05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Konya'da canlı yayın programını iptal eden Ali Babacan'a gazetecilerden resimli protesto

Kanal 42 televizyonuna konuk olarak katılması beklenen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hava muhalefetini gerekçe göstererek katılamaycağını duyurdu. BABACAN'IN RESMİNİ KOYARAK PROTESTO ETTİLER Ancak programın katılmcısı gazeteciler Mücahit Enes Turbil ve Emre Özgül, Ali Babacan ile yapacakları programın, başlangıcına 5 saat kala DEVA Partisi tarafından iptal edilmesin ilginç bir yöntem ile protesto etti. Boş kalan konuk koltuğuna Ali Babacan’ın resmi bırakılırken, Babacan’a ayrılan koltuğa da "rezerve" yazısı konuldu. "DAHA ÖNCE DE SÖZÜNDE DURMADI" Canlı yayın sırasında açıklamalarda bulunan Gazeteci Mücahit Enes Turbil, Babacan'ın daha önce de söz vermelerine rağmen yayın yapmaktan çeşitli nedenler öne sürerek uzak durduğunu belirterek şunları söyledi: "KONYA'DA PARTİ PROGRAMINA GELDİ, BİZİ SAATLER KALA REDDETTİ" “Konya gibi zorlu bir şehirde gazetecilik yapmaya çalışıyoruz. Her kesimin kendini ifade edebilmesi için bütün baskılara rağmen yayın yapmanın gayretini veriyoruz. Bu kapsamda çeşitli programlar icra etmek için Konya’ya gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Bey'e de bir program talebinde bulunduk. Kabul edildi ama daha sonra hava muhalefeti gerekçe gösterilerek, özenle hazırladığımız program iptal edildi." "YEREL MEDYAYIZ DİYE Mİ GÖRMEZDEN GELİYORSUNUZ" "Başlamasına 5 saat kala programın iptal edilme kararının alınması doğru olmadı. Bu, DEVA Partisi’nin ilk iptal ettiği program da değil. Daha önce de söz vermelerine rağmen çeşitli gerekçelerle organize ettiğimiz programı iptal ettiler. Bizim amacımız körü körüne bazı şeyleri eleştirmek değil. Bizim tepkimiz iktidar olmadan iktidar havasına girenlere. Bizim tepkimiz Ali Bey ile vatandaşın arasına bilerek ya da bilmeyerek duvar örenlere. Ünlü bir yazar; ‘Eğer yürüdüğünüz yolda hiçbir zorluk yoksa o yol sizi hiçbir yere götürmez’ demiş. Doğru söylemiş. Yoksa yerel bir medya kuruluşu olduğumuz için mi sürekli bizleri görmezden geliyorsunuz?”

2 yıl önce

Bloomberg, canlı hesabından 'Rusya Ukrayna'yı işgal ediyor' başlıklı bir başlık yayınladı. Haber yayınlandıktan sonra yaklaşık yarım saat manşette kaldı

New York Post'ta yer alan habere göre, Bloomberg sitesindeki canlı haber kısmında 'Rusya Ukrayna'yı işgal ediyor' başlıklı bir başlık yayınladı. Yarım saat sitede kalan başlığa tıklayan kullanıcılar hata sayfasına yönlendirildi. Haber ajansı, birçok senaryo için manşet hazırladıklarını ve 'Rusya Ukrayna'yı İşgal Ediyor' başlığının yanlışlıkla yayınladıklarını söyleyerek hatayı kabul etti. Siteden yapılan açıklamada, "Hatadan derin üzüntü duyuyoruz. Başlık kaldırıldı ve nedenini araştırıyoruz" denildi.

