06 Mayıs Pazartesi 2024
1 yıl önce

Diyanet'ten Cumhuriyet'in 'İmamlar seçim için sahada' başlıklı haberine yalanlama: Hukuki girişim başlatılacak

Başkanlıktan, bugün yayımlanan habere ilişkin yapılan açıklamada, 15 Ağustos 2022'de Diyanet İşleri Başkanlığı yerleşkesinde, başkanlık yöneticileri ile il müftülerinin katılımıyla istişare toplantısı düzenlendiği hatırlatıldı. "Toplantının seçimle ilgili yapıldığı ve müftülerden, seçim öncesi sahaya inilmesinin istendiği" iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada, toplantıda ağırlıklı olarak, yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce Kur'an kurslarının sorunlarının görüşüldüğü, ayrıca başkanlık yayınlarının toplumun geniş kesimlerine ulaştırılması konusunun değerlendirildiği kaydedildi. HUKUKİ GİRİŞİM BAŞLATILACAK Toplantıda, başkanlık ile il müftülükleri arasındaki koordinasyonun artırılmasının da müzakere edildiği aktarılan açıklamada, "Kurumumuzla ilgili olumsuz algı oluşturmak için masa başında hazırlandığı açık olan bu haberle ilgili hukuki girişimler başlatılacaktır." ifadesi kullanıldı.

1 yıl önce

İBB'nin hukuki işlemleri beklemeden boşalttığı yalının sahibi Ekrem İmamoğlu'na isyan etti: Sana verdiğimiz oya yazıklar olsun

Üsküdar Çengelköy'de bulunan denize sıfır 150 yıldır Barkan ailesine ait olan 3 katlı yalı, İBB tarafından hukuki işlemler tamamlanmadan ailenin elinden alındı. Dönemin İBB Başkanı Bedrettin Dalan, 1985 yılında yalının bulunduğu sahil şeridinde park ve yürüyüş alanı yapmak için 3'üncü derece tarihi eser olan Barkan Ailesi'nin yalısını tarihi eser statüsünden çıkartarak kamulaştırmak istedi. Barkan ailesi o dönem buna itiraz etti. Belediye ise bir miktar kamulaştırma bedelini aile adına bir bankadan açılan hesaba yatırdı ancak aile paraya dokunmadı. 1995 yılında dönemin İBB'si bu kamulaştırmadan vazgeçti. 2003 yılında da yalının tarihi eser olduğu yeniden tescillendi. İBB EKİPLERİ YALININ KAPISINA DAYANDI 1985 yılındaki kamulaştırma kararına itiraz eden Barkan ailesinin açtığı davada 2019 yılında Yargıtay yalının İBB'nin olduğuna dair karar verdi. Barkan Ailesi buna da itiraz etti. Ailenin bu itirazı sonuçlanmadan İBB, aileye tahliye kararı çıkarttı. Aile tahliye kararına itiraz etse de belediye itiraz kararını kaldırtarak aileye 16 Eylül'e kadar süre verdi. Verilen sürenin dolmasıyla birlikte sabah saatlerinde çok sayıda görevliden oluşan İBB ekipleri tahliye için yalıya geldi. İcra memurları gözetiminde çilingir yardımıyla yalıya giren İBB görevlileri, eşyaları kamyon ve minibüse taşıyarak yalıyı tahliye etti. Tahliye sorasında yalıda yaşayan İpek Barkan ağabeyi Cenk Barkan'a sarılarak ağladı. "KARŞIMIZDA MUHATAP YOK" Sabah'ta yer alan haber göre, yaşanan süreçle ilgili konuşan yalının hak sahiplerinden Cenk Barkan, "Kamu yararına bu yalıyı ne yapacaksınız merak ediyorum. 1995 yılında safi nazar ilan etmişsin. Bitmiş gitmiş dava. Her tarafı istimlak edememişsin, hakkımdan vazgeçiyorum demişsin. Benim hakkımı niye vermiyorsun. Verdiğiniz para nerede? Bankada mı bankada bir şey mi oldu? Devlete geri döndü İBB kasasına mı girdi para? Karşımızda bir muhatap yok ki bunun açıklamasını yapsın. 5 kuruş vermeden 3 bin 950 lira emekli maaşı olan bir kadını sen nasıl sokağa atıyorsun" dedi. "SANA VERDİĞİMİZ OYA YAZIKLAR OLSUN" Barkan, "Hak hukuk adalet diyorsun, Yazıklar olsun. Sana verdiğimiz oya yazıklar olsun. Burnundan gelsin. İstanbul'un bütün zabıtalarını buraya toplamaya gerek var mı biz kimiz ki biz terörist değiliz. Yaşayan iki kişi var. Bizim hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Ekrem İmamoğlu'na sesleniyorum, yazıklar olsun. Mahkeme tahliyeyi durdurursa yaşadıklarımız ne olacak. Kılıçdaroğlu da duysun ve görsün yönetimi" sözleriyle tepki gösterdi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1571129017562189824?s=46&t=El7jstjJWUmBvNq6EHtDnQ

