26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Ukrayna'dan AB'nin Rusya'ya yönelik planlanan beşinci yaptırım paketiyle ilgili açıklama: 'Şu haliyle yetersiz'

Twitter hesabından video mesajı yayınlayan Kuleba, son haftalarda Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı planlanan beşinci yaptırım paketi üzerinde çalıştığını anımsatarak "Beşinci paket şu anki haliyle Rusya’nın saldırganlığına ve Rus suçuna yeterli bir cevap değildir." dedi. Kuleba, planlanan paketin neleri içerdiğini bildiğini ve şu andaki haliyle kabul edilmesi durumunda alenen konuşmak ve mevcut duruma verilen orantısız tepkinin tarafsız bir değerlendirmesini yapmak zorunda kalacaklarını vurguladı. AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının artırılması gerektiğini savunan Kuleba, AB’nin beşinci yaptırım paketinin daha fazla SWIFT'ten kesilen Rus bankalarını, Rus petrol, gaz ve kömürüne ambargo uygulamaya yönelik önlemleri ve AB limanlarının Rus gemilerine ve mallarına kapatılmasını içermesi gerektiğini ifade etti. Daha önce Kuleba, Rus ordusunun Kiev bölgesinde sivillere yönelik işlediği kasıtlı cinayetlerle ilgili olarak G7 ülkelerine seslenerek Rusya’ya karşı yeni "yıkıcı yaptırımların" uygulamalarını talep etmişti.

2 yıl önce

Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus, Ukrayna savaşı nedeniyle BM'yi etkisiz kalmakla eleştirdi

Vatikan'da çarşamba günleri yaptığı genel kabul oturumunda konuşan Papa Franciscus, "Bugün sıklıkla jeopolitikten bahsediyoruz ama ne yazık ki baskın mantık, en güçlü devletlerin ekonomik, ideolojik ve askeri etki alanını genişleterek, çıkarlarını savunma stratejileridir. Bunu savaşla görüyoruz." dedi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeni bir barış tarihinin temellerinin atılmaya çalışıldığını ifade eden ruhani lider, "Maalesef öğrenmiyoruz, ne yazık ki rekabet eden büyük güçlerin o eski hikayesi devam etti. Ukrayna'daki mevcut savaşta, BM örgütünün acizliğine tanık oluyoruz." diye konuştu. Papa Franciscus, oturumun son kısmında, savaşta kadın ve çocukların da can verdiğine dikkati çekerek, "Zulüm giderek daha korkunç bir hal alıyor." ifadesini kullandı ve herkesi birlikte dua etmeye çağırdı. Katoliklerin ruhani lideri, sivillerin ölümüyle gündeme gelen Ukrayna'nın Buça kentinden kendisine dün gelen bir Ukrayna bayrağını gösterdi. Papa Franciscus'un bayrağı açarak poz vermesi salonda alkışlarla karşılandı.

2 yıl önce

Washington Post yazdı: Rusya, Ukrayna'da neden istediği gibi ilerleyemedi?

