02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Yunanistan'ın EastMed hazımsızlığı: ABD Türkiye'yi tercih etti

ABD'nin EastMed projesinden desteğini çekmesi, günlerdir Yunan basının manşetlerinden düşmüyor. Konuyla ilgili Greek City Times gazetesinde Paul Antonopoulos imzasıyla bir makale yayımlandı. Makalede, Joe Biden yönetiminin Türkiye ile herhangi bir çatışma yaşamamak adına EastMed projesinden desteğini çektiği savunuldu. Yunan makamlarının ABD'ye, kamuoyu önünde herhangi bir tepki göstermemesi eleştirilirken, Miçotakis'in "ABD'nin desteği çekmesi önemli değil." açıklaması yeterli görülmedi. Makalede, göreve geldiğinde Biden'a Yunan halkının yüzde 54'ünün destek verdiği çekilme kararı sonrası ise ABD'nin Yunanistan'daki imajının zedelendiğine işaret edildi. "WASHİNGTON İÇİN YUNANİSTAN TÜRKİYE KADAR ÖNEMLİ DEĞİL" Ayrıca makalede, bu sürecin, Atina'nın yüzünü Avrupa Birliği'ne (AB) dönme ihtimalini güçlendirdiği savunuldu. Makalede, "Washington, Yunanistan'ın kendileri için Türkiye kadar önemli olmadığını kanıtladı. ABD, hiçbir hükümetin, hatta bir müttefikin bile onlara güvenemeyeceğini bir kez daha kanıtladı." ifadelerine yer verildi. "DOĞU AKDENİZ'DEKİ YENİ TÜRK ZAFERİ" Yunan haber sitesi Defencenet de benzeri bir yazı kaleme aldı. "Biden'ın EastMed'i terk etmesi, Doğu Akdeniz'deki yeni Türk zaferidir" başlıklı yazıda, "Son zamanlarda Biden hükümeti, çok net bir Türkiye yanlısı 'dönüş' sergiledi" değerllendirmesi yapıldı.

2 yıl önce

Yunan basını, Türkiye karşıtı anlaşmalarla Yunanistan'ın hiçbir şey elde edemediğini yazdı

