05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

Ümit Özdağ'dan HDP'li Garo Paylan'a çok sert 'Talat Paşa' yanıtı: Terbiyesiz tahrikçi adam

HDP Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 1915 olaylarına ilişkin skandal bir paylaşımda bulundu. Yaşananları 'soykırım' olarak nitelendiren Garo Paylan, Talat Paşa'yı da 'soykırımın mimarı' şeklinde tanımladı. Paylan, tepki çeken açıklamasında "106 yıl sonra, Soykırımın mimarı Talat Paşa isimli caddelerde yürüyoruz. Talat Paşa isimli okullarda çocuklarımızı okutuyoruz. Almanya’da bugün Hitler isimli caddeler olsaydı, Hitler isimli okullarda çocuklar okusaydı nasıl bir Almanya olacaksa, öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. " ifadesini kullandı. "TALAT PAŞA DENEYİMİ YAŞAYACAKSIN" İYİ Parti'den istifa eden ve yoluna bağımsız olarak devam eden İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ ise Paylan'a sert sözlerle yanıt verdi. Özdağ, yanıtında şunları söyledi: "Terbiyesiz tahrikçi adam. Çok memnun değilsen çek git cehennemin dibine. Talat Paşa vatansever Ermenileri değil senin gibi arkadan vuranları sürdü. Sen de zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve yaşamalısın."

2 yıl önce

Akşener'in ittifak çağrısına iki partiden yanıt: Zemin kaybederiz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu'nun liderliğindeki Gelecek Partisi ile bir sonraki seçim için işbirliği yapılabileceği açıklaması, "seçim ittifakı" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Şimdiye kadar parti kuruluş çalışmalarına odaklandığı için "konu veya süreç bazlı" işbirliklerine kapı açmakla beraber seçim ittifakları konusunda kendini bağlamayan her iki partide ise Akşener'in çıkışı, "İyi niyetli bir niyet beyanı, gelecek öngörüsü" olarak nitelendiriliyor. Zaman zaman İYİ Partililerle farklı konularda görüşmeler yapıldığı ancak "seçim ittifakı" konusunun hiç konuşulmadığı ifade ediliyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı bir televizyon programında, bir sonraki seçime ilişkin tahminlerini açıklarken, İYİ Parti'nin büyüdüğünü, CHP'nin oylarının ise düşmediğini belirterek, “Buna karşılık DEVA ve Gelecek Partileri var, Saadet Partisi fena gitmiyor. Muhtemelen yarın bir işbirliği olacak gibi gözüküyor. DEVA ve Gelecek Partisi'nden bahsediyorum. Böyle baktığınız zaman Cumhur İttifakı adayının seçilmesi mümkün görünmüyor” görüşünü dile getirmişti. GELECEK PARTİSİ: ZEMİN KAYBEDERİZ BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Gelecek Partisi kaynakları, Akşener'le ve İYİ Parti ile zaman zaman konu veya süreç bazlı görüşmelerin yapıldığını, bunun en somut örneğinin de parlamenter sistem tasarımı konusunda olduğuna dikkat çekiyorlar. Ancak aynı kaynaklar, bu görüşmelerin hiçbirinde seçim ittifakının gündeme gelmediği, bu konunun seçim zamanında düşünülmesi gerektiğini ifade ediyorlar. "Türkiye'nin kutuplaştığı bir ortamda, siyasi partiler arasındaki diyaloğu önemsediklerini" ve bu nedenle de zaman zaman görüşmeler yapıldığını söyleyen bir parti yöneticisi, ancak seçim ittifakının şimdiden “konuşulmaması gerektiği” görüşünde. BBC Türkçe'ye konuşan parti yöneticisi, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: “Seçim döneminde bu tür konular gündeme gelebilir. Ama henüz konuşmamamız lazım. Çünkü biz yeni kurulan bir partiyiz ve arazide zemin bulmamız lazım. Arazide zemin bulmadan bunları konuşursanız, zemin kaybedersiniz. O nedenle biz şimdiden konuşmamaya itina gösteriyoruz. İlerleyen süreçlerde bu konular konuşulabilir mi, elbette olabilir. İktidar partisinin dahi tek başına seçime giremediği bir ortamda, muhalefet partileri de bu konuları konuşur.” DEVA PARTİSİ: ÖZGÜN KİMLİĞİMİZİ OLUŞTURMA ÇABASINDAYIZ DEVA Partisi yöneticileri de, Gelecek Partisi ile benzer kaygılar nedeniyle şimdiden ittifakı konuşmanın doğru olmadığı görüşünde. Partiyi kurduktan sonra Genel Başkan Ali Babacan'ın da her keresinde “seçim ittifakının gündemde olmadığı” açıklamalarına işaret edilerek, şu anda bir ittifak görüşmesi yapılmadığı gibi konunun gündemde de olmadığı vurgulanıyor. Akşener'in seçim işbirliği konusundaki sözleri ise “İyi niyetli bir niyet beyanı, gelecek öngörüsü” olarak yorumlanıyor. Partilerinin pandemi koşullarında kurulduğu ve öncelikli gündemlerinin parti teşkilatlanma çalışmaları olduğu ifade ediliyor. Seçime henüz 2 yıllık bir süre olduğuna dikkat çeken parti kaynakları, “O nedenle şimdiden seçimle ilgili spekülasyon yapmak doğru değil, çünkü o zamana kadar çok şey değişebilir” değerlendirmesi yapıyorlar. DEVA Partisi'nde de, şimdiden seçim ittifakı tartışmalarına girilmemesinin nedeni olarak yeni kurulmuş bir parti olmaları gösteriliyor: “Yeni kurulmuş bir partinin herhalde yapacağı ilk iş kendi özgün kimliğini oluşturmak, kendi örgütlenmesini sağlamaktır. Biz mevcut siyasi partilerin çözüm olacağını düşünsek zaten partiyi kurmazdık. Teşkilatlanmada yarı yarıyayız, henüz istediğimiz düzeyde mahallelere ilçelere ulaşamadık ve bunun için çalışıyoruz. O nedenle, partimiz belli bir siyasi aksa oturuncaya kadar, seçim ittifakı konularını konuşmuyoruz.”

