19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, kendisi eleştiren vatandaşa 12 dakika boyunca küfür etti

Muğla’nın Fethiye ilçesi, CHP’li Belediye Başkanı Alim Karaca’nın küfür skandalı ile sarsıldı. Başkan Karaca, Lokman Hekim Fethiye Belediyespor’un kötü yönetildiğini söyleyen Serkan Yalnız adlı taraftara telefonla ulaşarak 12,5 dakika boyunca galiz küfürler yağdırdı. Görüntüleri medya etiği gereği yayınlayamıyoruz Daha önce de, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca'nın, tatilci vatandaşın aracını tekmelediği anlar gündem olmuştu

2 yıl önce

Okullar açıldı… İBB sınıfta kaldı. Vatandaşın toplu ulaşım çilesi başladı!

Koronavirüs salgını sebebiyle yaklaşık 1.5 yıl ara verilen yüz yüze eğitime yeniden başlanması ile birlikte İstanbul'da sabahın ilk saatlerinde vatandaş, otobüs ve metrobüs bulamadı. Yaz tatilinin bitmesi ile birlikte okulların da açılmasının da etkisiyle D-100 karayolunda saat 06.30'dan itibaren büyük yoğunluk görüldü. Haramidere'den Avcılar ve Küçükçekmece yönüne araçlar yoğunluk nedeniyle ilerlemekte güçlük çekti. Trafik zaman zaman durma noktasına geldi. ZİNCİRLİKUYU'DA OTOBÜS BULUNAMADI Zincirlikuyu'da duraklarda bekleyen vatandaşlar, otobüs bulamadı. Yaşanan bu ihmalkarlığa isyan edilirken, duraklarda yoğun kalabalıklar oluştu. ZEYTİNBURNU'NDAN BAHÇELİEVLER'E KADAR UZANAN METROBÜS KUYRUĞU Öte yandan okullarına ve işlerine gitmek isteyen İstanbullu, yeni haftanın sabahına metrobüs kuyruğuyla uyandı. Bakımı yapılmayan metrobüslerin Zeytinburnu'ndan Bahçelievler'e kadar kuyruk oluşturduğu görüntülendi. Vatandaşlar gördükleri manzara karşısında İBB'nin ulaşımdaki yüz yüze eğitim hazırlığının sınıfta kaldığını söyledi.

2 yıl önce

Pegasus ‘PCR testi ve aşı zorunluluğu sadece T.C. vatandaşları için geçerlidir’ uyarısını düzeltti: Uygulama tüm misafirlerimiz için geçerlidir

Hava yolu şirketi Pegasus’tan yapılan açıklama şöyle; Değerli Misafirlerimiz,
 T.C. İçişleri Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu genelgeye istinaden yurt içi uçuşlarımızda aşılı ya da hastalığı geçirmiş olan tüm misafirlerimiz (bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) herhangi bir test zorunluluğu bulunmadan seyahatlerini gerçekleştirebilmektedir. Aşısız olan tüm misafirlerimizin 6 Eylül tarihi itibarıyla seyahatlerinden önce en fazla 48 saat içinde yapılmış negatif PCR testini ibraz etmesi gerekmektedir. Hastalığı geçirmemiş, aşısı bulunmayan ve negatif PCR testi sunmayan misafirlerimiz uçuşa kabul edilmeyecektir. T.C. vatandaşları için aşı, hastalık ve PCR test durumuna ilişkin bilgiler HES uygulaması üzerinden takip edileceği için, seyahat öncesi misafirlerimizin HES uygulamasında yer alan “HES Kod Ayarları” bölümüne giriş yaparak, bilgi paylaşımına izin vermiş olmaları gerekmektedir. Yabancı ülke vatandaşlarının aşı, hastalık ve PCR test durumuna ilişkin bilgilerini ayrıca ibraz etmeleri gerekmektedir. Uygulama Detayları: 1. Uygulama tüm misafirlerimiz için geçerlidir.

2. Uygulama sadece iç hat uçuşlarını kapsamaktadır. Yurt dışından gelen veya yurt dışına devam edecek olan bağlantılı iç hat uçuşu olan tüm yolcular (T.C. Vatandaşları da dahil ) uygulamadan muaf tutulmuştur.

