19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı’dan Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu iftirasına rakamlarla cevap

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında ekim ayında gerçekleştirilen 25 bin 767 operasyonda 32 bin 393 kişinin gözaltına alındığını açıklayan İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, bunlardan bin 822’sinin ise adli makamlar tarafından tutuklandığını belirtti. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı aylık bilgilendirme toplantısında şunları söyledi: 2022 Ekim ayında; PKK terör örgütüne yönelik kırsal alanda 8’i büyük, 46’sı orta çaplı olmak üzere toplam 13 bin 326 kırsal operasyon ve tüm terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik 1.195 operasyon gerçekleştirdik. PKK’nın silahlı dağ kadrosuna 9 çizik daha attık. Tüm terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda 75’i PKK/KCK, 18’i DEAŞ, 1’i sol terör örgütü mensubu olmak üzere toplam 94 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 2022 yılı Ekim ayında toplam 17 terör eylemi engellenmiştir. UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE Ekim ayında gerçekleştirilen 25 bin 767 operasyonda 32 bin 393 kişi gözaltına alınmış, 1.822 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır. Ekim ayında, 4 bin 777’si denizlerde olmak üzere toplam 24 bin 998 düzensiz göçmen ve 856 organizatör yakalanmıştır. 531 BİN SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı; 531 bin 326, bugün itibariyle ülkemizde kayıt altına alınan Suriyeli sayısı; 3 milyon 611 bin 143 kişidir.

1 yıl önce

Uyuşturucuya geçit yok! PKK'nın finans kaynağına 50 ayrı noktada ağır darbe!

Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; Jandarma Komando timlerinin katılımıyla nokta istihbaratına dayalı olarak icra edilen Eren Abluka Sonbahar Kış-3 Şehit J.Asb.Üçvş.Şükrü CEYLAN operasyonu kapsamında; Diyarbakır Lice kırsalında önceden tespit edilen 50 farklı noktadaki arazi arama tarama faaliyetinde; 222 bin kök kenevir, 47 bin kök skunk, 750 kg. toz esrar, 1200 kg. kubar esrar ve (1) adet av tüfeği ele geçirilerek terör örgütünün finans sağlaması engellendi.

1 yıl önce

CHP’li Tuncay Özkan, uyuşturucu satıcılarının yakalanmasından rahatsız oldu!

Türkiye Cumhuriyeti topyekün uyuşturucu ile mücadele ettiği, rekor yakalamalar gerçekleştirdiği bir dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucuyla mücadele ile ilgili yersiz eleştirileri tepkilere sebep olmuş Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı, Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Kılıçdaroğlu’nu örnek alan Ali Mahir Başarır, Özgür Özel gibi CHP milletvekilleri de hükümet üyelerine iftiralar atarak adeta ilgili bakanlıkların uyuşturucu ile mücadelesinden rahatsızlıklarını dile getirmişti! CHP’li vekillerin skandal ifadelerine bir yenisi daha eklendi. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, haftalık uyuşturucu ile mücadele bilançosunda rahatsız olduğunu dile getirerek yakalanan uyuşturucu satıcısı miktarını fazla buldu. Özkan sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Soylu, haftada ortalama 5 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyor demiş. Kılıçdaroğlu, söylemişti, Soylu itiraf etmiş oldu; ülke uyuşturucu merkezi haline gelmiş! İstifa etmek için ne bekliyorsunuz?” İfadelerini kullandı. https://twitter.com/atuncayozkan/status/1589542484178534400?s=46&t=zLeYiGjNracfTJ-xwHk2xg

