04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Haluk Bayraktar'dan duygulandıran paylaşım: Maalesef Özdemir Bey göremedi

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Twitter hesabından Dener Makina tarafından üretilen Türkiye'nin ilk 5 eksenli CNC makinasına ilişkin paylaşımda bulundu. 'MAALESEF ÖZDEMİR BEY GÖREMEDİ' Bayraktar, "Bugün 100'den fazla ülkeye ihracat yapan Dener Makina'nın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dener:'2 yıl önce Özdemir Bey, 'Mutlaka yap bunu.' dediği için Türkiye'nin ilk 5 eksenli CNC makinasını ürettik. Maalesef Özdemir Bey göremedi.' Babam Özdemir Bayraktar'dan #SahaExpo2021'de hoş bir seda..." ifadesini kullandı.

2 yıl önce

'Helalleşelim' diyen Kemal Kılıçdaroğlu İBB'den kovulan 12 bin işçiyle de helalleşecek mi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, “Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım” ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun yeni sayfa açma çıkışının ardından gözler, 2019 yerel seçimlerinden sonra başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere çok sayıda CHP'li belediyede haksız yere işten kovulan binlerce çalışana çevrildi. Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, Kılıçdaroğlu'nun siyasi görüşleri bahane edilerek CHP'li belediyelerdeki işlerine son verilen binlerce çalışandan da helallik alıp almayacağını dile getirdi. 12 bin kişiyi kovup 18 bin kişi aldılar 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde CHP’ye geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ekrem İmamoğlu başkanı olduktan sonra işçi kıyımına başlamıştı. Ak Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'nun son paylaştığı verilere göre; 13 bin 312 işçiyi kovan CHP'li belediye, geçen süreçte yaklaşık 44 bin 995 yandaş kişiyi işe aldı. Namus sözü vermişti Helalleşme çağrısı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerden kovulan işçileri iki yıldır görmezden geliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki işlerinden çıkarılan bir grup işçi geçtiğimiz yıl CHP Genel Merkezi önüne gelerek Kılıçdaroğlu'na seçimlerden önce verdiği namus sözünü hatırlatmasına rağmen, CHP Lideri işçiler için herhangi bir girişimde bulunmadı. Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçimlerinden önce "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" açıklaması yapmıştı. HAK-İŞ Genel Başkanı: Her türlü haksızlığı yaptılar HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, CHP'li belediyelerde yaşanan sendikalı işçi kıyımına dikkat çekerek, HAK-İŞ üyesi 10 bin işçinin CHP'li belediyelerce işten çıkarıldığını belirtti. Arslan, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) HDP/PKK'lı ihanet odakları ile işbirliği yaparak sendikalı işçileri işten çıkarmak için yaptıkları girişimlere direndiklerini de söyledi. Yerel yönetim seçimlerinin yapıldığı 2019'dan sonra zor bir süreç yaşadıklarını dile getiren Arslan, CHP ve HDP'li adayların seçimleri kazanır kazanmaz Hakİş üyelerine yönelik bir operasyon başlattıklarına dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sendikamıza üye 10 bin kişi işten çıkarıldı. 60 bin işçinin istifa ettirildi. Hukuki hakların sonuna kadar takipçisiyiz. Bu çalışanların işlerine dönmeleri için de gerekli mücadeleyi yürütüyoruz." 'Ödüllü işçi' de İBB'den çıkarılan işçiler arasında İBB'de işten çıkarılan işçiler arasında yer alan Metin Karadeniz'in geçtiğimiz yıllarda İstiklal Caddesi'nde temizlik yaparken içinde bin 700 dolar bulunan cüzdanı teslim ettiği için Beyoğlu Belediyesi'nden İSPARK'a ataması yapılarak ödüllendirildiği ortaya çıkmıştı. “Evine bakamayıp boşananlar var” 12 yıl İBB bünyesindeki İSPARK’ta çalışan 2 çocuk babası Birol Durmuş, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek işten çıkarılmıştı. Kendisi ve İSPARK'ta çalışırken işten çıkarılan 80 kişinin sesini duyurabilmek için bisikletle İstanbul'dan Ankara'ya pedal basan Durmuş, “Beni 25'inci maddeye göre işten çıkarttılar ve tazminatsız, işsizlik maaşı almamamız için ellerinden geleni yaptılar. Bu şekilde şu anda 13 bin kişi mağdur durumda. Kovulanların içinde evinin kirasını ödeyemeyenler var. Evine haciz gelenler var. Çoluk çocuğuna bakamayıp eşinden boşananlar var. Çok mağdur durumdalar" demişti. “Eşyalarımı satmaya başladım” İBB’deki ekmeği elinden alınan işçilerden biri olan Ahmet Belge ise işsizlik nedeniyle büyük maddi zorluklar çektiğini belirterek, “Okula giden 2 çocuğum için eşyalarımı satmaya başladım. Bozulan çamaşır makinesini tamir ettiremediğim için eşim elinde yıkıyor. Diğer işçiler de birçok hastalık, açlık gibi durumlarla karşı karşıya” diye konuşmuştu.