2 yıl önce

CHP'li Özgür Özel'in 'Ukrayna' yalanını yayına bağlanan Türk vatandaşı çürüttü: Büyükelçilik 10 gün önce haber verdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, orduya Ukrayna'nın işgali konusunda talimat vermiş ve Rus güçleri birçok şehri kuşatmıştı. İşgal saldırıları sonrası Ukrayna Devleti, hava sahasını tüm uçuşlara kapattığını duyurmuştu. Ülkede mahsur kalan binlerce Türk vatandaşı için Dışişleri Bakanlığı çalışmalarına son sürat şekilde başlamıştı. Bu akşam saatlerinde katıldığı canlı yayında konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna'daki Türk vatandaşlarının karadan tahliye sürecinin başladığını söyledi. CHP'Lİ ÖZEL'DEN PROVOKASYON: 'TAHLİYE' ÜZERİNDEN TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALDI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise gelişmeler üzerinden Halk TV yayınında provokasyona başvurdu. Özel, "Türkiye'nin istihbaratı nerede, ABD, Almanya bilirken, tedbir alırken sen bizimkileri orada güvencesiz şekilde bırakıyorsun. 20 bin vatandaş iki ateşin arasındaysa ABD bunları görüp günler öncesinden söylüyorsa, sen onlara 'Dönün yurdunuza' demediysen büyük devlet olma konusunda sorumluluğunu yerine getiremedin demektir." diye konuştu. TÜRK GENÇ ÖZEL'İ AYNI PROGRAMDA YALANLADI: BAKANLIĞIMIZ GÜNLER ÖNCESİNDEN TEK TEK ARADI Açıklamalar sonrası yayına bağlanan bir Türk vatandaşı, büyükelçiliğin 10 gün öncesinden herkesi arayarak tek tek bilgi verdiğini söyledi ve Özel'i yalanladı. Aynı programda konuşan Hikmet Samet Alemdar isimli Türk vatandaşı, büyükelçiliğin kendilerine mesaj attığını, gerekli tedbirleri uygulamaları konusunda bilgilendirdiğini duyurdu. Alemdar açıklamasında şunları söyledi: "Dışişleri Bakanlığımız burada yaşayan yaklaşık 15 bin Türk vatandaşını tek tek arayarak, 'Ülkeyi terk edin' dedi. Kimimizi gece 03.00'te bile aradılar." diye konuştu. BAKANLIK AÇIKLAMA YAPMIŞTI Öte yandan Özel'in açıklamalarının aksine Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'daki Türk vatandaşlarını uyaran bir duyuru yapmıştı. Yapılan açıklamada, "Vatandaşlarımızın Ukrayna’nın Doğu bölgelerinden ayrılmaları kuvvetle tavsiye edilmektedir." denilmişti.

2 yıl önce

Canlı yayında "savaşa hayır" pankartı açan Rus gazeteciden Macron'un sığınma teklifine ret

BFM TV'nin haberine göre, Ovsyannikova, Alman dergisi Der Spiegel'e verdiği mülakatta, ülkesini terk etmek istemediğini belirtti. Gazeteci, Macron'un Fransa'ya iltica teklifini, "Ben bir vatanseverim, oğlum daha da fazla vatansever. Hiçbir koşulda ayrılmak, başka yere gitmek istemiyoruz." ifadeleriyle geri çevirdi. Aklı başında kimsenin kardeş bir halka yönelik bu savaşı kabul etmeyeceğini söyleyen Ovsyannikova, eylemi için "Rusların da bu savaşa karşı olduğunu göstermek istedim. Batı'da birçok insan bunu anlamıyor." ifadelerini kullandı. Olay Rusya'nın federal televizyon kanallarından "Perviy Kanal"da önceki gün, akşam haberlerinin yayınlandığı sırada elinde "savaşa hayır" yazılı pankartla spikerin arkasından ekrana çıkan 43 yaşındaki Ovsyannikova, protestosunun ardından gözaltına alınmıştı. Ovsyannikova, Moskova'da çıkarıldığı mahkemede, haber vermeden halka açık etkinlik düzenlemeyle ilgili yasayı ihlalden yargılanmış ve 30 bin ruble para cezasına çarptırılmıştı. Babası Ukraynalı, annesi Rus olan Odessa doğumlu gazeteci, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşını bir önce durdurmasını" istemişti.

2 yıl önce

Camilerdeki korsan müzik yayınını paylaşan CHP’li Banu Özdemir'e beraat kararı bozuldu

Camilerden yapılan korsan müzik yayınını paylaşan Banu Özdemir için verilen beraat kararı bozuldu. İzmir'de 2020 yılı Mayıs ayında bazı camilerden yapılan korsan müzik yayınını sosyal medya hesabından paylaşan CHP İl eski Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınırken sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. 9 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Özdemir hakkında, 'basın yoluyla halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçundan dava açılırken 2020 yılının aralık ayında görülen karar duruşmasında 50'nci Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, Özdemir hakkında beraat kararı verdi. KARAR BOZULDU Mahkeme savcısı, hakimin kararını istinafa taşıdı. İtiraz üzerine dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12'nci Ceza Dairesi eksik soruşturma ve inceleme olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu. Dosyanın yeniden değerlendirilmesi belirtilen kararda, kamu barışının bozulma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, camilerdeki müdahaleyle ilgili diğer soruşturmaya bakılıp aralarındaki bağlantının araştırılması ve bağlantı varsa birleştirilerek yeniden karar verilmesi gerektiği belirtildi.

