28 Nisan Pazar 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 3 yeni projeyi duyurdu: Yerli e-pasaport, e-mavi kart ve e-sürücü belgesi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yerli e-Pasaport, Yeni e-Mavi Kart ve Yeni e-Sürücü Belgesi Tanıtımı'nda konuştu. Bakan Soylu, şunları söyledi: 149 bin 260 asayiş olayını aydınlattık. Asayiş olaylarında 4 bin 126'sı cinayet olayı. Sistemlerinize ne kadar hakim olursanız sivil ve güvenlik sahasında faydasını görüyorsunuz. İzmir'de bir deprem oldu. Bölgede kaç kişinin yaşadığını çerçeveleyerek, orada kaç daire olduğunu, orada iş yeri olup olmadığını, ailelerin kaç kişi yaşadığını, odalarının nerede ve nasıl olduğunu... Ekiplere anında iletebilecek, o planlama üzerinden arama kurtarmayı gerçekleştirebileceği bir süreci rahat bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Dünyada birçok ülkeye yol ve yön gösteriyoruz. Burada geldiğimiz gelişmişlik seviyesi, oluşturduğumuz kapasite, elde ettiğimiz teknik seviye Türkiye'nin en önemli ihraç güçlerinden birisi olacaktır. Biyometrik verilerimizi biz başka ülkelerin yazılımları ile yapıyor idik. Şimdi artık Türkiye, nüfusta, göçte, Emniyet ve Jandarma'da yerli ve milli yazılımlarla yapıyor. Kafa kağıdından yeni nesil çipli kimlik kartlarına geldik. Bankaya, tapuya, notere gidiyorsanız toplam 2 bin 87 kuruma hizmet verilmektedir, güvenlik de aynı şekilde sağlanmaktadır. YERLİ E-PASAPORTTA SERİ ÜRETİM İÇİN SON AŞAMADAYIZ 3 yeni projeye de kısaca temas etmek isterim. E-Pasaport olarak tabir edilen yeni nesil çipli pasaportlar, aslında bizim AB'ye ve vize serbestisine girişle ilgili imzaladığımız temel şartlardan birini içeren güvenli pasaportu içeren çerçevede üretiliyordu. 2018'den itibaren Türkiye bu pasaportları kullanıyor. Bu pasaportları da Avrupa'daki bir firmadan, 18 ülke bizim gibi alıyor. Tüm dünyada pandemi nedeniyle ortaya çıkan çip tedarik krizi var. Sözkonusu firma tedarikleri karşılamada sıkıntı yaşadı. Biz vatandaşlarımıza sıkıntı yaşatmamak için çaba gösterdik. Avrupa'da bir çok ülke eski pasaportlarına geri döndü, süresi bitmiş pasaportlarına devam etti. Biz de sıkıntılar yaşadık ama bunu vatandaşımıza hissettirmemeye çalıştık. Dün sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti, yeni yerli e-pasaport çalışmalarına başladık, seri üretim için de son aşamadayız. HER SAYFASINDA FARKLI ŞEHİRLERE AİT GÖRSELLER YER ALACAK Aynı zamanda göç kartlarını da üretiyoruz. İkamet belgelerini de üretiyoruz. İnşallah Ağustos ayında kendi e-pasaportumuzu kendimiz, dünyanın en güvenlikli pasaportunu kullanacağız. Temassız çipe ve birçok yenilik ögesine sahiptir. Tasarımı özgün bir tasarımdır. Her sayfasında ülkemizin farklı şehirlerine ait görseller, şehre özel bitki görseli yer alacak. Daha önce 5 yıl olan yeşil pasaporttaki geçerlilik süresi yeni e-pasaportta 10 yıla çıkıyor. Çipli olan pasaportta Kız Kulesi var. İkinci sayfasında pasaportumuzun özellikleri gözükmektedir. Değişken mikro yazılar vardır. Kendine ait özel çizgileri bu pasaportun vardır. Resim koruma için özel boyası sözkonusudur. İnşallah yetiştirebilirse resimler de renkli olacak. Pasaportumuzu kendimizi üretmemiz daha öncelikli. 14. ve 15. sayfada Efes Antik Kenti, Sümela Manastırı, Göbeklitepe, Çorum - Hattuşaş, Ayasofya Camisi tam 20 ve 21.'nci sayfalarda, Mevlana Türbesi, Çamlıca Camisi, Çifte Minareli Medrese - Erzurum, İshak Paşa Sarayı - Ağrı, Amasya evleri, Diyarbakır'da surlar ve Hevsel bahçeleri, 1915 Çanakkale Köprüsü ve en nihayetinde de TBMM yer alıyor. Burada büyük özen gösterilerek hazırlanmış çok güçlü bir pasaport. E-SÜRÜCÜ BELGESİ 2016'dan itibaren yeni nesil sürücü belgesi vermeye başlamıştık. Dünyadaki yeni teknolojilere uyarlanması zorunluluk haline geldi. Temassız çip kullanılarak, güvenlik seviyesi en üst seviyeye çıkarılmıştır. E-pasaportta olduğu gibi yeni nesil e-sürücü belgelerinde de Türkiye yerine ilk kez Turkey ifadesi kullanılacaktır. Ehliyetlerimiz uluslararası dolaşıma açıktır, ehliyetimize kimlik ekleme kabiliyetine sahip olacağız. Herkes ehliyetini hemen değiştirmek zorunda mı? Hayır. Ehliyet süresi bittiği zaman ve yeni alınan ehliyetlerde bu ehliyet Türkiye'nin yeni ehliyeti olarak kullanılmış olacak. Bir kişinin 2 ayrı resmi olacak ehliyetler üzerinde... E-MAVİ KART PROJESİ Diğer projemiz de bilindiği gibi mavi kartımız var. E-mavi karta dönüştüreğiz. Almanya'da olup Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda olan vatandaşlarımızın kullandığı mavi kartı daha güvenli hale getirmek istedik. Kağıt ürün olarak eski usülle düzenlenmektedir halen. Biyometrik verileri barındıran, daha güvenli yeni e-mavi kart hazırlanıyor. VATANDAŞLIK VERME YETKİSİ GÖÇ İDARESİNDE DEĞİL Göçmenler üzerinden yürütülen tahrik kampanyasında öne çıkan göçmenlerin vatandaş yapılmak istenmesi iddiasıdır. Yalan, uydurma, yazdıkları senaryo da deli saçmasıdır. Vatandaşlık verme yetkisi göç idaresinde değil. İşi kimin yaptığını, süreci bilmiyorlar. Nüfus müdürlüğümüze yılda 25 milyon insan girer. Dönem dönem devletin bilgileri çalındı gibi gerçekten uzaktan yakından ilgisi olmayan bir anlayışın paylaşılması, bilmeden yapılan bir şeyse devletin itibarını altüst etmek için yapıldığı değerlendirilir. Gündemde kalabilmek, deli zırvalarını paylaşabilmek için yapılan açıklamalar kamu kurumlarımız tarafından cevaplanmaktadır.