3. 18 Yaş altı (18 yaşından gün almamış) çocuk yolcular uygulamadan muaf tutulmuştur. (18 yaşını doldurmuş yani reşit olan  olan yolcular AŞI veya BAĞIŞIKLIK şartını sağlamıyorsa, PCR testi sunmalıdır.)

4. AŞI: Uçuştan en az 14 gün önce düzenlenmiş 2 doz Covid-19 Aşı sertifikasına ( Johnson& Johnson için tek toz ) sahip olunması gerekmektedir.

5. BAĞIŞIKLIK: En fazla 6 ay önce düzenlenmiş (180 gün olarak kontrol edilir) Covid-19 PCR test sonucu “POZİTİF” olan veya son 6 ay içerisinde düzenlenmiş “İyileşme sertifikası” sahibi olanlar yolcular hastalığı geçirmiş olarak kabul edilmektedir. Yolcunun hastalık sonrası karantinası bitmiş ve HES kodu risksiz statüsüne geçmiş olmalıdır.

6. BAĞIŞIKLIK+AŞI: Süreye bakılmaksızın hastalığı geçirmiş ve uçuştan en az 14 gün önce düzenlenmiş tek doz Covid-19 Aşı sertifikasına sahip olunması gerekmektedir.

7. 4., 5. ve 6. Maddelerde açıklanan AŞI veya BAĞIŞIKLIK şartlarından herhangi birini sağlayamayan yolculardan, Negatif PCR testi talep edilmektedir.

8. Tüm misafirlerimiz için PCR Testi, uçuşun kalkış saatinden önceki son 48 saat içerisinde numunenin verilmiş olması gerekmektedir. 

9. Sadece PCR testi kabul edilmektedir, antijen veya hızlı testler gibi alternatif testler kabul edilmemektedir.

10. Negatif PCR test sonucunun E-Nabız sistemine yansımış olmasının, yolcularımız tarafından uçuş öncesinde kontrol edilmesi, test yaptırdıkları sağlık kuruluşundan E-Nabız sistemine kaydedilmesini talep etmeleri ve ek olarak fiziki çıktı şeklinde yanlarında test sonuçlarını bulundurmaları tavsiye edilmektedir.

11. Sağlık otoriteleri tarafından aşı olması uygun görülmeyen tüm misafirler PCR testi uygulamasına tabidirler.

12. Yurtdışında aşı olan ve aşı bilgileri henüz Sağlık Bakanlığı sistemlerine yansımamış olan tüm misafirlerimiz aşı sertifikalarını göstererek uçuşa katılabilirler. Health Pass uygulaması üzerinden QR okutarak aşı sertifikası kontrol edilecektir.

13. PCR test sonucu yeni çıktığı için henüz HES uygulamasına yansımamış olursa; test, E-nabız veya HES uygulamasından QR kod okutularak kontrol edilecektir. 

14. PCR testi yurtdışında yaptırmış olanlar içinse manuel kontrol yapılacaktır.

15. 12., 13. Ve 14. Maddelerde yer alan istisnalar dışında uçuşa kabul sırasında yapılacak HES uygulamasından yapılan sorgu sonucu dikkate alınıp, onay verilmeyen yolcular manuel evrak kontrolüyle uçuşa kabul edilmeyecektir.

16. AŞI, BAĞIŞIKLIK ve TEST bilgilerinin HES uygulaması entegrasyonu sayesinde tarafımıza ulaşması için yolcunun HES Uygulaması > HES Kod Ayarları bölümüne giderek Aşı Durumu, Hastalık Durumu ve Test Durumu bilgilerinin görüntülenmesine izin vermesi gerekmektedir. Bu izinlerin kapalı olması durumunda kişilerin verileri tarafımıza ulaşmayacağı için , uçuşa kabul sırasında uygun olmayan yolcu olarak görüntülenecektir.