2 yıl önce

''Randevu alamadım'' diye TÜİK'i basan Kılıçdardoğlu söz verdiği halde, kovulan işçilere randevu vermedi

Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) randevu almadan giden Kılıçdaroğlu'nun; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) çıkarılan ve CHP Genel Merkezi'ne gelen 4 işçiye 2 gün boyunca randevu vermediği bildirildi. Kılıçdaroğlu, 30 Mart 2019 yerel seçiminden önce açıklamada bulunmuş ve "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" iddiasında bulunmuştu. Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı seçildikten sonra 13 bin 312 kişiyi işten çıkardı. 44 bin 995 kişiyi de işe aldı. İBB'den çıkarılan 13 bin 312 kişi adına Samet Bulutcu, Ömer Çevik, Mustafa Hakan Tüter ve Birol Durmuş, 15 Eylül 2020'de CHP Genel Merkezi'ne gitti ve Kılıçdaroğlu'yla görüşmek için randevu talep etti. CHP Genel Merkezi, mağdur işçilere randevu vermedi. Bulutcu, Çevik, Tüter ve Durmuş, 16 Eylül 2020'de yeniden CHP Genel Merkezi'ne geldi ve Kılıçdaroğlu'ndan yeniden randevu talep etti. CHP Genel Merkezi, söz konusu işçilere yeniden randevu vermedi. SABAH'a konuşan mağdur işçiler, Kılıçdaroğlu'nun 18 Aralık 2018'de açıklama yaptığı ve "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" dediği gerekçesiyle CHP Genel Merkezi'ne geldiklerini ancak iki gün boyunca Kılıçdaroğlu'yla görüştürülmediğini açıkladı. NAMUS SÖZÜNÜ TUTMADI Bulutcu: 2011'de İBB'nin iştiraki olan İSPARK A.Ş'de işe girdim. 5 yıl çalıştım. 5 yıl sonra İBB'nin diğer iştirak şirketi olan İstanbul Ulaşım A.Ş. şirketine geçiş yaptım. 4 yıl orada sahada belediye otobüslerinin denetimliğini yaptım. 23 Ocak 2020 tarihinde hiç bir gerekçe gösterilmeden iş kanununa göre madde 17'den sözleşmem fesih edildi ve işten çıkartıldım. Sayın Kılıçdaroğlu yerel seçimlerden önce namus sözü vermiş 'Haksız şekilde işten çıkartılan olursa gelsin beni bulsun' demişti. 15 Eylül 2020 tarihinde benim gibi haksız şekilde işten çıkartılan 3 arkadaşım ile birlikte İstanbul'dan borç para bularak CHP Genel Merkezi'ne Ankara'ya gittim. CHP Genel Merkezi'nin önünde birinci gün basın açıklaması yaptım. 'Kemal Bey bize haksız şekilde işten çıkartılan olursa gelsin demiştiniz. İşte geldik yarına kadar sizden randevu talep ediyoruz' dedim. Ertesi gün saat 11 gibi tekrar CHP Genel Merkezi'ne geldim. Kapıdaki güvenliklere durumu izah ettim, bizden telefon numaramızı istediler. 5 dakika sonra içeriden sekreterlerden birisi aradı. Randevu verilmediğini söyledi. Aynı şeyi kapıda bekleyen güvenlikler tekrarladı. Basın mensubu arkadaşların tekrar karşısına çıktım. CHP Genel Başkanı'ndan 2 gün 'Haksız şekilde işinden çıkartılan olursa gelsin, beni bulsun' sözü üzerine randevu talebinde bulunduk. Fakat randevu vermedi. Kemal Bey'in namus sözü yere düştü. 'Takdir Aziz Yüce Türk milletinindir' diyerek basın açıklaması yapıp ayrıldım.Kemal Bey verdiği namus sözünü tutmadığı gibi bize randevu verip dinlemedi bile. Üzülerek söylüyorum ki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bizim nezdimizde güveninirliği kalmamıştır. Çevik: 13 yıldır İSPARK A.Ş'de çalışmaktayım. CHP'li Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan sonra yeni gelen İSPARK yönetimi önce beni ödüllendirdi bir hafta sonra hiç bir gerekçe göstermeden işten çıkarttı. Tazminat almadan çıkarıldım. Hakkımı aramak için CHP Genel Merkezi'ne geldim fakat Kemal Bey bizi dinlemedi. Tüter: Ben de Samet Bulutcu kardeşim gibi İstanbul Ulaşım A.Ş.'de sahada denetim olarak çalışmaktaydım. İş kanununa göre 17. Maddeden tek taraflı sözleşmem fesih edildi. 3 yıldır işsizim. Hakkımı aramak ve bize yapılan hukuksuzluğu anlatmak için Ankara'ya CHP Genel Merkezi'ne geldim. Randevu talep ettim. Hiç bir şekilde olumlu dönüş alamadım. Durmuş: 7 yıldır İSPARK A.Ş.'de çalışmaktayım. Bir gün mesai çıkışında şefim 'Seni genel merkezden çağırıyorlar' dedi. Mesajım bitince merkeze gittim. Benim sosyal medya paylaşımlarını çıkartmışlar. Beni fişlemişler. Önüme sosyal medyada yaptığım paylaşımları koyup 'Bunlar senin mi?' diye sordular. 'Evet' dedim. Sonuçta yaptığım paylaşımlarda her hangi bir hakaret yoktu. 3 gün sonra eve tebligat geldi. Tazminatsız işten atılmıştım. Hakkımı aramak için CHP Genel Merkezi'ne geldim. Fakat randevu alamadım. Sayın Kılıçdaroğlu bizi muhatap almadı ve dinlemedi.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İBB klasiği: Bozulan otobüsler

