03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İngiltere Savunma Bakanı, 'Türkiye'de mülteci merkezi kurulacağı' haberlerini yalanladı

İngiliz Savunma Bakanı Ben Wallace, Times gazetesinde yer alan 'Türkiye'nin tepkisi nedeniyle İngiltere'nin Taliban'dan kaçan Afganlar için bölgesel merkezler kurma planlarından vazgeçtiği, mültecileri komşu ülkelerden getireceği' şeklindeki haberine Twitter üzerinden cevap verdi. Wallace, "Haberin hiçbir temeli yok, tamamen spekülasyon. Bölge genelinde bir dizi işleme merkezi kuracağımızı söyledik. Bunu, bölgesel merkezin Türkiye'de olacağı şekline siz getirdiniz" diye yazdı. https://twitter.com/bwallacemp/status/1429939253446942721?s=21 Ne olmuştu? Mail On Sunday gazetesi, Savunma Bakanı Wallace'ın bir yazısına ver vermişti. Yazıda İngiltere'nin üçüncü ülkelerde sığınmacı kabul merkezleri oluşturacağı söylense de isim verilmemişti. Buna karşın gazete ayrı bir haberde Türkiye'nin adını bu ülkeler arasında göstermiş, benzer bir haber Guardian gazetesi tarafından da yayımlanmıştı. BBC Türkçe ise Wallace'ın yazısında Türkiye'den bahsetmemesine rağmen, "İngiltere Savunma Bakanı Wallace: Türkiye ve Pakistan gibi ülkelerde mülteci merkezleri planlıyoruz" başlığıyla bir haber yayımlamıştı. Daha sonra habere ilişkin sosyal medya paylaşımını silen BBC Türkçe, 'atıf hatası yaptıklarını' belirterek özür dilemişti.

2 yıl önce

CHP’li CHP’liyi yalanladı

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve beraberindeki heyetin, “‘Reisi size yedirtmeyiz’ deyip direksiyonu üzerimize sürdüler” iddiasının yalan olduğu ortaya çıktı. Yeni Şafak’ın ulaştığı emniyet ifadelerine göre olayın şahidi olan CHP’li bir kadın, tartışma sırasında sadece şoförün şahsına küfredildiğini söyledi. RESMEN SENARYO YAZDILAR Nazlıaka, Çanakkale ziyareti sırasında otobüsten inen CHP’lilerin üzerine Vedat Aygören isimli şahıs tarafından “Reisi size yedirtmeyiz” denilerek araç sürüldüğünü iddia etmişti. CHP’li şoför Gökhan Gülyurt ise işi daha da ileri götürerek “Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Kemal Atatürk’e de hakaret edildiğini” öne sürmüştü. CHP’ye müzahir basında geniş yer bulan iddianın asılsız olduğunu bizzat CHP’liler yalanladı. Yeni Şafak’ın ulaştığı ifadelere göre söz konusu olayda şikayetçi olan bir diğer isim CHP Çanakkale İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Gülsüm Çisem Özer’in emniyete verdiği ifadede, sadece CHP’li Gülyurt’un şahsına küfür edildiğini, başka bir küfür duymadığını ifade etti. BAŞKA KÜFÜR DUYMADIM Özer şunları kaydetti: “Otelin önündeki cebe otobüs yanaştı, bizde hemen onun arkasına aracımızı çektik ve dörtlülerimizi yaktık. Genel Başkan otobüsten inip otele girdi. Biz aracımıza dönerken, açık havada sigara içmeye karar verdik, sigaralarımızı yaktık. Otobüsün önünden sesler duydum. 52 FS 524 plakalı aracın otobüs ile burun buruna durmuş olduğunu ve Gökhan Gülyurt’a küfürler ettiğini duydum. Yukarıda anlattığım gibi ben bu şahsın Gökhan Gülyurt’un şahsına küfür ettiğini duydum, başkaca küfürlerini duymadım.” 40 YILLIK CHP’LİYİM “Reisi size yedirtmeyiz” diyerek arabayı CHP’lilerin üzerine sürdüğü ileri sürülen Vedat Aygören ise tüm iddiaları yalanladı. Aygören ifadesinde, kimseye hakarette bulunmadığını, kimsenin üzerine bahse konu ifadelerini kullanarak araç sürmediğini ifade etti. Vedat Aygören sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada da kendisinin de CHP’li olduğunu, hiçbir olaya karışmadığını ifade etti. Aygören “Yaşananlara inanamıyorum. Bu şehrin Belediye Başkanı beni çok iyi bilir, bana iş verir. 40 yıllık CHP’liyim. Ben böyle iftira görmedim” dedi.