2 yıl önce

Çavuşoğlu: Afganistan'da 4 bin civarında vatandaşımız kendi istekleriyle kaldı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Eskişehir'e geldi. Valilik bahçesinde Vali Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile diğer yetkililer tarafından karşılanan Bakan Çavuşoğlu, Vali Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti. Cuma namazını Reşadiye Camii'nde kılan Çavuşoğlu, esnafı dolaşarak sohbet etti. Bakan Çavuşoğlu, ziyaretlerinin ardından otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Dış politika değerlendirmesi yapan Çavuşoğlu, Afganistan'da bu yıl 570 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi. Çatışmalar nedeniyle birçoğunun komşu ülke sınırlarında olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Afganistan şu ana kadar bu yıl için 570 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Birçoğu komşu ülke sınırlarında şu anda. Çatışmalar maalesef giderek artıyor. Bugün dünyada 2 milyon insan çatışma bölgelerinde yaşıyor. Bir çatışmanın yansımalarının neler olduğunu yanı başımızda birçok ülkede yaşandığı için en iyi biz biliriz" dedi. '4 BİN VADANDAŞIMIZ HALA AFGANİSTAN'DA' Türkiye'nin Afganistan'dan çekilme sürecini anlatan Bakan Çavuşoğlu, 4 bin kadar Türk vatandaşının kendi istediğiyle Afganistan'da yaşamaya devam ettiğini belirtip, şöyle konuştu: "Rusya, Çin gibi birçok ülkenin komşu ülkelerin, bazı körfez ülkelerinin kaldığı yerde, bu kadar firmamızın hala aktif olduğu yerde, o kadar okulumuzun olduğu yerde bizim pılımızı pırtımızı toplayıp çıkmamız doğru mu? Doğru değil. Havaalanını biz işletmek istedik, sadece NATO'nun veya başka ülkelerin değil o günkü hükümetin bizden talebi vardı. Ülkenin kendisi yazılı bir şekilde talep etti. Meclis'teki süreci tam işletecektik, ondan sonra Taliban ülkeyi ele geçirdi. Şimdi tahliyelerimiz de yaptık, yeni durumda askerlerimizin kalması için bir sebep kalmadı Biz de çekildik, şimdi havaalanının işletilmesi için bu sabah Katar Dışişleri Bakanı da Ankara'da misafirimdi. Katar ile beraber hangi şartlarda olacağını konuşuyoruz ama burada şartlarında oluşması gerekiyor. Daha orada 4 bin civarında vatandaşımız var, bazı işçilerimiz ve firmalarımız kalmak istedi. Biz bunlara riskleri samimi ve şeffaf bir şekilde anlattık. Yarın gelmek isterseler onları getiririz. Nasıl salgının ilk aylarında bütün dünyada 100 bin vatandaşımızı hiç şova dönüştürmeden ülkemize getirdiysek Afganistan'daki vatandaşlarımızda dönmek isterse getiririz. Yarın bir tahliye ihtiyacı olursa, havaalanı şu anda, tahliye uçuşları ve insani yardımlar için bazı uçuşların olduğu ama her şeyin tam yoluna girmediğin söylemek isterim. Her ülkenin gücü olduğu gibi bizim de gücümüz var. Ülkemizin gücünü hafife almayalım. Askeri gücümüz de var, yumuşak gücümüz de var ama bunun harmanlanmasını çok iyi yapmamız gerekiyor." 'TÜRKİYE ARTIK OYUN KURUCU BİR ÜLKE' Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, artık Türkiye'nin 'oyun kurucu' bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platformun gerçekçi olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz şu anda çok farklı bölgelerde artık oyun kurucu bir ülkeyiz. Oyun kurucu olmak önemlidir, başkalarının kurduğu masada değil, bizim de içinde olduğumuz masada oyunların kurulması lazım. Oyun kurmak kadar oyunu bozmak da önemlidir. Özellikle menfaatlerimize yönelik oyunlar kuruluyorsa, Doğu Akdeniz'de denediler, şimdi değişik platformlardan bahsediyorlar. Bu platformların hiçbirinin geçerliliği yok. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platform gerçekçi değildir. Hangi projeden bahsederseniz, bahsedin. Türkiye'nin iş birliği şarttır. Türkiye üzerinden geçmeyen hiçbir proje gerçekçi değildir. Bizim bu kurulan oyunları da Doğu Akdeniz ve Ege'de nasıl bozduğumuzu tüm dünya gördü" diye konuştu. 'TÜRKİYE, KIRIM TATARLARININ YANINDA' Bakan Çavuşoğlu, her zaman Kırım Tatarlarının yanında olduklarını ve bunu eylem ile söylemle de gösterdiklerini söyledi. Türkiye olarak Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Kırım meselesinde öncü ülkelerden bir tanesiyiz. En son Kırım Konferansı'na katılarak, Türkiye olarak Kırım Tatarlarının yanında olduğumuzu bir kere daha söylem ve eylemlerimizle gösterdik. Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. Kırım tatarlarının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" dedi. Bakan Çavuşoğlu'nun sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı soru-cevap olarak basına kapalı devam etti.