1 yıl önce

PKK programına katılan TTB'li Halis Yerlikaya'nın lisansı iptal edilmedi: Hasta bakmaya devam ediyor

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi, Memorial'de görevli Uzm. Dr. Halis Yerlikaya'nın terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla bilinen Kurd-Akad isimli derneğin İngiltere'de düzenlediği etkinlikte 'Kuzey Kürdistan' başlığı altında sunum yaptığı belirlendi. Aydınlık'ta yer alan habere göre Yerlikaya, “TTB Merkez Konseyi üyesi, TTB aktivisti, halen Kuzey Kürdistan’da Kovidle mücadele ediyor” diye tanıtılan etkinlikte konuştu. Etkinlikte 'Kuzey Kürdistan’da Kovid-19 salgını' başlığıyla sunum yapan Yerlikaya, görüntüdeki kişinin kendisi olmadığını öne sürdü. TTB HALA BİR ADIM ATMADI TTB tüzüğüne göre terörle iltisaklı sağlıkçıların doktorluk lisansının iptal edilmesi gerekiyor. Ancak TTB yönetimi bu konuda herhangi bir adım atmadı. Öte yandan Yerlikaya'nın örgütteki Merkez Komite üyeliği görevi devam ediyor.

1 yıl önce

Papa'dan itiraf: Kanada’da yerlilere soykırım yaptık!

