27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Afganistan’dan Türkiye’ye tahliyeler devam ediyor! 160 yolcu daha geldi…

Taliban'ın Kabil'e girmesinin ardından Afganistan'dan İslamabad aktarmalı olarak gerçekleşen tahliye uçuşları devam ediyor. Aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu 160 yolcu, Kabil Hamid Karzai Havalimanı'ndan Türk Hava Kuvvetleri'nin A400M tipi askeri nakliye uçağıyla İslamabad Uluslararası Havalimanı'na götürüldü. İslamabad'da THY uçağına aktarılan yolcular, yaklaşık 6 saat süren TK-6885 sefer sayılı tahliye uçuşun ardından 06.15'te İstanbul'a getirildi. 10 GÜNLÜK KARANTİNA UYGULANACAK Terminale alınan yolcular, ikametgâh bilgilerinin olduğu ONAM formunu doldurduktan sonra koronavirüs testi yaptırdı. Pasaport işlemlerini tamamlayan Türk yolcuların bildirdikleri ikametgâh adreslerinde, yabancı uyrukluların ise yerleşecekleri otellerde 10 gün karantinada kalacakları öğrenildi.

2 yıl önce

İETT otobüsleri dökülüyor! Reklam panosu yolcunun üzerine düştü…

Son zamanlarda arıza veren ve yanan İETT otobüslerinin yanı sıra araçların bakımsızlıktan dökülmeye başlaması da dikkat çekti. PANO ŞANS ESERİ BOŞLUĞA DÜŞTÜ İddiaya göre, 36 AY Arnavutköy - Yenibosna seferini yapan İETT otobüsünün sabah erken saatlerde olan seferinde otobüsün üst kısmında reklam alanı olarak kiralanan pano yolcuların üzerine düştü. Reklam panosunun şans eseri boşluğa düşmesi nedeniyle kimse yaralanmadı. Düşen parçalar yolcular tarafından koltuğun üzerine konuldu. 

