30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Evlat nöbetindeki aileler: Ha HDP ha İsrail değişen bir şey yoktur

Diyarbakır’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını için HDP il binası önünde eylem yapan aileler, Ramazan Bayramı’nın üçüncü gününde Gaziantep’e gelerek Gara şehidi Adil Kabaklı ve Müslüm Altıntaş’ı mezarı başında andı. 'HERKES BAYRAM YAPIYOR BİZ YAPAMIYORUZ' Terör örgütü PKK tarafından 2009 yılında kaçırılan oğlu Yusuf Bektaş için evlat nöbetinde olduğunu belirten baba Celil Bektaş, ölene kadar şehitlerin arkasında olacaklarını ifade etti. İsrail’in Filistin’e yaptıklarının aynısının HDP’e tarafından kendilerine yapıldığını söyleyen Bektaş, “Ben Yusuf Bektaş’ın babasıyım. 2009 yılında kahrolası parti HDP evlatlarımızı bizden çaldı. Evimizi yıktılar. Herkes bayram yapıyor biz maalesef yapamıyoruz. Bunu her zaman her yerde söylüyorum. Ben Diyarbakır’da Kürt, İstanbul’da Türk, Trabzon’da Laz’ım. Gara şehitlerimizi ümitle bekliyorduk ne yazık ki şehitlik haberleri geldi. Ha İsrail ha HDP fark etmiyor. İsrail de çocuk öldürüyor HDP de çocuk öldürüyor. Bunlara destek verenler öbür dünyada bunun hesabını nasıl verecekler çok merak ediyorum. CHP ve İyi Parti’yi şiddetle kınıyorum. Gözünü kapatanları, aileleri duymazdan gelerek kulaklarını tıkayanları kınıyoruz. Biz şehitlerimizin ölene kadar yanındayız. Gara şehitlerimizin ziyaretlerine ilk olarak dün Mardin’e giderek Vedat Kaya’yı ziyaret ederek başladık. Bugün de Gaziantep’e gelerek Gara şehitlerimizden Adil Kabaklı ve Müslüm Altıntaş’ı mezarı başında ziyaret ediyoruz. Daha sonra Malatya’ya gideceğiz. O Karayılan alçağı diyor ki ‘Biz Kürt’ü temsil ediyoruz’ hayır, bizi temsil edemezler. Onlar Kürt olamazlar. Onlar olsa olsa İsrail uşağı, Amerika’nın uşağı olurlar. Benim oğlumu Amerikan askeri yapmışlar kendi oğullarını Avrupa’da yaşatıyorlar. Neymiş Kürt davasıymış, yalan söylüyorlar. İyi ki arkamızda Cumhurbaşkanımız var, İçişleri Bakanımız var. Biz Türk milleti olarak güçlüyüz ve kimse bizi yıldıramaz. Ben buradan tekrar Gara şehitlerimize ve bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennettir zaten. Ailelerimize tekrardan başsağlığı diliyorum” dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Türkiye tarihinin ilk uyuşturucu suç gelirleri operasyonunu yaptık, böyle bir operasyon yoktu”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede dünyaya ders verildiğini, tüm terör örgütlerinin sahada baskılandığını belirterek, "Özellikle son zamanlarda, çok üst düzey yöneticileri almaya başladık. Çünkü çember giderek daralmaktadır." dedi. Soylu, Eğitim Dairesi Başkanlığında 109. dönem kaymakam adaylarına yönelik düzenlenen uyum kursundaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtar buluşmalarının, şehit ailelerine, gazilere ve esnafa yaptığı ziyaretlerin, Türkiye'ye değişimi yaşatan liderlik modelinin temeli olduğunu söyledi. Güvenliğin, Türkiye'nin en önemli alt yapı yatırımlarından birisi olduğunu dile getiren Soylu, altyapı yatırımlarının standarda ulaşması için mücadele ortaya konduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığının sunduğu hizmetleri anlatan Soylu, valilik ve kaymakamlıklar bünyesinde kurulan "Açık Kapı" biriminin vatandaşlara rehberlik ettiğini belirtti. Soylu, emniyet ve jandarmada oluşturulan "Güven Masası"nın da vatandaşla devletin