19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu iddiasına sert tepki: Emniyet Teşkilatı'na böyle bir iftira ve hakarette bulunamazsın

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"TEŞKİLATI FETÖ GÖLGESİNDEN ARINDIRDIK"

Yeni bir mezuniyet töreni heyecanı yaşadığınız bu özel günde sizlerle olmaktan gurur duyuyorum. Eğitimini tamamlayan 681 komiser yardımcımızı tebrik ediyorum. Sizleri vatana gururla sadakatle hizmet edecek kıymetli evlatlar olarak yetiştiren ailenize şükranlar sunuyorum. Değerli misafirler, FETÖ ihanet çetesinin en çok zarar verdiği Emniyet Teşkilatı'dır. FETÖ'sünden PKK'sına kadar emniyet teşkilatımızın sistemini devlete ve millete hizmet edecek bir yapıya kavuşturduk. 38 bin emniyet mensubunu ihraç ederek, teşkilatı FETÖ gölgesinden tamamen arındırdık. Geçmişte kasıtlı olarak faaliyetleri kısıtlanan eğitim sistemini, yeniden inşa ettikten sonra kat ettiğimiz mesafe doğru yolda gittiğimizin ispatıdır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun öncelikli hedeflerinden biri huzurun kökleştirilmesidir. Türkiye Yüzyılı, şefkat ve merhamet yüzyılı olacaktır. Bunun teminatı sizlersiniz.
 KILIÇDAROĞLU'NA UYUŞTURUCU TEPKİSİ

Asıl üzerinden yoğunlaştığımız alanlardan biri gençlerimizi uyuşturucu ve terörden korunmasıdır. Bizim ne terör örgütlerine ne uyuşturucu baronlarına ne sapkın ideolojik akımlara kaptıracağımız tek bir evladımız yoktur. Siyasetin içinde olup da hükümetimizi cari açığını uyuşturucu kaynaklarından temin ettiğini söyleyen zavallılara bir sözüm var. Onu yarın söyleyeceğim. Haram size kalsın ey siyasiler. CHP Genel Başkanının güvenlik güçlerimize attığı bu iftirayı cevaplandırmayı cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği, böyle gördüğüm için değinmek mecburiyetinde kalıyorum. Türkiye geçmişte en iğrenç en alçak iftiralarla ülkenin seçilmiş başbakanını darağacına gönderecek kadar pespayeleşen tek parti devri zihniyetinin hezeyanlarına maruz kalmıştı. Şuan siz kalkıp güneydoğuda, doğunun değişik yerlerinde uyuşturucu köklerini toplamak suretiyle bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette bulunamazsınız, bu tür bir iftirada bulunamazsınız. Böyle bir teşkilatı siz nasıl olurda Türkiye cari açığını uyuşturucu satmak suretiyle kapatıyor dersiniz? Bu ne insafsızlıktır. Bu ne vicdansızlıktır. Yarın bu konuşmamı çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda yapacağım. Bu hazmedilir değil. Şimdi bizden polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle; emniyet güçlerimizin canları pahasına yürüttüğü uyuşturucuyla mücadeleyi hiçe sayarak yalanlarla ve iftiralar üzerinden benzer bir oyunun peşindedir. Halbuki biz batı ülkelerinin baş edemedikleri için resmen serbest bıraktıkları uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarıya sahibiz. Uyuşturucu satıcılarına öylesine göz açtırmıyoruz ki, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasını oluşturan 117 bini bu suçtan demir parmaklıklar arkasındadır Sokaklardaki satıcılara karşı müsammamız olmadığını İçişleri Bakanımız defalarca söylemiştir. Yakalanan uyuşturucu miktarı ile rekor başarıya sahibiz. Bu hakikatlere rağmen kendine siyaset alanı açtığını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir. "DİJİTAL TERÖR DEVLETİMİZİN GÜVENLİĞİNİ HEDEF ALIYOR" Genel başkanı böyle yapan partinin vekilleri boş durur mu? Hakimlere hakaret ederek, hırsızların safhında olduğunu göstermiştir. Bu tür iftiralara aldanmadan gençlerimizi korumak için elimizden gelen imkanları kullanmaya devam edeceğim. Bu tür saldırılar karşısında susmak, dilsiz şeytan olmayı gerektirir. Biz olmayacağız. Türkiye'de bir diğer önceliğimiz dijital zorbalıklara karşı güvenlik altına almaktır. Siber suçlara ve suçlu tiplere yol veriyor. Dijital terör, insanımızın huzuru ve devletimizin güvenliğini hedef alıyor. Binlerce kişi hedef gösteriliyor. Koruduğumuz insanımızı dijital dünyanın dehlizlerinde yalnız bırakamayız. Türkiye düşmanı pek çok karanlık odak, bu mecraları ülkemizi karıştırmak için istismar etmektedir. Kızılay'da bomba patlatmakla yalanı kullanmak arasında hiçbir fark yoktur. Yasal düzenlemenin mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına eminim. Devletimizin güvenliği konusunda gereken her adımı atmakta tereddüt etmeyeceğiz. Türkiye afet ve göç yönetiminde etkili yöntemlerle dünyaya örnek hale gelmiş bir ülkedir. Polisimizle jandarmamızla sahil güvenliğimizle insanlarının huzurla yaşadığı ülke vasfımızı güçlendiriyoruz, güçlendireceğiz. GAMER'i yapay zeka destekli sistemlerle güçlendiriyoruz. 'Türkiye'nin verisi, Türkiye'de kalmalı' anlayışıyla yerli ve milli çözümler üretiyoruz.  "YERLİ VE MİLLİ OLARAK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ" Attığımız her adımda kaliteyi sürekli yükseltiyoruz. Polis Akademimizin bünyesinde yürütülen çalışmaları çok önemli görüyorum. Gabar'ı güvenlik güçlerimiz çökertti. Hiç girilmeyen illere tüm güvenlik güçlerimiz girdiler mi, girdiler. Bundan sonra da girmeye devam edecek. Uluslararası alanda sergilenen sinsi emellerle Türkiye'ye diz çöktürme amaçlarını hatırlayın. Bedelini ödemediğimiz hiçbir ileri adım göremezsiniz. Bugün Türkiye Yüzyılı vizyonunu konuşabiliyoruz. Togg'u Cumhuriyetimizin yeni asrının yeni kıvılcımı olarak değerlendiriyoruz. Yerli ve milli olarak yolumuza devam edeceğiz. Siz burada önemli görevi üstleniyorsunuz. Türkiye nasıl koalisyonlar devrini geride bıraktıysa, altyapı eksikliklerini tamamladıysa, Türkiye Yüzyılı da adım adım gerçeğe dönüşecektir.