Papa, Kanada’ya “tövbe haccı” olarak tanımladığı ve yerlilerle buluşup özür dilediği 6 günlük ziyaretini tamamlayarak dün sabah Vatikan’a döndü. Papa’nın Kanada’da yerlilerle buluşması sırasında “soykırım” kelimesini kullanmamasının yerli halkın tepkisinin çektiğinin hatırlatılması üzerine Katoliklerin ruhani lideri, “Bu doğru. Bu kelimeyi kullanmadım çünkü o an aklıma gelmedi ama soykırımı tarif ettim ve af diledim, bu soykırımcı operasyon için af diledim. Evet, bu bir soykırımdı” ifadelerini kullandı. Diğer yandan, Katoliklerin ruhani lideri, yaşı itibariyle dizi başta olmak üzere bazı fiziksel sıkıntılar çektiğini ve bunların da izin vermesi halinde Ukrayna, Kazakistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Sudan’a gitmek istediğini ifade etti. Papa, ayrıca hakkında çıkan istifa söylentilerine de değinerek, şu aşamada istifayı henüz düşünmediğini belirtti.

1 yıl önce

Gebze'deki geliştirme merkezi Togg'da kullanılacak yerli bataryayı üretti

Elektrikli otomobil üretiminde en büyük maliyet ve teknoloji unsuru olan batarya üretiminde yeni bir eşik daha geçildi. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Togg ve Farasis Energy ortaklığında temiz enerji depolama çözümleri geliştirmek üzere kurulan Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri (Siro), yönetim merkezinin de bulunduğu Gebze'deki Batarya Geliştirme Merkezi'nde ilk bataryasını üretip testlerini başarıyla tamamladı. Gemlik'te 30 milyar liralık yatırımla kurulan üretim tesisin tamamlanmasıyla birlikte 2 bin 200 kişiye doğrudan istihdam sağlayacak. SiRo, 15 Gigawatt saat kapasiteli batarya hücresinin yanında, 19.8 GWs kapasiteli batarya-modül paketi üretecek. 2023 ilk çeyrekte satışa sunulacak ilk Togg modeli üretilen yerli bataryayı kullanacak. Togg tesisi ayrıca hem kendi aracı hem de bataryasını üretebilen dünyadaki sayılı fabrikalardan biri olacak. Geçtiğimiz yıl eylül ayında kurulan Siro, geliştirilen batarya modül ve paketlerinin seri üretimine 2023 yılının başından itibaren başlayacak. HEDEF BÖLGE LİDERLİĞİ İkinci aşamada Siro, Batarya Geliştirme Merkezi ile Farasis Energy'nin en son teknolojisine dayalı Li-Ion NMC batarya hücreleri geliştirecek ve üretecek. Böylece Türkiye, az sayıda ülkede bulunan hücre geliştirme ve üretme yetkinliğine sahip olacak. Siro, 2031 yılı itibarıyla yıllık 20 GWs'lık üretim kapasitesiyle bölgenin lider enerji depolama oyuncularından biri haline dönüşecek. 120 ÜLKEDEN SORUMLU Aynı zamanda Farasis firmasının Çin dışındaki ilk üretim tesisi olacak Gemlik, Türkiye'nin yanında bölgedeki 120 ülkeden de doğrudan sorumlu olacak. 8 dakikalık şarj ile 250 km yol yapan ve 1.5 milyon km ömürlü süper batarya da Gemlik'te üretecek. Dördüncü nesil batarya 2025 yılından itibaren kullanılacak ve dünya pazarlarına da buradan gönderilecek.

1 yıl önce

Sahil Güvenlik ile deniz polisinin envanterine 164 yerli ve milli bot kazandırıldı

Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 164 yerli ve milli bot, Sahil Güvenlik Komutanlığımıza ve deniz polisimize kazandırıldı. Ülkemize ve milletimize hayırlı, uğurlu olsun." ifadelerini kullandı. Yerli ve milli botların görüntülerinin olduğu, Yassıada'da çekilen videoda Soylu, "Yassıada, bir tarih olarak sadece geçmişimize ait acı hatıraların canlandığı bir yer değil. Aynı zamanda bize hürriyeti, demokrasiyi, gelişmeyi, öz güveni unutturmaya çalışanların ve Türkiye'yi yarınlara ait büyük ideallerle buluşturmayı engelleyenlerin bir vesayeti olarak durmaktadır. Şükürler olsun, bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, Yassıada vesayetini mağlup etmiş ve yenmiştir." değerlendirmesinde bulundu. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1559821785775984643?s=21&t=L8GuW4T6lD6_IFb8btqXlg Soylu, Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bir taraftan sahildeki asayiş meseleleri, bir taraftan göç meseleleri, diğer taraftan uyuşturucuyla mücadele meseleleri, diğer taraftan organize suçlar ve özellikle sınırı aşan suçlar ve kaçakçılık meseleleri, bütün bunlarla güvenlik güçlerimizin, jandarmamızın, emniyetimizin, Mehmetçiğimizin ve aynı zamanda güvenlik korucularımızın uğraştığı gibi yine onlarla birlikte sahil güvenliğimiz deniz alanlarımızda bunlarla mücadele etmektedir." "Dünyanın birçok ülkesinde olmayan özellikleri var" Denizlerde de devriye atan araçlara ihtiyaç olduğunu belirten Soylu, "Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ilettik ve talimatı anında verdi. 107 sahil güvenlik, 57 de polis olmak üzere 164 botu, kuvvetlerimize kazandırdılar. Minnettarız ve müteşekkiriz." dedi. Bakan Soylu, Savunma Sanayii Başkanlığı ile botun üreticilerine teşekkür ederek, "Çünkü birçok özellikleri var ve bu özellikler, dünyanın birçok ülkesinde olmayan özellikleri de kapsamaktadır." diye konuştu.