2 yıl önce

Nevşehir İl Özel İdaresi, "Hacıbektaş ilçesinin ödeneğinde yüzde 60 kesinti yapıldığı" iddiasını yalanladı

Nevşehir İl Özel İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, UNESCO ve Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin Hakk'a yürüyüşünün 750. yılı dolayısıyla 2021'in "Hacı Bektaş Veli Anma Yılı" ilan edildiği hatırlatıldı. Hacıbektaş'ın, Türkiye'de inanç ve kültür turizmi açısından önemli merkezlerinden biri olması nedeniyle ulaşım altyapısının iyileştirilmesi, turistik yolların standartlarının artırılması ve bölge turizminin gelişmesine katkı sağlanması amacı ile İl Özel İdaresince 25 Mart'ta 3230 sayılı yazı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığından ek ödenek talebinde bulunulduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Ödeneğin Hacıbektaş hizmetlerinde kullanılması için İl Genel Meclisi, 2 Ağustos tarihli birleşiminde oy birliği ile karar almıştır. Bu kapsamda çalışmalar ivedilikle başlatılarak Hacıbektaş Belediyesi imar yollarında bitümlü sıcak asfalt, 1. ve 2. kat asfalt kaplama ve yol çizgi boyası uygulamaları başta olmak üzere çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmaların bedeli ise talep edilen 5 milyon liranın da üzerinde bir rakama ulaşmış ve çalışmalar devam etmektedir." Kültür ve Turizm Bakanlığınca uzun yıllardır bakımsız ve ziyarete uygun olmayan Kadıncık Ana Evi'nin restorasyonu ile çevre düzenlemesi çalışmaları tamamlanarak vatandaşların ziyaretine açıldığı bilgisine yer verilen açıklamada, Bektaş Efendi Türbesi'ndeki restorasyon çalışmalarının devam ettiği bildirildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "İl Özel İdaremizce Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nde ışıklandırma çalışmaları, Dedebağ'da bulunan Arıcı Baba Türbesi'nde restorasyon çalışmaları sürdürülmekte olup Hacıbektaş Kadıncık Ana Kadın Girişim Üretim İşletme Kooperatifi'ne ise bina tahsisi, tadilatı ve mutfak yapımı gibi çeşitli konularda destek sağlanmıştır. 2021 Hacı Bektaş Veli Anma Yılı etkinlikleri kapsamında ekim ayı içinde Gençlik ve Spor Bakanlığımızca yapılacak olan gençlik kampı konularındaki çalışmalar da süratle devam etmektedir. Bu hususlardan da anlaşılacağı üzere Hacıbektaş ilçemize gönderilen ödeneğin kesintiye uğraması mümkün olmayıp iddialar gerçeği yansıtmamaktadır." Öte yandan Nevşehir İl Özel İdaresinin sosyal medya hesabından, Hacıbektaş ilçesinde son dönemde yapılan yol çalışmalarının drone görüntüsü de paylaşıldı.