1 yıl önce

Kökünü Kurutma Operasyonu... İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 130 uyuşturucu satıcısı yakalandı

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar... Osmaniye'de kökünü kurutma operasyonu gerçekleştiriyoruz. Bu operasyonun gerçek amacı, yaklaşık 4 aydır teknik takip ve diğer izleme birimlerimizin yapmış olduğu faaliyetler sonucunda bu sabah itibariyle Uyuşturucu satıcılarını yakaladık. 130 uyuşturucu satıcısı sabah 05.00'te başlayan operasyon çerçevesinde gözaltına alınmışlardır. 8 kişinin ise arama çalışmaları, gözaltı çalışmaları emniyet teşkilatımızca sürdürülmektedir. Milletimiz rahat olsun. 24 saat, gerek yargıyla, gerek emniyet ve jandarma güçleriyle olan bu mücadelemiz devam etmektedir. Milletimizi, gençlerimizi bu illete bulaştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

1 yıl önce

Yıllardır aynı tezgah! Almanya-CHP ittifakı Erbakan için de ‘uyuşturucu tüccarı’ demişti

Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadeledeki kararlı ve etkili mücadelesi başta FETÖ ve PKK olmak üzere terör örgütlerinin finansmanına büyük darbe vurdu. Firari FETÖ ve PKK’lı teröristlere ev sahipliği yapan Almanya ise Türkiye’deki uzantısı CHP ile yeni bir algı operasyonunun fitillini ateşledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uyuşturucu ticareti yaptığını iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkışı, akıllara 42 yıl önce Necmettin Erbakan’a atılan iftirayı getirdi. Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadeledeki kararlı ve etkili mücadelesi başta FETÖ ve PKK olmak üzere terör örgütlerinin finansmanına büyük darbe vurdu. Firari FETÖ ve PKK’lı teröristlere ev sahipliği yapan Almanya ise Türkiye’deki uzantısı CHP ile yeni bir algı operasyonunun fitillini ateşledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uyuşturucu ticareti yaptığını iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkışı, akıllara 42 yıl önce Necmettin Erbakan’a atılan iftirayı getirdi. CHP ve İYİ Parti ile muhalefetin uzantısı alan basından büyük destek gören algı operasyonu, 41 yıl önce Milli Görüş’ün merhum lideri Necmettin Erbakan’ı hedef alan kumpası hatırlattı. Türkiye’ye ambargo uygulayan ABD’ye İncirlik Üssü’nün kapatılmasına öncülük eden, 23 Temmuz 1980’de Kudüs’ü başkent ilan İsrail’e karşı yurt genelinde büyük gösteriler tertip eden Erbakan, düzmece bir ifadeyle ‘uyuşturucu’ kaçakçılığı ile suçlandı. KUMPAS MERKEZİ ALMANYA Erbakan’a yönelik kumpas Almanya’da tezgahlandı. Figüran olarak bir dönem Milli Selamet Partisi’nden (MSP) milletvekili seçilen ancak bir sonraki dönem ismi Necmettin Erbakan tarafından çizilen Halit Kahraman seçildi. MSP tarafından dışlanan Kahraman, siyasetten kopunca eroin ticaretine başladı. Avrupa’ya uyuşturucu kaçıran Kahraman, 14 Ekim 1978’de Almanya’da alıcı kılığına giren polise eroin satmak isterken yakalandı. BÖYLE SENARYO UYDURDU Bu davadan yargılanıp 7 yıl ceza alan Kahraman, Alman makamlarına verdiği ifadede Erbakan’a özetle şu suçlamaları yöneltti: “1977 seçimlerinde kampanya için malımı mülkümü sattım, mali bakımdan zor durumda kaldım. Bunun üzerine seçimden sonra Ankara’ya giderek Erbakan’ı ziyaret ettim. Bu sırada Fehim Adak da (Parti müfettişi) oradaydı. Erbakan, muhalefette oldukları için mali bakımdan bir şey yapamayacaklarını söyledi. Birkaç kez daha ziyaret ettim. Sonunda Erbakan bana, ‘Sana eroin versek Almanya’da satabilir misin’ dedi. Ben de kabul ettim. Bunun üzerine Erbakan Adak’a “Verin” dedi. Adak’la Çankaya’da, Yıldızevler’le Oran Sitesi arasındaki yolda buluşmayı kararlaştırdık. Buluşma günü Adak bir taksiyle randevu yerine geldi. Bir çanta içinde eroini teslim etti. Uyuşturucuyu Almanya’da arkadaşlarla sarmaya çalışırken yakalandım…” DARBEDEN 16 GÜN ÖNCE İTİBAR SUİKASTİ Alman makamları bir kaçakçının ifadesi ile 22 Haziran 1979’da Türkiye’ye bir yazı göndererek Erbakan hakkında takibat istedi. Ancak o günlerde basından gizlenen bu ifade zaman ayarlı olarak Türk ve Alman basınına olaydan yaklaşık 2 yıl sonra sızdırıldı. 26 ve 27 Ağustos tarihlerinde, İsrail’e karşı MSP tarafından düzenlenmesi planlanan mitingten (6 Eylül 1980 Konya mitingi) 9 gün, 12 Eylül darbesinden de 16 gün önce Necmettin Erbakan’a fiilen itibar suikastı düzenlendi. Alman basını ve Türk basını iddiaya çarşaf çarşaf yer verip suçlamaları gerçekmiş gibi pazarladı. İddiaları kesin bir dille yalanlayan Erbakan, “Kahraman’ın devre dışı bırakıldığı için iftira attığını” aktardı. Konunun araştırılması için savcılara çağrı yapan Erbakan, dokunulmazlığı bulunmasına rağmen ifade vermeye hazır olduğunu bildirdi. ALMAN İSTİHBARATI KONUŞTURMADI Türk makamları iddiaları birinci ağızdan dinlemek için Almanya’ya giderek Halit Kahraman’la görüşmek istedi. Türk güvenlik görevlileri Halit Kahraman’la cezaevinde Almanların olmadığı bir ortamda konuşmak istedi. Ancak hem Halit Kahraman, hem de Alman istihbaratı bu talebi reddetti. Alman polisinin nezaretinde gerçekleşen görüşmede de Kahraman aynı yalanları tekrar etti. ‘İFTİRA ATTIM’ 12 Eylül darbesi gerçekleştikten, Necmettin Erbakan’a siyaset yasağı konduktan sonra Alman istihbaratının oyuncağı olan Kahraman çark etti. Kahraman, Schwerte Sulh Mahkemesi’ne bir ifade vererek Erbakan ve Adak’a iftira ettiğini açıkladı. Halit Kahraman itirafında şunları kaydetti: O tarihte polise ve Duisburg Sulh Mahkemesi’nde verdiğim ifadeler yanlıştı. Erbakan ve Adak adlı davalıları haksız yere eroin imal etmek ve satmakla suçladım. Ondan sonra vicdan azabı çekmeye başladım. Erbakan ve Adak adlı davalılardan intikam almak istemiştim. Çünkü bana çok kötü bir oyun oynamışlardı. 1977 yılı Türkiye’de seçim yılıydı. Ben Diyarbakır’da MSP için adaylığımı koymuştum. Önce seçim listesinde birinci yerdeydim. Sonra Erbakan ve Adak seçim listesinde hile yaptılar ve benim adım üçüncü yere kaydı. Bunun sonucu olarak milletvekilliğini kaybettim. Onun üzerine öyle kızdım ki davalı Erbakan ve davalı Adak’ı eroin imal etmek ve satmakla suçladım…”

