28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Yerli S-400 SİPER! Bu görüntüler ilk kez paylaşıldı

Türkiye'nin yerli hava savunma sistemi SİPER'le ilgili yeni görüntüler paylaşıldı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in paylaştığı görüntülerde SİPER'in test atışının gerçekleştirildiği bildirildi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Demir, "Uzun menzilli ve çok katmanlı milli hava savunma sistemimiz #SİPER’in geliştirme çalışmalarında bir aşamayı daha başarıyla tamamladık. 2023 yılında envantere almayı planladığımız SİPER ile Gökvatanımıza karşı bütün tehditleri en güçlü şekilde bertaraf edeceğiz." dedi. "HEDEFLERİMİZE YÜRÜYORUZ" Teste ilişkin paylaştığı videoda değerlendirmelerde bulunan Demir, şunları kaydetti: "Hava savunma sistemlerimizin yolculuğuna devam ediyoruz. Adım adım bu yolculukta çeşitli kademelerdeki sistemlerimizi devreye koyduk ve şu anda daha ileriye doğru kademelere olan yolculuğumuzda SİPER'e doğru hedeflerimize yürüyoruz. SİPER yolculuğumuzun testlerinden birisini daha gerçekleştirdik. Giderek artan menzil ve irtifalarda testlerimiz devam ediyor. İnşallah bu arada çeşitli mesafelerde ürünler çıkmaya devam edecek. SİPER hedefimizde geliştiğimiz günde inşallah ülkemiz de 5-6 çeşit hava savunma sistemimiz devrede olduğunu göreceğiz. Emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. ROKETSAN, SA-GE ekibine ve ASELSAN ekibine... Burada emeği geçen bize imkan tanıyan kuvvetlerimizden arkadaşlarımıza çok çok teşekkürlerimi sunuyor, inşallah daha nice başarılara imza atmalarını temenni ediyorum." "HEM SURİYE, HEM LİBYA, HEM KARABAĞ'DA GÖRÜLDÜ" Türkiye'nin hava savunma sistemine büyük iş düştüğünü belirten Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da konuyla ilgili milliyet.com.tr'den Sercan Dinç'e şunları söylemişti; Hava savunma ve taarruz sistemleri bir savaşın kazanılması ve kaybedilmesi adına ne kadar hayati bir rol oynadığı görüldü, ispat etti. Bu nerede görüldü? Yakın zamanda girmiş olduğumuz bütün mücadelelerde. Hem Suriye'de hem Libya'da hem de Karabağ'da bu görüldü. O yüzden Türkiye büyük bir konsantrasyonla hem derinlikte kademeli olarak hem de irtifada katmanlı olarak hava savunma sistemlerini geliştirme eğilimi içerisinde. Sadece S-400'e bırakmıyoruz. S-400 yetmez. Pek çok S-400 sistemine ihtiyaç var. Sadece S-400'e güvenilemez. Türkiye'nin geleceği açısından hem alçak irtifada hem orta irtifada hem de yüksek irtifada hatta yüksek irtifanın da ötesinde daha yukarıda hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var. Bu noktada SİPER'e çok büyük iş düşüyor. SİPER'in geliştirilmesine de çok büyük iş düşüyor. Sadece SİPER değil bütün hava savunma sistemlerine iş düşüyor. Hem katmanlı hem kademeli gelişme kaydetmek için bu milli güvenlik ile ilgili bir husus. Siyasi bir mesele değil. Avrupa veya Amerika S-400'lerle ilgili ne kadar sopalarsa sopalasınlar bu hava savunma sistemimizi oluşturmak zorundayız. DİKKAT ÇEKEN "SİPER" YORUMU Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz ise, SİPER'le ilgili şu açıklamaları yapmıştı; 5 sene öncesine kadar Türkiye'de yerli ve milli hava savunma sistemleri yoktu. İthal sistemlere bağımlıydık. 2016'dan günümüze geldiğimizde KORKUT Yakın Hava Savunma Sistemi envanterde. HİSAR-A+ envantere girmiş durumda. SUNGUR'un bu sene pilot teslimlerinin yapılması bekleniyor. Gelecek sene HİSAR-O+'nın hizmete girmesi bekleniyor. Yine kısa sürede HİSAR'ın aktif radar arayıcı başlıklı bir sisteminin orta menzilde hizmete girmesi bekleniyor.