merhametli, şefkatli yüzünü buluşturduğunu kaydetti. Bürokrasiden arındırma projelerini hayata geçirdiklerini aktaran Soylu, sunulan hizmetlerden memnuniyetin de belirli dönemlerde ölçüldüğünü dile getirdi. "ALARM HALİNDE BEKLİYORUZ" Süleyman Soylu, "Vatandaşımız bilsin ki biz onun, hayatının olağan akışında da zor zamanında da alarm halinde bekliyoruz, ona hazırlık yapıyoruz ve zor zamanda onu yalnız bırakmıyoruz. Hayatın olağan akışında da standartları yükseltmek için elimizden gelen gayret ve çabayı ortaya koyuyoruz." diye konuştu. Terör, uyuşturucu ve organize suçlar başta olmak üzere birçok alanda mücadeleler verildiğini vurgulayan Soylu, 2015'ten bugüne kadar trafikteki can kayıplarında, yüzde 35,4 oranında iyileşme elde edildiğini anlattı. Bakan Soylu, trafikte son 10 yılda 100 bin kişi başına düşen can kaybının 13,4'ten 5,8'e gerilediğini, Birleşmiş Milletlerin "trafikteki can kayıplarını yüzde 50 azaltma" hedefini tutturan iki ülkeden birisinin Türkiye olduğuna işaret etti. "CİDDİ BİR SIÇRAMA YAKALADIK" Uyuşturucuyla mücadeleye de değinen Soylu, "Narkotik alanında birileri birtakım yorumlar yapıyor, organize suç çetelerinin ağzıyla konuşuyorlar. Özellikle 15 Temmuz sonrasında büyük mücadele ortaya koyduk, ciddi sıçrama yakaladık. 2017'de 941'le rekor seviyeye çıkan madde bağlantılı ölümler, ciddi bir saha baskısıyla şu anda 278'e çekildi." bilgisini paylaştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki dönemlerde camilerin, okulların etrafında uyuşturucu satıldığını, bunlara müdahale edildiğini, şu anda haftada ortalama yaklaşık 4 bin 500 gözaltı yapıldığını bildirdi. Gençleri uyuşturucuyla buluşturmak isteyenlere fırsat tanımayacaklarını vurgulayan Soylu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin yakaladığı eroinin 2017'de üç katını, 2018'de iki katını yakaladıklarını kaydetti. PKK'nın, Avrupa uyuşturucu ticaretini elinde tuttuğuna da değinen Soylu, Avrupa ülkelerinin, uyuşturucu yakalamasında Türkiye kadar performans gösteremediğini söyledi. "TÜRKİYE TARİHİNİN İLK UYUŞTURUCU SUÇ GELİRLERİ OPERASYONUNU YAPTIK" İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye tarihinin ilk uyuşturucu suç gelirleri operasyonunu yaptık, böyle bir operasyon yoktu. Şu an ulaştığımız büyüklük, 2 milyar lira civarındadır. Operasyon sürdüğü için sayı bunun daha üstüne çıkacaktır, artmaya devam edecektir. Bir yandan terörle mücadelede dünyaya ders veriyoruz. Tüm terör örgütlerini sahada baskıladık. PKK'nın içeride aktif silahlı eleman sayısı 260'tı, dün gelen haberlerle 256 oldu. Özellikle son zamanlarda çok üst düzey yöneticileri almaya başladık. Çünkü çember giderek daralmaktadır." Asayiş olaylarına ilişkin istatistikleri de paylaşan Bakan Soylu, Türkiye'de günlük evden hırsızlık ortalamasının 278'den, bugün itibarıyla 134'e düştüğünü bildirdi. Çok sayıda yenilikçi adımlar atıldığını anlatan Soylu, Kovid-19 salgını sürecinde de önemli hizmetlerin sunulduğunu dile getirdi. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminden sonra 400 kaymakam alındığını anımsatan Süleyman Soylu, mülki idare teşkilatının yaklaşık üçte birinin yenilendiğini bildirdi. İçişleri Bakanı Soylu, 109. dönem kaymakam adayları arasında 14 kadının bulunduğunu, bunun da mülki idare tarihinde bir ilk olduğunu sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Bakan Elvan: Asla geri adım yok!

