29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Financial Times, Türkiye'nin Suriye'deki varlığını yazdı

Suriye'nin kuzeyinde önemli bir bölümü teröristler temizleyen Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgeyi siviller için güvenli alan haline getirdi. Türkiye, okullar ve hastaneler gibi sivil altyapı sağladığı bölgeyi, Suriyeli sivillerin geri dönüşüne hazırlıyor. "Türkiye'nin büyük planı" İngiltere basınından Financial Times gazetesi, Türkiye'nin Suriye'deki varlığını mercek altına alan bir habere imza attı. "Suriye: Türkiye'nin büyük planı ne?" başlıklı haberde, Suriyeli sivillerin geri dönüşlerinden bahsedildi. Suriyelilerin dönüşü için güvenli bölgeler oluşturuluyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'ye sığınan 3,7 milyon Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü teşvik etmek üzere güvenli bölgeler sağlamak istediğine dikkat çekildi. Üst düzey bir Türk yetkili, eleştirmenlerin iddia ettiği gibi Ankara'nın "Suriye'nin dokusunu değiştirmeye" çalışmadığını vurgulayarak, "Birçok Arap ve Batılı dost bu noktayı kaçırıyor." dedi. "Türkiye'nin yatırımı olmadan eve dönme umudu olmaz" Terör örgütü DEAŞ ile dini açıdan mücadele kapsamında Türkiye'deki bazı üniversitelerin din öğretimi sunan fakültelerinin Suriye'de açıldığını belirten yetkili, "Türkiye'nin okullara, kliniklere ve iş fırsatlarına yatırımı olmadan Suriyeli mültecilerin eve dönme umudu olmaz." diye konuştu. Ankara'nın rolü derinleşiyor Diğer taraftan, her gün 300 Türk işçi ve yaklaşık 200 kamyon ve şoförlerinin Öncüpınar'dan giriş çıkış yaptığı, bunun, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinin geleceğini şekillendirmedeki derinleşen rolünü yansıttığı belirtildi. "Osmanlı'dan bu yana bir Arap devletindeki en büyük Türk varlığı" ifadesi kullanılan haberde, "Bu varlık, Erdoğan'ın yeni operasyon sinyaliyle daha da büyüyebilir. Operasyon olursa, Türkiye'nin uzun vadeli stratejisi üzerine daha fazla kontrol yığacak." denildi. Türkçe ikinci dil olarak öğretiliyor Ankara'nın gözetimi altındaki üç bölgede okula giden Suriyeli çocukların, ikinci dil olarak Türkçe öğrenimi gördüklerine dikkat çekilerek, şöyle denildi: "Hastalar, Türk yapımı hastanelerde tedavi ediliyor ve ışıklar Türk yapımı elektrikle yanıyor. Türk Lirası hakim para birimi. PTT, Suriyeli işçilere maaş transfer etmek ve yerel meclislerin banka hesaplarını barındırmak için kullanılıyor. Türkiye'nin sınır illerinin valilikleri, Suriye'nin komşu bölgelerinde işe alma ve işten çıkarmaları denetliyor. Türkiye, 50 binden fazla Suriyeli savaşçıyı eğitiyor." "Türkiye bizim için tek seçenek" Görüşü sorulan 26 yaşındaki Asma, Türkiye'nin olası çekilmesine işaret ederek, "Korkarız çünkü Türkiye bizim için tek seçenek. Türkiye giderse Rusya ve Esad gelir." ifadelerini kullandı. Öte yandan, Ukrayna'daki savaşa rağmen, Türk ve Batılı yetkililerin, Rusya'nın Suriye'deki duruşunun değiştiğine dair çok az işaret olduğunu söylediği aktarıldı. ABD'nin eski Suriye temsilcisinin yorumu Batılı bir diplomatın, Esad rejimine hava desteği sağlamak için Rus birliklerinin sayısının 2 bin ila 5 bin arasında olduğunu dile getirdiği kaydedildi. Tabloyu değerlendiren ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, "Rusya için büyük bir başarı. Bunu riske atacaklarını ve çekileceklerini sanmıyorum." diye ekledi.