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Biz cari açığımızı uyuşturucu satışı ile kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya, bu ne akıl ya, sen kendinde misin?

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları: Grup ve parti yönetimimizde yaptığımız değişiklikleri paylaşmak istiyorum. Mahir Ünal'ın görevden affıyla boşalan yere daha önce aynı görevi yapan Özlem Zengin arkadaşımızı teklif ediyoruz. Mahir Ünal arkadaşımıza görev süresi boyunca partimize, ülkemize yaptığı katkılar için teşekkür ediyorum. Kendisiyle farklı alanlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Sizlerin de takdiriyle bu görevi sürdürecek olan Özlem Zengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum. Sivil Toplum ve Halklar İlişkiler Başkanlığı'na da Belgin Uygun'u görevlendirdik. Mevlüde Genç geçtiğimiz günlerde vefat etti, bugün de Amasya'da ebedi yolculuğuna uğurlanıyor. Avrupa'daki Türk ve Müslüman topluma karşı giderek artan düşmanlıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade ediyorum.  20 YILLIK KESİNTİSİZ İKTİDARLA BİR REKORA DAHA İMZA ATMIŞ BULUNUYORUZ 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış bulunuyoruz. Türkiye'nin güçlenmesi için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol arkadaşlarımızdan Allah razı olsun diyorum. Milletimizin 85 milyon ferdinin her birinin hayatına dokunan, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik. Bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin kat ve kat fazlasını ülkemize kazandırmayı gerçekleştirdik. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Milli iradenin üzerinde yıllardır Demokles'in kılıcı gibi olan ne varsa canımız pahasına hepsini de tehdit olmaktan çıkardık. Sokak teröründen darbe girişimine kadar pek çok saldırıya maruz kaldık. Bizi hedeflerimizden vazgeçirmek için ellerinin altındaki tüm piyonları üzerimize saldılar. 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kastederek bizi yıldırmaya çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık. 20 yıllık tecrübenin ışığında ilk günkü aşk, azimle Türkiye'ye hizmet mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyoruz. İstikametimizi yine milletimizle beraber belirliyoruz.  TÜRKİYE'NİN 81 İLİNDE SEFERBERLİK BAŞLATIYORUZ 2 haftalık dönemi şehir ziyaretleri, sosyal konut projesinin temel atma töreni ve kabullerle yine dolu dolu geçirdik. Türkiye Yüzyılı'nın tanıtımını yaparken vizyonu milletimizle inşa edeceğimizin altını özellikle çizmiştim. Türkiye'nin tüm illerinde herkesin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin fikirlerini söyleyebileceği bir seferberlik başlatıyoruz. Grubumuz Meclis çalışmalarını aksatmayacak şekilde vekillerimiz, kabinemiz bu çalışmalarda yer alacaktır. Ülkemizin ilk yerli ve milli otomobil markası Togg'u Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıl dönümüne yakışır şekilde 29 Ekim'de banttan indirdik.Şubat ayında satışı, Mart ayı sonunda teslimi başlayacak Togg, Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir.  Cumartesi günü inşallah Gaziantep'e gidiyoruz. Orada da yapımı tamamlanan eserleri hizmete açıyoruz. Ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam... HAMBURGER TURLARI DÜZENLİYORLAR AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP'nin nelerle uğraştığını sizler de biliyorsunuz. Utanmadan sıkılmadan 10 bin km öteye sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Almanya'ya gidecek, orada hamburgeri bırak orada döner var, döner ye. Geçmişte çete diyerek şevklerini kırdıklarından özür dilemeden Londra'ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Çıkmış yatırımdan bahsediyor, yatırım kim, sen kimsin... SIKIYSA ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMDE BAŞÖRTÜLÜ ADAYLARI KOY Ülkemizin nereye geldiğini bilmeyecek seviyedeler. Uğruna ömrümüzü verdiğimiz, kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu bir gece yarısı yeniden gündeme taşıdılar. İçinde türlü sinsiliklerin olduğu bir yasa teklifi yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa anayasa değişikliği teklimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdiler. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday çıkarırlarsa şaşırmayın. Bugüne kadar neden yapmadılar? İkna odaları kurarak kızlarımıza az mı çektirdiler. Sıkıysa önümüzdeki seçimde başörtülü adayları koy. Bak HADEP koydu öyle ya da böyle. Hadi sen de koy görelim. Sizin geçmişteki ağababalarınız Meclis'ten başı örtülü kızlarımızı kovma derdindeydi. Hak verilmez alınır diyorduk ve bu hakkı eninde sonunda aldık. BUGÜN TAMAMLANACAK GÖRÜŞMELERİN AKABİNDE TEKLİFİMİZE NİHAİ HALİNİ VERİP MECLİS'E SUNACAĞIZ Arkadaşlarımız teklifimizi MHP ve diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. MHP ile yetkilisi arkadaşımızla arkadaşlarımız görüşmelerini yapacaklar. Bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız. Teklifin muhalefet içinde turnusol kağıdı olacağına inanıyoruz. Hadi görelim bakalım. Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden ve aileden, kimin de sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Başörtüsünü bir metrelik bez parçası diyerek aşağılayan sen değil miydin ya... MUTABAKAT OLMAZSA HALK OYLAMASI DAHİL DİĞER ADIMLARI DA ATMAYA DA BİZ AK PARTİ OLARAK HAZIRIZ Anayasa değişikliği teklifinin geniş bir mutabakatla hayata geçmesini arzu ediyoruz. Bu mutabakat olmazsa halk oylaması dahil diğer adımları da atmaya da biz AK Parti olarak hazırız. Milletimizin hakemliğinden korkmadık. Meclis'te gerekli çoğunluk olmazsa son söz milletimize ait olacak. Daha cumhurbaşkanı adaylarını bile belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde Tuzla Belediye Başkanımıza yönelik, huzurlarınızda Tuzla Belediye Başkanımızı tebrike diyorum, orada yapılan linç girişimi helalleşme maskesi altındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya koymuştur. Açılışını yapıyorum dediği o tesisler benim belediye başkanlığım dönem yapılmış olan tesistir. Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur. Anayasada bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Yargı kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka şeydir. Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin tüm unsurları ile bu konuda üzerine düşenleri süratle yerine getirmesini bekliyoruz.  KILIÇDAROĞLU'NUN UYUŞTURUCU İDDİASI Bu zatın bizi uyuşturucu satıcıları ile aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik artık tüm sınırların aşıldığını göstermektedir. Kendisine bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız. Kolluk güçlerimizin haklarını korumak da boynumuzun borcudur. Bu tür akıl dışı iftiralar 15 Temmuz'dan sonra yoğunlaşmıştır. Kamuoyu araştırmaları bu masanın etrafındaki çıldırtıyor. Daha çok çıldıracaksınız. Yeter ki biz çalışmaya devam edelim. Yeni yapısıyla emniyet ve jandarma teşkilatımız uyuşturucu ile mücadelede de tarihi başarılara imza atmaktadır. Sadece geçtiğimiz yıl 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçleri 153 bin kişiyi yakalamış, 22 binden fazlası da tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticaretine dünyadaki en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz Bay Kemal. Adam ne diyor: Biz cari açığımızı uyuşturucu satışı ile kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya, bu ne akıl ya, sen kendinde misin? BU BELA İLE DÜNYANIN BAŞI DERTTE AMA SENİN DE BAŞIN DERTTE Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin, bunu gayet iyi biliyormuşsun galiba öyle bir şeyler duydum, bu bela ile dünyanın başı dertte ama senin de başın dertte. Akıl sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucu ile kapatmak istediği de kesindir.  15 Temmuz'dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran operasyonları biz gerçekleştirdik. 362 milyon kök kenevir ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Sanırım bu uyuşturucu hezeyanının sebebi daha iyi anlaşılmıtşır. Biz hırsızlıklarını, hezeyanlarını provokasyonlar örtmeye çalışanların oyununa gelemyecek basirete sahibiz. Kahraman ordumuza ifitra atan alçaklarla ilgili bzie hak, hukuk dersi vermeye kalkmaları da ayrı bir garabettir. CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma özgürlüğüdür, yalan söyleme özgürlüğüdür. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur. Milletimizin önce 2023 sonra da 2024 mahalli idareler seçiminde bu faşizm zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyoruz. Türkiye Menderes'ten itibaren başrolünü CHP'nin oynadığı bu kirli senaryoları pek çok görmüştür. 