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan uyuşturucu iftirasına sert tepki: Kirli oyunu bozacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, yoğun gündemle toplanan Kabine sona erdi. Erdoğan, 3.5 saat süren Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.  Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Türkiye'nin en büyük konut hamlesi olan "ilk evim ilk iş yerim" kampanyasının ilk temelini Ankara'da attık. Bugünden başlayarak 10 gün içinde 12 ilin kurasını noter huzurunda çekerek hak sahiplerini belirleyeceğiz. Aynı şekilde arsalar ve işyerleriyle ilgili süreç devam ediyor. Konut arsa ve işyerlerinin tüm hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. "TÜRKİYE YÜZYILINI MİLLETİMİZLE BİRLİKTE HAZIRLIYORUZ" Her çalışmamız gibi Türkiye Yüzyılını da milletimizle birlikte hazırlıyoruz. 81 vilayet ve ilçelerde yapacağımız programlarla milletimizin Türkiye Yüzyılı beklentisini alacağız ve bunu somutlaştıracağız. Böylece seçimlerden önce kamuoyunun karşısına Türkiye Yüzyılı'na uygun bir şekilde çıkmayı planlıyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. yıl sevincini TOGG'un Bursa Gemlik'teki fabrikasından banttan çıkış süreciyle taçlandırdık. Bu açık hakikate rağmen hala yapılan işi önemsizleştirmeye çalışan bir zihniyetin umutsuz çırpınışlarını da ibretle takip ediyoruz. Bu açık hakikate rağmen hala yapılan işi önemsizleştirmeye çalışan bir zihniyetin umutsuz çırpınışlarını da ibretle takip ediyoruz. Teknolojisi ve akıllı cihaz özellikleriyle inşallah Şubat'ta satışı başlayacak TOGG'a bundan sonraki sürecinde başarılar diliyoruz. Sağlıkta gerçekleştirdiğimiz devrimin en önemli sembolleri, güçlü altyapımız ve şehir hastanelerimizdir. Şimdi de sağlık sistemimizi 'HelpTürkiye' başlığı altında küresel markaya dönüştürüyoruz. Bunun yanında 'HelpTürkiye' çatı markasıyla dünyada yıllık 100 milyar dolara yaklaşan sağlık turizminden ülkemizin aldığı payı en yükseğe çıkarmayı hedefliyoruz. "AÇIK NET SÖYLÜYORUM; BAŞARAMAYACAKLAR" Polis Akademimizin 1 Kasım'daki töreninde emniyet teşkilatına katılan gençlerimizin sevincine ortak olduk. Uyuşturucu gibi bir insanlık suçuyla polisimize ve hükümetimize iftira atanların sinsi emellerle hareket ettiğini belirtmek istiyoruz. Yaptığı işin adı 5. kol faaliyetidir. Türkiye geçmişten bugüne 5. kol elemanlarından çok çekmiştir. Milletimiz uzun süre hak ettiği imkanlardan eserlerden hizmetlerden mahrum kalmışlardır. Cumhuriyetimizin 100. yılından aldığımız ilhamla, yine aynı oyun sahnelenmeye başlandı. Ama bu defa açık net söylüyorum; başaramayacaklar. Bunlar sınırlarımız teröristler tarafından taciz edilirken DEAŞ'ın, 15 Temmuz2da FETÖ'nün, Karabağ'ın işgaline karşı Ermenilerin, faiz lobilerinin ağzıyla konuşuyorlardı. Çünkü kendilerine veren görev buydu. Son örneğini uyuşturucu iftirasıyla aynı kirli oyunu bozacağız. Bunlar sınırlarımız teröristler tarafından taciz edilirken DEAŞ'ın, 15 Temmuz'da FETÖ'nün, Karabağ'ın işgaline karşı Ermenilerin, faiz lobilerinin ağzıyla konuşuyorlardı. Çünkü kendilerine veren görev buydu. Son örneğini uyuşturucu iftirasıyla aynı kirli oyunu bozacağız. Bu sabah da MEB tarafından 2000 köy yaşam merkezinin açılışını gerçekleştirdik. Köy Yaşam Merkezleri projesiyle okul altyapımız sebebiyle artık kullanılmayan köy okullarımızı yeniden aktif eğitim yeri haline getirmeyi planlıyoruz. Biz dünyanın