2 yıl önce

G7, Taliban ile kurulacak ilişkilerin yol haritasında uzlaşı sağlandı

Avrupa Birliği, zirvede ABD’ye hayatı tehlikede olan Afganlıların tahliye operasyonlarını tamamlamak için Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin “gerekli olduğu sürece” güvence altına alınması çağrısında bulundu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise G7 liderlerin Taliban ile kurulacak ilişki konusunda bir yol haritası üzerinde uzlaştığını duyurdu. İngiltere Başbakanı, Afganistan'ın yurt dışındaki fonlarının Taliban için koz olarak kullanılacağı mesajını verdi. Buna göre planın en önemli maddesi ABD’nin çekilme tarihi ilan ettiği 31 Ağustos’tan sonra da Taliban militanlarının ülkeyi terk etmek isteyenlerin güvenli geçişine izin vermesi için baskı yapmak olacak. Johnson, Biz sadece tahliye operasyonlarına nasıl yaklaşacağımız konusunu değil ayrıca Taliban ile nasıl bir ilişki kuracağımıza dair bir yol haritası konusunda da uzlaştık.” dedi. Afganistan'ın yurt dışındaki fonları Taliban için koz olarak kullanılacak Taliban’a sunulacak koşullardan bahseden Johnson, “Belirlediğimiz bir numaralı koşul, 31 Ağustos ve sonrasında da yurt dışına çıkmak isteyenler için güvenli geçişi garanti etmeleri gerektiği. Bazıları bunu kabul etmediklerini söyleyebilir, bazıları da umarım bunun anlamını gayet iyi anlayacak. Çünkü G7'nin çok önemli bir ekonomik, diplomatik ve siyasi ağırlığı var.” dedi. Johnson, Taliban ülkede kontrolü ele geçirmesinden sonra G7 ülkelerini Afganistan’ın yurt dışındaki fonlarını askıya aldığını hatırlattı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD’den Afganlıların tahliye operasyonlarını tamamlamak için Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin “gerekli olduğu sürece” güvence altına alınması çağrısında bulunduklarını söyledi. G7 zirvesi bildirisinden G7 ülkelerinin liderleri, önceliklerinin Afganistan'dan tahliyelerin güvenli şekilde sağlanması olduğunu belirterek, Taliban'ı sözlerine göre değil, eylemlerine göre değerlendireceklerini ve kurulacak hükümetin meşruiyetinin, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmedeki yaklaşıma bağlı olduğunu duyurdu. Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO genel sekreterlerinin de katıldığı zirve sonrasında yayımlanan bildiride, Afganistan'daki durumla ilgili "ciddi şekilde endişeli" olunduğu belirtildi. Savunmasız Afganistan ve diğer ülkelerin vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması ve insani bir krizin önlenmesi için itidal çağrısında bulunulan bildiride, kadınların, kız çocuklarının ve azınlık gruplarının haklarının korunmasına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi istendi. "Afganistan'ın bir daha asla terör için güvenli bir bölge veya başkalarına yönelik terör saldırılarının kaynağı olmaması" gerektiği kaydedilen metinde, NATO müttefikleri başta olmak üzere ortaklarla beraber nerede olursa olsun terörizmle kararlılık ve dayanışma içinde mücadele edileceği mesajı verildi. Beklentiler Bildiride, gelecekte kurulacak bir Afgan hükümetinin, ülkenin uluslararası yükümlülüklerine uyması, terörizme karşı koruma sağlaması, başta kadınlar, çocuklar, etnik ve dini azınlıklar olmak üzere tüm Afganların insan haklarını güvence altına alması, hukukun üstünlüğünü koruması, engelsiz ve koşulsuz insani erişime izin vermesi, insan ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı etkili şekilde karşı koyması gerektiği belirtildi. Afganistan'daki tüm tarafların, kadınların ve azınlık gruplarının önemli derece katılımıyla kapsayıcı bir hükümet kurmak için iyi niyetle çalışmaya davet edildiği aktarılan bildiride, insani yardım ve mültecilerin desteklenmesi sözü verildi. Tahliyeler "Acil önceliğimiz, vatandaşlarımızın ve son 20 yılda bizimle çalışan ve çabalarımıza yardım eden Afganların güvenli bir şekilde tahliyesini ve Afganistan'dan sürekli güvenli çıkışı sağlamaktır." ifadesine yer verilen bildiride, G7 ülkelerinin bu konuda yakın iş birliğine devam edeceği vurgulandı. Tüm tarafların bunu kolaylaştırmaya devam etmesi, insani ve sağlık personelleri dahil uluslararası hizmet sağlayıcıların güvenliğinin temin edilmesinin beklendiğinin altı çizilen bildiride, mültecilere ev sahipliği yapan bölgedeki komşu ülkeler ve diğer ülkelerle birlikte iş birliği yapılacağı da duyuruldu. "Sözleriyle değil, eylemleriyle değerlendireceğiz" Afganistan'ın karşı karşıya olduğu kritik sorunları ele almak için BM, G20 ve diğer müttefikler ve bölge ülkeleriyle birlikte çalışılacağı belirtilen metinde, "Bunu yaparken Afgan partilerini sözleriyle değil, eylemleriyle değerlendireceğiz. Özellikle, Taliban'ın terörü önleme, kadın hakları, kız çocukları ve azınlıkların insan hakları ve Afganistan'da kapsayıcı bir siyasi çözüm arayışı konusundaki eylemlerinden sorumlu tutulacağını bir kez daha teyit ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. Bildiride, gelecekteki bir Afgan hükümetin meşruiyetinin de uluslararası yükümlülüklerini ve taahhütlerini yerine getirmedeki yaklaşıma bağlı olduğu vurgulandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Büyük ve güçlü Türkiye yolunun kesilmesine rıza göstermeyeceğiz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... "Aziz milletim, sayın Meclis Başkanı, MHP'nin kıymetli Genel Başkanı, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Anadolu'yu ebedi yurdumuz haline getiren Malazgirt Zaferi'nin 950. yıldönümünde tüm kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum.   