İstatistikler, Rusya'nın dünyanın en büyük ve en güçlü ordulardan birine sahip olduğunu gösteriyor. Ancak buna rağmen Ukrayna'da istediği ilerlemeyi sağlayamadığı yorumları yapılıyor. Zira Kremlin de Ukrayna'da ciddi kayıplar verdiklerini doğruladı. Amerika'nın önde gelen gazetelerinden Washington Post, dokuz maddede Rus ordusunun neden başarılı olamadığını yazdı. UKRAYNALILARI YANLIŞ DEĞERLENDİRMEK Gazeteye göre en büyük hata Ukraynalıların direnme kapasitesini hafife almaktı. Rusya hızlı ve kolay bir zafer planlamıştı ancak Ukrayna Batı'dan gelen silahlarla karşılık verdi. Savaşansa sadece ordu değildi. Siviller de Rusya'nın ilerlemesini engellemek için girişimlerde bulundu. BİRLİKLERİ YETERİNCE HAZIRLAMAMAK Yakalanan Rus askerlerinin ifadelerine göre birçok birlik Ukrayna'yı işgal edeceklerinden habersizdi. Bazıları kendilerine askeri bir tatbikata katıldıklarının söylendiğini belirtti. Bazıları ise sadece Donbas bölgesine gönderildiklerinden haberdardı. Rus askerleri psikolojik olarak hazır değildi. YETERLİ ERZAK VEYA DOĞRU MALZEME OLMADAN İŞGAL Rus birlikleri karşılaştıkları koşullarla ilgili de hazırlıksızdı. Yanlarına aldıkları iki haftalık erzak hızla tükendi. Rus askerlerinin yakıtları olmadığı için yol kenarlarında mahsur kaldığını ve aç askerlerin dükkanları yağmaladığını gösteren videolar ortaya çıktı. LOJİSTİK BAŞARISIZLIĞIN FARKINDA OLMAMAK Birlikler, yiyecek ve diğer malzemeleri tükendiğinde, üstlerinin ikmal için hiçbir planı yoktu. Tanklar durdu. UKRAYNA'NIN HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİNİ DURDURAMAMAK Askeri uzmanlara göre, birlikler sınırın ötesine gönderilmeden önce Ukrayna hava savunma sistemlerinin yok edileceğini bekliyorlardı. Hava desteği olmadan içeri girdiler. Washinton Post; bunu, komutanların çok az direnişle karşılaşacakları yönündeki yanlış hesaplamasıyla açıklıyor. Ukrayna askeri uçaklarının işgalden yedi hafta sonra hala havada olduğuna dikkat çekiliyor. ÇOK FAZLA SAYIDA CEPHEYE SALDIRI İşgal dört cephede başlatıldı. Kuzeyde Kiev'e, kuzeydoğuda Harkov'a doğru. Doğu ve güneyse Kırım'dan. İlk direniş başladığında, birlikler kendilerini ülkenin sınırları boyunca dizilmiş halde buldular. Böylece zaten yetersiz olan tedarik hatları uzadı. GÜVENLİ OLMAYAN İLETİŞİM KULLANMA Ruslar iletişim kurmak için cep telefonlarını ve eski moda radyoları kullanarak büyük bir savaşa girişti. Ukraynalılar, bu sayede cephede Rus hareketleriyle ilgili mesajları engelledi. Gazeteye göre yedi Rus generalden bir kısmı, Ukraynalıların konumlarıyla ilgili mesajları ele geçirmesi nedeniyle öldü. EMİR-KOMUTA ZİNCİRİNDEKİ AKSAKLIKLAR Uzmanlar, Rusya'nın merkezileşmiş ordusunun karadaki askerlere karar verme veya emir verme yetkisi vermediğini belirtiyor. Cephede zorlukla karşılaşan birlikler, Moskova'daki üstlerinden emir beklemek zorunda kalıyor. B PLANINA SAHİP OLMAMAK Rus birlikleri açıkça direnişle karşılaşacakları bir senaryoya hazırlıklı değildi. Görünüşe göre yedek bir planları da yoktu. Bunun yerine, birlikler başlangıçta emredildiği gibi ilerlemeye devam ettiler. Bu da onları kolay hedef haline getirdi.

2 yıl önce

Ukrayna'daki Müslümanlar, sivillere yönelik yardım kampanyası başlattı

Rusya’nın Ukrayna’da saldırıları devam ederken, Ukrayna’da yaşayan Müslümanlar, savaştan etkilenen Ukraynalı siviller için yardım kampanyası düzenledi. Ülkenin farklı noktalarında yaşayan Müslüman iş adamları ve öğrenciler tarafından toplanan yardım malzemeleri Odessa kentinde ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Yardım organizasyonu yetkilisi Doktor Nasır Ukrayna’da yardım organizasyonu gruplarının olduğunu belirterek, “Burada bir yardım organizasyonu grubumuz var. Odessa Tıp Üniversitesi öğrencileri ile birlikteyiz. Kiev'de, Harkov'da, Herson ve diğer şehirlerde sorun yaşayan mültecilere yardım ediyoruz. 3 hafta önce yardım etmeye başladık, önce otobüslerle başladık. Tüm öğrencileri iyi olmaları için yurtdışına gönderdik. Sonra bizi burada gören insanlara yardım etmeye başladık. Bizi aradılar ve yardım edin dediler. Onlara da yardım ettik. Sonra yaptığımız hizmetleri gördük ve ürün almaya başladık. İki ton patates, iki ton havuç, iki ton domates salçası, makarna, pirinç ve diğer her şey. Her şeyi tek bir yerde topladık ve insanlara dağıtmaya başladık. Önce Harkov ve Mıkolayiv'den gelen mültecilere dağıttık. Pek çok insana yardım ettik, özellikle bir rakam söyleyemem, ama bu yaklaşık 3 bin ya da 3 bin 500 kişiye kişisel yardım ettiğimizi söyleyebilirim. Biz Müslümanız, yardım etmeliyiz. Burada Müslüman bir ülkede değiliz, ama yardım etmeliyiz. Herkese yardım ediyoruz, bizi arayanlara yardım isteyen herkese yardım ediyoruz. Bizi arayan herkese elimizden geldiğince yardım etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Orhan Pamuk, İspanyollar'a "Ukrayna'dan önce Türkiye'nin barışa ihtiyacı var" diyerek ülkesini şikayet etti