en eski, en güçlü sürekliliği en sağlam devletlerinin başında geliyoruz. Anadolu'yu kendimize vatan yaptıktan sonra bağımsızlığımızın mihenk taşı devletimize sahip çıktık. Osmanlıyı bir uç beyliğinden cihan beyliğine taşıyan temelleri hala hayattadır. Yerleşik bir medeniyet olan Osmanlı'nın Cumhuriyet'e bıraktığı eserler görülmektedir. Hiç şüphesiz bu gücün gerisinde milletin ve devletin ruh ve beden gibi ayrılmaz bir bütün olması vardır. Milletimizin zenginliğinden güç alan devletimizi dünyada hak ettiği yere çıkartmak için gece gündüz çalışıyoruz. 'İşimiz hizmet, gücümüz millet' derken ülkemize kazandırdığımız eserler yanında bu tarihi zihniyet dönüşümünü de kast ediyorduk. Ülkemizin 81 vilayeti ile kuşatan eser ve hizmetlerimizle zenginleştirirken aslında gerçek özgürlüğün zeminini döşüyorduk. "2023 TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAKTIR" Gelişmiş ülkelerdeki demokrasi ve refah standartlarına gıpta ile bakan insanlarımız çok daha iyi imkanları sunmak için mücadele ederken her kesimden insanımızın özgürlük... Uzunca bir süre belirli grupların elinde vesayetin kılıcı olarak istismar edilen adaletin halkın ve hakkın amacına... bizim imzamız bulunuyor. Halbuki özgürlüğünde adaletinde siyaseti olmaz. Bunlar insanların en tabi haklarıdır. Amacımız bu kavramlarla siyasi polemikler çıkartmak değil. Teklifimiz siyasetin dilinin, duruşunun ve davranışının merkezine devletimizi daha güçlü milletimizi daha müreffeh yapmak için ortak hedeflerimizi koymaktır. İyi, güzeli, doğruyu, hakkı taktir etmek, bu doğrultuda katkı vermek kimseyi küçültmez aksine milletimiz nezdinde büyütür. 2023 diğer pek çok alanda olduğu gibi bu hususta da ülkemizim ve milletimiz için tarihi bir dönüm noktası olacaktır.  Dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği kritik süreç sosyal desteklerin önemini daha da artırmaktadır. Son dönemde sosyal yardımlarımızın etkinliğini artıracak bir dizi adım attık. "DOĞALGAZ YARDIMININ İLK ÖDEMESİ BU HAFTA GERÇEKLEŞTİRİLECEK" Gelir seviyesi belli bir rakamın altında kalan vatandaşlarımıza koruyucu önleyici tarzda destek olacak yeni programlar geliştirdik. Türkiye Aile desteği... Bu kapsamda 2,5 milyon insanımıza 3.2 milyar lira yarın hak sahiplerinin hesaplarına yatırılacaktır. Elektrik desteğinden yararlanan 3 milyon hanenin 666 milyon lira tutarındaki ödemesi bu hafta içinde yapılacak. Doğalgaz yardımının 2022 kış dönemi ilk ödemesi de bu hafta gerçekleştirilecektir. Engelli ve yaşlıların hak sahiplerinin 2.1 milyar tutarındaki kasım ödemeleri de geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Vatandaşlarımızın kış binin üzerindeki Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfına ek ödeme... Bu hafta içinde 7 milyar tutarında bir sosyal destek rakamını insanlarımızın hizmetine sunmuş olduk. Geçtiğimi hafta başörtüsü serbestisini ve ailenin korunmasını içeren anayasa teklifini arkadaşlarımız Meclis'te bulunan partilerle görüştüler. Uzlaşma sağlanabilir se o şekilde, sağlanamazsa da Cumhur İttifakı olarak kendi teklifimizi Meclis'e sunmayı planlıyoruz. Temennimiz de bu değişikliği doğrudan kabul edecek bir çoğunluğun sağlanabilmesidir. Meclis'te farklı bir denklem çıkarsa onun da gereğini yapmaya boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan uyuşturucu yakalamalarından rahatsız olan Kılıçdaroğlu’na sert tepki: “Kılıçdaroğlu onursuzdur”