1 yıl önce

Fatih Altaylı'dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu ile ilgili sözlerine tepki: Kendi iddiasının altında kalıyor

Gazeteci Fatih Altaylı Habertürk'te kaleme aldığı köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu ile alakalı sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun sözlerini eleştiren Altaylı, "Kılıçdaroğlu kendi iddiasının altında kalıyor" ifadesini kullandı. 'PEKERVARİ İDDİALAR' Fatih Altaylı, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine ilişkin, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendini Sedat Peker zannetmeye başladı. Peker’in sosyal medya popülaritesini görünce, Peker’in suskunluğunu da fırsat bilip onun yoluna girdi. Pekervari iddialarla kendini ortaya attı. Ancak arada bir fark var. Peker, iddiaları yalanlanınca hemen belgesini ya da tanığını ortaya koyuyor. Kılıçdaroğlu ise kendi iddiasının altında kalıyor. Üstelik de bu bir değil, iki değil, üç değil. Kemal Bey bu kez de daha önce Peker tarafından ortaya atılmış bir suçlamayı, iddialı bir şekilde gündeme getirdi. Karşılığında çok sert bir tepki aldı. Şimdi yapması gereken bu iddiayı kanıtlamak. Kanıtlayamaz ise bu sözlerinden fayda sağlayan taraf suçladığı kişiler olacak. Bir anda aklanmış ve gri alandan beyaz alana geçmiş olacaklar. Kılıçdaroğlu’nu kanıtlayamayacağı bu iddiaları gündeme getirtenler kimler ise büyük ihtimalle CHP’ye değil, AK Parti’ye çalışıyorlar. Yok eğer öyle değil ise Kılıçdaroğlu seçimleri kazanmak değil kaybetmek istiyor" dedi. 'BİR AYMAZLIK' Kılıçdaroğlu'nun sözlerini bir aymazlık olarak nitelendiren Altaylı, "Böylesi bir aymazlık ancak ve ancak seçimi kaybetmek isteyen biri tarafından yapılır. Eğer öyle değilse durum yine vahimdir. Sonuçları tahmin edilemeden, hesaplanmadan yapıldıysa o daha felakettir" ifadesini kullandı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Uyuşturucu baronlarına zemin hazırlıyorsun

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aHaber ve ATV ortak yayındaki açıklamalarından satır başları:

"TOGG SATIŞA SUNULDUĞUNDA REKABETÇİ OLACAK"