ABD'nin EastMed projesinden desteğini çekmesinin ardından Yunan basını, "Dış politika tam bir çıkmazda" başlıklı analiz yazısıyla Atina hükümetini topa tuttu. EastMed'in teknik ve finansal olarak zor olduğu ifade edilen analiz yazısında, "Dış politikamızda kral gerçekten çıplak. EastMed, buzdağının sadece görünen kısmı. EastMed'in çöküşü, çelişkili ve maksimalist duruşlar üzerine kurulu "Türkiye" politikamızın çıkmaza girdiğini gösteriyor" denildi. "TÜRKİYE KARŞITI ANLAŞMALARLA HİÇBİR ŞEY ELDE EDEMEDİK" Türkiye karşıtı anlaşmalarla Yunanistan'ın hiçbir şey elde edemediğine vurgu yapıldı. Haberde şu ifadeler yer aldı; "Ankara'nın Moskova ile iş birliğini ilerletmesi Amerika'ya katılmamız için altın bir fırsat olduğunu düşündük. Kendimizi "en sadık müttefik" ilan ettik ve Washington'la ikili askeri ilişkilerimizi geliştirerek, onu Rus karşıtı haçlı seferinde "gelişmiş bir ileri karakol" haline getirdik. Ama ABD için asıl meselenin Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşmasını engellemek olduğu görüldü. Şimdi ise Rusya ile olası bir çatışmanın ön saflarında yer alma tehlikesiyle karşı karşıyayız" Türkiye ile giriştiği jeopolitik rekabet nedeniyle Fransa'nın desteğini aldıklarını belirten Yunan basını, "Ancak Afrika'daki Fransız politikasının çöküşü, sömürge geçmişine özlem duyan bir orta güce, askeri olarak ne kadar güvenebileceğimizin bir göstergesidir. Ve kesinlikle hiçbir Fransız cumhurbaşkanı, çocuklarını Yunanistan için ölüme göndermez" ifadelerini kullandı. TÜRKİYE'Yİ DIŞLAMA STRATEJİMİZ BAŞARISIZLIĞA MAHKÛMDUR" Bölgedeki barış için Türkiye ile doğrudan diyalog kurmaktan başka hiçbir yolun olmadığını yazan Yunan basını, "Bunu inkar edenler macera peşinde koşuyorlar. Olası bir çatışma bizim için felaket olur. Türkiye'yi tecrit etme, kuşatma, Akdeniz'den dışlama stratejimiz başarısızlığa mahkûmdur. Türkiye her yönden bizden daha fazla ağırlığa sahip ve bu nedenle Yunan-Türk çatışmasında üçüncü bir taraf pek de bizden yana olmayacak. Bunca yıldır stratejimiz açıkçası işe yaramadı" değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Yunanistan'ın 3 göçmeni denize attığını duyurdu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Barbarlık, canilik... Çeşme Karaada açıklarında Yunan Sahil Güvenliği, 3 göçmeni denize attı, 2'si kurtarıldı, 1 göçmen hayatını kaybetti. Özgürlük ve insan hakları havarisi Avrupa Birliği uyusun. Cani Frontex de hesap vermeli." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1488242519922126854?s=21 Bakan Soylu, kurtarılan bir göçmenle yapılan görüşmenin görüntülerini de paylaştı. Kurtarılan göçmen, Yunanistan polisinin cep telefonlarını ve paralarını aldığını, bir yakınının yüzme bilmediğini söylemesine rağmen Yunan Sahil Güvenlik görevlilerinin bunu dikkate almadığını ve kendilerini denize attığını anlattı. Yakınının boğulduğunu bildiren göçmen, yanında bulunan diğer kişiyle yüzerek adaya ulaştığını ve Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin kendilerini kurtardığını ifade etti. "Düzensiz göçmenler ada üzerinde kurtarıldı" Sahil Güvenlik Komutanlığı açıklamasında da bugün saat 11.20'de Karaada'da düzensiz göçmen olduğunun belirlendiği, bölgeye Sahil Güvenlik botunun sevk edildiği ve düzensiz göçmenlerin ada üzerinde kurtarıldığı aktarıldı. Bir düzensiz göçmenin kayıp olduğunun öğrenilmesi üzerine bölgeye 2 Sahil Güvenlik botu daha gönderildiği ayrıca bir dalış timi, bir Sahil Güvenlik uçağı ve jandarmaya ait bir insansız hava aracının sevk edildiği ifade edilen açıklamada, arama kurtarma faaliyetlerine başlandığı bildirildi. Açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Düzensiz göçmenlerle yapılan ayrıntılı mülakatta, 31 Ocak'ta Yunanistan unsurları tarafından gece saatlerinde 3 kişi olarak doğrudan denize atıldıkları, 2 düzensiz göçmenin yüzerek kendi imkanları ile karaya çıktığı, bir düzensiz göçmenin ise kayıp olduğu beyan edilmiştir. Kayıp olduğu değerlendirilen bir düzensiz göçmenin bulunması maksadıyla bölgede başlatılan arama-kurtarma faaliyetlerine devam edilmektedir. Olayla ilgili Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli tahkikat başlatılmıştır."

2 yıl önce

Yunanistan’dan dünyayı ayağa kaldıracak katliam! Soydukları ve dövdükleri 9 düzensiz göçmen donarak can verdi…

Yunanistan’ın göçmenlere karşı insanlık dışı tutumu ve katliamları devam ediyor. Geçtiğimiz gün 3 göçmeni denize attığı görüntülerle dünyayı şaşkına çeviren Yunan askerinin yeni katliamı dünyayı ayağa kaldıracak. YUNANİSTAN KATLİAMA DOYMUYOR Dün gece İpsala Paşaköy sınır bölgesinde 9 düzensiz göçmeni yakalayan Yunan askerleri, düzensiz göçmenleri önce feci şekilde darp ettiler. Daha sonra kıyafetlerine el koydukları ve ağır yaraladıkları göçmenleri eksi derecedeki hava şartlarında sınır bölgesinde ölüme terk ettiler. DEHŞET GÖRÜNTÜLER Yunan askeri tarafından gece darp edilen ve kıyafetlerine el konulan 9 düzensiz göçmenin sabah saatlerinde soğuktan donmuş cesetleri bulundu. BAKAN SOYLU SERT TEPKİ GÖSTERMİŞTİ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Frontex tarafından üç göçmenin denize atıldığını, İzmir’in Çeşme ilçesi Karaada açıklarında bu göçmenlerden ikisinin kurtarıldığını, birinin ise hayatını kaybettiğini açıklamıştı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1488242519922126854?s=21 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Barbarlık, canilik… Çeşme Karaada açıklarında Yunan Sahil Güvenliği, 3 göçmeni denize attı, 2’si kurtarıldı, 1 göçmen hayatını kaybetti. Özgürlük ve insan hakları havarisi Avrupa Birliği uyusun. Cani Frontex de hesap vermeli.” ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