Bu sabah İETT otobüsü Halkalı - İkitelli mevkiinde seyir halindeyken bozuldu. Bozulan İETT otobüsünden inen İstanbullular yollarına yürüyerek devam etti.

2 yıl önce

Ayarı bozulan İmamoğlu'ndan Soylu'ya iğrenç hakaretler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işe alınan 577 kişinin terör iltisaklı çıktığını açıklaması, Ekrem İmamoğlu’nun ayarlarını bozdu.  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan personel alımları ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. Bakan Soylu, CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun İBB Başkanı olmasının ardından belediyeye 33 bin kişi alındığını, bunun 12 bininin güvenlik kayıtlarına bakıldığını, 557 kişinin PKK, DHKP-C, MLKP gibi örgütlerle bağlantılı olduğunu söyledi. Söz konusu ifadelere cevap veren İmamoğlu ise gerçeklerin ortaya çıkmasının verdiği asabiyetle skandal sözler kullandı.   "İstanbul’daki temsilcileri de yalan konuşuyor, bu sayıyı veren Sayın bakan da yalan konuşuyor" diyerek büyük bir edepsizliğe imza atan İmamoğlu, devamla şu herzeleri yumurtladı: "Meclisteki tutumu tavrı, davranışlar, kavga etme biçimi, psikolojik ruh hali, yüz ifadeleri açısından ben gerçekten çağrı yapıyorum, ciddi bir öneride bulunuyorum, bağımsız sağlık kuruluşları gelsinler bu psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş sayın bakanla ilgili bir analiz yapsınlar. Türkiye’nin bu kadar önemli bir kurumunun başındaki insanın psikolojisi bu haldeyse bizim kadim kurumumuz, İçişleri Bakanlığımız tehlike altında demektir."