Her şeyden önce orası fabrika değil mi? Birileri diyordu ya 'Fabrika nerede?' diye. Togg'daki tüm mühendis, işçi ve teknisyenle 1300 kişi fotoğraf çektirdik. Ardından fabrikayı gezdik. Fabrikada her şey robotik. Tabandan tepeye, tüm kaynak sistemleri robotik işlemlerle yapılıyor. İnsan bunu görünce iftihar ediyor. Rabbim bize nasip etti. Fiyatı şimdiden başladılar sormaya. Aceleci olmayalım. Togg satışa sunulduğunda rekabetçi olacak. Babayiğitler sıradan oturan adamlar değil, saygın iş adamları. Oturup değerlendirme yapacağız. Mart ayında fiyat tespiti yapacağız. Bir elektrikli araç var. Bunu teşvik etmek sevdirmek bizim için maharet olacak. Temmuz 2022 ile ÖTV indirimi yapılmıştı. Yeni vergi düzenlemesiyle elektrikli araç için yeni vergi oranı yüzde 10 olarak belirlendi. "TEST SÜRÜŞÜNDE 160 KM'YE KADAR ÇIKTIM"

7 ayrı üretim olacak burada. Sadece otomobil değil renk seçeneği de var. Arkadaşlarımız işlerine iyi çalıştılar. Yeşilin olmadığı çeşit olamaz. Eşim kırmızı dedi, kırmızı da karar kıldık. 2.teklif Aliyev'den geldi, '2 araba istiyorum' dedi. Birini ben kullanacağım dedi, birini de daireye dedi. Bugün telefon görüşmemizde onu hatırlattı. Araç olduğu yerde direksiyonu sonuna kadar kırıyorsun, olduğu yerde dönüyor. Döndüğünün farkında değilsin. O denli huzurlu ve rahat. Daha önce test yapmıştım, 160 Km'ye kadar çıkmıştım. Honda ya da Hyundai'den bir beyin daha aldılar. 2 beyin Togg'u kumanda ediyorlar. Bazı birimlerde eleman sayısı da artacak. 4,8 saniyede 0'dan 100 km'ye ulaşabiliyor.

KILIÇDAROĞLU'NA TOGG TEPKİSİ

Bu zatı muhatap almaktan utandım. Onda utanma yok. Ortağı da öyle. İşte otomobil. Muhalif liderlerden katılan vardı. Ortağın bir elemanı oradaydı. Fakat muhalif medyadan olanlar da vardı. Onlarda takdir ettiler. Eser ortada. Üretilen otomobil de ortada. Sen bu eseri görmüyorsun. Allah'ın hükmü tecelli ediyor. 'Biz üretemezsiniz demedik, satamazsınız' dedik diye başladılar şimdi. Buna cevabımız var ama vaktimiz yok. 'Bir tane fabrikanız var mı?' diyor. Eline diline dursun. Bu kadar fabrikalar açtık, hastaneler açtık. Kendisi SSK'da genel müdürken ölüleri rehin aldılar. Savaş Ay'ın yayını vardı. Bay Kemal'in genel müdürlük zamanıydı. Kan revan içindeki çocuğu unutamıyorum. Sen busun. Şimdi 'Bu kadar para ödeyeceksiniz' diyor. Bak öğren ben ekonomistim. Şimdi milli bütçeye en ufak yük olmadan eser ortaya çıkıyor. Hasta sayısında yüklenici firma rakama ulaştı ulaştı, ulaşmadığında aradaki farkı veriyorsun. Aynı şey yollarda. Üzülmemek elde değil. Böyle yalan, körlük olamaz. Sen genel müdürlük yaptın. Ben Kasımpaşa'da doğdum büyüdüm. SSK Okmeydanı Hastanesi'ne muayeneye gelirdik. Oralardaki kavgalar gürültüler. Bay Kemal genel müdürken hastanelerin hali rezaletti. Bir arkadaşımızın eşi doğum yaparken öldü ve vermediler rehin aldılar. Bu Kılıçdaroğlu sıkılmadan Yap-İşlet-Devret ile yaptığımız hastanelere laf atıyor. Tüm Türkiye'nin 81 vilayetinde sağlıkta devrimi gerçekleştirdik. Bu yatırımları yapmamış olsak, pandemide büyük hasarla çıkardık. Şu an şehir ve devlet hastanelerinde yatırımlarımız devam ediyor.

TAHIL KORİDORU KRİZİ NASIL AŞILDI?
"DÜN ARADIM, BUGÜN 12'DEN İTİBAREN AÇTILAR"