2 yıl önce

Kamudaki dijitalleşme sayesinde 154 milyon 704 bin TL vatandaşın cebinde kaldı

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; Özel güvenlik işlemlerinin dijital ortamda yapılmasının önünü açan ÖGNET sistemi ile zamandan tasarruf sağlanırken vatandaş üzerindeki maliyet yükünün büyük bir bölümü de kaldırıldı. Sistem sayesinde geçen yıl 1 milyon 703 bin 355 işlem dijital ortamda gerçekleşirken, 154 milyon 704 bin TL vatandaşın cebinde kaldı.    Özel güvenlik hizmetleriyle ilgili tüm iş ve işlemlerin dijitalleştirilmesi çalışmaları kapsamında başlatılan Özel Güvenlik Bilgi Sistemi Otomasyonu (ÖGNET) sistemi; özel güvenlik sektörü çalışanları ile Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı birimlerini tek çatı altında topladı.    100 bine yakın kullanıcıyı bünyesinde barından sistem ile özel güvenlik evrak işlemleri dijital ortamda gerçekleşirken, vatandaş üzerindeki maliyet yükünün büyük bir bölümü de kalktı. Sistem sayesinde geçen yıl 1.703.355 işlem dijital ortamda yapılırken, 154 milyon 704 bin 747 lira vatandaşın cebinde kaldı. 2 milyon 596 bin adet kağıt ise tasarruf edildi.   Özel Güvenlik Kimlik Kartı e-Devlet’e Taşındı Yıllık ortalama 200 bin kişi özel güvenlik kimlik kartı alabilmek için başvuruda bulunuyor. Bu başvurularda dilekçe, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırma formu, banka dekontu, sağlık raporu vb. birçok evrak başvuru sahiplerinden fiziki olarak isteniyor. Bunun önüne geçebilmek için özel güvenlik kimlik kartı işlemleri de artık e-Devlet sistemine taşındı. e-Devlet üzerinden yapılan işlemler, vatandaşları yaklaşık 86 milyon lira maliyet yükünden kurtaracak.    Yılda 3.5 Milyondan Fazla Kağıt Tasarrufu Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığınca dijital dönüşüm faaliyetleri kapsamında hayata geçirilen ÖGNET Projesi ve kimlik kartı başvuru işlemlerinin e-Devlet entegrasyonuyla, yıllık yaklaşık 3 milyon 571 bin 612 adet kâğıt ise tasarruf edilecek.

2 yıl önce

Aslı Baykal'dan CHP'li Çeviköz'ün Mavi Vatan yorumuna tepki: Ana muhalefet için olacak iş değil

Baykal, "Mavi Vatan emperyalizm değil, hakkına hukukuna Akdeniz’de sahip çıkmak. Buralar da vatandır demek.Yunanistan’ın bu kadar saldırgan olduğu, hukukumuza el attığı bir ortamda Mavi Vatan söylemini düşmanlık yaratıcı, saldırganlık gibi sunmak ana muhalefet için olacak iş değil" dedi. CHP Dış Politika Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Karar TV'ye yaptığı açıklamada 'Mavi Vatan' kavramıyla ilgili olarak "Zannediyorum AKP iktidarının dış politikayı askerileştirme ve dış politikayı biraz daha agresif bir hale getirmesine yardımcı olan bir söylem gibi" demişti. Çeviköz, "Mavi Vatan, tarifine baktığınız zaman, bu aslında egemenlik haklarının ötesinde bir alanı kapsayan ve bu şekilde egemenliğin daha geniş bir alana yayılmasını öngören bir kavram gibi. Mavi Vatan diye 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman biraz saldırgan ve yayılmacı bir algı yaratırsınız" ifadesini kullanmıştı.