1 yıl önce

Türk bilim insanı Mete Atatüre, Einstein'ın imkansız olarak kabul ettiği ‘ışık seviyesinin gürültü ölçümünü’ başarıyla yaparak adını tarihe yazdırdı

"Işığı sıkıştırma" olarak adlandırılan yöntemle ölçümü uygulayan Prof. Dr. Mete Atatüre, bunu yaparken atomdan tam 100 kat daha küçük bir süper atom elde etti. PROF. DR. METE ATATÜRE KİMDİR? 1975 Kayseri doğumlu olan Mete Atatüre,1992'de üniversite sınavında ilk 500'e girme başarısı gösterdi. Bilkent Üniversitesi Fizik bölümünü bitiren Atatüre, İngiltere Institute of Physics'de kuantum fiziği üzerine doktora yaptı. Cambridge Üniversitesi'nde çalışmaya başlayan Atatüre, ünlü fizikçi Stephan Hawking'le aynı üniversitesinin aynı bölümünde görev yaptı. İngiltere'nin en prestijli ödülü Thomas Young ödülü ve madalyası ile ödüllendirilen Prof. Dr. Atatüre, ölçülemez denen ışık seviyesinin gürültü ölçümünü yaptığı için bu ödüle layık görüldü.

1 yıl önce

ABD'nin Dedeğaç'a silah sevkiyatı geçen yıl 14 kat arttı: ABD basını sevkiyatları böyle yazdı

New York Times gazetesi, Yunanistan'ın Dedeağaç şehrinin ABD'nin silah merkezi olduğunu yazdı. Gazetede yer alan haberde, birkaç yıl öncesine kadar neredeyse hiç kullanılmayan limanın, ABD'nin Doğu Avrupa'daki varlığını güçlendirme adımlarıyla birlikte "merkezi bir rol" üstlendiğine dikkat çekildi. Pentagon'un, "Rus saldırganlığını" gerekçe göstererek bölgeye muazzam seviyede silah gönderdiğine vurgu yapıldı. Haberde, söz konusu adımların, Türkiye'nin tepkisini çektiği bilgisi de verilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'daki söz konusu ABD askeri karakollarının kime karşı kurulduğuna yönelik sorusu hatırlatıldı. ABD'nin Dedeağaç üzerinden taşıdığı askeri malzemenin geçen yıl 14 kat artarak 3 bin 100 "parçaya" ulaştığı açıklandı. Bu yıl ise bu rakama halihazırda ulaşıldığı vurgulandı.

1 yıl önce

FETÖ’cülerin saldırdığı Hande Fırat 15 Temmuz gecesi yaşananları tek tek yazdı: Cumhurbaşkanı Erdoğan yayına böyle bağlandı