Van Gölü kıyısında inşa ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden millet bahçesine kadar bölgeyi tarihi önemine yakışır eserlere kavuşturduk. Bugün de Malazgirt zaferimizin yıldönümü vesilesiyle fetih programındayız. Malazgirt için Anadolu'daki tarihimizin sıfır noktası tanımı yapılır. Bizim tarihimizde kolay kazanılmış zafer yoktur. Malazgirt zaferinin de gerisinde çok büyük fedakarlık vardır. Tarihimizin her döneminde olduğu gibi o yıllarda da devletimizi yıkmayı hedefleyen iç ve dış saldırılarla karşı karşıyaydık. Sultan Alparslan'ın 9 yıllık hükümdarlığı dönemi, halkta memnuniyetin zirveye ulaştığı bir devir olmuştur. Sultan Alparslan bu geniş coğrafyada birliğin ve adaletin tesisi için samimi gayret göstermiştir. Devletinin sınırlarını genişleten Sultan Alparslan, Malazgirt Kalesi'ni almış ve Halep'e kadar ulaşmıştı. Bizans İmparatoru ise Selçuklu ilerleyişini engellemek için yola çıkmıştı. Bizans ordusunun sergilediği vahşeti haber alan Sultan Alparslan istikametini Ahlat'a çevirmişti. "BİZİM İÇİN MALAZGİRT TARİHİN TOZLU SAYFALARINDAKİ SIRADAN BİR ZAFER DEĞİLDİR" Sulh mümkün olmayınca savaş kaçınılmaz hale gelir. 26 Ağustos 1071 tarihinde yapılan meydan savaşında Bizans büyük bir bozguna uğrarken, Selçuklu Devleti tarihin en büyük zaferlerinden birini kazanmıştır. Türk obaları adım adım bu toprakları vatan haline dönüştürmüştür. İnşa edilen camiler, medreseler, kütüphaneler, çarşılar, hanlar, bu toprakları yepyeni bir çehreye büründürmüştür. Bizim medeniyetimizin kökü hakka ve adalete dayalı fetih medeniyetidir. Güveni, huzuru, refahı hakim kılmak için verdiğimiz büyük mücadelelerin şahididir. Bizim için Malazgirt tarihin tozlu sayfalarındaki sıradan bir zafer değildir. Malazgirt'ten başlayıp İznik'e ve Konya'ya, Söğüt'ten başlayıp Bursa, Edirne ve İstanbul'a ulaşan bu yürüyüşün her anı bizim için ibretlerle doludur. Türkiye, doğu ve batıya ait ne varsa hepsini bağrını basan bir büyük medeniyet mirasının bugünkü hali olarak yeni bir şahlanış içindedir. Bu atılımı gençlerimizle birlikte zafere ulaştırmakta kararlıyız. Bu kibir ürünü böbürlenme değildir, tam tersine hakikatin kendisidir. Bu izleri takip ederek Moğolistan'ın derinliklerinden Adriyatik kıyılarına kadar her yerde bize ait eserlere sahip çıkıyoruz. Nereye gitsek rengiyle, kokusuyla, özlemiyle karşılaşıyoruz. "DURMAK, DURAKSAMAK BİZE YAKIŞMAZ" Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaştırmadan enerjiye, her alanda ülkemizi gelişmiş ülkeler ligine kadar getirdik. Dünyanın küresel, siyasi ve ekonomik düzenin yeniden şekillendiği bu dönemi de değerlendirdiğimizde artık zirveye çıkmış olacağız. Malazgirt Zaferi'nin 1000. yıl dönümü olan 2071'i uzun vadeli vizyonumuzu belirlememizin arkasında bu vardır. Bizim vizyonumuz işte budur, hayali olmayanın hedefi olmaz. Tarihin gösterdiği istikamette yürümeye devam edeceğiz. Anadolu'daki 1000 yıllık varlığımızın her dönemi gibi bugünlerimiz de kolay geçmiyor. Bir yandan terör, diğer yandan tabi felaketlerin etkileriyle yüzleşiyoruz. Önümüzde pek çok fırsatın olduğunu da biliyoruz. Durmak, duraksamak, geri dönmek, yakışmaz. Bu kükremiş sel gibi millete zincir vuracak gafiller, gerektiğinde dağları delecek azme ve kararlılığa sahip olduğumuzu bilsinler. "BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN YOLUNUN KESİLMESİNE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ" Biz tarihin bize yüklediği hiçbir sorumluluktan kaçmamış, hiçbir fedakarlıktan sakınmamış, gerektiğinde canını ortaya koymaktan çekinmemiş bir milletiz. Çünkü biz Türkiye'yiz. Biz dünyanın en kadim topraklarına sahip çıkan Türk milletiyiz. İnsanlığın vicdanız, mağdurların umut kapısıyız. Bu vasıflarımızı kaybederken işte o zaman tehlikeye atmış oluruz.  Hiç kimsenin ülkemize ve milletimize böyle bir kötülüğü yapmasına göz yummayacağız. Malazgirt'ten bir kez daha söz veriyoruz; Büyük ve güçlü Türkiye yolunun kesilmesine rıza göstermeyeceğiz. Milletimizin başını yere eğdirmeyecek, gençlerimizin umutlarının kırılmasına meydan vermeyeceğiz. Milletimizin daima yanı başında olan devletine gösterdiği güven, yürüdüğüm yolda yalnız olmadığımı gösteriyor. Rabbim hepinizden razı olsun. Bir kez daha Malazgirt Zaferimizin 950. yılının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm kahramanları şükranla yad ediyorum. Mevla yolumuzu bahtımızı açık etsin diyor, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla..."