2 yıl önce

Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na Sedat Peker yanıtı

Bakan Soylu'nun açıklaması şöyle: "Bir ülkede Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, Kırmızı Bülten talep edilen organize suç örgütü yöneticisinin, güvenlik güçlerimize yönelik iftira ve akla sığmayan ithamlarına sığınarak siyaset yapar mı? Acizlik, çürümüşlük... Mafyaya neler yaptığımızı, nasıl çökerttiğimizi, bu bağırtıların neden çıktığını sorarsan anlatırım. Mafya konusunda tek yapmadığımız, her seçimi kaybeden siyaset mafyasının, Türk siyasetine musallatlığına çaresiz kalmaktır."

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten "ümmetçilik" eleştirilerine yanıt!

Çelik’in açıklamaları şöyle; Sn Cumhurbaşkanımızın İslam Ümmeti'nin sorunlarının çözümü için yaptığı vurguları, bazı siyasetçiler ve yorumcular tarafından temsil edilen dar bir zihniyet öteden beri "bunlar ümmetçilik yapıyor" diye yargılamaya çalışıyorlar. En son bir tv programında bir yorumcu aynı köhne yaklaşımla Cumhurbaşkanımızın kullandığı ifadeleri güya yargılamaya çalıştı. Devletimiz ve milletimiz pekçok boyuta sahiptir. Cumhurbaşkanımız Türk Milleti'nin varoluşuna, hak ve menfaatlerine dayanan siyasete liderlik ediyor. Aynı zamanda da Ümmet'in sorunlarının çözümü, Türk dünyasının dirliği ve medeniyetler arası işbirliği için de çalışmaktadır. Cumhurbaşkanımız yakın coğrafyamızdaki Türkmen, Kürt, Arap, Sünni, Şii, Hristiyan, Yahudi, Ezidi ve diğer tüm toplulukların barışı için mücadele etmektedir. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız "Ümmetin birliğine ve dirliğine" vurgu yaparak, mezhepçilik ve ırkçılık belasına karşı sürekli uyarıda bulunmaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın "Ümmet" demesini, Cumhuriyet değerlerine, toplum ve millet kavramlarına aykırı görmek köhnemiş bir zihniyettir. Cumhuriyetimizin şan ve şerefini koruyan Türkiye ve millet odaklı siyasetin lideri Cumhurbaşkanımız, Ümmetin birliğini, Türk dünyasının güçlenmesini, komşu halkların barış içinde yaşamasını da gözetmektedir. Kültür ve inanç coğrafyamızın değerleri ile Cumhuriyet değerlerimizi çatıştıran anlayış ilkel bir yaklaşımdır. Bu zihniyet, vatandaşlarımızın aidiyet bilincini yaralayan ve devlet-millet birlikteliğine mâni olan bir çizgiyi temsil etmektedir. Ayrıca devletimizin ve milletimizin dünya ile ilişkisini tek boyuta indirgemektedir. Medeniyet ve siyaset değerlerimizi çatıştıran bu dar anlayış Cumhuriyet değerlerine yaslandığı iddiasını öne sürse de aslında Cumhuriyetimizin tarihsel derinliğini ve Türkiye'nin etki coğrafyasını idrakten uzaktır. Cumhurbaşkanımızın çok boyutlu bir kültürel yaklaşıma ve siyasete yaslanan vurgularını hadsiz şekilde yargılamaya çalışanlar, öncelikle bu kavramları alfabe düzeyinde öğrenmelidir. Cumhurbaşkanımızın, milletimizin ve Cumhuriyetimizin tarihten bugüne taşıdığı değerlerin güçlenmesi için nasıl çalıştığına herkes şahittir. Türk dünyası, Cumhurbaşkanımızın Türk dünyası için ne büyük mücadele verdiğini en son Karabağ savaşında görmüştür. Ve Ümmet, Cumhurbaşkanımızın Mescidi Aksa ve Kudüs için öteden beri verdiği mücadeleyi bugünlerde yine görmektedir. Türkiye "örgütlü cehalet"in millet, cumhuriyet, demokrasi, ümmet, toplum, Türk dünyası, Avrupa vizyonu kavramlarını birbiriyle çatıştıran ilkelliğini geride bırakmıştır. Cumhurbaşkanımız liderliğindeki siyaset ülkemizin tarihsel derinliğini ve stratejik tüm boyutlarını kapsamaktadır.

2 yıl önce

"Türk Hava Yolları ve büyük holdinglerle işbirliği" iddiasına yanıt!

