02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

'Ukrayna kaybedecek' diyen PKK Rusya için savaşıyor

Yıllardır ABD'den hem para hem de silah desteği alan terör örgütü PKK, Irak istihbaratındaki kaynaklara göre, Ukrayna'da Rusya safında yer alıyor. Daha önce de Karabağ Savaşı'nda Ermenilerin tarafında yer alan PKK'lıların kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ukrayna'daki görevinin 'isyan çıkarmak' olduğu belirtildi. PKK'DAN PUTİN'E DESTEK Örgüt elebaşlarından Duran Kalkan, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda savaşı Ukrayna'nın kazanamayacağını ifade ederek terör örgütünün savaştaki tarafını belirtmişti. Kalkan, Ukrayna'nın 'yaptıklarının bedelini ödediğini' söylemişti. 'KARABAĞ SAVAŞINDA DA ERMENİLERİN YANINDAYDILAR' Silahlı çatışma uzmanı Vera Mironova ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Irak istihbaratındaki kaynaklara göre PKK, Ukrayna'da Rusya tarafında yer alıyor. Ve öncesinde Karabağ savaşında da Ermeni tarafındaydılar. Tek şeyleri isyan ve bunda iyiler. Bu yüzden oradaki rollerini tahmin edebiliriz." https://twitter.com/vera_mironov/status/1504698702258135043?s=21

2 yıl önce

Wall Street Journal'dan Türkiye analizi: S-400'leri Ukrayna'ya verin F-35'leri alın

Eski CIA yöneticisi ve Rusya ve Avrasya uzmanı Paul Kolbe'den, Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş esnasında ilginç bir takas önerisi geldi. Kolbe, ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'da kaleme aldığı makalesinde, Ankara'nın elindeki S-400 hava savunma sistemlerini Ukrayna'ya vermesini, Washington'ın da buna karşın Ankara'yı F-35 konsorsiyumuna geri almasını önerdi. Kolbe, önerisinin gerekçesini ise Ukrayna'nın hakim Rus hava kuvvetlerine sağlam mukavemet olarak gösterdi. Rus savaş uçakları son saldırılarda Ukrayna'nın Mariupol şehrini ağır bombardımana maruz tutmuş şehrin yüzde 90'ınını yerle bir etmişti. "ÜÇÜNCÜ BİR OYUNA NE DERSİNİZ?" Eski CIA yöneticisi ve Rusya ve Avrasya uzmanı Paul Kolbe tarafından kaleme alınan "Türkiye'nin Rus Füzeleri Ukrayna'yı Savunabilir" başlıklı WSJ'daki analiz yazısında, Washington - Ankara hattındaki anlaşmazlığı çözmenin bir yolu olarak Ankara'nın elindeki S-400'ü Ukrayna'ya vermesi, Washington'ın da buna karşın Ankara'yı F-35 konsorsiyumuna geri alması öneriliyor. Kolbe, böylece adaletin sağlanacağını iddia etti. Kolbe yazısında, "Üçlü bir oyuna ne dersiniz? ABD, Rus savaş uçaklarına karşı Türkiye'nin elindeki S-400'leri Ukrayna'ya göndermesine yardım etsin. Bunun yerine Türklere yeni bir alternatif sunarak F-35 sevkiyatlarını başlatsın. Bu, aynı zamanda ABD - Türkiye ilişkilerinin düzelmesine de yardımcı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Kolbe, analizini şu şekilde sürdürdü: "Ukrayna'nın Rus işgalini püskürtmek için verdiği umutsuz mücadele, Rus hava hakimiyetine karşı ne kadar dayanabileceğine bağlı. Ukrayna, hava savunma kabiliyetini bir miktar sağlasa da, Rus hava gücünü süresiz olarak bertaraf edecek araçlara sahip değil. Rusya'nın, Ukrayna semalarına hakim olması halinde, Ukrayna kara kuvvetleri son derece savunmasız olacaktır." 'UKRAYNA'NIN HAVA SAVUNMASINA İHTİYACI VAR" Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Batı'dan daha fazla uçak ve hava savunması talebinde bulunmuştu. Rusya'nın, Ukrayna'nın batısındaki askeri hava limanlarına ve eğitim sahalarına yönelik hava saldırıları başlatması ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov'un da Batı'dan gelecek silah sevkiyatlarının 'meşru hedefler' olduğu yönündeki uyarısı, Ukrayna'nın daha iyi uzun menzilli, yüksek irtifa hava savunmasına ihtiyacı olduğunu gösteriyor. PAUL KOLBE KİMDİR? Halihazırda Belfer Merkezi'nde İstihbarat Projesi Direktörü olarak görev yapan Paul Kolbe, uzun süre CIA'de çalıştı. Kolbe'nin yurt dışı görevleri arasında Sovyetler Birliği, Balkanlar, Güneydoğu Asya, Güney Afrika ve Orta Avrupa bulunuyordu.

