02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, müttefiklerin Ukrayna'ya silah desteğini ve finansal yardımları artıracağını açıkladı

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının 5'inci gününde, Ukrayna'ya verilecek desteğe ilişkin sosyal medyadan yeni bir mesaj yayımladı. Buna göre Stoltenberg, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşerek, onu Ukrayna halkının ve silahlı kuvvetlerinin cesaretinden dolayı takdir etti. NATO yetkilisi, müttefiklerin Ukrayna'ya hava savunma sistemleri, anti-tank silahları ile insani ve finansal yardımları artıracağını belirtti.

2 yıl önce

İngiltere'den Ukrayna'ya söz: Daha fazla askeri destek vereceğiz!

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, ülkesinin ilerleyen saatler ve günlerde Ukrayna'ya "daha fazla askeri destek" vereceğini bildirdi. Başbakanlık Ofisi 10 Numara'dan yapılan yazılı açıklamada, Johnson ve Zelenskiy'nin görüşmesinde, liderlerin, Rusya'nın çocuklar dahil masum sivillere yönelik düzenlediği "barbarca hava saldırılarını" kınadığı belirtildi. Açıklamada, "Başbakan Johnson, Zelenskiy'yi, İngiltere'nin Ukrayna'ya gönderdiği askeri destek konusunda bilgilendirdi ve önümüzdeki saatlerde ve günlerde daha fazla askeri harcama yapmayı taahhüt etti." ifadesi kullanıldı. İki lider dün akşam da telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, Zelenskiy, bu görüşmede, önlerindeki 24 saatin Ukrayna için çok önemli bir süre olduğuna inandığını dile getirmişti.

2 yıl önce

Ukrayna, AB'ye üyelik başvurusunda bulundu

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı askeri harekatta taraflar, Belarus sınırında masaya oturma kararı aldı. Müzakere süreci devam ederken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky Avrupa Birliği'ne yönelik bir adım attı. Zelensky, Rus ve Ukraynalı heyetler arasındaki görüşmeler öncesinde bu sabah yaptığı konuşmada AB'ye yeni bir özel prosedür kapsamında acil üyelik çağrısında bulunmuştu. AB'YE ÜYELİK BAŞVURUSUNU İMZALADI Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne resmi üyelik başvurusunu imzalayan Zelensky, "Bugün Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne üyelik başvurusunu imzaladım. Gerçek olduğundan eminim." dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne Ukrayna'dan ne de Rusya'dan vazgeçmeyiz

