19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Yıllarca ‘Adnan Menderes’in avukatıydım’ yalanıyla siyasi çıkar sağlamıştı! Hüsamettin Cindoruk: “Benim partim CHP’dir” dedi

Yıllar boyu ‘Adnan Menderes’in avukatlığını yaptım” diyerek yalan söyleyen ve Demokrat Parti sayesinde önemli devlet makamlarına gelen Hüsamettin Cindoruk, CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu‘nun gayretlerini takdir ettiğini söyleyerek, “Bugün CHP benim de partimdir var mı diyeceğiniz. Cumhuriyet Halk Partisi benim fikirlerimi savunuyorsa, benim düşüncelerimi savunuyorsa, benim hayal kırıklıklarımı gidermek istiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’ni tekrar teşhis etmek istiyorsa o benim partimdir artık mesele budur” dedi. Basın Konseyi’nin 35. yıl dönümünde konuşan, Cindoruk, şöyle devam etti: “Gelin görün ki Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak bizim görevimizdir. Gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti’ni müdafaa etmek durumuna düştük. Cumhuriyeti müdafaa etmek demek değerlerini müdafaa etmek demektir. İçi boşaltılmış bir cumhuriyet olur mu? Zaman içinde üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi gibi NATO gibi ya da üye namzeti olduğumuz Avrupa Birliği gibi ülkelerle bağlantımız kesildi. Bunun sonu nedir? Bağlantısız devlet olmaktır. Bağlantısız bir devletin dünya şartları içerisinde fazla yaşama şansı olmaz.” YILLARCA ‘MENDERES’İN AVUKATIYIM’ DİYE YALAN SÖYLEDİ Siyasi yaşamı zikzaklarla geçen Cindoruk, Adnan Menderes’in idamında parmağı olan CHP’yi kendi partisi olarak tanımladı. Uzun yıllar boyunca “Ben Adnan Menderes’in avukatlığını yaptım” yalanıyla siyasi çıkar sağlayan Cindoruk’un yalanını merhum Aydın Menderes şu sözlerle ortaya çıkarmıştı: “Cindoruk, Adnan Menderes’in avukatı olmamıştır. Adnan Menderes’in imzasını taşıyan herhangi bir vekalete haiz olmamıştır. Ayrıca Menderes ailesinden başka bir Menderes’in avukatlığını da üstlenmemiş, vekaletnamesine haiz olmamıştır. Sorunuzdaki ifadeniz doğru, zaman içerisinde Cindoruk kendisi Menderes’in avukatı olarak tanıtıldığı durumlarda sessiz kalmış, bunu tekzip etmemiş, adeta kendisinin böyle tanıtılmasında pişkince bir memnuniyet içerisinde gözükmüştür. Ancak hiçbir zaman Adnan Menderes’in avukatı olmamıştır.”

2 yıl önce

Oda TV’nın ‘Suriyeli polis’ yalanı

Kendisini emekli emniyet müdürü olarak tanıtan Feramuz Erdin, Oda TV’de kaleme aldığı yazısında tartışma yaratan iddialarda bulundu. Erdin, Suriyelilerin ‘kültür uyumu’ adı altında polis olabileceğini söyledi. Erdin, “Burada hedeflenen sayının ne olduğu çok önemli ama bu sayı maalesef henüz kamuoyu ile paylaşılmış değil. Muhtemelen “kültür ve lisan” uyumunu sağlamak mazereti adı altında Suriyeli polis istihdamına çok yakında başlanacaktır.” dedi. Kendisini “Emekli Emniyet Müdürü” olarak tanıtan Feramuz Erdin’in her şey den önce ’emekli emniyet müdürü’ olduğu doğru değil. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, sık sık medyada kendisini ’emekli emniyet müdürü’ ve ‘güvenlik uzmanı’ olarak tanıtan Feramuz Erdin ile ilgili geçtiğimiz yıllarda şu açıklamayı yapmıştı: “Bu kişinin 1992-2007 tarihleri arasında teşkilatta çalıştıktan sonra 2007 yılında istifa ederek emniyet amiri rütbesinde iken ayrılmış; teşkilatımızda çalıştığı süre içerisinde operasyon yapılabilecek hiçbir birimde çalışmadığı gibi terör operasyonları ile ilgili de herhangi bir özel kurs veya eğitim de almamıştır‘ Oda TV yazarı Feramuz Erdin’in kendisini tanıtırken söylediği yalan gibi yazısında kullandığı iddia da tamamen yalan… Suriyelilerin Türkiye’de polis yapılabileceği iddiası, Feramuz Erdin’in adını duyurmak için zaman zaman başvurduğu klasik yalanlarından bir tanesi… Söz konusu yazar, daha önce de defalarca güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla ilgili akla mantığa sığmayacak iddialarda bulunmuş, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından hakkında aşağıdaki açıklama yapılmıştı: ‘‘Yeterli bilgi birikimi olmayan bu ve benzeri kişilerin uzman sıfatıyla yorum ve değerlendirmelerde bulunmaları, canları pahasına terör örgütleri ile mücadele eden personelimizin motivasyonunu olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Kuruluşundan bugüne kadar ülkemizin bölünmez bütünlüğüne yönelik tehdit unsuru olan terör örgütlerine yönelik kararlı mücadelemiz dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam edecektir.‘‘ Polis Akademisi Başkanlığı’nın web sayfasında kimlerin polis olabileceği ve hangi şartları taşımaları gerektiği net biçimde ifade edilmiştir.