İspanya'da bulunan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, başkent Madrid'de Matadero Madrid Edebi Sohbetler programına katıldı. Ukrayna-Rusya savaşı ve bu bağlamda Türkiye'nin rolüne ilişkin açıklamalarda bulunan Pamuk'un söyleşini El Mundo haberleştirdi. Orhan Pamuk, Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakerelerde Türkiye'nin başarılı bir dönem geçirdiğini kabul etti. Ancak diplomaside arabulucu rolündeki başarısının yanında Türkiye'nin kendi içindeki sorunları çözmesinin daha önemli olduğunu söyleyerek suçlayıcı ifadeler kullandı. 'BAŞIM SIKÇA DERDE GİRDİ' "Türkiye'nin dünyaya barış getirmek yerine barışı ve demokrasiyi kendine vermekle başlaması gerekir" diyen Pamuk, katılımcılara röportajlarında sıklıkla siyasi sorulara yanıt verdiği için birçok kez başının derde girdiğini ve Türkiye'de ifade özgürlüğü olmadığını öne sürdü.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Bazı NATO ülkeleri Ukrayna Savaşı'nın bitmesini istemiyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katıldığı CNN Türk canlı yayınında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu "BAZI NATO ÜLKELERİ UKRAYNA SAVAŞI'NIN BİTMESİNİ İSTEMİYOR" 'Ukrayna-Rusya Savaşı neden bitmiyor?' sorusuna yanıt veren Bakan Çavuşoğlu, "Bazı NATO ülkeleri Ukrayna Savaşı'nın bitmesini istemiyor" diye konuştu. Bakan, İstanbul'daki müzakerelerin ardından sürecin çok uzamayacağını düşündüklerini fakat NATO toplantısı sonrasında savaşın neden devam ettiğini anladıklarını, "NATO'nun içerisinde savaşın bitmesini istemeyen ülkeler var" diyerek ifade etti. "ZELENSKİY VE PUTİN İSTANBUL'DA GÖRÜŞEBİLİR" Bakan Çavuşoğlu, "Putin ile Zelenskiy'in İstanbul'da bir araya gelme olasılığı hala masada mı?" sorusuna ise, "Hala masada, şartlar oluşursa bir araya gelecekler." diyerek yanıt verdi. "İSTANBUL GÖRÜŞMELERİNDEN SONRA SAVAŞIN UZAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORDUK" Çavuşoğlu'nun konuya ilişkin açıklamaları şöyle: "Bu kadar uzayacağını düşünmüyorduk. Özellikle İstanbul'daki görüşmelerden sonra uzayacağını düşünmüyorduk. NATO Dışişleri Bakanları toplantısı sonrasında böyle bir kanaat oluştu. Çünkü bu savaşın devamın etmesini isteyen ülkeler var. NATO'nun içerisinde savaşın devam etmesini isteyenler var. Rusya devam etsin güç kaybetsin istiyorlar. Ukrayna'yı bir rekabet alanı olarak görmemek lazım. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı kabul edilemez. Güvenlik garantileri detaylarına geldiğimizde bu savaşın devamına yönelik bir kanaat oluştu bizde." GÖNDERİLEN GÖÇMEN SAYISI 21 BİN Çavuşoğlu, "Düzenli düzensiz göçmen sayısı 5 milyona yakın. Biz Türkiye olarak göçmenleri göndermeye devam ediyoruz. Bu sene gönderilen göçmen sayısı ilk 3 ayda 21 bin." bilgisini paylaştı.

