05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Elitaş'tan vergi muafiyeti açıklaması

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda açıklama yapıyor. Mustafa Elitaş: En son yaptığımız istişare sonucunda tüm ücret ve maaş alanları kapsayacak şekilde asgari ücret miktarı olan kadar kısmı önergeyi vekil arkadaşlarımız imzaya açtılar. Komisyon kabul ettiği takdirde tüm çalışanların memur dahil maaş ve ücretleri kapsayacak şekilde brüt 5 bin liraya kadar olan kısımdan vergi sıfır olacak. Tartışılan konu vardı. Cumhurbaşkanıyla istişare ettik dedi. Önerge verilecek. Tüm işçi ve memurlar için maaşların brüt 5 bin liraya kadar olan kısmından vergi alınmayacak. Ayrıntıalr geliyor...

2 yıl önce

Sosyal medyadan gelir elde edenler için vergi 1 Ocak'ta başlıyor

Dünyanın en büyük video platformu YouTube başta olmak üzere sosyal medya üzerinden gelir elde edenler için 1 Ocak 2022'de yeni dönem başlıyor. YouTuber'ların belli bir gelirin üstünde gelir vergisinden istisna ancak altında yüzde 15 stopaja tabi olmasına yönelik yasanın ardından Gelir İdaresi Başkanlığı da uygulama tebliği yayınladı. Gelir İdaresi sosyal içerik üreticilerini "Sosyal ağ sağlayıcıları aracılığıyla paylaşımlar yaparak tanıtım, tavsiyede bulunarak bir ürün, hizmetin satın alınması için diğer kullanıcıları etkileyen, paylaşımlarının izlenmesi sayesinde reklam gelirinden pay alan başta olmak üzere içerik üreticili ile gelir elde eden gerçek" olarak tanımladı Buna göre, 2022 yılı için 880 bin lirayı aşmayan kazançlarda yüzde 15 stopaj ödenecek. Bu tutara kadar beyanname verilmesine gerek kalmayacak. Fenomenlerin bu istisnadan yararlanması için Türkiye'de kurulu bankalarda hesap açması gerekiyor. İlk adımda ne yapmak gerekiyor? Sabah'tan Hazal Ateş'in haberine göre, fenomenlerin ikametgâhının bulunduğu yerdeki vergi dairesine başvurarak istisna kapsamındaki faaliyetlerine ilişkin olarak istisna belgesi alması gerekiyor. Başvurudan önce ticari kazanç yönünde gelir vergisi mükellefi olanların kayıtlı faaliyetlerinin istisna kapsamına giren faaliyetlere uygun olup olmadığına bakılacak. Ticari kazanç yönünden bir mükellefiyet yoksa istisna belgeleri alınabilecek. İstisna belgelerinin bankaya ibraz tarihinden itibaren bir ay için banka hesabına ilişkin bilgilerin vergi dairesine bildirilmesi gerekiyor. Youtuber ve uygulama geliştiricilerin kira, faiz gibi başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması, yüzde 15 stopaj kesintisine tabi olmalarına engel teşkil etmeyecek. İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespiti halinde, eksik tahakkuk eden vergi gecikme faiziyle birlikte tahsil edilecek. İstisnadan yararlanmak için dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın aşılmaması gerekiyor. İstisna uygulamasında söz konusu tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın aşılıp aşılmadığı, takvim yılı sonu itibarıyla her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilecek. Gelecek yıl için belirlenen tutar 880 bin lira olup, hesaba yatırılan tüm ödemelerden kesintiyi bankalar yapacak, muhtasar beyanname ile beyan edip ödenecek.

2 yıl önce

AK Parti milletvekillerinden eczane tabelalarından vergi alınmamasını içeren kanun teklifi

AK Parti Niğde Milletvekili Selim Gültekin ile AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Belediye Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Teklife göre, sağlık sisteminin önemli parçalarından olan eczacılık faaliyetinin yürütülmesinde ilgili mevzuat kapsamında işyerlerinin içine ve dışına asılması zorunlu olan ışıklı ya da ışıksız her türlü afiş, ilan ve reklam ile eczane tabelaları ve "E" logolu ışıklı veya ışıksız tabelalardan ilan ve reklam vergisi alınmayacak.

