02 Mayıs Perşembe 2024
3 yıl önce

Akşener'e ekonomiden yakınan adamın lüks hayatı!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Konya'nın Ilgın ilçesinde esnafı ziyaret etti. Akşener'in yanına yaklaşan Yüksel Temur isimli bir esnaf ekonomiden yakındı. Sözlerine "Ekonomi berbat" diye başlayan Temur, "Yeter bıktık. Bakın şimdi bana FETÖ’cü diyecekler. Bana PKK diyecekler, bana DHKP-C diyecekler, Her şeyi diyecekler" ifadesini kullanarak Suriyelilere ve hükümete tepki gösterdi. AKŞENER TWİTTER'DAN PAYLAŞTI O ana ilişkin görüntüler Akşener tarafından Twitter'da paylaşıldı. Akşener paylaşımına "Bak Sayın Erdoğan, konuşan dış güçler değil, teröristler değil... Konuşan, en son seçimde sana güvenmiş, oy vermiş olan Konyalı bir vatandaşımız. Seni seçmiş vatandaşlarının sesine kulak ver..." notunu düştü.

3 yıl önce

Erdoğan'dan yatay mimari mesajı: Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyorum

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bu müzenin mimarisi ve içindeki eserlerle İstanbul'a ayrı bir değer kattığına inanıyorum. 3 yılda çok ciddi yol alındı. Dönem mimarisinin en nadide eserlerinden biri olan bu müzeyi ülkemize kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ülkemizde bir dönem ecdat mirasına çok hoyrat davranılmış, nice güzel eserler yerle yeksan edilmiştir. Dolmabahçe'deki harap haldeki binaları restore ederek önce Başbakanlık, şimdi de Cumhurbaşkanlığı için kullanıyoruz. Yıldız Sarayı Mabeyin Köşkü'nü restore ederek ülkemizin sembol eserlerinden biri haline getirdik. Tarabya'daki harap halde olan Huber Köşkü ile Vahdettin Köşkü'nü de yeniden ayağa kaldırdık. amacımız tüm bu mekanların sağlıklı ve hızlı şekilde restore edilmeleridir. Yeni yapılan binaların Osmanlı ve Selçuklu mimarisini yarınlara taşımak ve modern mimari yorumlarla inşasını temin etmektir.  Ülkemize uzunca bir süredir hakim olan çirkin, ruhsuz, kimliksiz yapı inşası dönemini sona erdirerek, gelenekle geleceği harmanlayan yeni bir devri başlatmayı hedefliyoruz. Kendi mimarinize sahip çıkmazsanız, kendinizi gecekonduların, çirkin betonarme binaların arasında bulursunuz. Yatay mimariyi yaygınlaştırmak suretiyle Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyoruz. Artık pek çok şehrimizde sadece kamunun değil kişilerin ve özel sektörün de projelerini aynı anlayışla sürdürdüğünü görüyoruz.  Her fırsatta altını çizerek tekrar ettiğimiz bir hususa yeniden dikkatinizi çekmek istiyorum. Yaşadığımız coğrafyada yaklaşık bin yıllık bir geçmişimiz var. Sahip olduğumuz bu büyük tarih ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkamadığımız acı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Kültür, sanat gibi hususlar bir anda üretilemediği gibi bir anda da ortadan kaybolmuyor. Kültür ve sanat eserlerinin her biri diğerini de ayakta tutan unsurlar olduğu için gerileme başlayınca hiçbir alan bunun dışında kalamıyor. Son asırlarda arka arkaya maruz kaldığımız çöküntüler bizi beka mücadelesine öylesine yoğunlaştırdı ki diğerlerine yeteri kadar zaman ayıramadık. Kültür-sanatta da sadece kopya çeken durumunda kalarak özgürlüğümüzden uzaklaştık. Bilhassa tek parti döneminde tamamen baskıcı bir zihniyetin esiri olduk. Son yıllarda takdire şayan kültür sanat eserleri ortaya konmuştur. Mesele bunların sınırlı alanlarda kalmış olmasıdır.  Kendi edebiyatınızı, müziğinizi üretemezseniz küresel dalgaların içinde kaybolur gidersiniz. Aile ile temeli güçlendirilmemiş, eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizliktir, sevgisizliktir, nobranlıktır, bataklıktır.

3 yıl önce

Türkiye'de son 24 saatte koronavirüsten 373 kişi hayatını kaybetti, 28 bin 817 kişinin testi pozitif çıktı

Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı. Buna göre, Türkiye'de son 24 saatte 242 bin 194 Kovid-19 testi yapıldı, 28 bin 817 kişinin testi pozitif çıktı, 373 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 2 bin 615 oldu.