2 yıl önce

Ukrayna'nın First Lady'si Olena Zelenska: Türkiye’nin desteğini sözleriyle değil eylemleriyle hissettik

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin eşi Olena Zelenska, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla 24 Şubat'ta başlayan savaşta yaşadıklarına ilişkin, sorulara yazılı yanıt verdi. Savaş ortamında nasıl bir psikolojisi olduğu sorusuna yanıt veren Zelenska, "Sivillerin katledildiği Buça ve on binlerce insanın kaderinin belirsizleştiği yok edilen Mariupol’den sonra nasıl mı dayanıyorum? Her gün Kharkiv’e yağdırılan bombalardan sonra mı? Hayatını yitiren 200 çocuk ve sakat bırakılan binlerce çocuktan sonra mı? Belki burada havalı ve destansı bir şey söylemem gerekirdi ama ben her şeyden önce insanım ve her normal insan gibi acı hissediyorum. Her gün" değerlendirmesinde bulundu. Zelenska, haberleri açtığı zaman aklından ilk geçen şeyin "yeni bombardıman yaşanmaması" olduğunu vurgulayarak, "Rusya’nın yeniden ateş ettiğini görünce de 'mağdurlar olmasın' diye düşünüyorum. Fakat oluyor. Çünkü Rusya sivilleri vuruyor" ifadelerini kullandı. Aynı duyguları her Ukraynalının hissettiğine dikkati çeken Zelenska, şöyle devam etti: "Sonrasında herkes işini yapmaya gidiyor. Herkes zafere yaklaşmak için yapmayı bildiği şeyi yapıyor. Ben de öyle yapıyorum. Kimileri savaşıyor, kimileri tedavi ediyor, farklı ülkelerdeki mevkidaşlarımızla birlikte Ukrayna’daki hasta çocukların yurt dışına tahliyesini sağlıyoruz. Ukrayna’ya tıbbi teçhizat ve yeni doğanların her şeye rağmen hayatta kalması için kuvöz getiriyoruz. Kiev ve kuzey bölgelerimiz kurtarıldıktan sonra oradaki hanelere ihtiyaçlarını temin etmeye başladık. Ve tabii ki Rus ordusunun sözüm ona bizi kurtarmak için geldiği Ukrayna’da yaptıklarını anlatmak için enformasyon cephesinde devamlı çalışıyorum. Herkes kendi acısını gidermek ve başkasının acısını azaltmak için elinden geleni yapıyor. Buna 'dayanmak' denilebilirse, dayanıyorum." "973 çocuğumuz Türkiye’ye tahliye edildi" Zelenska, Türkiye'ye getirilen Ukraynalı yetimlerle ilgili olarak, "Savaş başlamadan 3 hafta önce Kiev’de Emine Erdoğan ve eşini ağırlıyorduk. Bu ziyaret, ülkelerimiz arasında tesis edilen diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünde gerçekleştirildi. Çok sıcak bir görüşme yaptık. Son zamanlarda Kiev’i ziyaret eden çok sayıda Türk turist için özel olan Aziz Sofya Katedralinde Türkçe sesli rehber hizmetinin açılışını yaptık. Bunlar sadece 2 ay önce yaşansa da şu anda başka bir hayatmış gibi geliyor. Çünkü o zamandan beri hayatımız tamamen değişti." açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'la savaş öncesi dönemde başlayan dostluklarının devam ettiğini ve hatta daha da güçlendiğini vurgulayan Zelenska, "Rusya 'özel operasyon' hakkında yalan söylemeye devam ederken, Emine Erdoğan Hanımefendi, Rusya’nın bize karşı başlattığı savaş sırasında video mesajını paylaşarak dayanışma ve destek gösterdi. Bunun için kendisine minnettarım" değerlendirmesini yaptı. Zelenska, "Çocuklarımız için güvenli bir yer aramaya başladığımızda (Ukrayna’da hiçbir yer güvenli değil, çünkü Ruslar her yere füzeyle saldırabilir), Türkiye en çok tercih ettiğimiz yerler arasında oldu. Bize bu konuda destek vermesi için Emine Hanım'a başvurdum. Ukraynalı çocukların tahliyesi için Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Ukrayna’daki yerel yönetim temsilcileri, hayırseverler ve gönüllüler başta olmak üzere emeği geçen kalabalık bir ekibin çabalarıyla 973 çocuğumuz Türkiye’ye tahliye edildi. Kısacası Türkiye’nin desteğini sözleriyle değil