hepimize büyük bir baskı koydukları bir iklimde yetiştik. Sanki attığımız adımı izleyen bir Amerika var, bir Almanya var. Bir şey söylersek onlar kızarlar, darılırlar ve biz büyüdüğümüz zaman bir iş yapmaya kalkarsak önümüze, 'Siz bize, zamanında bunu söylemişsiniz' diye sicilimizi koyabilecekleri bir anlayıştan ürkerek ve korkarak büyüdük. Çünkü onların adamları vardı bu ülkede, istedikleri otomobilleri, uçakları ürettirmezlerdi. Onların adamları vardı 'Ben iyi bir şey yapmaya çalışıyorum' diyen insanlara bu ülkede deli muamelesi yapılırdı. Biz böyle bir iklimde yetiştik. Biz bu iklimde yetişirken 'Biz bunu ne zaman yırtarız da ne zaman öz güvenimizle buluşuruz' anlayışını hep içimizde dert ettik." Türkiye'nin 300 yıldır sürekli olarak düştüğü yerden kalkmaya çalışan bir ülke olduğunu belirten Soylu, 21. asrın başından itibaren geçmişte elde ettiği tecrübelerle Türkiye'nin geldiği yeri ve yaptığı yatırımları anlattı. Türkiye'nin hem kişi başına gelir seviyesini hem de gayrisafi milli hasılasını yükselttiğini belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: " 'Siz araba yapamazsınız', diyenlere, 'Biz araba yapabiliyoruz', 'Siz terörle mücadele edersiniz ama bizim mühimmatımıza ihtiyacınız var' diyenlere, 'Hayır biz bunu da iyi bir şekilde yaparız' diyebilen bir Türkiye var. 'Siz e-Devlet nedir, ne anlarsınız, zaten hepiniz köylülersiniz, Orta Doğu insanısınız' diye bize tepeden bakanlara, e-Devlet konusunda belki de dünyaya örnek bir adım atabilme kabiliyetini gösteren bir anlayışı sergiledik. Yetmedi, Türkiye'de üniversiteye ne zaman gireceğim diye çaba sarf edenlere Türkiye'nin 81 vilayetinde herkesin üniversite imkanına erişebilmesini ve ondan sonra da o üniversitelerin sadece çocuklarımızı okutmadığı, aynı zamanda her gittikleri vilayette sosyal kalkınmanın da en önemli dinamiklerinden birisi olduğu gerçeğini ortaya koydu. Şırnak'a kamyon gitmiyordu, Şırnak'a şimdi doçent ve profesör gidiyor. Türkiye hangi noktadan, hangi noktaya geldi?" Kısıtlarla ve özgürlüklerin daraldığı alanda yetiştiklerini belirten Soylu, bugünkü gençlerin ve Türkiye'nin ise her şeyi istediği gibi konuşabilen, istediği gibi düşünebilen, istediği gibi kendini ifade edebilen bir anlayışla büyüdüğünü kaydetti. "TÜRKİYE BAMBAŞKA BİR NOKTAYA GİDİYOR" Soylu, Türkiye'nin bambaşka bir noktaya gittiğini söyleyerek, "Şu anda şu verimlilik fuarında yaşadıklarımız, gördüklerimiz, göreceklerimiz yıllardan beri tekamülünü kendi gözlerimizle izlediğimiz bu anlayış, önümüzdeki yıllarda bütün dünyaya parmak ısırtacak bir noktaya varmıştır." diye konuştu. Bakan Soylu, 2017'de "Dağlarda teröriste nefes aldırmayacağız." dediklerinde, muhalif medya ve terör örgütü medyasının kendileriyle dalga geçtiğini anlatarak, "Bugün Türkiye'nin dağlarında teröristler gezmeye korkuyorlar. Kandil'den gelen talimatlarda 'aman sığınaklardan çıkmayın' diye tembihatlar da bulunuluyor. Niye? Zaten 100'ün altında kaldılar, daha fazla orada derdest olmasınlar diye. Türkiye her alanda önemli bir büyüme ortaya koymaktadır ve devam etmektedir." değerlendirmesini