1 yıl önce

MGK'dan Yunanistan tepkisi: Milletimizin hak ve menfaatleri hukuki çerçevede korunacak

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki MGK toplantısı 4 saat 15 dakika sürdü. Toplantıda, ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı kararları ile göreve getirilen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ilk kez yer aldı. MGK Bildirisinden konu başlıkları; - Gayriaskeri statüdeki adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan'ı teşvik eden çevreler aklıselime davet edilmiştir. - (ABD'nin GKRY'ye yönelik silah ambargosunu kaldırma kararı) Müttefiklik ruhuna aykırı olan bu karardan geri dönülmesi çağrısında bulunulmuştur. - Yunanistan'ın beyhude çabalarına karşı milletimizin menfaatlerinin muhafazası için her türlü meşru yöntem ve aracı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz vurgulandı. -Kıbrıs Türklerinin haklarının savunulması faaliyetlerinin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanarak, tüm ülkeler KKTC'nin bağımsızlığını tanımaya davet edilmiştir. -Ukrayna'daki savaşın sonlandırılmasına matuf adımların gecikmeksizin atılması gerektiği, Türkiye'nin barışın sağlanması için gayretini sürdüreceği ifade edilmiştir.

1 yıl önce

Emine Erdoğan'la ilgili asılsız habere Çevre Bakanlığı'ndan tepki: Hukuki süreç başlatılacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı olarak kurulan Çevre Ajansı'nın Emine Erdoğan'ın himayesinde kurulduğu iddialarını yineleyen bir gazetenin haberi üzerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yalanlama yayınlandı, hukuki sürecin başlayacağı duyuruldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 'Çevre Ajans'ının Emine Erdoğan'ın himayesinde olduğu yönündeki asılsız, mesnetsiz iddialar üzerine açıklama yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştır' diyerek bir duyuru yayınladı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Daha önce de defaatle belirtildiği üzere; Türkiye Çevre Ajansı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletin temsilcilerinin onayıyla kurulmuştur. Kanunla hayata geçirilmiş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı bir kamu iştirakidir. "YÜZDE 25'İNE TEKABÜL EDEN YASAL BİR GELİRDİR" Dolayısıyla Çevre Ajansı, Emine Erdoğan Hanımefendi de dâhil olmak üzere hiç kimsenin himayesinde değildir ve hiçbir özel şahısla ilgisi yoktur. Kanunda Ajans'ın faaliyet alanı, nasıl çalıştığı, gelirleri açık, net, şeffaf bir şekilde ortaya konmuştur. Asılsız iddiaya konu olan ve Sayıştay raporlarında da belirtilen gelir de, 2021 yılı bütçesinde yer alan, yine kanunun geçici maddesinde de belirtildiği üzere, Çevre Kanunu'nun ek maddesi uyarınca tahsil edilen geri kazanım katkı paylarının yüzde 25'ine tekabül eden yasal bir gelirdir. "İDDİALARLA İLGİLİ HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR" Çevre Ajansı gelirleri yine kanunda yer aldığı şekilde ajansın faaliyetleri için kullanılmaktadır. Bu faaliyetler ise atık toplama konusunda en verimli uygulamaları hayat geçirerek Depozito İade Sistemi'ni etkin bir şekilde yürütmek, sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ve uygulanmasına katkı sağlamak, geri kazanılabilir ürünleri kullanımları sonrası ülke ekonomisine kazandırmak, çevrenin, doğal varlıklarımızın korunmasına yönelik toplumsal duyarlılık ve farkındalık oluşturacak çalışmalar yapmak, iklim değişikliğiyle mücadele, doğal alanlarımızı, denizlerimiz başta olmak üzere su kaynaklarımızı korumak, şehirlerimizi temiz tutmak. Hal böyleyken kanuni bir işlemi, kanuna aykırı, keyfi bir faaliyet gibi göstermek, üstelik de bunu Emine Erdoğan Hanımefendi himayesinde yapıyor algısı oluşturmak en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır. İddialarla ilgili hukuki süreç başlatılacaktır."