2 yıl önce

1 terörist daha ikna yoluyla teslim oldu… Teslim olan örgüt mensubu sayısı 142'ye yükseldi!

“İçişleri Bakanlığı koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; PKK terör örgütünden kaçan 1 terör örgütü mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan örgüt mensubunun 2012 yılında terör örgütüne katıldığı ve Suriye'de faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Sürdürülen ikna çalışmaları sonucunda; 2021 yılında teslim olan örgüt mensubu sayısı 142'ye yükseldi.”

2 yıl önce

İyidere-İkizdere yolu açıldı! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siz bu milletin önünü kesemezsiniz

Rize'yi Erzurum'a bağlayan tek yol standardındaki güzergahın Karadeniz Sahil Yolu İyidere mevkiinden İkizdere ilçesi çıkışına kadar uzanan kesimi, 37,9 kilometre uzunluğunda, 2x2 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol olarak projelendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu kapsamda İyidere-İkizdere yolu ve tünelleri açılış törenine katılım sağladı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın törendeki açıklamalarından notlar; İyidere-İkizdere yolu 38 km, Hurmalık 1 tünelimiz 850 metre, Hurmalık 2 tünelimiz 720 metre, bağlantı yolları 3,6 km uzunluğa sahiptir. Özellikle kış aylarında zorlukların yaşandığı bu bölge güvenli ve konforlu şekilde geçilebilecektir. 31 km'sini hizmete alıyoruz. Kalanı da en kısa sürede tamamlıyoruz.  İyidere lojistik limanının da devreye girmesiyle çok sayıda firma bu bölgede üretim faaliyetine başlayacaktır. Dünyanın yıldızı giderek yükselen bölgesi Doğu Karadeniz'de büyük ekonomi potansiyelinin altyapısını şimdiden kurmuş oluyoruz. Bu bölgemizde her yatırımın ülkemize çok ciddi geri dönüşleri olacağından şüphe duymuyoruz.  Yarın Sahara Tüneli'nin açılışıyla Rize'mizin kuzeyini ve güneyini birleştireceğiz. Bu eserin de şimdiden şehrimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Ülkemizin altyapı projeleri bakımından en zor bölgesi Karadeniz'i adım adım eserlere hizmetlere kavuşturuyoruz. Afetlere karşı da etkin bir mücadele yürütüyoruz.  Son dönemde Karadeniz sahili boyuncu Giresun, Rize Artvin'de gerek Kastamonu'da yaşanan sel felaketlerinin yol açtığı hasarları kısa sürede ortadan kaldırdık. İlçelerimizi adeta yeni baştan inşa ederek insanımıza sahipsiz olmadığını gösteriyoruz. Kastamonu ve Sinop'ta da bir yıla kadar tüm çalışmaları tamamlamış olacağız.  Avrupa'da sel felaketleri üzerinden aylar geçmesine rağmen hala hiçbir altyapı çalışması yapılmadığını siz de televizyondan izliyorsunuz. Biz gerektiğinde helikopterle jeneratör taşıyarak, gerektiğinde seyyar köprüleri kurarak insanımıza her türlü hizmeti sağlıyoruz. Kastamonu'da felaket oradayız, Artvin'de felaket oradayız, Antalya'da yangın oradayız... Durmak yok yola devam.  Birileri biz bu adımları atarken nasıl önlerini keseriz diye buralara geliyor. Bunlar da ar, haya yok. Bir dikili taşınız olsun be. Biz İkizdere'de lojistik tesislerini yapıyoruz. Bunlar Ankara'dan geliyor. Tesisin yapımını durdurmak için gayret sağlıyor. Türkiye'nin değişik yerlerinden ne kadar sol varsa, komünist varsa alıp buraya geliyorlar neymiş, bizim önümüzü kesecekler. Siz bu milletin önünü kesemezsiniz. Kesemeyeceksiniz. Biz bu tesisleri yapacağız. Bu yolları yapacağız. Sizin gücünüz bunların önünü kesmeye yetmez. Yeter ki benim milletim burada dimdik ayakta dursun.  