yaptı. Süleyman Soylu, Tendürek Dağı'nda bugün teröristin olmadığını ancak dağın tepesinde jandarmanın uzay üssü gibi bir üs bölgesi olduğunu anlattı. "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı 29 Ekim 2023 tarihi itibarıyla bizim neslin, hem birinci asrı hem de ikinci asrı göreceği bir gün olarak tarihe nakşedilecektir." diyen Soylu, Kastamonu ziyaretinde gençlerin kendisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Yorulmuyor musunuz?" diye sorduğunu belirtti ve "Biz meseleye iş olarak bakmıyoruz, biz meseleye büyük bir Türkiye davası olarak bakıyoruz." dedi. "TÜRKİYE YÜZYILI TESADÜFİ BİR KAVRAM DEĞİLDİR" Soylu, Türkiye'nin birçok haksızlığa, oyuna, tezgaha, darbeye rağmen ayakta kaldığını belirterek, şunları kaydetti: "Türkiye Yüzyılı tesadüfi bir kavram değildir. Tesadüfi ortaya konulan bir kavram değildir. Biz tam 600 yıl boyunca bütün dünyaya kendimizi anlatabilen bir anlayış kurduğumuz için bugün Afrika'ya gittiğimiz zaman 'Türkler geldi' diye kucaklıyorlar. Ama Fransızlara dirsek çeviriyorlar. Çünkü onlar sömürgeci, biz hem Müslümanız hem de insanız. İlk kez böyle bir fırsatı yakaladık, hep beraber. İlk kez Orta Doğu'nun, Orta Asya'nın, Balkanların sokaklarında bu milletin adaleti ve bu milletin mağdur ve mazluma nasıl el uzattığı ve bu milletin lideri konuşulmaktadır. Biz bugün başka bir noktadayız. Tam da ecdadımızın yaşadığı dünyadaki elde ettiği o haklı noktada olduğu gibi başka bir noktaya doğru gidiyoruz. Bu çok gurur verici bir iştir." "BU BİR BAYRAK YARIŞIDIR" Soylu, Bingöl'de demir cevheri rezervi bulunduğuna dikkati çekerek, "Bingöl'de dün terör vardı, bugün maden var. Bugün Gabar'da petrol var. Geçenlerde temizlediğimiz Cudi'nin Tuşimiya Vadisi'ne indik. 6 bin 500 kalorinin üzerinde kömür var. Biz zengin bir ülkeyiz. Çocukluğumuzda hep şöyle söylerlerdi, 'Her şeyimiz var ama bize yaptırmıyorlar' kırdığımız zincir budur. Ayasofya'yla, insansız hava araçlarıyla beraber kırdığımız zincir budur. Çılgın Türkler'in yürüyüşü daha yeni başlıyor, buna inanıyoruz. Tayyip Erdoğan bir tane otomobil yapabildi ama yaptı. Tayyip Erdoğan'ın yetiştirdiği nesiller göreceksiniz, dünyaya ne otomobiller yapacaklar, daha yeni başlıyoruz. Bu bir bayrak yarışıdır." diye konuştu. Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Kimse kusura bakmasın, bizim bakanlığımızla teknolojide koşturabilecek bir rakip de görmüyorum. Rekabet açık. Her yerde tevazu yaparım, burada yapmam. Nüfustan göçe kadar e-Belediyeden, e-Devlete kadar, jandarma, sahil güvenlik, emniyet, göç bunların entegrasyonundan verilerin işlenmesine kadar. Uyuşturucuyla mücadelede ASENA programından, her ilin riskinin yapay zekalarla birlikte hesaplanmasına kadar bizim bakanlığımız bir teknoloji bakanlığıdır, aynı zamanda bir verimlilik bakanlığıdır." Ankara Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Cemalettin Kömürcü'nün de konuşma yaptığı programda, piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu da "Göklerdeki istikbal" adlı resitalini sahneledi. Konuşmaların ardından Bakan Soylu, fuar alanındaki stantları gezdi.