1 yıl önce

Hukuki olarak köşeye sıkıştılar! Kemal Kılıçdaroğlu’dan İBB ve Yalova Belediyesi için erken seçim çağrısı!

Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde iktidara İstanbul ve Yalova için erken seçim çağrısı yaptı. ‘Hemen seçime gidelim’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili yaşanan gelişmelerin altını çizen Kılıçdaroğlu, İktidara dikkat çeken bir çağrı yaptı: ”Erdoğan’a şu çağrıyı yapıyorum; eğer sen gerçekten millet iradesine inanıyorsan ve güveniyorsan, gerçekten demokrasiye inanıyorsan kurşun askerlerini geri çek. Etkilediği yargıcından bürokratına kadar hepsini bir sefer geri çek. Anayasayı süratle değiştirelim. Biz size destek vereceğiz. Derhal İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul’daki bütün belediyeler için hemen seçime gidelim. Yüreği varsa, cesareti varsa açıkça meydan okuyoruz. Sen yargıyı sopa olarak kullanıp bunları yapıyorsun. Ama millet bunun doğru olmadığını biliyor ve görüyor. Demokrasiye inanıyorsan, Ekrem Bey’in yanlış bir şey yaptığını kamuoyuna deklere etmek istiyorsan, onu gereksiz yere suçlamak istiyorsan o zaman en güçlü irade milletin iradesidir. Gidelim milletin iradesine hemen seçimleri yapalım. Yüreğin yetiyorsa gel aynı şeyi Yalova için de yapalım.“ açıklamasında bulundu. İBB’de ne olmuştu? İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı kuruluşlar ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personeller için başlatılan terör soruşturmayla ilgili delileri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuştu. Bakanlık, Ekrem İmamoğlu’nun işe alımlarda hileye başvurarak İBB’yi terör iltisaklı kişilerle doldurduğunu belirtmişti. Yalova Belediyesi’nde ne olmuştu? Yalova Belediyesinde "nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, irtikap, güveni ve görevi kötüye kullanma, zimmet ve ilgili mevzuata göre suç oluşturan eylemler ve belediye hesaplarında kanuna aykırı olarak yapılan iş ve işlemlerle" ilgili olarak İçişleri Bakanlığınca başlatılan soruşturmalar kapsamında CHP'li Belediye Başkanı Vefa Salman, yaklaşık 3 yıl önce görevinden uzaklaştırılmıştı.

