Son Dakika:
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın iftiralarına karşılık Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklama şu şekilde: “Teşkilatımıza yönelik dezenformasyon girişimlerine bir yenisi daha eklendi. Bu kez iddia; Polisevlerinde zırhlı güvenlik kulübesi ve zırhlı siperlik olmadığı yönünde… 177 yıllık şanlı mazisi bulunan Türk Polis Teşkilatı, teknolojinin tüm imkanlarını dün olduğu gibi bugün de sonuna kadar kullanmakta, çağın gereklerine anında uyum sağlamakta ve bu konuda hiçbir eksiği bulunmamaktadır. Örneğin Teşkilatımız, dünyada ATAK helikopterine sahip tek polis teşkilatıdır. Özel Harekat Başkanlığı Sanal Taktik Eğitim Merkezimizdeki teknoloji ise dünyada sadece iki ülkede mevcuttur. Konuyla ilgili herhangi bir araştırma yapmadan asılsız iddiayı ortaya atan ve sosyal medya hesabında, Tunceli Polisevi’nin görselini kullanan CHP’li Murat Bakan, yanıltıcı bilgiler vermektedir. Tunceli’deki söz konusu yapı, betonarme olup camları kurşungeçirmez özelliğe sahiptir. Bakan’ın, Mersin’in Mezitli ilçesinde yer alan Tece Polisevi hakkında ileri sürdüğü iddialar da gerçek dışıdır. Polisevinde bulunan nöbet noktasında, Murat Bakan’ın iddiasının aksine hem çelik yelek hem de uzun namlulu tüfek bulunmaktadır. CHP’li Bakan’a tavsiyemiz, FETÖ ile benzer dil kullanmaması ve bir milletvekili olarak “Polis Teşkilatı’nın yapılandırılmasında rol oynayacağız” tehdidinde bulunan HDP’lilerle aynı kare içinde bulunmamasıdır. Bizlere yönelik bu ve benzeri algı operasyonlarını ayıplıyor ve şiddetle reddediyoruz. Daha önce de sayısız kez kendisine yöneltilen haksız ithamlara gereken cevabı veren Türk Polis Teşkilatı, bundan sonra da vatandaşlarımızı doğru ve şeffaf şekilde bilgilendirme kararlılığındadır.”
Emniyet Genel Müdürlüğü, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan'ın Osmaniye'de intihar eden polis memuruna ilişkin iddialarına cevap verdi. EGM'den yapılan açıklamada, Pehlivan'ın vefat eden polis memuruyla ilgili iddialarının gerçeği yansıtmadığı ifade edilerek "Son dönemde bu tür dezenformasyon ve asılsız yazılarıyla Bakanlığımızı ve Emniyet Teşkilatımızı hedef alan Pehlivan, hasmane tutumunu bu kez hayatını kaybeden personelimiz üzerinden insanlık dışı yalan üzerinden bir kez daha ortaya koymuştur." denildi. "SİLAHI MUHAFAZA ALTINA ALINARAK PSİKOLOĞA SEVK EDİLMİŞTİR" EGM'den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Vefat eden personelimiz, 16.06.2022 günü Kadirli İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliğimizde, beylik tabancasını mesai arkadaşlarına doğrultarak doldur-boşalt yapmış, çevresine zarar verebileceği ihtimali üzerine silahı muhafaza altına alınarak psikologa sevk edilmiştir. Yapılan psikolog görüşmesinde, personelimize “anksiyete öfke kontrol bozukluğu aktif psikopatoloji” tanısı konularak tedavisine başlanmış, ardından Kadirli ilçesinden tedavisine daha rahat şekilde devam edebileceği Hasanbeyli ilçesine ataması yapılmıştır. "DOKTOR RAPORUNUN BİTİŞİNİN ARDINDAN GÖREVİNE BAŞLAMIŞTIR" Yunus Emre Örs, 21.09.2022 günü kendisine verilen psikiyatri ilaçlarını dozajının üzerinde kullanmış ve zehirlenerek hastaneye kaldırılmış, doktor raporunun bitişinin ardından Polis Merkezi Amirliğinde görevine yeniden başlamıştır. Polis Memurumuz, 3.10.2022 saat 08.45’te, kulaklığını almak bahanesiyle Polis Memuru H.K.’dan aracının anahtarını istemiş, daha sonra aracın torpidosunda bulunan H.K.’nın üzerine zimmetli zati demirbaş tabancası ile hayatına son vermiştir. "BİR MİLLETVEKİLİ YA DA YAKINLARIYLA SORUN YAŞAMAMIŞTIR" Personelimiz, bazı basın yayın organlarında iddia edildiği gibi görevi sırasında, bir milletvekili veya yakınları ile herhangi bir sorun yaşamamıştır. Hepimizi derinden üzen intihar ile ilgili adli ve idari soruşturma devam etmektedir. Bu kasıtlı yalan ve teşkilatımızı hedef alan haberlerin son bulmayacağını biliyoruz. Suç ve suçlularla mücadele eden teşkilatımız yalan ve yalancılarla da mücadele etmeye devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." https://twitter.com/emniyetgm/status/1580123972477235200?s=46&t=q40JjX0L8E3IfnBCki0mKw