2 yıl önce

Bakan Soylu: Bu ülkede mafyalara hayat hakkı tanımayız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Thodex soruşturmasından organize suç örgütleriyle ilgili tartışmalara ilişkin soruları da yanıtlayan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar: "Mümkün olduğunca kısıtlamaları ortadan kaldırmak istiyoruz" Süreç boyunca sağlık sistemimiz hiçbir zaman alarm vermedi. Aldığımız tedbirlerle vaka sayılarını 63 bin seviyelerinden 11 bin seviyelerine düşürdük. Bu süreci yönetebiliyoruz. Bizim geçişlerimizin de tedbirli olması lazım. Vatandaşlarımız da bu süreçte birçok fedakarlık ortaya koydu. 1 Haziran'dan itibaren daha rahatlayacağımıza inanıyorum. Niyetimiz mümkün olduğunca kısıtlamaları ortadan kaldırabilmek. Aşılamada ivmeyi yakaladığımız zaman rahat bir adım atacağız. Birinci aşılama bitti, ikinci aşılamada önemli bir noktaya geldik, devam ediyoruz.  "Toplu taşıma işini bu dönemde beceremedik" Toplu taşıma işini bu dönemde büyükşehirlerde beceremedik, becerilebilirdi. Biz elimizden geldiğince yaptık. Benim otobüsü durdurup inin aşağı dememin anlamı yok. Burada ne kadar insanın binip, binmeyeceği. Benim burada milletimize de istirhamım, toplu olarak bulunduğunuz yerlerden biraz sarfı nazar etmeleri. "Vatandaşımıza yönelik görevini aşan muameleye müsamaha göstermeyiz" Bekçilik sistemi sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye'ye emanet ettiği, Türkiye'nin asayişini başarılı bir şekilde yönetilmesini sağlayan sistemin adıdır. Birileri korkuyor, nereden çıktı bu bekçi diyorlar. Buna yönelik ideolojik bir bakış açısı var. Biz bugün bekçileri polis akademisinde eğittik. Toplam 5 aylık eğitim. Yüzde 100'e yakın lise ve üniversite mezunları. Uyuşturucudan her türlü asayişsizliğe, hırsızlığa ve hatta terör meselesine kadar bekçilerimiz görevdedir. Vatandaşımıza yönelik görevini aşan hiçbir muameleye müsamaha göstermeyiz. "ABD Büyükelçisi randevu istiyor, vermedim" Türkiye sağlık sistemi, hastane, üniversiteleriyle 27 Nisan öncesi mi? Hayır, kapasite geliştirmiştir. Atak helikopterinden kendi ürettiğimiz mühimmatlara kadar. Simetrik ve asimetrik birçok saldırıyla karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz'un faili bugün nerede? Bugün Cumhurbaşkanımıza antisemitist diye saldıranlar 15 Temmuz'un failini ülkelerinde tutuyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Ben bu sözlerimden dolayı Amerika'dan iki defa kısıtlama almış bir insanım. ABD Büyükelçisi randevu istiyor, vermedim, vermeyeceğim. Bu ülkeye saygı duymaya başladıkları andan itibaren ancak veririm. Cumhurbaşkanımız var, ne meseleleri varsa görebilirler. Bizim bu konuda bütün vekaletimiz sayın Cumhurbaşkanımızdadır. Meral Akşener'e tepki Meral Akşenr'in dediği yakışır mı? Akşener bu güne kadar ne yapmış o insanlarla ilgili, Cumhurbaşkanımız ne yapmış? Bir gitsin İdlib'e. Biraz yürek ister. 50-100 yıl sonra o memleketin evlatları diyecekler ki: Bizi öldürüyorlardı, Türkler sahip çıktı. Ne yaptın bu ülkeye de, ne ortaya koydunuz da siz Netanyahu ile Erdoğan'ı aynı kefeye koyuyorsunuz? Elinize verilen sipariş var. Kılıçdaroğlu bizi suçlayacağına CHP'nin bir oyuna bak bakalım! CHP'liler hadi sorun partinizin oyunu. Telaştalar, acele ediyorlar. "Kandil ve uzantıları Bakanlıklarda da adamları olsun istiyor" Mesele sadece bakanlık değil, başka meseleler de var. Kandil ve uzantıları Bakanlıklarda da adamları olsun istiyor. Bugün Türkiye'de kalan terörist sayısı 260. Beytüşşebap'ta ise 4 terörist daha etkisiz hale getirildi. Bundan 5 yıl önce Türkiye'de her gün bir patlama vardı. Şimdi bunların önüne geçtik. Bunu çekemiyorlar. Netanyahu ile sayın Cumhurbaşkanımızın benzetilmesinin altında tamamen bu vardır. Türkiye burada bambaşka bir ivme yakaladı. Bütün bunlar yapılırken siyaseti elemanlaştırmışlar. Siyaset elemanlaşamaz. Siyaset kutsal bir şeydir, siyaset milletin emanetinin sözcüsüdür, tarihin sözcüsüdür. "Türkiye tarihinin en büyük uyuşturucu ile mücadelesini biz veriyoruz" Türkiye'ye göz koyanlar sadece dışarıda değil. İçeride de bunların şakşakçıları, işbirlikçileri var. Türkiye tarihinin en büyük uyuşturucu ile mücadelesini biz veriyoruz. Bu mücadelesinde Avrupa, Türkiye'yi her raporunda tebrik eder. Biz uyuşturucuda hem hedef hem transit ülkeyiz. Üç eroin rotası, birisi kuzey, birisi Balkan, biri de aşağıdan Afrika üzerinden Akdeniz'den güney rotası. Biz bu üç rotadan birisinde olmamıza rağmen Avrupa'nın yüzde 60 bazen 75 eroinini biz yakalarız. Dünyanın uyuşturucu ile mücadele eden bir numaralı ülkesi Türkiye. "2 uyuşturucu baronunu yakaladık" Bataklık operasyonunun içinde FETÖ var ve buna ulaştık. 