Her ikisiyle de 24 saati bulmadan görüşüyoruz. Sayın Putin ve Zelenski ile bu görüşmeleri yapıyoruz. Sağolsun şu ana kadar ne Putin ne Zelenski'den olumsuz yaklaşım almadım. Talepleri oldu, elimizden geldiğince olumlu cevap verdik. Bizim yaklaşımlarımız karşısında ters yaklaşmadılar. Prag'da kimle görüşsem Putin'in aleyhine konuşuyor. Ben de 'Yanlış yapıyorsunuz' dedim. Siz bir lider olarak bu şekilde saldırılsa, eyvallah eder misiniz? Ben de etmem. Sayın Putin'in yaptığı bu. Kendisiyle konuşurken, yaklaşımlarımı da gördüğü için birileri vasıtasıyla koridorun açılmasına eyvallah etmiyor. Dün aradım, bugün 12'den itibaren tahıl koridorunu açtılar. 'Gübreyi de açalım' dedik. Bunlarla beraber dedi ki, örneğin Somali ve Sudan buralarda insanlar açlıktan ölüyor. İlk etapta buralara nakli yapalım. 'Endişe etme biz planlayacağız İstanbul'daki merkezden takip edeceğiz' dedik. Bugün akşam Zelenski ile de konuştuk. Bu devam edecek adımlarımızı yaygınlaştıracağız. Kişisel ilişkiler diplomaside en önemli adımlar. O olmazsa netice getirici adımları atamazsınız. Sayın Putin'le bunları konuştuk. Herkes öyle lider olamıyor. Lider diplomasisini başarmak çok önemli. Dün Scholz ile görüşme yaptık. Her ikisiyle yaptığım görüşme birbirini tamamlayıcıydı. Almanya 'Biz yenilenebilir enerjiye gideceğiz' dediler, 'kömür santrallerini kapatıyoruz' dediler. 'Yanlış yapıyorsunuz' dedim. Termik santralleri kapattılar. Doğalgaz kesilince santrallere dönme kararı verdiler. Almanya'da dönüldü. Biz hepsini yapıyoruz. Hem termik santral hem kömür de iyiyiz. Akkuyu'yu 2024 başlarında açacağız. Putin'le Sinop Nükleer Santrali'ni konuştuk. Biz ilk üniteyi açacağız. Geri kalan 3 üniteyi ardı ardına açacağız. 3.farklı bir merkezde yapacağız. Yüzde 10 enerji temini sağlayacağız. AKDENİZ VE KARADENİZ'DE DOĞALGAZ ARAMA FAALİYETLERİ Gaz merkezi görüşmeleri sürüyor. Bakanlığımız kapsamlı çalışmayı yapıyorlar. En yakın merkez olarak Trakya bölgesi görülüyor. Oradan çıkış ve Avrupa'ya dağıtım olacak. Azeri gazıyla alakalı hatlar var. Son Azerbaycan'a gidişimde İlham Bey ile görüştük. Oradan alıp geliştireceğiz. Göreve geldiğimizde ne sismik ne sondaj gemisi vardı. Berat Bey'in bakanlığı döneminde ilk alımlar yapıldı. Alırken kar ettik, şu anda fiyatları farklı bir noktada. Sondaj gemileri modern teknoloji ile Karadeniz ve Akdeniz'de yapacağımız gibi farklı yerlere gidip doğalgazı çıkarıp ülkelere satma şansımız var. Değişik ülkelerden teklifler geliyor. Libya, 'Bu işin içerisine girebiliriz' diyor. Tuna 1 kuyusundaki çalışmalar önem arz ediyor. Sakarya önem arz ediyor. Bunlar bütünleşiyor belli bir noktada. Gazı 2023'e yetiştirmek için ekiplerimiz yoğun çalışmalar içerisinde. Sondaj gemilerimiz sahada çalışıyor. İlk etapta 10 kuyu açacağız. Sahanın tam üretime geçmesiyle 40 kuyu ile sisteme vermiş olacağız. Filyos'ta tesisin inşası devam ediyor. BOTAŞ, gazı ulusal sisteme bağlamak için hattı bu ay içerisinde tamamlayacak. Fatih Sondaj Gemisi şu anda Çaycuma-1 dediğimiz arama kuyusunda çalışmaya başladı. Buradan İnşallah bir müjde bekliyoruz. Şu ana kadar Sakarya sahasında 540 milyar metreküp. Diğer tespitlerde bunu aşan yok. Son aldığımız sondaj gemisi 12 bin metreye kadar sondaj yapabiliyor. Çok güçlü bir gemi.  KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI: VARSA ELİNDE DELİL ÇIKAR KONUŞURSUN

Bay Kemal ABD'deki ortadan kayboluşunun gizemini iftiralarıyla aydınlığa kavuşturuyor. Kendisine ezberlettiklerini konuşmaya başladı. 1 hafta 10 günde öyle bir edepsizlik ki CHP zihniyeti bununla ortaya çıktılar. Bu nasıl bir siyasettir. Terörle mücadele diyoruz, yatırımlar ortada. Utanmadan cari açığı uyuşturucu ticaretiyle kapattığımızı söylüyor. Varsa elinde delil çıkar konuşursun. Şu anda yüzlerce insan uyuşturucudan içerde. Sen baronlara zemin hazırlıyorsun. Senin içinde kuru sulu içenler var. AK Parti iktidarına bu yakıştırmayı yapamazsın. PKK terör örgütü nereden nemalanıyor, uyuşturucudan. O eş başkan çıkmış, tutuklanmış olan Tabipler odası başkanı olan o kadını savunuyor. Neyini savunuyor. Sen nasıl o yakıştırmayı yaparsın benim silahlı kuvvetlerime. Bu şekilde kendilerini kurtaramazlar. Yakın markajda takip ediyoruz, yargıda kovalamaya devam edeceğiz.

"MİLLET İTTİFAKININ ÖMRÜ UZUN DEĞİL"

Bunlar millet ittifakı diyerek millete ihanet ediyorlar. Aslında onlar illet ya da zillet. Zillet ittifakı yakında dağılacak, ömrü uzun değil. Renkleri farklı. Seçim meydanlarında birinin söylediğini öbürü reddedecek. Cumhur ittifakı olarak bizim öyle bir derdimiz yok. Bütün köy ve ilçeleri Sayın Bahçeli ve ekibi dolaşıyor. Biz, illerimizde mitingler yapmaya devam ediyoruz. Cumartesi Gaziantep'te açılış yapacak kadın ve gençlerle program yapacağız. Bunlar tamamen ahlaksızlığın, kanun tanımazlığın en net güzel örnekleridir. Bay Kemal bunları savunuyor. Adalet Bakanlığı bunlarla ilgili tahkikatı yapıyor. Süratle bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Bunun adı çamur siyasetidir. Bağımsız mahkemeler olduğunu CHP'lilere de öğreteceğiz.

"AİLE SAĞLIĞIMIZI KORUYACAĞIZ"

Bizler Cumhur ittifakı olarak ailenin saygınlığını ortaya koyacağız. Aile sağlığımızı koruyacağız. Bunlara meydanlara bırakmayız. Aile yapımızı sapkınlıklardan koruyacağız. Başörtüsü meselesine gelecek olursak, CHP'nin genel başkan yardımcısıydı bir ara, ikna odalarını İstanbul Üniversitesi'nde kurdular. "NETİCE ALAMAZSAK REFERANDUMU KONUŞMAK LAZIM"

Bir metrekarelik bez parçası öyle mi Bay Kemal. Şimdi mücadele ediyorsun. Bu ara başörtülü bayanları alıp rozet takıyor. Seçimlerde başörtülü aday da çıkarırsa şaşmayın. Mecbur bunu yapacak. Bizim mücadelemiz, 'Cahil kalmak istemiyoruz' diyen evladımızın kaliteli eğitime kavuşmasıydı. Gel anayasa değişikliği yapalım. Ama gelemezler. Yine kaçacaklar. Arkadaşlara 'Gidin ziyaret edin neticeyi bildirin, karar verelim' dedik. Başörtüsü meselesinde engellemek istedikleri kızlarımız hoca olarak dönüyorlar. Engelleyemediler. Başörtüsü ve aile ile ilgili anayasa değişikliğimiz Meclis'e sevk edilme noktasına geldi. Görüşmelerin ardından teklifimize nihai halini vereceğiz. Teklif görüşmeleri CHP ve ortakları için samimiyet sınavı olacaktır. Netice aldık aldık, alamadık oturup referandumu konuşmak lazım. Şu anda bizim başörtülü savcı, hakim, asker ve valilerimiz var. Yani devletin her kurumunda başörtülü hanım kardeşlerimizi görmek mümkün. 'Seçimlerde ne kadar oy devşirebilirim' derdi bu. Milletim gereken dersi vererek onları çöp kutularına atacak.

