Son Dakika:
Göçmenlerle ilgili yaptığı provokasyonlarla gündeme gelen Ümit Özdağ, şimdi de suç örgütü elebaşı Sedat Peker'le görüşmek ve tanık koruma programı kapsamında Türkiye'ye dönmesini sağlamak için Birleşik Arap Emirlikleri'ne gideceğini söyledi. Özdağ'ın yaptığı açıklamalar şu şekilde: "Sadece sığınmacı ve kaçakları vatanlarına geri yollamakla kalmayacağız. Yolsuzluk sonucu elde edilen ve Türkiye’den kaçırılan paraları da Türk Milleti’ne geri vermek üzere ülkemize getireceğiz. Bu çerçevede yolsuzluğun boyutlarını en iyi bilenlerin başında gelen Sedat Peker’in tanık koruma programı kapsamında Türkiye’ye geri dönmesini sağlayacağız. Hatta Sedat Peker Türkiye’ye geri dönmeden önce kendisi ile Birleşik Arap Emirliklerinde görüşmeyi, kendisi ve ailesinin mevcut durumunu yerinde görmeyi arzu ediyorum. Bu amaçla dün Birleşik Arap Emirliği Büyükelçisi’ne bir resmi mektup yazarak, Zafer Partisi Genel Başkanı ve milletvekili olarak ülkesini ziyaret etmek istediğimi bildirdim. Bu ziyaret sırasında Sedat Peker ile görüşeceğimi ifade ettim. AK Parti’nin ziyaretimi ve Peker ile görüşmemi engellemek için büyük çaba harcayacağını biliyorum. Ancak Birleşik Arap Emirliği yöneticilerinin bu baskılara boyun eğmeyeceğini umut ederim." CEMAL ENGİNYURT İZİN ALAMAMIŞTI Bir çok organize suç örgütü elebaşı ile bağlantısı olduğu bilinen Demokrat Partili (DP) Cemal Enginyurt, sosyal medya hesabından Sedat Peker ile görüşmek için uçak bileti aldığını açıklamıştı. Ancak güvenlik gerekçesiyle kendisine Peker ile görüştürülemeyeceğinin bilgisi vermişti.
CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) yıllardır yapımını tamamlayamadığı Kaynarca - Pendik - Tuzla metrosu ile ilgili paylaşılan bir video büyük tepki çekti. REKLAM ÇOK, ÇALIŞMA YOK Metro inşaatının tanıtım pankartları arkasında hiçbir çalışma yapılmadığı, imalat alanının çalılıktan ibaret olduğu ortaya çıktı. "BİR KEZ OLSUN ÇALIŞMA YAPILDIĞINI GÖRMEDİM" O bölgede yıllardır panoların asılı olduğunu iddia eden bir vatandaş "Hafta içi her gün bu bölgeden işe gidip geliyorum. Bir kez olsun çalışma yapıldığını görmedim. Bir gün merak edip panoların arkasında ne olduğuna bakmak istedim. Gördüğüm şey şaşırtmıştı. Bir kazma kürek dahil vurulmamış yılladır." dedi. "BU SAHTEKARLIK SUÇUNA GİRMİYOR MU?" Videonun sosyal medyada paylaşılması üzerine çok sayıda İstanbullu tepki gösterdi. "16 milyon İstanbullu bu vurdumduymazlığı hak etmiyor" diyen vatandaşlar, "Bu sahtekarlık suçuna girmiyor mu?" yorumları yaptı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1585538916223950851?s=46&t=mILKBq8IUAxInhUBZGIDpQ
İmamoğlu’nun esere yaklaşık 1 milyon TL ödendi öğrenildi. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1567060938448162816?s=46&t=jIKpOpwJHFOPxe-pK8vvaA
Cumhuriyet Gazetesi, Aksaray Belediyesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bugün sosyal medya hesaplarında yayınladığı kutlama videosunda, “29 Ekim Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun” dediğini iddia etti. Cumhuriyet Gazetesi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Düzeltme ve özür Aksaray Belediyesi'nin '29 Ekim Cumhuriyet Bayramı' başlıklı videosunda milli bayramların karıştırıldığı iddia edilmişti. Video izlendiğinde bayramların karıştırılmadığı anlaşılmaktadır. Aksaray Belediyesi'nden ve okurlarımızdan özür dileriz.” denildi. https://twitter.com/cumhuriyetgzt/status/1586361860395188224?s=46&t=0D0Cp1vskObDWx0HruPeeQ DEZENFORMASYON YASASI "Dezenformasyonla Mücadele Yasası" olarak bilinen basın kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi TBMM’den geçmesiyle yalan haber yapmayı alışkanlık haline getiren basın kuruluşları olası yaptırımlara karşı önlem almaya başladı. Son olarak Cumhuriyet Gazetesi Aksaray Belediyesi ile alakalı yaptığı yalan haberi tekzip etti.
