Son Dakika:
Türkiye'den yapılan her açıklamayı dakikasında sayfalarına taşıyan Yunanistan medyasında, son günlerde bir numaralı gündem Türk ordusunun Suriye ve Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirdiği hava operasyonları. Haberlerde hem Ankara'dan hem de Washington ve Moskova'dan gelen bilgiler göze çarpıyor. Kathimerini gazetesi, 'Erdoğan, ABD ve Rusya'nın tavsiyelerine karşı koyuyor' başlığıyla sunduğu haberde, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge yaratmak için kararlı göründüğünü yazdı. Bir haftasını dolduran Pençe-Kılıç harekatına ilişkin detayları okurlarına aktaran gazete, son günlerde Ankara-Washington ve Ankara-Moskova hattında sıklaşan görüşme trafiğine vurgu yaptı. Kathimerini'deki bir başka haberin başlığı ise, ABD'nin YPG'li teröristlere önereceği teklif. 'ABD Kürtlere Türk sınırından 30 kilometre çekilmeyi teklif ediyor' başlığını kullanan gazete, YPG'li teröristlerin Türk ordusuna karşı ABD'lilerden yardım istediğini kaydetti. Gazeteye göre, teröristler Türkiye'nin muhtemel bir kara hârekatından kurtulmanın yollarını arıyor. 'Erdoğan ABD ve Rusya'ya karşı' başlığını seçen CNN Yunanistan, aynı haberin başlığında 'Suriye'nin işgali' gibi skandal bir ifadeye de yer verdi. Washington ve Moskova'dan yapılan uyarılara rağmen Türk liderin operasyonda ısrarcı olduğunu dile getiren televizyon, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin kimseden izin almayacağını ve hârekatın yalnızca başlangıç olduğunu söylediğini aktardı. CNN Yunanistan ayrıca, Türk ordusunun bir haftada 400'den fazla hava saldırısı düzenlediğini, vurulan yerler arasında YPG'li teröristlerin ABD ordusuna 2015 yılında ilk kez 'katıldığı' Kobani, Münbiç ve Tel Rıfat gibi yerlerin öne çıktığını yazdı. 2020 yazından bu yana Türkiye'ye karşı çok sayıda müttefik bulan Yunanistan, bu hafta bir kez daha birçok ülkeyle tatbikatlara girişti. CNN Yunanistan, 'Üç NATO uçak gemisi İyon Denizi'nde, Türkiye hiçbir yerde' başlığıyla yer verdiği haberinde, Ankara ve ittifak arasındaki hoşnutsuzluğun artık saklanmadığını savundu. NATO ordularının Yunanistan ve İtalya arasındaki İyon Denizi'nde sahne aldığını, 12 savaş gemisinin bölgede olduğunu belirten yayın organı, tatbikatta Fransız Charles de Gaulle, Amerikan George HW Bush ve İtalyan Cavour uçak gemilerinin ilk kez Doğu Akdeniz'de buluştuğunu yazdı. CNN Yunanistan, gövde gösterisinde Türkiye'den tek bir geminin bile bulunmadığını özellikle vurguladı. İKİ GAZETEDE AYNI MANŞET To Vima ve Ta Nea gazetelerinde ise, 'Türkler neden bir gece ansızın gelemez?' başlığıyla bir haber yayımlandı. Habere göre, Yunanistan ve Türkiye arasında muhtemel bir çatışma halihazırda kimsenin faydasına değil, özellikle de içinde bulunduğumuz zamanda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bir gece ansızın gelebiliriz" cümlesini birçok kez dile getirdiğini hatırlatan To Vima, Ankara'nın Atina ile gerilimi tırmandırmak için özellikle yatırım yaptığını ileri sürüyor. Haberde, NATO Yunanistan-Türkiye arasında soğukkanlı bir şekilde tarafsız kalsa bile müttefiklerin Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle 'revizyonizm'e karşı taahhütlerini kanıtlamak zorunda oldukları bir mevcut tablo resmi çizildi. Türkiye'yi NATO'nun 'büyük gücü' olarak niteleyen To Vima'ya göre, Ukrayna nedeniyle Avrupa'da ikinci bir savaşın patlak vermesi istenmiyor. Yunanistan hem Türkiye'nin NATO'daki müttefiki hem de Avrupa Birliği üyesi. Üst düzey bir kaynağın "Yunanistan Ukrayna değildir ve Suriye ile mukayese edilemez" cümlesini kurduğunu yazan To Vima, Washington ve Paris'ten Ankara'ya sürekli uyarıların yapıldığını da savundu. Haberde Türkiye'nin savaş senaryoları ve Yunanistan'ı hedef alan tehditlerinin artık uluslararası medyanın da ana endişelerinden biri haline