01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

Bakan Soylu’dan Yunanistan’a: “Hem komşu, Hem NATO’da müttefik, Hem Terör Destekçisi, cici batı”

Bakan Soylu, “Batı Cephesi bildiğiniz gibi PKK, Lavrion’dan Atina’ya yürüyor Yunanistan ile NATO’da birlikteyiz Bu birliktelikte; Lavrion Kampında PKK/PYD terörist yetiştirmeleri FETÖye kol kanat germe Söylemimize rağmen ısrar VAR Hem komşu Hem NATO’da müttefik Hem Terör Destekçisi Cici Batı” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1531970811346800643?s=21&t=8-8vc8Rk4fg2n05EMBNO0g

1 yıl önce

Yunanistan'dan Türkiye'ye karşı 16 haritalı kampanya

Yunanistan yine Türkiye’yi hedef tahtasına koydu, propagandaya başladı. Tansiyonu yükselten bu kez 16 harita… Ege ve Doğu Akdeniz ile ilgili harita hazırlayan Yunanistan, “Türkiye bunları istiyor” dedi. Yunan Dışişleri hazırladı, büyükelçiliklere gönderdi Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye Dairesi ile Yunan Deniz Kuvvetleri Hidrografi Dairesi tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de 50 yıldaki taleplerini gösterdiği öne sürülen 16 harita”, Yunanistan’ın yurt dışındaki büyükelçilik ile temsilciliklerine gönderildi. Haritalarla birlikte mektup da gitti Dosyada, 16 harita ile birlikte Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Themistoklis Demiris’in bir mektubu da yer aldı. Mektupta, Yunan diplomatlara bulundukları ülkelerde sözde “Türk saldırganlığını” göstermek için bu haritaları kullanmaları talimatı verildi. Demiris, "Türkiye’nin 'yayılmacı' politikasını bunlarla anlatın" dedi. Gazete manşeti açık açık yazdı Propaganda kampanyasını, Yunan Kathimerini gazetesinin manşeti ile ortaya çıktı. Haberde, Türkiye’nin 1972-2022 yılları arasındaki taleplerini yansıttığını öne sürülen haritalar arasında, “Mavi Vatan”, “Türkiye Libya anlaşması”, “Aidiyeti ihtilaflı coğrafi formasyonlar (Kardak vs)”, “Adaların gayri askeri askeri satüsü” ve “TPAO’nun ruhsat verdiği bölgeler”in de bulunduğunu yazdı. Miçotakis, Türkiye’yi şikayet etmişti Yunanistan tarafından Türkiye’nin denizlerdeki yetki alanlarıyla ilgili hazırlanan “Mavi Vatan” haritasını 16-17 Mayıs’ta yaptığı ABD ziyaretinde Başkan Joe Biden ve kongre üyelerine gösteren Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Türkiye karşıtı açıklamalar yapmıştı. Miçotakis, “Gerginlik dönemi yaşıyoruz, tarihteki revizyonizmin yeni bir versiyonuna, kaybedilmiş imparatorluklar ile ilgili fantezilere ve uluslararası hukuk ile uyumlu olmayan güç gösterilerine müsamaha gösteremeyiz. Egemenlik haklarımızın ihlal edilmelerine razı olmayacağız. Bu dönemde, NATO’nun güneydoğu kanadında en son ihtiyacımız olan şey gerginliktir. Rusya’da birileri, böyle bir şeye çok sevinecek.” demişti.

1 yıl önce

Nikos Dendias bile bu kadar ileri gitmedi... Türkiye'nin Yunanistan'a verdiği cevabı beğenmeyen Aslı Aydıntaşbaş neyi temsil ediyor?