Türkiye'nin 7-8 yılı darbe girişimleriyle, siyasi ve ekonomik kumpaslarla son dönemde de salgınla ve afetle geçti. Hamdolsun bu sıkıntıları milletimizle birlikte verdiğimiz mücadeleyle birer birer geri bıraktık. Ülkemizin demokratik ve ekonomik kalkınmasının yönünün yukarı yönlü olması için var gücümüzle çalıştık.  Darbe girişiminin olduğu gece gün ağarana kadar hainlerle çarpıştık. Ertesi sabah işimize sarıldık. Bu kardeşiniz 15 Temmuz'da o FETÖ darbe girişimine uğradığı zaman kalktım Marmaris'ten uçakla İstanbul'a havalimanına geldim. Fakat benden yarım saat önce de Bay Kemal oradan tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Orada da kahvesini yudumlamaya başladı. Haberim olsa ben de orada beklerdim diyor. Yalan. Bu zaten yalancı Kemal değil mi? Hayatı yalan.  Rize bu yalan terörüne 2023'te en büyük dersi verecektir diyorum. Bu malum Millet İttifakı diye bir Zillet İttifakı var ya bunlara en büyük dersi Rizeli hemşerilerim verecektir. Fakat çok çalışacağız. Hemşerilerimizi uyaracağız. Salgın döneminde dünyanın tamamıyla kapansak da çalışmaktan üretmekten geri dönemedik. Normalleşme adımları ve aşılamada ulaştığımız seviyeyle elde ettiğimiz tarihi başarıların haberleri arka arkaya geliyor.  Önceki gün 2. çeyrek büyüme makamının rakamının müjdesini almıştık. Türkiye ekonomisi 2. çeyrekteki yüzde 21,7'lik büyüme oranıyla dünyada İngiltere'den sonra 2. en büyük büyüyen ülke. Dün de ihracatımızın tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşması müjdesiyle güne başladık. Ağustos ihracatımız 19 milyar doları yılın ilk 8 ayındaki ihracatımız 140,2 milyar doları, 12 aylık ihracatımız 207,5 milyar doları bularak büyüme rakamlarını teyit etti.   İstihdamda da 29 milyonun üzerine çıktık. Enflasyon sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. Avro Bölgesi son 10 yılın en yüksek enflasyonuyla mücadele ediyor. Türkiye salgın ortasında ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek bu tür sıkıntıları ayağının altına almış ve geride bırakarak çok daha büyük başarılara yönelme potansiyeli olan ülke konumuna gelmiştir.  Üretimde firmalarımız siparişlere yetişemiyor. Bunları görmek için göz, duymak için kulak, söylemek için dil lazım dil. Bazılarının gözleri var görmez dilleri var hakikati söylemez. Felaketlerden çıkar bulan zihniyetin kalbi kararmış gönlü nasırlaşmıştır. Bitirdiğimiz her proje her hizmet geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Krizlerin üstesinden gelen Türkiye'ye ulaştık.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu açıklamalarda bulundu. Bakan Karaismailoğlu'nun açıklamalarından notlar; Ulaşım ve lojistik master planı çerçevesinde bölgemiz önemli bir lojistik merkeze dönüşüyor. Ulaşım akslarımızı da geliştiriyoruz. Rize'de halen devam eden 12 karayolu projemizde çalışmalar devam ediyor. Hurmalık 1 tünelimiz 850 metre, Hurmalık 2 tünelimiz 720 metre çift tüp şeklinde yapılmıştır. Tasarım ve yapımında yerli ve milli kaynaklar kullanılmıştır. Rize'de önemli çalışmalarımız devam ediyor. Havalimanımızın sonuna yaklaştık.