1 yıl önce

Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi, Zonguldak'ta yükselmeye devam ediyor: Hedef önümüzdeki yıl yerli gazın evlerde kullanılması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin ardından geçen 2 yılda projede çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirterek, "Şu ana kadar sorunsuz ilerleyen proje, gelecek yıl gazın ulusal sisteme bağlanmasıyla, dünyada kendi alanında bu kadar kısa sürede biten proje olarak rekorlar kitabına girmiş olacak." dedi. Dönmez, Fatih sondaj gemisinin 21 Ağustos 2020'de Karadeniz'de Türkiye'nin tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini yapmasının ardından geçen 2 yıldaki gelişmeleri anlattı. Küresel gündemde enerjinin ilk sıralardaki yerini koruduğunu ve enerji bağımsızlığının her zamankinden daha büyük önem taşıdığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Dönmez, şöyle konuştu: "Yerli enerjiye yapılan her yatırımın da her zamankinden daha fazla ehemmiyeti bulunuyor. Bizim enerji bağımsızlığı için yola çıkmamız ise bu gelişmelerden öncesine dayanıyor. Bundan tam 2 yıl önce, milli enerji hedefiyle dümenimizi kırdığımız Karadeniz'den gelen müjdeli haberi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan kamuoyuyla paylaşmıştı. Karadan 170 kilometre açıkta, Fatih sondaj gemisinin gerçekleştirdiği 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfi Türkiye'nin de en büyük keşfi olarak kayıtlara geçmişti. 2020'de denizlerdeki en büyük keşif unvanı da alan bu keşif bizim için ise aynı adındaki Sakarya gibi yeni bir dirilişin ilk adımı oldu. Sonrasında da yapılan keşiflerle Sakarya Gaz Sahası'nın rezervi 540 milyar metreküpe çıktı." Dönmez, keşfin gerçekleştiği andan itibaren sahadaki çalışmaların karada ve denizde aralıksız sürdüğünü aktardı. Sahada 6 bin kişi ve denizlerde yaklaşık 30 gemiyle sürecin planlandığı gibi ilerlediği bilgisini paylaşan Dönmez, "Aradan geçen 2 yılda çevreyi ve doğayı gözeterek yürütülen çalışmalar sonucunda Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olan Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi, Zonguldak'ta yükselmeye devam ediyor. Son olarak, gazı taşıyacak boruların seriminde de ciddi aşama kaydedildi. Castorone gemisi, 170 kilometrelik hattı bitirmek üzere. Önümüzdeki günlerde gazı taşıyacak boru serimini tamamlamış olacağız." diye konuştu. Dönmez, hedefin Cumhuriyetin 100'üncü yılında yerli gazın evlerde kullanılması olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "Böylesine devasa bir projenin 3 yıl gibi kısa bir sürede bitmesi çok ayrı bir başarı hikayesi. Şu ana kadar sorunsuz ilerleyen proje, gelecek yıl gazın ulusal sisteme bağlanmasıyla, dünyada kendi alanında bu kadar kısa sürede biten proje olarak rekorlar kitabına girmiş olacak. Bu başarıların arkasında da enerjinin gizli kahramanları var. Kimisi küresel enerji şirketlerini kimisi de yüksek kariyerlerini bıraktı ve Türkiye’nin bu dev projesinde çalışmak için ülkesine döndü. İşte bu kahramanlara ve projenin yükselmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Öte yandan, Karadeniz'deki çalışmalar bizi Akdeniz’den uzaklaştırmadı. Akdeniz'de de hakkımız olanı almakta kararlıyız. Türkiye'nin 4'üncü sondaj gemisi Abdülhamid Han, ilk durağı Yörükler-1 kuyusunda sondajına başladı. Hedefimiz Karadeniz'deki sevinci Akdeniz’de de yaşatmak. İnşallah müjdeli haberleri Akdeniz'den de paylaşırız." Karadeniz'de dev keşfin ardından geçen 2 yıldaki dönüm noktaları 29 Mayıs 2020'de Haydarpaşa Limanı'ndan yola çıkan Fatih sondaj gemisi, Filyos Limanı'ndaki hazırlık süreçlerinin ardından Karadeniz'e açılarak 20 Temmuz 2020'de ilk sondajına başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Ağustos 