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın "Bugün Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’nın, İmparatorluk Kapısı’ndaki Vandalizm gibi camiye çevrilmesi, tarihe saygı duyan herkesi üzüyor" şeklindeki açıklamasına Milli Savunma Bakanlığı'ndan çok sert tepki gelmiş ve “569 yıl önce fethedilen İstanbul’a, Roma İmparatorluğu’nun veya Bizans’ın hayalini kurarak bakmak, kuruntudan ibarettir. 1000 yıl öncesine özlem duyanlar kimin yayılmacı, kimin barışa engel olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu vesile ile 569 yıl önce İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman ordusunu rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” ifadelerine yer vermişti. Bu cevaba çok bozulan gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, MSB'nin tepkisini ‘TSK’nın yeni üslubu’ diye eleştirmişti. Türkiye Gazetesi Yazarı Yusuf Alabarda, eski vesayet günlerini özleyen ve askerlerin siyasete dizayn verdiği günleri hatırlatarak Aydıntaşbaş'ın aslında neyin peşinde olduğunu yazdı. Yusuf Alabarda'nın "Balans ayarı veren TSK özlemi ve Ayasofya" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: Geçtiğimiz hafta İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümü, fethe yakışır etkinlikler ile kutlandı. Kutlamalarda Ayasofya-i Kebir Camii için İletişim Başkanlığınca hazırlanan ışık ve gökyüzü haritalama tekniği muazzam bir görsel şölene dönüştü. Gelgelelim, İstanbul şehrine vurulan Müslüman Türk’ün mührü ve buna dair hatırlatmalar Atina’daki müflis muhterisleri son derece rahatsız etti. Hücrelerine kadar işlediğine bizzat içlerinde yaşayarak şahit olduğum Müslüman Türk nefretinin bir tezahürüyle, Yunanistan Dışişleri makamındaki kifayetsiz muhteris “Ulusal hafızamız için kötü bir gün. Bugün Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’nın, İmparatorluk Kapısı’ndaki Vandalizm gibi camiye çevrilmesi, tarihe saygı duyan herkesi üzüyor” mesajını paylaştı. Ayasofya-i Kebir Camii, 1453 yılında Müslüman Türk’ün idaresine geçtiğinden bu yana, dünya mirasının bir parçası olarak zaten göz bebeği gibi korunuyor, zira ulu mabet aynı zamanda atamız Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizlere emaneti. Dendias’ın bu açıklamalarına MSB’lığı resmî sosyal medya hesabından “569 yıl önce fethedilen İstanbul’a, Roma İmparatorluğu’nun veya Bizans’ın hayalini kurarak bakmak, kuruntudan ibarettir. 1000 yıl öncesine özlem duyanlar kimin yayılmacı, kimin barışa engel olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu vesile ile 569 yıl önce İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman ordusunu rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” diyerek cevap verdi. Verdi vermesine lakin cevap Atina’dan değil, duvarlara ‘Zulüm 1453’te başladı’ diyen zihniyetten geldi. Uluslararası medya kartellerinde zaman zaman ‘Erdoğan’ı durdurmak istiyorsanız ülkenin ekonomisine saldırın’ tadında yazılar yazan Aslı Aydıntaşbaş, MSB’lığının ortaya koyduğu tepkiyi ‘TSK’nın yeni üslubu’ diye eleştirdi. Öncelikle anlaması gereken konu, bu türden siyasi paylaşımlar artık ceketin düzgün bağlanmış düğmeleri mucibince, TSK tarafından değil Bakanlık tarafından yapılıyor. Doğrusu da bu zaten. O yüzden mezkûr açıklama, anakronik kafayı temsil eden Aslı Aydıntaşbaş’ın iddia ettiği gibi TSK tarafından değil, Bakanlık tarafından yapıldı.   ALIŞIK OLDUKLARI TSK... Aslı Hanım ve fikirdaşlarının alışık oldukları ve özlemini duydukları TSK artık ortalarda yok. Demokratik bir ülkede silahlı kuvvetlerin konumlanması nasıl olması gerekiyorsa, Türkiye’de de o hâle geldi, gelmeye devam ediyor. Protokolde ana muhalefet partisi liderinin ve bağlı olması gereken Millî Savunma Bakanı’nın bile önünde yer alan, siyasete dair her konuda söylem üreten ve bunu kamuoyu ile pervasızca paylaşabilen, siyasal otonom alanı alabildiğine geniş bir TSK hakikatine dair tek kelime eleştiri getirmeyenler, Bakanlığın açıklamasını eleştirmekle meşgul. Ne acı… Kendisine açılan alan sayesinde dünyaca bilinen platformlarda yazılar kaleme alan bir yazarın düştüğü acınası durum, bir zamanlar ekranlarda ‘ben vurdum mu oturtan genelkurmay başkanı isterim’ diyen kabzımal ile aynı seviyede olmamalıydı. Elbette konu sadece Aslı Hanım ile mahdut değil, yıllardır kendisine amiral gemisi unvanı yakıştırmış bir gazetede her Yüksek Askerî Şûra sonrası ‘nerede o eski güzel günler’ tadında YAŞ yazıları kaleme alan yazar çizer taifesi için de aynı eleştiriler geçerli. İnşallah bir gün ‘Silahlı Kuvvetlerin Demokratik Gözetimi ve Kontrolü’ teması ile, klişe Samuel Huntington misalleri vermeden, günümüzden çağdaş örnekler yazarsınız da okuduğumuza değer.