2 uyuşturucu baronunu yakaladık. Bataklık operasyonu içerisinde biraz önce resmi çıkanlar da var. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki, "Kolombiya'dan şu kirli bilgi rotasını getirir misiniz" diyor. Bunun nasıl büyük bir baron olduğunu anlatırsam herkesin aklı şaşar. 'Kolombiya'dan Türkiye'ye gelen' dedi Kılıçdaroğlu? Bunu kim söylemiş FETÖ firarisi söylemiş. FETÖ'cülerin kaynağına binen bir ana muhalefet lideri olur mu? Bunu burada söylüyorum, bırakın bu ülkeye ihanet etmeyi, işimi yapamadığımı düşündüğüm an, bir dakika koltukta kalan namussuzdur. "HDP'den seçilen bir milletvekili bu operasyonun içinde" 25 Şubat'ta 13 ton kokain yakalandı? Nerede? Hamburg'ta. Şansölye Merkel bu kokainin sahipleri midir diyeceğiz? Tam tersine "yakaladınız tebrik ediyoruz" dedik. FETÖ'cülerin kayığına binen bir ana muhalefet başkanı olur mu? Organize suç örgütlerinin emrinde bir ana muhalefet başkanı olur mu? Özgür Özel'in suçlamaları var. Ben sistemi ifade etmek istiyorum. HDP'den seçilen bir milletvekili bu operasyonun içinde. Bizim görevimiz dibine kadar gidip, bu meselenin esas sahibini bulmak. Bulduğumuz zaman ilan ediyoruz zaten. Bizim kadar dünya ile ortak çalışan başka bir ülke sözkonusu değil. Özgür Özel bu açıklamayı saat kaçta yapıyor, video saat kaçta çıkıyor? Türkiye ana muhalefet partisi genel başkanının sistemine kadar oturmuş ve onu spekar haline getirmiş bir operasyonla karşı karşıyayız. Grup başkan vekili çıkıyor, orada böyle bir kaset çıkıyor, bilginiz olsun diyor. Her şeyi kurgulamışlar. 15 Temmuz'dan bugüne 30 ulusal çete çökertildi. Organize suç örgütleri gayri nizami harplerin en önemli aparatları. Sırbistan'daki suç örgütü Skaljarı'ın kurucusu Jovica Vukotiç'i Antalya'da yakalatık ve teslim ettik. Yakaladığımız 14 önemli mafyayı ülkelerine gönderdik. Sedat Peker konusu Burada uluslararası bir operasyon var. Ama devlet Süleyman Soylu ile kaim değildir. Bu devlet suçlu ile suçsuzu en iyi bilen anlayışa sahip. Bu bir operasyondur ve operasyon devam ediyor. Bunlarla mücadele etmek bizim namusumuzdur. Bunları silmek ve süpürmek de namusumuzdur. Bu ülkede mafyalara hayat hakkı tanımayız. Bu operasyonları başlatan benim. Korumalar ben göreve gelmeden önce verilmiş, benim dönemimde kaldırıldı. Bütün bu tartışmaların hepsi suyu bulandırmaya yöneliktir. Devlet dönem dönem koruma verir. Bugün Kobani davasında yargılanlarda da koruma var.Bir maraza çıkmasın, provokasyonla karşı karşıya kalınmasın diye bunlar yapılır. Gazeteci bir yazı yazar, tehdit edilir. DHKP/C, PKK gibi terör örgütleri mafya tehdit eder. Bunlar sağlanabilir. Tehdit geçerse alınabilir. Hadi ve Süleyman Özışık konusu (Hadi ve Süleyman Özışık konusu) Anlıyorum ki ben uzun zamandan beri organize suç örgütünün hedefindeyim. Peki benimle temas edebilmiş mi hiç kimse. Edememiş. Hadi Bey'i Günaydın Gazetesindeki fotoğrafçılığından tanırım. Babamla ilgili söylenenleri de kabul etmem. Kimse onun yanına yaklaşamaz. Aracılık konusunda benim haberimin olması benim idam edilmem. Böyle bir şey olabilir mi. Keklemişler, ben ne yapayım. Kim keklediyse hesabını ondan sorsun. Hangi siyasetçiye ayda 10 bin dolar gönderdiyse hesabını ondan sorsun. Karısının iç çamaşırına sığınan acizler. Birinci ve ikinci videoyu izledim, hedef Türkiye. Cumhurbaşkanımızla bu konuyu görüşmedik.    "Faruk Fatih Özer'i yakalama çalışmaları sürüyor"   Başka bir ülkeye geçtiği konusunda herhangi bir bilgimiz yok. Arnavutluk'ta olduğunu düşünüyoruz. Nerede olduğunu biliyoruz, alacağız inşallah. Operasyonumuz devam ediyor. 