2 yıl önce

Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu: Bildiri Almanya Büyükelçisi'ne gönderildi

Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, 'Altılı zirve bildirisinin bir ülkenin büyükelçisine gönderildiği' iddiasını köşesine taşıdı.  Hüseyin Likoğlu, "6’lı masada Brexit gölgesi" başlıklı yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili iddiasındaki ismin Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz olduğunu öne sürdü.   Hüseyin Likoğlu, 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki çatı aday fikrinin de Almanya'da ortaya çıktığını iddia etti.  NE OLMUŞTU? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partisinin Esenyurt'taki Danışma Meclisi toplantısında 28 Mart'ta yaptığı konuşmada, ortak bildiri yayınlayan 6 parti liderlerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında şunları söylemişti: “Buradan Kılıçdaroğlu'na bir şey söylemek istiyorum, bir de o altılı masadaki diğerlerine. O masada Kılıçdaroğlu biraz doğruysan, biraz dürüstsen, biraz bu millete ait en ufak bir inancın varsa, ilk altılı masa toplantısından sonra, sen beraber oluşturduğunuz o hepinizin tutanak altına almaya çalıştığı bildiriyi hangi büyükelçiliğe düzelttirmeye gönderdin? Biraz edebin varsa bunu açıkla. Eğer kendilerine biraz saygıları varsa, o masadaki diğer beş kişi de Kılıçdaroğlu'na, benden sonra bizden sonra hangi temsilci ile bunu bir büyükelçiliğe gönderdin, bunu redakte ettirdin? Kendilerine, kendilerinin sorumlu olduğu tabana ve bu aziz milleti en ufak bir saygıları varsa sorsunlar. Bu ülke öyle büyükelçilere beline kadar eğilip, onların efendilerine uşaklık yapanları çok görmüştür. Bu ülke Avrupa'nın, Amerika'nın tezgahlarıyla, oyunlarıyla vesayet kuranları çok görmüştür. Bu ülke, bu ülkenin birliğini ve beraberliğini bozmak için elinden geleni yapanları çok görmüştür.”

2 yıl önce

Can Ataklı, kaçak FETÖ’cü Cevheri Güven’i yere göğe sığdıramadı! Muhalefetin FETÖ'cü Güven’in yayınlarını gündeme getirmesi gerektiğini dile getirdi