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Yunanistan'a tepki: Kabul edilemez!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Yunanistan'ın Türkiye karşıtı politikaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çelik'in Twitter adresinden yaptığı açıklamalar şöyle: "Yunanistan’ın Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımızı hedef alan açıklamaları kabul edilemez. Bu saldırgan propagandalarla varılacak hiçbir yer yoktur. Yunanistan hükümeti başka ülkelere Türkiye’yi şikayet eden dilekçeler yazarak sorunları çözemez." "Türkiye’nin “mavi vatan”ımızdaki faaliyetleri egemenlik haklarımıza ve hukuka dayanmaktadır. Yunanistan’ın hak ve menfaatlerimize dönük dikkatli bir dil kullanması gerekir. Başka ülkelerin aşırı beyanları egemenlik alanımızda ve hukuk karşısında hiçbir şey ifade etmez." "Yunanistan başka ülkelerin kendisine verdiği desteğin karşılığında ne beklediklerini iyi değerlendirmelidir.En sağlam yolun sorunları Türkiye ile masada çözmek olduğunu anlamalıdır. Yunanistan adaların silahlandırılması ile hukuksuz bir yolu tercih etmektedir. Bu çıkmaz sokaktır." "Yunanistan’ın hukuksuzluğuna kabile dayanışması mantığıyla destek veren ülkeler Türkiye-Yunanistan ilişkileri konusunda iyi niyetli değildir." "Fransa’nın sürekli tahrik edici açıklamalar yapması diplomatik çözümlere zarar vermektedir." https://twitter.com/omerrcelik/status/1532699473775939587?s=21&t=2k3p7yVu1QdNsLl8E1susQ

1 yıl önce

Türkiye'den Yunanistan'a sert uyarı: Çok fazla sabır gösterdik

Portekiz'in başkenti Lizbon'da, bu ülkenin Dışişleri Bakanlığının üst düzey temsilcileriyle 2 Haziran'da siyasi istişarelerde bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, devlet televizyonu RTP ve Porto Canal ile Diario de Noticias, Jornal Economico gazetelerine demeç verdi. Kaymakcı, "Laik bir ülke olarak Türkiye'nin AB'ye katılımı diğer tüm katılımlardan çok daha önemli ve yararlı olacaktır. Çünkü diğer hiçbir ülke Avrupa'daki radikalizmi durdurmaya, AB ülkelerindeki 25 milyon Müslüman'ın tam entegrasyonuna yardım edemez. Hiçbir üye ülke, AB'nin tüm renklerine, tüm farklılıklarına saygı göstermeye, birlikte yaşamaya ve istikrara Türkiye kadar katkı sağlayamaz." dedi. "Türkiye'nin AB'ye sunacağı en büyük faydanın, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman, laik bir ülke olması olacağını" kaydeden Kaymakcı, bunun yanı sıra Türkiye'nin ekonomi, savunma, güvenlik, jeopolitik ve diğer konularda vereceği katkıların da göz ardı edilemeyeceğini aktardı. Kaymakcı "Müslüman dünyasının gözünde Avrupa, emperyalist, ön yargılı, toleransı az ve bazen ırkçı suçlamalarının yöneltildiği bir yer. Türkiye, AB'nin Orta Doğu'ya, diğer kültürlere açılımında ve AB üzerindeki kötü imajların kaldırılmasında önemli bir rol oynayabilir." diye konuştu. Kaymakcı ayrıca, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecindeki mevcut tıkanıklığın aşılması gerektiğini, reformların yavaşlamasına neden olan bazı ayrımcılıklar yapıldığını ve Türkiye'ye daha adil bir yaklaşım gösterilmesinin doğal bir beklenti olduğunu vurguladı. Kaymakcı, "Rusya krizinin ardından güveni yeniden tesis etmek, Türkiye'yi reformları derinleştirmeye ve AB üyeliği yolunda daha da yaklaşmaya teşvik etmek için bu krizi bir fırsata dönüştürebiliriz." ifadesini kullandı. İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİ NATO'ya üyelik başvuruları yapan İsveç ve Finlandiya'nın PKK/YPG terör örgütleri ile ilişkilerini kesmeleri ve Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin bu konudaki endişelerini iyi anlamaları gerektiğini dile getiren Kaymakcı, şöyle devam etti: "Akıllı politikalar uygulamamız gerekiyor. Bunu İsveçli ve Fin dostlarımıza da söylüyoruz. Mesela, IŞİD'in iki numarasının Portekiz devlet televizyonuna çıkıp basın ve ifade özgürlüğü adına konuşma yapması mümkün mü? IŞİD üyelerinin Lizbon sokaklarında Avrupa'ya, bize karşı cihat çağrısıyla, üniformalarla, sahte silahlarla gösteri yapması mümkün mü? Özellikle İsveç'te ve Finlandiya'da da olanlar bu. Bunun ifade özgürlüğü olmadığını, PKK terörüne destek olduğunu her seferinde söylüyoruz. AB tarafından tanınan bir terör örgütünü destekleyemezsiniz." YUNANİSTAN VE KIBRIS RUM KESİMİNİN TUTUMU Diğer yandan "Yunanistan'ın gerçekçi olmayan ve maksimalist iddialarının ve Kıbrıs sorununun Türkiye-AB ilişkilerini rehin tuttuğunu" kaydeden Kaymakcı, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi liderlerinin tutumları nedeniyle Türkiye ve AB arasındaki güvenlik, savunma, göç ve enerji konularındaki iş birliklerinin güçlendirilemediğini belirtti. Kaymakcı, "Bunun bitmesi gerekiyor, çok fazla sabır gösterdik ve bu durum devam ederse ciddi bir krize yol açabilir. Bu nedenle, Birlik'e katılım sürecindeki bir ülke olarak bakılarak, enerji, göç, güvenlik alanında Türkiye ile AB arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi gerekmektedir." dedi.

