03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Halk TV'nin kimsesiz çocuklarla alakalı iddiasını İHH yalanladı: Vakfımızın çalışması yoktur

İHH İnsani Yardım Vakfı 'Depremlerde kimsesiz kalan çocukların İstanbul'a getirilerek İHH evlerine yerleştirildiği' yönündeki iddiaların ardından yazılı açıklama yaptı. İHH tarafından yapılan açıklamada iddiaların asılsız olduğu ve kasıtlı olarak gündeme getirildiğini belirtildi. 'BASIN ETİĞİNE UYMUYOR' İHH tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Vakfımızın çocuklar için herhangi bir evi olmadığı gibi deprem bölgesinden çocuk getirip evlere yerleştirme çabası da yoktur. Vakfımız, depremin ilk saatlerinden itibaren deprem bölgelerinde arama kurtarma ve insani yardım çalışmalarına AFAD koordinasyonunda aralıksız devam etmektedir. Basın etiğine ve meslek ilkelerine uygun şekilde davranmayarak haberi yayınlamadan önce görüşümüzü almayan, bu açıklamamızı yayınlamayan, bahsedilen asılsız haberi yayınlayan kişiler ve kurumlar hakkında gerekli hukuki işlemler yapılarak vakfımızın, bağışçılarımızın, gönüllülerimizin ve ihtiyaç sahiplerinin hakları korunacaktır.'' ifadeleri kullanıldı. 'İDDİALAR TESPİT EDİLMEDİ' Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, haberde bahsedilen evlere gidildiği ve ileri sürüldüğü gibi bir ortam olmadığı belirtildi.

1 yıl önce

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın ‘Alevi beldesi Yaylakonak’a yardım gitmedi’ provokasyonunu CHP’li başkan yalanladı

Türkiye’nin yaşadığı asrın felaketi sonrası muhalefet medyasının başlattığı dezenformasyon furyasına Alman vakıflarının Türkiye’de yayın yapan medya kuruluşu DW Türkçe de katıldı. Yalan haberleriyle meşhur olan Alican Uludağ imzalı haberde şu ifadelere yer verildi: “Kahramanmaraş merkezli depremler, Adıyaman’a 25 kilometre uzaklıkta dağlık bir alanda kurulu Yaylakonak beldesinde büyük yıkıma neden oldu. Balyan olarak da bilinen ve yaklaşık 2 bin 500 nüfusa sahip Yaylakonak beldesi, Adıyaman merkeze 25 kilometre uzaklıkta dağlık bir alana kurulu. DW Türkçe’nin ulaştığı 280 evin 260’ı yıkılmış durumda. Ayakta kalan 10 ev ise ağır hasarlı. Yalnızca 10 ev oturulabilir durumda. Yıkılan evlerin büyük bölümü de taş duvarlı, toprak damlı olan köy evleri… Alevilerin yaşadığı beldede 72’si merkezde olmak üzere 108 kişi deprem nedeniyle hayatını kaybetti. Arama kurtarmanın ulaşmadığı beldede enkaz altındakileri de yine köylüler çıkarmış.” YAYLAKONAK’IN CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI HABERİ YALANLADI Almanya merkezli DW Türkçe’nin yıllardır Türkiye’de ‘Alevi-Sünni çatışması’ çıkarmak için yalan haberler servis ettiği biliniyor. Deprem üzerinden ‘Alevilere depremde yardım yapılmadı’ provokasyonu yapmak isteyen DW Türkçe’nin yalan haberine Yaylakonak Belde Belediye Başkanı Abuzer Konak tepki gösterdi. DEVLET İLK AKŞAMDAN YANIMIZDAYDI Depremin ilk akşamında 60 kişilik Jandarma ekibinin beldeye geldiğini söyleyen Başkan Aydın, “Depremin yaşandığı ilk saatten itibaren Valimiz ve Alay komutanımız ile sürekli iletişim halindeyiz. İlk günün akşamında 60 kişilik jandarma ekibi geldi, arama kurtarma çalışmaları bitene kadar yanımızda kaldılar. 2. gün 70 civarında Kızılay çadırı geldi, sonradan 40 çadır daha geldi” ifadelerini kullandı. https://www.youtube.com/shorts/sCji9NdoeSI?feature=share TUNCELİ JÖH ANINDA MÜDAHALE ETTİ Adıyaman’ın Yaylakonak beldesinden gelen yardım çağrısı üzerine Valilik tarafından beldeye yönlendirilen Tunceli Jandarma Özel Harekat ekipleri depremin ilk akşamı beldeye ulaşarak arama kurtarma faaliyetlerine başladı. 52 cenazeyi enkaz altından çıkaran JÖH ekipleri, 20 köylüyü de enkazdan sağ kurtardı.