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın TSK'nın terör operasyonlarında kimyasal silah kullandığı iftirasını sahiplenen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na CHP'den tepkiler geliyor. Skandal iftirayı Meclis gündemine taşıyacağını iddia eden Tanrıkulu’na yanıt partisinin İzmir Milletvekili Murat Bakan’dan geldi. "ŞİDDETLE REDDEDİYORUM, KINIYORUM" Murat Bakan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Teröristlere yönelik kimyasal silah kullanıldığı iddiası tamamen TSK’yı yıpratmaya yönelik organize bir çalışmadır. Şiddetle reddediyor, kınıyorum” ifadelerini kullandı. Murat Bakan şu paylaşımları yaptı: “Şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri yurt içinde terörün en yoğun olduğu dönemlerde, en zor şartlarda bile kimyasal silah kullanmamıştır. Teröristlere yönelik kimyasal silah kullanıldığı iddiası tamamen TSK’yı yıpratmaya yönelik organize bir çalışmadır. Şiddetle reddediyor, kınıyorum. 335 sivil vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 859 güvenlik görevlimizin şehit düştüğü “Çukur ve Barikat” operasyonları esnasında bile askerimizin, polisimizin şehit olması pahasına uluslararası hukuk ve anlaşmalarca yasaklanan hiçbir kimyasal silah kullanılmamıştır. TSK’nın ve İç Güvenlik Birimlerimizin teröriste karşı zor kullanma ve silah kullanma yetkilerinin sırasına uygun şekliyle etkisiz hale getirilmesi için yapılan yasal her faaliyetin arkadındayım ve sonuna kadar destekçisiyim. Şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin arkasındayım." https://twitter.com/chpmuratbakan/status/1583185729198297090?s=46&t=fRx10bNm0qZ83zNNudVaQQ
ABD merkezli The Wall Street Journal gazetesi, İran'ın Suudi Arabistan'a saldırı hazırlığında olduğu haberini yaymıştı. Bu iddiaya İran'dan cevap gecikmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İran’ın Suudi Arabistan’a saldıracağı yönünde çıkan iddialara ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. "İran aleyhine olumsuz bir hava oluşturmak ve bölge ülkeleri ile mevcut olumlu eğilimleri yok etmek.." Kenani, iddiaları yalanlayarak, “Bu tür taraflı haberler, bazı Batılı ve Siyonist çevreler tarafından İran aleyhine olumsuz bir hava oluşturmak ve bölge ülkeleri ile mevcut olumlu eğilimleri yok etmek amacıyla yapılmaktadır” dedi. Kenani, “İran İslam Cumhuriyeti, komşularıyla karşılıklı saygıya dayalı, uluslararası ilke ve kurallar çerçevesinde iyi komşuluk politikasını sürdürmektedir. Bölgede istikrar ve güvenliği tesis etmeyi ve geliştirmeyi komşularla yapıcı bir etkileşim olarak görüyor ve bunu ciddiyetle sürdürecektir” ifadelerini kullandı. “Harekete geçmekten çekinmeyeceğiz" ABD merkezli The Wall Street Journal gazetesi, İran'ın yakın zamanda Suudi Arabistan ve Kuzey Irak'a yönelik saldırı hazırlığında olabileceğini iddia etmişti. İddiaların ardından Suudi Arabistan İran'ın 48 saat içerisinde kendine yönelik bir saldırı hazırlığı içerisinde olabileceği konusunda ABD'yi uyarmış ve uyarıya yanıt olarak bölgedeki alarmın yüksek seviyeye çıkarıldığı belirtilmişti. Beyaz Saray İletişim Direktörü John Kirby ise dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suudi Arabistan'a yönelik tehditlerinden endişe duyduğunu ve gerekirse yanıt vermekten çekinmeyeceğini ifade etmiş, "Tehdit tablosundan endişe duyuyoruz ve Suudi Arabistan ile askeri ve istihbarat kanalları aracılığıyla sürekli temas halindeyiz. Bölgedeki çıkarlarımızı ve ortaklarımızı savunmak için harekete geçmekten çekinmeyeceğiz" demişti.
