Son Dakika:
Türk savunma sanayi elde ettiği muazzam başarı nedeniyle doğrudan ya da örtülü ambargoların da hedefi oluyor. Türkiye insansız savaş uçağı, Milli Muharip Uçak ve MİLGEM projeleriyle dünya gündemine otururken, bu projeleri engelleme girişimlerini de bir bir aşıyor. Bunun son örneği, yerli ve milli savaş gemilerine entegre edilecek füze fırlatma sistemi oldu. Gelecek yıl envantere girmesi planlanan MİLGEM TCG İSTANBUL (F-515) Firkateyni’nde kullanılacak olan MİDLAS şimdiden çok konuşuluyor. YUNAN BASINI: “ASIL TEHDİT DENİZALTI DEĞİL MİDLAS” Yunan Basını, geçtiğimiz günlerde ilk atış testi gerçekleştirilen Milli Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS)’ni öncelikli bir tehdit olarak değerlendirdi. Roketsan tarafından geliştirilen ve gelecek yıl envantere girmesi planlanan MİLGEM TCG İSTANBUL (F-515) Firkateyni’nde kullanılacak olan MİDLAS’ın ilk atışlı testi, kısa süre önce gerçekleştirildi. MİDLAS’ın yine Roketsan üretimi HİSAR-D RF Hava Savunma Füzesi’ni ateşledi testi, başarılı oldu.
NATO'dan bir yetkili, F-16 uçaklarının da aralarında yer aldığı planlı "NATO NEXUS ACE Ege" görevi için yapılan uçuşa Yunan uçaklarının önleme girişimi yapmasıyla ilgili açıklama yaptı. Türkiye ve Yunanistan'ın değerli müttefikler olduğunu vurgulayan NATO yetkilisi, iki ülkenin NATO'da her gün birlikte çalıştığını, kuvvetlerinin NATO tatbikatlarına birlikte katıldığını hatırlattı. "AVRUPA İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR" Akdeniz'in NATO için hayati önem taşıdığını dile getiren NATO yetkilisi, şöyle devam etti: "Yunanistan ve Türkiye'ye Ege'deki farklılıklarını diplomatik yollar ve müttefik dayanışması ruhu içinde çözmeleri çağrısında bulunuyoruz. NATO, Türkiye ve Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de olay çıkma riskini düşürmek için çalışacağı bir ayrıştırma mekanizması kurmuştu. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının Avrupa'da barışı bozduğu bir zamanda müttefiklerin birlikte durmaları daha da önem taşımaktadır." "HAVA KUVVETLERİMİZ GEREKLİ KARŞILIĞI VERDİ" Milli Savunma Bakanlığı (MSB), sabah yaptığı açıklamada, Ege'de NATO uçuşunu önlemeye çalışan Yunanistan uçaklarına, Türk Hava Kuvvetlerinin gerekli karşılığı verdiğini bildirmişti. Açıklamada, dün planlı "NATO NEXUS ACE Ege" görevi için oluşturulan paket kolda, Türk Hava Kuvvetlerine ait 14 adet F-16, bir HİK, bir KC-135 tanker ve bir CASA arama-kurtarma uçağının, NATO'ya ait bir E3-A AWACS uçağı ile uçuş görevi gerçekleştirdiği, bu görev için 24 saat önceden Hava Görev Emri (ATO) çekilerek NATO'daki müttefiklere gerekli bilgilendirmenin yapıldığı aktarılarak, şunlar kaydedilmişti: "Yunanistan uçakları, bir kez daha NATO uçuşunu önlemeye çalıştı, Hava Kuvvetlerimiz gerekli karşılığı verdi. Paket kol, Ege'nin uluslararası hava sahasında uçuşuna devam ederken, Yunanistan'a ait 5 ayrı hava üssünden kaldırılan F-16'lar uçaklarımıza radar kilidi atmak suretiyle taciz etti. Yunanistan'a ait uçakların NATO görevini önleme çabalarına rağmen paket koldaki uçaklarımız görevin başarıyla tamamlanması için uçuşa devam etti. Dalaman'dan ve Akhisar'dan kalkan F-16 uçaklarımız da önleme görevi yaparak, Yunan uçaklarına gerekli karşılığı verdi. Paket kol uçuşundaki uçaklarımız da NATO NEXUS ACE görevini başarıyla tamamlayarak emniyetle üslerine döndü."