1 yıl önce

Cumhuriyet yine rezil oldu! Meksikalı ekibin tercümanı da 'Başımıza silah dayadılar' haberini yalanladı

CHP'nin fonladığı Cumhuriyet Gazetesi'nin Meksikalı arama kurtarma gönüllülerinin Türkiye'de güvenlik sorunu yaşadığı ve ekipmanlarının çalındığı yönünde servis ettiği haberine ekibin tercümanından yanıt geldi.

1 yıl önce

Meral Akşener kendi açıklamasını yalanladı

6'lı koalisyon masasında yaşananların perde arkasını yazan CHP'ye yakın gazeteciler İsmail Saymaz ve Barış Yarkadaş, dün Meral Akşener'in yaptığı farklı açıklamalar ile yalanlanmış oldu. Asıl bomba ise, Meral Akşener'in Candaş Tolga Işık'a bizzat kendisinin yaptığı açıklamayı yalanlaması oldu. Akşener'in danışmanı durumu, 'İkinci toplantıdan bahsediyor' diye toparlamaya çalışsa da, Akşener'in sözlerinin doğrudan birinci toplantı ile ilgili olduğu cümlelerinden net şekilde anlaşıldı. CHP'li gazeteciler bugün sessizliğini korurken, Akşener'in kendi yaptığı açıklamayı neden yalanladığı ise merak konusu. AKŞENER ÖNCE TERK ETTİ SONRA 'SITMA'YA RAZI OLDU 6'lı koalisyon masası aday belirleme toplantısında toz duman oldu. 5 lider, 'Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu' derken, Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın adaylığını teklif etti. Bu öneri sonrası koalisyon masası karıştı, Akşener ile Kemal Kılıçdaroğlu birbirine girdi. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, araya girerek, orta yollu bir açıklama ile toplantıyı bitirdi. Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının dayatılması sonrası olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. Ertesi gün de GİK'i toplayan Akşener, 6'lı koalisyona, 'Kumar masası, noter masası, şahsi hırslar masası" gibi ifadeler kullanarak veda etti. Akşener'in zehir zemberek sözleri sonrası koalisyon 5'li toplandı. Herkes, Akşener'in yenir yutulur olmayan bu sözleri sonrası koalisyonun 5'li olarak yola devam edeceğini düşünüyordu. Ancak, Akşener, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun arabuluculuğu ile Kemal Kılıçdaroğlu'na mesaj gönderdi. Akşener, iki belediye başkanının icracı Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması şartı ile masaya döneceğini bildirdi. Kılıçdaroğlu bu öneriyi kabul etti ve Akşener, CHP yandaşı gazeteci Mehmet Tezkan'ın deyimiyle 'komik' öneri ile koalisyon masasına döndü. Akşener, ikinci toplantıda da masadan kalktı ancak daha sonra kendi deyimiyle, 'Sıtmaya razı olarak' Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etti. CHP'Lİ GAZETECİLER MASADA YAŞANANLARI YAZDI CHP'nin fonladığı Halk TV'den İsmail Saymaz, Meral Akşener'in ikinci toplantıda masadan kalkma aşamasına geldiğini belirtti. Saymaz, Akşener'in sesinin koridorlara taştığını, bunun üzerine aracının bile hazırlandığını söyledi. Daha sonra krizin aşıldığı ve 12'nci maddenin yazıldığını bildirdi. Saymaz, Akşener'in, 'Yeter' diye bağırdığını da öne sürmüştü. Bir diğer CHP yandaşı gazeteci Barış Yarkadaş da benzer bilgiler aktardı. Yarkadaş, Akşener'in, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile çok sert tartışmalar yaşadığını da sözlerine ekledi. AKŞENER, BU İDDİALARI DOĞRULAMADI Meral Akşener, Habertürk TV'de Fatih Altaylı'ya konuk oldu. Akşener, kriz sonrası döndüğü koalisyonun ikinci toplantısında yaşananları doğrulamadı. Akşener, CHP'li gazetecilerin aktardığının aksine olumlu bir süreç yaşandığını, çıkan sonuçtan memnun olduğunu ifade etti. AKŞENER KENDİSİNİ DE YALANLADI Meral Akşener, CHP'li gazetecilerin bilgilerini doğrulamazken, 'Kim yalan söylüyor' tartışmaları başladı. Ancak Akşener'in açıklamalarında en dikkat çekeni Candaş Tolga Işık'a bizzat kendisinin yaptığı açıklamayı yalanlaması oldu. Meral Akşener, ilk toplantıda masada yaşanan krizi anlattığı Candaş Tolga Işık'a, "Baktım ki benim dışımdaki herkesle Sn. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı görüşülmüş, anlaşılmış. Söz en son bana gelene kadar herkes Kemal Bey'in adaylığını dile getirdi. Bana söz gelince bizim anketlerde Yavaş ve İmamoğlu çıkıyor dedim. Ama isterseniz bir kamuoyu araştırması yapalım ona göre hareket edelim dedim. Sn Kılıçdaroğlu kabul etmedi bu önerime hiddetlenip ayağa kalktı. Kendi adaylığının bugün ortak bir yazılı açıklamayla duyurulmasını talep etti. Ben de partime sormadan böyle bir karar veremem dedim. Siz imzalamayın o zaman biz imzalarız duyururuz deyince ben masadan kalkayım o halde dedim. Siz bilirsiniz dedi. Ali Bey tansiyonu düşürmek için araya girdi. Ve aday isminde değil ama adaylık konusunda bir mutabakata varıldığına dair bir metne imza atıldı." ifadelerini kullanmıştı. Akşener'in, "Kılıçdaroğlu kabul etmedi bu önerime hiddetlenip ayağa kalktı. Kendi adaylığının bugün ortak bir yazılı açıklamayla duyurulmasını talep etti." sözleri büyük yankı uyandırmış, tüm medyada manşet olmuştu. Akşener, katıldığı canlı yayında tüm bu sözlerini unutarak yalanladı. Akşener, "Kimse ayağa kalkmadı. Ben açık net fikirlerimi söyledim. Bir gerginlik yaşandı. Uhulet ve suhuletle pazartesiye bırakılma nedeni öyle oldu. 5 kişi imzaladı, ilan edilsine de gidilebilirdi, sonra hep beraber nefes alalım oldu. " dedi. CANDAŞ TOLGA IŞIK'TAN AKŞENER'E YANIT GELDİ Meral Akşener'in kendi röportajını yalanlaması sonrası Candaş Tolga Işık'tan açıklama geldi. Işık, şu ifadeleri kullandı: Akşener bana verdiği beyanatın aksini söyleyip "Kemal Bey ayağa kalkmadı" demiş. Yazdıklarımı kelimesi kelimesine özel kalem md aracılığıyla bizzat kendisine tekrar WhatsApp'tan da onaylatıp paylaştım. Söylemediği bir şey yazdığım iddia ediliyorsa paylaşabilirim. Az önce Özel Kalem Müdürü Esma Hanım'la konuştum "Sayın Genel Başkan Teke Tek'te ikinci toplantıyı kastediyor. Sizin yazdıklarınızı kendisi de doğrulayıp yazdınız" dedi. "Düzeltmenizi rica ediyorum" dedim. "Yayında düzeltir birazdan" dedi. AKŞENER'İN AÇIKLAMASININ BİRİNCİ TOPLANTI İÇİN OLDUĞU NET ŞEKİLDE ANLAŞILIYOR Meral Akşener'in danışmanı Candaş Tolga Işık'a yaptığı açıklamada, Akşener'in ikinci toplantıyı kast ettiğini söylese de, İYİ Parti liderinin ilk toplantıyı aktardığı ifadelerinden net şekilde anlaşılıyor. Akşener, ilk toplantıda yaşananlar ile ilgili iki farklı açıklama yaparken, hangisinin doğru olduğu merak konusu.

1 yıl önce

CHP ve İYİ Parti'den çelişkili HDP açıklamaları! Birbirlerini yalanladılar

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu'nun Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olarak HDP ile görüşeceğini söylemesinin ardından CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın 'Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu, tüm partiler ile görüşeceği takvim çerçevesinde HDP ile de görüşecek.' açıklaması iki parti arasındaki çelişkiyi ortaya koydu.