2 yıl önce

Bakan Nebati bizzat açıkladı: Birçok sektörde stok ve vergi incelemesi başladı

Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, çimento, gübre, hububat depolama ve antrepoculuk (lisanslı depo) gibi spekülatif fiyat hareketliliğinin veya stokçuluğun tespit edildiği sektörlerde saha denetimleri yapılarak, riskli mükelleflerin tespit edildiğini söyledi. Dünya Gazetesi'nin sorularını yazılı olarak cevaplandıran Bakan Nebati, Kur Korumalı Mevduat hesaplarında birikimin 539 milyar liraya ulaştığını, tüzel kişi müşteri sayısının ise 27 bin olduğunu bildirdi. Salgının ekonomi üzerindeki etkisi azalmaya başlamışken şimdi de Ukrayna krizi çıktı. Bu durum Türkiye ekonomisini ve uygulanmakta olan programı nasıl etkileyecek? Son 20 yılda yapılan reformlar ve uygulanan politikalar neticesinde; Türkiye ekonomisi geçmiş dönemlerdeki kırılganlıklarını azaltmış, güçlü kamu maliyesi ve bankacılık sektörüyle iç ve dış şoklara karşı önemli bir direnç geliştirmiştir. Nitekim bu dayanıklılık sayesinde, salgının tüm dünya ekonomilerini olumsuz etkilediği ve küresel ekonominin yüzde 3,1 oranında daraldığı 2020 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 1,8 oranında büyüyerek Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden iki ülkeden biri olmuştur. Küresel ölçekte tedarik zincirinde görülen aksamalar, salgın kaynaklı belirsizlikler ve hızla artan girdi fiyatlarına rağmen Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 oranında büyüyerek son 10 yılın en güçlü performansını göstermiştir. Böylece Türkiye açıklanan veriler itibarıyla G20, OECD ve AB ülkeleri arasında en fazla büyüme kaydeden ülke olmuştur. Yakın zamanda önemli ticaret ortaklarımız Rusya ve Ukrayna arasında tezahür eden vaziyetin insani ve toplumsal boyutta oluşturacağı yıkıcı sonuçlarının yanı sıra küresel ölçekte de bir dizi ekonomik olumsuzluğa neden olabileceği aşikârdır. Özellikle enerji ve tarımsal emtiada yaşanan fiyat artışlarının hâlihazırda yüksek seyreden küresel enflasyonist ortama ilave baskı yapması ve finansal piyasalarda oynaklıklara yol açması beklenmektedir. Bununla birlikte, küresel risk iştahının azalması ve uluslararası sermaye hareketlerinin daha da yavaşlaması tahmin edilmektedir. Bu küresel risklerle birlikte Rusya ve Ukrayna ile olan ekonomik ilişkilerimizin boyutu nedeniyle ülkemiz dış ticaret, turizm, enerji ve gıda sektörlerinde de etkilenebilecektir. Nitekim 2021 yılı itibarıyla söz konusu iki ülkenin ihracatımızdaki payı yüzde 3,9 iken, ithalatımızdaki payı yüzde 12,4'tür. Turizm açısından değerlendirildiğinde Rusya ve Ukrayna'dan ülkemize gelen ziyaretçilerin sayısının yaklaşık 7 milyon olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, salgın sonrası dönemin en yüksek seviyelerine ulaşan petrol ve doğalgaz fiyatlarının gerek enflasyon gerek cari işlemler dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapacağı değerlendirilmektedir. İlaveten, söz konusu ülkelerde önemli bir ağırlığı olan Türk müteahhitlik firmalarının süreçten olumsuz etkilenebileceği düşünülmektedir. Son olarak, iki ülkenin tarım ürünlerinde önemli ticaret ortaklarımız olması sebebiyle, tarım sektörünü etkileyebilecek gelişmeler de yakınen takip edilmektedir. Elbette bu risklerin ülkemiz ve diğer ülke ekonomileri üzerindeki etkileri, savaşın süresine ve boyutuna bağlı olarak değişebilecektir. Ekonomi yönetimi olarak, bütün bu gelişmeleri ve olası etkileri paydaş kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyor ve söz konusu gelişmelerin ekonomik boyutlarını tüm alanlarıyla ele alıp değerlendiriyoruz. Örneğin; Fiyat İstikrarı Komitesindeki bakanlıklarımız ve kurumlarımız ile birlikte bu krizin etkilerini de değerlendirdik. Buna göre, gıda arz güvenliğinin sağlanması ve gıda ürünlerine erişimde sorun yaşanmaması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığımız Ukrayna'dan tarım ürünleri ithalatına ilişkin kolaylaştırıcı kararını uygulamaya koymuştur. Malumunuz, Türkiye Ekonomi Modeli uygulamaya aldığı finansal enstrümanlarıyla finansal piyasalardaki oynaklığı hızla ve