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Elvan, Türkiye Bankalar Birliği'nin 64. Genel Kurulu'na katıldı. Elvan "Kısa vadeli kazanımlar uğruna orta ve uzun vadeli hedeflerimizden asla geri adım atmayacağız. Mart ayında açıkladığımız reform paketi önümüzdeki dönemin çıpası olacak" dedi. Bakan Elvan'ın açıklamaları şöyle: Emtia fiyatları yükselişte. Jeopolitik riskler artıyor. Bazı sektörlerde arz kısıtları olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemin temel belirleyicileri aşılama ve salgının seyri olacak. Salgın sonrası sürece en iyi şekilde hazır olan ülkeler rakiplerine üstünlük sağlayacaktır. Tüm çabamızla pandemiyle mücadele ediyor, yeni döneme en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz. Türkiye böylesine zorlu bir dönemde başarılı yönetim gösterdi. Hükümetimiz tüm imkanları seferber edip toplum sağlığını önceleyen kararlar aldı. Sanayi ve iş gücü piyasalarını ayakta tutmaya özen gösterdi. Salgının başından bugüne kadar merkezi yönetim bütçesinden 79 milyar liralık harcama yaptık, yıl sonunda bu tutarın 109 milyar liraya ulaşmasını öngörüyoruz. ÇOK HASSAS OLDUĞUMUZ BİR KONU VAR Desteklerimiz sadece bütçe imkanlarıyla da sınırlı kalmadı. İş gücümüzü kaybetmemek adına işsizlik sigortası fonu devreye girdi. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere işgücü piyasalarını canlandıracak adımları hızla hayata geçireceğiz. Çok hassas olduğumuz bir konu var. Kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Pandemi nedeniyle gerekli olabilecek her türlü harcamayı yapmakta kararlıyız. Desteklerle vatandaşımızın yanında olacağız. Kimsenin bundan en ufak bir şüphesi olmasın. Bunu yaparken de orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacağız. Açıklanan kredi paketleriyle 315 milyar liralık milli gelirin yüzde 6'sına ulaşan destek sağlandı. Bütüncül politikalar sayesinde reel sektörde çarklar döndü ve 2020'yi pozitif büyüme ile kapattık. SORUNLARIMIZ ELBETTE VAR Sorunlarımız yok mu, elbette var. Fiyat istikrarı, cari açığın kontrol altına alınması ve iş gücü piyasasının canlanmasıdır. Büyüme cephesine baktığımızda yılın ilk çeyreğine ilişkin göstergeler piyasa oynaklıklarına rağmen yüzde 6 oranında büyümeye işaret ediyor. İç ve dış talebin daha dengeli olduğu, kaliteli büyüme patikasını öngörüyoruz. İhracat verileri tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat rakamına ulaştığını görüyoruz. TL'YE YATIRIMI TEŞVİK EDECEĞİZ Fiyat istikrarı konusunda özel parantez açmak istiyorum. Enflasyonla mücadelede bütüncül bakış açımız var. Para politikasını desteklemeye devam edeceğiz. Kredi gelişimini de yakından takip ediyoruz. İhtiyaç halinde makro ekonomik tedbirler alacağız. Geçmiş eğilimlerin kırılması biraz zaman alıyor. Enflasyonla mücadele TL ile yatırım yapmayı teşvik edecek ve dolarizasyon tarafında elimizi güçlendirecektir. Kısa vadeli kazanımlar uğruna orta ve uzun vadeli hedeflerimizden asla geri adım atmayacağız. Mart ayında açıkladığımız reform paketi önümüzdeki dönemin çıpası olacak. Elbette bu yapı özel sektör öncülüğünde bir büyümeyi hedefliyor. Bu yapının en vazgeçilmez unsurlarından birisi de tıpkı 20 yıldır olduğu gibi bankacılık sektörümüz olacak. Krediler tüm alt sektörlere dağılmış durumda. Sorunlu kredilerin makul düzeyde kalması, hem risklerin iyi yönetildiği hem de müşterilerin borçlarını ödemede hassas davrandığını ortaya koyuyor. Farklı stres senaryoları altında bile risklerin yönetiminde özkaynaklar gerekli tamponları sağlayacak seviyede. Bankalarımızın dış finansmana erişmelerinde herhangi bir zorlukla karşılaşmıyor. Operasyonel anlamda yeniden yapılandırılmaları konusunda bankaların teşvik edici ve yol gösterici olmalarını son derece önemsiyoruz. Sektörde rekabeti artıracak adımları hayata geçiriyoruz. Varlık yönetim şirketlerinin altyapısını güçlendirme çalışmaları sürüyor. Bankalarda yeniden yapılandırma birimleri kurulmasını teşvik ediyoruz. İstanbul Finans Merkezi kanun teklifini tüm paydaşların görüşünü alarak nihai hale getirerek Meclis'e sunmayı planlıyoruz. Güçlü yönlerimizin farkındayız. Makroekonomik politikalarımızın yönü de hedefi de bellidir.