2 yıl önce

Salarha Tüneli Açılış Töreni… Cumhurbaşkanı Erdoğan: 30 dakikalık yol 5 dakikaya düşüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salarha Tüneli ile Çarşı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan, konuşmasının başında açılışı yapılacak tünelin hayırlı olmasını diledi. Doğu Karadeniz'in giderek gelişen ticareti, turizmi, sanayisiyle üniversitenin artan cazibesinin bölgedeki trafiği yoğunlaştırdığını belirten Erdoğan, Ovit tünelinin ardından dün hizmete açılan İyidere-İkizdere yolu ile Hurmalık tünellerinin bölgenin hem Kafkasya'ya hem güneye olan trafiğini daha da artıracağını söyledi. İyidere lojistik limanı ve deniz üzerinde inşa edilen Rize-Artvin havalimanının açılmasıyla bölgedeki insan ve yük trafiğinin çok daha fazlalaşacağını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Salarha tüneliyle işte bu trafiğin önemli bir bölümünü şehir içinden çıkarıp çevre yolu üzerinden doğrudan arka tarafa veriyoruz. Vadi ile kıyıyı birleştiren bu tünel Rize'nin 70 yıllık hayalidir. Tünel sayesinde önceden 14 kilometreyi bulan ve neredeyse yarım saat süren dağın ardı ile önü arasındaki ulaşım artık 4,5 kilometre civarına ve 5 dakikaya inecektir. Artık hemşehrilerimiz bu yolda hızlı, güvenli, konforlu ve ekonomik şekilde seyahat edebilecek, transit yolcularımız da vakit ve yakıt kaybetmeden hedeflerine ilerleyebilecektir." Erdoğan, tünelin şehre kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti. Bugün Rize için büyük öneme sahip bir başka projenin de temel atma törenini yaptıklarını dile getiren Erdoğan, Merkez Çarşı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi'yle bu bölgede 1950'li yıllarda deniz dolgusuyla elde edilen alanların baştan sona yenileneceğini bildirdi. Ticari alan olarak kullanılan bu bölgenin aradan geçen 70 yılın ardından artık hem yorgun hem de ihtiyaçlara cevap veremez hale geldiğini belirten Erdoğan, "Projeyle bölgede bulunan 118 dükkanı, 184 ofisi ve 60 konutu yıkarak yerine Rize'mize yakışır yepyeni işyerleri ve ticaret merkezi inşa ediyoruz. Yatırım bedeli 308 milyon lira olan bu proje kapsamında şehrimize 404 ofis, 133 iş yeri, 455 araçlık bir otopark kazandıracağız. Projemiz tamamlandığında, bölge eskiden olduğu gibi Rize'mizin gözde ticaret alanı olmayı sürdürecektir." diye konuştu. Kentsel dönüşüm projesinin şimdiden şehre ve hak sahiplerine hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, projede emeği geçenlere teşekkür etti. "VATANDAŞLARIMIZIN ZARARLARINI KARŞILIYOR, YIKILAN YERLERİ DE SÜRATLE YENİDEN İNŞA EDİYORUZ" Deprem, sel ve toprak kaymasının, bulunduğu iklim ve coğrafi yapısı sebebiyle adeta ülkenin kaderi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Afetlerin ardından hemen enkaz kaldırma ve hasar tespiti çalışmalarını hızla tamamlıyor, vatandaşlarımızın zararlarını karşılıyor, yıkılan yerleri de süratle yeniden inşa ediyoruz." dedi. Sel ve toprak kaymasının çok yaşandığı Karadeniz'de yakın zamanda Rize'nin de bu tür afetlerle karşılaştığını aktaran Erdoğan, "Antalya ve Muğla gibi orman yangınlarının, Kastamonu ve Sinop gibi sellerin ciddi tahribata, can ve mal kaybına yol açtığı yerlerde de yaraları sarıyoruz. İnşallah yakında bu bölgelere tekrar gelip çalışmaları yerinde göreceğim." ifadesini kullandı. Ülkenin 81 vilayetinin her birinin canlarından bir parça olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Açılış ve üniversite programımızı da vesile ederek bu programa Rize'den başladık. Son dönemdeki yaşanan afetleri özellikle de müteakiben Rize'mizin ilçe ve köylerindeki hasar tespit çalışmalarını da tamamlayarak hemen kolları sıvadık. Bu kapsamda 378 afet konut, 10 dükkan ve 4 çay alım evini inşa ediyoruz. Daha önceki projelerle inşa edeceğimiz konut sayısı 548'i bulmaktadır. Karadeniz'in tamamıyla birlikte Rize'mizin en önemli sorunu olan çarpık yapılaşmanın önünü kesmek için de çok önemli adımlar attık. Deniz dolgu alanlarından başlayarak riskli alanları yıkarak yeniden inşa ediyoruz. Bugün temelini attığımız proje bunlardan sadece biridir. İnşallah devamı gelecek." Ayrıca turizm sektörü için Rize'nin cazibesini artırmak amacıyla çeşitli yatırımlar