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı facetime üzerinden canlı yayına bağlayarak çok önemli bir görev üstlenen Hande Fırat FETÖ'cülerin hedefi oldu. Hain darbe girişiminin yaşandığı gece CNN Türk'te canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Fırat'a FETÖ'cülerin iftiraları sonrası çok sayıda destek mesajı gelmişti. Söz konusu iddialar yıllar önce çıkmış ancak yalan olduğu ortaya çıkmıştı Hande Fırat, Hürriyet gazetesinde yazdığı yazıda 15 Temmuz gecesi yaşananları maddeler halinde yazdı. Fırat, Aydın Doğan'ın ya da yöneticilerin Erdoğan'ın yayına çıkacağının haberinin olmadığını belirterek, "Asıl o gece İstanbul rejide oturan Sema Bingöl anlatsın. Benim bağırmam, el sallamam, dönün bana demem üzerine; beni yıllardır tanıdığı için kendisi inisiyatif kullanıp yayına beni aldı" ifadelerini kullandı: Hande Fırat'ın "FETÖ'nün altı yıl önceki yalanı, FETÖ'cüleri unutanlar ve yalanlara inananlar" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: 1- Nuh Yılmaz dönemin MİT Basın Danışmanı idi. Darbeden bir gün önce kendisiyle görüşmedim. Bu durum gayet basit bir şekilde telefon sinyallerinden (HTS kayıtları) anlaşılabilir. Haydi çıkarın kayıtları! 2- Gazeteci, her kurumun basın danışmanıyla görüşür. Özellikle darbe gecesi kaçmak ya da saklanmak yerine işe giden ben; doğal olarak tüm basın danışmanlarını, tüm siyasileri, tüm kurumların yetkililerini gece boyu aradım. 3- Evdeki kıyafetlerimle fırladım ofise... Jetler uçarken; takım elbise giyip makyaj yapmak da aklıma gelmedi. 4- Cumhurbaşkanı’nın Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan’ı da gece boyu sürekli aradım. Başkaları da arasalardı... Sosyal medyada, “Erdoğan öldü, kaçtı” saçmalıkları yayılınca ve kapıda yaptığı açıklamayı göremeyince de “Bana bağlanın” dedim. YAYIN, DÜĞÜN, FATURALAR VE KOMEDİ Darbe girişiminden çok sonra Altın Kelebek Ödülleri’nde “Hande, sen bir de yayını yaparsan sana düğün yaparım” diyen eski ve saygıdeğer patronum Aydın Doğan’a gelelim. FETÖ’cünün dediği gibi Aydın Doğan 70 yaşında. Yine FETÖ’cünün deyimiyle ağzından kaçırdığı “doğru” değildi. Sadece yaptığı konuşmaların tarihlerini karıştırmıştı. Aydın Doğan’ı orada bozmak da bana yakışmaz, kendisine saygısızlık olurdu. 5- 15 Temmuz yayınından kimsenin haberi yoktu. Ne Aydın Doğan ile ne de dönemin Genel Yayın Yönetmeni ile konuşacak vaktim ya da fırsatım oldu. Aydın Doğan, Mehmet Ali Yalçındağ, Ferhat Boratav, Erdoğan Aktaş konuşabilirler. Asıl o gece İstanbul rejide oturan Sema Bingöl anlatsın. Benim bağırmam, el sallamam, dönün bana demem üzerine; beni yıllardır tanıdığı için kendisi inisiyatif kullanıp yayına beni aldı. 6- O gece darbe bildirisinin kim tarafından yayına verildiği, biz “Vermeyin” deyince nerede, ne kavgalar çıktığını ise tarihin karanlıklarına bırakıyorum. Benim karanlıklarla işim olmaz. 7- Aydın Doğan dahil kimsenin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığımız bağlantıdan haberi yoktu. Saniyeler içinde gelişen bir olaydı. Ben, Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ankara’da açık ofiste benimle çalışan arkadaşlarım o birkaç saniyeyi beraber yaşadık. 8- O yayından ve darbe gecesinden bir ay sonra İstanbul’da Aydın Doğan ile sohbet ederken: “Hande, şimdi bir de gerçek anlamda yayına alırsan düğünün benden” dedi. 9- Tanışıp evlenmeye karar verdiğim eşim ise zaten böyle bir teklifi asla kabul etmezdi, etmedi de... Faturalar bilginize sunulmuştur. YALANLARA İNANMAK İşin üzücü tarafı; sormadan, okumadan, dinlemeden hâlâ bu örgütün yalanlarına inanmaktır. Bu ülke o örgüt yüzünden neler yaşadı, kimler hayatlarını boş yere kaybettiler, kimler boş yere hapislere atıldı, kimlere kumpas kuruldu unuttunuz mu? Hepsinden öte bu ülkeye, ülkemize kumpas kuruldu. Durduk yere, seçimlere giderken, yalanları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirmek bu ülkeyi sevmemektir. Üstelik darbesever ve darbe çığırtkanı sosyal medya mesajları olanların bunları gündeme getirmesi sadece zavallılıktır. Tüm saçma kutuplaşmaları bir kenara bırakarak, tüm fikir ayrılıklarına rağmen, bu ülkeyi sevenler o sevgi etrafında birleşmelidirler.

1 yıl önce

The Guardian İngiltere'deki gıda krizini yazdı: "Okullarda silgi yiyen çocuklar var"

İngiltere genelindeki okul müdürlerinin raporlarına göre, gıda krizinin yaşandığı ülkede çocuklar acıkınca silgi yiyor ya da öğle yemeğine paraları yetmediği için oyun alanlarında saklanıyor. The Guardian'ın haberine göre, İngiltere'deki yaşanan gıda ve enerji krizi sebebiyle kıştan önce bile okullardaki aç çocuk sayısında "yürek buran" bir artış görüldü. Artan enerji faturalarının aileleri ısınma ve çocuklarının yiyecek harçlığı arasında seçim yapmaya zorladığı belirtildi. Haberde, okula boş beslenme kutusuyla gelen öğrencilerin 'yemek yiyormuş gibi' davrandıkları, okulda ücretsiz yemek alamadıklarının arkadaşlarının evde yemek olmadığını bilmemesini istediği aktarıldı. Gıda yardım kuruluşları ailelerden gelen gıda yardımı isteklerini karşılamakta zorlandıklarını belirtti. "YÜREK BURKAN BİR DURUM" Chefs in Schools'un Genel Müdürü Naomi Duncan "Okullarda çok aç oldukları için silgi yiyen öğrenciler olduğunu duyuyoruz. Çocuklar önceki gün yedikleri öğle yemeğinden sonra hiçbir şey yemeden okula geliyorlar. Hükümet bir şey yapmalı. Kesinlikle yürek burkan bir durum. Dışarı çıkıyorlar ve yemek yiyemedikleri için oyun alanında saklanan çocukları bulup yemek yediriyorlar" dedi. İngiltere'de, tüm ana okulu öğrencileri iki yıla kadar ücretsiz okul yemekleri alma hakkına sahip. Ancak, Çocuk Yoksulluğu Eylem Grubu'na göre, yalnızca ebeveynleri yılda 7.400 sterlinden daha az kazanan çocuklar bu haklardan yararlanabiliyor ve yoksulluk içinde yaşayan 800 bin çocuk bu haklardan mahrum kalıyor.