1 yıl önce

Kandilli Rasathanesi 'deprem erken uyarı sistemi çalışmıyor' iddialarını yalanladı

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, İstanbul'un erken uyarı sisteminin çalışmadığını öne sürmüştü. Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nden bu açıklamaya cevap verildi. "SİSTEM SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMAKTADIR" "Sistem sağlıklı bir şekilde çalışmaktadır" denilen yazılı açıklamada," Ülkemizde hali hazırda 'halka yönelik' bir erken uyarı sistemi bulunmamaktadır. Kamuoyunda dolaşan 'Deprem erken uyarı' sistemi, düşünülenin aksine depremi önceden bildiren bir sistem değildir. Deprem erken uyarı sinyali bir radyo istasyonu gibi yayın yapan bir sistem değildir. Böyle bir erken uyarı sinyali de maalesef yoktur. Enstitümüzdeki mevcut erken uyarı sistemi, meydana gelen bir deprem sonrasında ikincil afetlerin (doğal gaz kaynaklı patlamaların önlenmesi, elektrik üretim tesislerinin devre dışı bırakılması, ulaşım sistemlerinin güvenli bir şekilde durdurulması vb.) önlenmesine yönelik hizmet vermektedir. Erken uyarı sisteminin kurumlardan gelecek talep doğrultusunda hayata geçmesi için, erken uyarı amaçlı kullanılacak eşik seviyelerinin ayrıntılı teknik çalışmalar neticesinde belirlenmesi ve bu seviyelerin önceden test edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, deprem erken uyarı sinyalini kullanacak kurum veya kuruluşların, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile sinyalin kullanım amacına göre öncelikle kendilerine uygun eşik seviyesinin belirlenmesi çalışmalarını gerçekleştirmesi gerekmektedir. Eşik seviyesi kurumların faaliyet alanı, kullanılan cihazlar, verdiği hizmet alanı gibi birçok faktör ile birlikte değerlendirilmelidir. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, deprem erken uyarı sinyaline ihtiyaç duyan tüm kurum ve kuruluşlarla iş birliğine hazırdır. Konunun önemine karşın, bugüne kadar çok az sayıda kurum veya kuruluştan erken uyarı sinyali talebi gelmiştir" bilgilerine yer verildi. "YEDEKLİLİK PRENSİBİ UYGULANMAKTADIR" Açıklama şöyle devam etti: "Ülkemizde enstitümüz tarafından çalıştırılan İstanbul Deprem Erken Uyarı Sistemi, 2001 yılında, Kuzey Anadolu Fay Zonu yakınlarında, kıyı şeridi boyunca ve Prens adaları olmak üzere 10 farklı konuma yerleştirilen 'kuvvetli yer hareketi' istasyonlarıyla kurulmuştur. Bu 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu yanında, 5 adet deniz dibi sismograf sistemi kurulmuş; ayrıca, Marmara Denizi çevresinde günümüzde deprem erken uyarı amacıyla kullanılabilen çok sayıda kuvvetli ve zayıf yer hareketi istasyonu kurulmuştur. Böylece, Marmara bölgesinde erken uyarı amacıyla kullanılabilecek kuvvetli ve zayıf yer hareketi istasyon sayısı 100'e ulaşmıştır. Bu kapsamda, deprem erken uyarı sistemindeki istasyonlar gerçek zamanlı olarak sürekli izlenmektedir. Aynı zamanda, deprem erken uyarı sistemindeki veri akışı sürekli denetlenmekte ve gerekli durumlarda anında teknik müdahaleler yapılmaktadır. Veri akışının sürekliliğini sağlamak için yedeklilik prensibi uygulanmaktadır. İstasyonlardan bazılarının teknik veya farklı sebeplerle hizmet veremiyor olması, sistemin çalışmıyor olması anlamına gelmemektedir. Mevcut sistemin işleyişinde herhangi bir sorun bulunmamaktadır"

11 ay önce

CHP’li başdanışman Tamer Saka Kemal Kılıçdaroğlu’nu yalanladı: “Nerede olduğunu bilmiyorum”

CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Başdanışmanı Dr. Tamer Saka katıldığı canlı yayında Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalanladı. Kılıçdaroğlu'nun 418 milyar doları geri getireceğim sözleri hatırlatılan Saka, "Bu bir ideal, nerede olduğunu ben bilmiyorum. Arkadaşlar çalışıyorlar" diyerek Genel Başkanı'nı yalanladı.

11 ay önce

ANKA'nın seçim verileri Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalanladı

Seçim günü sonuçları CHP'nin ajansı ANKA'dan takip eden Kemal Kılıçdaroğlu, 7 puan geride olduğunu bile bile kitlesine gaz vermek için öndeyiz yalanını söyledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11