yaptıklarını belirten Erdoğan, eski sanayi alanlarını başka alanlara taşıyarak görüntü ve gürültü kirliliğine son vereceklerini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut ve ticari alan inşası için yer bulmanın zor olduğu Rize'de Çaykur Sanayi Hal bölgesindeki 18 hektarlık alanda 1252 konut ve 360 ticari birim inşa edileceğini, yakında ihaleye çıkılacağını da kaydetti. Tünelin açılmasıyla artık şehrin Salarha tarafına doğru büyüyebileceğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Nitekim Salarha'da inşası süren 465 konut ve 12 dükkanı önümüzdeki bahar aylarında vatandaşlarımıza teslim etmeyi planlıyoruz. Hemşin ve Güneysu'da da konut projelerimiz hızla ilerliyor. TOKİ'nin Türkiye'nin genelinde yürüttüğü konut kampanyalarından Rize'mizin ilçelerine düşen paylarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Bu konutların Rize'nin geleneksel mimarisi ve tabiatıyla uyumlu olmasına özellikle önem veriyoruz. TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar Rize'de 2 bin 797 konut tamamladık. 2 bin 59 konutun yapımına devam ediyoruz. Millet Bahçeleri projemizi Rize'de 3 ayrı alanda uyguluyoruz. Rize merkeze 392 bin metrekarelik, Güneysu'ya 42 bin metrekarelik, İyidere'ye 15 bin metrekarelik millet bahçeleri kazandırıyoruz." Şehrin en önemli sembollerinden Ayder'de yenileme ve koruma projeleri uygulandığını da anlatan Erdoğan, "Yaylanın 21 bin 614 metrekarelik alanı kesin korunacak hassas bölge olarak tescillendi." ifadesini kullandı. Ayder'in atık su, yağmur suyu, elektrik hatları, aydınlatma sistemleri ve tüm yollarının yenilendiğini, bunların önemli kısmının tamamlandığını dile getiren Erdoğan, "Atalarımız, dedelerimiz, babalarımız bize cennet gibi bir Rize bıraktı. Biz de evlatlarımıza, torunlarımıza, sonraki nesillere çok daha güzel, çok daha estetik, çok daha hayat kalitesi yüksek bir Rize bırakmakta kararlıyız. Kardeşlerim, sevgili gençler, çağın ihtiyaçları, insanımızın talepleri ve tabiatın güzellikleri arasındaki dengeyi en hassas şekilde kurarak inşallah bunu başaracağız." diye konuştu. Küresel iklim değişikliğinin Karadeniz Bölgesi gibi yerlerin önemini daha da artırdığını belirten Erdoğan, "Bunun için hem toprağımıza hem yeşilimize hem suyumuza hem denizimize ve hem de insanımıza sahip çıkacağız. Geçmişte şahit olduğumuz rant hırsına, cehalete, bencilliğe dayalı hoyratlıkların buralarda tekrar yaşanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Unutmayınız başka Rize yok, başka Karadeniz yok, başka Türkiye de yok." dedi. Bunun için eldeki güzellik, imkan ve potansiyellerin kıymetinin çok iyi bilinmesi mecburiyeti bulunduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "Rize'nin bir evladı olarak sahip bulunduğum imkanları bunun için sonuna kadar kullanmayı hem ülkeme hem milletime hem insanlığa karşı boynumun borcu görüyorum. Tüm milletimizle birlikte geçtiğimiz 19 yılda olduğu gibi 2023'e kadar geçecek süreçte ve sonrasında da eser ve hizmet siyasetiyle hayallerimizi gerçeğe dönüştürmeyi sürdüreceğiz. Türkiye'de bir kesim var, ağızlarını her açtıklarında '19 yılda siz yaptınız ki?' diye soruyor. Bu soruyu kimlerin sorduğunu biliyorsunuz değil mi? Böyle bir soruyu ancak ne kendisi ne anne babası ne de evlatları bu ülkede yaşamamış olan birisi sorabilir. Çünkü Türkiye'nin son 19 yılda nereden nereye geldiğinin şahidi bizatihi bu milletin ta kendisidir. Şu Karadeniz'de Samsun'dan Artvin'e kadar hatta gümrük kapısına kadar neler yaptığımızı hepimiz biliyoruz değil mi? Hepsini koy bir kenara Rize'ye neler yaptığımızı biliyoruz değil mi? İşte bak bugün de yine ne yapıyoruz? Bir taraftan dün Hurmalık'taki o tünellerin açılışını yaptık. Bugün de Salarha Tüneli'nin açılışını yapıyoruz. Var mıydı bizim böyle tünellerimiz? Viyadüklerimiz var mıydı? Buyurun şimdi bunları açıyoruz. Onun için ben bu Bay Kemal'e ve CHP'nin tabanına sesleniyorum, gelin de Rize'yi görün. Dikili bir ağacınız yok, ağacınız. Yaşı 30-35'in altında olanlar belki eski Türkiye'yi tam olarak hatırlayamayabilir. Ama en azından büyüklerinden dinlemiştir. 