03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

'Erbakan yaşasaydı CHP ile olurdu' diyenlere cevap niteliğinde yazı: Kılıçdaroğlu da başvurdu

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Milli Görüş Hareketi'nin kurucusu Necmettin Erbakan için "Bugün hayatta olsa kesinlikle CHP ile birlikte olurdu. Bugün bizim güttüğümüz politikaları belki de çok ileri bir noktada gündeme getirirdi" şeklindeki sözleri tartışma konusu olmaya devam ediyor. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında dikkat çeken bir ayrıntıyı paylaştı. Selvi, o dönem CHP'de Grup Başkanvekili olan Kılıçdaroğlu'nun, Erbakan'ın hapse girmemesi için çıkarılan yasal düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuran isimlerden biri olduğunu söyledi. Selvi, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erbakan’ı hapse girmekten kurtaran Erdoğan’ı mı destekleyeceksiniz yoksa Erbakan hapse girsin diye Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Kılıçdaroğlu’nu mu?" ifadelerini kullandı. Abdulkadir Selvi'nin "Kılıçdaroğlu, Erbakan için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: Kılıçdaroğlu’nun Erbakan aşkı ne zaman ortaya çıktı, orasını bilmiyorum. Bildiğim bir şey var. O da Erbakan hapse girmesin diye çıkarılan yasal düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunan isimlerden biri de CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu. İşte belgesi. Kılıçdaroğlu, Erbakan için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş Sayın Kılıçdaroğlu, bu doğru değil diyebiliyor musunuz? Ben Erbakan’ın hapse girmesini önleyen yasanının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruya imza vermedim diyebilir misiniz? BAŞÖRTÜSÜ İPTAL BAŞVURUSU Başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun altında da CHP Grup Başkanvekili olarak Kılıçdaroğlu’nun imzası vardı. Saadet Partisi, bu Kılıçdaroğlu ile ittifak yapıyor. Dahası, Kılıçdaroğlu’nun Saadet Partisi’nin de içinde yer aldığı Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olması söz konusu. Bir yanda Erbakan’ın hapis cezasını kaldıran Erdoğan, ona karşı ise Erbakan hapse girsin diye Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Kılıçdaroğlu yarışacak. Şimdi dönüp vicdan sahibi olduğunu bildiğim milli görüşçülere sormak istiyorum. KİMİ TERCİH EDECEKSİNİZ? Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erbakan’ı hapse girmekten kurtaran Erdoğan’ı mı destekleyeceksiniz yoksa Erbakan hapse girsin diye Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Kılıçdaroğlu’nu mu? Başörtüsü yasağını kaldıran Erdoğan’ı mı tercih edeceksiniz, başörtüsü yasağının devam etmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Kılıçdaroğlu’nu mu? Karar sizin.