2 yıl önce

İYİ Parti ve HDP arasında adaylık kavgası: Aklınıza ihtiyacımız yok

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2023 yılında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmesinde; 2019 yerel seçimlerinde ittifak yaptıkları HDP'nin, o dönemde stratejik bir çalışma yaptığını ifade ederek, "HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi ayrı aday çıkarmalıdır" demişti. HDP'Lİ GÜNAY: SİZİN AKLINIZA İHTİYACIMIZ YOK" Bu sözlere HDP’den yanıt geldi. HDP Sözcüsü Ebru Günay, düzenlediği basın toplantısında Akşener’e “Sizin aklınıza ihtiyacımız yok” dedi. "MUHALEFET HDP'SİZ BAŞARILI OLAMAZ" “Türkiye’de HDP’siz bir muhalefetin bırakın başarılı olmasını, dengeleri dahi etkilemediğini biliyorlar” diyen Günay, “Bunun farkında olan bir muhalefet partisi Genel Başkanı kalkmış HDP’ye aday çıkarması konusunda akıl veriyor. Öncelikle sizin aklınıza ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Halk TV'nin yayınladığı ankette HDP diye bir parti yok!

Yöneylem Sosyal Araştırma Merkezi Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü Halk TV'de yaptıkları son kamuoyu yoklamasının sonuçlarını açıkladı. Yapılan ankette fantastik sonuçlara ulaşıldığı görülürken büyük bir skandala da imza atıldı.

Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında 1 puandan daha az bir fark olduğunu öne süren anket şirketi, Millet İttifakı'nın gizli ortağı HDP'yi de tamamen yok saydı. ANKET ŞİRKETİ CUMHUR İTTİFAKI'NIN OYLARINI YÜZDE 40'IN ALTINA DÜŞÜRMEYİ BAŞARDI! Katılımcılara, "Bu pazar seçim olsa hangi ittifaka oy verirsiniz?" sorusu sorulduğunda, Cumhur İttifakı diyenlerin oranı yüzde 38.1 olurken, Millet İttifakı diyenlerin oranı 37.3 oldu. "İttifaklar dışındaki bir partiyi" seçenlerin oranı yüzde 13,7 olurken, oy kullanmayacağını belirtenler yüzde 4.3, Kararsızım diyenler yüzde 7.1 dedi. İTTİFAK DIŞI BİR PARTİ: HDP Yöneylem araştırma şirketinin "İttifaklar dışı bir parti" şeklinde tanımladığı ve oy oranını %13,7 olarak tespit ettiği parti, HDP'den başkası değil. HDP'nin isminin neden araştırma sonuçlarında kullanılmadığı, Halk TV ekranlarında da neden bu grafiklere yer verildiği konusunda şu ana kadar herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Ancak son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, yine Halk TV ekranlarında yaptığı "HDP seçimde kendi adayını çıkarsın" açıklaması ile ayyuka çıkan kriz söz konusu anket ile yeni ve kritik bir aşamaya evrildi.
 HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı Yöneylem anketine ilişkin zehir zemberek mesajlar vererek partisinin tepkisini dile getirdi. "HDP’nin ismini anmak istemeyen" diğer ittifak ortaklarına ağır sözlerle yüklenen Avcı şu ifadeleri kullandı; "HDP’nin ismini ağzına almak istemeyenlere diyeceğimiz şudur; “Aman ha, HDP’nin ismini ağzınıza alarak kirletmeyin!” Şablonda “İttifak dışında bir parti” dediği HDP’dir. Şablon HDP’nin Üçüncü Yol seçeneğinin doğru ve güçlendiğini gösteriyor." HDP'ye saygısızlık yapıldığı görüşünü paylaşan HDP il başkanı, "Eleştirim, şablonu hazırlayan ve bu haliyle yayınlanmasında sorun görmeyenleredir. Paylaşımda program konuklarına dönük bir cümle yok. “ittifak dışı bir parti” diyor, partiler dese yine eleştiri konusudur. HDP baraj geçen üçüncü seçenektir, saygılı ve özenli olunmalıdır." dedi.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı: Atina bildirisinin bizim açımızdan hiçbir anlamı ve değeri yoktur

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, Atina bildirisine sert tepki göstererek, "Akdeniz'e kıyısı olan 7 AB üyesi Dışişleri Bakanlarının Atina'da 11 Haziran'da yaptıkları toplantının sonunda yayınlanan ortak bildirinin bizim açımızdan hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Türkiye ve KKTC olmadan Doğu Akdeniz'de gerçek bir iş birliği ortamı yaratılamayacağına vurgu yapan Bilgiç şunları söyledi: "Kıbrıs meselesi ve Doğu Akdeniz konularında Rum-Yunan ikilisinin maksimalist talep ve politikalarının savunuculuğunu yapan bu oluşumun her yıl tekrarladığı bu tek yanlı ve taraflı tutumun bölgede barış ve istikrara ve işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunması mümkün değildir" Bilgiç, Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan'ın Doğu Akdeniz'e ilişkin bölgesel konferans önerisini bir kez daha hatırlattı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhur İttifakı olarak bizden başka derdi millet, devlet, evlatlarına büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmak olan başka bir siyasi kadro yoktur

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bir kaç gün daha devam edeceği anlaşılan Meclis çalışmalarında başarılar diliyorum. Meclisimiz bugüne kadar 188 kanun teklifini kabul etmiştir. Meclis Genel Kurulumuz, Sayıştay'ın yeni başkanını da belirlemiştir. 10 adet Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. 6'sının raporları Genel Kurul'da görüşülerek nihayete erdirilmiştir. Son günlerine geldiğimiz yasama yılında Meclisimiz 101 birleşimde 650 saat çalışmıştır. Meclis çalışmalarının lokomotifliğini Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti ve MHP yürütmektedir. AK Parti grubundaki her bir arkadaşımın komisyonlara ve Genel Kurul'a katılım yoklamalarını bizzat takip ediyorum. Mahşeri vicdanının en üst düzeydeki temsilcisi olan Meclis'in medeni bir iklimde faaliyetlerini sürdürmesine önem veriyoruz. Salgın şartları sebebiyle kesintiye uğrayan vekillerle 50-60 kişilik gruplar halinde sohbet toplantılarımızı yeniden başlattık. Bu buluşmaların ilk turunu tamamlamış olduk. Ekim'de Meclis açıldığında bu toplantıları yeniden başlatacağız.  