Bakan Soylu, sosyal medya hesabı Twitter’ndan yaptığı açıklamada, “Onursuz olan, Kılıçdaroğlu'dur. Büyükelçilere bu cennet vatanı pazarlayan, Askerimize "kimyasal silah" kullanıyor iftirası atanları savunan, Emniyet ve Jandarma'ya "cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti" yaftası takan, PKK’nın Suriye kolu PYD'yi "barış elçisi"(!) ilan eden, PKK mensuplarını sözde "gazeteci" diyerek savunan, Türkiye'de terör bitiyor diye üzülen, Eşkıya takımına mahkeme bastıran, 15 Temmuz'a "tiyatro" diyen, Kaç seçim kaybettiğini unuttuğumuz, koltuğunu işgal eden, KILIÇDAROĞLU ONURSUZDUR!” dedi https://twitter.com/suleymansoylu/status/1589957512316727297?s=46&t=ko9ioNtdrlF7h_xtCHhmgg

1 yıl önce

Terör örgütü PKK Avrupa uyuşturucu trafiğinin yüzde 80'ini kontrol ediyor

PKK'nın illegal yollardan elde ettiği finans kaynakları içerisinde uyuşturucu ticareti önemli rol oynuyor. 90'lı yıllardan itibaren yayımlanan pek çok yerli ve yabancı rapor, örgütün Avrupa'da bu alandaki faaliyetlerini ve elde ettiği geliri ortaya koyuyor. Bunlara göre PKK, üretiminden dağıtımına ve Avrupa sokaklarında satışına kadar uyuşturucu ticaretinin her aşamasında rol alıyor. Avrupa'daki uyuşturucu ticaretinin yüzde 80'lik kısmını kontrol eden örgüt, bu yolla yıllık 1,5 milyar dolar civarında gelir elde ediyor. "BALKAN ROTASI" ÜZERİNDEN AVRUPA SOKAKLARINA PKK'nın uyuşturucu faaliyeti Orta Doğu'dan Batı Avrupa ülkelerine kadar uzanırken, bu geniş alan dünyanın en önemli güzergahlarından "Balkan rotası"nın tamamını kapsıyor. Yoğun uyuşturucu madde akışının geçtiği bu rota üzerinde teşkilatlanması bulunan PKK, ürettiği veya kaynağından temin ettiği maddeleri bu güzergah üzerinden kolaylıkla naklediyor. Terör örgütü, uyuşturucu ticaretinde, siyasi amaçlı dernekleri ve deşifre olmamış teröristlerini kullanıyor, Avrupa pazarında sokak satıcılığını da organize ediyor. Sokaklarda gram bazından pazarlanan eroinin fiyatı yükselirken, saflık oranlarının düşmesi PKK'nın çok yüksek boyutlarda maddi kazanç elde etmesine yol açıyor. AB RAPORLARI SON YILLARDA PKK'NIN ROLÜNÜ DOĞRUDAN ORTAYA KOYDU PKK'nın Avrupa'daki uyuşturucu ticareti faaliyetlerini ortaya koyan raporlar içerisinde 2019'da yayımlanan Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) ve Europol'ün "AB Uyuşturucu Piyasası Raporu" kullandığı doğrudan dille dikkati çekti. Önceki raporlarda PKK'nın bu alandaki rolü "Türk soruşturma birimlerinin verdiği bilgiye göre" aktarılırken 2019'da ilk kez başta Europol olmak üzere uluslararası kaynaklar referans gösterildi. Raporda, 2002'den beri AB'nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK'nın AB'de "organize suça karıştığı ve uyuşturucu ticareti yaptığı" vurgulandı. PKK'nın uyuşturucunun Avrupa'ya kaçakçılığının lojistiğine doğrudan dahil olduğunun belirtildiği raporda, PKK'nın uyuşturucu ticaretine karıştığını gösteren açık kaynaklara değinilerek şu ifadeler kullanıldı: "Birleşik Krallık Metropolitan Polisi tarafından hazırlanan bir istihbarat raporu, Londra merkezli bir Kürt çetesi olan Tottenham Boys'un 'yerel Kürt işletmelerini hedef aldığını ve Kürt terör örgütü (PKK) için para toplamak amacıyla aşırı şiddet kullandığını ve haraçlara nasıl karıştığını' vurguladı. Raporda, çetenin sokakta A ve B sınıfı uyuşturucu satmak için diğer çetelerden adamlar çalıştırdığı ve 'Kuzey Londra'da ateş açtığı' belirtiliyor. Buna karşılık, bu gelirler bir organize suç operasyonunun parçası olarak aklanmaktadır." Raporda, Zeyneddin Geleri, Çerkez Akbulut ve Ömer Boztepe isimli teröristler, "üç kilit isim" olarak gösterilirken, "2013 yılında Hamit Uslu adlı bir Kürt uyuşturucu satıcısının Fransa'da tutuklandığı, Hollanda ile Türkiye arasında hap ticareti yapmakla suçlandığı" da kaydedildi. AB Polis Teşkilatı Europol'ün "AB Terörizm Durumu ve Trendi 2022" raporunda da PKK'nın Avrupa ülkelerindeki faaliyetlerinin, merkezi Belçika'da olan sözde "Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E)" isimli çatı kurumca koordine edildiği, bunlar içerisinde bağış toplama etkinliklerinin yanı sıra kara para aklama, haraç alma ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi organize suç faaliyetlerine de yer verildi. BM, NATO, ABD VE AVRUPA ÜLKELERİNDEN ÇIKAN ÇOK SAYIDA RAPORDA BELGELENDİ Europol'ün yanı sıra Almanya, Fransa, ABD, NATO ve Birleşmiş Milletlerin (BM) PKK'nın uyuşturucu ticaretiyle ilgili yıllar içerisinde yayımlanan çok sayıda çarpıcı belge ve raporları bulunuyor. Bu raporlarda yer alan bilgiler, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının 2022 raporunda derlendi. Alman Der Spiegel dergisinin Aralık 1995 tarihli sayısında, PKK'nın Almanya'da 8-12 yaş arasındaki çocuklara sokaklarda uyuşturucu sattırdığı haberi yer aldı. Paris Kriminoloji Enstitüsünün 1996 yılında hazırladığı raporda, terör örgütünün Avrupa genelinde uyuşturucu nakli ve kaçakçılığını organize ettiği, örgütün elebaşlarının uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerine ilişkin Avrupa basınındaki gündemi değiştirmek üzere "şiddetli yıldırma taktiklerini uygulamaktan hiç çekinmedikleri" belirtildi. Aynı enstitünün "Terörizm ve Politik Şiddet" başlıklı raporunda, 'Avrupa'da uyuşturucu bağlantılı suçlardan yakalanan Türk vatandaşlarının çoğunluğunun PKK militanı olduğu veya bu örgütle sıkı bağı bulunduğu' ifade edildi. ABD Adalet ve Dışişleri Bakanlıklarının 1995 ve 1996 yıllarında yayımladıkları raporlarda, PKK'nın terör eylemlerini finanse etmek amacıyla eroin üretimi ve kaçakçılığı yaptığı belgelenirken, yine ABD Dışişleri Bakanlığının 1998 raporunda, uyuşturucu ticaretinden PKK'nın sadece pay almakla kalmadığı, söz konusu uyuşturucunun Avrupa'ya taşınmasında ve pazarlanmasında da doğrudan rol aldığı vurgulandı. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Programı çerçevesinde, 1998 yılında Beyrut'ta toplanan Orta ve Yakın Doğu'da Yasa Dışı Uyuşturucu Ticareti ve Bağlantılı Sorunlar Alt Komisyonunun nihai raporunda, PKK, "narkoterör" örgütlerine örnek gösterildi, örgüt ile diğer sınır aşırı suç grupları arasında uyuşturucu trafiğinde açık bağlantılar olduğu' belirtildi. 2002'de ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Senatonun Alt Komisyonuna sunulmak üzere hazırlanan dosyanın Avrupa bölümünün alt kısmında, PKK'nın uyuşturucu trafiğinde yer aldığı, hücresel olarak eroin trafiğini desteklediği aktarıldı. Terör uzmanları Yvon Dandurand ve Vivienne Chin tarafından Nisan 2004'te Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ile Kanada Dışişleri Bakanlığına sunulan 'Terörizm ile Diğer Suç Türleri Arasındaki Bağlantılar' raporunda, PKK'nın uyuşturucu ağı Sicilya mafya aileleri arasındaki iş birliğine benzetildi. Raporda, PKK uyuşturucu ticaretinin, üretiminden piyasaya satışına kadar her aşamasında yer alan çok katmanlı bir organizasyon gibi çalıştığı, ilk aşamanın genellikle Pakistan'dan gelen baz morfinden üretim yapıldığı laboratuvar aşaması, son aşamanın ise örgüt tarafından görevlendirilen satıcılarla Avrupa sokaklarında satışının yapıldığı pazarlama aşaması olduğu ifade edildi. NATO'nun 2007 tarihli Takviyeli Ekonomik Komite toplantısındaki raporunda; "Yasa dışı narkotik endüstrisinin PKK'nın en karlı kriminal faaliyeti olduğu, Pakistan'daki uyuşturucunun ham üretiminden, Irak'ta damıtılmasına, sokaklarda pazarlanmasından uyuşturucunun Avrupa'da vergilendirilmesine kadar, örgütün narkotik ticaretinin her safhasında yer aldığı" belirtildi. 20 Temmuz 2008'de ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesinin (DEA) Operasyonel Birim Şefi Micheal Braun tarafından yapılan açıklamalarda, yasa dışı örgüt olan PKK'nın diğer uluslararası suçlar gibi uyuşturucu trafiği suçunun da içinde olduğu belirtildi. ABD Hazine Bakanlığı bünyesindeki Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi tarafından 14 Ekim 2009'da Murat Karayılan, Ali Rıza Altun, Zübeyir Aydar; 20 Nisan 2011'de Cemil Bayık, Duran Kalkan, Remzi Kartal, Sabri Ok ve Adem Uzun; 01 Şubat 2012'de Zeyneddin Geleri, Ömer Geleri, Çerkez Akbulut, Ömer Boztepe, bu ofis tarafından "Özel Olarak Belirlenmiş Uyuşturucu Kaçakçısı" olarak ilan edildi. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisinin 2012 raporunda "PKK'nın eroin ticaretinden elde ettiği gelirle Türkiye'deki yasa dışı silahlı eylemlerini finanse ettiği" zikredildi. Emniyet Genel Müdürlüğünün 2022 raporunda "Interpol raporlarına göre 1992 ve 1994 arasında Avrupa uyuşturucu pazarının yüzde 60 ile 70 arasında PKK kontrolünde olduğu, bunun 2005'te yüzde 80'e vardığı" da aktarıldı.