2020'de Fatih'in, Sakarya Gaz Sahası'ndaki Tuna-1 lokasyonunda 320 milyar metreküple Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini yaptığını bildirdi. Erdoğan, 17 Ekim 2020'de ise Fatih sondaj gemisinin ilave 85 milyar metreküp rezerv keşfettiğini ve toplam miktarın 405 milyar metreküpe yükseldiğini açıkladı. Fatih, Sakarya Gaz Sahası'ndaki derin deniz tespit kuyularından ilki olan Türkali-1'de 5 Kasım 2020'de sondaja başlarken, Kanuni, sahadaki çalışmaları hızlandırmak amacıyla 13 Kasım'da Haydarpaşa Limanı'ndan Karadeniz'e uğurlandı. Türkali-1' ve Türkali-2 tespit kuyularında çalışmalarını tamamlayan Fatih, 8 Nisan 2021'de keşif amaçlı sondaj yapmak üzere Amasra-1 kuyusunda sondaja başladı. Bu sırada 5 Mayıs 2021'de Kanuni, Karadeniz'deki ilk görevi olan Türkali-2 kuyusunda derin deniz kuyu testlerini yapmak üzere denize açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Haziran 2021'de Fatih sondaj gemisinin, Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp gaz keşfettiğini açıkladı. Aynı gün, Karadeniz gazının karaya çıkış noktası olan Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'nin temeli atıldı. Sakarya Sahası Gaz Yakma Töreni'nin ardından 29 Temmuz'da Türkali-2 tespit kuyusunda ilk kuyu akış testi tamamlandı. Yavuz'un Karadeniz yolculuğu başladı Karadeniz'deki çalışmalara katılmak üzere Yavuz sondaj gemisi, 6 Ekim 2021'de Haydarpaşa Limanı'ndan hareket etti ve 7 Ekim'de Filyos Limanı'na ulaştı. Kanuni, 7 Aralık 2021'de Türkali-2'de yürüttüğü ilk derin deniz kuyu testlerini başarıyla tamamlamasının ardından 10 Aralık'ta Türkali-1'de derin deniz kuyu testine başladı. Türkali-3, Türkali-4, Türkali-5 ve Türkali-6 tespit kuyularında sondajları tamamlayan Fatih, 24 Aralık'ta Türkali-7 kuyusunda sondaja geçti. Fatih, tespit kuyularındaki çalışmaların ardından yeni keşif hedefiyle 16 Şubat'ta Sakarya Gaz Sahası'ndaki üçüncü arama kuyusu olan Karasu-1'de 5 bin metre derinlikte yapacağı sondajına başladı. Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi kapsamında keşfedilen doğal gazı karaya ulaştıracak ünitenin ilk kaynağının 10 Mart'ta yapılmasının ardından, gazı kuyu başından üretim haznesine iletecek dev vanalardan ikisi Filyos Limanı'na ulaştı. Yavuz sondaj gemisi, Karadeniz gazının üretiminde ilk ve en önemli aşamalardan biri olan kuyu başı vanasını deniz tabanına indirmesi için 8 Nisan'da Türkali-2 kuyusuna uğurlandı. Doğal gazı taşıyacak boruları deniz tabanına yerleştirecek Castoro 10 isimli gemi 7 Haziran'da Filyos Limanı'na ulaştı ve deniz tabanına ilk boru 13 Haziran'da indirildi. Hali hazırda Castorone gemisi derin sularda boru serim işlemini sürdürüyor. İlk etapta günlük 10 milyon metreküp gaz üretimi Sakarya Gaz Sahası'nda üretim için öncelikle 10 kuyu açılacak. Karadeniz'deki her 6 kuyu denizin altında bir dağıtım haznesine bağlanacak ve tek hat olarak kıyıya çıkacak. Bu kapsamda Faz-1'deki 10 Türkali kuyusunun 6'sı bir dağıtım haznesinde, diğer 4'ü ise ikinci bir dağıtım haznesinde toplanacak. Faz-2 kapsamında kuyular açılmaya devam edildikçe her dağıtım haznesinde 6 kuyu bağlı hale gelecek. Dağıtım hazneleri eylül ayından itibaren denizin altına yerleştirilmeye başlanacak. Doğal gazın karaya çıkış noktasında ise ilk etapta kasım ayında tamamlanması planlanan Batı Karadeniz Gazı Ölçüm İstasyonu, ikinci etapta Batı Karadeniz Doğal Gaz Boru Hattı Faz-1 kısmı inşa edilecek. Karaya çıkarılan doğal gaz, bir gaz ölçüm istasyonu ve 211 kilometrelik boru hattıyla ulusal iletim şebekesine aktarılacak. Yapılan çalışmalarla Sakarya Gaz Sahası'ndan ilk etapta günlük 10 milyon metreküp, ikinci etapta günlük 40 milyon metreküp doğal gaza ulaşılacak.