21 Aralık 2022 tarihinde saat 06.38’de, Aydın ili Kuşadası ilçesi açıklarında bir grup düzensiz göçmen olduğunun bildirilmesi üzerine bölgeye derhal 1 Sahil Güvenlik Botu sevk edilmiştir. Görevlendirilen Sahil Güvenlik Botu tarafından tespit edilen lastik bot içerisindeki 43 düzensiz göçmen sağ olarak kurtarılmış, 1’i beş aylık hamile olduğu beyan edilen 2 kadın düzensiz göçmenin cansız bedenine ulaşılmıştır. Kurtarılan göçmenlerden alınan ilk ifadeler doğrultusunda; “Yunan Sahil Güvenliği tarafından Sisam Adası önlerinde durduruldukları, motorlarının alındığı, botlarının halatla çekilerek sürüklendikleri, denizin çok dalgalı olduğu ve sürüklendikleri esnada botlarının su almaya başladığı, ikinci bir Yunan unsuru tarafından yaratılan dalgalarla Türk karasularına itilmeye çalışıldıkları, bu esnada botlarının daha fazla su aldığı ve kargaşa yaşandığı” bilgisi alınmıştır. Olay ile ilgili başlatılan soruşturma devam etmektedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Konferansta hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı gibi başlıklarda verimli tartışmaların yapılacağına inanıyorum. Devletin görevi vatandaşlarına her alanda 1. sınıf hizmet vermektedir. Yasamadaki uyumsuzluk hem yargıyı hem yürütmeyi engeller. Yargıdaki aksaklıklar sistemin tamamında soruna yol açar. Türkiye yakın tarihinde bu tür krizlerin acısını çekmiştir. Devler ancak adalet üzerindeki yükselir, gelişir, güçlenir, büyür. Adalet sadece mülkün temeli değil, devleti bir arada tutan kilit taşıdır. Adalet dağıtmayan devlet yıkılıp gitmeye mahkumdur. Uzlaşmacılık ve arabuluculuk sistemi ile taraflara kolaylık getiren alternatif yolları uygulamaya koyduk. Önümüzdeki yıl yasama ve yargıyı güçlendirecek yeni reformları ülkemize kazandırmak istiyoruz. Hak ve özgürlükleri ilgilendiren her meselede tavrımızı insan öncelikli olarak belirliyoruz. Sömürgeci döneme ait bir hastalık olan oryantalizm uluslararası siyaset ve hukuk camiasında mevcudiyetini koruyor. Suriyeli mazlumların feryatları Türkiye ve bir avuç kuruluş dışında kimsenin umrunda olmadı. Suriye krizi karşısında insanlık iyi bir imtihan veremedi. Bombalar ve altında can veren çocuklarına acısı vicdanları harekete geçirmedi. Batı komşumuz Yunanistan'ın göçmenlere karşı sergilediği tavır artık vahşet boyutunda vardı. Batı ülkeleri de bir tepki göstermiyor. 15 Temmuz gecesinde 250 vatandaşımızı şehit eden teröristler bugün birçok Avrupa ülkesinde özgürce geziyor. Tanımı, sınırı, çerçevesi olmayan siyasi sığınmacı kavramının arkasında teröristler korunuyor.
Buluşmaya İmamoğlu, Floransa Belediye Başkanı ve Eurocities Başkanı Dario Nardella, Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis, Hannover Belediye Başkanı Belit Onay ile Eurocities Genel Sekreteri Andre Sobczak katıldı. YUNAN BASINI BÖYLE PAYLAŞTI Yunan basını da toplantıya gündemin ilk sıralarında yer verdi. Yunan Kathimerini gazetesi, Atina Belediye Başkanı Bakoyannis'in İmamoğlu'yla sarıldığı bir fotoğrafı paylaştı. Bakoyannis, “Bizler, büyük laflar etmeye değil, Ekrem İmamoğlu'na desteğimizi pratik ve tek yürek olarak ifade etmeye geldik. Bugün, iki kez seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı sansürleniyorsa, yani ifade özgürlüğü ayaklar altına alınıyorsa o zaman yarın Türkiye'de demokrasiye ne olacak? Vatandaşlar için şafak vakti ne zaman?” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yıl sonu değerlendirme toplantısında açıklamalarda bulundu. Küresel krizlerin çözümüne katkı sağlarken doğan fırsatların da değerlendirildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu anlayışla 2022'de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu” dedi. Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmelerle ilgili olarak Yunanistan’ı bir kez daha uyaran Çavuşoğlu, “Son günlerde, Yunan basınında özellikle Girit’in çevresinde kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair haberler var. Bizim bu konudaki tutumumuz net. Değil 12, Ege’de 1 mil dahi kara suyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclis’imizin bu konuda 1995’de aldığı karar nettir ve halen geçerlidir. Yunanistan’ı bir kez daha uyarıyoruz. Arkana almaya çalıştıklarına güvenerek, sahte kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz” diye konuştu. SURİYE’DE TEMASLAR SÜRÜYOR Sorun yaşanan ülkelerle normalleşme sürecine de değinen Çavuşoğlu, “Emirlikler ve Suudi Arabistan'la önemli mesafe aldık. İsrail'le karşılıklı büyükelçi atadık. Mısır'la normalleşme süreci daha yavaş olsa da ilerliyor” dedi. Suriye'deki gelişmeler hakkında da açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, BM, ABD, Rusya, Irak ve rejimle temasların sürdüğü bilgisini verdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ın Moskova'ya gittiğini hatırlatan Çavuşoğlu, kendisinin de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'la görüşeceğini söyledi. Suriye ile görüşmelerin ikinci aşaması olarak önümüzdeki süreçte dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantı planlandığı bilgisini veren Çavuşoğlu, şunları kaydetti: ORTAK HAREKAT OLABİLİR “Rusya da bu görüşmelerin olmasını destekliyor. Bu toplantının ne zaman gerçekleşeceğine dair somut bir adım yok. Üçlü liderler toplantısı için de somut bir tarih yok. Ancak böyle bir görüşme için ocak ayı çok erken bir tarih. Yapılan görüşmelerin sonuç odaklı olması gerekiyor. Karaysa kara, havaysa hava harekatı. Stratejik noktalar kapsamında terör örgütleriyle mücadelemiz sürüyor. Önümüzdeki dönem terörle mücadelede Suriye ile ortak görüşümüz olursa hareketimiz de ortak olabilir. Bu temaslar terörle mücadeleye engel değil. Daha istişarelerin başındayız. 'Ne istiyoruz, ne istiyorlar?' aşamasında değiliz. Ama onların açıklamalarına bakarsak 'Topraklarımızdan çıkın' diyorlar. Biz de hakimiyet sağlamadığımızı, istikrar olunca ayrılacağımızı yineliyoruz. Suriyelilerin dönmesini istiyorlar. Dönüşlerin güvenliği de bizim için önemli.” PKK ile kol kola girmenin bedeli Fransa’daki PKK yandaşlarının ülkeyi yakıp yıkmasına da değinen Çavuşoğlu, “Paris’teki saldırılar teröristle kol kola girmenin bedelini bir kez daha gösterdi. Hep söyledik. Ateşle oynayan bir gün kendini de yakar. Umarız bundan gerekli dersi çıkarırlar” diye konuştu. Çavuşoğlu, dün ayrıca Fransız mevkidaşı Catherine Colonna ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Paris’teki olayların ele alındığı görüşmede Çavuşoğlu, Fransa’nın bu olayla terör örgütlerinin gerçek yüzünü gördüğünün altını çizdi. Fransız siyasetçilerin, Öcalan fotoğrafları ve PKK paçavraları önünde görüntü vermesinin de kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Ankara, Şam yönetimi ile 11 yıl sonra normalleşme sürecine girdi. Bu durum Yunanistan'da paniğe neden oldu. Yunan basını, bu yakınlaşmasının Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi için ciddi sonuçları olacağını yazdı. İki ülke arasında muhtemel bir Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması'nın, Doğu Akdeniz'de Yunan ve Rum tarafının planlarını bozacağı dile getirildi. TRT Haber'in haberine göre, Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde bulunan askerlerinin bir kısmını Ege'ye kaydırma senaryosunun, Yunanistan için olumsuz bir gelişme olabileceğine de dikkat çekildi. Atina'yı endişelendiren bir diğer adım ise Türkiye'nin SİPER füze denemesi oldu. Yunan basını, 100 kilometre menzilini aşan SİPER hava ve füze savunma sisteminin geliştirilmesinin de, Yunanistan için kritik bir durum olduğunu yazdı. Öte yandan, Yunanistan'ın Ege'deki hukuk dışı talepleri de Yunan basınında tepkiyle karşılandı. Yunanistan'ın kara sularını 12 mile çıkaracağına dair söylemlerin uluslararası bir geçerliliği olmadığına vurgu yapıldı. "Yunanistan peri masalına devam ediyor" denildi. Yunanistan'ın böyle bir hamle yapması sonucunda Türkiye'nin bunu savaş sebebi sayacağı da ifade edildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok sayarak tek devletli çözümü dayatma çabasında olan Yunanistan, tahriklerine devam ediyor. YUNANİSTAN'DAN YENİ PROVOKASYON 1974 yılında Türk vatandaşlarının katliamdan kurtarıldığı Kıbrıs Barış Harekatı’ndan rahatsızlık duyan Yunanlılar, Kavala, Dedeağaç, Selanik gibi şehirlerin otoyol giriş-çıkışlarına skandal tabelalar yerleştirdi. KKTC BÖLGESİ KANLI BİÇİMDE RESMEDİLDİ Otoyol kenarlarına asılan tabelalarda haritadaki KKTC bölgesi bölgesini kanlı biçimde resmedildi. KKTC haritasının olduğu bölümde kan figürünün yer aldığı tabela görselinde, “Kıbrıs’ı unutmadık”, “Türk işgalciler dışarı!” şeklinde provokatif ifadeler yer alıyor.