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Milletimizin ve tüm İslam Alemi'nin dün gece idrak ettiğimiz mübarek Miraç Gecesi'ni tebrik ederek başlamak istiyorum. Hayatımızın hayır, hasenat, ibadet ve bereketini çoğaltması dileğiyle bir kez daha milletimizin leye-i miracını tebrik ediyorum. Dün Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın vefatının 11. yıldönümüydü. Bu vesile ile merhum Erbakan hocamızı, rahmet, sevgi, minnet ve hasretle yad ediyoruz. '28 ŞUBAT TARİHİMİZİN KARA SAYFALARINDAN BİRİDİR' 28 Şubat gününün bizim yakın tarihimizde bir başka anlamı, sembolü daha vardır. O da 28 Şubat darbesidir. Türkiye 28 Şubat 1997 tarihinde 27 Mayıs 1960'la başlayan darbeler silsilesinin post-modern diye tabir edilen yeni bir yüzüyle tanışmıştır. 28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak tarihimize kazınmıştır. Darbe şakşakçıların desteği ile ortaya çıkan 28 Şubat vakası tüm benzer olaylar gibi zaman içinde milli irade tarafından elbette tasfiye edilmiştir. Türkiye'yi köken, mezhep, meşrep, siyasi görüş, hayat biçimi gibi fay hatlarına sıkıştıran müsebbipler yargıda hesabını vermiştir. 28 Şubat sürecinde yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını düşünenlerin hesap günü gelip çattığında sergiledikleri pespayelik ibreti alemdir. 'TSK ARTIK GÜÇLÜ DURUŞUYLA GÜNDEM OLMAKTADIR' Daha sonra 27 Nisan, 15 Temmuz darbe girişiminin de milli irade tarafından adeta cevaplandırılarak adeta boğulmuş olması ülkemizde bir devrin kapandığının işaretidir. TSK artık darbe, cunta, bildiriyle değil sınırlarımızı korumadaki, sınır ötesi harekatlarındaki güçlü duruşu, başarıları ve etkisiyle gündem olmaktadır. Ülkemizin son 1 asrında milli mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki en büyük başarılar bu dönemde elde edilmiştir. Suriye'de, Libya'da, Karabağ ve işgal altındaki toprakları için mücadele eden Azerbaycan'ın yanında yer almamız ülkemizin ve TSK'nın tarihine altın harflerle geçen zaferlerdir. Ordusu, devletinin ve milletinin emrinde olmayanların kendi içinde birlik, beraberliğini sağlayamayanların sonuçta hem istiklallerini hem geleceklerini kaybettikleri dönemde Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik olarak yükselen bir güç sıfatıyla dünyadaki yerini almıştır. Temennimiz darbe ve darbe girişimlerin siyasi ve sosyal ayağını teşkil eden kesimlerin aynı yerli, milli, sivil, vizyoner yaklaşıma kavuşmalarıdır. 'DARBELERLE NETİCE ALMA DÖNEMİ KAPANDI' 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, sonrasında yaşadıklarımız bu kesimlerin henüz demokratik olgunluğa ulaşamadıklarını ortaya koymuştur. İnsanlarımızın inancı ve değerleriyle mücadelesini aksi yöndeki tüm iddialar, beyan ve şovlarına rağmen bilinç altlarında hala sürdürenler var. Ellerine fırsat geçtiğinde neler yapabileceklerine ilişkin birçok emareye sıkça rastlıyoruz. 28 Şubat'ın ardından Türk siyasetindeki revizyonun mesajını hala alamayanlar olduğunu anlıyoruz. Hakka, demokrasiye, adalete, özgürlüğe saygıyı bu medeniyete, bu topraklara, bu halkın bendesi olmayı öğrenemeyenlere milletimiz asla teslim etmemiştir, etmeyecektir. Darbelerle, uluslararası operasyonlarla netice alma dönemi kapandığı için halkın rızası ile yönetime gelme dışında yol, yöntem usul kalmamıştır. Tek parti faşizmi, darbe ve cunta dönemleriyle alışkanlıklarıyla yola çıkıp da ham hayaller peşinde koşanların sonu hüsrandır. Üzerinden çeyrek asır geçen 28 Şubat darbesinin muhasebesinin bize verdiği mesajlar bunlardır. Türkiye'nin son 20 yılında samimiyet ve kararlılıkla uyguladığımız eser ve hizmet siyasetimizin yüzlerce milyonluk dost ve kardeş hanemizle ülkemizi getirdiği yer istikametimizin doğruluğudur. "ASIRLIK GEÇMİŞE SAHİP KÜRESEL YÖNETİM SİSTEMİ ÇÖKÜYOR" Dünya köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Asırlık geçmişe sahip küresel yönetim sistemi çökmektedir. Sistemin temelini oluşturan dünya savaşları hak arama değil paylaşım mücadeleleridir. Biz bu mücadele masada değil menüde yer alan milletlerden biriydik. Cumhuriyetimizi kurarak bu zor dönemde çok ağır bedeller ödedik. 2. Cihan Harbi sonrasında siyasal ve ekonomik işleyiş yaşanan sorunların en önemli sebebidir. Sancılı olan bu sistem soğuk savaşın sona ermesinin ardından iyice dengesizleşmiştir. 'Dünya 5'ten büyüktür' ve 'Daha adil bir dünya mümkün' diyerek ifade ettiğimiz küresel yönetim sistemindeki çarpıklık yaşanan her hadiseyle kendini yeniden gösteriyor. Suriye'de 11. yılına giren trajedi, Afganistan, Irak, Bosna, Ruanda, Arakam, Libya'da dökülen kanların, yaşanan acıların müsebbibi küresel yönetim ve güvenlik sistemidir. Kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenlerin süslü kavramlar arkasına gizledikleri kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadadır. Son olarak Ukrayna'da yaşanan gelişmeler bu gerçeği doğrulayan bir mahiyet arz etmektedir. Sorunun tarafı ve hatta sebebi olan ülkelerin BM Güvenlik Konseyi'nde hakemlik ve çözüm mevkiinde bulunmaları işleri içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Türkiye bölgesinde barışı, huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı Irak, Suriye, Kafkaslar, Karadeniz, Akdeniz'den Balkanlara kadar her hadisede gösterdik. Karadeniz'in kuzeyindeki krizde de her ikisini dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya'ya aralarındaki sorunu diyalog yönünde çözmeleri çağrısında bulunduk. Bu konuda arabuluculuk dair gösterdiğimiz samimiyetin şahidi Ukrayna ve Rusya liderleridir. Çok yönlü diplomatik girişimleri kesintisiz sürdürüyoruz. 24 Şubat'ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı gerçekten üzüntü duyuyoruz. NATO Liderler Zirvesi başta olmak üzere ülkemizin bu meseleye bakışını ifade etmeye devam ediyoruz. Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza, diplomatik misyonlarımıza kayıtlı iletişim numaralarını arayarak ikazlarımızı yaptık. 22 Şubat'ta Ukrayna'nın doğusundaki vatandaşlarımıza bölgeden ayrılmaları çağrısında bulunduk. THY Ukrayna'dan ayrılmak isteyen vatandaşlarımıza ve diğer ülke vatandaşlarına gereken imkanı sağladı. Çatışmanın ertesi gününden itibaren otobüslerle tahliye işlemini başlattık. Çeşitli şehirlerdeki vatandaşlarımızı trenlerle önce Romanya ve ardından ülkemize getirecek çalışmanın içindeyiz. Halen Ukrayna limanlarında bulunan Türk bayraklı gemilerimiz, TIR'larımızın durumlarını yakından takip ediyoruz. 5 bin vatandaşımız ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir. Gelişmelere ve taleplere göre tahliye işlemlerini sürdüreceğiz. Montrö Sözleşmesi'nin ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Biz Ukrayna'nın egemenlik, siyasi bütünlük ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesinden yanayız. Rusya'nın saldırısını kabul edilemez görüyor ve Ukrayna halkının mücadelesini takdir ediyoruz. "NE UKRAYNA'DAN NE RUSYA'DAN VAZGEÇERİZ" ABD ve Avrupa'nın dirayetsiz tavrı ibretlik bir vaka olarak kayıtlarımıza aldık. Bunlar bizim sınırlarımız tehdit altında iken tecrübe ettiğimiz hususlardı. Tabii bu süreçte bizim için önemli olan kendi duruşumuzdur. Türkiye BM, NATO ve AB başta olmak üzere içinde yer aldığı kurumlar ve ittifaklar çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmiştir, bundan sonra da yerine getirecektir. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz. Bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz. Siyasi ekonomik ve askeri ittifaklarımızdan vaz geçmiyoruz. İnsani hassasiyetlerimizi diğer mülahazaların üzerinde tutuyor, bölgemize gelen onca sığınmacıyı barındırmaya devam ediyoruz. Tüm mazlum coğrafyalarla ilişkilerimizi sıkı tutuyoruz. Hiç kimseyi, toplumu, devleti yüz üstü bırakmıyoruz. Türkiye'nin dış politika vizyonunun anlamını ve etkisini görebilmek için bu ülkeye dışarıdan bakma ferasetine sahip olmak gerekir. Bölgesinin ve dünyanın yükselen gücü Türkiye'nin yolculuğuna en küçük katkısı olmayanlardan milli meselelerde serinkanlı yaklaşım bekliyoruz. ELEKTRİKTE YENİ TARİFE Elektrik tarifelerindeki yeni düzenlemeyi bugün netleştirdik. Meskenlerde ve tarımsal üretimde kullanılan elektriğin KDV'si yüzde 18'den 8'e düştü.