2 yıl önce

Stokçulara uygulanacak cezayı artırmayı öngören yasa teklifi TBMM'ye sunuldu

Stokçulukla mücadele kapsamında uygulanan cezaların artırılmasını da içeren Kanun Teklifi Meclis Başkanlığına sunuldu. 500 BİN TL'DEN İKİ MİLYON TL'YE ÇIKARILACAK Alınan kararlar doğrultusunda mal ve hizmetin fiyatında fahiş artış yapanlara 100 bin TL'ye, stokçuluk yapanlara ise 500 bin TL'ye kadar ceza kesilebiliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı üzerine gündeme gelen yeni düzenlemeyle, 500 bin TL'lik üst limit iki milyon TL'ye kadar çıkarılacak.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, Sedat Peker'e özendi! Söze 'ulan' diye başladı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kiptaş Tuzla Aydınlık Evler projesinin temel atma töreninde öyle bir konuştu ki izleyenlerin gözünün önüne Sedat Peker'in videoları geldi. İmamoğlu'nun özellikle  Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na “Ulan" diye başlayan cümlelerle hedef alması dikkat çekerken, İBB Başkanı'ndan çok Cumhurbaşkanı adayı gibi konuşması da dikkat çekti.  İstanbul'u kaybettiklerine ne kadar üzüldüler daha çok üzülecekler! Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu'nun kendisine yönelik eleştirilerine cevap veren İmamoğlu, "Bu İstanbul, ne kadar ağır geldi bu arkadaşlara, ne kadar üzüldüler. Çok daha üzülecekler. Çünkü, 16 milyon mutlu oluyor burada. 16 milyonun mutluluğu değil; anlıyoruz ki bunlar, kendilerine burayı mülk edinmişler. Mülk edinmişlik üzerinden, bir kavga içerisindeler...” dedi. İstanbul'u birilerine bırakmadı; yolladı sizi. Kovdu sizi, kovdu! İmamoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na işaret ederek, “Bürokrasi boyunca eli titreyerek, bir ilçenin siyasi ilçe başkanından onay almadan imza atamayan ve şimdi bakan olmuş isim, ‘İstanbul'u birilerine bırakamayız’ diyor. Zaten bu millet, İstanbul'u birilerine bırakmadı; yolladı sizi. Kovdu sizi, kovdu." Bakan'a önce 'Allah'ın adamı' sonra da 'şaşkın' dedi Bakan Karaismailoğlu'na eleştirilerini sürdüren Ekrem İmamoğlu, "Koca devletimizin bakanı, belediyeyle yarışıyor. ‘Şu metroyu ben yapıyorum. Bu metroyu ben yapıyorum.’ Yapacaksın tabii. Devletin bakanısın Allah'ın adamı. ‘Gayrettepe’den havalimanına metro yapıyorum.’ Bilmem nereden bilmem nereye… Yapacaksın tabii. Ayıptır. Belediyeyle devletin bakanı yarışır mı? Şaşkın. Bunlar şaşkın. Vallahi şaşkın. Yahu memleketin derdine bak. 1 dolar olmuş 15 lira. Daha 4-5 sene önce 3 liraydı” diye konuştu. Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın! “Bak Allah şahit; bu memleketin ekonomisi iyi olsa da ben sizi doya doya alkışlasam” diyen İmamoğlu, “Kanal İstanbul'dan bahsediyorlar. Çıldıracağım Allah'ım. Kanal İstanbul'dan bahsediyor ya. Ulan memleketin içinden bir kanal geçirdiniz, paranın nereye aktığını bilmiyoruz. Neymiş? ‘Büyük gemileri geçireceğiz.’ Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın. Büyük gemiyi İstanbul Boğazı'ndan geçiremezmiş de kanaldan geçirecekmiş. Devletin bakanlarının düştüğü hale bak ya. Ben, utanç duyuyorum. Bundan mutlu değilim. Üzülüyorum” şeklinde konuştu. "Teröristse, tutukla kardeşim" İktidar kanadından gelen İBB’ye eleman alımı ve “terör örgütü mensubu çalışanlar” iddialarına da değinen İmamoğlu, şöyle konuştu: “Büyükşehir belediyesinde, her ay konuşmayı kendine marifet bulan bir kısım muhalefet, İstanbul'un muhalefeti olan AK Parti grubu adına konuşanlar, ’45 bin eleman aldı’ dediler. Aradan 20 gün geçmedi; bakan, ‘33 bin aldı’ dedi. 12 bin kişi için, kendileri yalanı tescilledi. Biz de diyoruz ki; ’20 bin 900 eleman aldık. Yayınlıyoruz da bunu; şeffaf. Orada 3-5 kişi üzerinden, ‘Yok efendim terörist, yok bu yok şu…’ Nasıl gündem değiştiriyorlar ama? Dolar 15 lira ya. Oraya bakma, buraya bak. Neymiş? Terörist. Sokakta dolaşan bir insanı terörist ilan ediyorsun ya. Kamu kurunun eleman alma prensipleri vardır. Bizim 86 bin çalışanımız var. Bulmuşlar 5-10 tane isim, çevirip çevirip duruyorlar. Bir kısım gazeteci müsveddesi de buna ön ayak olup, buradan gündem yaratma çabasındalar. Koca koca kurumlarda, sokakta dolaşan insanın ismini vererek ‘terörist’ ilan ediyorlar. Teröristse, tutukla kardeşim.” 