geldiği iddia edildi, Atina yönetiminin karşılaştığı Türkiye kaynaklı meydan okumaları uluslararası sahneye bilinçli şekilde taşıdığı da kaydedildi. Haberde, ABD'nin özellikle Girit Adası'ndaki Suda Üssü, Batı Trakya'daki Dedeağaç limanı ve diğer yerlerdeki hamlelerinin öne çıktığı belirtildi. Yunanistan'ın ABD ve Fransa ile ayrı ayrı savunma anlaşmaları imzaladığını hatırlatan To Vima, Angela Merkel'in görevinden ayrılmasıyla Almanya'nın da tavır değiştirdiğini savundu. Atina'nın caydırıcılık için silahlandığı ileri sürülen haberde, Ege Denizi'nde gerilimin yükselmesi halinde ilk tetiği çekenin Yunanistan olmamasının önemine vurgu yapıldı. Tansiyonun artmasına rağmen Türk ve Yunan taraflarının iletişim halinde olduğunu yazan To Vima, savunma ve dışişleri bakanları arasındaki iletişimin kesilmediğini dile getirdi. "Telefonlar çalışmaya hazır olmalıdır" denilen haberde, bir 'kaza' veya 'umulmadık' bir olayı yönetmek için hatların kesilmemesi gerektiği vurgulandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu arasındaki gerginlik Ankara Kulislerinde yankılanmaya devam ediyor. İmamoğlu'nun adaylığına destek vermeyen Kaftancıoğlu'nun söylediği 'Aptal' ve 'şizofren' sözlerine yanıt veren İBB Başkanı “Kendisi nezaketli bir hanımdır. Bu bahsi geçen kelimeleri bir kadın olarak söylememiştir diye düşünüyorum” demişti. CHP'de çıkan krizle ilgili kulislere yeni bilgiler yansıdı. Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin, İmamoğlu'nun CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na mektup yazdığını aktardı. Şahin, İmamoğlu'nun mektubunda Kaftancıoğlu ile yüzleşme çağrısı yaptı. Zafer Şahin'in "İmamoğlu’ndan yüzleşme mektubu" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: Ekrem İmamoğlu dün kendisine Kaftancıoğlu’nun sözlerini soran gazetecilere, “Kendisi nezaketli bir hanımdır. Bu bahsi geçen kelimeleri bir kadın olarak söylememiştir diye düşünüyorum” dedi. Ancak vücut diliyle de iddiaları doğruladı. Yüz ifadesinden ve seçtiği kelimelerden canının ne kadar sıkkın olduğu rahatlıkla anlaşılıyordu. Kulislerde konuşulanlar da bu doğrultuda zaten. İmamoğlu bu sözlere çok bozulmuş. Hatta o kadar üzülmüş ki oturmuş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazmış. Adeta içini döktüğü o mektupta “Beni Canan Kaftancıoğlu ile yüzleştirin” ricasında da bulunmuş. Belli ki Kılıçdaroğlu’nun önünde Kaftancıoğlu’ndan hesap sormak ve genel başkanın arkasından iş çeviren adam algısından uzaklaşmak istiyor. CHP’de nefesler tutulmuş, bu yüzleşmenin sonucu bekleniyor. Kılıçdaroğlu bugün akşam saatlerinde İstanbul’da olacak. Hafta sonuna kadar da İstanbul’da olması planlanıyor. Doğal olarak İmamoğlu ve Kaftancıoğlu da tüm programlarda yanında boy gösterecek. Yani bir yüzleşme kaçınılmaz görünüyor. Şimdi gözler Kılıçdaroğlu’nda. Bu kavgada ona düşen, müşfik baba rolü. Muhtemelen kavga eden iki haylaz çocuğu karşına alıp, “Ne yapıyorsunuz, siz kardeşsiniz” diyecek. Ve ikiliyi barıştırmaya çalışacak. Ama işi zor. İmamoğlu ve Kaftancıoğlu arasındaki buzlar öyle kolay kolay erimez. Kaftancıoğlu’nun il başkanlığındaki günleri sayılı. Yerine kendisine yakın bir adamını getirmek istiyor. Bir başka kulise göre birlikte hareket ettiği CHP’li dört ilçe başkanına da milletvekili adaylığı için istifa etmeleri talimatını vermiş. Kısacası, koltuktan ayrıldıktan sonra da İstanbul ve parti örgütündeki ağırlığını korumaya çalışıyor. İmamoğlu ile aralarındaki gerilimin temel sebebi, İstanbul özelinde giriştikleri bu parti içi iktidar yarışı. CHP’nin yeni il başkanı belli olana kadar bu kavga daha da alevlenerek devam eder. Ama günün sonunda bu kavganın kazananı Kılıçdaroğlu olur. İstanbul’daki düğümü artık ondan başkası çözemez. Bulduğu çözüme de İmamoğlu ve Kaftancıoğlu da dâhil kimse itiraz edemez.