2 yıl önce

Meral Akşener'in Hatay'daki esnaf tiyatrosu

İYİ Parti lideri Meral Akşener'in Hatay'da kuyumcu esnafı ziyareti sırasında, esnaf beklediği gibi konuşmayınca, bir CHP'linin tezgahın arkasına geçip esnaf gibi açıklamalar yaptığı ortaya çıktı. Esnaf, "Biz 2 kişi çalışıyoruz bu arkadaşlar bizden değiller" deyince, konuşan kişi "CHP gençlik kollarındayım" cevabını verdi.

2 yıl önce

2009’da yap-işlet-devret modelini savunan Kılıçdaroğlu bugün yatırım yapan uluslararası firmaları tehdit ediyor

12 yıl önce yaptığı bir konuşmada yap-işlet-devret modelinin faydalarını anlatıp savunan, İstanbul'daki metro projelerini bu yöntemle çok daha kolay yapabileceğini öne süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün bu modelle yapılan projelere karşı çıkıyor ve durduracağını söylüyor. Son olarak Kanal İstanbul Projesi’ni hedef alan Kılıçdaroğlu, projeye yatırım yapacak uluslararası firmaları tehdit etti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin bugünkü grup toplantısında Kanal İstanbul Projesi'ni iktidara geldiklerinde durduracaklarını söylemişti. Yatırımcılara tehdit: Size bir kuruş vermem Kılıçdaroğlu, "Kanal İstanbul Projesi'nde bulunan şirketlerin paralarını asla ödemeyeceğiz. Türkiye’de yatırım yapmalarının önünü keseceğiz. Yurt dışından yap işlet devlet modeli ile yapacağız diyorlar. Birisi gelir kanal yaparsa CHP iktidar olduğunda size bir kuruş para vermem" ifadelerini kullanmıştı. Yıllar önce yap-işlet-devret modelini savunuyordu Projeye yatırım yapacak firmaları tehdit eden Kılıçdaroğlu, yıllar önce katıldığı bir yayında yap-işlet-devret modelini savunup faydalarını anlatmış hatta İstanbul'un metro sorunu olduğunu belirterek bu modelle kolaylıkla "sorunun" üstesinden gelebileceğini ifade etmişti.