2 yıl önce

5 bin vatandaşımız Ukrayna'dan tahliye edild

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından gündemi değerlendirdi. Ukrayna'ya devam eden Rus isgaline ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı, bölgede yaşayan binlerce Türk'ün tahliyesine ilişkin bilgi verdi. Erdoğan 5 bin Türk vatandaşının tahliye edildiğini duyurdu. "VATANDAŞLARIMIZA GEREKEN İMKANLAR SAĞLANDI" Erdoğan, "Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza, diplomatik misyonlarımıza kayıtlı iletişim numaralarını arayarak ikazlarımızı yaptık. 22 Şubat'ta Ukrayna'nın doğusundaki vatandaşlarımıza bölgeden ayrılmaları çağrısında bulunduk. THY Ukrayna'dan ayrılmak isteyen vatandaşlarımıza ve diğer ülke vatandaşlarına gereken imkanı sağladı. Çatışmanın ertesi gününden itibaren otobüslerle tahliye işlemini başlattık. "5 BİN VATANDAŞIMIZ KURTARILDI" Çeşitli şehirlerdeki vatandaşlarımızı trenlerle önce Romanya ve ardından ülkemize getirecek çalışmanın içindeyiz. Halen Ukrayna limanlarında bulunan Türk bayraklı gemilerimiz, TIR'larımızın durumlarını yakından takip ediyoruz. 5 bin vatandaşımız ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir. Gelişmelere ve taleplere göre tahliye işlemlerini sürdüreceğiz." diye konuştu.