2 yıl önce

Almanya, Ukraynalı mültecilere yer açmak için geçici barınaklardaki Suriyeli, Afgan ve Afrikalı aileleri çıkarmaya başladı

Ukrayna krizi Batı'nın mülteci politikasındaki ikiyüzlülüğü gözler önüne serdi. Rusya'nın işgali sonrası Ukraynalıların önemli bir bölümü Avrupa Birliği ülkelerine sığınmayı tercih etti. Bu ülkeler de kapılarını Ukraynalılara sonuna kadar açtı. Fakat bu durum hâlihazırda Avrupa'da mülteci olan Ortadoğulu, Afrikalı ve Afgan mültecileri çıkmaza sürükledi. Almanya geçici barınaklardaki Suriyeli, Afgan ve Afrikalı aileleri çıkarmaya başladı. Danimarka ise Ukraynalı mültecilere yer açmak için "Suriye artık güvenli" diyerek yüzlerce Suriyeli mültecilerin oturma iznini geri çekti. Alman makamları Ukraynalı mültecilere yer açmak adına çok sayıda Suriyeli mülteci aileyi kaldıkları geçici barınaklardan çıkardı. UYARMADAN SÜRGÜN Yeni Şafak'ın haberine göre, Suriyeli aktivistler, yetkililerinin Suriyeli aileleri Almanya'da "Haimat" olarak adlandırılan geçici barınaklardan çıkararak önceden uyarıda bulunmadan sınır dışı ettiğini doğruladı. Nakledilen mülteciler zorla sürüldükleri yeni bölgede şartların çok kötü olduğunu ve küçük odalarda onlarca kişinin kaldığını söyledi. Aktivistler bu kararın sadece Suriyeli aileleri değil, Afgan ve Afrikalı aileleri de kapsadığının altını çizdi. Almanya, yaklaşık 780 bini Suriyeli olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yaklaşık iki milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. HAPİSHANEYE GÖNDERDİLER Mülteci ayrımı dalgası Danimarka'da da kendini gösterdi. Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasından kısa bir süre sonra, Danimarka Göçmenlik Bürosu ülkedeki 98 belediyeden Ukraynalı mültecileri kabul etmelerini talep etti. Hükümet yetkilileri Ukraynalılara yer açmak için Suriye'nin bazı bölgelerinin güvenli olduğunu gerekçe gösterip yüzlerce Suriyeli mültecinin oturma iznini geri çekmeye başladı. Ukraynalı mültecilere açık kapı politikasını uygulayan Danimarka hükümeti, oturma izinlerini iptal ettiği yüzlerce Suriyeli mülteciyi hapishanelerde bir suçlu gibi bekletiyor. Aynı zamanda Danimarka, Esad güçleri tarafından öldürülme veya tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalan mültecilere sığınma hakkı vermeyen ilk Avrupa ülkesi.

2 yıl önce

Ukrayna'nın işgali nedeniyle Belçika ve Hollanda’da ayçiçeği yağı satışına sınırlama

Savaşın yarattığı sorunlara ek olarak 1 Nisan'da Ramazan ayının da başlayacak olması nedeniyle artan talep üzerine, her iki ülkede de süpermarketler ayçiçeği ve bazı temel gıda ürünlerinin satışına sınırlama getirdi. Belçika medyasına göre, "Avrupa'nın ekmek sepeti" olarak bilinen Ukrayna ve Rusya'daki durum, un ve ayçiçeği yağı başta olmak üzere gıda maddelerinin fiyatlarında artışa neden oluyor. Savaş nedeniyle nakliyenin durma noktasına gelmesi "kıtlık endişesi" yaratırken, tüketiciler de gıda stoku yapmaya başladı. Avrupa'nın buğday ve ayçiçeği yağı ihtiyacının büyük bölümü Ukrayna ve Rusya tarafından karşılanıyor. Belçika'daki Colruyt ve Lidl'ın da aralarında bulunduğu bazı süpermarket zincirleri, ayçiçeği yağı, un ve konserve sebze satışına sınırlama getirdi. Lidl ve Colruytgroup, müşteri başına en fazla 2 şişe yağ ve 2 paket una izin veriyor. Hollanda’da da ayçiçeği yağı konusunda yakın zamanda kıtlık endişesi yaşanıyor. Ukrayna'daki savaşın yanı sıra, özellikle 1 Nisan’da başlayacak Ramazan nedeniyle ayçiçeği yağına talebin artması üzerine süpermarketler, müşteri başına satın alınabilecek ayçiçeği yağı şişelerinin sayısını sınırlandırıyor. Plus ve Jumbo gibi süpermarket zincirleri, yağ satışını müşteri balına 1 şişe ile sınırladı. Hollanda'nın ithal ettiği ay çiçek yağının üçte ikisi Ukrayna'dan geliyor. Türkiye kökenli süpermarket zinciri Temiz'in sahibi Şükrü Temiz, Hollanda medyasına, "Korkarım yakında ayçiçeği yağının litresini 5 euroya satmak zorunda kalacağız. Maliyetler çok arttı" diyor. Hollanda'da süpermarketlerde 1 litre ayçiçeği yağının fiyatı şu anda 1,79 ile 1.99 euro arasında değişiyor. Fiyatlar yaz aylarında 1,49-1,59 aralığındaydı.