2 yıl önce

Kars Valiliği, Kılıçdaroğlu’nun arsenikli su iddialarını yalanladı

Kars Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU tarafından 26.10.2021 tarihinde yapılan grup toplantısında ilimiz ile ilgili dile getirilen hususlarla alakalı aşağıda yer alan açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. İlimiz Susuz İlçesi Çamçavuş Köyü içme suyu ihtiyacı, İl Özel İdaremizce KÖYDES kapsamında 2018 yılında açılan sondaj kuyusu, aynı yıl içerisinde yapılan içme suyu şebekesi ve deposu aracılığıyla karşılanmaktadır. 16.02.2021 tarihinde Çamçavuş Köyü içme suyu analizi için İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından su numunesi alınmış, alınan numune hem 17.02.2021 tarihinde Kars Halk Sağlığı Laboratuvarı tarafından hem de 20.02.2021 tarihinde Erzurum Halk Sağlığı Laboratuvarı tarafından analiz edilmiş ve raporlar sonucunda suyun, ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik’e uygun olduğu tespit edilmiştir. Çamçavuş Köyü Camisi ile ilgili olarak dile getirilen iddia konusunda; ilgili caminin henüz ruhsatlandırılmasına yönelik İl Özel İdaremize yapılmış herhangi bir resmi başvuru bulunmamaktadır. Kaldı ki aynı köyde yapılan İmamevi ve Taziye Evi’ne yönelik resmi müracaatlar çerçevesinde ruhsatlandırma işlemi 2018 yılında gerçekleştirilmiştir. Hayvan geçidi için köprü talebi ile ilgili olarak; Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü tarafından 2013 yılında 5*5 genişlik ve yüksekliğinde Çamçavuş Köyü karşısında hayvan alt geçidi yapılmış ve hayvanların meralara ulaşması sağlanmıştır. Sonuç olarak; CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU tarafından dile getirilen veya kendisine verilen bilgilerle oluşturulan iddialar gerçeklikten uzaktır ve kamuoyunun yanıltılmasına neden olmaktadır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Valiliğimiz, tüm kurumlarımız ve İl Özel İdaremiz halkımızın hizmetinde ve köylerimizin alt yapı ihtiyaçlarının giderilmesi için büyük bir gayretle çalışmaktadır. Bu doğrultuda; 2021 yılında köylerimizin içme suyu ihtiyacına yönelik 60 adet proje hayata geçirilmiştir. Valilik olarak idare ve kamu hizmeti anlayışımız, bir hizmet ihtiyacı ortaya çıktığında Sayın KILIÇDAROĞLU’nun dile getirdiği gibi iki ay beklemeden aynı gün harekete geçilerek vatandaşımızın talebinin karşılanması esasına dayanmaktadır.

2 yıl önce

Göç İdaresi Başkanlığı, “İstanbul'da 2,5 milyon göçmen var” iddiasında bulunan Ekrem İmamoğlu’nu yalanladı

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bugün bazı basın yayın organlarında yer alan İstanbul ilinde “ama sığınmacı, ama mülteci, ama oturma izni almış” 2,5 milyona yakın yabancının yaşadığı yönündeki açıklaması İstanbul ilindeki gerçek durumu yansıtmamaktadır. İstanbul İli genelinde ikamet izinli 644.726, geçici koruma statüsündeki Suriyeli 535.025 ve mülteci/ şartlı mülteci statülerinde 2.406 olmak üzere tüm hukuki statülerde toplam 1.182.157 yabancı bulunmaktadır. Ülkemiz genelinde ise ikamet izni, geçici koruma ve mülteci/ şartlı mülteci statülerinde toplam 5.276.471 yabancı bulunmaktadır.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAN'ın yabancılara satılacağına yönelik iddiaları yalanladı