Engin Sigorta tarafından yapılan açıklamada şu ifdelere yer verildi: "1996 yılında Gaziosmanpaşa'da kurulmuş, 25 yıldır aynı yerde ticari faaliyetlerini sürdüren, ülkemizin önde gelen şirketlerinin acenteliklerini bünyesinde barındıran ve gerek ciro gerekse personel kapasitesi bakımından sigorta acente sektöründe orta ölçekte sayılabilecek bir sigorta acentesiyiz. Kurucumuz sayın Süleyman Soylu'nun siyasi kimliği dolayısıyla, kaynağı ve maksadı belli ancak temelsiz iddialarla siyaset gündemine çekilmeye çalışıldığımız daha önce de vaki olmuştur. Sayın Soylu'nun AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olduğu 2014 yılında, FETÖ kaynaklarının servis ettiği, bir muhalefet milletvekilinin de meclise soru önergesiyle getirdiği 'THY uçaklarının sigorta işlemlerini yaptığı' gibi mesnetsiz, mesnetsiz olduğu kadar sektör işleyişine de aykırı bir iddiaya ne yazık ki konu edilmiş, bu asılsız iddialarla ilgili gerekli açıklamayı kamuoyu ile paylaşmıştık. Son günlerde yine aynı kaynaktan beslendiği ve aynı hedefe yöneldiği anlaşılan provakatif bir gündem çalışmasının öznesi haline getirilmeye çalışılmakta olduğumuzu üzülerek izliyoruz. Bu iddialara kesin ve net bir cevap olması için paylaşmak isteriz ki; Engin Sigorta ve Aracılık Hizmetleri'nin ne Türk Hava Yolları ile ne de ülkemizin büyük holdingleri ile hiçbir ticari bağı, ilişkisi, herhangi bir sigorta ilişkisi, geçmişte olmadığı gibi bugün de söz konusu değildir. Sigortacılık tekniği gereği, yaptığımız bütün işlemler, ana şirketlerin dijital altyapıları üzerinden gerçekleşmekte olup, tüm acente olduğu gibi bizim işlemlerimiz de bu sistemlerde kayıt altındadır. İddia sahipleri gerekli başvuruları yaparak iddiasını ispat imkanına sahiptir ve bununla mükelleftir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu’na yanıt: 'Şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar'

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Vekillerle yapacağımız kahvaltılı toplantıları 24 Haziran'da yeniden başlatıyoruz.  Biri İstiklal Harbi'nde biri 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa gazilik ünvanıyla şereflenen Meclisimiz zorlu dönemlerden geçmiştir. Son dönemde Meclisimiz birbiri ardına önemli imtihanları alnının akıyla vermiştir. Biri de 7 Haziran 2015 seçimleridir. 2013'teki Gezi olayları ile başlayan karanlık senaryonun Meclis seçimleriyle 7 Haziran 2015'te karşılaşmıştır. Bu seçimin asla unutulmaması gerekiyor. Kasım 2015't yenileme seçimi, darbe girişimi, yeni yönetim sistemiyle ilgili halk oylaması, erken seçim, yerel seçim yaşamıştır. Bu dönemde çukur eylemleri ile vatanımızın bütünlüğüne ve ekonomimize saldırılmıştır. Ülkeyi kaosa sürükleme oyununu bozduk.  KILIÇDAROĞLU'NA YANIT: ŞİMDİ DE SUÇ ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLAMIŞ DURUMDALAR Türkiye 2019'dan itibaren gerçekleştirdiği harekatlarla güney sınırlarını güvence altına almıştır.  Salgın süreci yoğun dönemi yeni bir seviyeye taşımıştır. Türkiye siyasetten sağlığa kadar tüm sıkıntıların üstesinden gelmiştir. Demokrasimizin işlerliğini ispatladık. En kapsamlı reformları dahi hayata geçirebilmek kapasitemizi gösterdik. Ülkemize dış güçlerin istikamet çizmesine izin vermedik. Dün CHP Genel Başkanı koltuğunda oturan zat 'lağım çukuru' dediği iddiaları Meclis kürsüsünden söylüyor. Aynı kürsü geçmişte FETÖ'nün kumpas projelerine de pervasızca alet edilmişti. Lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir. Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar. Girdiği her seçimde şu kadar oy alamazsam bırakırım diyen ama her defasında arsızca koltuğunda oturmaya devam  edenler aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemeliler.  Ülkemize, ne şu veya bu dış gücün ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin ne de içeride bu kirli senaryoya gönüllü figüran yazılanların istikamet çizmesine izin verdik. AK PARTİ'Yİ KİRLİ SENARYOLARIN İÇİNE YERLEŞTİRME GAYRETLERİNİ KABUL ETMİYORUZ Yolumuzu karanlık mahfillerin kirli senaryolarına göre belirlemedik. Tek pusulamız aziz milletimizdir. Hukuku, adaleti birileri dayattığı için değil milletimiz layık olduğu için en süt seviyede tesis etmenin gayreti içinde olduk.  AK Parti'yi kirli senaryoların içine yerleştirme gayretlerini kabul etmemiz mümkün değildir.   