"TAYFUN TESTİ YUNANİSTAN'I ÇILDIRTTI"

Son uzun menzilli füze testimiz savunma sanayiimizin geldiği noktayı göstermede çok önemli. Son yaptığımız Tayfun testidir. Tayfun testi Yunanistan'ı çıldırttı. Devam eden süreçte mesafesini artıracaklar. Cenk ve Gezgin füzeleri gibi nicelerinin müjdelerini vereceğiz. Biz savunma sanayiini engellemelere rağmen bu noktaya getirdik. 2023'de milli muharip uçak İnşallah hangardan çıkacak. Denizlerdeki gücümüzü perçinleyecek fırkateynimizin ilkini hizmete alacağız. Roketsan bünyesinde füze geliştirmeleri sürüyor. Yunanistan'ın izlediği tutum kabul edilebilir değil. Biz de eserlerimizle onlara cevabımızı vereceğiz. Yunanistan'ın aklını başına alması lazım.

"FAİZİ TEK HANELİ RAKAMLARA DOĞRU ÇEKİYORUZ"

Güçlendirilmiş Parlamenter Demokrasi diyorlar. Koalisyon hükümetler döneminde istikrar var mıydı, yoktu. Biz başkanlık sistemine ne zaman geçtik, Türkiye'ye istikrar geldi. Sağlıklı ekonomiyle yolumuza devam ediyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. Şu anda en büyük büyüme dönemini yaşıyor. Önümüze enflasyonu çıkarıyorlar. Faizi tek haneli rakamlara doğru çekiyoruz. Yatırımda kamu bankalarımız teşvik edici olacaklar. İstihdam da ciddi sıçramayı yakaladık. İstihdamla üretim artacak. Üretim ihracatı tahrik edecek. İhracatla cari fazla yoluyla büyüme.

İSRAİL İLE İLİŞKİLER

Şu an itibariyle Herzog sabırlı bir yaklaşım içerisinde. Sonuçlar ne olursa olsun, ilişkilerimizi hassasiyetlerimize saygı ve karşılıklı çıkarlarımız temelinde yürütmeyi arzu ediyoruz. Yetkililerle görüşmelerimiz oldu. Herzog'u Külliye'de ağırladık. 17 Ağustos'ta büyükelçi atama kararını açıkladık. New York'ta İsrail Başbakanını kabul ettim. Değerlere saygı gösterildiği sürece tüm böyle kazançlı çıkacaktır. "ARSA VE İŞ YERİ BAŞVURU SÜRESİNİ 15 KASIM'A KADAR UZATIYORUZ"

Açıklanmış olan dev bir proje. Seçim sonrası inşaatlarımız devam edecek. Bu kuradan arsaları alanlar evlerini yapacaklar. İnşallah bunu da kurayla yapacağız. Seçimden sonra yeni bir hızla Türkiye Yüzyılı'na güç katacağız. Bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor. 7 Kasım'da sona erecek arsa ve iş yeri başvurularımızın süresini 15 Kasım'a kadar uzatıyoruz.

"AYASOFYA'YI AÇMAK HAMDOLSUN BİZE NASİP OLDU" Güçlü Türkiye'yi inşa etme yolunda bizimle yürüyen tüm dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Özel anılarımız oldu. Yüz yılın işini biz 20 yıla sığdırdık. Şu anımı unutamıyorum dersem bir başka anıma haksızlık olur. Gençlik yıllarımın özlemi ve Ayasofya önünde gençlik mitinglerimiz olmuştur. 'Ayasofya açılacak' derdik. Hamdolsun açmak bize nasip oldu. Bunu unutmak mümkün değil. Başta Yunan çıldırdı. Bir de Anadolu Yakası'na bazı mühürleri vuralım dedik. En önemlisi Büyük Çamlıca Camii idi. 'Mimar Sinan unutulursa haksızlık olur' dedik. Mimar Sinan Camii'ni yaptık. Ankara'da Melek Hatun Camii bir başka eser. Bay Kemal rahatsız oluyorsa da bu Külliye'yi unutmak mümkün değil. Farklı bir Külliye. İçinde camisiyle, kongre salonuyla ayrı bir inşa oldu. Hepsinden öte Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası salonunu yapmak suretiyle nadide salonlardan birini yaptık. Taksim Meydanı'nda Gezi olaylarında her yeri yıkan CHP'nin başındaki zatında gelip Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkanlara karşı sıfır bir Atatürk Merkezi inşa ettik. Karşı çaprazına Taksim Camii'ni inşa ettik.

ASGARİ ÜCRET VE EYT Şu anda sağ olsun Vedat Bey ekibiyle beraber çalışmalarını yoğun bir şekilde devam ettiriyor. Bu çalışmalarla birlikte İnşallah önümüzdeki ay ve yeni yıl bunların arka arkaya açıklandığı aylar olacak. Buralardaki ücret politikalarımız da ne durumdaysa bunları da yine açıklayacağız. Tabi en önemlisi bunlardan asgari ücretin yeniden tespiti çalışması olacak. Ve bu çalışmayla birlikte de gerek sözleşmeliler, gerek EYT'liler, biz 2023'e bunları da açıklayarak girmiş olacağız.