1 yıl önce

CIA’nın uyuşturucu pazarına çomak soktu! FETÖ’den Süleyman Soylu’ya ‘intikam’ operasyonu

ABD istihbarat örgütü CIA, küresel uyuşturucu ağının ana merkezi haline geldi. Uyuşturucu, kumar ve fuhuştan elde ettiği gelirle terör örgütlerinin finansmanını sağlayan; darbeler için kaynak oluşturan CIA, yönetimini darbe ile değiştiremediği ülkelerde ise uyuşturucu üzerinden bir algı operasyonu yürütüyor. En son Venezuela’da Devlet Başkanı Maduro’yu darbe ile devirmeye çalışan ancak başarılı olamayan ABD, Maduro hakkında “uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı. YILLIK 50 MİLYAR DOLAR GELİR 1.3 trilyon dolarlık dünya uyuşturucu piyasasını sevk ve idare eden CIA’nın buradan kazandığı para, yasa dışı operasyonların bütçesi için tek kaynağı durumunda. CIA’nın uyuşturucu üretim tarlası konumundaki Afganistan’dan başlayarak İran, Türkiye ve Balkanlar üzerinden devam eden uyuşturucu trafiğinde her yıl 250 ton eroin ve esrar taşınıyor. Bu kuryelik görevini ise, CIA tarafından bölgeye okullar vasıtasıyla yerleştirilen Fetullahçı Terör Örgütü mensupları yapıyor. CIA’NIN UYUŞTURUCU KURYESİ FETÖ, SATICISI PKK CIA ve FETÖ-PKK işbirliği, küresel uyuşturucu ticaretinin en önemli üçgeni haline geldi. CIA desteği ile Orta Asya ülkelerinde yayılan FETÖ’nün Afganistan’da üretilen uyuşturucu hammaddesini Orta Asya ülkelerinde kurduğu laboratuvarlarda işleyerek Avrupa’ya taşıdığı ortaya çıktı. FETÖ tarafından Avrupa’ya taşınan uyuşturucunun satış ayağını ise PKK üstleniyor. BATAKLIK OPERASYONU İLE DEŞİFRE OLDULAR Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu ve uyuşturucu geliri aklanmasına yönelik 67 kişinin gözaltına alındığı ‘Bataklık’ operasyonunda şebekenin üç yönetici ortağı Çetin Gören, Halil Aslantaş ve Nejat Daş’ın da aralarında bulunduğu 34 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bataklık operasyonunda elde edilen deliller ve sanık ifadeleri, suç şebekesinin Çetin Gören, Halil Aslantaş ve Nejat Daş tarafından yönetildiğini ortaya koydu. Üç isim 1990’lı yıllardan beri ayrı ayrı uyuşturucu ticareti yapsa da 2000’li yıllarda ortaklığa girip şirket kurdular. Üç isim, kurdukları suç ortaklığını Türkiye, Hollanda, Belçika, İtalya, İngiltere, İspanya, Brezilya, Ekvador ve Peru’yu kapsayan büyük bir uyuşturucu ağına dönüştürdüler. HOLLANDA’DA DEŞİFRE OLDULAR Ancak 4 Mayıs 2012 günü Hollanda polisinin Çetin Gören’in evine baskın yapmasıyla her şey değişti. “Ekvador’dan muz ithal ediyorum” diyerek, Belçika’nın Anwers Limanı’na 8 ton uyuşturucu getirdiği tespit edildi. Tutuklandı ancak 2014’te adli kontrolle serbest bırakıldı. Gıyabında 14 yıl hapis cezası verildi fakat firar etti. 2016 yılında Hollanda’da kara para aklamadan 12 yıl hapis cezası aldı. Geçen sene yapılan Bataklık operasyonu ise Hollanda’da 2012’da yapılan 8 tonluk uyuşturucu operasyonunda Çetin Gören’in ortağının Halil Aslantaş olduğunu ortaya çıkardı. Soruşturmayı yapan birimlerin tespitlerine göre operasyonla