eylemleriyle hissettik." şeklinde konuştu. "Gizlenmek utanç verici" Güvenlik kaygıları nedeniyle gizli bir yerde yaşayan Zelenska, "gizlenmenin utanç verici bir durum olduğuna" işaret etti. First Lady, "Bu utancı her an yaşıyorum. Bunu hiçbir zaman affetmeyeceğim. Hayati tehlike tüm Ukrayna kadınları, erkekleri ve çocukları için her zaman var. Hepimizi yok etmenin imkansız olduğu aşikar. Ve hayatta kalan hiç kimse bu duyguyu asla unutmayacak." ifadelerine yer verdi. "Tecavüz vakalarının korkunç boyutlarda olduğunu anlatmak zorundayız" Zelenska, Ukraynalı kadınlara yönelik tecavüz haberlerine ilişkin konuşmanın sıradan cinayetlerden bahsetmekten daha korkunç olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü mağdurlar acı çekmeye devam ediyor. Onlar cinayetle kıyaslanabilecek kadar büyük bir korku ve tekrar tekrar hatırladıkları bir savunmasızlık yaşadı. Yaşadıkları bu korku ve çaresizlik, anılarında tekrar tekrar tazeleniyor." görüşünü paylaştı. "Öldürme, yıkılan-parçalanan bir hayattır. Tecavüz de kırılan bir hayat ama tecavüzün ardından insan kendini parça parça da olsa toplayarak bir şekilde yaşamak zorunda kalıyor." değerlendirmesinde bulunan Zelenska, şöyle devam etti: "Mağdurların maruz kaldığı tecavüzden bahsetmesi, yakınları ölen akrabaların (konuşmasından) durumundan daha zor. Çünkü çıkıp 'bana bunu yaptılar' demek, bunu tekrar yaşamak gibi oluyor. Bu yüzden, yeni bir travma yaşatmamak için bu olayları dikkatli bir şekilde paylaşıyoruz. Fakat Rusların Ukraynalı kadınlara yönelik tecavüz vakalarının korkunç boyutlarda olduğunu anlatmak zorundayız." Zelenska, yaşananlar için, "Rus ordusu yağmacı ve sivil katili olmanın çok ötesine geçti. Acı çektirmekten zevk alan kitlesel bir manyak olarak karşımıza çıktı. Manyaklar da gücünü adil muharebede değil savunmasız insanlar üzerinde gösteriyor. Ombudsmanımız Ludmila Denisova tüm bu vakaları kaydediyor. İlgili makamlarımız - Rus asker diyemeyeceğim - canavarların, Buça’da zorla tuttukları 25 kadına yaşattıklarını biliyorlar. Bunun sonucunda 9 kadın hamile kaldı. Biz 'kadın' diyoruz ama aralarında reşit olmayan küçük kızlar da var!" ifadelerini kullandı. "Lütfen susmayın, bu acıyı içinizde tutmayın" Zelenska, tecavüz haberlerine dair, şunları kaydetti: "Anneye tecavüz etmek için babanın öldürüldüğü Kiev bölgesinde yaşanan korkunç olayı da biliyoruz. Bunu yapmak için üç defa dönüp geldiler. Ama kadın çocuğunu kurtarmak için kendinde kaçma gücünü buldu. Sonrasında, en çok korktuğu şeyin, oğlunun bahçede kurşuna dizilen babasını görmesi olduğunu anlattı. Makarov’da yaşayan Tetiana’nın hikayesini de biliyoruz. Kadirovcular ona önce tecavüz etti, sonra da onu bıçaklayıp öldürdü. Nihayetinde bir barınak bulan köpeği ise sahibini haftalarca boşuna bekledi. Yaşatılan bu vahşetin Ruslar tarafından nasıl göründüğünü de biliyoruz. Ve galiba öğrendiğimiz en korkunç şey şu oldu; bir Rus kadın eşiyle yaptığı telefon görüşmesinde ona açıkça ‘Ukraynalılara tecavüz et ama bana anlatma’ diyor. Buna inanmak bile güç. Fakat geçenlerde Radio Svoboda, hem o Rus’u hem de eşini tespit etti. O insanlar gerçekten de vardı. Böyle düşünen ve davranan insanlar gerçekten var. Yani bu bir tesadüf değil. Bu, karşı konulamaz suç işleme dürtüsü değil. Bu, sivil Rus toplumunun bir kısmı tarafından hoş görülen planlanmış alaycı bir tecavüz. Bu durumda ne diyebilirim ki? Bunu, Rusların Ukraynalıların evlerinden çamaşır makinelerini veya giysileri çalarken yaptıkları yağmacılığı, vahşilik veya sefillikle açıklayamayız. Burada psikiyatriste ihtiyaç var. Bu çok tehlikeli ve üstelik