2 yıl önce

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile günün yalanı! Antakya’da taciz dediği olay bambaşka çıktı…

Sosyal medyada gün boyunca Suriyeliler konusunda kurgu ve yalan haber paylaşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yalancılıkta bir marka haline gelmeye başladı. Daha önce Suriyeliler konusunda yaptığı yüzlerce açıklamanın yalan olduğu ortaya çıkmasına rağmen aynı yalanları defalarca dile getirmekten usanmayan Özdağ’ın 90’lı yıllarda FETÖ’cü talebelerine verdiği Algı Yönetimi derslerinde öğrettiklerini bugün kendisinin uyguladığı konuşuluyor. HATAY’DA TACİZ İDDİASI Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün gece yaptığı paylaşımda “Antakya’da Suriyelilerin bir kızı taciz etmesi üzerine, kızın ailesinin de aralarında bulunduğu halk Suriyeli ailenin evine/iş yerlerine saldırdı. Olay yerine güvenlik güçleri sevk edildi. 3 Suriyeli hastaneye sevk edildi. Suriyelileri vatanlarına yollayın. Yoksa olaylar büyüyecek” dedi. OLAYIN ASLI BAŞKA ÇIKTI Özdağ’ın iddia ettiği ‘büyük kavga ve saldırı’dan tek bir kare görüntü henüz ortaya çıkmamışken olayın aslının çok başka olduğu ortaya çıktı. Olay anına tanık olanların ifadelerine göre; sevgili olan 14-15 yaşlarında Türk vatandaşı bir kız ile aynı yaşlardaki Suriye uyruklu bir delikanlı Hatay’a bağlı Avsuyu’nda bir parkta buluşuyor. O sırada parka kızın ailesinin de gelmesi üzerine gerginlik yaşandığı; ancak olayın Özdağ’ın iddia ettiği gibi büyümediği aktarıldı. https://twitter.com/aslandegirmenci/status/1509173978262388738?s=21&t=1Hq5gqMjye7gjECH65Be0A Olayın tacizden kaynaklanmadığı, yaralama, mala zarar verme gibi eylemlerin gerçekleşmediği de görgü tanıklarının aktardıkları arasında. AMACI İÇ ÇATIŞMA ÇIKARMAK Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yerli halk ile Suriyelileri karşı karşıya getirip sokakları karıştırmak için gün boyu yalanlar uyduran Özdağ’ın “Suriyelileri vatanlarına gönderin, yoksa olaylar büyüyecek” beyanı ise maksadını açıkça ortaya koyuyor.

2 yıl önce

Ümit Özdağ şimdi de FETÖ ve PKK sempatizanı profesörü referans aldı! “Bartın’a 15 bin Suriyeli geldi” yalanı