TOGG'un fabrikasına yönelik söylediği gerçek dışı söylemlerle gündeme gelen Fatih Altaylı, son olarak Sarıyer’deki bir sitenin bahçesinde üç kadın cesedi bulunduğunu ve bir Sırp mafya liderinin bu nedenle gözaltına alındığını öne sürmüştü. https://twitter.com/fatihaltayli/status/1589216880874917888?s=46&t=nGJGMLXfl2uI76U9ty02cQ EMNİYETTEN AÇIKLAMA GELDİ İl Emniyet Müdürlüğü’nün açıklamasında, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine 2 Kasım 2022’de gelen ihbar üzerine, Sarıyer ilçesi Zekeriyaköy Mahallesi’nde bulunan adreste kazı çalışması yapıldığı belirtilerek, “Konuyla ilgili şu ana kadar herhangi bir bulguya rastlanmamıştır” dendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Türk Polis Teşkilatına uyuşturucu ticareti, Türk Silahlı Kuvvetlerine kimyasal silah iftirası atanların yeni bir iftira kampanyası başlattığı belirtildi. Açıklamada, bazı basın yayın kuruluşlarında yer alan iddialara ilişkin şunlar kaydedildi: "İddia ve ileri sürülen İl Emniyet Müdürlüğümüz çalışmalarında koordinasyona ilişkin hususlar kesinlikle yalan ve iftiradan ibarettir. Emniyet Teşkilatımız hiyerarşik düzenden asla taviz vermeyen bir yapıya sahiptir. İlimizde huzur ve güvenliğin korunması için hukuki mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilen bütün uygulamalar, sıralı amirlerimizin talimat ve koordinasyonlarıyla gerçekleştirilmektedir. Teşkilatımızı yıpratmaya, karalamaya ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlarımızı gölgelemeye yönelik asılsız iddialarda bulunanlar hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." https://twitter.com/istanbul_egm/status/1590995731753889795?s=46&t=rN9NUIF19gCamyImbvZtoA
Pazar günü meydana gelen ve tüm Türkiye'yi yasa boğan İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıda 6 kişi yaşamını yitirdi, pek çok insan ise yaralandı. Saldırı dünya gündemini de oldukça meşgul ederken dün Yunan gazetesi Proto Thema'da skandal ifadelere yer verildi. Gazete, haberinde saldırı sırasında yaralanan 39 yaşındaki Anna Depola'nın Türkiye'de bakılmadığını iddia etti. "Türkler yaralı Yunan kadının hastaneye kaldırılması için para istiyor" isimli haberinde Depola'nın babasının şikayette bulunacağını ifade etti. Normalde 39 yaşında olan Depola'nın 26 yaşında olduğundan bahsedilen haberde babanın "Kızımın durumu oldukça kötü. Aldığı yaralar ve bacağındaki yara nedeniyle şokta" dendiği ifade edildi. Kızın ailesinin avukatı ise yaptığı açıklamada "Türkiye'de terör mağduru olarak hakların ne olduğunu göreceğiz" ifadelerine yer verdi. İFTİRASI ORTAYA ÇIKTI Daha sonra yine aynı gazete Selanik'e nakledilen Depola'nın açıklamalarına yer verdi. Depola'nın iddiaları yalanlayan ifadeleri ise Yunan basınının iftiralarını gözler önüne serdi. Anne ve babasına kavuştuğu için duygusal anlar yaşayan kadın Türk doktorların kendisine çok iyi baktığına vurgu yaptı. Depola babasının da iddialarının aksine yaralarının çok küçük olduğunu ifade ederek, "Benimkinden çok daha ciddi olaylar oldu. Bacağımdaki yara hiçbir şey" dedi. O gün yaşanan kayıplar nedeniyle çok üzgün olduğunu ifade eden Depola, "Gördüğünüz gibi gülümsüyorum ve mutluyum. Sadece arkadaşlarıma veda etmek zordu. Ölen yetişkinler ve çocuklara çok üzülüyorum" sözlerine yer verdi. Depola ayrıca tedavisinin ardından İstanbul'a döneceğini belirtti. Depola'nın annesi ise çocuğunun hayatta olmasından dolayı çok mutlu olduğu söyledi. Çocuklarının Konsolosluk'tan aradığını ve ağlayarak "Baba hastanedeyim, patlama olduğu sırada İstiklal'deydim" sözlerini duyan aile oldukça panik yaptığını dile getirdi. Ancak burada da çelişkili ifadeler dikkat çekti. Kızının Türkiye'de iyi muamele görmediğini iddia eden baba Fotis Depola, yeni açıklamalarında ise "Kızım hastanede çok iyi tedavi gördü. Biz buraya gelmesini ve Yunan doktorların bakmasını istedik" dedi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Bugün Reuters Haber Ajansı tarafından servis edilen haber ile ilgili olarak, Bakanlığımız istihbarat birimlerince, yabancı büyükelçiliklere ve kuruluşlara gönderilmiş herhangi bir uyarı mesajı bulunmamaktadır." denildi. Söz konusu haberde bazı büyükelçiliklerin, Ankara'daki güvenlik tehditlerine karşı uyarıldığı öne sürülmüştü.