Kocaeli Sanayi Odası tarafından Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen SANTEK Dijital Fuarı'nın açılışı ile Kocaeli Savunma Sanayi İl Buluşması'na katılan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAN'ın satılacağına yönelik iddialara cevap verdi. Gazetecilere açıklamada bulunan Demir, "Gündemdeki iddialar nedir? Kim yapmış? Nasıl yapmış? Gerçekten biz şaşırıyoruz. Bu yine bir dezenformasyonun bir parçası. ASELSAN malumunuz Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'nın çoğunluk hissesine sahip olduğu bir şirket. Yüzde 25'i halka açık bir şirket. Vakfımızın bir şirketi. Büyük savunma sanayi şirketlerimizin çoğu ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN; bunların büyük hisseleri Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na ait. ASELSAN'ın olsun, TUSAŞ'ın olsun, HAVELSAN'ın olsun, çeşitli ülkelerde ve ülkemizde de ortaklıkları ve alt şirketleri var. Durum bu. Bu açıklamayı yapma gereği bile bana biraz tuhaf geldi" diye konuştu. 'BİZ YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ' ASELSAN'ın borsada halka açık şirket olduğunu kaydeden Demir, "Bu şirket hakkında yapılacak herhangi bir spekülasyonun gerçekten çok önemli ve ciddi sonuçları olur. Zaten ASELSAN yasal olarak da Kamuyu Aydınlatma Platformu'na herhangi bir hareketini bildirmek zorunda. Bu dezenformasyon meselesi gerçekten, savunma sanayi konusunda da siyasete alet edilmemesini kaç kere söyledik. Biz yolumuza devam ediyoruz. Şirketlerimiz teknoloji alanında, savunma sanayi alanında çalışmalarına devam ediyorlar. Bu arada tabi ki ortaklıklar yapıyorlar. Çeşitli alt şirketler kuruyorlar. Çeşitli ülkelerde yapılanmaları devam ediyor. Normal profesyonel şirketlerin çalışmalarının gerektiği gibi çalışıyorlar. Bu konuda söyleyeceklerimiz bunlar" dedi. Savunma sanayi il buluşmalarını da değerlendiren İsmail Demir, "Çok çeşitli illere gittik ve gitmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin bütün kabiliyetlerinin bu sanayi ve teknoloji yolculuğumuzda, ileri teknolojiler yolculuğumuzda masada olması gerekiyor. Genç bir sanayi altyapımızın savunma sanayi özelinde yapacağı katkılar da çok önemli. Onun için kabiliyetleri yerinde tespit etmek, yerinde görmek, onlarla beraber belirli hedeflere doğru yürümek ve teknoloji derinliğimizi, yeni buluşları, inovatif yaklaşımları hep beraber hayata geçirmek durumundayız. Bu bir anlamda Türkiye'nin bir yolculuğu. Bunda da bütün varlığımız, bütün kabiliyetlerimizin masada ve alanda olması gerekiyor. Onun için geniş ölçüde bir tarama yapıp, şirketlerimizle el ele çalışıp, olası bütün kabiliyetleri, mümkün olan en ileri seviyede desteklemek, hayata geçirmek ve kullanmak istiyoruz. Bu tabi sadece sanayi buluşması olmuyor. Aynı zamanda gittiğimiz yerlerde üniversitelerimizde gençlerimizle de buluşuyoruz. 7'den 77'ye bütün insan kaynağımızın bu konuda yetkinliklerini ortaya koyması gerekiyor. Bunu koyduğumuzda da çok daha güzel işler yapacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

2 yıl önce

Diyanet İşleri Başkanlığı "personele zorla kitap aldırıldığı" iddiasını yalanladı