Türkiye’de bugüne kadar tek parti faşizmiyle de vesayet ve darbe heveslileriyle de terör örgütleri ve organize suç şebekeleriyle de göğüs göğüse mücadele eden yegane parti biziz. Bugün dünyada ülkemize uluslararası alanda iftira atan, suç yamamaya çalışan kesimlere baktığımızda, arkalarında üç-dört örgütün bulunduğunu görürüz. Kişisel ikbal uğruna sürekli tekrarlayan siyasetçileri de bu listeye eklemek gerekiyor. FETÖ'den PKK'ya şimdi de organize suç örgütlerine kadar yeminli millet düşmanlarının malzemelerini Meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Türkiye’nin geleceği adına en küçük bir projelerini, programlarını, gayretlerini, hatta hayallerini duymadıklarımızın, örgütler üzerinden tedavüle sokulan senaryoların üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz. Her meseleyi tüm taraflarıyla kamuoyu önünde oturur tartışırız ama bunu suç örgütü mensupları üzerinden yapmayız.  Biz terör örgütleriyle, suç örgütleriyle mücadelemizi, sınırlarımıza yönelen tehditleri, egemenliğimizi hedef alan saldırıları, birilerinin yardımıyla değil, milletimizle birlikte göğüsledik ve akamete uğrattık. Ülkemiz ve milletimiz için yaptıklarımız ortadadır. Daha geçen hafta Karadeniz'de keşfettiğimiz yeni bir gaz rezervinin müjdesini paylaştık. Yenilenebilir enerjiden petrole kadar her alanda eşi benzeri görülmemiş gelişmelere imza atıyoruz. Filyos Limanı'nın açılışını yaptık aynı gün. Durmuyoruz.  DURMADAN HEP İFTİRA Sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkış konuşanlara bakıyorsunuz, durmadan hep iftira. Millet açmış. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin. Biz ne gerekiyorsa imkanları seferber ederek yaptık. Nankörlük parayla değil. Nankörlüğe devam ediyorlar. Milletimizden gayet güzel haberler alıyoruz ama bunlar çıkmış millet aç diyor. Rizeliyim. Trakya'dan bütün şu andaki oradaki üreticilerin çeltik üreticisinin yaklaşımının ne olduğunu da gayet iyi biliyorum. Bundan bihaber olanlar bundan anlamaz ki. Bir diğeri de Millet İttifakı'ndan sende git bir bakıma e yatırımlar yapılıyor, bir bak bakalım belki insafa gelirsin. Yatırımcılarımıza her türlü desteği verdik, veriyoruz.  Vatandaşlarımızın sağlığını titizlikle kurarken ülkemizin ekonomik görünümüne halel getirmeye önem verdik. Savunma sanayindeki başarılar dünyanın gündemindedir.  Daha büyük atılımların içindeyiz. Yerli otomobilimize sahip olma konusundaki çalışmalarımız planlandığı şekilde yürüyor.  Turizmde attığımız adımları diline dolayacak kadar çapsız bir anlayışla mücadele ediyoruz.  İKİNCİ MİLLİ MAÇI AZERBAYCAN'DA ALİYEV KARDEŞİMİZLE İZLEYECEĞİZ Önümüzde Türkiye - İtalya maçı var, bunu da çok çok önemsiyoruz. Takımımızın başarıyla dönmesi halinde Azerbaycan'da ikinci maçı Aliyev kardeşimizle izleyeceğiz, programımızı öyle yaptık. Önceki gün AK Gençlik E-Spor turnuvasının finalinde gençlerimizle birlikteydik.  Ülkemizden 2165 oyuncumuz ve takımımız iştirak etti. E-spor gibi alanlar 30 yaş altı gençlerimiz arasında yaygınlaşıyor. Gençlerimizin ilgisini yakından takip ediyor, E-spor'un kurumsallaşması için adımları atıyoruz. Fiber hat uzunluğumuzu 460 bin km'ye çıkardık. Ülkemize çağ atlatacak 5G teknolojisini kısa sürede Türkiye'ye kazandırmakta kararlıyız. Fiber hatları daha da uzatacağız. Bizden sonra gelenler bizi geçti. Bu uzunluğu süratle daha a artırmamız lazım.   