Yunanistan'ın geri ittiği 12 göçmen donarak hayatını kaybetti... Süleyman Soylu’dan sert tepki: Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, FETÖ'ye müşfik

https://twitter.com/genelgundem/status/1488814499255799809?s=21 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Ayakkabıları çıkarılmış, elbiseleri soyulmuş Yunan sınır birlikleri tarafından geri itilmiş 22 göçmenden 12'si dondu. AB çaresiz, cılız ve insanlıktan yoksun. Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, FETÖ'ye müşfik" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1488819027095048193?s=21

2 yıl önce

Edirne Valiliği: Yunanistan tarafından itilen ve donarak vefat eden göçmenlerin sayısı 16 oldu

Dün Yunanistan tarafından geri itilen ve donarak vefat eden göç sayısının 12 olduğunu açıklayan Edirne Valiliği’nden bugün, “Bölgede yapılan arama, tarama faaliyetleri sonrasında maalesef 4 göçmenin daha cansız bedenine ulaşılmıştır.” yapıldı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yunanistan'ın göçmen zulmüne tepki: Avrupa sessiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin davetlisi olarak iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey'in onuncu toplantısı dolayısıyla resmi Ziyaret için Ukrayna'ya gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'ya ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
 Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutları ile gözden geçireceğiz. Ortak gündemimizde yer alan önemli bölgesel ve uluslararası konularda da fikir teatisinde bulunacağız. Muhtelif alanlarda anlaşmalara imza atarak ilişkilerimizin ahdi zeminini daha da güçlendireceğiz. Ukrayna ile ilişkilerimiz son yıllarda özellikle ticaret, Turizm ve savunma sanayii gibi alanlarda ciddi mesafeler kat etmiştir. Salgına rağmen geçtiğimiz sene 2 milyonu aşkın Ukraynalı dostumuzu Türkiye’de misafir ederek yeni bir rekora imza attık. İkili ticaret hacmimiz de 2020 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 60 artarak 7 buçuk milyar dolara ulaştı. 10 milyar dolarlık hedefimize ulaşma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Ziyaretim vesilesiyle imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşmasının bu hedefe bizi kısa sürede ulaştıracağına inanıyorum. Ukrayna’nın karşı karşıya kaldığı meydan okumalarını ve bölgedeki gerilimi yakından takip ediyoruz. Stratejik ortağımız ve komşumuz Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklediğimizi her platformda dile getiriyoruz. Biz de bir Karadeniz ülkesi olarak bölgede barışı hakim kılmak için tüm tarafları itidalli olmaya ve diyaloğa davet ediyoruz. İhtilafın barışçı yöntemlerle ve uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği aşikardır. Bölgemizde barış ve güven ortamının tesisi amacıyla üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bu vesile ile bir kez daha vurguluyorum. RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Bugün Sayın Zelenski ile görüşmemizi yapacağız. Ardından da Çin ziyaretinden sonra Sayın Putin Türkiye ziyaretini gerçekleştireceğinin bilgisini bize vermişti. Bu iki ziyareti yapmadan, onlarla bu görüşmeleri gerçekleştiremeden hangi taşı nereye koyacağımızı düşünmek doğru olmaz. Ama bu görüşmeleri yaptıktan sonra da neyi nereye oturtacağımızı ve bu bölgenin önemli bir ülkesi olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki olumsuz gelişmeleri görmek yaşamak bizler için doğru bir gelişme değil. Onun için de bu her iki ülke arasındaki sıkıntılı dönemi inşallah başarıyla atlatmayı düşünüyoruz. Zira kendi aralarında da bu ülkelerin temsilcileri sürekli, ‘Ukrayna için bir işgal söz konusu değildir, biz savaştan yana değiliz’ gibi buna benzer ifadeleri de hep kullanıyorlar biliyorsunuz. Biz de zaten benzer şeyleri sürekli söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. KABİL HAVALİMANI Şu anda Taliban’ın kendi içinde henüz bir yeknesaklığı yok. Maalesef nerede, neyi, nasıl ifade edeceklerini, bu konuda ne gibi tavır takınacaklarını şu anda belirlemiş değiller. Bu son gelişme de malum Kabil Havalimanı’na bir 777 uçağının inmesi ve bu uçağın içerisinde de maalesef Taliban’ın kabul etmeyeceği şekilde bir çok yolcunun bulunması bu süreci biraz olumsuz etkiledi. Biz tabi bu işin olumlu şekilde gelişmesi halinde Katar ile buradaki desteğimizi sürdüreceğiz ve Kabil Havalimanında bu süreci bu şekilde ele almak üzere bu süreci işletelim istiyoruz. Görüşmelerimiz her iki ülke ile de devam ediyor. İSRAİL CUMHURBAŞKANI MART'TA TÜRKİYE'YE GELECEK Mart ayının ortalarında inşallah bu ziyaret gerçekleşecek ve bu ziyaret ile beraber ikili ilişkilerimizi geleceğe yönelik çok daha farklı bir zemine olumlu istikamette oturmanın gayreti içinde olacağız. Bizim bu yaklaşımımız aynı şekilde İsrail tarafında da mevcuttur. Belki de Sayın Hertzog’un gelmesinden önce de onların özel temsilcilerinin bize geldiği gibi biz de özel temsilcimizi İsrail’e göndererek bir ön çalışmayı arkadaşlarımızla yapacak ve buna göre de süreci başlatacağız. AVRUPA KONSEYİ BAKANLAR KOMİTESİ'NİN KAVALA KARARI Özellikle Türkiye’nin başta ilk derece mahkemeleri olmak üzere açık ve net söylüyorum. Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Şu anda bizim mahkemelerimizin bu konu hakkında vermiş olduğu bir karar var. Eğer bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi bu konuda ne demiş, bu da bizi çok ilgilendirmiyor. Çünkü biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz. Bu saygıyı duymayanlara da kusura bakmasınlar bizim saygımız olmayacaktır.  YUNANİSTAN'IN GÖÇMEN ZULMÜ Dün Parti Sözcümüz de bu konu ile ilgili açıklamasını yaptı. Her şeyden önce 12 tane insanı orada dondurarak ölümüne seyirci kalmak, öyle yenilir ve yutulur bir şey değil. Fakat Yunanistan’ın bu alışılmış tavrını ilk defa yaşamıyoruz. Botları şişlenerek batırılan ve ölüme mahkum edilen nice insanlar oldu bugüne kadar. Şişlenmek suretiyle botların batırılması ve buradaki insanların ölüme mahkum edilmesi Yunanistan’ın bu insanlara yönelik alışılmış tavrının ne olduğunu göstermesi bakımından önemli. Maalesef Yunan medeniyetinin bir göstergesiymiş gibi bir yapı var. Bu konuda bugüne kadar AB hep sessiz kalmıştır, dünya sessiz kalmıştır ve bundan önceki adetlerini de değiştireceklerine ben hiç ihtimal vermiyorum. Uydurdukları Frontex var, hiçbir işe yaramaz. 12 tane insanı donmak suretiyle ölümüne seyirci kaldılar. Yaptığımız çekimleri, her şeyi dünyada hangi ülkenin lideri ile görüşürsek onların önüne koyacağız. Mücadelemizi dünyanın gözleri önünde sürdüreceğiz. 

2 yıl önce

Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri "ölüme itmesine" uluslararası tepki, dolaylı ve sınırlı oldu