1 yıl önce

CHP'li İlhan Kesici Anayasa Mahkemesi'nde görülen HDP kapatma davasını eleştirdi: Hiçbir şekilde hukuki değil

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan davayı eleştirdi. Davanın tümüyle siyasi olduğunu savunan Kesici, seçim sürecinde böyle bir davanın hukuki olarak görülmeyeceğini söyledi. "TÜMÜYLE SİYASİ BİR DAVA" Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Kesici, şu ifadeleri kullandı: "Seçimin ağzında HDP’nin kapatılma davası hiçbir şekilde hukuki bir dava olarak görülemez. Tümüyle siyasi bir davadır. "SEÇİMDEN SONRA KAPATILMALI" Hukuken kapatılacaksa seçimden ya birkaç yıl önce kapatılır, insanlar yeni partilerini seçime hazırlayabilme imkanı bulurlar. Veya seçimden sonra kapatılır."

1 yıl önce

Meclis Başkanı Şentop'tan adaylık açıklaması! "Hukuki olarak hiçbir problem yoktur"

TBMM Başkanı Şentop'un açıklamalarından satır başları: Hukuken sorun yok, Cumhurbaşkanımızın birinci dönemidir. Hukuk kuralı her zaman bir yorum sonucu ortaya çıkmıştır. Çok basit olarak hukuk tekniği bakımından şudur. 101. maddenin 2. fıkrası. "Bir kimse en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" Şimdi bir cümle olarak değişmemiştir demek yanlış bir fikir veriyor. Metnin değişmesinin bir önemi yok. Bu cümleyi yasama organı hangi tarihten sonra onamıştır, önemli olan bu. 30 Nisan 2018'de yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra herkese 2 defa seçilme hakkı tanınmıştır.  "CUMHURBAŞKANI TANIMI DEĞİŞTİ" Kaldı ki işin başka bir kısmı. Cumhurbaşkanı terimi hakkındaki tartışma. Anayasamızda Cumhurbaşkanı kelimesi 16 Nisan 2017 anayasa değişikliği sonrası farklı bir anlam kazanmıştır. Eski sistemde Cumhurbaşkanı vardı ama onunla birlikte bir başbakan vardı ve bakanlar kurulu vardı. Oldukça sınırlı yetkilere sahipti. Şimdi ise başbakanlık ve bakanlar kurulu dahil Cumhurbaşkanı olarak tabir ediliyor. Eskisi gibi sorumsuz Cumhurbaşkanı yoktur. 

1 yıl önce

FOX TV’de Nasuh Mahruki’den deprem provokasyonu!

Türkiye büyük bir felaketin pençesinde. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 şiddetindeki deprem; Malatya, Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye'de büyük yıkıma neden oldu. Tüm Türkiye'yi yasa boğan olayın ardından seferberlik halinde sahaya çıkıldı. Devletin tüm kurumları ve yerel yönetimlerin yanında sivil kurtarma ekipleri, jandarma, polis ve Mehmetçik kurtarma çalışmalarına koştu. 10 ilde büyük bir özveri ile çalışmalar devam ederken muhalif yayın mecralarında ise yersiz eleştirilerle karalama kampanyası vardı. 'Neden asker sahada değil' isyanı Amerikan sermayesi FOX TV'de de yapılan canlı yayında, depreme ilişkin bilgiler paylaşıldı. Burak Birsen'in yayınındaki konuğu Nasuh Mahruki'ydi. İkili, depremden sonra yaşananlara ilişkin eleştirilerini sıraladı. Eleştirirken yayına askerler yansıdı Mahruki, geçmiş depremlerde askerin sahaya indiğini ve mücadeleye katıldığını belirterek bu depremde neden hala askerin sahaya sürülmediğine isyan etti. O sırada ikilinin arkasında akan yayında ise Malatya'dan gelen görüntülerde, askerlerin depremzedelere yardım ettiği anlar ekranlara yansıdı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1622627201785991170?s=46&t=YzknYFBzB243wlKfGrV6Ew

1 2 3