Parti kürsülerinden yalan ve iftiraları ısrarla tekrarlayarak çevrecilik olmaz. Ülkenin hayrına olan her projeyi engellemeye çalışarak da çevrecilik yapılmaz. İstanbul'u ve benzer sıkıntıların yaşandığı diğer şehirlerimizi bu tür insafsızlıklara terk etmedik, etmeyeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nu, yandaşlarını dinlediniz. Ne diyorlar; 'Bir eserleri var mı?'... Diyoruz ya gözleri var görmez, kalpleri var anlamaz. Git Marmaray'dan geçiver, hiç mi Avrasya'dan geçmedin, Avrasya'dan geçiver. Ya bu otobanlar. Bunları kim yaptı? Biz yaptık. Ankara'daki havalimanını da biz yaptık. Bunlar saymakla bitmez. Nisibi Köprüsü. Bunlar doğuya falan gitmez, salon sosyetesi olduğu için oralara kadar uzanamazlar. İstanbul - İzmir otobanını biz yapmadık mı, 3 saat 15 dakikaya burayı biz düşürmedik mi? Senin hastane hayatını biliriz biz. SGK başındayken orayı nasıl çökerttiğini biliriz. Biz şu anda bu hastaneleri yaparken bu hastanelerin niçin yapıldığını soruyor. İnsanımızın sağlığı için.  bu hastaneler şehir hastanesi. Senin SGK'nın başında olduğun dönemde serum yoktu. Rahmetli Savaş Ay bir programında gündeme getirmiş ve seni de yerin dibine sokmuştu. Bunların neyini anlatayım ya...  Ve bu devam edecek. İsteseniz de istemeseniz de devam edecek. Bunlar zillet ittifakının işi değil, Cumhur İttifakı'nın işidir.  İNŞALLAH MÜSİLAJ BELASINDAN MARMARA'YI TEMİZLEYECEĞİZ Şimdi gelelim bir başka konuya. Başımızı ağrıtan bir konu. Müsilaj sorununa da bu anlayışla bakıyoruz. Haliç'i nasıl temizlediysek inşallah müsilaj belasından kısa zamanda Marmara'mızı, İstanbul'umuzu temizleyeceğiz. Meseleyi ilk andan itibaren takip ettik.  Alınan numuneler TÜBİTAK'ta incelemeye alındı. 700'ü aşan bilim insanı ile geniş katılımlı çalıştay Kocaeli'nde düzenlendi. Deniz temizliğine ilişkin genelge de Marmara'daki illerimize gönderildi. 15 bölgede temizlik çalışması başladı. Müsilaj meselesine kalıcı çözüm getirmek için strateji planımızı da inşallah 3 ay içinde tamamlıyoruz. Artıma tesisi inşaatımızı törenle durduran, metroların inşaatını toprakla kapatan, Küçükçekmece'nin derelerini bakterilere teslim eden her yerinden basiretsizlik akan bir zihniyetin emrine bu ülkeyi teslim edemeyiz. Partisine bakmaksızın işini yapmayan kurumların eksiğini yapmak bize düşüyorsa bunu yapmaktan da çekinmeyeceğiz. Kanal İstanbul'un inşasına da başlıyoruz. Planlama sahasının yarıdan fazlası yeşil alanlardan oluşan bu proje İstanbul'un ve ülkemizin iftiharı olacaktır. Depremi tetikleyeceğinden nice zırva ile engellemeye çalışanlar önce bu şehre karşı asgari görevlerini yerine getirsinler. 