TTB’li Prof. Dr. Ahmet Saltık, sosyal medya hesabından Bartın’a bir günde 15 bin Suriyelinin giriş yaptığını duyurdu. Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Saltık’ın, akıllara durgunluk veren iddiasıyla ilgili Bartın İl Göç İdaresi ve Emniyet Müdürlüğü’nden yalanlama yapıldı. “02.04.2022 günü bazı basın yayın ve sosyal medya organlarında ilimize son 1 ay içerisinde 15.000 Suriyeli şahsın geldiği İl Göç İdaresi ve İl Emniyet Müdürlüğüne giderek kayıt oldukları ve bu şahısların kayıtlı seçmen oldukları yönünde çıkan söylentiler hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Asılsız haberi çıkaran ve yayanlar hakkında, Müdürlüğümüzce gerekli araştırmalar yapılmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” BARTIN’DA HİÇ KİMSE 15 BİN SURİYELİYİ GÖRMEDİ Bartın’da yaşayan vatandaşlar, Ankara’da yaşayan Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın şehre giriş yaptılar dediği 15 bin Suriyeliyi görmediklerini belirterek habere şaşırdıklarını açıkladılar: “Burası küçük bir şehir; 15 bin Suriyeli gelse hatta 15 bin değil 10 Suriyeli gelse hemen tüm şehrin haberi olur”  ÜMİT ÖZDAĞ ‘DOĞRU’ DEDİ Türkiye’de Suriyelilere karşı nefret oluşturmak ve sokakları karıştırmak için gün boyu sosyal medyada yalan ve kurgu haberler paylaşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da PKK’ya yakınlığı ile bilinen profesörün iddiaları için ‘Araştırdık, doğru’ dedi. Her gün Suriyelilerle ilgili onlarca yalan haber paylaşan Özdağ’ın Saltık’ı referans alması ise sosyal medyada tepkiyle karşılandı. “Bir PKK’nın ipine sarılmadığın kalmıştı” yorumlarıyla eleştirilen Özdağ’ın önümüzdeki günlerde Bartın’a gelen hayali Suriyeliler konusunda yapacağı açıklamayı kamuoyu merakla bekliyor. Daha önce de Afgan çete lideri bir tecavüzcünün Beylikdüzü’nde yaşadığını, erkek çocukları taciz ettiğini, görüntülerin elinde olduğunu ve yayınlayacağını söyleyen Özdağ, aradan geçen bir aya karşın hala iddialarını kanıtlayamadı. Özdağ’ın bahsettiği Afgan ismin ise İran’da yaşadığı ortaya çıkmıştı.   PROF. DR. AHMET SALTIK KİM? Koronavirüs salgını döneminde FETÖ ve PKK medyasına bolca çıkarak salgınla ilgili Sağlık Bakanlığını ve hükümeti hedef alan acıkmalarıyla tanınan Saltık, Ankara’da Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda görev yapıyor. PKK ve FETÖ terör örgütlerinin de dönem dönem savunuculuğunu yapan Saltık’ın koronavirüs pandemisi döneminde ülkede iç karışıklık çıkarmak isteyen sözleri geniş kesimlerin tepkisine neden olmuştu. FETÖ VE PKK SAVUNUCUSU Prof.Dr. Ahmet Saltık, doktorluğu dışında siyasetle de yakından ilgili. FETÖ ve PKK terör örgütleri için hak arayıcılığı yapan Saltık, Türkiye aleyhine olan her faaliyette baş rolde görünüyor. 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE ‘TELEF’ DEMİŞ FETÖ terör örgütü tarafından yapılan 15 Temmuz darbe girişimini ‘tiyatro’ olarak niteleyen Prof. Dr. Saltık, Türk milletinin 15 Temmuz’da verdiği mücadeleyi aşağılayan pek çok yazısını kişisel web sitesinde yayınladı. FETÖ2cü teröristlere hak arayan ve onları öve öve bitiremeyen Saltık, 15 Temmuz şehitlerimiz için ise hayvanlar için kullanılan ‘telef’ ifadesini kullandı. PKK İLE DE YAKIN TEMASTA Türkiye düşmanlığı kanına işleyen Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın FETÖ gibi PKK terör örgütüne de sempatisi büyük. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarına ‘kıyım’ diyen Saltık, sosyal medya hesabından bolca HDP ve Öcalan propagandası yapmış.

2 yıl önce

Ümit Özdağ’ın 900 bin Suriyeli’ye vatandaşlık verildi yalanı

YALANI ORTAYA ÇIKTI Fox TV ekranlarında 900.000 Suriyeli’nin Türk vatandaşı olduğunu iddia eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın yalan konuştuğu çok geçmeden ortaya çıktı. 84 BİN 152’Sİ ÇOCUK OLMAK ÜZERE 193 BİN 293 SURİYELİ TÜRK VATANDAŞI OLDU Geçtiğimiz günlerden, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2021 yılı sonuna itibarıyla Türk vatandaşlığına geçen Suriyeli sayısını açıkladı. Soylu, 31 Aralık 2021 tarihine kadar 84 bin 152'si çocuk olmak üzere 193 bin 293 Suriyeli Türk vatandaşı olduğunu belirtti.