1 yıl önce

CHP ve FETÖ’den eş zamanlı Hamza Yerlikaya operasyonu: Diploması sahne yalanı…

CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, AK Parti eski Milletvekili ve Dünya Şampiyonu Milli Güreşçi Hamza Yerlikaya’nın diplomasının sahte olduğuna dair 2001 yılında FETÖ’nün yargı militanları vasıtasıyla verilen bir kararı yeni verilmiş gibi paylaşarak bir algı operasyonu başlatmaya çalıştı. FETÖ’cü sosyal medya hesaplarının da büyük destek verdiği CHP’li Göker’in yeni karar algısıyla paylaştığı 2001 yılında verilen yargı kararında dikkat çeken bir isim yer alıyor: Savcı Hasan Dursun DAVAYI FETÖ FİRARİSİ SAVCI HASAN DURSUN AÇMIŞ Hamza Yerlikaya’nın diplomasının sahte olduğu iddiasıyla soruşturmayı yöneten Cumhuriyet Savcısı Hasan Dursun ise FETÖ’nün adliye yapılanmasındaki en önemli isimlerinden biri. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Dursun tutuklanmıştı. Hakkındaki iddianamede, şüpheli Dursun’un, ByLock’a 81 kez girdiği ve 863 mailinin olduğu kaydedildi. Şifreli haberleşme programına son girişi tarihinin 18 Şubat 2016 olduğu ifade edildi. Hasan Dursun’un ByLock’tan mahkeme heyetiyle ilgili tuttuğu fişleme notlarını da gönderdiği görülüyor. Davayı açan savcıyla ilgili “Tam bir münafık” ifadesini kullanıyor. Dursun, yargılamayı yapan mahkeme başkanını ise “Münafıkça tavırları var. Sağ gözüküyor ancak solcu birisi” diye fişliyor. Dursun, mahkemede görevli üyelerle ilgili “Derin Alevi, MGV’li, imam hatip kökenli, tam bir hükümet kökenli, Eşi başörtülü ve namazlı ama vicdanı körelmiş bir zavallı. Allah bildiği gibi yapsın.” ifadelerini kullanıyor.   FETÖ’CÜLER PAYLAŞTI, CHP’Lİ MEHMET GÖKER PROVOKASYONA ORTAK OLDU 2010’da KPSS sorularını çalan firari FETÖ’cü Mehmet Hanefi Sözen’in kullandığı ve kendisine Atatürkçü süsü verdiği Suna Varol ve FETÖ’nün medya yapılanması sorumlularından firari FETÖ’cü Cevheri Güven ile diğer FETÖ’cü hesapların yaydığı kirli oyuna alet olan CHP’li Mehmet Göker de Yerlikaya’nın diplomasının sahte olduğunu ve bunun mahkemece tescillendiğini paylaştı. CHP’Lİ GÖKER’İN FETÖ GÖZYAŞLARI Fetullahçı Terör Örgütü’nün Hamza Yerlikaya’yı hedef alan 11 yıl önceki saldırısını “Usta çırak ilişkisinde bugün: Ekonomist,milli sporcu Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi, eski AKP milletvekili ve CUMHURBAŞKANI danışmanı Hamza Yerlikaya’nın sahte lise diploması kullandığı mahkemece tescillendi.” ifadeleriyle bugün karar verilmiş algısıyla paylaşan CHP’li Göker, 15 Temmuz için “kontrollü darbe” ifadesini kullanmaya devam ediyor. Göker’in 15 Temmuz gecesi İstanbul Boğaziçi’nde millete kurşun sıkan hain FETÖ’cü askerlerle ilgili yaptığı paylaşım büyük tepki toplamıştı.