2 yıl önce

Yandaş medyada kavga büyüyor! Uğur Dündar’ın Halk TV ile ilgili açıklamalarına Aslı Baykal’dan yanıt

Dündar "Aslı Baykal, 31 Mart seçim zaferinin yaşandığı gece, sabaha kadar çalıştırdığı emekçileri kullanılmış eşya gibi kapı önüne bıraktığında, hem kızı, hem de Deniz Bey, benim gözümde bitmişti. 7 yıl süreyle markalaşmasına büyük katkıda bulunduğum Halk TV'den bu nedenle ayrılmıştım." açıklamasında bulundu. Dündar'ın sosyal medya üzerinden Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal ile ilgili Halk TV iddialarına Aslı Baykal'dan cevap geldi. Baykal, Dündar'a "Her zaman tek kuruş almadım diyorsunuz, yaptığınız business class uçuş biletlerini kanalımız ödedi; ege bölgesinde de hatırlarsınız, bazı temsilcileriniz vardı." dedi.

2 yıl önce

Buldan resti çekmişti... CHP'den HDP'ye 'ittifak' yanıtı

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada, seçimlere ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulunmuştu. Buldan'ın sözlerine CHP'den cevap geldi.  CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı açıklamada, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, HDP'li Pervin Buldan'ın muhalefete yönelik ittifak açıklamalarının hatırlatılması üzerine "Eskiden bir parti tek başına iktidar olursa hükümeti kuruyordu. Olamazsa 40 gün koalisyon konuşuluyordu. Sonra da ülke yönetiliyordu. Şimdi seçim geçiyor. 40’ı çıkmadan gelecek seçimin ittifakları konuşuluyor. Bu ittifak tartışmalarının bugünden seyre oturması, olgunlaşması zaten olanaklı değil. Kaldı ki CHP geçmiş seçime baktığımızda Millet İttifakı’nın içerisindeydi. Önümüzdeki seçimde ittifak yapar mı yapmaz mı, Millet İttifakı devam mı eder genişler mi, daralır mı; bunların hepsi partilerin yetkili organlarının vereceği kararlar ve yapacağı yetkilendirmelerden sonra olacak işler" dedi. PERVİN BULDAN REST ÇEKMİŞTİ! HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ''Biz, kimseye mecbur ve mahkum değiliz. Ama bu ülkede eğer demokrasinin gelişmesini istiyorsanız işte o zaman HDP'sini ve Kürtleri esas almak zorundasınız. Hiç kimse HDP'yi kolay lokma olarak görmesin. Geçmişte özellikle son seçimlerde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin ve Antalya seçimlerinde desteklediğimiz demokratik güç birlikleri elbette önemli ve kıymetliydi. Ancak bundan sonraki seçimlerde hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin. Aynı tavrı göstermeyeceğimizi herkes artık bilsin ve bilmelidir" ifadelerini kullanmıştı. "BİZİM DE İLKELERİMİZ OLACAK" Buldan ayrıca "Herkesin çok açık ve net olması lazım. Tabi ki bizim de ilkelerimiz var. Bu ilkelerimizi belki yakın bir zamanda bir deklarasyonla açıklayacağız. Şimdi bunun hazırlıklarını yapmaya başlayacağız. Deklarasyon hazırlayacağız ve ilkelerimizi ortaya koyacağız. Bu ülkede eğer demokrasi gelişecekse, Kürt sorununun çözümüyle başlanmalı. HDP’nin mutlaka ilkeleri olacaktır. HDP’nin mutlaka seçim açısından söyleyeceği sözleri olacaktır. Bu sözlerimizi, ilkelerimizi, yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşacağız. Elbette bunu muhalefet partilerine de duyurmak için bu süreci başlatacağız" diye konuşmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 18 19