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da aktif rol alan askeri öğrencileri cezaevinde ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlıktan 'Olur' cevabı alınca oyunu bozuldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz'da aktif rol oynayan ve FETÖ'nün Hava Harp Okulu yapılanmasında yer alan darbeci askeri öğrencileri cezaevinde ziyaret etmek istediği ortaya çıktı. FETÖ'cülere şirin gözükmek için KHK ile kamudan ihraç edilen örgüt mensuplarıyla toplantılar yapan CHP, 15 binden fazla KHK'lı ile bir araya gelmişti. Bu kişilere yeniden yargılama ve işe iade sözü veren CHP, bu sefer de darbeci askerlerle yakınlaştı. ZİYARET SÖZÜ VERDİ FETÖ, darbe girişiminden bu yana "askeri öğrencilerden darbeci olmaz" söylemleriyle kampanya yürütüyor, ancak askeriyeye de öğrenciler sayesinde güçlü bir şekilde sızdı. Örgüte kazandırılan küçük yaştaki çocuklar, askeri okullara yönlendirildi. FETÖ, çaldığı sınav sorularını da bu kişilere dağıtarak askeri okulları kazanmalarını sağladı. 15 Temmuz'da aktif rol alan darbeciler arasında askeri öğrenciler de bulunuyordu. Darbeci Hava Harp Okulu öğrencilerinin aileleri, CHP'nin TBMM'deki grup toplantısına katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen aileler, Kılıçdaroğlu'ndan "Onları cezaevinde ziyaret edeceğim" sözü aldı. İZİN ÇIKTI, GİTMEDİ Adalet Bakanlığı ile temasa geçen CHP kurmayları, Kılıçdaroğlu'nun cezaevindeki Hava Harp Okulu öğrencilerini ziyaret etmek istediğini iletti. Talebe olumlu yanıt veren bakanlık, ziyaret için Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne dilekçe verilmesi gerektiğini bildirdi. Ancak Kılıçdaroğlu'nun, bakanlığın ziyarete izin verileceğini bildirmesinin ardından bu ziyaretten vazgeçtiği öğrenildi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne Kılıçdaroğlu ve CHP kurmayları tarafından herhangi bir dilekçe gönderilmedi. Yeni Şafak'ın haberine göre, Kılıçdaroğlu ve CHP kurmaylarının, bakanlığın izin vermeyeceği beklentisiyle cezaevi ziyaretini şova dönüştürme planı yaptığı düşünülüyor. BASKIN ALIŞKANLIK YAPTI Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının adı her öne çıktığında bir kuruma baskın düzenleyip gündeme gelmek istedi. Kılıçdaroğlu, muhalefet adı altında kamu kurumlarının kapısına dayanmayı alışkanlık haline getirdi. Sosyal medyadan "Geliyorum" diye Twitt atan Kılıçdaroğlu, emrivaki ziyaretlerine 15 Ekim 2021'de Merkez Bankası ile başladı. Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından ağırlandı. CHP liderinin ikinci adresi TÜİK oldu. Ancak dönemin TÜİK Başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer, kurumu siyasi tartışmaların parçası haline getirmemek için randevu vermeyince kapıda kaldı. Mülakat tartışmalarını fırsat bilen Kılıçdaroğlu 30 Aralık'ta soluğu bu kez Milli Eğitim Bakanlığı'nda aldı. Ancak randevuya takıldı. Kılıçdaroğlu'nun kapıdan döndüğü son adres ise Et ve Süt Kurumu oldu. KHK'LILARLA FLÖRT CHP, KHK'lılarla ilk toplantıyı 2021'in Haziran ayında yapmıştı. O tarihten bu yana 50 şehirde bu toplantılar gerçekleştirildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise 2021'in Ağustos ayından bu yana ihraç FETÖ'cülere göz kırpıyor. Sık sık bu konuyu gündeme getiren Kılıçdaroğlu, kamudan temizlenen örgüt mensuplarını yeniden devlet kurumlarına yerleştireceğini dile getiriyor. 35 ilde platform kuran KHK'lılar, CHP sayesinde 32 ilde daha örgütlenerek platform sayısını 67'ye yükseltti.