kitlesel bir sorun. Rusya topluca bunu kınamadığına göre, belki de tüm Rusya’yı ilgilendiren bir sorundur." Zelenska, Ukraynalı kadınlara ve kızlara, "Siz paha biçilemezsiniz. Hayatlarınız paha biçilemez. Size olanlar silahlı manyakların suçu. Lütfen susmayın, bu acıyı içinizde tutmayın, bizimle konuşun, güvendiğiniz insanlarla konuşun. Bu canileri cezalandırmamıza yardım edin. Canlarım, her birinize sarılıyorum. Tüm sıcaklığımız ve sevgimiz sizinle. Kendinize gelmeniz ve tam anlamıyla hayata devam etmeniz için her şeyi yapacağız. Hem de mutlu bir şekilde! Çünkü siz en iyisini hak ediyorsunuz." çağrısında bulundu. "Birinin yaşadığı acıyı siz de hissediyorsunuz" Kendisine korku veya cesaret veren duygular olup olmadığına ilişkin Zelenska, "Size binlerce Ukraynalının korkunç kaderini anlattım. Açıkçası bunlardan sonra kendi adıma endişe duymak için pek duygu kalmıyor. Tüm korku, öfke ve gözyaşı şu an daha kötü durumda olanların yanında" ifadelerini kullandı. "Birinin yaşadığı acıyı siz de hissediyorsunuz. Cesaret için de aynı şey söz konusu. Savaşın dehşet verici olaylarına rağmen Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin nasıl savaştığını, Mariupol’deki bodrumlarda bulunan insanların oradan çıkar çıkmaz başkalarına yardım etmek için nasıl gönüllü olduğunu, Rus hava bombalarından oluşan enkazları her gün temizleyen Ukrayna Acil Durum Servisi ekiplerinin veya bombardıman altında tahliye trenlerini süren demiryolu çalışanlarının nasıl çalıştığını görüyorsun. Cesaret budur. Birileri seninle o cesareti paylaştığında sen de başka biriyle onu paylaşmadan duramıyorsun." "İş birliğinin temeli barış zamanında atıldı" Zelenska, savaşın ilk gününden beri dünya liderlerinin eşlerinden mektuplar aldığını, ilk başta destek amaçlı gelen mektupların net yardım teklifi içeren mektuplara dönüştüğünü aktardı. Birçok First Lady ile iş birliğinin temelinin barış zamanında atıldığını hatırlatan Zelenska, "Sadece Ağustos 2021’de (Bağımsızlığımızın 30. yıl dönümünden bir gün önce) Kiev’de ilk Hanımefendiler ve Beyefendiler Zirvesini gerçekleştirdik. Şimdi ise onlar yurt dışında bulunan vatandaşlarımıza aktif şekilde yardım ediyor." bilgisini paylaştı. Zelenska, birlikte yetim çocukların tahliyesi, onkoloji hastalarının tedaviye gönderilmesi, eğitim ve kültür girişimleri ile ilgili projelerin hayata geçirilmesi gibi bir dizi projeleri başlattıklarını ve üzerinde çalıştıklarını kaydederek, "Çocuklarımıza yeni şehirlere ve ortama adaptasyon sürecinde, alıştıkları düzenin organize edilmesinde, yeni dostlar edinmelerinde ve sosyalleşme ve yaşıtları ile birlikte vakit geçirmelerinde yardımcı olan dost Hanımefendilere çok minnettarım." mesajını verdi. ABD Başkanı Joe Biden'ın eşinin kendisiyle iletişime geçip geçmediği sorusuna karşılık Zelenska, "Jill Biden şahsen iletişime geçmedi. Onunla iş birliğimizin en yakın zamanda başlamasını umuyorum" yanıtını verdi. "Geleceğimize ve dahası zaferimize inanıyoruz" Zelenska, gelecekte Rusya'yla olası bir barışa ilişkin,"'Barış istiyorsan savaşa hazır ol' derler. Başka bir deyim daha var: 'Her şeyin hızlı bir şekilde çözülmesine inananlar herkesten önce kaybeder'. Ama inanmamak da başka bir aşırılıktır. Nazi toplama kamplarını yaşamış önde gelen psikologlardan Viktor Frankl, onları 'Geleceğine inanmayan şimdiden ölmüştür' sözleriyle anlatmıştır." yorumunu yaptı. First Lady, yanıtlarını, "Geleceğimize ve dahası zaferimize inanıyoruz. Bu zaferi gerektirecek her mesafeye hazırız. Bu zafer beklediğimizden daha erken olursa elbette daha çok seviniriz." mesajıyla tamamladı.