ilgili haberlerde adı geri planda kalan Halil Aslantaş, hem Nejat Daş hem de Çetin Gören ile ortak uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu parasının aklanması işi yapıyor. Halil Aslantaş ayrıca kendi başına bağımsız olarak da uyuşturucu kaçakçılığı gerçekleştiriyor. Çetin Gören’in ceza aldığı 2012 yılında Belçika Anwers’ta yakalanıp Hollanda’ya genişleyen 8 tonluk kokain sevkıyatında doğrudan pay sahibi. TÜRKİYE’DE FETÖ KORUMASINDA Halil Aslantaş’ın uyuşturucu kaçakçılığı 1990’lı yıllara dayanıyor. İlk kez 1996 yılında Hollanda’da 35 kilogram uyuşturucuyla yakalandı. Daha sonra Belçika’da 8 tonluk kokain işinde ortaklık yaptı. Ortaya çıkınca 2012 yılında Türkiye’ye kaçtı. O dönem FETÖ’nün güçlü olduğu Emniyet ve yargı ayakları ise Aslantaş’ın Türkiye’de dokunulmaz olmasını sağladı. Halil Aslantaş’ın FETÖ ile ilişkisi, uyuşturucu ticaretindeki ortakları olan ve haklarında uluslararası arama kararları bulunan Çetin Gören ile Nejat Daş’ın da Türkiye’de rahat bir hayat sürmelerini sağladı. Çetin Gören, Halil Aslantaş ve Nejat Daş hakkında 2012 yılından itibaren Hollanda başta olmak üzere, Belçika, İspanya hatta Brezilya polisi Türkiye’den bilgi ve adli yardım talep etmesine rağmen hiçbir talebe cevap verilmedi. FETÖ’nün polisteki yapılanması bu talepleri sümen altı etti. Çetin Gören hakkında verilmiş mahkûmiyet kararı, Yargıtay’daki bir FETÖ’cü savcının talebi ile bozuldu. UYUŞTURUCU PARASI BANK ASYA’DA 2012’de Türkiye’ye firar eden Halil Aslantaş, uyuşturucu parasını FETÖ’nün Bank Asya’sı üzerinden akladığı ortaya çıktı. Yapılan incelemede 50 milyon Euro para hareketi tespit edildi. Halil Aslantaş, Bank Asya’da yaptığı tüm işlemlerin dekontlarını bir bankadaki kiralık kasasında saklamış. Bank Asya işlemlerine ait dekontların tamamı, şifresini vermemek için direndiği o bankadaki kiralık kasada ele geçirildi. Tespitlere göre FETÖ elebaşı Gülen’in çağrısı üzerine kendisinin, eşinin ve vefat eden babasının da Bank Asya’ya para yatırdığı belirlendi. CIA, ALANI TEKRAR AÇMAYA ÇALIŞIYOR Türk güvenlik güçlerinin son yıllarda peş peşe gerçekleştirdiği narkotik operasyonları ile büyük darbe alan küresel uyuşturucu ticaretinin Türkiye hattı, tekrar açılmak ve uyuşturucu ticareti için güvenli hale getirilmek isteniyor. CIA’nın uyuşturucu kuryesi FETÖ eliyle Türkiye’de başlatılan ve Türkiye’deki operasyonların arkasındaki isim olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun hedef alındığı algı operasyonları FETÖ’nün Türkiye’deki destekçilerinin de katılımı ile devam ediyor. UYUŞTURUCUYA DARBE VURAN BAKANI UYUŞTURUCU TÜCCARLIĞI İLE SUÇLADILAR Firari uyuşturucu mafyası Sedat Peker‘in videolarıyla başlatılan algı operasyonunda hedefe konan isim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu. Uyuşturucu ile mücadelede tek başına Avrupa ülkelerinde yapılan operasyonları üçe katlayan Türkiye’nin bu başarısı 2022 Avrupa Uyuşturucu Raporu’na da yansıdı. Rapora göre Avrupa ile