1 yıl önce

Ali Koç, Ekrem İmamoğlu’nu yerden yere vurdu: “Umarım Fenerbahçelilerin, Ekrem İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez”

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulunda açıklamalarda bulundu. İşte Ali Koç'un açıklamalarından önemli satır başları: "Biz zalim insanlar değiliz, zulme de sessiz kalamayız" "Dünkü basın toplantısında kelimeler boğazımda düğümlendi. Kelimeler boğazımda düğümlendi, kulübün menfaati için. Çünkü devletle birçok işimiz var. Bu birçok kulüp için böyle. Belki onlar da bu yüzden sessiz kalıyor. Biz zalim insanlar değiliz, zulme de sessiz kalamayız" "Ekrem İmamoğlu utanmadan o kitabı getirdi" "Trabzon'dan gelen bazı insanların enteresan özellikleri var, Milli Takım bizim stadımıza gelir, hocası bordo-mavi kravatla gelir. Şehrin belediye başkanı, Divan Kurulu Başkanımızı ziyarete gelir, bordo-mavi kravatla. Utanmadan o kitabı getirme cesaretinde bulunur. O kitabın içinde yazanları bilmiyordum, Uğur Bey de eminim bilmiyordur."

"Fenerbahçe'yi dışarıdan bölmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Devleti gözüne kestirmiş bir terör örgütüyle nasıl mücadele ettiğimizi dünya biliyor. Umarım, Fenerbahçe taraftarının Sayın Ekrem İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez. Uğur Bey forma verdi, ben olsam vermezdim. Ancak niyeti kötü değildi. Ziyaretçisinin niyeti kötüydü." "Bizim niyetimizi sorgulamayın" "Bize sportif olarak her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz ama bizim niyetimizi sorgulamayın. Uğraşmadılar, mücadele etmediler, duruş sergilemediler demeyin. Bunu söylerseniz bizi yaralarsınız." (28 şampiyonluk) "Gelin herkesi dinleyin, en sağlıklı karara varalım" "Biz TFF'ye her türlü belgeyi evrağı verdik. Yurt içi yurt dışı örnekler... Sanmayın ki sadece kamuoyunda bu konuyu gündeme getirdiğimizde bu işle uğraşıyoruz. Size hikayeyi tersten bile okuyabilirler o kadar çalışmışlar. Gelin, herkesi dinleyin. Acelesi yok, yıllardır bekleyen bir konu. En sağlıklısına varalım. 428 gün oldu. Sonuna kadar haklı olduğumuz bir konuda yıllardır arayış içindeyiz. Bizim kaybedecek bir günümüz bile yok. Gelecek yıl Cumhuriyetimizin 100. yılı, aynı zamanda federasyonumuzun da... Efsanelerimizin oynadığı yılları ya kabul edeceksiniz ya da gelecek sene 100. yılımız demeyeceksiniz. Şampiyonun kupası nerede olur, müzesinde olur..." "Nasıl transfer yapacağımı bilmiyorum" "Nasıl transfer yapacağımı bilmiyorum, harcama limitimin ne olacağını bilmiyorum. Onların söylediği şarkıları söylerseniz, işiniz görülüyor. Söylemezseniz, düşman olursunuz. TFF'nin söylediği şarkıyı söyleyen bir başkan bulabilirsiniz ama ben yapmam."

1 yıl önce

TSK vurdukça HDP PKK’ya gitti: 3 yılda 100 ziyaret

TSK, Jandarma ve Emniyet, 2018’den itibaren alan kontrolü sağlamak için terör örgütü PKK’ya yönelik seri operasyonlara başladı. Yurt içinde Kıran, Kapan, Yıldırım, Eren ve Eren Abluka Operasyonları, Irak’ın kuzeyinde ise Pençe (1-2-3), Pençe-Kartal (1-2), Pençe Şimşek, Pençe Yıldırım ve Pençe Kilit operasyonları ile örgüte ağır darbe vuruldu. Bazıları hala devam eden operasyonlarda örgütün yurt içindeki yapılanması bitme noktasına geldi. Irak’ın kuzeyinde ise Hakurk, Sinat, Haftanin, Gara, Metina ve Avaşin-Basyan’daki örgüt kampları önemli oranda temizlendi. Örgütün Kandil, Sincar, Karaçok gibi büyük kamplarına da ağır darbe indirildi. OPERASYONLARLA PARALEL Yüzlerce teröristin etkisiz hale getirildiği örgütün lojistik altyapısının imha edildiği bu operasyonlar, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı’nın “PKK’nın siyasi uzantısı” tespitinde bulunduğu HDP’yi hareketlendirdi. HDP milletvekilleri, tam da operasyonların başladığı 2018 yılından itibaren Kuzey Irak yollarını aşındırdı. HDP’li 34 milletvekili son 3 yılda Irak’ın kuzeyine 100’e yakın ziyaret gerçekleştirdi. FİRARİ GÜZEL 3 DEFA GİTTİ Kuzey Irak’ı en çok ziyaret eden isimlerin Hüseyin Kaçmaz, İmam Taşçıer, Ayşe Acar Başaran, Nuran İmir, Berdan Öztürk, Feleknas Uca ve Ebru Günay olduğu öğrenildi. PKK kamplarında fotoğrafları ortaya çıkan ve milletvekilliği düşürülen HDP’li firari Semra Güzel’in de en az 3 defa Kuzey Irak’a geçiş yaptığı soruşturma dosyasına girdi. TALİMAT ALMAYA GİDİYORLAR Teslim olan teröristlerin verdiği ifadeler ve saha bilgileri doğrultusunda HDP’lilerin, köşeye sıkışan PKK elebaşlarından talimat almak için Kuzey Irak’a gittiği değerlendiriliyor. Örgütün yayın organlarında HDP’lilerin TSK ve MİT’in operasyonlarının hemen ardından Sincar ve Mahmur’a gittiği, bazı ziyaretlerde de Erbil ve Süleymaniye’de terör örgütünün uzantıları ile görüştükleri yönünde çok sayıda haber bulunuyor.