EGM’den yapılan açıklama şöyle; “Terörle mücadelede sayısız başarılara imza atan Teşkilatımız, hakkında Anayasa Mahkemesi'nde, "üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladığı" gerekçesiyle kapatma davası açılan partinin yeni bir iftirası ile karşı karşıya... Bu defa ileri sürülen ama gerçeklerle örtüşmeyen iddia; "HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş’e polis tarafından mermi çekirdeği atıldığı" yönünde... İddia edilen olay, 29.10.2022 günü saat 13.30’da Cizre Belediyesine kayyum görevlendirilmesinin yıldönümü nedeniyle HDP Cizre ilçe binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildiği sırada meydana gelmiştir. HDP Cizre İlçe Başkanı Mesut Nart'ın bir cismi yerden alarak, HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş’e verdiği görülmüştür. Gerekli incelemelerin yapılabilmesi amacıyla cismin teslim edilmesi istenmesine rağmen ısrarla teslim edilmemiştir. Basın açıklamasına ilişkin görseller incelendiğinde; bahse konu cismin iddiaların aksine bir personelimiz tarafından gruba atılmasının teknik olarak mümkün olmadığı gayet açıktır. Hasan Özgüneş'e isabet eden mermi çekirdeğinin, personelimiz tarafından atıldığını ileri sürmek fizik kurallarını tersine işletmek anlamına gelmektedir. Grubun arkasında bulunan personelimizin eliyle attığı varsayılan merminin yaklaşık 10 metre uzaklıkta, grubun önünde bulunan Hasan Özgüneş’in karın bölgesine isabet etmesinin ihtimal dışı olduğu açık ve nettir. Yine olay anına ilişkin görseller üzerinde yapılan analizde; Özgüneş'in karnına isabet eden cismin, grubun ön tarafından geldiği ve yukarıdan düştüğü görülmektedir. İncelemede, cismin tabanca mermi çekirdeği olduğu, mermi çekirdeği üzerindeki yiv setlerin düz çizgi şeklinde olması nedeniyle namlusu değiştirilmiş bir tabancadan atıldığı, mermi çekirdeğinin burun kısmındaki ezilmenin az ve yaklaşık 45 derece açı oluşturmasından dolayı yorgun mermi çekirdeği olduğu değerlendirilmektedir. Görseller üzerindeki inceleme, HDP milletvekiline mermi çekirdeği attığı dezenformasyonunun öznesi haline getirilmeye çalışılan personelimizin, kendisine ait çevik kuvvet kalkanı üzerinde bulunan şeffaf renkli jelatini kazıdıktan sonra sağ el başparmağı ile yere doğru attığını ortaya koymaktadır. Olayla ilgili başlatılan adli tahkikat da devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” https://twitter.com/emniyetgm/status/1586694658419298305?s=46&t=O26fwDZcf6BovTT7qcK2zw
https://twitter.com/mt_goksu/status/1587812220586852352?s=46&t=yrFdHBThhJOxcTpOzWSMFw
ABD merkezli The Wall Street Journal gazetesi, İran'ın Suudi Arabistan'a saldırı hazırlığında olduğu haberini yaymıştı. Bu iddiaya İran'dan cevap gecikmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İran’ın Suudi Arabistan’a saldıracağı yönünde çıkan iddialara ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. "İran aleyhine olumsuz bir hava oluşturmak ve bölge ülkeleri ile mevcut olumlu eğilimleri yok etmek.." Kenani, iddiaları yalanlayarak, “Bu tür taraflı haberler, bazı Batılı ve Siyonist çevreler tarafından İran aleyhine olumsuz bir hava oluşturmak ve bölge ülkeleri ile mevcut olumlu eğilimleri yok etmek amacıyla yapılmaktadır” dedi. Kenani, “İran İslam Cumhuriyeti, komşularıyla karşılıklı saygıya dayalı, uluslararası ilke ve kurallar çerçevesinde iyi komşuluk politikasını sürdürmektedir. Bölgede istikrar ve güvenliği tesis etmeyi ve geliştirmeyi komşularla yapıcı bir etkileşim olarak görüyor ve bunu ciddiyetle sürdürecektir” ifadelerini kullandı. “Harekete geçmekten çekinmeyeceğiz" ABD merkezli The Wall Street Journal gazetesi, İran'ın yakın zamanda Suudi Arabistan ve Kuzey Irak'a yönelik saldırı hazırlığında olabileceğini iddia etmişti. İddiaların ardından Suudi Arabistan İran'ın 48 saat içerisinde kendine yönelik bir saldırı hazırlığı içerisinde olabileceği konusunda ABD'yi uyarmış