1 yıl önce

Liyakat dedikleri tam da bu! Kitap yazdı Ekrem İmamoğlu’nun vekili oldu…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kendisi hakkında kitap yazan Şirin Mine Kılıç'ı İBB'de Başkan Vekili olarak atadığı ortaya çıktı. BELEDİYEDE İŞE ALINDI 'Benim Sevgili Başkanım Ekrem İmamoğlu' isimli kitabın yazarı olan Kılıç'a belediyede 'Atletizm Şube Sorumluluğu' görevi verildi. İMAMOĞLU'NDAN PAYLAŞIM: REFERANS YOK LİYAKAT VAR İmamoğlu bugün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İBB'nin itfaiye eri ve zabıta memuru ilanına başvuran 325 adayın mülakat görüntülerini paylaşarak paylaşımına "Referans yok, liyakat var." notunu düştü. İmamoğlu seçim döneminde yaptığı açıklamada ise "Liyakat ötesi kavramları çatır çatır yıkacağız" demişti.

1 yıl önce

Voice of America yazdı: Avrupa, kendisini Rus gazına bağımlı olmaktan kurtardıkça, Türkiye'ye giderek daha fazla bağımlı hale gelecektir

Türkiye'nin, Avrupa'nın Rus gazına alternatif bulma arayışlarında oynadığı role değinen ABD'de devlete bağlı yayın organı Voice of America, "Türkiye, Avrupa'nın Rusya'ya enerji bağımlılığını sona erdirmek için önemli rol oynuyor" başlıklı bir analiz yayımlandı. Haberde, "Rusya'nın Avrupa'ya doğalgaz arzını kısmasıyla birlikte Avrupa Birliği, alternatif kaynaklar bulmak için çabalıyor. AB, boşluğu doldurmaya yardımcı olması için Azerbaycan gibi gaz tedarikçileri arıyor. Türkiye de, bu kış Avrupa'da ışıkların açık tutulması ve fırınların çalışır durumda kalmasında önemli bir rol oynayacak şekilde konumlanıyor." ifadeleri kullanıldı. Avrupa Birliği'nin önünde Rus gazından kurtulmak için devasa bir görevin olduğu belirtilen haberde, 2021'de Moskova, kıtanın gaz arzının yaklaşık yarısını karşıladığı vurgulandı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Temmuz ayında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyarette belirttiği gibi, enerji zengini Azerbaycan, açığı kapatmaya yardımcı olabilecek bir ülke. Haberde Von der Leyen'in konuya ilişkin ifadelerine de yer verildi: "Avrupa Birliği, Rusya'dan uzaklaşmaya ve daha güvenilir, güvenilir ortaklara yönelmeye karar verdi. Azerbaycan'ı da aralarında saymaktan mutluluk duyuyorum. Gerçekten bizim için çok önemli bir enerji ortağısınız ve her zaman güvenilir oldunuz" "TÜRKİYE, AVRUPA'NIN ENERJİ GELECEĞİNDE ÖNEMLİ BİR OYUNCU" Bakü şimdiden Avrupa'ya olan arzını yaklaşık üçte bir oranında artırdığı belirtilen haberde, "Gaz, Türkiye'den Yunanistan'a geçen ve Avrupa'nın boru hattı ağına bağlanan Trans Anadolu Doğalgaz Hattı (TANAP) boru hattı aracılığıyla taşınıyor. Bu gerçek, Türkiye'yi Avrupa'nın enerji geleceğinde önemli bir oyuncu yapıyor." denildi. Haberde bir uzman görüşüne yer verilerek, "Bütün boru hatları Türkiye üzerinden geçiyor ve Avrupa boru hattına bağlanıyor, bu anlamda bir geçiş ülkesi. Türkiye'nin bir enerji merkezi haline gelebileceğine dair uzun yıllardır birçok plan yapılıyordu ama hayata geçirilemiyordu." ifadeleri aktarıldı. Türkiye'nin bir transit geçiş noktası olarak öneminin artacağı vurgulanan haberde, "Ayrıca Türkmenistan'ın geniş gaz rezervleri de aynı zamanda Avrupa'ya potansiyel olarak önemli bir gaz arzıdır. Bu gaz, Azerbaycan ve Türk TANAP boru hattı üzerinden batıya aktarılabilir." denildi. "TÜRKİYE, BORU HATTI KAPASİTESİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN PROJELER TASARLIYOR" Enerji uzmanı ve Türkiye'nin eski Katar Büyükelçisi Mithat Rende'nin görüşlerine de yer verilen haberde, "Türkiye, boru hattı kapasitesini geliştirmek için projeler tasarlıyor" diyen Rende, şu ifadeleri kullandı: "Projelerden biri, güney gaz koridoru TANAP'ın kapasitesini artırmak olabilir ve bu iki yıldan daha kısa bir sürede gerçekleşebilir. İkinci proje ise Irak gazını Kuzey Irak'tan getirmek olabilir ve orada yaklaşık 200 kilometrelik bir boru hattı inşa edilmesi gerekiyor, yani bu çok önemli değil ama o zaman Irak'taki Federal hükümetin desteğine ihtiyacınız var" "AVRUPA TÜRKİYE'YE DAHA FAZLA BAĞIMLI HALE GELECEK" Avrupa'nın arz değişikliğine uyum sağlamak için doğal gaz boru hattı altyapısını yeniden inşa ettiği belirtilen haberde, Yunanistan ile Bulgaristan arasındaki boru hattının açılış törenine katılan Von der Leyen'in bu tür projelerin öneminin altını çizdiği hatırlatılarak, açılıştaki konuşmasından şu ifadelerine yer verildi: "Bu boru hattı bir oyun değiştirici. Bulgaristan ve Avrupa'nın enerji güvenliği için oyunun kurallarını değiştiriyor. Ve özgürlük demektir. Bu, Rus gazına bağımlılıktan kurtulmak anlamına geliyor" Yunan-Bulgar boru hattındaki geçecek gazın, Türkiye üzerinden teslim edilen Azeri gazından sağlandığı vurgulanan haberde, "Avrupa, kendisini Rus gazına bağımlı olmaktan kurtardıkça, en azından orta vadede, enerjisi için transit ülke olarak Türkiye'ye giderek daha fazla bağımlı hale gelecektir." denildi.