2 yıl önce

Oruç Reis Mavi Vatan'a sokmadı

Yeni Şafak’ın haberine göre; Yunanistan ile son krize konu “Nautical Geo” araştırma gemisinin Girit açıklarındaki araştırma görevi bugün sona eriyor. Bölgede yeni bir kriz beklenmese de Türk donanması, Girit Adası açıklarında Türk kıta sahanlığı üzerindeki bekleyişini sürdürüyor. Yeni Şafak, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kıta sahanlığının batı sınırlarında Yunanistan’ın provokasyonuyla önce Navtex krizi, ardından gambot diplomasisine evrilen olayı araştırdı. Yunanistan, 16 Eylül’de Nautical Geo araştırma gemisinin 16-22 Eylül tarihlerinde bölgede araştırma yapacağını duyuran bir Navtex yayınlamıştı. Yayınlanan Navtex’i inceleyen Türkiye, araştırma faaliyetinin yürütülmek istendiği alan içerisinde küçük bir sahanın Türkiye-Libya deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşmasıyla çizilen sınırları aşarak Türkiye kıta sahanlığında yapılmak istendiğini görünce karşı Navtex yayınlayıp araştırma faaliyetine itiraz etmişti. DONANMA TAKİBE ALDI Yunanistan’ın olası provokasyon ihtimaline karşı uyarıyla yetinilmedi. Türk donanması, girilmek istenen bölgeye TCG Oruç Reis fırkateynini gönderdi. Geminin araştırma çalışmaları ilk günden bu yana uzaktan izlendi. Provokasyon, geçtiğimiz hafta Perşembe akşamı yaşandı. Fransız “Nautical Geo” araştırma gemisi, Türkiye’nin karşı Navtex’le yaptığı uyarıya rağmen Türk kıta sahanlığına yöneldi. Mavi Vatan sınırlarımıza yaklaştığında ise durduruldu. Telsizle geminin bilgileri alınıp hangi faaliyeti icra ettiği, nereden nereye gittiği soruldu. Ardından hem Dışişleri Bakanlığı hem TCG-Oruç Reis komutası tarafından; Türkiye’den izinsiz yapılan araştırma faaliyeti konusunda uyarıldı. Yapılan faaliyetin Türkiye ile koordine edilmesi gerektiği, koordine edilmeksizin Türk kıta sahanlığına giremeyeceği, girdiği takdirde müdahale edileceği uyarısı yapıldı. Gemi, kıta sahanlığımıza sokulmadı ve geri döndürüldü. Bugün tamamlanacak araştırma faaliyeti kapsamında TCG-Oruç Reis, olası yeni provokasyon girişimlerine karşı nöbetine devam etti. Fransız gemisiyle provokasyon Yunanistan, Türkiye-Libya münhasır ekonomik bölge (MEB) sahasıyla belirlenen Doğu Akdeniz’deki Türkiye kıta sahanlığının batı sınırlarına müdahale amaçlı provokasyonunu, AB desteğini arkasına almak için, “East Med boru hattının olası güzergahının tespiti ve haritalandırılması” araştırması kılıfı altına sakladı. Araştırma sahasını belirlerken, Türkiye kıta sahanlığından çok küçük bir sahayı bilinçli olarak araştırma sahasına dahil etti. Bu provokasyon için de Fransız araştırma gemisi tercih edildi. Mavi Vatan geçilmez Perşembe akşamı yaşanan olay, birkaç gün sonra Türkiye’yi töhmet altında bırakmayı amaçlayan yalanlarla basına servis edildi. Türkiye’ye karşı AB kamuoyu desteğini amaçlayan Yunan propagandası, Türk Kıta Sahanlığı’na girildiği gizlenmek suretiyle, “Yunanistan karasularının dışına çıkıldığında, yani 6 deniz milinin ötesine geçildiğinde Türk savaş gemilerinin harekete geçtiği” yalanıyla servis edildi. Bu gelişmeler üzerine Yunan provokasyonları karşısında suskunluğunu koruyan Ankara cevap vermek zorunda kaldı. AB’nin şımarık çocuğu Yunanistan’ın provokatif girişimlerine karşı iyi komşuluk ilişkilerini önceleyen ve vakur tavrını sürdüren Türkiye, artan Yunan propagandası üzerine Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayla iddialara cevap verdi. Açıklamada Yunanistan’a uluslararası hukuk, deniz hukuku ve 18 Mart 2020’de BM’ye bildirilen Türkiye Kıta Sahanlığı haritasına atıf yapılmak suretiyle bu tür çalışmaların ancak Türkiye işbirliğiyle yapılabileceği konusunda uyarıldı. Doğu Akdeniz’de barışçıl çözüm ve diyalog arayışlarını birçok ileri adımla destekleyen Türkiye, Mavi Vatan sınırlarının provokasyonlarla delinemeyeceğini de göstermiş oldu.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 44 45