ve uyarıya yanıt olarak bölgedeki alarmın yüksek seviyeye çıkarıldığı belirtilmişti. Beyaz Saray İletişim Direktörü John Kirby ise dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suudi Arabistan'a yönelik tehditlerinden endişe duyduğunu ve gerekirse yanıt vermekten çekinmeyeceğini ifade etmiş, "Tehdit tablosundan endişe duyuyoruz ve Suudi Arabistan ile askeri ve istihbarat kanalları aracılığıyla sürekli temas halindeyiz. Bölgedeki çıkarlarımızı ve ortaklarımızı savunmak için harekete geçmekten çekinmeyeceğiz" demişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uyuşturucu ile mücadele ile ilgili skandal sözler söyledi. Türkiye'de cari açığın uyuşturucu parası ile kapandığını iddia eden Kılıçdaroğlu hakkında emniyet güçleri suç duyurusunda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun skandal iddiaları hakkında çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hazırladığı bir raporda "“Asya ile Avrupa’nın birleştiği noktada bulunması ve yasadışı finansı ele almak konusunda yeterli kontrol yapmaması nedeniyle Türkiye, yasadışı uyuşturucu kaçakçılığının önemli bir transit ülkesi” ifadeleri yer almıştı. Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının ABD ve FETÖ temelli olduğuna dikkat çekerek, karanlık senaryonun ‘Geceyarısı Ekspresi’ filmini aratmayacak türden olduğunu söyledi. Nedim Şener'in "Kılıçdaroğlu’ndan yeni ‘Midnight Express’ senaryosu" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: Kemal Kılıçdaroğlu’nun cari açığın uyuşturucu parasıyla finanse edildiğini söylediği karanlık senaryo ise 1978 yılında Amerikan-İngiliz ortak yapımı ‘Geceyarısı Ekspresi’ (Midnight Express) filmini aratmayacak türden. Türkiye’yi uyuşturucu ve işkence merkezi ülke olarak gösteren o iftira filmi de bugün olduğu gibi Amerika ile ilişkilerin gergin olduğu dönemde çekilmişti. 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası sonrası kurulan Nihat Erim hükümetinin Amerika’nın isteğiyle koyduğu haşhaş ekimi yasağı Başbakan Bülent Ecevit tarafından 1974 yılında kaldırılmış, aynı yıl Kıbrıs Barış Harekâtı yapılmış, buna ambargo ve yaptırımlarla karşılık veren Amerikan askerleri, 1975 yılında bu kez Demirel’in başbakanlığında İncirlik Üssü’nden çıkarılmıştı. Gerçek olmayan sahnelerin eklendiği projenin asıl amacı, Amerika ve İngiltere’ye karşı haşhaş ekimi, Kıbrıs Barış Harekâtı ve ABD üslerini kapatma kararı alan “Türkiye’ye karşı nefret”in zihinlere yerleştirmekti. Kendilerince başarılı da oldular, uzun yıllar Türkiye’nin adı bu filmle anıldı. Şimdi Kılıçdaroğlu aynı şeye hizmet ediyor. FETÖ’cülerle ve ABD ile birlikte, sadece siyasetçileri değil, bu mücadeleyi yapan Emniyet ve Jandarma teşkilatını zan altında bırakan açıklamasının başka bir anlamı yok. RAKAMLAR KILIÇDAROĞLU’NU YALANLIYOR Söylediklerinin gerçeklikle ilgisi de yok. Özellikle, FETÖ unsurlarının Emniyet teşkilatından temizlenmesi sonrası uyuşturucuyla yapılan mücadele gözle görülür şekilde arttı. Bu durum uyuşturucuya bağlı ölüm rakamlarına da şöyle yansıdı: 2017’de 941 olan uyuşturucuya bağlı ölüm, 2018’de 657’ye, 2019’da 342’ye, 2020’de 314’e, 2021’de 270’e, 2022’de ise 78’e indi. Uyuşturucu madde yakalamaları ise dünya ve Avrupa ülkelerinin ortalamasının çok üzerinde. Yakalama rakamlarının büyüklüğü ise Türkiye’deki uyuşturucu ticareti ve kullanımının her ülkeden yüksek olduğunu değil, uyuşturucuyla mücadele edildiğini gösterir. Yani bir ülkede uyuşturucu suçu yoksa bu gerçekte de uyuşturucunun bulunmadığı anlamına gelmez, örneğin ekstazi Avrupa’da üretilir ama Türk polisi tüm Avrupa ülkelerinden çok daha fazla ekstazi yakalar. Bu diğer uyuşturucu türleri için de böyledir. Kılıçdaroğlu, FETÖ-Amerikan yapımı senaryolarla Türkiye’yi karalayacağına, gençlerimizi bu illetten uzak tutacak ve kurtaracak önerilerle toplam önüne çıkmalı. Yoksa bunun adı siyaset değil, ülkeye ihanettir.