1 yıl önce

Avrupa'da yaşayan Türklerden depremzedelere konteyner desteği

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra yurt dışında yaşayan Türkler de depremzedelere yardımda bulunmak için harekete geçti. Yaşanan afetin ardından Avrupa Türk Toplumu, topladığı nakdi yardımlarla konteyner yerleşkeler inşa etme kararı aldı. TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Komisyon Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya'nın koordinesinde ve destekleriyle bir araya gelen Türkler, içinde duş, tuvalet, mutfak evyesinin de bulunduğu konteynerler yaptırdı. Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 155, Akbayır Mahallesi'nde 20 ve Afşin ilçesinde de 50 olmak üzere 225 konteyner yerleşkesi hazırlayarak depremzedelerin hizmetine sunan Avrupa Türk Toplumu, son olarak Hatay'a da 100 konteynerlik barınma alanı hazırladı. Avrupa Türk Toplumu, Konya Konteyner Kent içinde kendilerine tahsis edilen alana 100 konteyner yerleştirdi. Altyapısı Konya Büyükşehir Belediyesince hazırlanan kente yerleştirilen konteynerler, 21 metrekarelik bir yaşam alanı sunacak. Kullanım alanlarının yanı sıra konteynerlerde bir ailenin ihtiyacı olan yatak, mobilya, ısıtıcı, sıcak su da yer alacak. İlk etapta 4 kişilik erzak ihtiyacı, hijyen kiti de bulunacak konteynerlerde kalacak depremzedeler, Konya Konteyner Kent'teki mescit, sosyal market, çocuk oyun alanlarından da faydalanabilecek. Hazırlıkları son aşamaya gelen yaşam alanında, AFAD'ın koordinesinde afetzedeler ağırlanmaya başlanacak.

1 yıl önce

Yunan basını 'Türklere istediğini verdik' diyerek Lavrion Kampı'nın kapatılacağını duyurdu

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Ankara ile Atina arasındaki buzlar erimişti. Yaşananların ardından Yunanistan hükümetinden dikkat çeken bir karar daha geldi. Yunan basınından Pentapostagma ve Kathimerini gazetelerinde yer alan; Göç ve İltica Bakanlığı'na dayandırılan habere göre, Yunanistan'a kaçak giriş yapan teröristlerin barınma yeri olarak da bilinen Lavrion Kampı'nın kapatılacağı ifade edildi. "Türklere istediğini verdik" diyerek duyurdular Kampın kademeli olarak kapatılacağı vurgulanırken, Pentapostagma haberi okuyucularına "Türklere istediğini verdik" diyerek duyurdu. Lavrion kampının kapatılmasına yönelik kararın, son dönemde gerçekleşen Türk-Yunan ilişkilerinin bir parçası olarak nitelendirildi. Yunan Bakan 'fırsat penceresi' demişti Geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayotopulos, son dönemde ikili ilişkiler açısından bir "fırsat penceresi" açıldığını belirterek "Bu fırsatı değerlendirmemiz gerek" demişti. 4 ayrı bokta yüzlerce terörist barınıyor NATO üyesi Yunanistan’da 1985 yılında sözde mülteciler için kurulan Lavrion Kampı, bugüne kadar yüzlerce teröriste ev sahipliği yaptı. MİT ve Emniyet’in yakın takibinde olan kamp, iki ayrı bölümden oluşuyor. Atina içindeki ilk bölüm, 4 ayrı blok ve yaklaşık 80 daireden oluşuyor. Bölge, yüksek duvarlarla çevrili. Kampta bulunan örgüt üyeleri güvenlik için sürekli nöbet tutuyor. İkinci bölüm ise ana kampa 1,5 kilometre uzaklıktaki konteyner ve çadırlardan oluşuyor. 500'e yakın terörist var PKK’dan, DHKP-C’ye, MLKP’den, MKP’ye kadar Türkiye’nin listesinde bulunan örgütlere mensup teröristler bulunuyor. Kamptakilerin sayısı 250 ile 500 arasında sürekli değişiyor. Sadece Türkiye’den değil, Suriye, Irak ve İran uyruklu teröristler de kampta ikamet edenler arasında. Her odada 4-8 terörist PKK’nın kontrolündeki kampta, her örgüt için ayrı ayrı oda buluyor. Odaların kapısına, örgütleri simgeleyen bez parçaları asılıyor. Her odada 4 ila 8 arasında terörist kalıyor. Terör faaliyetlerini maskelemek için kampta sürekli 4-5 çocuklu aile de bulunduruluyor. Çoğunlukla Yunanistan’a kaçak yollarla giren teröristler önce PKK’nın Atina şehir merkezindeki bürosuna ardından da kamplara ya da örgütün bölgede bulunan dağ evlerine götürülüyor. Çadır kampta bomba eğitimi Ana kampta, ideolojik eğitimler için salonlar buluyor. Bu salonlarda hem örgüt elebaşları dersler veriyor hem de örgütün sözde yayın organları izlettiriyor. Sabotaj, bomba yapımı gibi dersler ise daha çok kırsal bölgedeki konteyner ve çadırların olduğu bölümde veriliyor. Eğitimler genelde her gün saati önceden belirlenen askeri bir disiplinle veriliyor. Avrupa Birliği fonluyor Kampın ihtiyaçları, PKK’nın Avrupa yapılanması, Avrupa Birliği kuruluşları ve Yunan devletinden gelen paralarla gideriliyor. Örgüt, kampta sürekli gösteri, yürüyüş ve eylem yaparak teröristlerin örgütle bağlarını güçlü tutmaya çalıyor. Kampta eğitimleri tamamlanan teröristler buradan Avrupa, Türkiye, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere gönderiliyor.