2 yıl önce

Rusya Federal Güvenlik Servisi, Ukrayna'nın Odessa'ya döşediği mayınların İstanbul Boğazı ve Akdeniz’e sürüklenebileceğini iddia etti

Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı saldırıların ardından Rus güçleri, Azak Denizi dahil olmak üzere Ukrayna'nın birçok Karadeniz'e kıyısı olan noktada kontrolü ele geçirmişti. Rusların saldırılarına karşı Ukrayna ordusu ise ülkenin Karadeniz kenti olan Odessa açıklarına mayınlar döşemişti. Son gelişmelerin ardından Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından yapılan açıklamada, Odessa kenti açıklarına döşenen mayınlar için önemli bir risk ihtimaline değinilerek, Ukraynalılar tarafından Odessa açıklarına döşenen mayınlarda kopmalar başladığı ileri sürüldü. FSB'nin Halkla İlişkiler Birimi tarafından yapılan açıklamada, "Rusya tarafından özel bir askeri operasyonun başlatılmasının ardından Ukrayna Donanması, Odessa, Özi, Çornomorsk ve Yuzhne limanlarına ve açıklarına yaklaşık 420 eski tip mayın tarlası oluşturdu. Bu mayınlar 20. yüzyılın ilk yarılarında üretildi. Fırtınalı koşulların başlamasıyla birlikte denizin dip ankrajlarına bağlanan kablolarda kopmalar meydana geldi. Karadeniz'in batı kesiminde mayınlar rüzgar ve akıntıların etkisiyle serbestçe hareket etmeye başladı" ifadeleri kullanıldı. İSTANBUL BOĞAZI TEHLİKEDE İDDİASI Ukrayna'nın döşediği mayınlarla ilgili yapılan açıklamada, İstanbul Boğazı'nın risk altında olduğunu da belirten FSB'nin Halkla İlişkiler Birimi, "Ukrayna'nın listelenen liman bölgelerinde güneye doğru yüzey akıntılarının baskın olduğu göz önüne alındığında, mayınların İstanbul Boğaz'ına ve Akdeniz havzası sularına sürüklenme ihtimali göz ardı edilmez" ifadelerini kaydetti. Açıklamada, Ukrayna'nın denize mayın döşemesinin uluslararası anlaşmaların ihlaline neden olduğu vurgulanarak, "Bu, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin bir kez daha uluslararası hukukun temellerini tamamen hiçe saydığını ve Avrupa Birliği (AB) vatandaşları da dahil olmak üzere insan hayatını hiçe saydığını gösteriyor" vurgusu yapıldı. Açıklamanın sonunda ise, "Rus Donanması'nın Karadeniz Filosu, mayın tehlikesini dikkate alarak 18 Mart 2022 tarih ve 116 sayılı ilgili kıyı uyarısını yayınladı" denilerek, mayın tehlikesinin resmi kayıt altında kamuoyuna aktarıldığı belirtildi.