SİYASİ MÜSİLAJI ETKİSİZ HALE GETİRECEĞİZ Normalleşme sürecine paralel olarak il ziyaretlerimizi tekrar hızlandırdık. Bu hafta sonu Erzurum'da olacağız. Ağustos ayı başında da kapsamlı bir Karadeniz programımız olacak. Biz hiç bir zaman vatandaşımızın kapısına seçimden seçime giden bir parti olmadık, olmayacağız. Sahayı güçlü biçimde tutmak mecburiyetindeyiz. Boş bıraktığımız her alanı karşı tarafın yalanla doldurduğunu unutmamalıyız. CHP ve şürekası kendilerince yakaladıkları fırsatları değerlendirmek için yalan çıtasını sürekli yükseltmek suretiyle milletimizin zihnini bulandırmaya çalışıyor. Onların gündemlerinin peşine takılmayacağız. Mümkünse sıkıntısını çözerek, gönlünü alarak vatandaşımıza kendisine verdiğimiz değeri gösterecek duruşu ortaya koymamızdır. AK Parti'yi millet kurmuştur, bu partinin tek sahibi millettir diyoruz. Milletin partisine yakışan, milletin içinde olmaktır. Nasıl kıyılarımızı işgal eden müsilajın üstesinden geliyorsak siyasi müsilajı da aynı şekilde etkisiz hale getireceğiz. CHP içinde gizlenemez hale gelen taciz, tecavüz, hırsızlık, istismar skandallarını gözlerden kaçırmak için başlattığı karalama kampanyalarını başlarına geçireceğiz. HEDEF 2023 HAZİRAN İnsanımız eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, enerjiden spora kadar her alanda yıllardır özlemini çektiği eserlerle bizim dönemimizde buluştu. Türkiye'nin bugünü gibi geleceğini de inşa edecek yegane siyasi yapı yine burasıdır. Türkiye'nin hak ve özgürlükler alanını genişletme konusunda ihtiyaçları mı var? Bunu yapacak olan biziz. Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak bizden başka derdi millet, devlet, evlatlarına büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmak olan başka bir siyasi kadro yoktur. Biz hiçbir meseleyi, talebi görmezden gelmedik, gelmiyoruz. Milletimiz ne diyorsa onu hayata geçirmek için tüm imkanları kullandık. Karşı çıktıkları hangi hzimet varsa hepsini de önce ve en çok kullananlar kendileri olmuştur. Buradaki mesele muhalefet etmek adına karşı çıkmak adına engellenmek istenen projeler adına samimiyetsiz yaklaşımın milletimize en iyi şekilde aktarılmasıdır. Biz Cumhur İttifakı olarak bu yola kararlı şekilde çıktık. Ve hedef 2023 Haziran. Tek taahhütleri var olanı satmak, dağıtmak olan zihniyetin ülkenin hangi meselesine çözüm üreteceğinin muhasebesini milletimizle birlikte yapmalıyız. Kimi belediyelerin bakanlıklarımızın yaptıkları çalışmaları sahiplenme çalışmalarına karşı dikkatli olmalıyız. Her türlü hırsızlık kötüdür. Siyasi hırsızlık, hizmet hırsızlığı daha da kötüdür.  Karşımızda hala yalan, çarpıtma dışında politika yöntemi bilmeyen, tek parti faşizminin özlemiyle yanıp tutuşan bir muhalefet var. Biz kimin ne dediğine bakmayacağız. Biz kendi işimize bakacağız. Biz derdi millet olan, derdi insan olan, ülke olan, hizmet eseri ve yatırım olan bir partiyiz. Böyle bir ittifakız. İnşallah 2023'te Cumhur İttifakı olarak halkımızın karşısına bu anlayışla çıkacağız. Sanayi üretimi bir kez daha rekor seviyede artarak ülkemizin üretim gücünü teyit etti. Ekonomiyi böyle konuşuyoruz. Ekonominin bel kemiği olan sanayi ile yolumuza devam ediyoruz. Türkiye inşallah adım adım hedeflerine yaklaşıyor.  DİN KİSVESİ ADI ALTINDA BU MİLLETİ SÖMÜRENLERE DE PRİM VERMEYECEĞİZ Yarın 15 Temmuz'un 5. yıldönümü. Türkiye, PKK ve DEAŞ gibi diğer terör örgütlerine karşı yürttüğü mücadeleyi FETÖ ihanet şebekesine karşı da vermektedir. Sinsi yapının ülkeden temizlenmesi kolay değildir. Biz bunları içerde de dışarda da kovalıyoruz. Yakaladıkça Türkiye'ye getiriyoruz. Orta Asya'daki en büyük para olaylarını koordine eden yakalandı, getirildi. Bütün sorgulamaları yapıldı. Diğer terör örgütleriyle mücadelemizi nasıl tavizsiz ve kararlı bir şekilde yürütüyorsak FETÖ'yü de aynı şekilde son mensubu etkisiz hale gelene kadar takip edeceğiz. Din kisvesi altında bu milleti sömürenlere de prim vermeyeceğiz, bu da böyle bilinsin. Kutsallarımıza saldıranlara prim vermeyeceğiz. Meclisimiz, Külliyemiz buralarda o gece kaç evladımız şehit oldu... Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Külliye'nin karşısında müzemizi bitirdik, açılışını yapacağız. Ülkemizin güvenliği artık sınırlarda değil tehditlerin bulunduğu yerde başlıyor. Diplomatik misyonlarımızın tüm alt birimlerde güçlendirmemizin sebebi budur.  PKK'ya da FETÖ'ye de teyakkuz halimizi sürdüreceğiz. Bu sadece siyasetin sorumluluğunda olan bir mesele değildir. 84 milyon vatandaşımızın tamamı ülkeyi ayakta tutacak bu kutlu davanın tarafıdır. Yeni nesillerin, çocukların bu anlayışı okul öncesinden başlayarak kazanmalarını sağlamak mecburiyetindeyiz. Kültürünü bilmeyen nesiller avuçladığımız su gibi elimizden akıp gitmeye mahkumdur. Hep birlikte bu doğrultuda azimle, cesaretle yolumuza devam edeceğiz. Temmuz ayı içinde göğsümüzü kabartan başarılara imza atan sporcularımızı tebrik etmek istiyorum. İşitme engelli sporcularımız adeta destan yazdılar. Salı günü Kurban Bayramımızla kucaklaşıyoruz. Bizler bir gün öncesinden Kuzey Kıbrıs'a gideceğiz. Geniş bir heyetle KKTC'de olalım diyoruz. KKTC'de Kurban Bayramımızı kutlamış olacağız. Hem bayramlaşacak, hem 20 Temmuz törenlerine katılacağız. Buradan vereceğimiz mesajların hem KKTC'ye moral, tüm dünyaya da kararlılık olarak dalga dalga yayılacağına inanıyorum. 

2 yıl önce

AB'nin Maraş üzerinden Türkiye'ye yaptırım tehdidine Dışişlerinden kınama: Bir değeri ve hükmü yok

Avrupa Birliği, kapalı Maraş'ın bir kısmının daha açılması nedeniyle Türkiye'yi kınayarak yaptırım tehdidinde bulundu. Açıklamada, "Avrupa Birliği, Türkiye'nin tek taraflı adımlarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kıbrıs Türk toplumu lideri tarafından 20 Temmuz 2021'de Maraş kentinin yeniden açılmasına ilişkin kabul edilemez açıklamaları şiddetle kınıyor. AB, BMGK'nın Ankara'nın tek taraflı eylemleri kınamasını ve derin endişe duyduğu açıklamasını ise memnuniyetle karşılıyor. Konsey, Ankara'dan derhal bu tutumundan vazgeçmesini ve Ekim 2020'den bu yana Kapalı Maraş'ta atılan tüm adımları geri alınmasını talep ediyor" denildi. Yapılan açıklamanın devamında yaptırım tehdidinde bulunan AB, "Çıkarları savunmak ve bölgesel istikrarı korumak için elindeki araçları kullanabileceğini" vurguladı. AB'nin skandal açıklamasına kınama Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, kendisine yöneltilen soruyu yanıtladı. Bakanlığın internet sitesinden yapılan açıklamada, AB adına yapılan açıklama kınandı. Bilgiç'in açıklamaları şöyle: "Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan bu ve benzeri açıklamaların bizim açımızdan bir değeri ve hükmü yoktur. Üyelik dayanışması ve veto endişesi bahaneleriyle ortaya konulan bu yanlı AB tutumunun hiçbir sorunun çözümüne katkıda bulunması da mümkün değildir. Kıbrıs meselesinin çözümü ve Maraş açılımı konusunda KKTC makamlarının önerilerine ve aldıkları tüm kararlara desteğimiz tamdır. Maraş açılımı KKTC Hükümetinin aldığı bir karardır. AB, 2004’te Annan Planı sonrasında Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutmalı ve KKTC’yi muhatap almayı öğrenmelidir."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 48 49