1 yıl önce

Sinsi 'Alparslan' planı! Yunanistan Doğu Akdeniz'de de ateşle oynayacak

ABD ve Avrupa Birliği'nden aldığı destekle Ege Denizi'nde Türkiye karşıtı provokasyon ve gerilim faaliyetlerine hız veren Yunanistan'da, Miçotakis yönetiminin yeni hedefinin Türkiye'nin dördüncü sondaj gemisi Alparslan olduğu ortaya çıktı. Atina yönetimi, Ege'de tırmandırdığı provokatif faaliyetlerini, Alparslan sondaj gemisini hedef alarak Doğu Akdeniz'e genişletmeyi planlıyor. Yunan Ta Nea gazetesinin haberine göre, Alparslan sondaj gemisinin faaliyetlerine göre Doğu Akdeniz'de askeri ve siyasi adımlar atmaya hazırlanıyor. Yunanistan'ın, Alparslan'a müdahale etmeyi ve uluslararası zirvelerde gerilimi tırmandırmayı planladığı kaydedildi. DÖRT SENARYO ÇALIŞTILAR Yeni Şafak'ın haberine göre, Yunan Savunma Bakanlığı'nın Alparslan'ın Doğu Akdeniz'de olası sondaj planlarına ilişkin dört senaryo çalıştığı belirtildi. İlk senaryoda sondaj faaliyetlerinin Türk kıyılarına yakın bölgede gerçekleşmesi ele alındı. İkinci senaryoda Türkiye'nin Kıbrıs münhasır ekonomik bölgesinde sondaj faaliyetinde bulunması. Üçüncü senaryo Alparslan'ın Atina ile Kahire arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşmasıyla belirlenen sınırda faaliyet göstermesi. Dördüncü ve Atina tarafından en istenmeyen senaryo ise Türkiye-Libya deniz yetki sınırları anlaşması çerçevesinde Girit'in güneyinde Alparslan'ın sondaj faaliyeti gerçekleştirmesi olarak belirlendi. ÜÇ AYAKLI MÜDAHALE PLANI Miçotakis yönetiminin bu dört senaryoya göre çeşitli müdahale hazırlıklarını gündeme aldığı kaydedildi. Buna göre ABD'den alınan Mark V hücumbotları müdahale amacıyla hazır tutulacak. Yunanistan geçen yıl ABD'den 4 tane kullanılmış Mark V hücumbotu almış ve bunları modernize etmişti. Yine, Atina tersanelerinde üretilen ve deniz denemeleri tamamlanan, özel kuvvetler operasyonu için tasarlanmış bir geminin de Alparslan'a karşı hazır tutulacağı haberde belirtildi. Ayrıca Yunan ordusunun insansız hava araçları (İHA) ve elektronik harp sistemlerini de müdahale amacıyla test ettiği kaydedildi. NATO ZİRVESİNDE HEDEF ALACAK Miçotakis yönetiminin Türkiye ile arasındaki ikili meseleleri uluslararasılaştırma çabasını, Washington ve Brüksel'den aldığı destek sonrasında Haziran ayında hızlandıracağı belirtildi. Doğu Akdeniz'deki provokasyon hazırlığına paralel, Yunan yönetimi ilk olarak 23-24 Haziran'da düzenlenecek AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye'yi hedef alan yalan ve kışkırtma politikasını masaya getirecek. Yine Yunan Başbakanı Miçotakis'in 28-30 Haziran'da Madrid'de düzenlenecek NATO Liderler Zirvesinde de Türkiye'yi, "İttifak'ın güneydoğu kanadını istikrarsızlaştırdığı" yalanıyla hedef alacağı belirtildi. ADALARA SKANDAL ZİYARET Yunan Başbakanı Kiryakos Miçotakis önceki gün, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Ege'de silahtan arındırılması gereken adalara provokatif bir ziyaret gerçekleştirmiş ve instagram hesabından bu adaların birine kazınmış Yunan bayraklı paylaşımda bulunmuştu. Miçotakis'in ziyareti yalan haritalarla Türkiye'yi hedef alan Brüksel ziyaretinden hemen sonra gerçekleşmiş ve Atina'nın Ege'de gerilimi tırmandırma çabalarından biri olarak değerlendirilmişti.