2 yıl önce

Ukraynalı çocuklar 23 Nisan coşkusuna ortak oldu: Türkiye'ye misafirperverlikleri için minnettarız

23 Nisan kutlamaları kapsamında Ukrayna'dan Sakarya'ya getirilen 113'ü yetim çocuk, 63'ü bakım personelinden oluşan 176 kişilik kafilenin bulunduğu otelde etkinlik düzenlendi. İyilik Melekleri Derneği ve eğitimci Emine Aracı'nın organizasyonunda düzenlenen etkinliğe, İl Göç İdaresi ve Kızılay yetkilileri de katıldı. Saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan programda iki ülkenin milli marşları seslendirildi. Ellerindeki Türk bayraklarını sallayan Ukraynalı çocuklar, etkinlikte şarkı söyledi, dans ve jimnastik gösterileri sundu. İki ülkenin müzikleri eşliğinde dans eden çocuklar, otel bahçesine kurulan şişme oyun parkında gönüllerince eğlendi. İl Göç İdaresince çocuklara içinde boyama kitapları, defter, kalem bulunan "uyum"un tersten yazılışı olan "MUYU" maskotlu çanta ve oyuncak dağıtıldı. "TÜRKİYE'YE MİSAFİRPERVERLİKLERİ İÇİN MİNNETTARIZ Ukrayna Grup Sorumlusu Svetlana Homm, 23 Nisan gününü çocuklarla paylaşmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Homm, Türkiye'ye misafirperverliği dolayısıyla minnettar olduklarını belirterek, "Burada bulunmamızı destekleyen, bizlere yardım eden devlet kuruluşlarına teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu bayramı bizim için organize eden otel çalışanları ve derneklere teşekkür ederiz. Yaşasın Ukrayna, yaşasın Türkiye." diye konuştu. Otelin genel koordinatörü Kamil Özkan ise 23 Nisan'ın öneminden bahsederek, "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla barışın, dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın, birlikteliğin fotoğrafını vermenin sevinci, mutluluğu ve heyecanı içindeyim. Mustafa Kemal Atatürk 'Yurtta barış, dünyada barış' ilkesi içinde 23 Nisan'ı çocuklara bayram olarak armağan etmiştir. Yaşasın Ukrayna ve Türkiye halklarının kardeşliği, yaşasın Ukraynalı ve Türkiyeli çocuklar." ifadelerini kullandı. "ÇOK MUTLU OLDUK" Çocuklardan Aleksandr Kolsov, Türkiye'nin her şeyini çok sevdiğini, doğasını, parklarını ve oyun alanlarını beğendiğini anlattı. Kolsov, 23 Nisan'ı burada öğrendiğini dile getirerek, "Bugün gösteri yaparken, alkış alırken bayramı burada hissettik. Etkinliğe iştirak ettiğim için çok mutluyum. Bütün ülkelerde barış olsun, savaşlar olmasın, çocuklar ağlamasın." diye konuştu. Kamila Babenko, kutlamaların güzel geçtiğini aktararak, "İstiyorum ki bütün dünya çocukları anne ve babalarının yanında olsun, savaş olmasın. O günleri kendi memleketlerinde kendi evlerinde geçirsinler istiyorum. Bugünü Türkiye'de ilk kez kutluyoruz. Çok farklı ilgi gördük. Oyun oynadığımızda, şarkı söylediğimizde herkes çok alkışladı. Çok mutlu olduk." ifadelerini kullandı.

1 2 ... 14 15 16 17 18 19 20 ... 23 24