1 yıl önce

Arap basını yazdı: Rusya ve İran artık YPG'yi desteklemiyor

Türkiye'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyine düzenlediği operasyonlar Arap medyasında geniş yer buldu. Suriye devlet medyası, hem Rusya hem de Çin'den gelen açıklamalara geniş şekilde yer verirken, Lübnan'da yayımlanan haberde Türkiye'nin kararlılığının ABD ve İran'ın tutumunu değiştirdiği kaydedildi. Lübnan medyası El Akbar 'Rusya, Türkiye, İran: SDF'ye karşı boykot!' başlığını kullandı. Gazete, Moskova ve Tahran'ın Suriye'nin kuzeyinde operasyona girişen Türkiye'nin tezlerini artık yarı yarıya kabul ettiklerini yazdı. Rusya ve İran'ın tutumunun değiştiğini kaydeden gazete, 'Suriye'de çözüm çok uzak, Türkiye geri çekilmeyecek' dedi. El Akbar, müzakerelerde garantör olan Türkiye, Rusya ve İran'ın çıkarlarının YPG'li teröristlere düşmanlık göstermek için örtüşüyor gibi göründüğünü yorumunu yaptı. 326 HAİNE TSK KILICI İNDİ Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Pençe-Kılıç Harekatı'nın son bilançosunu açıkladı. 326 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyuran Bakan Akar, "Pençe-Kılıç Harekatı, hava ve kara ateş destek vasıtalarıyla yapılan cezalandırma atışlarıyla sürüyor" dedi. Operasyonda "TSK'nın Suriye'nin kuzeyinde ABD gözlem noktasını vurduğu" iddiası hakkında da konuşan Bakan Akar, "Bizim koalisyon güçlerine veya sivillere zarar vermemiz söz konusu bile olamaz. Bizim tek hedefimiz var, o da teröristler" dedi. Bir gazetecinin "Suriye'de liderler düzeyinde bir görüşme ne zaman gerçekleşir" demesi üzerine Akar, "Küçük büyük, irili ufaklı bir sürü gelişme var. Bunlar şekillenir, sonuçlanır, buna göre bakılır. Gelişmeleri takip ediyoruz" dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8