önemli ölçüde gidermiş ve ekonomide güven ortamının devamlılığını sağlamıştır. Türkiye Ekonomi Modeli ile yatırıma, üretime ve ihracata odaklanarak, yüksek istihdam sağlayan katma değerli büyüme hedefimize ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu çerçevede dengeli ve istikrarlı büyüme hedefine yönelik çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz. Ukrayna-Rusya krizinin de bu ekonomik modele olası olumsuz etkilerini de azaltmaya yönelik her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz. İhracatta süren artışa karşın, ithalat daha hızlı artıyor, dış ticaret açığındaki genişleme, sürdürülen ekonomik program üzerinde baskı oluşturabilir mi? Türkiye Ekonomi Modeli ile temel hedeflerimizden birisi dengeli bir büyüme kompozisyonu ile birlikte cari dengede kalıcı iyileşme elde etmektir. Bu yolda da biliyorsunuz 2021 yılında önemli mesafe kat ettik. Güçlü büyüme ile birlikte cari açığın önemli ölçüde gerilediğini gördük. Diğer yandan, küresel konjonktürde meydana gelen olaylarla birlikte doğalgaz ve ham petrol başta olmak üzere enerji fiyatlarında önemli yükselişler olmuştur. Bu durum Ocak ve Şubat aylarında ithalat faturamızda hızlı artışa neden olmuştur. Öte yandan sanayi üretimi ve ihracattaki olumlu görünüm nedeniyle enerji hariç ara malı ithalatı da artış göstermiştir. Bununla birlikte, ihracat performansının kuvvetli seyri ile enerji hariç dış ticaret açığında iyileşme görülmektedir. Nitekim, 2021 Şubat ayında yıllıklandırılmış enerji hariç dış ticaret açığımız 26,3 milyar dolar iken, Şubat 2022 itibarıyla yıllıklandırılmış enerji hariç dış ticaret açığı 5,0 milyar dolara gerilemiştir. Bölgemizdeki politik istikrarın yeniden tesis edilmesi durumunda, tedarik zincirlerindeki problemlerin çözülmesi ve küresel enerji fiyatlarındaki normalleşmeye bağlı olarak önümüzdeki dönemde dış ticaret ve cari işlemler dengesinde yeniden iyileşme eğilimi beklemekteyiz. "DÖVİZ KURUNUN GECİKMELİ ETKİSİ BEKLENİYOR" Enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 50'yi, üretici fiyatlarında yüzde 100'ü aşmış durumda, enflasyonun bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini düşünüyorsunuz? Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın daralması mümkün mü? Enflasyonla mücadele en önemli önceliklerimizden birisir. Bu alanda gerek kısa vadeli gerekse orta ve uzun vadeli politika adımlarımızı hayata geçiriyoruz. Öncelikle fiyat istikrarını olumsuz etkileyen döviz kuru dalgalanmalarını engellemek üzere bir dizi enstrümanı hayata geçirerek önemli kazanımlar elde ettik. Son dönemde, gıda ürünlerinde KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1'e, elektrikte ise KDV oranını yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik. Söz konusu tedbirler enflasyonla mücadelede kararlığımızı göstermektedir. Diğer yandan, enflasyonun yapısal unsurlarına yönelik çalışmalarımızı ise Fiyat İstikrarı Komitesi bünyesinde ilgili kurumlarımızla birlikte sürdürüyoruz. Bildiğiniz üzere, salgın sonrası dönemde tüm dünyada enerji ve diğer emtia fiyatlarında görülen artışlar ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar küresel düzeyde enflasyonun artmasına neden olmuştur. Arz yönlü bu etkiler ülkemizde de hissedilmiştir. 2022 yılı genelinde maliyet yönlü baskılar, döviz kurunun gecikmeli etkisi, küresel enerji fiyatlarının etkileriyle enflasyonun yüksek seyretmesi beklenmektedir. Yılsonunda enflasyonun atılan kararlı adımlarla gerilemesini bekliyoruz. Enflasyonda düşüşü sağladığımız zaman TÜFE ile ÜFE arasındaki makas da daralacaktır. Önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmesi noktasında disiplinli maliye politikasına da devam edilecek; ve tüm politikalarımızda paydaşlarımızla katılımcı yaklaşım sürdürülecektir. "İNDİRİMLERİN FİYATA YANSIMASINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ" Özellikle gıda ve enerji fiyatları kaynaklı enflasyonun indirilmesi konusunda, mevcut uygulananların dışında özel bir program uygulamayı öngörüyor musunuz? Ülkemizde özellikle gıda ve enerji fiyatları kaynaklı baskıların enflasyon üzerinde etkili olduğunu görüyoruz. Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için tarımsal üretimi desteklemek adına tarım desteklerini 25,6 milyar TL'den 29 milyar TL'ye çıkardık. Ayrıca, yakın zamanda gübre fiyatlarında indirim yaptık. Başta hububat ve yağlı tohumlar olmak üzere gıda ve hammadde arz güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla üretim aşamasından yurtiçi satış ve dış ticaret dahil tüm ticari aşamalarda gerekli tedbirlerin vatandaşlarımızın lehine uygulanması yönünde adımlar atacağız. 'Birlikten Berekete' isimli proje üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz ve yakın zamanda hayata geçireceğiz. Bu projemizle, tüketicilerin belirli temel ürünlerde makul fiyatlarla ürünlere erişimini sağlayacağız. Ayrıca, başta vergi olmak üzere attığımız adımların fiyatlara yansımasını yakından takip edeceğiz. Piyasa gerçekleriyle uyuşmayan haksız fiyat ile mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu kapsamda, Bakanlığımızca oluşturulan Enflasyonla Mücadele Timi ile firmalar yakından denetlenmekte ve piyasa dengesiyle uyuşmayan fiyat hareketleriyle ilgili yasal zeminde en sert önlemler alınmaktadır. "STOKÇU SEKTÖRLERDE RİSKLİ MÜKELLEFLER TESPİT EDİLİYOR" Fiyat artışlarıyla ilgili artırılan denetimlerin sonuçlarının ölçülmesine ilişkin bir mekanizmanız var mı? Bakanlık veri tabanında bulunan e-arşiv fatura, e-irsaliye ve benzeri elektronik belge verileri, mükellefler tarafından bildirilen veya Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik belgelerden faydalanılarak oluşturulan alış satış beyanları, mükelleflerin mali tabloları üzerinden yapılan analiz çalışmaları ile bakanlığımıza intikal eden ihbar ve şikâyetler hassasiyetle değerlendirilmektedir. Bakanlığımız analiz birimlerinde yürütülen bu çalışmalar akabinde fiyat artışlarının veya stokçuluğun gözlemlendiği sektörler bazında saha denetimleri ve fiili envanter çalışmaları yapılmaktadır. Temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, mobilya, alkollü-alkolsüz içecek, çimento, ayakkabı, kozmetik, inşaat malzemesi, kağıt, plastik, kırtasiye, gübre, hububat depolama ve antrepoculuk (lisanslı depoculuk) başta olmak üzere spekülatif fiyat hareketliliğinin veya stokçuluğun tespit edildiği sektörler nezdinde fiili envanter, yoklama, izahat istenmesi gibi saha denetimleri yapılmak suretiyle riskli mükellefler tespit edilmektedir. Yapılan saha denetimlerine yoğun bir şekilde devam edilmekte olup, haksız fiyat artışları ve stokçuluğun önlenmesi adına ilerleyen dönemlerde de kararlılıkla sahada bulunulmaya devam edilecektir. Yürütülen bu çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda vergisel yönden riskli olduğu tespit edilen mükellefler nezdinde cari yıl vergi incelemeleri de yapılmaktadır. "KKM'DE 539 MİLYAR LİRAYI AŞILDI, TÜZEL MÜŞTERİ SAYISI 27 BİN" 24 Aralık 2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Kur Korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları enstrümanını hayata geçirdik. Vatandaşlarımızın büyük ilgi gösterdiği bu ürün, döviz kurlarında gördüğümüz istikrara önemli bir katkı sağlamıştır. 4 Mart 2022 itibariyle KKM hesaplarındaki toplam tutar 539 milyar TL'yi geçmiştir. Bu tutarın yüzde 57,3'ü (308,6 milyar TL) TCMB kapsamında dönüşümlerden, yüzde 42,7'si (230,5 milyar TL) Hazine kapsamındaki dönüşümlerden oluşmaktadır. 853 bini gerçek ve 27 bini tüzel kişi olmak üzere KKM hesapları toplamda 880 bin müşteri sayısına ulaşmıştır. Bu enstrüman ile amacımız kurdaki oynaklığı azaltarak istikrara kavuşturmaktı. Enstrümanın duyurulduğu tarihten itibaren bunu başardık. Bildiğiniz üzere Kur Korumalı Hesapları kademe kademe devreye aldık. İlk olarak gerçek kişilerle başladık, sonrasında bu uygulamaya altın hesapları ve tüzel kişileri de dahil ettik. Kur Korumalı hesaplar dışında da adımlar atıyoruz. 60 milyar TL'lik KGF paketlerini Şubat ayında duyurduk, yastık altı altınları ekonomiye kazandırmak için Altın Tasarruf Sistemini yürürlüğe aldık. Makroekonomik istikrarı sağlama konusunda gereken tüm adımları atma konusunda kararlıyız.