Türkiye'nin enerji alanındaki rolü, ABD basınında gündem oldu. New York Times gazetesi, Batılı ülkelerin aksine Ankara ile Moskova'nın gelişen ilişkilerine dikkat çekti. Türkiye'nin enerji üssü olma yolunda ilerlediği belirtilirken, geçiş için boğazlarda bekleyen gemiler anımsatıldı. ABD'li New York Times gazetesi, Türkiye ile Rusya arasındaki enerji bağlarının gittikçe güçlendiğine dikkat çektiği bir haber kaleme aldı. Ukrayna'ya yönelik Rus saldırılarına karşı çıkan Avrupa ülkelerinin, artan fiyat artışları ve olası kıtlıklar karşısında Rusya'nın petrol ve gazına olan bağımlılıklarını azaltmak için harekete geçtiği belirtilirken, Türkiye'nin ise Rusya ile enerji bağlarını derinleştirdiği vurgulandı. TÜRKİYE TİCARET MERKEZİNE DÖNÜŞECEK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'e işaret edilen haberde, "Her iki ülkenin başkanları, Türkiye'nin Rus gazı için bölgesel ticaret merkezine nasıl dönüştürülebileceğini konuştu. Türkiye, önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan (nükleer) santrale ek olarak Rusya'nın tasarlayıp finanse ettiği ikinci nükleer santralin inşa edilmesini önerdi" denildi. ANKARA'NIN ROLÜ ARTIYOR Türkiye'nin Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu arasında önemli bir konumda yer aldığı hatırlatılarak ortaya konulan çabalar için, "Türklerin, uzun süredir devam eden büyük bir enerji merkezi olma girişiminin bir parçası" tespitinde bulunuldu. Dünya enerji ticaretinde Ankara'nın artan rolünün, Avrupa Birliği'nin deniz yoluyla taşınan Rus ham petrolüne yönelik ambargosu ve yine Rus petrolüne ABD öncülüğünde tavan fiyat uygulamasıyla birlikte bu hafta belirgin bir şekilde ortaya çıktığına dikkat çekildi.
İcraatlarından çok magazinel yönüyle gündeme tutunan, 2022 yılında yapılan neredeyse bütün anketlerde en başarısız büyükşehir belediye başkanı olarak öne çıkan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hollywood yıldızlarına özendi. CHP’li İmamoğlu, İBB'nin Avcılar'da yenileme çalışması yaptığı caddenin kaldırım taşlarından birine ismini yazdırdı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1609896301369466882?s=46&t=RBIcv5FCb9V7TxOIUJEn6g DALGA KONUSU OLDU İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in desteğine rağmen CHP içinden sıyrılıp Cumhurbaşkanı adayı olamayan ve ciddi bir itibar kaybına uğrayan İmamoğlu’nun bu PR çalışması da dalga konusu oldu. ŞÖHRETLER YOLU NEDİR? Hollywood Bulvarı (Hollywood Walk of Fame) (Türkçe: Hollywood Şöhret Yolu), Hollywood, Los Angeles, Kaliforniya, ABD'de bulunan; Hollywood Bulvarı ve Vine Street arasında uzanan, ünlü kişilerin ve dizilerin yıldızlarının bulunduğu bir yürüyüş yoludur. Bu kaldırımda 2.400'den fazla yıldızın ismi bulunmaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda Mustafa Kemal Atatürk için 'Kefere Kemal' tabirini kullanan CHP'li Mehmet Bekaroğlu, şimdi de İnönü ve Atatürk dönemine "tek partili faşizm dönemi" dedi. Bekaroğlu, gelen tepkiler üzerine paylaşımını silse de CHP'li gazeteci Şaban Sevinç, "Bu kişi önümüzdeki seçimde milletvekili listesinde olursa CHP’ye oy vermeyeceğim" diyerek rest çekti.