1 yıl önce

Resmi rakamlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu iddialarını yalanlıyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uyuşturucu ile mücadele ile ilgili skandal sözler söyledi. Türkiye'de cari açığın uyuşturucu parası ile kapandığını iddia eden Kılıçdaroğlu hakkında emniyet güçleri suç duyurusunda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun skandal iddiaları hakkında çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hazırladığı bir raporda "“Asya ile Avrupa’nın birleştiği noktada bulunması ve yasadışı finansı ele almak konusunda yeterli kontrol yapmaması nedeniyle Türkiye, yasadışı uyuşturucu kaçakçılığının önemli bir transit ülkesi” ifadeleri yer almıştı. Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının ABD ve FETÖ temelli olduğuna dikkat çekerek, karanlık senaryonun ‘Geceyarısı Ekspresi’ filmini aratmayacak türden olduğunu söyledi. Nedim Şener'in "Kılıçdaroğlu’ndan yeni ‘Midnight Express’ senaryosu" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: Kemal Kılıçdaroğlu’nun cari açığın uyuşturucu parasıyla finanse edildiğini söylediği karanlık senaryo ise 1978 yılında Amerikan-İngiliz ortak yapımı ‘Geceyarısı Ekspresi’ (Midnight Express) filmini aratmayacak türden. Türkiye’yi uyuşturucu ve işkence merkezi ülke olarak gösteren o iftira filmi de bugün olduğu gibi Amerika ile ilişkilerin gergin olduğu dönemde çekilmişti. 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası sonrası kurulan Nihat Erim hükümetinin Amerika’nın isteğiyle koyduğu haşhaş ekimi yasağı Başbakan Bülent Ecevit tarafından 1974 yılında kaldırılmış, aynı yıl Kıbrıs Barış Harekâtı yapılmış, buna ambargo ve yaptırımlarla karşılık veren Amerikan askerleri, 1975 yılında bu kez Demirel’in başbakanlığında İncirlik Üssü’nden çıkarılmıştı. Gerçek olmayan sahnelerin eklendiği projenin asıl amacı, Amerika ve İngiltere’ye karşı haşhaş ekimi, Kıbrıs Barış Harekâtı ve ABD üslerini kapatma kararı alan “Türkiye’ye karşı nefret”in zihinlere yerleştirmekti. Kendilerince başarılı da oldular, uzun yıllar Türkiye’nin adı bu filmle anıldı. Şimdi Kılıçdaroğlu aynı şeye hizmet ediyor. FETÖ’cülerle ve ABD ile birlikte, sadece siyasetçileri değil, bu mücadeleyi yapan Emniyet ve Jandarma teşkilatını zan altında bırakan açıklamasının başka bir anlamı yok. RAKAMLAR KILIÇDAROĞLU’NU YALANLIYOR Söylediklerinin gerçeklikle ilgisi de yok. Özellikle, FETÖ unsurlarının Emniyet teşkilatından temizlenmesi sonrası uyuşturucuyla yapılan mücadele gözle görülür şekilde arttı. Bu durum uyuşturucuya bağlı ölüm rakamlarına da şöyle yansıdı: 2017’de 941 olan uyuşturucuya bağlı ölüm, 2018’de 657’ye, 2019’da 342’ye, 2020’de 314’e, 2021’de 270’e, 2022’de ise 78’e indi. Uyuşturucu madde yakalamaları ise dünya ve Avrupa ülkelerinin ortalamasının çok üzerinde. Yakalama rakamlarının büyüklüğü ise Türkiye’deki uyuşturucu ticareti ve kullanımının her ülkeden yüksek olduğunu değil, uyuşturucuyla mücadele edildiğini gösterir. Yani bir ülkede uyuşturucu suçu yoksa bu gerçekte de uyuşturucunun bulunmadığı anlamına gelmez, örneğin ekstazi Avrupa’da üretilir ama Türk polisi tüm Avrupa ülkelerinden çok daha fazla ekstazi yakalar. Bu diğer uyuşturucu türleri için de böyledir. Kılıçdaroğlu, FETÖ-Amerikan yapımı senaryolarla Türkiye’yi karalayacağına, gençlerimizi bu illetten uzak tutacak ve kurtaracak önerilerle toplam önüne çıkmalı. Yoksa bunun adı siyaset değil, ülkeye ihanettir.

1 yıl önce

Akit yazarı Mehmet Koçak’tan Bay Kemal’in uyuşturucu iddialarına tepki: “Kepazeliktir, klinik vaka”

Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olabileceğini fakat hiç bir zaman lider olamayacağını belirten Akit yazarı Koçak, “cumhuriyetin kurucu partisi olarak övünen CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun hükümeti, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’yu ve devletin kurumlarını suçlaması, uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanmasını ise anlamak mümkün değildir. Kılıçdaroğlu’nun tavrı kepazeliktir ve tek kelimeyle bir klinik vakadır. • Sayın Soylu, CHP’nin kadroları içinde yer alan bazı milletvekillerinin de dolaylı yollardan işbirliği içinde olduğu terör örgütü PKK ve YPG ile uyuşturucu çetelerini çökerten, cumhuriyet tarihinin en başarılı bakanıdır. Kılıçdaroğlu’nun mesnetsiz iddialarla suçladığı İçişleri Bakanı Sayın S. Soylu, karanlık mahfillerde kirli planlarla, bir kaset operasyonuyla o makama gelmedi. Unutulmasın ki; her fırsatta beceriksizliklerini örtmek için suçlamaya çalıştığı Başkan Sayın Erdoğan, ideal ve övgüye değer bir devlet adamıdır. O ve onun yönettiği hükümet ile İçişleri Bakanımız Sayın Soylu, milli iradenin tecellisidir. Devlet kurumları ve o kurumların başında bulunan bakanlar, devleti temsil eder. Onları itibarsızlaştırmak, siyasi ahlakla bağdaşmayan bir siyasi çapsızlığın ötesinde, bir siyasi seviyesizlik, devleti bilmemektir, tanımamaktır. …Ve hatırlatmak isterim ki; Bu milleti millet yapan milli ve manevi değerleriyle barışık olmayan, milli iradeye saygı göstermeyen, hükümetin bakanlarını itibarsızlaştırarak devlet kurumlarının saygınlığını zayıflatan, hiçbir siyasi hareket çeşitli halk katmanlarında takdir görmez. İşte CHP’nin tarihinde millet iradesiyle iktidarın meşru sahibi olamamasının sebebi de budur.” dedi.

1 2 ... 13 14 15 16 17 18 19 20 21