1 yıl önce

Bakan Nebati: 2022 yılında enflasyonla mücadele kapsamında 239 milyar lira vergi gelirinden vazgeçiyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Gaziantep'teki bir otelde düzenlenen A Para Sohbetleri Programı'ndaki konuşmasında, son 20 yılda Türkiye'de yakalanan güçlü ve istikrarlı büyümeyle birlikte birçok ilin mevcut potansiyelini geliştirerek atılım yapma fırsatı yakaladığını belirtti. Kültürel zenginliği, girişimci ve dinamik insan kaynağıyla Gaziantep'in, bu süreci en iyi değerlendiren illerden biri olmayı başardığını ifade eden Nebati, Gaziantep'in Türkiye’nin toplam gayrisafi yurt içi hasılası içindeki payını yüzde 2 seviyesine çıkardığını aktardı. Nebati, Gaziantep'in 2002 yılındaki 619,5 milyon dolarlık ihracatını tam 17 kat artırarak 2022 yılı nisan ayında yıllıklandırılmış olarak 10,8 milyar dolara yükselttiğini bildirdi. Gaziantep'in neredeyse ayda 1 milyar dolar ihracat yapan bir şehir haline geldiğine dikkati çeken Nebati, şöyle devam etti: "Bu performansıyla ilimiz, 2021 yılında Türkiye genelinde en çok ihracat yapan 5’inci il olma başarısını göstererek, bir kez daha bölgesinin lokomotif ili olduğunu kanıtladı. Daha da önemlisi Gaziantep, dış ticaret fazlası vererek cari açığın sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlıyor. 2002 yılında şehrimiz dış ticaret açığı veriyorken, nisan ayı itibarıyla yıllıklandırılmış olarak 2,8 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. Bizim birçok Gaziantep'e ihtiyacımız var. Başarının kodlarını alın ve uygulayın. Böylece Gaziantep, İzmir ve Bursa’nın ardından en yüksek dış ticaret fazlası veren 3’üncü ilimiz oldu. Gaziantep’in kalkınmasına katkı sağlamak için devlet olarak işletmeleri birçok mekanizmayla destekliyoruz." 2021 yılında başta halı, kilim ve tekstil sektörlerine yatırım yapmak isteyen girişimcilere sağladıkları 474 teşvik belgesiyle 13,8 milyar lira sabit yatırım yapılarak yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlanmasını desteklediklerini anımsatan Nebati, Halkbank ve Ziraat Bankası tarafından da esnaf ve sanatkara, üreticilere milyarlarca liralık Hazine destekli kredi imkanı sunduklarını aktardı. "İlave istihdam 5 milyon kişiyi aştı" Bakan Nebati, Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte yıllık bazda reel olarak yüzde 7,3 büyüyerek güçlü performansını devam ettirdiğini söyledi. Bu dönemde iç talebin büyümeye katkısının 3,9 puan ve net dış talebin katkısının 3,5 puan olduğuna dikkati çeken Nebati, "Tam bir dengede gidiyoruz. Böylece, 2021 yılı ilk çeyreğinden itibaren elde ettiğimiz dengeli büyüme kompozisyonunu, 2022 yılının ilk çeyreğinde de devam ettirdik. İhracatımız mayıs ayında yıllıklandırılmış olarak 242,6 milyar dolara ulaşarak tarihi rekorlar kırmaya devam etti. İhracat Ana Planında 2023 yılı için belirlenen hedefi çok şükür şimdiden yakaladık." diye konuştu. Nebati, Türkiye ekonomisinde kat edilen mesafelerin iş gücü piyasasına