2 yıl önce

BM: Ukrayna'da sivillerin durumu endişe verici

New York'ta, Ukrayna'daki acil gelişmeler için toplanan BM Güvenlik Konseyine Cenevre'den canlı bağlanan Griffiths, "Sivil kayıpların ölçeği ve sivil altyapıya verilen zarar, ilk günlerde bile endişe verici. İnsani ihtiyaçlar, hızla büyüyor." ifadelerini kullandı. Griffiths, pazar günü itibarıyla Ukrayna'da en az 102 sivilin öldüğünü, 400'den fazla sivilin yaralandığını, 160 bin sivilin ise güvenlik gerekçesiyle yaşadığı yeri terk ettiğini kaydetti. Kentsel alanlarda hava saldırıları ve çatışmaların kritik önemdeki sivil tesislere zarar verdiğini belirten BM yetkilisi Griffiths, "Ukrayna'da yarım milyondan fazla insanın güvenlik arayışı içinde ülkesinden kaçmaya zorlandığına inanıyoruz." diye konuştu. Griffiths, Donbas bölgesinde 8 yıldır devam eden çatışma ortamının son gelişmelere kadar, temas hattının her iki tarafındaki 3 milyon insanı, yardıma muhtaç hale getirdiğini hatırlattı. Griffiths, Ukrayna'da toplam 119 insani yardım kuruluşunun faaliyet gösterdiğine ancak son 3 gündür artan çatışmaların, yardım çalışmalarını ciddi şekilde kısıtladığına dikkati çekti.

2 yıl önce

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e mektup gönderen 15 Latin Amerika ülkesi: Ukrayna ile dayanışma içindeyiz

Video konferans sistemiyle bir araya gelen Amerikan Devletleri Örgütüne (OAS) üye devletler, Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldı. Zelenskiy hükümetine hitaben ortak bir mektup yazan bölgenin dışişleri bakanları, vatandaşlarının tahliyesi için izin verilmesini talep etti. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarını reddeden bildiriye imzan atan üyelerin çoğu, Ukrayna halkının içinden geçtiği zor koşullara işaret ederek Ukrayna halkı ve hükümeti ile dayanışmalarını ifade etti. "Kalıcı bir çözüme ulaşılacağına inanıyoruz" Mektupta, son gelişmelerin endişeyle takip edildiği belirtilerek "Diyalog ve diplomatik müzakerelerin çok yakında, ulusunuzda normalliğin yeniden tesis edilmesinin yanı sıra bölgenin ve dünyanın istikrarı için kalıcı bir çözüme ulaşılacağına inanıyoruz." denildi. Ukrayna'da bulunan Latin Amerika ve Karayip vatandaşlarının güvenliği hususunda endişenin de paylaşıldığı mektupta, "Hükümetinizin anlayışı ve değerli iş birliği sayesinde Ukrayna'da gayet hoş karşılanan çok sayıda Latin Amerikalı ve Karayipli için düzenli ve güvenli bir tahliyenin koordine etmemiz için izninizi talep ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı saldıryı reddeden bildiriye imzan atan ülkeler ABD, Kanada, Şili, Kosta Rika, Ekvador, Guatemala, Jamaika, Meksika, Panama, Paraguay, Peru, Dominik Cumhuriyeti, Surinam, Trinidad ve Tobago, Uruguay ve Kolombiya oldu. Çekimser kalan ülkelerin ise Arjantin, Brezilya, Bolivya ve Nikaragua olduğu bildirildi.

2 yıl önce

Ukrayna'daki iki kentte belediye başkanları, güvenlik güçlerine yağmacıları vurma yetkisi verdi

Başkent Kiev'in batısındaki Jitomir kentinin belediye başkanı Sergey Sukhomlin, pazar günü Facebook üzerinden yayımladığı bir videoda, kentteki bir mağazanın soygununa dair konuştu. Sukhomlin açıklamasında, "Herkesi uyarıyorum: Polise, Ulusal Muhafızlara ve bölge savunma birliklerine gördükleri yerde yağmacıları vurma emri verildi. Kentte yağmacılığa izin verilmeyecek" dedi. Pazartesi günüyse Harkov yakınındaki Okhtyrka kentinin belediye başkanı Pavel Kuzmenko benzer bir uyarıda bulundu. Kuzmenko, halktan yağma olaylarıyla ilgili yetkililere ihbarda bulunmasını isteyerek "Yağma durumunda sorumlu kişilere görüldükleri yerde ateş açılacak" dedi. Okhtyrka Belediye Başkanı ayrıca fiyat artıran işletme sahiplerinin de yağmacı sayılacağını söyledi. Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko da pazar günkü açıklamasında sokağa çıkma yasağının pazartesi sabahına kadar uzatıldığını belirtmiş, bu sürede izinsiz sokakta olan herkesin "Rusya için çalışan sabotajcılar" olarak görülüp vurulacağını söylemişti. STREÇ FİLMLE BAĞLADILAR Ukraynalılar Nikolayev kentinde yağmacı olduğu iddia edilen sivil giyimli bir Rusya vatandaşını streç filmle ağaca bağladı. Ayrıca geçen hafta sosyal medyada Rus askerlerinin banka ve süpermarketleri yağmaladığına dair videolar çıkmış fakat bu görüntüler doğrulanamamıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta başlattığı askeri operasyonun 6. gününe girildi. Belarus'ta Kremlin-Kiev arasında dün yapılan ateşkes görüşmelerinden henüz net bir sonuç alınamazken, Ukrayna'nın farklı noktalarında çatışmalar sürüyor.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 23 24