1 yıl önce

Yunanistan'ı korku sardı: Ege'de Türk İHA'larına karşı koruma planlıyor

Yunanistan'ın, Ege Adaları'na, Türkiye'nin İnsansız Hava Araçlarını (İHA) bloke edecek bir sistemi yerleştirmeyi planladığı ileri sürüldü. İHA'LARIN VARLIĞI PANİKLETTİ "Real News" gazetesinin isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Türkiye'ye ait İHA'ların Ege'deki varlığı Yunan Silahlı Kuvvetlerini harekete geçirdi. Yunanistan'ın temin ettiği anti-drone sistemleri 2022 yazında, "Yunanistan FIR hattını (Uçuş Bilgi Bölgesi)" korumak amacıyla Ege ve Doğu Akdeniz'in bir kısmına yerleştirilecek. "Yunan FIR hattına" girecek İHA'ları tespit edecek sistem, elektronik bir kalkan oluşturarak kullanıcının İHA üzerindeki kontrolü kaybetmesine neden olacak. İHA ALIMINA 350 MİLYON AVRO Yunanistan Hava Kuvvetleri de ABD'den "MQ-9" tipi İHA almak için harekete geçiyor. İlgili birimlerce onaylanması halinde yapılacak 3 adet "MQ-9" tipi İHA ve bir veya iki kontrol istasyonu alımı için yaklaşık 350 milyon avro ödenmesi öngörülüyor. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstandinos Floros'un da ülkesinin kiralama yöntemiyle İsrail'den edindiği iki "Heron" tipi İHA'ya üç tane daha ekleme talebini görüşmek üzere bu hafta içinde İsrail'i ziyaret etmesi planlanıyor.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yunanistan'ı gayriaskeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Ülkemizin ev sahipliğinde 37 ülkeden 10 bin askeri personelin katılımıyla 20 Mayıs'tan beri icra edilen tatbikata katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Türkiye terör örgütleri ve düzensiz göçle mücadele gibi dünyanın en kritik sınamalarını başarıyla sürdürüyor. İnsani yardımlar konusunda milli gelirimize göre oranlandığında dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Bu tablo içinde TSK özel bir yere sahiptir. PKK, YPG'den DEAŞ'a kadar dünyanın en tehlikeli terör örgütleri ile yürüttüğümüz mücadelede elde ettiğimiz sonuçların eşi benzeri yoktur. Suriye'de DEAŞ'a karşı ilk ve tek harekatı biz gerçekleştirdik. PKK ile de sadece biz mücadele ettik 2016'daki Fırat Kalkanı, 2018'deki Zeytin Dalı, 2020'deki Bahar Kalkanı ve halen devam eden Pençe harekatlarımızla sınırlarımızı 30 km derinliğinde güvenlik hatta ile koruma altına alma kararlılığımızı adım adım hayata geçiriyoruz Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırmakla kalmıyor. Komşularımızın da huzuruna katkıda bulunuyor. Hiçbir gerçek müttefikimizin ülkemizin meşru güvenlik kaygılarına karşı çıkmayacağını umut ediyoruz. Müttefiklerimizden ve dostlarımızdan bu konudaki meşru endişelerimizi anlamalarını ve saygı göstermelerini beklemek en tabii hakkımızdır Bazı Yunan siyasetçiler gerçeklikten uzak söylemlerle gündem olmaya çalışıyorlar. Bu tür konuların hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır.  Bir kez daha Yunanistan'ı adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası antlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Bu millet kararlıdır, bir şeyi söylerse ardını da takip eder. Sayın Miçotakis adalara herhalde turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil.  Ayrıntılar geliyor…

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 30 31