Youtube’da Veryansın TV ve benzer türde yayın yapan kanallar türlü engellemelerle karşılaşırken firari FETÖ’cülerin kanalları “yasaklı” olmasına karşın Youtube tarafından önerilenlere taşınıyor, trendlere giriyor ve yüz binlerce izleyiciye ulaşıyor. Buna rağmen FETÖ’nün sesi olan ve örgüt tarafından yönlendirilen sözde gazeteciler bazı muhalifler tarafından “mağdur” ilan ediliyor. Türkiye’de FETÖ kumpasları döneminde tetikçilik yapıp sonrasında kaçanlara destek Can Ataklı’dan geldi. Geçtiğimiz günlerde Veryansın TV yazarı Nihat Genç’e saldıran Can Ataklı, son videosunda Cevheri Güven, Said Sefa, Can Dündar, Ahmet Nesin gibi isimleri övdü. Ataklı’nın bu programı da Youtube tarafından trend videolar arasına eklenerek Türk izleyiciler arasında dikkat çekmesi sağlandı. Ataklı konuşmasında Cevheri Güven’in son videosuna değinerek, Fetullahçı Terör Örgütü’nü “cemaat” olarak tanımladı ve Güven’in “cemaatçi” olup olmamasının kendisi açısından önemsiz olduğunu söyledi. Ataklı şunları söyledi: “Cevheri Güven, Said Sefa, Can Dündar, Ahmet Nesin. Bu arkadaşların temel özelliği yurtdışında olmaları. Tabi yurtdışında oldukları zaman durum çok farklı oluyor. Cevheri Güven cemaatçi gazeteci olarak zamanında yurtdışına çıkmış. Yaptığı yayınlarda cemaatin elemanı olmadığı, gazeteci olduğunu ki Türkiye’de çalışırken gazetecilik yaptığı konusunda endişem yok zaten. Kendisi olmadığını söylüyor benim için farketmiyor. Youtube’a Cevheri Güven yazınca ‘bu kanal sizin ülkenizde’ izlenemiyor diyor. Erdoğan’ın ısrarla sosyal medya düzenleme getireceğiz… esas endişeleri bu. Cevheri Güven’i türkiye’den izlemiyorsanız ya da vpn’iniz varsa o zaman sorun yok. Said Sefa’yı da yazdığınız zaman çıkmıyor. Fakat Youtube anasayfasında önerilenler içinde çıkabiliyor. Cevheri Güven çok ilginç bilgiler veriyor. Normalde kıyamet kopması lazım. Fakat çıt çıkmıyor. Zaten Youtube’un önerilenleri arasında çıkıyor. 24 saat içinde 320 bin kişi izlemiş zaten.” Ataklı programın devamında Cevheri Güven’in videolarının izlenme rakamlarını paylaştı. Güven’in FETÖ’cü olduğu iddialarına değinen Ataklı, KHK ile atılan bir tanıdığı üzerinden Güven’in de suçsuz olabileceğini savundu. FETÖ gerekçesiyle KHK ile atılanları savunan Ataklı, “yurtdışına gidenler rahatladı ama Türkiye’dekilerin ciddiye alınmama durumu var” dedi. Sedat Peker’in suskunluğuna değinen Ataklı, Cevheri Güven, Said Sefa, Can Dündar, Ahmet Nesin, Memduh Bayraktaroğlu, Erol Mütercimler’in yayınlarını övdü. FETÖ’cülerin yayınlarının muhalefetin dikkatini çekmesini gerektiğini savunan Ataklı, “cemaatçiler söylüyor diye dinlemeyecek miyiz?” dedi. CEVHERİ GÜVEN KİMDİR? Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarının savunuculuğunu yapan, bir ara Star Gazetesinde yönetici pozisyonunda bulunan Cevheri Güven’in özellikle Cumhuriyetçi kitleyi etkilemeye çalışması dikkat çekiyor. BAYKAL’A KASET KUMPASI Şu sıralar muhalefeti destekleyen Güven’in adı, bir zamanlar ana muhalefet partisi CHP’ye en büyük operasyonları yapanlar arasında geçmişti. Bunların başında da dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın özel hayatına ilişkin görüntülerin internet sitelerinde yayınlanması geliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Deniz Baykal ve bazı eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internetten yayınlanmasıyla ilgili 2017 yılında bir iddianame hazırlanmıştı. 171 şüpheli hakkında 8 ayrı suçtan hazırlanan İddianamede dönemin Akit Haber Müdürü Yener Dönmez’e de yer verilmişti. Dönmez’in ByLock kullandığı bilgisinin yer aldığı iddianamede, dönemin Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli şüpheliler Kaan Özyiğit, Özgür Türker, Mustafa Koparan, Selim Yasdıbaş ve Rüstem Atik’in usulsüz bir şekilde elde ettikleri özel görüntüleri FETÖ’nün amaçları doğrultulsunda kullanmak üzere şüpheli Cevheri Güven’e ulaştırdıkları belirtilmişti. Güven’in de görüntüleri yayımlaması için birçok haber portalına ulaştırdığı ancak haber siteleri görüntüleri yayınlamayı reddettiği bunun üzerine Dönmez’in yazarlık yaptığı habervaktim.com isimli FETÖ sitesinin ihbar hattına söz konusu görüntüleri gönderdiği ve görünlerin Dönmez’in katkılarıyla yayımlandığı vurgulanmıştı. ‘PATRON ONAY VERDİ’ Şüphelilerden F.A. görüntülerin yayımlanmasına ilişkin iddianamedeki beyanında, şunları söylemişti: “Güven, videonun linkini habervaktim.com internet sitesinin ihbar hattına gönderdiğini söyledi. Ben de kendisine ‘bakarım’ dedim ve telefonu kapattım. Kısa bir süre sonra bu konuda tek başıma karar verebilecek konumda olmadığım için Dönmez’i aradım. Ona konu hakkında bilgi verdim. Yener bey de bana bu konunun önemli olduğunu, patronla görüşmemiz gerektiğini söyledi. Sonrasında Yener bey patronla görüşüp konuyu detaylı bir şekilde iletti diye biliyorum. Habervaktim.com internet sitesinde ‘Deniz Baykal’la ilgili bir video’ başlığı ile ekinde metacafe.com internet sitesinden alınan link eklenerek haberler bölümünde duyuruldu. Sonrasında tam hatırlamıyorum ya ben Yener beyi ya da o beni aradı. Ve konuşmamızda patronun bunun yayımlanmasına onay verdiğini ve yayımlandığını söyledi.”

2 yıl önce

Engelli personel ilanı yayınlayan İBB'nin istekleri şaşkına çevirdi!

İlan formunda; engelli temizlik personelinin işe girmek için müracaat koşullarının ağır şartlar içermesi dikkat çekiyor. ENGELLİ TEMİZLİK PERSONELİNİN İŞE GİRİŞİ İÇİN İSTENEN ŞARTLAR! Formda; engelli temizlik personelinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışabilmesi için istenen şartlar şöyle açıklanıyor: 'Elektrik, makine mühendisliği, inşaat mühendisliği veya çevre mühendisliği, Temel bilgisayar, MS Office uygulamaları bilgisi, B Tipi sürücü ehliyet sahibi, İş sağlığı ve güvenliği alanında 4 yıllık tecrübe sahibi, En az C Sınıfı iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı sertifikasına sahip, İngilizce bilen.' Formda; iş görüşmelerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi İştirakler Koordinasyon Müdürlüğü'nde yapılacağı ifade edildi. Formu İnsan Kaynakları Müdür Vekili Ebru Ferah Öner'in hazırladığı öğrenildi. Söz konusu ilanın Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'nün (İŞKUR) sitesinde yer aldığı öğrenildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 18 19