1 yıl önce

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, muhalefeti yerden yere vurdu: Korkak siyaset

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Mersin İl Başkanlığınca düzenlenen dayanışma yemeğinde partililerle bir araya geldi. Buldan, Mezitli ilçesindeki programda, muhalefetin cesaretli bir duruş sergilemediğini savundu. Hükümete ve muhalefet partilerine yönelik eleştirilerde bulunan Buldan, "İktidar cephesinin karşısında olan muhalefet partilerinin birkaç gün önce Van'da, dün de grup toplantısında bulduğu bir çözüm; 'Bize katılın' çözümü. 'Şimdi bulduğunuz çözüm bu mudur?’ diye elbette ki muhalefet partisine seslenmek isteriz. İktidara karşı muhalefetin bu duruşunun, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın özgürlüğüne kavuşabilmesi için 'bize katılın' demesinin iktidar partisinin söylemleriyle arasında çok büyük bir fark olmadığını özellikle ifade etmek isterim." dedi. Pervin Buldan, bir ortaklık ya da katılım olacaksa bunun mücadele ortaklığıyla olabileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Korkak siyaset tarzını elbette ki eleştirmek bizim hakkımızdır. Van'da esnafı dolaşırken birilerinin 'Selahattin Demirtaş'ı da istiyoruz' demesine hiçbir şekilde karşılık vermeyen ve inşallah demekten bile imtina eden bir siyaset tarzını elbette ki eleştirmek de bizim hakkımızdır. Böylesi korkak, cesaretten uzak bir siyaset tarzının biz bu ülkenin değişim ve dönüşümünde etkili bir rol ve yol olmadığını düşünüyoruz. Bu ilkesiz politikalarla Türkiye'nin yol alamayacağını ve ilerleyemeyeceğini de çok iyi biliyoruz."

1 yıl önce

'İYİ Parti'de öfke yok düşmanlık yok' diyen Meral Akşener Lütfü Türkkan'ın şehit yakınına küfürler savurduğu görüntüyle gündem oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. TÜİK'e eleştirilerde bulunan Akşener, "Açıkladığınız rakamlar işçinin, memurun, emeklinin maaşlarını belirliyor. Ya görevinizi layığıyla yapın ya da o görevlerden şerefinizle ayrılın." dedi. Köy okullarının kapatılmasıyla tarım ve hayvancılığın bittiğini öne süren İYİ Parti lideri, köylerde okulların geri açılması gerektiğini söyledi. AKŞENER: BİZDE ÖFKE YOK, DÜŞMANLIK YOK Konuşmasını, "İYİ Parti'de öfke yok, saygı var. İYİ Parti'de düşmanlık yok, kardeşlik var. Onlar milletimize hakaret ede ede giderken biz milletimizle el ele, kol kola iktidara yürüyoruz. Biz bembeyaz, tertemiz bir sayfa açmaya geliyoruz" ifadeleriyle bitiren Meral Akşener, sosyal medyada gündem oldu. Partisinde öfkenin, düşmanlığın olmadığını savunan Akşener'e Bingöl’de şehit yakınına küfürler savuran İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın skandal görüntüleri hatırlatıldı. Akşener, şehit yakını Tahir Gümren’e küfreden İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ı “hislerine yenik düştü” diye mazur göstermeye çalışmış, küfrettiği Gümren’e ise “ahlaksız adam” demişti.

1 yıl önce

Bakan Soylu Ankara'da: Sağanağın vurduğu noktalarda incelemelerde bulundu

Bakan Soylu, Akyurt’taki sel bölgesinde incelemelerde bulundu ve yetkililerden bilgi aldı.

1 yıl önce

Ümit Özdağ ırkçılığı yaymak için yine yalana başvurdu! Türkiye diye paylaştığı görsel İsrail gazetesinde çıktı

Siyasi istikbalini sığınmacı nefreti üzerine kuran ırkçı provokatör Ümit Özdağ‘ın Türkiye diye paylaştığı görselin 2014 yılında İsrail Gazetesi’nde paylaşıldığı anlaşıldı. Ümit Özdağ, Twitter hesabından “12 milyon emekli, açlık sınırının altında bir gelire sahip ve pek çok ihtiyacına ulaşamazken sığınmacılar için harcamalara devam edilmesi, Türk insanına karşı işlenmiş en büyük suçtur. Çözüm; 2023 Seçim Sandığı Tercih; Zafer Partisi!” ifadeleriyle bir paylaşım yaptı. Tweetine yerden domates salatalık toplayan yaşlıların görüntüsünü ekledi. https://twitter.com/umitozdag/status/1536242263826878464?s=21&t=cwAu_WBwASUVHBjC4E3Aew Kısa süre sonra Ümit Özdağ’ın yeni gibi paylaştığı fotoğrafın 2014 yılında İsrail gazetesi Şalom tarafından kullanıldığı ortaya çıktı. Şalom gazetesi, söz konusu görseli, 2,6 milyon İsraillinin fakirlik içinde yaşadığını belirten 2014 tarihli haberde kullanmış. Gerçeğin ortaya çıkmasının ardından ırkçılığı yaymak için her yolu mübah gören Ümit Özdağ bir kez daha rezil oldu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13