Türkiye’de bu sene ele geçirilen uyuşturucu miktarları şöyle: FETÖ’CÜ TERÖRİSTLERİN İNTİKAM TWEETLERİ CIA’nın Türkiye’deki uyuşturucu trafiğine darbe vuran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, FETÖ’nün uzman olduğu kara propaganda yöntemi ile görevden el çektirilmeye zorlanıyor. Soylu için peş peşe ‘uyuşturucu ticareti yapıyor’ iftiraları atan FETÖ’cü firari teröristler, işi o kadar ileri boyuta taşıdı ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni dahi uyuşturucu tüccarlığı ile suçladı. CHP’DEN FETÖ’NÜN CIA OPERASYONUNA DESTEK Firari FETÖ’cü teröristler tarafından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine başlatılan kara propagandaya en büyük destek ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘ndan geldi. Geçtiğimiz hafta ABD’yi ziyaret eden ve 8 saatlik kayıp zaman dilimini hala açıklayamayan Kılıçdaroğlu’nun ABD’de yaptığı görüşmelerden sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni uyuşturucu ticareti yapmakla suçlaması kamuoyunda büyük tepkilere neden olmuştu. https://twitter.com/tv100/status/1588106784878825472?s=46&t=VDG4nJj9vNDQ_2tVNOEw5g KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ? “Bugün Türkiye’de yer altı suç örgütleri at koşturuyorlar” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Metamfetamin sokaklarda çok hızlı yayılıyor. Sıvı olarak Türkiye’ye getiriliyor. Türkiye’deki laboratuvarlarda, özellikle İstanbul’daki laboratuvarlarda kristal hale çevriliyor. Dünyada uyuşturucu ile mücadele eden tüm kurumların ortaklaştığı bir nokta var: Metamfetamin dünyanın kabusu olacak. Çünkü bağımlılık yapma potansiyeli çok yüksek olan sentetik bir uyuşturucu. Kimyasallar karıştırılarak, küçük laboratuvarlarda üretiliyor ve çok ucuz olduğu için çok hızlı yayılıyor. Uyuşturucunun her türüyle ama özellikle de meth ile savaşmamız lazım. Bu ailelerimizi, gençlerimizi, sokaklarımızı savunmak için vereceğimiz çok önemli bir savaş.” demişti. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1587462418875162624?s=46&t=JjGb2JB1WYJ2nfKpP7_pHg Soylu’ya çirkin sözlerle yüklenen Kılıçdaroğlu, “Gelelim ‘Okul önünde yakaladığınız uyuşturucu satıcısının bacağını kırın’ diyen namıdiğer Fotoroman Süleyman’a. O da Fotoromancı ya, Saray da çok iyi biliyor ki bu uyuşturucuları kendileri davet ettiler bu ülkeye. ‘Paralarınızı getirin, her şeye göz yumacağız’ dediler ve göz yumdular. Bunlar onunla bununla poz veren, gençlerin diliyle söyleyeyim ‘Breaking Bad Süleyman’ ülkenin çocuklarının zehirlenmesine göz yummuştur. Yazıklar olsun onlara.” ifadelerini kullanmıştı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1588210529251762177?s=46&t=JjGb2JB1WYJ2nfKpP7_pHg

1 yıl önce

Örgüt propagandası yapan hesapların uyuşturucuyla bağlantısı çıktı!

Türkiye’de sosyal medyaya yönelik organize ‘hastag’ çalışması yapan ve terör örgütü propagandası yapan hesapların uyuşturucu ticaretiyle bağlantıları ayyuka çıktı.

1 2 ... 13 14 15 16 17 18 19 20 21