2 yıl önce

Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı’nda vatandaşlık veriliyor yalanı! Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü: “Yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır”

https://twitter.com/genelgundem/status/1497865718741667840?s=21&t=CeHQ9_ySKDz51jV1zT8X_Q Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan açıklama şöyle; “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze ait nüfus hizmetlerine ilişkin vatandaşlarımıza destek olan Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı hakkında gerçek dışı iddialarla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Afet, acil durum ve ihtiyaç duyulan alanlarda 5 başvuru masası, 2 Nüfusmatik, güvenli ve şifreli iletişim alt yapısı ile günlük 400 işlem kapasiteli Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı Şubat ayında hizmet vermeye başlamış; ilk olarak yaklaşık iki ay başvuru yoğunluğunun bulunduğu Esenyurt’ta ve 3 gün süren Antalya BilimFest’te vatandaşlarımıza hizmet sunmuştur. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı, Esenyurt’ta bulunduğu süre içerisinde 3.000, Antalya BilimFest’te ise 1.000’i aşkın işlem gerçekleştirilmiştir. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracında vatandaşlarımız; kimlik kartı, pasaport, sürücü belgesi, adres, kimlik kartına sürücü belgesi yükleme, kimlik kartına e-imza yükleme ve tüm nüfus işlemlerini (doğum, evlenme gibi tescil işlemleri) “mobil ilçe müdürlüğü” mantığında gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, afet dönemlerinde afetin yaşandığı noktalara yerleştirilerek vatandaşlarımızın acil nüfus hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Kamuoyuna yansıtıldığının aksine vatandaşlık işlemleri ve yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda da vatandaşlık başvuru makamının yurt içinde valilikler olduğu açıkça belirtilmiştir. Vatandaşlarımıza memnuniyetle sunduğumuz ve vatandaşımızın da aynı şekilde ilgi duyduğu bu hizmetlerimiz hakkında bilgi sahibi olmadan, “vatandaşlık veriliyor” gibi manipülatif açıklamalarda bulunulması asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ayrıca bu açıklamalar, siyasi spekülasyon olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz “Hayatın Her Anında” vatandaşımıza Siz Bize Gelemezseniz, Biz Size Geliriz” anlayışı ile hizmet etmeye devam edecektir.” https://twitter.com/tcnufus/status/1512355617008140291?s=24&t=gvO9e9oFSgQwFU5QaOfY5Q

2 yıl önce

İBB’den Teşvikiye Camii’nin elektirik faturasını ödeyeceğiz yalanı! Özel işletme WC’nin faturasını ödeyeceklermiş…

3 yıldır yalan ve algı çalışmaları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yönettiğini sanan Ekrem İmamoğlu ve ekibi yine yaş tahtaya bastı. İBB Haber adlı Twitter hesabı İBB’nin sözde elektriği kesinlen Teşvikiye Camii’nin elektrik faturasını ödeyeceğini iddia etti. Teşvikiye Camii İmamı Cemal Doğrugören ise İBB Haber yalanladı. İmam Doğrugören, “Caminin hocasiyim bilgi yanlıştır.elektiriği kesilen yer özel işletme alanı WClerdir.” dedi.

2 yıl önce

‘Türkiye’yi kokain merkezi oldu’ yalanı! Europol ve EMCDDA raporu gerçeği ortaya koydu: “Avrupa merkez haline geldi”