'Bu ülkeye 19 yılda ne yaptınız?' diyenlerin içlerindeki fitneyi, fesadı, kötü niyeti elbette biliyoruz." "19 YILDA TOPLAM 431 MİLYAR LİRA TUTARINDA SOSYAL YARDIM YAPTIK" Ülkeye kazandırdıkları eser ve hizmetleri paylaşan Erdoğan, eğitimde derslik sayısını 343 binden 601 binin üzerine çıkardıklarını söyledi. Erdoğan, dün 20 bin öğretmen atama törenini yaptıklarını hatırlatarak son atamalarla birlikte 713 bin yeni öğretmeni göreve başlattıklarını ifade etti. Üniversite sayısını 76'dan 207'ye, personel sayısını 70 binden 181 bine ve üniversite öğrenci sayısını 1,5 milyondan 8 milyona yükselttiklerini belirten Erdoğan, hastane yatak sayısını da 164 binden 255 binin üzerine, nitelikli yatak sayısını ise 19 binden 164 bine çıkardıklarını söyledi. Erdoğan, hizmete aldıkları 17 şehir hastanesiyle sağlıktaki hizmet kalitesini artırdıklarını vurgulayan Erdoğan, gençlik merkezi sayısını 9'dan 376'ya, spor tesisi sayısını da 1575'ten 3 bin 915'e çıkardıklarını kaydetti. Yükseköğrenim yurtlarındaki yatak kapasitesini 182 binden 717 bine, burs ve kredi tutarını ise lisans öğrencileri için aylık 45 liradan 650 liraya yükselttiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rakamları yüksek lisans öğrencileri için 90 liradan 1300 liraya, doktora öğrencileri için de 135 liradan 1950 liraya kendilerinin yükselttiğini dile getirdi. Son 19 yılda toplam 431 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Adalette 9 bin 349 olan hakim savcı sayısı 21 bin 904'ü buldu. Mahkeme sayısı adli yargıda yüzde 84, idari yargıda yüzde 38 arttı. İçişlerinde mülki idare teşkilatımızı, belediyelerimizi ve muhtarlıklarımızı güçlendirdik. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarını İçişleri Bakanlığına bağlayarak bütünlüğü ve koordinasyonu sağladık. Milli savunmada sınır güvenliğimizi, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ve Pençe Harekatları ile tahkim ederek güneyimizi kuşatmayı hedefleyen terör koridorunu yıktık attık. Ulaştırmada 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemizi 28 bin 284 kilometreye, 1714 kilometreden devraldığımız otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye çıkardık. Karayolu tünel sayımız 83'ten 447 adede, karayolu tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 617 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğumuz 311 kilometreden 710 kilometreye ulaştı." Demiryollarında toplam 1213 kilometre uzunluğundu hızlı tren ağı inşa ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 bin 590 kilometre uzunluğundaki mevcut demiryollarını ise neredeyse tümüyle yenilediklerini söyledi. Hava yollarında 26 olan havalimanı sayısını 56'ya çıkardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Rize'nin Artvin'le birlikte havalimanını da yapıyor muyuz? İnşallah yıl sonuna kadar havalimanımız da bitecek." dedi. Denizcilikte tersane sayımız 37'den 84'de çıktı. İletişim teknolojilerinde 2002 yılında sadece 3000 olan genişbant abone sayısı 84 milyona çıktı. TOKİ eliyle ülkemize toplam 1 milyon 100 bin konut ürettik. Son 19 yılda çiftçilerimize toplam 165 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Tuna-1 kuyusunda 405, Amasra 1 kuyusunda 135 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik.  Cumhur İttifakı olarak birlikte beraberlik içerisinde 2023 seçimlerine hazırlanıyor muyuz? Bölünmeye asla fırsat vermeyeceğiz. Salgın ve afetlerle adeta büyük imtihanlar geçirdik. Bu müsibetlerin teki başka bir ülkede yaşansa emin olun ortaya çıkacak krizin altından bunlar kalkamazdı. Allah'ın izniyle biz kalktık. Bütün bu felaketleri temizleyerek yolumuza devam edeceğiz. 

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: 2021'de ikna yoluyla teslim olan terörist sayısı 143 oldu

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; “İçişleri Bakanlığı koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; PKK terör örgütünden kaçan 1 terör örgütü mensubu daha bugün güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan örgüt mensubunun 2013 yılında terör örgütüne katıldığı ve Irak'ta faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Sürdürülen ikna çalışmaları sonucunda; 2021 yılında teslim olan örgüt mensubu sayısı 143'e yükseldi.”

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 47 48