2 yıl önce

Milli Muharip Uçak TF-X Amerikan basınında: ABD ve Rus teknolojisi yerli savaş uçağında birleşiyor

ABD merkezli DefenseNews gazetesi, Türkiye'nin beşinci nesil savaş uçağı TF-X projesiyle ilgili dikkat çeken bir makale yayımladı. Makalede, projenin Amerikan-Rus teknolojilerinin bir birleşimi olacağı belirtildi. Star.com.tr'de yer alan habere göre, Makalede, Türkiye'nin, TF-X programı kapsamında ilk etapta General Electric'in yan kuruluşu GE Aviation tarafından üretilen art-burning turbofan jet motoru olan F110 motorunu kullanacağı belirtilirken, General Electric'in F118 motorunun, Türkiye'de halihazırda devlet kontrolündeki bir şirket olan Eskişehir TUSAŞ Motor Sanayii'nde lisans altında üretildiği ifade edildi. TF-X İLK ETAPTA F-110 MOTORU Makalede, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in 4 Aralık'ta TF-X ile ilgili bazı açıklamalarına yer verildi. Demir bu açıklamasında, TF-X programının bir sonraki aşamasının modifikasyonlar, geliştirmeler, iyileştirmeler ve yerli üretime geçişi içereceğini söyleyerek, şu ifadeleri kullanmıştı: 'Yerli olarak üretmek istediğimiz[TF-X]parçaları hakkında Rusya ile görüşeceğiz... F110 motor tedariki konusunda herhangi bir sorun yok.' Ancak makalede, Kongre'nin büyük olasılıkla Türkiye'ye motor satışlarını desteklemeyeceğine dikkat çekildi. RUSYA'DAN ALINACAK TEKNOLOJİLER İddiaya göre, TF-X'i tasarlayan, geliştiren ve inşa eden Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nden bir kaynak, isminin açıklanmaması kaydıyla Defence News'e konuştu. Kaynak, "Rusya aeroakustik, aerotermodinamik ve savaş uçağı inşa edecek altyapıya sahip. Rusya, beşinci nesil bir turbofan motoru üretmek için teknolojiye sahip. İş birliği ayrıca aviyonik, tahrik sistemi, radar, sensörler, fırlatma koltuğu ve veri bağlantı sistemlerini de içerecek." dedi. Savunma Sanayii Başkanlığı geçtiğimiz günlerde TF-X'e güç sağlayacak yerli bir motorun geliştirilmesi için Türk şirketlerine bir teklif talebinde bulundu. Demir, teklif talebinin Türkiye'de savaş uçağı motoru teknolojisi geliştirmek için bir yol haritası oluşturmayı hedeflediğini söyledi. Demir, "Teklif talebi, ulusal motor geliştirme çabamızda yeni bir adımdır." dedi. ABD'NİN ŞANTAJI TF-X'İ HIZLANDIRDI Temmuz 2019'da ABD, Ankara'nın Rus yapımı S-400 füze savunma sistemini satın alma kararından vazgeçirmek için tehdit ve şantajlara başladı. ABD, tehdit ve şantajlara boyun eğmeyen Türkiye'yi, Amerikan liderliğindeki çok uluslu F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programından çıkardı. Türkiye o zamandan beri TF-X programına hız verdi. Hükümet, TF-X programının 1. Aşaması için ek 1,3 milyar dolar ayırdı. Program üzerinde toplam 6.000 mühendis çalışıyor ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, uçak için ilk hangarını yakında inşa edeceğini duyurdu. Türkiye, ilk TF-X'i 2023'te hangardan çıkarmayı ve 2025 veya 2026'da uçurmayı hedefliyor.

2 yıl önce

TÜBİTAK SAGE imzalı DATA ile milli denizaltılarda yeni dönem başladı: Test istasyonları da yerlileştiriliyor

Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK SAGE'nin kamuoyuyla paylaştığı haber Türkiye'nin gemisavar füzeleri ve bilhassa milli denizaltı inşası sürecinde değerli bir kabiliyet kazandığını göstermesi açısından son derece önemliydi. DATA olarak adlandırılan Denizaltı Test Altyapısı ile envantere girecek güdümlü mermilerin denizaltından atışı test edilebilecek. Ayrıca sualtı test düzeneği ile Sub-Atmaca güdümlü gemisavar füzesi gibi mühimmatların denizaltına entegrasyonu öncesinde test ve fizibilitesi yapılacak. Milli denizaltı için oldukça zorlu bir çalışma süreci geçiren Ankara, testleri kendi yapacak seviyeye gelmesiyle DATA ile bilgilerin Türkiye dışına çıkmaması konusunda göz alıcı bir kabiliyete kavuşmuş olduğunu gözler önüne serdi. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, DATA hakkında merak edilenleri TRT Haber'e anlattı. TÜRKİYE 'ANAHTAR TESLİM' BİR ÜRETİCİ OLUYOR Erkan, DATA'nın denizaltı tasarımı konusunda da avantaj sağlayacağını belirterek, "Ülkemiz artık sadece bir silah üreticisi değil aynı zamanda bu silahların kullanılacağı platformları da üreten 'anahtar teslim bir sistem üreticisi' oluyor." dedi. Türkiye'nin ürettiği her türlü silahı denemek ve eksik yönlerini iyileştirmek için söz konusu test sistemlerinin öneminin altını çizdi. SON DERECE STRATEJİK VE SATIŞLARI KISITLI ÜRÜNLER Erkan, Ankara'nın yeni hedefinin teknolojik test sistemlerinin de milli olarak geliştirilmesi olduğunu belirtti. Öte yandan torpidolara da değinen Erkan, çok yüksek teknoloji içerdiğinin altını çizerek, torpidoların da denizaltılarla birlikte 'stratejik silahlar' olduğunu söyledi. Deniz altından atılan füzelerin gizlilik içerisinde nerede, ne zaman ateşleneceği bilinmeyen oldukça tehlikeli ve önemli sistemler olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada pek çok ülkede bu gelişmiş stratejik sistemlerin satışında dahi kısıtlamalar uygulanıyor. Bu derece stratejik bir ürünü geliştirmeyi başaran ülkemiz, TÜBİTAK SAGE imzalı DATA altyapısı sayesinde ürünlerini çok daha ucuza ve en önemlisi güvenli olarak ölçme/test etme imkanına sahip oldu." ifadelerini kullandı. BİR ÜLKEDEN DAHA 'İZİN ALMA' DÖNEMİ SON ERDİ Geliştirilen sistem öncesi mevcut denizaltılarının mühimmatlarının eğitim versiyonlarının atılmasıyla testlerin yapıldığını söyleyen Erkan, yeni gelinen noktayla ilgili de "Özellikle denizaltı modernizasyon projemiz ile şimdi farklı bir süreç yaşanıyor. Kendi denizaltı savaş yönetim sistemi ve yerli atış sistemlerimiz sayesinde Almanlardan herhangi bir izin veya bilgi paylaşımı yapmadan bunu başarabiliyoruz" diye konuştu. AKYA VE GEZGİN'İN DENEME ATIŞLARINI DATA İLE YAPABİLİRİZ Erkan, "DATA sayesinde denizaltıyı yormadan farklı manevra derinlik ve açılarda denemelerimizi yapabileceğiz. Bu imkanı kazanmamız sayesinde yakında AKYA torpidolarımızın, denizaltından atılan ATMACA füzelerimizin ve yakın gelecekte GEZGİN füzelerimizin deneme atışlarını yapabileceğiz. Bunları denemek çok önemli. Ancak gözlerden kaçmaması gereken bir husus daha var. Her test kendi içerisinde bir dizi veri doğurur. Sizin ürettiğiniz füzenin teknik verileri, hangi durumda nasıl bir sonuç verdiği gibi çok farklı alanlarda elinizde veriler oluşur. Eğer siz bu testleri yurt dışında yaparsanız, bu teknolojik veriler haliyle o ülkenin de veri tabanına işlenir. TÜBİTAK SAGE'nin DATA'sı Türkiye'yi bu riskten de kurtaracak ve testler sırasında elde edilen veriler yine bizim ülkemizde kalacak. Bu son derece kritik..." MİLLİ DENİZALTI PROJESİ İÇİN KİLOMETRE TAŞI Erkan, DATA sisteminin sadece bir test alt yapısı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Üzerine denizaltı konulmamış bir torpido odası olarak düşünün. Türkiye daha önce 'Section 50' adındaki denizaltının en zorlu kısmının inşasını başarmıştı. Şu anda o inşa edilen kısmın içinin donatılmasıyla ilgili çok önemli bir kısmı önce test istasyonu olarak görüyoruz. Bu sistemi şimdilik test için kullanacak olsak da gelecekte denizaltı atış sistemi olarak dahi kullanılabilir" şeklinde konuştu. ANKARA ÖRTÜLÜ AMBARGOLARDAN BİR BİR KURTULUYOR Bu gelişmelerin nihai olarak savunma sanayiindeki örtülü ambargolardan kurtulmak için de birer kilometre taşı olduğunu ifade eden Erkan ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Son yıllarda bir kaç özel durum hariç bu tip engellemelerin genel olarak etkisi kritik olmaktan çıkmaya başladı. Test atışı için Türkiye kendi çözümünü buldu. Ambargo konusunda işler genelde şöyle ilerler; örneğin Almanlar size önce ambargo uygular. Daha sonra sizin o ürünü kendinizin üretmeye başladığını gördüklerinde 'Ambargoyu kaldırdık, isterseniz size eskisinden çok daha ucuza satabiliriz' der. Milli denizaltı projesinde bu süreci sıkça yaşayacağımıza inanıyorum. Özellikle denizaltı konusunda geliştireceğimiz yerli ve milli her çözüm bizim için alt sistem ambargolarının oluşma ihtimalini de sıfırlıyor. Şu anda bir denizaltıyı baştan kıça yapmaya başladık. Yakın gelecekte havadan bağımsız sevk sistemlerinde de belli bir yere varabilirsek gecikmelerin ya da engellemelerin bir anda biteceğini ve ürünlerin hemen uygun fiyatlarla teslim edileceğini görebilmemiz olasıdır."