Seçimlere kısa süre kala, CHP ve İYİ Parti'nin başını çektiği 6'lı masadaki adaylık kaosu sürüyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, her seferinde 'aday benim' mesajı verse de İYİ Parti vetosunu aşamıyor. Özellikle Meral Akşener 'kazanacak bir aday' söylemine sığınarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun önünü açıyor, CHP'yi içten vuruyor. ANADOLU'DA AKŞENER DESTEKLİ ADAYLIK TURU Yaşananlar gündemde bir hayli yankı bulurken, İYİ Parti kanadı, Kılıçdaroğlu'nu veto edip İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı CHP'li Ekrem İmamoğlu üzerindeki ısrarı sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda Karadeniz illerine giden ve kendi mahallesinde topa tutulan İmamoğlu, Kılıçdaroğlu tarafından kendisine yöneltilen, "Sen 16 milyona hizmet et" sözlerini kulak arkası edip yeniden Anadolu turuna çıktı. İmamoğlu'nun Anadolu turunu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener öncülüğünde organize ettiği öne sürüldü. KILIÇDAROĞLU'NDAN CANLI YAYINDA İMAMOĞLU'NA OLAY GÖNDERME: "SEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA DEVAM ET" MESAJI Ekrem İmamoğlu'nun il il gezmesini katıldığı canlı yayında yorumlayan CHP lideri, "Ekrem Bey başarıyla başkanlık görevini yapıyor. Yapılan haksızlığın geniş kitlelere duyurulması lazım" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu sıklıkla yaptığı '16 milyon' vurgusunu yineleyip 'İstanbul saat gibi işliyor' diyerek İmamoğlu'na 'Senin yerine belediye' mesajı verdi. İMAMOĞLU SORUSUNU HEMEN GEÇİŞTİRDİ Kılıçdaroğlu'nun katıldığı Halk TV yayınında dikkat çeken bir an yaşandı. Halk TV Haber Yayın Yönetmeni Bengü Şap Babaeker, Kılıçdaroğlu'na "Belediye başkanlarına (Ekrem İmamoğlu - Mansur Yavaş) toplumun gösterdiği teveccüh, gittikleri şehirlerde gördükleri ilgi... Seçim dönemi kampanyalarında sahada olmaları gündemde mi? Belediye başkanları kampanyaya nasıl katılacak?" sorusunu yöneltti. Bu soru karşısında ne yapacağını şaşıran CHP lideri, apar topar Babaeker'in sözünü kesti ve 'yeri zamanı gelince' diyerek soruyu geçiştirdi. İMAMOĞLU'NUN DANIŞMANI DA PR'A BAŞLADI: İKTİDAR SEÇİMİ KAZANMAYA YAKIN TARAF Yaşananların gölgesinde, İmamoğlu'nun seçim kampanya direktörlüğünü yapan siyasi danışmanı Necati Özkan, kaleme aldığı yazıda, iktidarın seçimi kazanmaya yakın taraf olduğunu açıkladı. Özkan ilgili yazısında, "Bugün geldiğimiz noktada iktidarın kazanmış olduğunu söyleyemeyiz, ama aradaki farkı büyük ölçüde kapattığını ve kazanmaya yaklaştığını söyleyebiliriz. Bundan sonra muhalefetin asla ve asla hata yapmaması lazım. Asla zamanı boşa harcamaması lazım." ifadelerini kullandı. Söz konusu çıkış, İmamoğlu'nun adaylık konusunda teslim olmadığını ve Kılıçdaroğlu'na karşı lobi faaliyetlerini yürüttüğüne yorumlandı.