Açıklamada, Başkanlığın, din görevlilerine yönelik okuma, yorumlama ve müzakere faaliyetlerinin geliştirilerek devam ettirilmesini, din hizmetlerinin verimliliğinin artırılmasının vazgeçilmez bir unsuru olarak gördüğü ifade edildi. Bu çerçevede, bu yıl ülke genelinde din görevlilerine yönelik hayata geçirilen "Kitap Oku-Yorum" projesi kapsamında, her ay için bir kitabın belirlendiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kitaplar, din görevlilerimiz ve vatandaşlarımızın istifadesine sunulmak üzere cami kitaplıklarına ve kütüphanelerine kazandırılmaktadır. Ayrıca, din görevlilerine kitap satışı zorunlu tutulmamakta, bu konuda gönüllük esasına göre hareket edilmektedir. Kitaplar, piyasa fiyatlarına oranla son derece uygun ve kampanyalı fiyatlarla il ve ilçe müftülüklerimize ulaştırılmaktadır. Kitapların maliyetlerinin farklılık arz etmesi ise baskı kalitesi, sayfa sayısı ve basıldığı dönemdeki kağıt maliyetleri ile yakından ilgilidir. Konunun yazar isimleri üzerinden değerlendirilmesi ise yanlış ve yanlı bir tutumdur." "ALİ ERBAŞ, BURHAN İŞLİYEN VE İBRAHİM KALIN TELİF ÜCRETİ ALMADI" Açıklamada, proje kapsamında, kitapların toplu basımı ve gönderiminin hedef kitlenin daha hızlı, rahat ve uygun maliyetlerle kitaplara ulaşabilmesini sağlamaya yönelik idari bir tedbir olduğu ve kar amacı güdülmediği vurgulanarak, şu bilgiler verildi: "Proje hazırlık safhasında okunacak kitaplar belirlenirken yazarlara bilgi verilmemiştir. Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız Dr. Burhan İşliyen ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bahsi geçen eserlerde telif ücreti almayarak, 'bila bedel' olarak eserlerini Başkanlığımıza devir ve temlik etmişlerdir. Bu sebeplerle, personele gönderildiği iddia edilen yazının telif ücreti almak suretiyle eser sahiplerine para kazandırmaya yönelik olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Projede okunacak kitapların içeriğinden Başkanlığımızca icra edilecek sınav ve mülakatlarda soru sorulması hususunun din görevlilerinin kitap okuma ve müzakerelerine katılımlarının teşvik edilmesi amacının dışında yorumlanması ise son derece üzücüdür."

2 yıl önce

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW)’nin “Avusturya SBK davasında ABD'nin iade talebini kabul etti” haberi savcılık tarafından yalanladı

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW) haber sitesinde dün yayınlanan haberde, Türkiye'nin, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesine ilişkin talebini kabul eden mahkemenin ABD'nin talebine de aynı yanıtı verdiği, Korkmaz'ın hangi ülkeye iade edileceği konusunda kararı Avusturya Adalet Bakanlığı’nın vereceği iddiası yer aldı. Haberde, Avusturya Wels Mahkemesinin, ABD'nin iade talebini de Avusturya Suçluların İadesi Kanunu'na uygun olduğu görüşüyle kabul ettiği yazıldı. Ancak DW'nin iddiası savcılık tarafından yalanlandı. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun: Karar henüz açıklanmadı Konuyla ilgili açıklama yapan Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, " Sezgin Baran Korkmaz'ın şuan sürmekte olan davasında Deutsche Welle'nin içeriğine dair söyleyeceğim şey çok açık ve net. Gerçeği yansıtmıyor. Halihazırda Amerika'dan gelen belgelerle ilgili olarak, mahkemenin hakimi kararını henüz vermemiş durumda. Bu kararın verilmesi süreci devam ediyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında bir karar verilebilir. Karar verildikten sonra son kararın Avustralya Adalet Bakanlığında olduğu doğru. Bu tarz durumlarda, iade kararları gündeme geldiğinde son karar Adalet Bakanlığı'nda oluyor." dedi. Türkiye ayağında karar verildiğini hatırlatan Ceyhun, ABD'den gelen belgelerin geciktiği için davanın bu kadar uzun sürdüğünü, hakimlerin dosyalarını incelediğini kararın şubat ayına kadar gelmesini beklediklerini söyledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Sezgin Baran Korkmaz'ın da bulunduğu sanıklar hakkında "suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, "malen sorumlu olarak" belirtilen SBK Holding'in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması isteniyor. İddianamede ayrıca MASAK tarafından tanzim edilen "aklama incelemesi" raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ'nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ'de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 euro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi talep ediliyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11