İşte raporun detayları; 2022 Avrupa Uyuşturucu Pazarları Raporu'nda, Avrupa'da kokain pazarının büyümeye devam ettiği, Türkiye'de de rekor seviyelerde kokain yakalandığı belirtildi. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) ve Avrupa Birliği Kanun Uygulama İşbirliği Ajansı (EUROPOL) ortaklığında Avrupa genelindeki uyuşturucu pazarlarının imalat, kaçakçılık, dağıtım ve kullanım boyutlarında derinlemesine analiz edildiği ve her bir uyuşturucu madde için ayrı birer modül halinde hazırlanan 2022 Avrupa Uyuşturucu Pazarları Raporu'nun "kokain" ve "metamfetamin" modülleri yayınlandı. Buna göre, Avrupa'da kokain pazarı büyümeye devam ediyor. 2020'de Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerdeki perakende kokain pazar değerinin en az 10,5 milyar avro olduğu tahmin edilirken, bu miktar tüm yasa dışı uyuşturucu pazarının üçte birine karşılık geliyor ve kokaini esrardan sonra en büyük ikinci uyuşturucu pazarı haline getiriyor. Avrupa'da 2017 yılından bu yana, özellikle deniz limanlarında her yıl rekor miktarlarda kokain ele geçiriliyor. 2020'de şimdiye kadar raporlanan en yüksek miktar olan 214,6 ton kokain ele geçirildi. Ayrıca ön veriler 240 tonluk kokain yakalamaları ile 2021 yılı toplamının daha da yüksek olacağını gösteriyor. En yüksek miktarlarda kokain, Belçika, Hollanda ve İspanya limanlarında ele geçirilirken, Avrupa'nın farklı limanlarında artan yakalamalar da suç gruplarının kaçakçılık faaliyetlerini kokain risk algısının daha az yoğunlukta olabileceği limanlara doğru genişlettiğini ortaya koyuyor. Önceki yıl AB ülkelerinden Belçika'da ele geçirilen 70, Hollanda'da ele geçirilen 49 ton ve İspanya'da ele geçirilen 37 ton kokain, Avrupa genelinde ele geçirilen miktarın yüzde 73'üne karşılık geliyor. Ayrıca İtalya, Fransa ve Almanya'da da yakalanan kokain miktarları dikkati çekiyor. Kokain sevkiyat noktaları çeşitleniyor Kokain kaçakçılığı ve kullanımı ile ilişkilendirilmeyen Doğu Avrupa ülkelerinden Yunanistan'da 1,8, Bulgaristan'da bir ton, Polonya'da 3,9 ton ve Türkiye'de de 2 ton yakalanan kokain miktarı rekor seviye olarak gösteriliyor. Bu durum da kokain sevkiyatlarının Avrupa'ya giriş yaptığı noktaların çeşitliliğin artığını ve kokain kullanıcı pazarının Türkiye dahil Doğu Avrupa'da büyüdüğünü ortaya koyuyor. Avrupa'ya işlenmek üzere sevkiyatı yapılan baz kokain yakalamalarındaki artışlar da yakın gelecekte Avrupa pazarında daha fazla oranda içilebilir kokain ürünlerinin görülme riskini ortaya çıkarıyor. Güney Amerikalı ve Avrupalı suç şebekelerinin kokain üretiminde iş birliği yaptığı yönünde bilgiler bulunurken, özellikle Meksikalı suç şebekelerinin Avrupa pazarına kokain sağladığı yönünde de deliller yer alıyor. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, kokainin başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere AB üyesi olmayan ülkelere ve Okyanusya bölgesi ile Asya'ya sevkiyatında transit olarak kullanımının arttığına ilişkin de deliller bulunuyor. Metamfetamin tespitleri AB üyesi ülkelerdeki metamfetamin yakalamaları da arttı. Çekya ve komşu ülkelerde daha küçük ölçekli metamfetamin üretimi devam ederken, Hollanda ve Belçika'daki endüstriyel ölçekli laboratuvarlarda metamfetamin üretimi gerçekleşiyor. Avrupalı sentetik uyuşturucu üreticileri, üretim süreçlerini geliştirmek için Meksikalı üreticilerle iş birliği yaparken, mevcut olan altyapıyı da kullanmayı sürdürüyor. 2019'dan bu yana Hollanda ve Belçika'da tespit edilen üretim tesislerinin boyutu, gelişmişliği ve verimliliğinin arttığı belirlendi. Afganistan'da bitki temelli efedrin kullanılarak metamfetamin üretimi 2016'da ortaya çıktı. Afgan eroininin mevcut kaçakçılık yolları ve alt yapısı da suç ağları için bir fırsat ve AB için bir tehdit oluşturuyor. Türkiye'de metamfetamin kullanımında ve ele geçirmelerde yaşanan artışlar da Balkan rotasındaki faaliyetlerin göstergesi olarak değerlendiriliyor. AB ile Türkiye arasında kurulan ve Balkan rotasındaki uyuşturucu akışını kısıtlamaya odaklanan güçlü arz azaltma ortaklığının, metamfetaminle ilgili tehditleri ele alacak şekilde genişletilmesi gerektiği düşünülüyor. Türkiye'de 2020'de ele geçirilen metamfetamin miktarında önemli bir artış yaşandı ve yakalanan miktar 4,2 tona ulaştı. Türkiye'de ele geçirilen metamfetaminin çoğunluğu sıvı formda, ülkenin doğusunda İran sınırında bulunan illerde ele geçirilmiştir.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 31 32