2 yıl önce

ASELSAN'ın hayat kurtaran cihazı OED

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Finlandiya ile oynanan maçta fenalaşan Danimarkalı futbolcu Christian Eriksen'in sahadaki hızlı müdahale ve kalp masajıyla kurtarılması, bu tür acil durumlar için geliştirilen tıbbi cihazların önemini ortaya koydu. ASELSAN, 40 yılı aşan birikimini son dönemde sağlık alanında ihtiyaç duyulan ürünlerin geliştirilmesine yönelik kullanıyor. Şirketin sağlık alanında geliştirdiği ilk ürünlerden biri OED oldu. OED cihazları ASELSAN HEARTLINE markası altında sağlık sektörünün kullanımına sunulmaya başlandı. Yurt dışından da talep artıyor ASELSAN İş Geliştirme Yöneticisi Nil Ateş, OED'nin yazılım ve tasarımıyla Aralık 2018'den bu yana ASELSAN tarafından geliştirildiğini anlatarak, "OED, ilk yardım yönetmeliklerinde zorunlu hale getirildi. Bu yüzden eğitim çok önemli. Sonrasında beklentimiz özellikle ilk yardımcıların ve eğitim almış kişilerin defibrilatörü ihtiyaç duyulan yerlerde kullanabilmeleri. Bu nedenle standart cihazlarımızın üretimine başlandı. Fransa ve İtalya'ya ihracatımız yapıldı. Diğer ülkelerden de güzel talepler alıyoruz. Yurt içinde de taleplere cevap vermeye çalışıyoruz" dedi. İlk 2-6 dakikadaki müdahale çok önemli Ani kalp durmalarının çok farklı noktalarda her an karşılaşılabilecek elektriksel bir durum olduğunu vurgulayan Ateş, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kalbin aniden durması söz konusu. İlk 2-6 dakika arasında müdahale edilmesi gerekiyor. Bu müdahalede de elektroşok ve kalp masajı gibi bir uygulama hastanın hayata hızlı geri dönebilmesi için hayati bir önem taşıyor. OED'lerin özellikle kalp krizi geçirme riskinin yüksek olduğu noktalarda, ağır spor, işçilik yapılan yerlerde, kalabalık alanlarda, havaalanları, uçaklar, okullar gibi yer ve araçlarda bulunması gerekiyor. Aslında bir yangın söndürme cihazı gibi düşünülebilir. Zaman içerisinde gerekli regülasyonlarla bu uygulamanın dünyada olduğu gibi Türkiye'de geliştirilebileceğini düşünüyoruz. Mevzuat üzerinde bildiğimiz kadarıyla Sağlık Bakanlığı çalışıyor. Türkiye'de ilk önce eğitim cihazlarına, ilk yardımcıların eğitim almasına yönelik bir mevzuat yayımlandı. Sonraki mevzuatların daha geniş kapsamlı ve yaygın alanlarda kullanıma yönelik olacağını düşünüyoruz." Cihazlar özel takip sistemiyle izleniyor Nil Ateş, bu cihazların özellikle ABD ve Avrupa'da yoğun olarak kullanıldığını söyledi. Cihazların özel takip sistemleriyle takip edildiğini belirten Ateş, "Ülkede nüfus başına oranlayanlar, iş yerlerindeki yoğunluğa ya da kalabalıkların geçiş noktalarına oranlayanlar var. Çok çeşitli çalışmalar mevcut. Her 100 ila 200 metre arasında konumlandırılan yerler var. Potansiyeli çok büyük. Türkiye'de yapılmış net bir çalışma yok ama yıllık 100-150 bin vakadan bahsediliyor. Umarız hiç olmaz ama olduğu noktada bir defibrilatör ulaştırabilirsek, bunlar uygun noktalara konumlandırılabilirse en mutlusu biz oluruz" dedi. Ani kalp durması yoksa şok vermiyor Defibrilatörün kullanımına ilişkin de bilgiler veren Ateş, uygulamaların ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini anlatarak, şöyle konuştu: "Dünyada ise gönüllülük esasına göre uygulamalar mevcut. OED'ler ani kalp durması yaşamayan kişilere zarar vermediği, herhangi bir risk teşkil etmeyeceği için özellikle gönüllülük teşvik ediliyor. Cihaz normal bir insan düşüp bayıldıysa, kalbiyle ilgili bir sorunu yoksa ancak elektroşok cihazı yerleştirilmişse kişiye zarar vermez. Önemli bir modu var. Ventrikuler fibrilasyon ölçüyor, bu ölçüm ani kalp durması verisidir. Bu veriyi almazsa cihaz kesinlikle şok vermez, bu nedenle de güvenlidir."

2 yıl önce

Akşener'in ziyaretinde yeni tiyatro: 'Para etmiyor' denilerek dökülen soğan Akşener ayrılınca geri toplandı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Adana’da gerçekleştirdiği ziyaret esnasında yeni bir “tiyatro” sergilendi. Bir kişi soğanları para etmediği gerekçesiyle Akşener’in konvoyu geçerken yola döktü. Akşener’in aracını durdurtup o kişiyi dinleyip bölgeden ayrılmasının ardından soğanlar yerden toplandı. Daha önce de esnaftan olumsuz yanıt alamayınca Akşener'in karşısına CHP gençlik kollarında görevli biri esnaf gibi çıkartılmıştı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 53 54