da olumlu yansıyarak hem istihdamın hem de iş gücü verimliliğinin artmasını sağladığını söyledi. Böylece toplam istihdamın nisan ayı itibarıyla 30,4 milyon kişiye ulaştığını ifade eden Nebati, şöyle devam etti: "Pandeminin derinden hissedildiği 2020 yılı nisan ayına göre oluşturduğumuz ilave istihdam 5 milyon kişiyi aşmış durumda. Böylece pandemi öncesi döneme göre OECD ülkeleri arasında istihdamını en çok artıran ülke Türkiye oldu. Tablo net ve ortada: Türkiye üretiyor, ihraç ediyor ve en önemlisi istihdam oluşturuyor. Küresel ekonomideki zorlukların önemli ölçüde arttığı bu dönemde elde ettiğimiz başarılarda kuşkusuz kamu maliyesi ve bankacılık sektörümüzdeki güçlü görünüm, ülkemizin düşük borçluluk seviyeleri ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uyguladığımız makro politika seti etkili oldu. İktidarlarımız boyunca mali alanda sürdürdüğümüz disiplini kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Bütçe sonuçlarının öncü göstergesi olan Hazine nakit dengesi geçtiğimiz mayıs ayında 149,2 milyar lira fazla verdi. Özellikle bütçe gelirlerimizdeki olumlu performansımızın bir sonucu olarak ocak-mayıs dönemi nakit fazlası 82,4 milyar lira olarak gerçekleşti. Önümüzdeki süreçte de kamu maliyesindeki sağlam duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Sosyal medyada 'kamu maliyesi bozulmuştur' şeklinde yazanları telin etmekten yorulduk. Küresel ölçekte yaşanan çalkalanmalara rağmen, ekonomimizdeki tüm bu başarı ve kazanımlar ortadayken, bir kısım çevreler ne yazık ki ülkemiz özelinde karamsar senaryolar üretmekte ısrar ediyorlar. Satın alma gücü paritesine göre 18. sıradan 11. sıraya yükselttiğimiz Türkiye ekonomisinin başarısını konjonktürel birkaç veriyi kullanarak gölgelemeye çalışıyorlar. Hatta kalkıp Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi olduğunu sorgulatmak için çeşitli mecralarda olmadık spekülasyonlara girişiyorlar. Türkiye liberal bir ekonomi olup, serbest piyasa koşulları altında istikrarlı ve dengeli bir şekilde büyümeye devam etmektedir." "TL tasarruf sahiplerine cazip getiriler sunduk" Nureddin Nebati, 2020 yılı ve sonrasında tüm dünyada etkisini gösteren salgın ve bu yılın başlarında patlak veren Ukrayna’daki savaşın, başta enerji ve gıda olmak üzere emtia fiyatlarının küresel ölçekte artmasına ve tedarik süreçlerinde aksamalara neden olduğunu söyledi. Bu durum tüm dünyada enflasyonu önemli ölçüde artırırken, gelişmiş ülkelerde dahi enflasyonun son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığına dikkati çeken Nebati, "Bugün enflasyon dünyanın ortak sorunu. Bu yükseliş doğal olarak ülkemize de yansıyor. Küresel çalkalanmaların ülke ekonomimize bir yansıması olan enflasyon sorunuyla mücadele bugün bizim birinci önceliğimizdir. Enflasyonla mücadele ve finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, ekonomi yönetiminin tüm kurumlarıyla birlikte seferber olmuş durumdayız ve kazanacağız." dedi.