2 yıl önce

Emine Erdoğan: Yerli ve millî antijen kiti üreten meslek lisesi öğrencilerimiz, sizler ülkemizin umudu ve gururusunuz

Erdoğan, "Yerli ve millî antijen kiti üreten meslek lisesi öğrencilerimiz, sizler ülkemizin umudu ve gururusunuz. Sağlık Bakanlığı onayının ardından bu kitlerin ayda 30 milyon üretim kapasitesine ulaşacağını da memnuniyetle öğrendim. Başarılarınızın devamını diliyor, tebrik ediyorum" mesajını yazdı. Erdoğan ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) konuya ilişkin sosyal medya paylaşımına da yer verdi. Paylaşımda Kovid-19 hızlı antijen test kitinin yerli ve millî üretim, 15 dakikada sonuç ve düşük maliyet özellikleriyle ayda 5 milyon üretim kapasitesine dikkat çekildi.

2 yıl önce

'Yerli aşı uygulaması gelecek hafta' Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tüm insanlığa sunacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da Turkovac aşısının acil kullanım izninin çıkışı ve seri üretime başlanması törenine video konferans yöntemi ile katıldı. Ülkemizde üretilebilir hale gelmesi çok önemlidir. Kendi bilim insanlarımız ve araştırmacılarımız tarafından geliştirilmesi çok daha anlamlıdır. Yerli aşımızın seri üretime geçişinin mutluluğunu yaşıyoruz. Böylece vatandaşlarımıza Sinovac ve Biontech aşısının ardından Turkovac'ı da sunabileceğiz. Turkovac'ın üretimiyle birlikte tüm insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyacağız. Turkovac aşımızın ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. AŞI NE ZAMAN KULLANILMAYA BAŞLANACAK? Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Gelecek hafta sonundan itibaren, 10 gün içinde yıl bitmeden başta şehir hastanelerimiz olmak üzere kullanıma geçeceğiz" dedi.

2 yıl önce

Yerli ve milli Turkovac aşılarının üretim tesisinden Halk Sağlığı depolarına ilk sevkiyatı gerçekleşti

Acil kullanım onayı alan ve seri üretimi başlayan yerli Koronavirüs aşısı Turkovac'ta Halk Sağlığı depolarına ilk Sevkiyat gerçekleşti. Bakan Koca, Turkovac aşısının yıl bitmeden yaygın kullanımına başlayacağını açıklamıştı. Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir laboratuvarda seri üretime geçilen Türkiye'nin yerli aşısı Turkovac'ın ilk sevkiyatı, Ankara'ya yapıldı. ALKIŞLAR EŞLİĞİNDE UĞURLANDI Üretilen Turkovac aşılarının ilk partisi ambalajlanarak özel nakliye aracına yüklendi. 150 bin adet aşının yüklendiği araç, çalışanların alkışları eşliğinde Ankara'ya yola çıktı.

2 yıl önce

Dünyada sadece 7 ülkede bulunuyor! Yerli teknoloji devreye girdi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyada yaptığı açıklamada, "Dünyada biz dahil 7 ülkede bulunan, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Biyometrik Veri Yönetim Sistemi, ülke genelinde nüfus müdürlüklerinde bugün itibarıyla uygulanmaya başlandı. Şu ana kadar 45.150 biyometrik parmak izi alındı. Emeği geçen herkese teşekkürler" dedi.