1 yıl önce

Bakan Soylu, yerli ve milli pasaportun üretimini başlattı

Soylu, gece saatlerinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünü ziyaret ederek holografik şerit, hayalet resim, metamorfik desen gibi özelliklerle dünyanın en güvenli pasaportu olacak, "üçüncü nesil" olarak adlandırılan yerli ve milli pasaportun üretimini başlattı. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Soylu, yeni nesil ehliyet, çipli kimlik kartı ve yeni nesil pasaportlarda bugüne kadar yapılanları anlattı. Ocak ayından bu yana 1 milyon 630 bin pasaport basıldığını ifade eden Soylu, geçen yılın aynı döneminde ise 1 milyon 153 bin pasaport basımının yapıldığını dile getirdi. Dünyada yaşanan gelişmelerden dolayı çipli pasaport üretimlerinde yaşanan sorunlara işaret eden Soylu, mart ayından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Darphane Genel Müdürlüğünün yerli ve milli pasaport için çalışma yaptığını aktardı. Yerli ve milli pasaport üretimi için hedefi ağustos ayı olarak belirlediklerini bildiren Bakan Soylu, ağustos ayı tamamlanmadan çalışmaların bitirildiğini belirtti. "Fitnenin, hainliğin sınırı yok" Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Yerli pasaportlarda ilk olarak yeşil pasaport basacağız. Burada yüksek bir talep var. Günlük pasaport talebi 7-8 bindir ama son 4-5 aydır bu talep 10 bin-15 bin arasında gidip geliyor. Bu da şundan kaynaklanıyor, özellikle her şeyi siyasallaştırmayı seven bir candaş medya var. Bu medya, toplumu yanlış bilgilendirip meseleyi kaosa döndürebilmek için kasti bir anons yaptı, 'Fahiş fiyata 2023'te pasaport ulaşacak' dedi. Bu tamamen spekülatif bir söz. Öyle bir yayın yaptılar ki başarılı da oldular. Hainliğin sınırı yok. Hakikaten fitnenin, hainliğin sınırı yok. Yaklaşık 7-8 binlik üretim talebimizi 15-16 bine çekiverdiler. Biz ona da yetişiriz. Yılbaşından itibaren 1 milyon 630 bin pasaport verdik ve bunların yüzde 58'i yurt dışına çıkmadı. Pasaport yurt dışına çıkmak için kullanılmadı. Acil durumlarda zaten günü birlik pasaport veriyoruz. Bunu uzun yıllardan beri veriyoruz. O kadar seri çalışıyoruz, gelip buradan bir saat sonra pasaportunu alma imkanına sahip. Bunu da manipüle ettiler, 'Uzun kuyruklar oluşuyor' dediler." Şu anda yaklaşık 112 bin yeşil pasaport talebinin bulunduğu, bunun yaklaşık 57 bininin uzatma istemi olduğu bilgisini veren Soylu, mayıs ayında aldıkları kararla yeşil pasaportların süresini 5 yıldan 10 yıla çıkardıklarını hatırlattı. Bakan Soylu, "Yeşil pasaportta var olan süre uzatımını sağlayabilecek bir gerçekleştirmeyi 29 Ağustos, dün itibarıyla yapabilme imkanına sahip olduk. Bütün nüfus müdürlüklerimiz bunu yapabilecek. Herhangi bir ücret ödemeden, para vermeden, 5 yıllık, 3 yıllık veya 2 yıllık süresi dolan pasaportlarını 10 yıla çıkarabilecekler." dedi. "36 ilave güvenlik ögesi var" Yerli ve milli pasaportların özelliklerini anlatan Bakan Soylu, bu pasaportlarda "Turkey" yerine "Türkiye" ifadesinin yer aldığına dikkati çekti. İçişleri Bakanı Soylu, önceki pasaportlarda 27 güvenlik ögesi bulunduğunu, yerli ve milli pasaportta ise 36 ilave güvenlik ögesinin daha yer aldığını kaydetti. Yerli ve milli pasaportların sayfalarında Türkiye'nin tarihi ve kültürel yerlerinin fotoğraflarının bulunduğunu söyleyen Soylu, Türkiye'nin endemik bitki yapısının da güvenlik ve tamamlayıcı öge olarak kullanıldığını kaydetti. Bakan Soylu, "Türkiye, kendi yerli ve milli pasaportunu bu gece itibarıyla basmaya başlıyor. İlk önce 1000 adet basacağız, ertesi gün 2 bin, ertesi gün 5 bin, ertesi gün 10 bin adet basacağız." bilgisini paylaştı. Basım aşamalarında kontrollerin süreceğinin altını çizen Bakan Soylu, deneme basımlarında yüzde 100 güvenlik başarısının elde edildiğini bildirdi. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Darphane Genel Müdürlüğü yetkililerine teşekkür eden Soylu, Macaristan'la yapılan anlaşma çerçevesinde Türkiye'nin Macaristan'ın yıllık 250 bin, Macaristan'ın da Türkiye'nin 250 bin pasaportunu basacağını, doğal afetlerden kaynaklı süreç söz konusu olduğunda bu ülkelerin birbirlerinin ihtiyaçlarını gidereceğini ifade etti. "Bir problemimiz kalmış değil" Pasaport üretiminde kullanılan yarı mamul üretimine ilişkin de adımlar attıklarını söyleyen Soylu, "Önümüzdeki ayın sonuna kadar yaklaşık 170 bin pasaportu basmış olacağız, bu bir aylık süreç içerisinde. Daha sonra 250 bine, daha sonra 300 bine, daha sonra yükselerek devam edecek." diye konuştu. Bir soru üzerine Soylu, TÜBİTAK'ın kullanılan çiplerin uyumlaştırılmasını sağladığını bildirdi. Vatandaşların pasaport konusunda "Yarın olmayacakmış" gibi bir endişenin içerisinde olmaması gerektiğine dikkati çeken Bakan Soylu, başka ülkeden alınan pasaportların alınmasının süreceğini dile getirdi. Soru üzerine Bakan Soylu, şunları kaydetti: "Yeşil pasaportu bastıktan sonra, hem diplomatik hem umumi hem de gri pasaportu yeni basmaya başlayacağız. Mümkün olduğunca 5-10 gün içerisinde yeşil pasaportun bekleyen talebinin tamamını eritmiş olacağız. Bir üretim planlaması yaptık. Sonra hem vereceğiz hem de stoklamaya başlayacağız. Hem diplomatik hem umumi hem de gri pasaportu, yeşil pasaportun talebinin azalmasını sağlayarak gerçekleştirmiş olacağız. 120 bin umumi pasaport talebi var, şu anda elimizde 100 bin umumi pasaportumuz var. Bir problemimiz kalmış değil. Yeşil pasaport talebini de burada basarak karşılamış olacağız."

1 2 3 4 5 6 7