1 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan asgari ücret açıklaması: 90,6 milyar TL vergiden feragat edildi

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; https://twitter.com/hmbakanligi/status/1543508442580672513?s=21&t=fEqNGhu-bGqiQTzc382IcQ 2022 yılı başında tüm ücretlilerin asgari ücrete kadar olan kısmından gelir vergisiyle damga vergisini kaldırmıştık. Bu düzenlemeyle devletimiz 49,1 milyar TL gelir vergisi, 8,7 milyar TL damga vergisi olmak üzere toplamda 57,8 milyar TL vergiden feragat etmiştir. Temmuz ayından itibaren asgari ücretin net 5.500 TL’ye çıkarılmasıyla birlikte çalışanlarımıza sağladığımız bu vergi istisnalarında da 32,8 milyar TL’lik bir artış gerçekleşerek toplam maliyeti 90,6 milyar TL’ye yükselmiştir. Devletimiz, istikrarlı bir şekilde büyümeye devam eden güçlü ekonomisiyle tüm bu maliyetleri rahatlıkla karşılayabilecek bir konumdadır. Dün olduğu gibi bugün de ekonomimizdeki büyümenin sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı olmasını; tabana ve tüm vatandaşlarımıza yayılmasını önemsiyor, tüm adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz.

1 yıl önce

Elektrikli araçlarda ÖTV müjdesi! Vergi oranı düşürüldü

Türkiye'de her ne kadar otomobil pazarında satışlar artsa da elektrikli araç satışları için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü benzinli ve dizel araçlara kıyasla, elektrikli satışları yok denecek kadar az. Öte yandan, birçok ülke şimdiden elektrikli araçları benimsemiş görünüyor. Satışlarda Çin başı çekerken; Avrupa'da ise Norveç, Hollanda ve İsveç gibi ülkeler önde geliyor. Türkiye'de ise ÖTV ve dolar kurunun yüksek olması, elektrikli araçları ulaşılamaz seviyelere getiriyordu. ÖTV DÜZENLEMESİ YÜRÜRLÜKTE Geçtiğimiz günlerde meclise sunulan elektrikli araçlar için yeni ÖTV düzenlemesi, Resmi Gazete'de yayımlanarak bugün itibarıyla yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeyle pek çok elektrikli otomobilin fiyatında büyük indirim bekleniyor.

1 yıl önce

Kur Korumalı Mevduat sistemine dahil olan şirketlere sağlanan vergi avantajında süre uzatıldı

Kur Korumalı Mevduat sistemine dahil olan şirketlere sağlanan vergi avantajında süre uzatıldı. Şirketler, 30 Haziran tarihli bilançolarında yer alan dövizi yıl sonuna kadar Kur Korumalı Mevduat sistemine dahil ederse vergi avantajı kullanacak.

1 2 3 4 5