2 yıl önce

TCG Ufuk hizmete girdi! Erdoğan: Artık dikey atım sisteminin yerlisine sahibiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: 2022'ye güzel giriş yaptığımıza inanıyorum. Ankara Uzay Havacılık'ta yapılan tesislerimizi de hizmete açmıştık. 2 gün önce de yerli milli projelerle ilgili Savunma Sanayi İcra Kurulu Toplantımızı yapmıştık.  Ülkemizin güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinin denizlerde de en etkin şekilde yürütülmesine önemli katkı sağlayacağına inandığım Ufuk gemimizin hayırlı olmasını diliyorum. Artık dışardan alım istemiyoruz. "YAPTIĞIMIZ ATILIMLARLA BÖLGESİNDE SÖZ SAHİBİ BİR ÜLKE HALİNE GELDİK" 2004'ten beri azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Hamdolsun bu günlere geldik. Türkiye savunma sanayi alımları sayesinde yaptığımız atılımlarla oynanan kirli oyunları bozan bir ülke oldu.  Ülkemizin başarısı mazlum ve mağdur halklar için de önemli umut kaynağı haline geldi. Tüm ambargolara rağmen Türkiye milli çıkarlarının gerektirdiği hamleleri yapabilmesini savunma sanayinde elde ettiği başarıya borçludur.  Türk savunma sanayi ürünlerini kullanan ülke sayısı her geçen gün artıyor. İhracatımızın 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Geçmişin eksiklerini giderdik.  "BİR YANDAN GÖZÜMÜZ UZAYDA" Artık aktif savunma anlayışı ile ülkemizi geleceğin harp ortamına hazırlıyoruz. Yüksek teknolojileri sistemleri hayata geçirmeye ağırlık veriyoruz.  Karmaşık sistemlere yönelik çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bir yandan da gözümüz uzayda. Uzay alanında da fırlatma ve uydu sistemleri çalışmalarımız sürüyor.  Mavi vatanın güvenliği için birçok projeyi hayata geçirdik. Milli savaş gemilerimizi, sismik araştırma, sahil güvenlik lojistik gemilerimizi, botlarımızı kendimiz üretebiliyoruz.  Bu projelerde yüzde 70 yerlilik oranına ulaştık. İHA'larda edindiğimiz tecrübe eli hareket eden versiyonları üzerinde çalışıyoruz. Silahlı insansız deniz araçları üretiyoruz. Bunların sürü halinde hareket etmesi için çalışmalarımız var.  "ÜLKEMİZİN İLK İSTİHBARAT GEMİSİ UFUK, MİLLİ MÜHENDİSLİK KABİLİYETLERİYLE GELİŞTİRİLDİ" Birçok deniz aracımız son teknolojilerle modernize ediliyor. Deniz araçlarımızın silah radar muharebe sistemleri yerli ve milli ürünlerle üretiliyor.  Bugün hizmete sunacağımız ülkemizin ilk istihbarat gemisi Ufuk, milli mühendislik kabiliyetleriyle geliştirildi. STM öncülüğünde Aselsan, Havelsan gibi 194 yerli firmamızın katkısı ile gerçekleştirildi.  Bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan 10 ülke arasında yer alıyor. Dünyanın dört bir yanı için gemi ve bot yapılıyor. 25 ülkeye 180 deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik.  "YERLİ İMKANLARLA ÜRETECEĞİMİZ UÇAK GEMİMİZ SAYESİNDE BU ALANDA EN ÜST LİGE ÇIKMIŞ OLACAĞIZ" İnşallah yeni hayırlı Haberler de alacağız. Sektörümüzün tüm mensuplarını tebrik ediyorum. Dikey atım sistemini bugüne kadar dışardan alıyorduk artık milli ve yerlisine sahibiz. Birçok silah ve sistemi kendimiz yapıyoruz.  Denizlerimizde güçlü ve caydırıcı olacağız. Milgem İstif Sınıfı Fırkateynlerin 6-7-8. gemileri için ihaleye çıktık. 3 savaş gemimizi aynı anda inşa ediyoruz. Yerli milli imkanlarla üreteceğimiz uçak gemimizle dünyanın en üst ligine çıkacağız.   İŞTE TCG UFUK'UN ÖZELLİKLERİ Türkiye’nin ilk istihbarat gemisi olma özelliğini taşıyan geminin; 99,5 metre tam boya, 14,4 metre azami genişliğe, 2 bin 400 ton deplasmana ve 3,6 metre su çekimine ve 10 tonluk bir helikopter için gerekli platforma sahip olduğu biliniyor. Ufuk Korveti'nin komuta kontrol, elektronik sistemler ve test eğitim sistem donanımlarını ASELSAN üretti. Ufuk Korveti aynı zamanda Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi olma özelliğini taşıyor. Korvet 45 gün kesintisiz seyir yaparak milli güvenliğe yönelik tehditleri anında tespit edebilecek.

1 2 3 4 5 6 7