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Liz Throssell, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Göçmen ölümlerine ilişkin raporlar gerçekten çok üzücü ve ilgili makamlar tarafından acilen araştırılmalıdır. Burada yaşananlar hakkında doğrudan bir bilgimiz yok. Ancak, bildiğiniz gibi, BM İnsan Hakları Ofisi, devletlerin uluslararası sınırlarında yargı yetkisini kullanma hakkına sahip olduğunu ancak bununla beraber, bunu insan hakları yükümlülükleri ışığında yapmaları gerektiğini defalarca vurguladı." ifadelerini kullandı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Sözcüsü Shabia Mantoo da düzensiz göçmenlerin donarak ölmesini "yürek parçalayıcı" olarak niteledi. Sözcü Mantoo, "Haberler karşısında şoke olduk ve derin üzüntü içindeyiz." ifadesini kullandı. Mantoo, Yunanistan'da yaşanan olaya ilişkin ilgili tüm taraflarla konuyu takip ettiklerini belirterek, "Acil bir soruşturma çağrısında bulunuyoruz. Mülteci ve göçmenlerin hayatlarının, haklarının, güvenliklerinin ve esenliklerinin korunmasını ve ilk sıraya konulmasını sağlamaya yönelik çağrımızı yineliyoruz." dedi. BM'ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) Sözcüsü Safa Msehli de dehşete düştüklerini belirtti. ALMANYA'DAN OLAYIN AYDINLATILMASI ÇAĞRISI Almanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Alman hükümetinin Yunanistan-Türkiye sınırındaki ölüm haberlerinin, Alman hükümeti tarafından endişeyle not edildiği belirtilerek, "Olayın ayrıntılarının açıklığa kavuşturulması önem taşımaktadır." ifadesine yer verildi. Açıklamada, prensip olarak, her türlü sınır korumanın her koşulda insani standartları karşılaması ve uluslararası ve Avrupa hukukunun geçerli hükümlerine uygun olmasının merkezi öneme sahip olduğu kaydedildi. AB, DURUMUN SORUŞTURULMASINI İSTEDİ AB Komisyonu sözcülerinden Anitta Hipper, günlük basın toplantısında, düzensiz göçmenlerin hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duyduklarını söyledi. "Doğruluğu teyit edilirse bu tür muameleler hoş görülemez." diyen Hipper, AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson'un Yunanistanlı muhatabıyla yakın temasta olduğunu belirtti. Hipper, "konuyla ilgili yakın temasın ne anlama geldiği" sorusu üzerine, Johansson'un Fransa'da düzenlenen gayriresmi AB Adalet ve İçişleri Bakanları Konseyi Toplantısı sırasında Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis ile olayı anlamak üzere konuştuğunu ifade etti. Toplantının ardından Johansson, "Göçmenler muhtemelen AB'ye girmeye çalışırken hayatını kaybetti. Bu konuyu burada bulunan Yunan bakana açtım. Konuyla ilgili bilgisi olup olmadığını sordum. Çok az bilgisi vardı. Ama bildiği kadarıyla göçmenlerin Yunanistan sınırına doğru gelmediklerini söyledi. Durumu soruşturmalıyız ve daha fazla şey öğrenmeliyiz." dedi ve şöyle devam etti: "Evet, sınırlarımızı korumalı ve düzensiz varışları önlemeliyiz. Ama aynı zamanda bunu değerlerimize uygun şekilde yapmalı ve iltica başvurusu hakkını korumalıyız. Çok fazla insan ölüyor." YUNANİSTAN İNKAR EDİYOR Mitarakis, Johansson ile görüşmesinin ardından açıklama yaparak, "Avrupa sınırlarını geçmeye çalışırken insanların hayatlarını kaybettiği trajik olay hakkında Türk yetkililerin yaptığı açıklamalar kabul edilemez. İllegal geçişleri engellemek, Türkiye'nin sorumluluğudur." diye konuştu. Yunan bakan olay günü yaptığı yazılı açıklamada da "Olayın arkasındaki gerçeğin, mevkidaşım Soylu'nun açıkladığı yalan propaganda ile hiçbir ilgisi yoktur." ifadesini kullanmıştı. Söz konusu göçmenlerin hiçbir zaman Yunanistan sınırına ulaşmadığını ileri süren Mitarakis, "Sınıra ulaştıkları ya da Türkiye'ye geri itildiklerine dair şüpheler tamamen asılsızdır." iddiasında bulunmuştu. 19 DÜZENSİZ GÖÇMEN YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ Edirne'nin Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde önceki gün donarak ölen 11 düzensiz göçmenin cansız bedeni bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan 1 düzensiz göçmen de müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, donarak hayatını kaybeden göçmenlerin ayakkabıları ve elbiselerinin çıkarıldığını, Yunan sınır birlikleri tarafından geri itildiğini ifade etmişti. Ekipler aynı bölgede dün de donarak ölen 7 düzensiz göçmenin cansız bedenini bulmuştu.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 30 31