2 yıl önce

Reuters: ABD, Türkiye’ye S-400’leri Ukrayna’ya transfer etmeyi teklif etti

Rusya'nın Ukrayna'yı bombalamasıyla sivil can kayıpları artmaya devam ediyor. Böyle bir tablo karşısında Kiev yönetimi, hava sahasının kapatılmasının yanı sıra ABD'den hava savunma sistemlerinin tedarikini talep ediyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın konuyla ilgili üç kaynağa dayandırdığı haberine göre ABD, Türkiye'ye 'Rus güçlerine karşı mücadeleye destek olması için' S-400 hava savunma sistemlerini Ukrayna'ya göndermeyi teklif etti. ABD'Lİ BAKAN YARDIMCISININ ZİYARETİNDE GÜNDEME GELDİ Habere göre son bir ayda yapılan temaslarda gayrıresmi olarak sunulan teklif, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman'ın Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında da gündeme geldi. Reuters'ın 'analistlerin Türkiye tarafından geri çevrileceğinden emin olduğu teklif' olarak tanımladığı söz konusu olasılığın, Sherman ve Türk yetkililer arasında Türkiye-ABD ikili ilişkilerinin iyileştirilmesi konusunda yapılan görüşmelerin bir parçası olduğu belirtildi. "SORUNU ÇÖZMEK İÇİN YENİ BİR YOL BULABİLECEĞİMİZ BİR AN" Konuya dair Türk makamlarından herhangi bir açıklama yapılmadığı vurgulandı. Sherman, Türkiye ziyareti sırasında Habertürk televizyonuna 5 Mart'ta verdiği bir demeçte, "Herkesin S-400 konusunun uzun süredir devam eden bir sorun olduğunu bildiğini düşünüyorum ve belki de bu, sorunu çözmek için yeni bir yol bulabileceğimiz bir an" ifadelerini kullanmıştı. "S-400 TAKASI O KADAR DA KOLAY OLMAZ" Reuters'a konuşan Philadelphia merkezli Dış Politika Araştırma Enstitüsü'nün araştırma direktörü Aaron Stein, "Türkiye şimdiye dek bıçak sırtında başarıyla yürümeyi başardı. Ancak S-400'lerin gönderilmesi kesinlikle ciddi bir Rus öfkesine yol açacaktır. Ayrıca Erdoğan için S-400, Türk egemenliğinin bir sembolü haline geldi, bu yüzden S-400'leri takas etmek artık o kadar kolay olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Pentagon Sözcüsü Kirby: Ukrayna ordusu Rusya’ya karşı savaşı kazanabilecek

Günlük basın toplantısında Ukrayna-Rusya savaşı üzerine soruları yanıtlayan Kirby, savaşın 27'nci gününde Rus ordusunun halen büyük ölçüde hedeflerini gerçekleştiremediğini ifade etti. Bir gazetecinin "Askeri bir bakış açısıyla açısıyla, Ukrayna'nın savaşı kazanmasının mümkün olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Kirby, "Evet düşünüyoruz. Bazı yerlerde bunu yapıyorlar da. Rusların ele geçirdiği veya işgal ettiği toprakları geri almaya çalışıyorlar. Ruslar belirledikleri stratejik hedeflerin hiçbirine ulaşamadı. Ve ulaştıkları hedeflere de kesinlikle kolay ya da kayıpsız ulaşamadılar. Ukraynalılar çok sert bir savunma yapıyorlar." yanıtını verdi. Kremlin Sözcüsü Dimirty Peşkov’un Rusya'nın "varoluşsal bir tehditle karşı karşıya kaldığı takdirde" nükleer silahlara başvurabileceğine ilişkin yorumu üzerine bir soruya yanıt veren Kirby, Rusya’nın nükleer silah konuşlanmasını değiştirip değiştirmediğini yakından takip ettiklerini söyledi. Kirby, "Stratejik caydırıcılık konuşlanmamızı değiştirmemiz gerektiği sonucuna varmamıza neden olacak hiçbir şey görmediğimizi söyleyebilirim. Bakan (Lloyd Austin) stratejik caydırıcılık konuşlanmamızın sadece anavatanı değil, müttefiklerimizi ve ortaklarımızı da savunmak için iyi yapılandırıldığı konusunda rahat ve emin." diye konuştu. Sözcü, Rusya’nın nükleer ile ilgili retoriğini ise “tehlikeli” olarak nitelendirdi ve bu şekilde nükleer silahları gündeme getirmenin “sorumlu bir nükleer gücün hareket etmesi gerektiği bir yol olmadığını” belirtti.

2 yıl önce

MGK toplantısında, Rusya-Ukrayna krizi ele alındı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ulusal ve bölgesel güvenlik gündemiyle Beştepe'de toplandı. Toplantı 3 saat 45 dakika sürdü. Bu yılın ikinci MGK toplantısında, perşembe günü Erdoğan'ın da katılacağı Brüksel'deki Olağanüstü NATO Liderler Zirvesi öncesinde Rusya-Ukrayna krizine dair değerlendirme yapıldı. "Türkiye ara buluculuk çabalarını sürdürecek" Toplantı sonrasında yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler görüşülmüştür. Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasındaki son gelişmeler tüm boyutlarıyla ele alınmış; saldırıların bir an önce nihayete erdirilerek ateşkesin sağlanması ve iki ülke arasındaki sorunların Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü gözetilerek kalıcı bir şekilde çözülmesine yönelik çabaların artırılmasına ihtiyaç duyulduğu kaydedilmiştir. Türkiye'nin Karadeniz'de barış ve istikrarın idamesi için Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin titizlikle uygulanması da dahil olmak üzere sorumluluklarının gereği yerine getirmesinin yanında ara buluculuk ve kolaylaştırıcılık çabalarının sürdüreceği belirtilmiştir.

1 2 ... 12 13 14 15 16 17 18 ... 23 24