1 yıl önce

CHP'nin 'Sakın Türkler duymasın' dediği raporda ne var?

CHP'nin PKK yandaşı partilere 14 Mayıs için verdiği vaatlerin içeriği merak ediliyor. Kandil'le doğrudan irtibat kurarak bir 'Kürt Raporu' hazırladığı söylenen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, önceki gün verdiği beyanatla dikkatleri üzerine çekti.  Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayıyla yeni bir 'çözüm süreci' başlatacaklarını söyleyen Tanrıkulu, PKK'ya da silah bıraktıracaklarını iddia etti. Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında Tanrıkulu'nun Kürt Raporu oluştururken HDP Danışma Kurulu'ndaki isimlerden de destek aldığını kaydetti.  Selvi'nin hatırlattığı HDP Danışma Kurulu'nda Hasan Cemal, Mehmet Altan, Ali Bayramoğlu ve Rıza Türmen bulunuyor. Kandil'le irtibatı bilinen gazeteci Hasan Cemal, PKK'ya müzahir Yeşil Sol Parti'den milletvekili adaylığını açıklamıştı. Hasan Cemal'in ardından gazeteci Cengiz Çandar da "Türk askerini Suriye ve Irak'tan çekeceğiz" vaadinde bulunan partiye dahil oldu.  CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun Kandil'le irtibat halinde hazırladığı raporda hangi maddelerin yer aldığı şimdilik bilinmese de HDP'li isimlerin açıklamaları, buna ilişkin bazı işaretler sunuyor.  HDP'li Sırrı Sakık'ın "Kapalı kapılar ardında söylenenlerin kamuoyuna da deklare edilmesi gerekir" diyerek Kemal Kılıçdaroğlu'na aba altından sopa gösterdiği o vaatler öylesine 'marjinal' ki, Tanrıkulu imzalı rapor partide sır gibi saklanıyor.  Abdülkadir Selvi'ye göre rapor açıklanırsa ülkede büyük bir infial olacak. Zira rapordaki maddeleri okuyan bazı CHP yöneticileri, bunların ilan edilmesi halinde Türk seçmenlerin CHP'ye oy vermeyeceğinden endişe ediyor. Selvi bu konuda aldığı duyumu şöyle aktardı: "CHP kulislerinde konuşulduğuna göre rapor HDP’yi de aşan öneriler getiriyormuş. CHP’ye yakın bazı akademisyen ve gazetecilerin raporun içeriği hakkında bilgisi olmuş. Bu rapor açıklandığında CHP seçimlerde çakılır, Kılıçdaroğlu, Türk seçmenden, özellikle de milliyetçi ve ulusalcı kesimden oy alamaz diye açıklanması yasaklanmış." Sezgin Tanrıkulu'nun Kandil'deki PKK elebaşları ve HDP Danışma Kurulu üyeleriyle birlikte son şeklini verdiği raporda şu maddelerin bulunduğuna kesin gözüyle bakılıyor:  * PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması sağlanacak. * PKK'nın hak iddia ettiği bölgelerde 'özerklik' ilan edilecek. * Muhtariyet verilen il ve ilçelerde resmi eğitim dili Kürtçe olacak. * Suriye'de PKK/YPG tarafından işgal edilen yerler ile Türkiye'de özerklik ilan edilmiş bölge arasında tam entegrasyon devreye sokulacak.

11 ay önce

CHP'li Ünal Çeviköz: Kıbrıs Türklerinin içişlerine karışmayalım, Suriye'den çekilelim

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Çeviköz, "Ankara, Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamalı" dedi. Çeviköz, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığının da sorgulanabileceğini anlattı.

10 ay önce

YPG'li sözde elebaşından itiraf: ''Türklere Ruslar da bir şey diyemiyor''

YPG'nin sözde siyasi kanadının elebaşlarından Salih Müslim, Türkiye'nin operasyonları karşısında Rusya, İran ve Suriye'nin etkisiz kaldığını söyledi. Sözde elebaşı Müslim konuşmasında, 'Türk devletinin bölgeye dönük yoğun saldırılarına karşı kimsenin ses çıkarmaması çok dikkat çekici.' dedi.

1 2 3 4 5