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde: -İşçi ve işveren temsilcileri kıymetli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bir sonraki yılın asgari ücreti her yılın aralık ayında çalışan ve işveren kesimleri ile belirlenmektedir. Nasıl aralık başında başladıysak, önümüzdeki yıl da yine çalışmalarını sürdürecek ve seçim öncesi o görüşmelerle seçime gideceğiz. ASGARİ ÜCRET 4 BİN 250 TL OLDU Biz de asgari ücreti belirledik. Buna göre 2022'de asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 TL olarak uygulanacak. Çalışanın evli olması ve çocuk sayısına göre yükselmektedir. Son 50 yılın en yüksek rakamı olan Asgari Ücret artışı yüzde 50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretim çalışan işveren ülkemize hayırlı olsun. Çalışanlarımızı fiyat artışı karşısında edirmeme kararlılığını ortaya koyduk. Elbette çalışanlarımız fazlasını hak ediyor. Çalışan olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan çalışan olmaz. Devletin güçlü olması noktasında taraflar olarak bizim sırtımızı dayadığımız 2 önemli unsurdur. Türkiye büyüdükçe çalışanlarımız hakettiği payı alacaktır. Kimse ne işveren ne de işçi üzerinden spekülasyona girmemeli. Bunların istismarını yapmamalı. "SIKINTILARI AŞACAĞIZ" Geçmişte Dolar şuydu... Doların o olduğu dönemden hesabı dolar üzerinden yaparak olan yaklaşımlar çalışan ve işveren istismarından başka bir şey değidlir. Sizin geçmişinizde siz TL'nin olduğu bu üğlkede dolarla mı çalıştırıyordunuz, avro ile mi çalıştırıyordunuz bu insanları. Bizim paramız bellidir. O da Türk lirasıdır. Biz türk liramızı yedirmeyeceğiz. Bazı sıkıntılar var. Bunları aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Önceliğimizi istihdam korumaya verdiğimizi tekrar söylüyoruz. Salgın sürecinde desteklerimizle sıkıntı yaşamadık. " FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARINA DA SON VERMEKTE KARARLIYIZ" Döviz kurundaki dalgalanma ve fahiş fiyat artışlarına da son vermekte kararlıyız. Ülkemizin istihdam yatırım ihracat odaklı büyümesi için gereken adımları almaya sürdüreceğiz. İstikrar ve güven iklimi için çok önemli mesafe kat edeceğimize inanıyorum. Bunun işveren üzerindeki yükünü azaltacak adımları atmayı ihmal etmedik. Vergiden muaf tutulması tartışmaları yaşanmıştır. Bu özlemi de hayata geçiriyoruz. Yılbaşı itibariyle gelir vergisi ve damga vergisini asgari ücretten kaldırıyoruz. 450 TL'lik yüksek işveren kesimini, kurtarmış oluyoruz. SENDİKALARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ Cumhurbaşka'nı Erdoğan'dan önce söz alan Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, "Uzun zamandır merak edilen asgari ücretle ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Kararımızı verdik. Biz de bu süreçte özellikle komisyondaki katkılarıyla işveren sendikalarımıza işçi sendikalarımıza teşekkür ediyoruz. Ülkemiz açısından çok önemli. Sadece çalışanlarımızla değil tüm ücret düzeylerini etkileyen bir temel ücret noktasına gelmiştir. Ekonomik kalkınmanın meydana getirdiği sarsıntılar... Değişimler sorun yaratır." dedi. Bakan Bilgin, "Bunları sosyal politikalarla inşa etmek çok önemlidir. Sosyal devletin esas amacı budur. Bu yaklaşımları benimsemek önemlidir. Tüm asgari ücret komisyon üyeleri ve sendikalarımızı tebrik ediyorum. Komisyon kararını Cumhurbaşkanımıza takdim ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın emeği ve üretim devamlılığını sağlayan yaklaşımı ve desteğini hissettik." ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14