Altılı masa geçtiğimiz günlerde ortak mutabakat metnini paylaşmıştı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yayımlanan metin ile ilgili “Sizi tarikat ve cemaatleri, devletten çıkaracağız demekten alıkoyan nedir?” sorusunu sordu. Açıklamasının devamında Özdağ, “Saidi Nursi denilen adamın müritlerinden biri olan ortağınız Demokrat Parti Başkanı Gültekin Uysal mı? Türkçe Olimpiyatlarında boy gösterip cemaatlerin devlete el koymasına göz yuman, işbirliği yapan diğer ortaklarınız Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu mu? Çıkın Türkiye’yi ne kadar sevdiğinizi açıklayın” dedi. GÜLTEKİN UYSAL: İFTİRANI SANA YEDİRECEĞİM Yaşanan bu gelişme sonrasında Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından Özdağ’a verdiği yanıtta “Şeref yoksunu Ümit Özdağ’a cevabımdır” diyerek şunları kaydetti: “Çocukluğunda tecavüze uğramış çocuk psikolojisi ile bir ömür boyu alnından, aklından ve ruhundan silemeyeceğin ‘bir darbecinin çocuğu olma’ travması ve insiyakla zaman zaman Demokrat Parti ve şahsıma iftiralar atıyorsun. Şimdi sana anladığın dille cevap veriyorum; şerefli insanlar iftira atmaz! Yoklukla malul iftiranı sana yedireceğim” CEMAL ENGİNYURT YAZDIRMIŞ! Gültekin Uysal’ın Ümit Özdağ’a karşı yazdığı “çocukluğunda tacize uğramış” hakaretini yardımcısı Cemal Enginyurt’un yazdırdığı iddia edildi. ENGİNYURT’UN SİCİLİ KABARIK Kamuoyu, küfür ve hakareti kendine tarz edinen DP Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt’un canlı yayında gazeteci darp ettiğine ve benzer hakaretlerine şahit olmuştu. ‘YA YAZMAYACAKSIN YA SİLMEYECEKSİN’ Özdağ, Uysal’ın yaptığı paylaşımı alıntılayarak “Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı tanımak için bu twiti okuyun” dedi. Özdağ, Uysal’ın paylaşımını silmesi üzerine yaptığı yeni açıklamada “Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın yazıp sildiği twit. Seviye tespiti açısından burada kalsın: ya yazmayacaksın ya silmeyeceksin” dedi. https://twitter.com/umitozdag/status/1620543544946466816?s=46&t=0zkT9i_XOUI9re0uXB6EHA UYSAL’DAN ÖZÜR: ‘KASTIMI AŞAN ÇOK YANLIŞ BİR ÖRNEK ÜZERİNDEN CEVAP VERDİM’ Gültekin Uysal, sabah saatlerinde sosyal medya hesabından özür dilediği paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Hakaret, tahrik ve iftirayı meslek edinmiş, neye ve kime hizmet ettiği malum Ümit Özdağ tarafından zaman zaman Demokrat Parti ve şahsıma kasıtlı saldırılarına karşı kastımı aşan çok yanlış bir örnek üzerinden cevap verdiğimden kamuoyuna üzgün olduğumu ve özrümü beyan ediyorum.”
Türkiye'de yaşanan büyük deprem tüm bölgede etkili oldu. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremden en fazla etkilenen ülkelerden birisi de Suriye oldu. Geriden kalan 18 günün ardından Suriye'nin İdlib, Halep, Hama, Lazkiye ve Tartus bölgelerinde binlerce insan hayatını hayatını kaybetti. Başta Hatay olmak üzere birçok bölgede yaşayan Suriyeliler de ülkelerindeki yakınlarını görmek Suriye'ye akın etti. Esad'a taziye mektubu yazdı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem dolayısıyla Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a taziye mektupu yazdı. CHP'den yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun Esad'a gönderdiği mektubunda, 6 Şubat'ta yaşanan büyük depremin Türkiye'yi olduğu gibi Suriye'yi de etkilediği ve büyük acıya boğduğu belirtildi. "Suriye halkının kayıplarını yüreğimizde hissettiğimizi bilmenizi isterim" Yaklaşık 15 gündür bölgeyi ziyaret ederek, halka derman olmaya gayret ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, mektubunda, "Ülkemizin ve komşu Suriye halkının kayıplarını yüreğimizde hissettiğimizi bilmenizi isterim." değerlendirmesini yaptı. "Halklarımızın ortak acılarını paylaşıyoruz" Kemal Kılıçdaroğlu, mektubunda ayrıca şu ifadeleri kullandı: Bu afetin ve yaşadığımız acının bir kez daha gösterdiği gibi kederlerimizde de ortak ve komşuyuz. Halklarımızın ortak acılarını paylaşıyoruz. Bu vesileyle size ve halkınıza başsağlığı diliyor, ileride kederlerimizi değil ümitlerimizi paylaşmayı umuyorum.
